29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ankara Ç»5lAYANGiL'iN CHJIMOA aÇi ATANMAMAS! )ÇîH GÜVENCE VERMfSIHE KARJIUK FAiK TÜRÖK'ÖH SÖZ &BM VAfi Ankara Ajıkara A.nkara Ankara Ajıkara knkara A.nkara Ankara Anka j Bir «manlar mida gancılany r la kıvranan, diplomatik yemek1 lerde süt içen Yunan Büyükelçisi çok neşeli görünüyor. Galanm Türk konukları da Türk Yunan anlaşmazlığını hiç düşünmeden, büyük bir yakmlıkla konuşuyorlardı Yunan diplomat ; lanyla. Bu arada Atina Büyük i elçimiz K&muran Gürün'ün kulaklarmı çınlatenlar da vardı. Bizim elçi Atina'da büyük bir yalnızbğa gömülmüş, hiç kimse kapısını çalmıyormuş.. Türk ve Yunan uluslan ara smda karakter farkı mı var? İkisi de Akdenizii, ama Atinalılar Ankaralılar gibi davranmıyorlar demek? Atina, Ankara'ya uymaiı bu konuda, asıl olan dostluktur. Operet gecesinde iç politikadan da geri kalmıyor başkentli ler. Meclisteki başkanlık seçimleri uzarken, Senatoda Naim Talu'nun ya da Sabahattin Özbek'in başkanlığma ihtimal rerenler vardı. Orgeneral Nahit Özgür'ü görenler ise Ottova'ya mı başka l yere mi gideceğini soruyorlardı. Çat'ayangjl'in meslek dışında el çi atanmaması için güvence ver mesine karşılık eski MİT Baş1 kanı Fuat Doğu'nun hâlâ Por! tekız'de kahnasma şaşanlar v?.r dı. Faik Türün'ün elçiliğinden söz edenler vardı. Galanın en çık kadını Belçika sefiresiydi. Pembeler giymişti, ama Belçika Elçisi Türkiye'yi operet havasında bile pembe görmüyordu... . MJthat Penmen'i TÜrekli gtriiminden ötürü fcutlamak gereir. Guç bir isi göıe almı$ Devlet >perasında bir operet «ahney» :oydu: «Sevgili Augustln». OpV eün galasında bulunanlar bu •üçlügü konuşuyordu. Operada dinleyid v»r, tiystoda seylrcl. Oysa operetin götil le, kulağı da bir arad» doyunn» ı gerekiyor. Küns» gülme*» bttytlk fl«sko. Yalnıa gUlümsenirM yin« lyasko. Operetin beçiği Viyana •Ue güçlükle başarmbüiyor bu anat dilını. Viyanalı rejisör, Ust«Hk R«lnardfm «ğrencisi. E. Wolfr»m iarboer de terlemij olacak. 15er ;t Operasınm olanaklannı defersndirirken. Galanm gerginliği v» eyecanryla kimi sanatçılann sesi üsbutün kısılmıstı. Ama defcorır, bale sahneleri yer yw çolc TURAN GÜ>EŞ NECDPT ÜĞtTt HASAN ISIK VVKETTtS OK Sevgili Augustin,, operetinin galasında da politika vardı fö»ldi. GüMİ Viyana danslan, aynalar önünds çüguı Fransız kankanlan seyretti başkentliler... Galada eski yıUann şıklıgı var dı. Eski Başbakanlardan Naim Talu, AP'li bakanlardan Nurettin Olc, Güvenlik Kurulu Sekreterliğinden emekliye aynlan Orgeneral Maint Ozgür, Madrid'den Franco'nun cenaze töreninden henüz dönen Cumhurbaşkanlıgı Genel Sekreteri Fuat Bayramoğlu. CHPden Hasan Işık, Ferda Güley, Necdet Ugur ve eşleri.. Komutanlar yoktu. Genellcurmay Başkanınm eşi Refika Sancar yalnız gelmişti.. Milll Eğitim ya da Külrür B»kanlannı tiyatrolarda, operalar da görmek mümkün değil. Başbakan, sanat olaylarının dışında vaşayan bir devlet adamı. Avustralya Sefiresi Bayan Har dacek ev sahibesi rolündeydi bu Viyana operetinin galasında. Diplomatlardan büjoık bir grup vardı konuklar arasmda. Yunan Büyükelçisi Kosmodopulos da neşeyle seyrediyordu Balkanistan ülkesinde geçen olaylan.. BİR ŞARKISIN SEN, ÖMUR BOYU SÜRECEK... Turan Güneş boy boy resimleri, dansları, şarkılarıyla gazete sayfalarmı çok renklendırdi son ?ünlerde. CHP Kocaeli Milletvekili güzel yaşamdan. Eüzel yemekten. içmekten, şarkı söylemekten, şiirden. hıkâjeder., ciddî konulan karikatürlesürmekten çok hoşlanır gerçekten. Şarkıları da doğu ve batı ile bütunleşir, bir bakarsınız Paris bulvarlsnnın havası duyulur s:cak bir Fransız şarkısmda, bir bakarsınız bir uzun havada Anadolu'nun efeliği, ya da hüzün.. Gene bir gün sarkı söylemeyl Güneş kadar seven biri şöyle dedi Hoca'ya: Ben de size bir şarki söyleyeceğim: «Bir şarkısın seo, ömür boyu sürecek...» Başkentte Site ve Miğde rurtları neden ıranmadı? [nkara Vali Muavmi Mutiafa rönül, geçen hafta içinde bir kşam üzeri gaıete bürolarma aber tererek Emniyet Genei iüdürlüğüne birer muhabir •önderilmcsini istedi. Gazeteciier '.mniyet Genel Müdürlüğüne <eldiklerinde Gönül. Ankara'da narşık olaylan cnlemek için bir rama yapılacağmt, isteyen azetecüerin de bu aramalara atüainleceklerini söyiedi. 'mniyet Müdürü Hüseyin Talvt e Mustafa Gönül bu dtfaki ramada çok seyler bulunacağm eri süruyorlardı. Gazetecilerin tamnda Emniyet mensupiarma arflar içinde görev yerlerini •elirten kâğıüar dağıtüdt. Ama edense arama öneelikle fehrin vnar kahvehanelerinden başladu lu arada yapüan aramalardan onra esas yerler aranacaktt. Ik eltipler saat 20.00'de görer* tfctıîor. Maltepe'de bulunan bazı terleri arayacak ekipler tse saat 3'te aramaya çıktılar. Ama bazı letkililer, daha sonra kalan bazt terlerin bu aramadan haberieri iaeağmı töylüymlardt. \ramalar somtnda sadect iki ane ruhsatiı tabanca el* leçirüdi. Fakat potısler ne Sitt, e de Siğde Öğrenci Yurdunu \rad\\ar. Buna fcarjıîtfc \nadölu'dan gelenlerin kaldıklan mtün oteüer arandı. îlgüiler mndan tonra yaptiacak bir ıramada bu yurtiarda kalaruam laberieri olduğu için hicbir f«y •nuımam\yacağ\nı söyledüer. \nkara'da az say\da öğrencinin taldığı yurtlar aranırJcen Site vt S'ipde Öğrenci Yurtlarımn ıranmamast dikkati çek'yorriu. "ünkü btı yurtiarda <lÜlkücü ıenç!er> kalıyordu. Anadolu Ajansı'ndan AP'liler de şikâyetçiymiş Atilla Onuk'un Genel Müdürü oldugu Anadolu A.|anmndan Adalet Partisi de şikâyetçi. Hem de yetarı kadar tarafsız da\Tar.madığından. Meğer bir ajans AP dışındaki partilere de hizınet ediyormu?. Bu parlak fikirler kimden mi çıktı? AP Senato grup sözcüsü, îzmir Senatörü ve Basm Şeref Kartı hamili Beiiğ Beler'den... Beler, AP Senato Grubundan Demirei'in saat 10.00'da yaptıgı bir konuşmayı «keyfi yetip» saat 17.55'de leksir ettirip basma dağıttığı bir giin kendi eliyle bülteni, Anadolu Ajansına da getirdi. Orada görevli arkadaşlara da bunu hemen bütün basına geçmeleri direktifini verdı. a.a.*nın Parlamento Bürosunda görevli olanlar o saatten sonra hemen hiçbir gazetenin bülteni değerlendiremeyece^ini biliyorlardı. Beliğ Beler'e dostça hatirlatmak istediler. Vay siz misiniz bir konuşmanm 7 saat S3nra dağıtılmasınm hatasını söyleyen Beler açtı ağzını yumdu gözünü. a.a.'yı mutlaka degiştireceklerdi. Tarafsız olması gereken bir ajans olduğu halde AP'ye gerektifi seküde yer vermiyordu falan filân! Oysa gazetecüer Atilla Onuk'un AP karşısınnaV:i tavnnı biraz da olsa bilirlerdl. Onuk'un Anadolu Ajansı AP'ye hizmette geri kalmamak için büyükelçüerin oenaze törenınde konuşma yapmayanları bile konuştuıurdu. Atamalar meclis lokantasına kadar genişledi Her yiğidin gönlünde bir aslan iıatar derler ya. Vefa Lisesınm vıüdür yardtmcısimn gönlünde de li^e müdürlüğü yalıyor. Gidip Adalet Partisi Fatih tlçe Başkamna bu derdmi içienlikle anlatıyor. 0 da altma Dorfinin vıiihürünü vurup imzaladiğı bir kâğTd'. Vefa L«est müdür yardımcısmm elıne tutuşıuruyor. Kağ.dı eiine geciren Ve<a Lısesi Tniidür yardımast müdür dabilmenin tuikusuyla arabaya atladığı piM Ankara'ya Meclis'e peliyor. AP Istanbvl minetvekHi îhsan Toksarı'yi yemekte yakahyor. Bir de ucuz tarafmdan kalite]i Meclis yemeğini yiyen müdür adayına Toksart bizim yammızda scz verdi: Mutlaka müdür olacaksın. Vefa Liseai vıüdür yardımasına söz veriyoruz. Eğer Toksarı dedici gibi, derhal Mıf/î Eğitim Bakanı ile görüsüp onu lise müdürü yapmazsa. bizt baştrursun. miüetvekilin sözünde dnrmadığım yazahm. Olur ya belki de Toksarı'nın yapamadığttu bi> yapanz. Cebi delik milletvekili ve Meclis Başkanlığı Gazetecl, tiyatrocu, komedyen, sunucu, karikatürist Altan Erbulak çevresindekilere gösteri yapmağa bayııır. Biri sıgara çıkartır çıkartmaz, Erbulak cebinden yanar vaziyette çakmak çıkartır yanındakinin sigarasını yakardı. Nasıl yaptığını soranlara da «Cepten yanar çakmak çıkartraak, o kadar kolay olmadı, bu konuda el alışsanlığı edinene kadar beş ceket yaktım» derdi. Geçenlerde Meclis'te de buna benzer bir olay oldu. AP Milletvekili İsmail Hakkı Ketenoğlu'nun yoklama sırasmda cebinden dumanlar çıkmağa başladı. Bütün miUetvekilleri koşuşmaya başladılar. CHP Kocaeli MilletvekJli İbrahim Akdogan kulisten su getirip Ketenoğlu'nun cebine döktü. Demirel'i de kahkahalarla güldüren olayın nedeni sonradan anlaşıldı. Meğer Ketenoğlu yoklama sırasında adı okununca yanar durumdaki piposunu cebine koymu? salona girnıistı. Ketenoğlu'nun cebl yandıktan sonra bazı milletvekilleri «En iyi Meclis Başkanı cebi delik milletvekilinden olur» diye düşünmüş olacaklar ki, daha sonraki turlarda Ketenoğlu'na sürekli oy çıktı. Türkeş, bayrakçı ve kılıççı dükkânı açacak! MHP Genel Baskant Alpaslan Türkeş'e her gittiği yerde bayrak, kıltç ve Kur'an hediye ediliyor. Bu üçlü armağan verme yarısı âa birkaç yudtr bütün hızıyia sürüyor. Ş.mâi saym Türkeş'in evi çeşitli boylarda bayrak. fctiıf re Kur'an'la dolmuş halde. Rtvayet olunur ki. Türkeş yahr.da parti yönet\m\nden ayrtUp sakin bir kâgede bayrak. tafıc ve Kur'an'la işügal edecek bir dükkân açacak. Dükkânm odı da tÇerçi* olacak. Yugoslav Büyük Elçiliğinde renkli bir topluluk Yugoslav Büyiikelçisi Kljun r* Ejt başkentteki çevrelerini durmadan genişletiyorlar. U'.usal bayram günü sanatçüar. biüiı» adamları, polilikacüar. uiplomatiarla büyük bir karma dalgaiandt salonlarda. Ba$ta Genel Başkan Ecevit. birçofc CHP'îi vardı. Turar. Güneş güzd Fransızcastyla espri yağmuruna tutuyordu yabancı diplomatları, Dışışlertnden Semih Akbil, Pakistan i;lmim!eriy!e güzel tablolar çh\yor. Ecmel Barutçu. Kıbr'.s'a dönük sorulan esvriy'.e geçiştiriyordu. Kasım Gülek peçmişten bir yaprak canlandmyordu. Başfca bir kösede Mehmet AK Aybar göze çarptyordu. Kemaneı Suna Kan. aktör ve rejijör Cüneyt Gökçer ve e?\ balerin Meriç Sümer, hikâyeci Sezihe Ker;c. arkeolog Ekrem Akuroal baska bir rüzgâr estirtyorlardi. Ozan Tahsin Saraç. Struga'ya dönük anılanyia şiirsel kalkilar vap\yord\y konuşmaıara. M'ruır Kkmel Derya Yugoslavya'daki Türk yapıüarmı, rnilleivekili i'« senatör'.er Yugoslavya gezisinin (inuarını anlaUyorlardı. Sözün kısası herkesin anlaiacak bir î«yi vardı bayram koktey'.inde. Büyüke'çi Kljun da haşkentlHeri Yııgosiavea'ya döndürmevin sevirtcini kuüuyordu aynı zamanda. Milliyetçi Cephe'nin şeref golü Meclis Başkanlığı seçlminde turlar uzadıkça milletyekilleri kendilerini oyalayacak yenilikler buluyorlar. Son turlardan birinde oylar sayüırken, bir kısmı sıralarında oturup şakalaşırken, diğer bir kısmı oyların ayrıldığı bölümde çember olmuş komisyonun çalışmalanııı ilgiyle izlıyorlardı. Bir ara büyük bir gürültü koptu... Herkes hep bir ağızdan konuşmağa başlam^tı... Kullanılan bir oyun, geçerli olup olmadıgını tartışıyorlardı. Sonunda başkan işe müdahale etti de oy iptal edildi. Milletvekilinin biri, işi acele oldugundan olacak, pusulaya •Kemal Ziya Öztürk» yerine «K.Z.Ö.» yazmakla yetüamişti. Olay yatıştıktan sonra Turan Güneş hızlı adımlarla salonda tur atarken birara basın locasmm yanına kadar geldi. Gazetecüer henüz sonuç açıklanmadığından söz konusu oyun sonucu etkileyip etküemiyeceğinın merakı içindeydiler. Hocaya sordular. Hocanın cevabı ıse kendısine özguydü: «Yok canım! Ne sonucu. Şeref golü meselesi.» 5İHEMAMHPA Turİ2m Bakanı ve esprileri Turizm Bakanhğmdan bir Lütfi Tokoğlu oeçti, d'vje bir kitap yazılabilir ve Tokoğlu'nun anekdoüarrnı okuyanlar kahkahclarla gülebüır doğrusu. Saym Bakanın €AUahaısmarladık* d;ye kadeh kaldırmisma güçlükle aUşav.lar yeni espri'.eriyle şaşktrı* dönüyor son avnlerde. Geçen gün htanbul'da, Emirgân'daki bir restoranda Valinin yemeğinde birdenbire ayağa kalktı Turizm Bakanı: cÇofc yaşamak için az yemek gerekin diye bir nutuk çekince herkes'm lokması ağzında kaldı... Konservatuarda el şakasının cezası sürgün Siz eğer erkeksente ve de konservatuar öğrenciiiyseniz ve de okulun koridorunda bir kız arkadaşmıza elle saka yaparsanız ve de bu yaptığınızı okulun beli taban calı Müdürü İhsan Akpolat görürse ne olur? Ne olacak, Disiplin Kurulu toplanır siz de Izmir'e sürülürsünüz. Müdür Akpolat, Site Yurdundan gelip, konservatuar'ın bahçesinde öğrencileri döven, Cumhuriyet ve Politika gazetelerini yırtan komandocuklara pek karışmıyor. «Kızıyorlarsa siz de okuraajnn. Ya da onlara göstermejin» diyorsa da öğrencilerine karşı bu kadar yumuşak değil. Son bir haftanm ce2a bilânçosunu incelersek ne denli sert bir müdür olduğunu hemen görüyoruz îhsan Akpolat'ın: tşte bir hafta İçinde Okul Disiplin Kurulu'nun verdiği cezalar: 1 Tiyatro bölümünden bir öğrenci okula içkili geldiğinden yatılılık hakkı elinden alındı. 2 Bir öğrenci koridorda «At» gibi koştuğu için 3 gün tard aldı. 3 Erkek öğrencilerden biri yatakhanede yan çıplak dolaştığı gerekçesiyle gene Uç gün tard aldı. 4 Evci çıkan öğrencilerden biri cumartesi okulda öğle yemeği yediği için aldığı ceza bir hafta tard. 5 Bir ö£rencinin saat 8.30'da kalktığı için aldığı ceza gene bir hafta tard. Türkçelerini ilerleten diplomatlar.. D'şişlerindcn Salih Dinler eiçiler kararnamesınde yer atmamaktan lizultnüs görünmüyor. Tersıne Çankaya'daki evınde eiçüik türü partiler verıyor Geçen gece Türkçe konuşan yabancı diplomalları bir araya getirdi. Türk diplomatları da ana öülerini ilerlettiler bu partide. Dilimizi konuşan yabancı diplomatlar gtderek çoğalıyor. Ama Başka çare yok. çünkü birçok pol'ıtikacı ya da devlet adamıyla ve knmulanlarla Türkçe öğrenmeden kortuşmak olanağım bulamıyarlar. Kanada Elçisi gelir aelmez derse hajiamiî. ilk yev.eğ'mde Tiirkçe komtstu Voğu Airnan Büyükelçiai ve eşi de Turkçelerini ilerletvıeğe batfadılar. Berlin Elçimiz atanırsa onurıma rerecekleri uevıekle ırafnız TSrkre Herkes Rauf Denktaş'ı bekliyormuş meğer Rauf Denktaş. Xew York dömîî Ankara ya geldi. Müliyelçi Cephe üükümeliyie gnrüştü. Hükümet yetkiliieri de Kıbns sorınundaki görüşlerini açtklamak için Denktaş'ı bekliyorlannu} meğer. Her kanadtn Bakanı tek ttk konu^tu. Ama btı tek tek tonuşmalarda bir bütünlük yo&iı. HAZIRLAYANUR: Hüşerref HEKiMO^LU Sülarmın COJKUN İZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear