29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
• SshiM: Cumijurtyet Matbaacıiık T» GazeteciU* T.A.S. adıns NADtR NAUİ • Genel Yajnn Müdüril OKTAÎf KL'RTBÖKE • Sorumlu Yazı Işlerl MüdürU: ÇETtN ÖZBATRAK • Basan ve Yayan: CUMHLRÎYET Matbaacılık n Gazetecilik T.A.Ş. Cağaloğlu. Halkevi Sok. No: 39 41 * • BÜROLAR: Ankara, Atatürk Bulvan Yener Apt. Posta Kutusu: Istanbul No: 2*6 j , Yenlşehlr, Tel: 177477 255701 • ÎZMTR Hallt Ziya Bulvan No. 85. Kat 3, Tel: 3123U 24709 • GÜNEY Teiefonlar: 22 42 90 23 42 M * ÎUert: Atatürk Cad. Uğurlu PasaJ, Tel: 14550 19731 224397 22 4398 33 43 99 TELGRAJ v « MEKTTJP aaıesl. CUMHURİVKT ISTANBÜl f*l IhüLJI I D î V C T BASTN AHLAK TASASTNA ^ U U I V i n U n l T C l CYMAÎl TAAHHtT EDER ABO>K «e tLAN AYLAR: li 6 S J Yurtiçl 640 270 135 45 Yurtdisi 810 405 202 87.50 Ülke gruplanna ve agırlıfrır.a Pöre, uçak farö okuyncu taralından ayrıca ödenü\ Başlıl (MAKTO) ».. I 1 te ı Sayfa (Santlml) «. 4, S. fl savia (Santlml) „ „ ölüm Mevlid Tesekitür (S Santlml) Nişan Nıkâh. Evlenme, Dugum .„ . Yavın Hnvatı ıKFLIMESl) „ Kayıp (KELÎMES!) „ 680 U » 148 l» »«ı Z2S 4. S. U B V I N 30 KASIM Günes Oğls 1975 îfcindl 7.03 Akşam 12.U3 Yatsı 14.28 Imsak 16.42 18.19 6.20 Cephe'nin T u t u m u (Bastararı I. Savfada) lık U75 sayısmda çıkacak bir yazısında hukuk devleti sosyai devlet kavramlarını ve uygulamayı incelemektedir. Taylan emekli oldugundan bu yana ilk kez böyle bir yazı yazmakta ve yayınlamaktadır. Eski başkan yazısmda, temel hak ve özgürlüklere, idarenin yargı kararlannı uygulamaması sorununa, 12 Mart'ta Anayasarun değiştirilmesi işlemine ve bugün Türkiye'nin gerçek durumuna açıklıkla değinmektedir. Muhittın Taylan yazısının sonunda şöyle demektedir: «Programını uygulama olanağı bulamıyan CHP'nin MSP ile kısa süre ortaklık dönemi bir tarafa bırakılırsa 1961 Anayasasının yürtirlüge girmesinden bu yana hiç bir iktidar toplumsal sonınlara ciddiyetle el atmaraış, açıkçası sosyai devlet ükelerini uygulama mıştır. Çahşanların, sömürülenleriii ve yoksullann oylariyle ağır lıklannı gösterecekleri güne kadar uygulanmıyacağını da bilmeliyiz. Ancak şunu kesin olarak söyliyebiliriz. Ülkemızde gözle görülebilecek kadar belirgin bir sosyal uyanış başlamıştır. Bunun hızlandınlmasında ve yaygınlaştınlmasında sosyal hukuk devletini yürekten benimseyen her aklı başında kimseye ve özellikle aydmlara büyük ödevler düşmektedir. Toplumumuz sosyal huktık devletinin büincine ulaştığı gün sosyal devlet de hukuk devleti de tüm gerekleriyle uygulanacakfır. Içtenlikle dilediğimlz bu aydınlık günlerin daha erken gelraesidir.» 12 Marf r« Anaya» Taylan, ilginç yazısının bir bölümünde 12 mart döneminde Anayasa'da yapılan değişik'.ikleri Incelemekte, bu konuda da özetle söyle demektedir: «Hukuk devleti denince 12 mart 1971 'den sonra Anayasamızda yapılan değişiklikleri anımsıyo nız. O günlerin taşıdığı koşulların bir sonucu olduğuna inandıJıma olaylann sorumlusu Anayasa sanılarak temel haklan ve özpirlükleri, yargı denetimini sınıılayan ve yargı birliğini bozan Anayasa değişiklikleri yapılmıştır. Her raman ve her yerde söyMahk»mı kanrUn CHP: DeBkta lediğimia gibi, bunahmın g«rç«k nedenleri üzerinde durmak ve onlan ortadan kaldırmak yerine Anayasamn degiştirilmesi, ne ülke ye yarar saglamıs n« de umulan hururu getirebilmi?tir.» TayJan, Cephe iktidannm mahkeme kararlannı uygulamaması konusuna da, sözü getirerek, şöyle devam etmektedir: «Hukuk devleti kavramını incelerken bugün bir başka sorunla karşı karşıya bulunmaktayız. Anayasamn S'inci, özelliklo 132'incı maddelerinin buyurucu kurallarına karşın mahkeme karannın ye rıne getinlmediğini görüvoruz. Bu davranışın basında, onların yerine getirilmesini saglamakla görevli olan yürütme organının da gelmesı daha da üzücüdür. Batı demokrasilerinde bu denli agır davranışlar bir yana bundan daha önemsiz durumlarda bile hükümetler düsmekte, ilgili bakan'.ar hesap verme zoranda kalkmaktadır. Ülkemizde Anayasayı uygulamakla görevli olanlann ona karşı suç işlemesi önlenmedikçe ve suç işleyenlere yasal yaptınmlar uygulanmadıkça hukuk devletinin varlıjından «öı edilemez.» Tiirkir«'dı gerçık d«nm Taylan, Türkiye'delrt bugünkU gerçek durumu da açıklıkla »tiylemekte ve bu konuyu »öyle •«gilemektedir: «Bize gelince yUıbinlerc» aile büyük toprak sahiplerinin kölesi gibidir. Gerçek bir reform yasası niteliğinde olmadığı halde tarım ve toprak reformu yasasınm uygulanması da hemen hemen durmuştur. Örgütlenmiş işçiler dışında kalan yüz binlerce isçi ve milyonlarca işsiz kaderleriyle basbaşadır, hatta işçi haklannı kısıtlama girişimlerine başvuruldug^j söylenmektedir. Memurlara toplu sözleşme ve grev hakkından yoksun sendika kurmak hakkı da çok görülmüş, Anayasa'dan çıkanlmıştır. Simdi kamu pörevlileri, sosyal haklardan yok sun bir sınıf durumundadır. Devletçe kurulan tesislerin özel girişime devredildigi bir düzen içinde kamu hizmeti nitel.ijH taşıyan özel girişimlerin devletleçtirilmesinden sö* edebilir mi?» Sağlık Kttnmları «Sağlık kurumlan saglık gereksinmelerini karşılayacak düıey» ve sayıya ulaşmamıştır. Kamu sağlık kTjrumlan sadece varlıklı kimselerin yararlanacağı kurumlar arasına girmiştir. Kapılan köylüye, yoksula ve kimsesize kapalıdır. Sağlık sigortası vasasının ne zaman ve ne btçinıde çıkacağı belli değüdir. llköğretim hâlâ gerçekleştirilmemiştir. Orta ve ytlksek öğretim kurumlannd» bölgelerarast .dengesizlik ve esitsizlik sürüp gitmekte, yüzbinlerce lise mezunu yüksek ögreniminden yoksun bırakılmaktadır. Üniversite mezununa iş bulamayan bir yönetimın lise mezunlanna iş verebilecefi düşünülebilir mi? Yülar geçtikçe sadeoe bu durumun tehlikeli sosyal bunalımlara yol açabileceginden kaygulanmamız gerekir. Etkili tedbirler alınması yerine lise mezunlannın hiç olmazsa bir kısmına yer açılması lçin üniversitelerin ve öteki yüksek öğretim kurumlannın zorlandığı söylenmektedir. Sayı çoğunlugunun öğretim düzeyini olumsuz yönde etkileyeceğini. 1015 yıl îonra yüksek öğretim kurumlanndan şimdikine göre daha yeteneksiz mezunlar verileceğini yetküiler daha şimdiden belirtmektedir. Burada ulusal gelir da^:lımmdaki adaletsizliğe değinmeden gecemiyoruz. Ulusal gelirden büyük payı devletin de destefini sağlayan bir azmlığın ele geçirdigini ve bu sömürünün sürüp gittigini yetkililer istatistiklere dayanarak bize gosteriyorlar. Bunlara, çözüm bekleyen daha başka toplumsal sorunlanmız da eklenebilir. Biz şündilik söylediklerimizle yetiniyoruz.» (Baftaratı L Milletler kadar önemli bir dünya forumunda bils yalnız »e ç»resiz duruma sürükienmektedır. O yüzden Kıbn» Türk yöneticilerı, Türkiye'yi dogrudan dogruya etkileyecek konularda bile, kendi başlarına bir takım kararlar almak zorunluğunu duymaktadırlar. Fakat bu kararlann bütün vüktl ve soniTilnluSıı. ulııslararası alanda, TUrkive'nin llz«nne yıkılmaictadır. Yalnı«ca Kıbns üiusal TUrk toplumunu ılgilendiren konularda. Kıbrıs Türk Devletinin kendi kararlannı kendi başına alması, doğal ve demokratik bir haktır. Ama TUrkive'nin uluslararası ıliskilerini ve püvenliginl doft rudan dogruya ve oüyük ölçüde etkileyecek konularda, TUrkiye. KıDns lilrk Pedere Devleti Baskanınca alınan ve bir oldu bitti gıbl dünyaya açıklanan kararlar ardında sUrüklenemer. Şimdi oldujhJ gibi sVrüklenirse, »on derecede kaTeı verfci bir durum ort*va çtkar. Bflyle bir durumun. Kıbns TUrk kesiminde uluslararasi anlaşmalara jrör» Türk askeri birliklerinin buhındugu bir sırada ortaya çıkması, kavgımızı daha çok arttırmalttadır.» Anarçl CHP Merkez Yönetim Kunılu birriıri^inde daha sonra «iktidar boşlugunun ve hükümetin tutumunun yönetimde yarattıgı anar sinirı Türkiye'yi iç bakımdan da tehlikell bir noktaya getirdiği ileri siirülmekte. faili mechul cinayetler ve saldınlardan söz edil dikten sonra. Cephe Hükümetinin daha kurulus hazırhklan ile birlikte Türk toplumunu kargasalığa ve anarsiye sürtlklediSi anlatılmakta şöyle devam edilmektedir: «Tiirkiye'de »eniden huzur. can güvenligi ve öğrenim öz^ürlügü sağlanabiunesl icin. yasalann veya anayasamn defil. hükümetin deŞismesine gerek vardır. Bu yıl baslannda. (rüvenoyu alamamış bir geçici hükümet (törevdeyken. başta Adalet Partisi olmak iizere bazı Cenhe Partililerinin kıskırttıjfı kanlı olaylarla basa çıkacak sorr.mlu ve etkin bir yftnetim saflanamadıiını gören Cumhuriyet Halk Partisi. Hükümet sorunıı çözülüp de yftnetimde etkinlik raSIanmcaya kadar ban yüksek ftpretim kunımlannda ögretime ara verilebilecegini, «ylelikle hiç degibe pençlerin can güvenliginin saftlanabi!ece#ini öne sürmüstü. Basta Adalet Partisi olmak tteere, Cephe Partileri. lnsanca diistlncelerde. gençlerimizin can güvenligiyle ilgili kaygilardan dofRiı bu önerimizi sert tepki İle ksrsılamıslarrtı. Ov«a «imc" Ceohe Partilerinin kurdugu, güvenojnı almış bir hükümet is basındavken, bazı yüksek ö»ren*m kurum lan. can eüvensizliSinin tahammül edilmez ölçülere varması karşısında. öSretime ara vermpk yorunluIuıSıımı duymak'adırlar. Güvenoyu almıs bir hukiirnet i$ basmdayken toplumun herhansi bir kesiminde hayatın ffiırmasının maüereti yokrur. Ceohe Hükümetinin 1ç güvenliSi saflamadaki aralne ve Türkive'deki ikridar boşlujuna. bundan daha açık ve «cı bir kanıt oismaz.» Hükümtf 1} basında kalamaz Merkez Yöpo'im K'irnln h'ldirisinin sonunda «ülkenln dıs güvenligini de iç güvenliğini de saglayamıyan. bir başka deyısip. hükümet olmanın temel sonımluluklarmı re görevlerini yerine getirmeyen bir hükiimet İs basında kalamaz» denilmekte. şöyle son vprilmekt<»riir«Türkiye'de hükümet sorununa geçerli ve demokratik bir çörUmUn bir an öne* bulunması, TUrk ulusunu iç ve dıs tehlikelerle fcarsı karsıya getiren iktidar boşlugunu demokratik kurallar içinde süratie doldurma vollannın aranması. artık kaçınılmaz bir zorunluktur.» * KIŞILER (Bavtarafı l. Sarfada) rfiyt alki} tutanlar, h«rkwt»n öne* bu tanayicller oldu. İlk uyan.p da Orfakpazara cldcfl etarak k ı r j ı çıktıklırı zaman, Ankara Anlaşması çoktın Imzalınmiî, iiıtrindcn de yıllar gcçmişli Bu bıkımdan Türkiyt'dc •• l ı y l ı r l » İlgili jağlıklı vargılara varmak lçin, klşil.rle, sadcc* sınıflarının temıilcisi eUrak llgilenmek d« yetmiyor. O ki^ilerin İçinde bulunduju özel şartlan da bilmek v t gözöniind* bulundurmak gerekiyor. Bu, alt yapı kurumlan açıımdan da böylcdir. Üst yapı kurumlan açııından özellikle böyledir: 12 Mar) dönemlnln Sıkıy5netim duruşmalarında Ikl yar gıç vardı: Biri General Ali Elverdi. Mi. mjddeye göre Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin inan'ı astı. Şimdi AP'nin Bursa milletvekilidlr. Öteki, Albay Remzi Şirin.. Aynı nitPİİkteki fiillerin 14i. maddenin içine giremeyeceğine karar verdi. Yargıladıkla rını, ölıim cezaıı dışında yargıladı. Sonuçta mahkemesi lağvedildl. Bir Doğu iline ıü rüldii. Şimdi bu ikl yargıç aynı Sıkıyönetim «Kurumu>nun yargıçlarıdır diye, terazinin aynı kefesin* koyarak, <kişi ler önemli değildir. Kurumlar önemlidir» deyip geçecek miylz? Albay Remzl Şirin'in düjünceleri solda mıdır, sağda mıdır, bilmem, ama %ağda da olsa Remzi Şirin, e durujmalar sırasında mevcut hukuk içindeki dürüstlüğüniın ve intanlığının gereğini yerlne getirmiştir. Bunu kişileri bırakalım, ku rumlara bakalım gerekçetiyle omuz lilkerek geçiştlrmek bir yana, her halde her zaman hatırlamak ve hatırla*mak gereklidir. Sadece Remzi Şirin'in bu davrınıjryla hakettiği saygının bir sonucu olarak dcğil, aynı zamanda bu davranışın unutulmaması, böyl» davranı^ların toplumda saygınlık varattığının göriilmesi ve başkalarınm bundan ornek alması için.. Tiirkiye, 12 Mart »onrasında açık faıizme dolu dizpin götürülemedlyse, bu biraz da, devletin o kösesinde, bu köfetinde ayakla kalabilmis, adını bildiğimiz, bilmediğimiz Remzi Şirin'lerdendir. Toplumlar. baskıya karjı direnme giiçlerinl biraz da bunları değerlendirebildikleri ölçüde korurlar. Baıkıcıların elindc, muhbirlere ikramiye v« ceHattara mevki »ermekfen, dürüstteri, hatta «nli peten düıüstılerl aç bırakmaya kadar pek çok süâh varken, baskıya uğrayanlarm bunlara karsı tek silâhı bazen, toplumda yafalılabilen bu öeğer yargılarından ibaret kalır. Nevzat Yalçıntj? konu>unun Remzi Şirin'in hemen »rkaıından gelmesi belkl pek talihli dfrğil. Yalcıntaş'ın geç misinde Sıkıyönetim Mahkemelerine verdiği suçlama raporları vardır. Ama şimdi bir davranışı olmuştur. 6u davranıs kendi içinde değerlendi rilirse, kişilik jahîbi bir intanın davranısıdır. Buna <ne yaparsa yapsın, zaten saricıdır> diye hiç aldırı; efmemek de mümkündür. Ama bu, bir gazete yazarı için hem Işin kolayına kacmak olur, hem de yanlu olur. <Bunu hangi amaçla yap tı?ı diye loruyor ve amacı yOrOCzerlndt tahcnlnlar tüyoruz. Beı.ce bundan daha Snca <bu hangi sonucu verdl?> diye sormalıdır. Şu tonucu vermiştir: Umail Cem'in ayrıhsından bu yana, alh ay «üreyle radyo ve televizyonlar, hic değilse Demlrel'in bcazanı olmamı^lır. Demirel in borazanı olsalardı, Türkiye'deki mevcut baskıların, kıyımların üıtüne, çok yoğun ve elkll! bir radyo ve televizyon propagandasının baskısı da eklenecekK. Vatan Cephesi dönemini ya şayanlar bilirler. O zaman bu iş sadece rarlyoyla yapılırdı ki, bunun DP'nin seçim raferlerindr büyük etkisi olmadığını iddia etmek safdil lik olur. Şimdi bir de televizyon var. Kullanılışına göre, Türkiye deki seçlm şanslarını değistirebilir. Oelayısıyla demokrasinin seklini, hakların, hürrfyetlerin smırını değiştir» bilir. •Toplum yapısı hızla değisen, dolaymyla ister istemf! ileriye dönük olması gereken bir Türkiye'de hukuk duı yollardan, TRT'ye tufuculuk görevi veritmek lıtendi. Olmadı. Hikaye bundan ibaret.» Hikaye, sadece bundan iba ret değildir TRT'ye hukuk dışı yollardan tutuculuk görevi verilmek istenmiştlr ama bunun olmamasının nedenl sadece, Türkiye'nln toplum yapısmın hızla değişmesi, Isler istcmez ileriye dönük olması değildir. O flster istcmez ileriye dönük» olmak kuraldır ama, o kuralın her alandaki, her kurumdaki sonuçlarının günleri ve saatleri, bir takvlm yapılıp önceden saptanmamıstır. O giin ler! ve saatleri biraz da kişilerin tutumu tayin eder. Orneğin, Danıstaydakl «klsirlerin tutumu tayin eder, Ismail Cem hakkındakl islemln ve Yalçıntasın atanması isleminin Iptali kararını veren, Oanıslayın Arkara'nın Cebecl semtindek! binası değildir. Adları belli, hukuk na musuna sahip şerefli üyeleri dir. Zaman olabilir ki, o Danıstay binası icindc, gene adları belli başka üyeler, başka türlü karar verebilirler. Bu kararın alınması dolayısiyle Danıştayı elbette kutlamalıyız, ama bu arada Darıstayı kutlamamızın nedeninin, onu oluşturan <kisiler> ol duğunu, kişilik sahibi <kişi> ler olduğunu unutmamalıytz. Ve şunu da unutmamalıyız. Danıstayın kararı, tek başına her şeye yetmiyor. •TRT/ye.JUjMeulV* SÖrevl verilmek rstertdi. Olmadı..» Olmadı ama, Nevzat Yalçıntaş'm yerine Mehmet Çakıltaş olsaydı, olabllirdi.. Evet yalnız bir süre için o!abilirdi. Ancak o cbir süre» lerdir kl, bazen uzun sürdükleri cgibi, daha baska «bir süre»lerin uzamasını da ve bazen çok uzamasını da bileşik kaplar gibi etkileyebillyor. Tari'ıin akısını ,bir tepeye oturup Kızılırmağı seyreder gibi seyretmek ve ıbakınız, işte tarih akıyor» demek de sokül'jktur. Her sabah kalktığında o akışın hızına, kenarından kö^^sinden toz kadar da olsa katkıda bıılunabilir miyim diye düsünüp ona calı<imak da solcııluktur. 'kincisini yapmaya çalısırsanız, her sabah karsımtza kl şiler çıkar. Kavramlartn ısığında onlara bakacak, onlan göreceksinlz. Nedenlerin Nedeni (Basyazıdan devam) Clkelerde saygı görerek, baş tıeı edilmektedir. Ermeni toykırımı ile ils'H olarak aleyhimizdekl yayınlara hakkımızt koruyucu blriclk yanıtı geçen gtin Le Monde gazetesinde Pertev Boratav vermedi mi? O Pertev Boratav kl, bir zamanlar solcudur dencrek mahkemelerde süründürülmüş, so nunda aklaııdığı halde rahat bırakılmamış, nihayet eski Jöntürkler misali, P a r i j « gitmek rorunda kalmıstı. Yalnıı Pertev Boratav Paris'te eskl Jöntürkler gibi Mısırlı paşaların yardımı ile değil, Sorbonne Üniversitetinde görev alarak alnının leri ile yaşamını kazanmıştır. Bir de komsumuz Yunanistan'a bakalım, Bizimkin* benzer bir zthniyet komşumuzda Albaylar dönemi boyunca egtmen oldu. Mikis Teodorakis, Mtlina Mfrkurl, Irina Pappas, Vaşilis Vasilikoş, Kokoyaniı gibi bir cok sanatçılar ülkelerinl bırakarak yabancı dlyarlara kacmak zorunda bırakıldıUr. Bunlar dısarıda fasist Yun»n reümine karsı yoğun çaba harcaoılar. Albavlar yıkılınca iş başına gelen Karamanlis, hemen hepsi solcu olan bu tanatçılara kollarını açtı. O"tar da vurtlarına döndüler. Simdl arada bir Pariı'e, Lendra'ya, Vivana'ya ve baska büyük merkezlere giderek sanatlarıyle nem ulkelerinin saygınlığını arttırıyor, hem de ııraşma göre aleyhimize propaganda yaoıyorlar. Biz ise dısardakileri içeri sokmazken, buradakilerin dışarı çıkmasına izin vermiyor, sonra da bizi »nlamıyorlar diye dünyaya kızıyoruz. Kendi kendimizi hapsetmişlz da farkında değiliz. Kızmık ncye? Tunç: Hükümetin (Bastaraf) L Rarfada) blrilttirilen bu tasarruflann degerlendinlmesı amaçlanırken. ışçilere, yönetime ve denetime katılma olanagı verilmemistir haklannm ellerinden almmasına çalışılmıştır. Oysa, hükümet bu bankanın kurulmasının planlandıgı günlerde işçilenn cagd?.ş haklarınm tanınacagına kesinlik!e söz vermiştir. Bucünkü durum sadece söze bagiılılc açısından degil. hükümetin isct hak ve özgürlüklerine karsı rurumunu göstermesi bakımından da ibret vericidır. Bu bankanın vapısı ya derhal degistırilmeli. ya da, adından <tşçi> sözü çıkarümalıdır: Yönetiminde ve denetiminde işçilerin temsıl ediimedigı, söz sahibi olmadıfı böyle bir kuruluş «lşci» ismin! taşıyamaz. İşçi bu ovuna gelmez. Dıs ülkelprde çalışan lsçilerimizin yurda gönderdikleri ve çalıştıkları ülkelerde muhafaza ettiklen tasarruflann toDİamı, 1974 cari fiyatlarıyle vurdumuzdaki özel kesım vatınmlannın tümüne eşittir. O yatınmlar ki, teşvik. tedbir. rtca ile hatta madalyalar dagıtılarak saglanabılmiştir: Adeta lürfedilmiş. karşılıgı, vıllann sebepsız zenginleşmesine. hudut bilmeyen kazançlara rağmen. bu fakir milletce bir türlü ödenememlstir. tste, bunları koruyanlar. rnadalyacılar milyarlara ulaşan tasarruflann degerlendırilmesinde. ısçilere ne oy, ne sfiz. ne de kontrol olanagı ranımamaktadırlar. Bu olacak şev deâildir Zihnıyet. 1946larda bile daha ileri idı. 194S yılında Isçı Stgortaları kurtılurken bu büvük sosyal güvenlik müesseseslnin yönetiminde iki işçinin sorumhıluk sahibı. söz sanibı olması kabul edilmiştı Bu uvpulama bugün de devam etmektedir. Yetersizliklert bir vana, 44(1 savılı yasa ile aynı. vönde adımlar atılmıştı. İş yasal an ayni ilkelere yer vermistir. Yönetime katıl,mamn dar Kalırjlanndan tüm fcurallan ile endüstüriyel aemok»açl ye Reg'.lmesırın sart olfiueu sünümüzde hükümetin bu bankanın yapısı ile or'aya koydugu sö rüş. işçi hareketi için bir kez daha son derecp düşündürücü ol malıdır. olacaktır. tşcüer sosval devletin yozlaştv nlmasma seyırci kalamazlar. işçiler. vozlastırılmakta olan bir sosval devlet aniayışında giivence bulamazlar. Bürokrasiyi va sermaveyı temsil eden bir zihnivetle tasarruflann vönlendirilmesıne izm vprilemez. Banka, bugünkU yapısıyle işçiden tek ku rus alamaz. Musluk ya birlikte çevrilir, ya da su kesilir.» Ulnslararası (Başurafı L Sayfada) lileri ile degisık görüsmeler da bulunan Uluslararası Para Fonu ıtMTi llgililen beraberinde tMF tarafmdan Türkive üzerine hazır lanmıs bir rapor getirmişlerdir, ÎMF'nin Türkiye tarafmdan verin« eetirilmesıni tstedigi konulan kapsayan raporda, TUrkive' n:n ösrellikle ödemeler dengesin. deki açıklarla ilgili durumu tartışılmakta ve bunun düzeltilmesi için bazı öneriler sunulmaktadır. ödemeler dengesi açıjnnın kapılması amacıyle. tMF Türkt ye've önce «Pars değenni ayarlamasını» salık vermektedir. üzmanlann verdigi bilgiye göre, bunun anlamı açıkça Türkiye'yi devalüasyona zorlamakudır. Yt ne ödemeler dengesindekl «çılclann Rapanlması amacıyle. ihracatın artınlması Uzerinde duran Uluslararası Para Fonu, Ihracatte teşvik tedbirlerinin artınımasını. bunların hızlandınlmasını istemişlerdir. N4DIR NADİ Tekzip (Bastarafı I. Savrada) bu m a k a m l a r a varabilmesinin utanç k o n u s u olabileceSinl vazabilen bir gazetecinin ne mantığına ne de i d e o l o i ı s ı n e hak vermiyorum, katılmıyonım. Fakir ailelerin. o n l a n n başarıya ulasm ı ş ç o c u k l a n n ı n seref ve havstyetlerine dil uzatmavı v e di! uzatanları lanetlivorum. Serefli msan iftlra etmez. Gerçek Türk. aileye dil uzatarak mücadeleye tenezzül e t m e z . Sayın Başbakan'ın muhterem eşinin misafirlerine nasıl itibar ve m u a m e i e ettigini kendilerini zivaret bahtiyarlıSına e r i s m i ş kişüer bilirler. Eşimi tanıvan herkes izzetinefsinden hic bir sevi üstün rutmadı*ını da bilir. Gazete kisilerin kin ve ıftira silahı degildir. Gazeteci için tahkir ve iftira, bürriyet ve tnaivazı yöktıif..".,, •"T S a y ı n vazar. ben ortadayım, hak ve haysiyetin ve bütün muk a d d e s mefhumların mücadelesine d e v a m edeceftim. B e n vok ols a m ç o c u k l a n m d e v a m edecektir. Sizin hakkınızdaki h ü k m ü şarefine düşkün Büvük Türk Milletinin ş a ş m a z takdirlerine havale e d i y o r u m . MaUve Bakanı Doç. D i . Yılmaz E R G E N E K O N Portekiz'de (BasUrafi L Sarfada) m«y Başkanlığı ıse d*ln • ayınladıgı bildiride. Sıiâhlı Kuvvfltlerın bundan böyle yalnız<?« askeri tşlerle ilpleneceğini ve narti politikasının dısınd* kaiacagını açıkltLmıstır. Bu arada yönetld »skerl kad rolardan solcularm tennılenmeBins devam edildiğl bildirnmektedir. Nitekim rütbe« bnhaşılı 8» indlrilen General Carvalho. OOPCON Baskanlıgı ve Llzbon Askert BÖİRe Komutanlıjhnden §onr», Devrim Konseyl Uyeliginden de uzaklastınlmış'rj. COPCON Kurmay Baskaru v« örgiltün Iklncl adamı Albay Arthur Batist» Ise tutıık!anar%K, öpccrto turukevine nakaedilmlşfir. öte yandan, Porteklz Devrim Konseyl dün yaptıfı toDÎantıdan «onra yayınladıgı bildır:de. Daniz Kuvvetleri Komutan Yirdımcısı Rosa Coutinho'nun Devrim Konseyl üyeligınden aynldığı açıklanmıştır. Bildıride, Silâhlı Kuvvetlerin etkıli kişüerinüen olan Amiral Bosa Coutinio'nuü Devrim Konseyinden uza:<laştınlmasının son olaylarla bir illskili olmadıfı öne silrt:m';«tür. Bu arada Kara Kuvvetîeri Komutanından sonra, Deni; Kuvvetleri Kurmaybaşkar.ı da değış tlrilmis ve Amiral FiijjiiPires Soares görevinden almarak, Arr.iral Augıısto Silva Cruı bu tıöreve getirllmlstir. Tuhıklandı öte yandan Portekiz'în eskl Başbakan Yardımcısı Yarbay Arnap Metalo, paraşütçü askerlerin ayaklanmasıyla ilgili görülerek tutuklanmıştır. Yarbay, Metalo'run tutuklanması, dün Oporto'da kl Kuzey Bölge Yüksek Komutanlığı tarafmdan açıklanmıştır. Bu arada Portekiz Devrim Kon seyi, ayaklanmanm bastırılmasmdan sonra yayınladığı bildiride ilk kez olarak Komünist Partisi' ni suçlamıştır. Bildiride, komünist parti militanlannın ayaklanma sırasında asilerle işbirliği yap tıgı öne sürülmüştür. Diğer geli}meler Devrim Konseyi'nin basuıla ilgili olarak yaymladığ: bir bildiriyle, Lizbon ve çevr»sindeki ala truyük gazetenin yayınlanması süresız olarak yasaar.nmışrır. Bildiride, başkentte vaymlanan altı büyak gazetenin vöneticilen ve yazarlannuı görevlerinden uzaklaştırıldıklan kaydeciiimis ve yerlerine Devrim Konseyi tarafından yenilenr.'jı atar.m*?ına degin gazetelerin yavınianraaj acaklan belirtilmiştir. (Diş Haberler Servisi) SARIYER İCRA MEMURLCGLNDAN MENKUL MAL SAT1Ş İLAN1 »•İ5/826 T. Bir borçtan dolayı mahçuz olup satışına karar verilen 4000 TL. fcıymetinae Yücel marka kahve değırmeni, 5000 TL. kıymetinde Buzkap marka ufak vitrin buzdolabı ki ceman 9000 TL. kıymetindeki menkul mallann birincî açık arttırması nftlen bulunduğu Sanyer Ortaçesme Caddesi No: 11 sayıü yerde 3/12,975 çarşamba günü saat 16'dan 18.30'a kadar yapılacak ve o gün sürülen pey muhammen kıymetinin °.ı 75'ini bulmadıgı takdirde ikınci açık arttırması da 4/12/975 perşembe ,ÎÜnü aynl yer ve ayni saatte yapılarak ençok pey sürene ihale olunacaktır. Beledıve tellâlıye resml ile ihale karar dkmga pulu müşterive aittir, talip olanlann mahallinde bulunacak olan satış memuruna müracaatlan ilân olunur. (Basın: 9811«499) Gözlükiü Sami'ler (Baştararı 4. aayfada) lumcu bir öze yatkındır, halk katlarından yanadır, kapitaiist üişkilere karşı bir durum ıçıne girer. Gözlüklü Sami ise yüzdesı ni a!an günümüz işbirlikçi tıpi olmakla birlikte, tarihsel açıdan da, ulusal kurtuluşa ve bagunsız lığa karşıdır. Cinsel siyaset açısından da tipik bir burjuva olup; öte yandan, despot bir Osmanlı erkeğıdir. Gözlüklü Sami güncel olanı ve tarihsel olanı sinesinde toplarken, bizler de sömü rülen Türkiye gerçekliginin son altmışyetmiş yılını gözlemis olurıız. Bunu, günümiizdeki kapitalist siyaset açısından da su sözlerle perçinler: «Sinei Millet, birim mekânımızdır». Bu sözleri, çok partili siyaset sahnesinin açı lışından sonra, bir çok Itişinin afzından işitmedik mi? Abdttlcanbaz'a: «Ulan deyyusu ekber!.. / ... / Düpedüz Moskof uşağı bu herif!..» diye, «Halefyan Duruşması»nda haykıran Gözlüklü Sami'nin sözlerini, yine çok partili siyaset sahnesi açıldıktan sonra az mı işiten oldu? Bu sözleri söylpyenlerin. sosyalisr Ulke lerîe ticari ilişkiler yaptıklannı günümüz gazeteleri yazmıyor mu? Y A RI N : GEIECEGE DONÜK AÇIKLIK (1) Top Yuvarlaktır, Turhan Selçuk'un çizgi • romanı Cumhuriyet gazetesi, 1974. ECZACIBAŞI (Bastaran 1. Saytada) 1P74 yılında görülen olumlu ekonomik sonuçlann 1975 yılında dün^ konjonktüründeki defişmeler nedeniyle olumsuz yöne gırdiğini iddia etmiştir. 64 ilden 375 yetkili satıcınm katıldıgı Vitra bayiler toplantı»ındaki konuşmasına ekonomik konulardaki görüslerini bildirmekle başlayan EczaciDası sun. ları söylemiştir: «1974 yılını, dış dünyada cereyan eden olaylar ve Kıbns harekâonın etkilerine rağmen, olumlu ekonomik sonuclarla bitirmiştik. Ke var ki, 1974'de çok olumsuz seyreden dünya konjonktüril 1975 içinde ülkemiz ekonomisi üzerinde ağırlıgını bü yük oranda arttırdı. thraç olanaklarımız daralmaga, maliyetler yükselmeğe başladı, işçi dövizlerindeki gerilemeyle de döviz rezerr'lerimizde azalma bir sorun halini aldı.» Eczacıbaşı konuşmasında ayrıca işçi • işveren ilişkilerinin tehlikeli düzeye ulaştığını iddia ederek şöyle demiştir: «Ülke yararı dogrultusunda ge lişmesi gereken işçi menfaati ile işveren menfaati arasındaki bağ lantı bu dilege ulaşamamış, bilâkis son dönemlerde giderek yozlaşmış ve üzücü olaylara neden olmuştur. Sendika rekabetinde başan ölçüsü işvereni suç lamada gösterilen maharette, iş çiyi en az çalıştırma yolunda keş teöilen yöntemle, ülke ekonomi sini düşunmeden çrev hakkını bir baykı unsııru olarak kullanıp ölçüsüz taieplere girişmekte ara mağa başlamıştır.» Sendikalar dan b&hsettiklerlnl üerl sürmüs tür. Nejat Eczacıbası Türkiye'de işçi ücretlerinin yüksek olduğundan da yakınarak Almanya'da sağlık gereçleri fabrikasında çalışan bir işçinin sosyal gelirleriyle birlikte 7260 Türk lirası kazanırken, Türkiye'de bir seramik fabrikası isçisinin sosyal gelirleriyle birlikte ayda 7350 ile 8850 lira arası kazandiğını iddia etmiştir. Konuşmacı buna karşıhk Türkiye' de çalışan işçinin verimliliginrn çok düşük oldugunu sözlerine eklemiştir. Ecevit'fen örnek Eczacıbaşı, 19€3'te toplu sözleşme yasaşı çıktığı sıralarda. 3ülent Ecevit'in Çalışma Bakanı olarak yaptığı bir konuşmaya dikkati çekerek, .Sayın Bülent Ecevit, toplu sözleşmenin yasalaşmasıyla verilen bu hakların iktisadi gelişmeyi yavaşlatıcı veya işletmeleri yıkıcı ölçtide kuîlanılması halinde bundan en fazla işçinin zarar göreceğinı belirtmişti. Ne var ki ülke yararı doerultuşunda gelişmesi gereken işçi menfaati ile işveren menfaati arpsmdaki bağlantı bu dileğe kavuşamamıştır» demiştir. Eski Avrupa Güzeli Günseli Başar ile Itır Esen trafik kazasında yaralandı Büvükçekmece yakmlarınd» dün meydana gelen trafiit kazasında eski Avrupa Güzellık Kraliçelerinden Günseü Başar. Manken ve FotoModel Itır Esen ile gazeteci Ünal Kutsal yaralanmıslardır. 5 CHP Milletvekili Yılmaz Güney'i ziyaret edip kendisine çiçek verdiler AVKARA (AVKA) CHPlf S milletvekili dün Ankara Cezaevinde bulunan Yılmaz Günpy'l zivaret ederek, tar çiçeklertnJen yapılırm bir buket 7ermışl«r Te kendisiyl« bir saate vakm görüs Verilen bilgiye göre, Hürriyet müşlerdir. Gazetesinin 34 ST 763 plâkalı KeMillet MeclUİ Anayaaa Korr.alettin Dizdar'ın kullandığı misyonu Başkanı Yalçın OSuı, otomobil, Büvükçekmece Beylik Komisyon BaşkanveSill Dogan düzü mevkiinde 41 AH 649 Dİaka Öztunç, îzmir Milletvekib Sülı bir kamyonla çarpışmıştır. Ka leyman Genç, Zonguldak MUzada yaralanan Günseli Başar, letvekilt Kemal Anadol v« TeItır Esen, Ünal Kutsal ile şoför kirdag Milletvekili Yılmaı MKemalettin Dizdar, Çapa Kltnik paslan dün saat 10.00'da Oezaevi lerinde tedavi altına alınmışlar Müdürünün odasında ^örüştilkle dır. ri aktörden cezaevinde !>uluuan Doktorlar, Günseli Basar'ın devrimcilerin Türitiye'nln lçinuR yatırıldığını, diğerlerinin ise bulunduğu durum naktnrklak: ayakta tedavi gördüğünü bildir görüslerini öğrenmişlerdir. mişlerdir. Günseli Başar'ın yüGörtlstneden son derece tn«m zünde ezik, sol kolunda ise kırık nun kaldıklannı bildırso mımt lar olduğıı saptanmıştır. Trafik vekillerl, aktörün oir an Orce öz kazasıyla ilgili soruşturma sür (fürliige kamsmasını dileiiKlertnı dürülmektedir. »öylemişlerdir. Başbakan (Bastarafı l. Sayfada) mesi için ortada hiçbir sebep bulunmadığını da belirtmis, şöyle devam etmiştir: «Fransa dostlarını «»çmekte serbesttir. Ancak Fransa'nm Yu nanistania olan bu dosr.iujunun, bir baska ülkeye karşı dtlsmanlık şekline dönüşmemesi gerekir» (a.a ) fstekleri (Rajtararr l. Sarfarla'» dile Ketirmiştir. Nevzat Yalçıntaş'ın CıjmhurbaşKanma isiUa ederek yeni bir TRT bundlımı ja ratmak için ısrarlı olmadığıru, ancak çalışma kosullannın sağlanmasmın kenrtlsi için ftnern taşıdığını izah ettiği öfrenilm'ştir. Cumhurbaşkanı Korurürktln bu şikâyetleri büyük ölçuie o«k lı buldugu ve ilgilileri u»ardıti kaydedilmektedir. Bu duruma RÖ re Yalçıntaş sor'jnunu.ı sonucu. hükümetin tercihine ?'JT« oel'i olacaktir. Eğer hüküm«rt Yacçın taş'ın hukukî durumunu sçılUıgs kavuşturjr ve diğer şikâvetlerinl önlerse, Istifanın v*irüriügt« fcot>ul mıyacafı ve Yalçmtaş'm da g&revden aynlmakta ısr«r etmiy» ceih ifade edilmektedir. TıbMCi bankalara kolaylık IMF uzmanlannın SIK sık söa ettikieri bir baska «oııtmun dt Türkiye'dekı yabancı bankalaruı faalivetlertne yönelik oldugu öğrenilmiştir. Türkiye'de yabancı banka faa(Kaxtarar> I kanlıgı sorunu çözümleninceye liyetlerine her türlü tcolaylığın kadar, MSPIi milletvekillerınin sağlanmasını isteyen CMF, yahacca gitmeyeceklerini açıklamış bancı bankalann Türkiye'de «uoe açmalarını ve bunlann Türk tlT. mevzuatına uygun işlemler yapaErbakan'm girtşfmleri bilmeleri vönünde çaiısmalann yürütülmesini gereirüiiğinl bıJdırANKA Ajansırun haberine göre MSP Genel Başkanı Erbakan, mlşlerdir. dün Millet Meclisinde 29. turda Türk uzmanlann belirttiklerin* sonuç alınamaması üzerine, AP göre. ttzellikle yabancı banka faGrup Başkanvekilleri: Oğuz Ay • Yabancı sermaye hareketlerinin gün ve tlhami Ertemle bir saat vabancılar tarafmdan denetlensüren bir göriişme yapmıştır. Bu mesi ve kendi bankalannm tşlern görüşmede, MSP'den Grup Baş leriyle ytiriitülmesi. ftmacını t«kanvekili SUleyman Arif Emre şıdıftını öne sUrmüslerdir. ile Şevket Kazan da hazır bulunBundan dörtbes ay kadar önmuştur. Bir saat süren görüsmede, MSP Genel Başkanı Necmet ce Türklye'ye gelen ve Cephe Hütin Erbakan ın AP'ye. geçici Mec kümetlne baza tavslyelerde bululis Başkanı MSP'li Rasim Hancı nan İMF uzmanlannın simdikJ ojlu'nun başkanlığa a«tay goste gelişmelerde, «Türk yetkililerj rilmesmr. seçilme şansı olırmdıiı dediklerimuin hiçbirinj yapmaanlaşüajı Kemal Ziva Öztürk'ün mıslar. Hiç çalışmamıslar, görise adaylıgının geri çekilmesini dugümüz kadanyla da hiç çalışönerdiği öğrenilmiştir. AP'lüer, mıyorlar» dedikleri bUdirilmekErbakan'm bu önerisine olumlu tedir. bir cevap vertnemişlerdir. İMT uamanlanmn Maliye BaAP Grup BaşkanveKilleri Er kanlıgı yetlcililerinden sonr», Me tem ve Ay?ün toplantı halckmda kez Bankasi »• Devlet Planlama açıklama yapmamıslardır. tlha TeşkiUtı llgilileriyle gOrüşmeleı mi Ertem, «Fikir teatisinde bu yapacagı belirtllmelrtecllr. lunduk. Karşılıklı fikirlerimizi aldık.» demiştir. MSP Gruo BaŞkanvekili Şevket Kazan ise, «ba.v kanlık seçiml için bugüne kadarki durumu degerlendirdik. eksık(Bastarafı 4. Sayfadsl lerimiz, gediklerimiz nedir, bu rüp gitmesini sağlayan o güçlU gedikleri nasıl doldunıruz, bunsağduyulanyle seziyorlardı ki, lan görüjtük.» demiştir. topraklann dill, dini yoktu. DlnKazan, «Aday degisikligl sftz lerin ya da dillerln degü üzerin' konusu mu?» şeklindeki sonıya de dogup yaşayanlarındı toprak, karşılık olarak. «Hayır bövle btr Türk'e, Rum'a, Bulgar'a mal edi> sey bahie konusu edilrnedi» eeva lemezdi. Aralannda bu hak han. bını vermistir. Şevket Kazan rar gı topluluğa, kimlere kısıtlanır lamentonun salı glinOnden itiba sa kavganın başı orada başlıyor ren, tekrar haftada üç gtin çalıs du. Geçmişte, bugün, ya da iler' ması için bazı jörüslerln be de, bu haksızlık ışlendikçe kav lirdijfini soran bir eaıeteciye de, ga da sürüp gidecekti. Dinl dili «Bu bir danışma kunılu ftneri ne olursa olsun her insan dogup sidir. Defişrnesi icin reniden danışma kurulunun toplatım«sı büyudüğü, ekmeftni kazandığı toprak üstünde, korkusuz, güven icap eder.» demiştir... altında yasadığı oranda kendin] mutlu duyuyordu. Bir ülkeyi yöTurlar siriiytr netenlere düşen şey, topraklan öte yandan Millet Meclisl Bas üstünde yaşayanlar arasında, dil kanlığı için dün yapüan iki tur den, dinden gelen ayrıcalıklan da da sonuç alınamamıştu. Oün yok etmek, ortadan kaldırmaktı. kü birleşime 29. turdan b»s:an Bu gerçeği sezen insanlann simış, Kemal Ziya öztürK'ün 216. lâhla, kavga ile işleri yoktu za< Kemal Güven'in ise 193 oy aldiK ten. Onlar bunun için hep birliklan görülmüştür. Bu arada An te katılıyorlardı hürriyetin ilânı kara AP Milletvekili îsmail Hak üstüne düzenlenen şenliklere. kı Ketenoğlu'na 2, Istanbııl Ba Bunun lçin köylerinin, kasabalağımsız Milletvekili Sadsttin Uıl rının alanlannda, Ttlrk, Rum, giç ile Artvin AP MilietvekUl Sa Bulgar, Ulah, hep birlikte, ellebit Osman Avcı'y» bir oy «•eril ri birbirlerinin omuzlannda hora miştir. 10 Uyenin de boş kullan t«piyorlardı. dığı saptanmıştır. J»va{ »e mulluluk Daha sonra 30. tur oylamaya Zole Kaptan için, onun gibi geçilmiştir. Bu turda oyıamaya katıJan 417 üyeden 212'sinin Ke geçmişte vurup öldürdüklerinin mal Ziya Öztürk'e, 183'ünün ise gölgesini, yaşadıkça önlerinde gö Kemal GUven'e oy verdiği görül renler. geceleri baş yastığınm almüştür. îsmail Hakkı Ketenoğ tına tabancasmı yerleştirmeden lu'na 2, Sadettin Bilgiç'e 2, Sa yatmayan, hep tetikte uyuyanlar bit Osman Avcı'va 1 oy •;ıkmıştır. için dururn değişikti. Barışm baş 3 oy da iptâl edilmiştir. Iotâl edi ladığı yerde anlamını yitiriyorlen 3 oydan birinde Nazmiye du rarlıklan. Onlar, kendilerine Demirel» yazılı oldugu îbrülmüş göre yorumladıklan. yanlış ya tür. Diğer iki oy ise, Kemal Gü da dogru amaçlarla sa^aşta bul ven yazılarak, üzerleri çiıılmiş muşlardı mutluluklannı. Dağlan titrettiklen silâhlartyle şimdi yioylardır. Daha önceki oyiamalar ne böyle hep birlikte dolaşmaiada ise iki adet «Satılmış» yazılı rında bile kavgalannı sürdürür oy pusulası çıkmış, bu oylar da bir hava vardı. Genç Sadettin geçersiz sayılmıştır. gibi, daha baskaları gibi. babalaÖte yandan CHP Millet Meclı rını Öldiirdükleri, buzağılı ineklesi Grup Başkanvekilleri: Ali Ne riyle birlikte ahırlannı, evlerini, jat ölçen ve Hayrettin Uvsal. harmanlannı 5aktıklan kimseledün verdikleri ortak demeçte, re, suç tşledikleri kılıklan, şiAP'nin başkanlık seçimi konu lâhlariyle görünmeleri, aftan, kasundaki tutumunu bır <ex daha nııniardan ör<^ silphlarına güven eleştirnıişler. başkanlık seçimi diklerine yorulabilirdi ancak. için yapıl?n turlann sayısının De mirel Hükümetinin umıjrsamazR N lığını örtbas edemeyeceğınl soylOlE'NiN PFJiHDt lemişlerdir. 30. lurda da Makedonya 1900 r a ı : Bakanlar Kurulu toplandı AN'KARA Bakanlar Kunılu dün gece saat 21.15'de Başbakanlıkta Başbakan Süleyman Demirel'in başkanlığında toplanmıştır. Toplantıdan önce Başbakan Süleyman Demirel. Bakanlar Kurulu'nun bu geceki toplantısmda bütçenin görüşülecefini, bu kor.uda Maliye Bakamnın geniş açıklama yapacaj.nı söylemiştir. Toplann gecenin geç saatlerine kadar sürn.üstür. (a.a.) Z ÖZEL ÖZDEmİR DERSâHESİ Devrimin Koşul Ve Süreci (Bastarafı 2. sayfada) blr dpfrişmet çerçek olar.tk ılke ediaBunlan söyledikten sekiz yıl sonra 1933'de, Cjm.iuriyetin 10. vıl sövlevindekl «I1u<amuın çafrias uyearlık tlüzerinln nstöne rıkararajh» sozü, süreklı devrim ükeslnt blr ket daha ilan etmektedir. Demek ki Atattirk'e göre Türk devrımı bitmiş bir olgu degil bir süreçtlr ve amacı rta çağdaşla$mak, çagın gertsındefcalmamak,natta olanak ölçüsünde. çagın Sncüsü olmaktzr. Bir bu dinamizme ve ilenciliğe, bir de slnv dikl nursSaı \;Sa vm perıri!i*<a haVmaır ist*r la. • Son sistem» gör» * ^ MODERN ve KLASİK * ÜNIVERSİTE VE AKADEMİLERE hazırlık kursları * £czacıbaşı konuşmasında, işçi sendikalanna da çatmış, toplu sozleşmeierde amacın verimliti ği arttırma yerine bir önceki an laşmaya gore ücreti yiJkseHmeje yöneldığinı ileri sürmüştür. C1GALOGLU »Kpki Vurdu Sok. N«12 KAT :» TEL: J 7 9 9 « S . 2 « 5 8 3 0 Eczacıbaşı, işçi sendikalannın iş çiye yanm prodüktivite çalısmalarını emrettiklerini iddia ede rek. sendika yöneticüerinin buna Telflanas; 2459521 karsın havaü işveren baskıların temet, hüzün ver'yor lrısana. Ama orautsuzluk asla!. Gittıkçe bilinçlenen rürls halkı mutlaka üstesinden gelecelrtlr bOtün Duruann n Turltiin derrtro stirecinl engellem *» lömsenia gücü yetmeyecektir. Not : Emekli bir postaa Mehmet Anul lnv rasiyte bana gelen şu İJH cümleiik mektup bence çok anlamlıdır. «23 Eklm I974denb*ri tumhnriyet Barramlannda AtarBrk rozeH tokılm.^or. Ko mandncıı re komandniardan korknudan ben ta>
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear