Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
DÖRT CUMHURÎYEÎ 25 Kasm 1975 Büyük Usturalar Şakir BALK1 60 Zanıpık Surmegoz e bakıjorau ioparlanor Çok gıuelsıruz Sıdıka Hanım, dedı, evlılık sıze yaramısl Kıkırdadı reşenkur ederım'.. Dudu ıçerı gırdı Zaınpık. Damat Bey nerede, konakta değıl mı kı* dıye guldü. Surruegoz Sıdıka. Balkonda bıraz dınlemyordu, şimdı gelır herhalde! Az sonra Pelvan konuK odasına suzuidu Ayağa kaUctılar. Pelvan. Sızi goren CennetUk mı olacak Zejnel Bey1... Uozlenm» ırakta kalaı kaç gundur. Zejnel kaptı Pelvanm elmı: Nasılsınız Pelvan Bey? Sagolun . Evhlık sıze yararruş'. 0} le mı' Bana kalsa öyle, yaramıs ya'.. Eksık olma1. Sen de eksık olma, Zeynel Bey.. olarak ben .. Sana dıyeceklpnnı var, Pelvan Nıyjzı. Bır sure havadan sudan soz ettıler Konuştular, dertleştıler. Soz donup dolasıp polıtıkaja dokulunce, Dudu ıle Sıdıka onlan başbaşa bırakraak ajıacıyla kalkıp obur odaya geçtıler. Sıgaraların bıri yanıjor, oburü sonduruiuj ordu Konuk odasının o ıç karartıcı havası, sıgara dumanından daha da ağırlaşnııs oluyordu . Zampık Zeynel, Pelvan Nıyazı'nın dızıne bır şaplak attı Sonra gjlerek: Bak Pelvan Nıyazi, dedı, senin ünün şamn yeterll gayn. Bagırmana çıgırmana hıç gerek yok. Mıllet senın yoluna bas koymuş! Senın yapacagın tek şey, çıftçıden yana gozukmek . Biiıyorsun sen Hasan Basan Bey namussuzunu, degıl mı? O kafasızm bırı olduğu ıçın, meydanlarda, alanlarda, kahvelerde hep tuccardan vana laf dogruyacaktır, bunlan japtı mı, onu CI\ ajanlan bıle kurtaramaz artık! Pelvan düşündır Pekı Zeynel Bey, hem tüccardan yana gorüksem, sonra d» çıftçıderı J»na bağmp nutuk atsam olmaz mı? Olmaz bu Neden olmaz • " Mılletm dedığı olur ama, seni köylüler tutuyor Biri varp onlara «Hele bakın arkadaşlar, bu Zampık Zevnel'ın adamı Pelvan Nıyazıye ıkıli oyun oynuyor.. Sen benım dedıklerıme kulak ver, Kasan Basan esnafı tutacak, sen de çıîtçıyı! Boylece ovlan bolecegız Muhalefet de hava almış olacak, oldu mu Pelvan? Nasıl dedıklerım ıyı degıl mı ? Elbette benım de bıldıklerım var. Pekiyi Zeynel Bey senın dedıgın olsun, ben çıftçılen kandırmaya çalısacagun' Tamam bu oldu, yalnız bır nokta daha var Sen şımdıden delgelerı kafaya almaya bak. Onlara bol bol çay kahve ısmaria. Bıraz da muslumanlık tasla . Bıraz dedıysem, sen bana kulak venne Aklın nasıl yapıyorsa oyle yap Bak hele en onemlı hususu unutuyordum, sakın yalan konuşma, yalana dolana sapma' . Canım raten benım yalana aklım ermez, varıp mılletın huzuruna, .Sıze en kısa zamanda yuz bın kışının çalışacağı pataıes fabrıkası kuracağım» mı dıyecegım. Ben Pelvan Nıyazi olarak mıllete yalan atnıam! Sonra ardımdan «Yalancı mebus> aesınler. Afferın Pelvan Nıjazı, afenn senl ijı jetı^tırmışım ben. Senden sapına kadar mebus ve polıtıkacı olur, Ha, aklıma sımaı geldı, sen Şehır Kulubunde konuştun mu? Konuştum! îveler dedın, aklında mı kı? Aklım da >a, ne olacakmış?. Uzun etmedın degıl mı? Benım defterımde yalana yer yoktur dedım, oldü ıttü? Gel senı yanaklanndan bır opej'im, Pçlvan,; „ . v , Boynuna sarıldı Pelvan'ın.. Surmegoz Sıdıka ıçerı gırdı. Kahve getırdı, sıgara tuttu. Zaınpık Zeynel bırden ayağa fırladı. Aman, az daha unutuyordum, dedı, onemlı bır toplantımız vardı Amerıkal» dostlanm gelecektı Aman, bana musaade.. Surmegoz Amo bu gelişınız hıç olmadı, sızı vatılığa bırakmak ıstıjorduk, s)z bırden «Aman bana musaade» deyıp gıtmeye karar verdınız Vallahı, bu hıç olmadı . Pelvan Amerıkalılan burada konuk etsenız, olmaz mı acaba* dedı Zampık kıbarca* Ozur dılenm, başka zaman Bana musaade nca edıyorum' Zampık kalktı Konağın dış kapısına dek ugurladılar Zampık Zeynel'i. Buradan bır arabaya atlayıp doğru Hasan Basan Beyın evıne gıttı Hasan Basan evde yoktu Sukse Durdane kapıyı açtı. Zampık ı gorunce çok sevındı Dürdane Ah ben ne kadar ıyı vureklıymışim, slzın geleceğinlzi az once ıçımaen geçırmıştım1 Hoş geldmız. bırjrun . Gelmenız çok ı\ı oldu Hasan Bey de sızi dort gozle beklıyordu. Şu odaya buyuıun . Daha gtızeldi tnı gün Dtirdane O yesıl gbzleriyle içtenlıkle bakıjordu Zeynel'e. Içı kıpır kıpır oldu. üzerınde kolsuz beyaz bır elbıse ardı onden duğmelıvdı bejaz dar elbıse. Tum vucudu sıkıca kapiamışt» kısa eteklı elbısesı. Za noık Zeynel yorgunluğunu unuttu bu guzellık karsısında. Hasan Bey evde yok mu' dıye sordu tıtrek blr sesle. Suk*e D ımane anlamlıca Şanslısın. dedı, Hasan mılletı kandırmaya çıktı!.. Sahı mı' înanmj; orsan odalara bır bır bakabılılırsın. Bızımkısı delege kandırmak sevdasına kapıldı son gunlerde îvı sardı ora galıba mebusluk ışı° Hem de nasü'' Bana bıle boş vermeye başladı1 Yoo ışte bu olmadı Sızm gıbı guzel bır kadına boş veri1T mı' Buna manmam dogrusu Delı olması lâzım, sız çok guzelsınız Teşekkur ederım Beni şımartıj orsunuz . hepsı gerçeıî bunlann' Sustulpr n Z vrel felekten bır gun çalmanın yoluna bakıyordu. Onaen dugmelı bevaz elbısesının tum duğmelerını tek tek açfı Lzi' kırmızı renklı kadıfevle ortulu koltuğa geçtı Durdane Bırden hıç soz etmez oldular Ve sonra bır Ukırtı oldu merdıven boşluğunda. Asagıdan Kcsan Bas?n m sesı gelmeje başladı. Sekenm' Kapıv hemen açtı Sukse Dürdane Boynuna sarıldı 1 Kociugım nerede kaldın" Senı çok bekledım'. Kssrr, Basan Beyın yuzu asıktı. :M°rede olacak. dedı, yalan atmaktan mıllete anam ağladı Bılıyorrm berım sevgılı Kocacığım, bıhjorum Azı gıttı, çogu da gıtfı bu ısın Gayret canım . Yuzunu t3tlılaştırdı Bızde um var bılıyor musun° Kım" Bıl bakalım' Annen geldı degıl mı' Bılemed r' Senın annen .. (DEV4MI VAR) Makedonya 1900 1. Hikâye Dila Hanım Dila Hanım, beyın j vuran beyi diri getirene sürülerinin yarısını verecekti, bir beylik Yazan: Necati CUMALI Dıla Hanımm sordugu şev tektı Kahyava Sadece kocasını kım:n vurduğunu bılmeK ıstıvordu. Beyler goruşmuşler anlaşamamışlardı Bevının kıralaoım dedığı vere Rıza Bev benım demış, Rıza Bevın benım dedıjH yen Bevı kiraladım diye dayat^ mıstı Bır gun sonra surülerı o yere gırırn^ sılâhlı catışma çıkmıstı ik:s!.ıın adamlan arasında Çatışmava mavzerlerivlı» beyler de katılmıştı Bır çeyrefe sonra Amarut Beyi vunıluica ates durmustu. Bevı kımın vurdugu açıkça bilınmıyordu Daha oluyu yaylaya taşırlarken Rıza Beyın vurduğu soylenmeye başlandı Dupeduz yakıştırmaydı bu. Beylenru vura nın bey olmasını uygun gormuşlerdı. Rıza Bey namlı atıcılardandı O Bır kez adı geçtıkten sonra, gerçek suçluyu ara*tırmalarını onleyen bır dırenme duygusına kapıldılar Beylerını Rıza Bevnn vTjrduguna ınanıp, kabullen dıler. Kânva Rıza Bev dedı Dıla H^nîm on dort vayında gelın olmuştu Beyın \edı yıllık karısudı Çocuksuzdu henuz. Yalnız naş ortusunun alîından gorundugu kadanvla, sayısız orgulenni ensesınde topladıgı sarı saçıarının mavıs çayırlannı hatırlaran ışıltısı açıga vuruyordu gençlığını •azel.ğını. Her zamankı pembehgı çekılen yanaklan solmuş bakışları kararmıştı Çızgılennde donup kalmış acısıvle, ne zarrsn kımın ellnden çıkngı kest rılmesı olanaksız bır yontuç sıbıydı yuzu. Goz'erı çakmaklandı Işte o Rıza Beyı tutacaksıni7 bana getıreceksıruz Kâhya ıstenılenı tam «nlayamamıştı. Bekledı Din getıreceksıniz! Kıvılcım gıbi çıkı>ordu hanımın dudakları arasından her ke lıme Açıklamasını tamamladr Olulerin hesabı Ben öldüreceğım onu' Ken dım oldüreceğım . Yıne o donemde, vurulan ko caların kardeşlenn, dbür \akm ların, ardından karakola gıtmek kımsenın ıklına gelmezdı ölenın şakınları sılâhla sorarlardı olulerının hesabını. Dıla Hanım kurala uyuyordu. Kâhya, kendısınden en az on parmak boylu, o oranda da enlı Rıza Beyı gözünun önune getırdı Çevîldıgını, atıcılıgıril, tabancasız gezmedıgını, adamlarını hesaba kattı. Olur diyerhıyordu. Dıla Hanım: Bu hızmetin karşıhğı ayn, dedı. Sürülerımın yarısı Rıza Bevı dırı getırenın.. Kâhya sılkındı Surülerin yarısı mı? Bır beylık bağışlamak'ı hanımının dedıgı. Kuzey Arnavutluğun belki de bUtun Makedonyanın en bujıik sürusuydü K&hyası olda fu süru Dıla Hanım, bey kızıj dı Altı juz koyun çejız getırmıstı kocasma Şımdı aşağıaa, Gonçka dakı kıralık otla'cta, ya> ılan kojunlann sayısı bın beş yuzu buluyordu. Ayrıca elıısı hergele. yuz otuz buyui baç hayvan vardı. Dıla Hanım, yere dpğen uzun eteklennı "tunduraların:n ucuna doğru çektı Oda kapısına bakarak konusmanın bittığıcı hatırlattı: Soııim sozdur Yarısını' Ama dın olarak, saf olarak' Rıza Beyı karşımda boyle senın gıbı dırı goreceğım. Dostumun duşmanımm onunde kendım oldüreceğım . Ister kendın tut getır, ıster tuttur getır. Sozüm soz Surülerımuı yarısı Rıza Beyı dın getırenın Rıza Bejı yakalamak ıçın ner ne yaparsan bana sık sık haber getır. Benı merakta bırakma . Azrail eğleniyor K15 geçtı. Erıyen karlarla taşan dereler, çay yatakiarı aka aka ıncehp yatıştılar. Dıla Hanımın surulerı Gorıçkadan Bogradıçe dondu. Hanım verdığı sozde duruyor, sabırsızlanıyor, kaiıyası ıle adamlan Rıza Beyı bır turlü yakalıyamıyordu. Kahya hırslıydı. Rıza Bevı yakalayıp hanımınm yarı surusunu ele geçırmek umuduna kaptırmış tı kendını Rıza Beyın ardına adamlar koymuş, çıftlığmden Gorıçka'dan ayrılacağı uzaklaşacağı gunlerı gozetlıyordu. Rıza Bey henuz ne Dıla Hanımı tanıyordu, ne kendısını yakalayıp getıreceklere verecegı odulden, ne de nıvetınden naberlıjdı Kış bovu hıç değıştırmeden eskı yaşayışını surdürdü Dostluğa, soze sohbete duşkundu Go rıçkaya uç dort saat çeken genıs bır çevre ıçınde kalan çogu koyler kasabalarda sevdığı dost bağışlamaktı bu dediği. ÇalılıklartB blrbtrine y«k»e»tçe Wr rerde durdnUr, Goriçka yolu blr knrşun atımı ötedeydi.. Dtsenltr M«hm«f GUIEITÖZ Beyi kimin vurduğu bilinmiyordu, ama Beyi vuranın Bey olmasını uygun gördüler Kâhya hırslıydı, Rıza Beyi yakalayıp hanımm yarı sürüsünü ele geçirmek umuduna kaptırmıştı kendini. Rıza Beyin ardına adamlar koymuş, ayrıtacağı " ' "" günleri gözlüyordu.. rın bitiminı örten ergtlvanlann, ıkısı soldakı pımallıkların gerısıne sındıler Doğaylı bajbaıa Rıza Bey F'.onna'va ner zaman Ekşısudan trene Dinereî gıderdl. Atı, ayağına çabuk, snK'am rıa>vandı. Gonçka 1İ8 Ekşsuı un arası nemen hemen cHJ voluna eşıttı Atla çok çok ıkı 'kı buçuk saat çekerdi. Üstelık Fk$ısudan Florınava oır saatlık o.r tren yolculuğu vapması gereKiıdı. Fa kat hem her volculuk'a Ekş'suda gorıllecek bazı ışlen çıkardı, hem de yol, dagların «omıtecıler kanun kaçakları ıle dJlu cldugu o donemde, daha güvennvdı Bu yolculugunda vıne önıespmedığı eski bir hevese kapıldı tlk vazdı Saglıklı her insanın kanının kavnadıgı gunlerdı. Yola çıkmadan once dag havasını oz'edıgını duvdu. Katırtırnaklan erguvanlar açmıştı. Dag volu. şımdı. sarı çıgdemler. paınukçuk lar, daha sayısız yayla çıçeklen ıle renk renk, ttekikleıin. kedi nanelerınin kokulariyle soluk alınmasına doyulmaz tazeliktevdı. Ilk gençliğınden berl yılda bır kez olsun dayanamaz atla geçerdı o yoldan. Pujuda Gıdişte de dönüşte de yolculugundan mutluydu Komıtecılen, kanun kaçaklarını unutmus, gozlerı onUnde açılan dogamn dı rılışine, yenıden dogusuna pülumsüvordu. Kâhva ile adamlanmn pususuna bovle her ttlrlu kuşkulardan uzak oldugu bır ruh durumunda düstü Atı. pusuva girerken trkıldı. kulaklarını dıktı, burun kanatlarmı butün genışlıgiyle açarak duraladı. Atının uyanşına aldırmadı. Toputclarıyle vol verdı havvana Ddrt Gega erguvanların pırnalların eerısinden fırladılar. Silâhma davranmasına sıra kalmadı tkisı sağını ıkısı solunu sardı. At ürktü. Hızla üç beş adım gerı kaçtı Dizgınt Gegalardan binnin elındevdi tartıvordu. At bu kez hızla öne atıldı Dızjfininı Geganın elınden kurtardı ama. gendeki Gegalar Rıza Beyı kucakladılar, eğenn Ustünden asajıy» aldılar. At arada kalmışü KAhy» ıle dızgınlnl vakalayan Gega önünde Rıza Bevı vakalavan c o ban Gegalardan biri Ile sürücü gerısındeydıler. Yol övleslne dardı <ı ıkı kısınln vanvana Relmssı olanaksızdı. Dızcine asılan çoban. pırnai dallan arasınd» dengesinı vıtırmıs vıkılmıstı. Kâh va pendekılere ulasmak Jstivor rtnunds saSa sola atılan Urfc müı attan eecıt bulamıvordu. Rı7» Bev Kirkbestnt bulrmış da olsa eençlıSinı korurordu. GüçlU kııvvetli erkekti. SİHrindl. Pırnalların da yardımıyla ıki Gegayı ikl vanına devırdi Kendini devlrdlgı Geeaların eensıne attı. Kâhya ıle ondeki çoban atını eeçip yak> la^mava çahsıvorlardı henüz. Devırdıgı çoban Geealann ikisini de onllne almıstı Yakın olanı c'oftruldu, saldınva geçmek istedı Teke tektıler şımdi Rıza Bey aaamı tekme yumruk arkasında' kı arkadaşlannm ustune yıktı. O kargaşada Kâhyanın tabancasına el attığını gordü. Kendısı tabenCJ çekmek ıçın geç kalmışü. Da ha uzun dii^ınmeâi. Erjruvanların gensine kaçtı. Kâhyanın illt kurşunu ormızu ustunden geçıp gıderken kendini yardan aşagıya, boşiuğa bıraktı. Yedi sekıa kulaç kadar boşlukta aktıktan sonra. kayalar arasından yanlama boy atmış bır çamın uç dalına takıldı. Dala sanlmaK lstsdı Sarıldı da. Fakat dal hızla duşen agırlıgı altında, esnedi, çatırdadı, ağacın gbvdeslne bıtıştığı yerden kınlarak sarkmaya başladı Dalı elınden bırak madı. Uç kulaç uzunlugundaki dal sarktıkça sarktı, du^eyıne kadar ındı Rıza Bey, bır süre dalın ucunda boşlukta sallandı kaldı Dalın yavaş yavaş govdssınden koptuğunu duyuyordu. Telaşa kapılmadan kajalann ınışıne yaklaşmak Istedı. Baca ğı erışmedı. Sonunda govdesınden kopan dalla öırlıkte aşağılara aktı. Altında yere vuran dal ellennden kurtuldu Dal bır yana ken dı bır yana duşup kaldılar. Kırığı, çıkığı yok Duştuğu yerden jukarılara bak tı Boguş,tugu >er şoyle boj'le otuz kırk kulaç vukseklıfcteydı. Gegaların kavaların kıyısından egılıp kendısını arandıklarını gordu O uzaklıktan tabanca ıla vurulması güçtU. Ateş edebilırlerdi yine de. Kımıltısız kaimayı, olmüş gorünmeyi seçti. Henuz bacaklan üstünde uoğrulabılecegıne güveni yoktu. Gövdesıni dinledl. Şaşılacak 1 sey Belli bir yerınde tuırk çıkık acısı yoktu. Govdeslnl butunüyle saran bır agnydı duyduğu. Solugu düzgundü. Kolları bacaklan sağlamdı. tlk Korkusu geçınce. üstüne düştügu top rağın yumuşaklıgını ayırdettı. Çay yatagı kıyısındaydı. Bır ay once çekilen sulann bıraktıgı mılli toprak üstünde yatıyordu. Bır darm yukarılara baktl Gegalar yann kıyısından çekılmıslerdı Belkl de bır yol bulup ınebılirler, kendlsini yoklamaya yakalamaya gelebıhrlerdı Kalkmaya yeltenince Kollannın bacaklannın hiç güçllık çıkarmadığım gördü îçini bır sevınçtır sardı Ayaga kalktı. Kayaların dıbinden dibınden Negov&na dognı yıirudü. Rııa B«re o kıs yfne çok konnk geldl, konukseTcrUÜ, lan vardı Aralannda atla arabavla gıder pehrlerdı. Bu volculuklar ıster kısa ıster uzun sürsun. vemek ıçmek, sofra başı sohbetlerı geceiarılarından on^e bıtmez, konukların geceyı sntı ğı evlerde geçırmesı olagan say> lırdı. Rıza Beye o kıs yınc ÇOK KOnuk gelaı Gelenler çoğunlukla eskı tanıdıkları, vakın dostlanı dı Ama, konukseverlıgını. iozu nun sonbetının doyulmazhgını duvdukları ıçın hıç tanımadı^ı bevlerın de kapısını çaldıgı olu 5ordu. Rıza Bev onlan da vakm dostlan gıbı, hatta venı oldukm rından, deg.şık bır sevnnçle karşılardı Öğlenden kunılan iofralar, vıne bırbırı ardından gelen vemekler. hamur tatlıları, mevvelerle gecevarısına kadar uzadı, gelen yabancı gece selamlıkta Konuk edildı Rıza Bev o kış. Sangol Zelenıç Kavlar, Poteskadaıcı dostlanna, onbeş vıımı gunde bır da Ekşısudan trene bınıp Florına'ya, kızkardesını. enıştesım, yegenlerını gormeye gıttı. Dıla Hanımm kâhyası bu gıdıs gehslerın tdmunü gunünde haber aldı. Aldığı haberler bekledıgıne uygun auşmedı Gonçka ıle Rıza Bevın Fidıp geldıgı bu verlenn arası hep duzluktü Neresınden bakılsa butun ova bir uçtan bır uca gorulurdü Avrıca yol ışlekti. G12 lenmeve pusu kurmaya elverıjlı değildı Bıklentn hıbw Sonunda ılk kez yaz baslannda bır gun Kâhyanın bekledıgi gıbı bır haber geldı Rıza Bey atla Florına ya, enıstesıne gıtmıstı Bır yada ikı gece kalıp donecektı Kâhya, haberi getiren Gegayı gerı saldı Hemen yol haarlıklarını tamamladı. Hanımım gordu Yola çıkacagını, kısmetse donusunde, kolları baglı Rıza Eevle bırhkte karşısında olacağını sovledı Dıla Hanım verdığı sozu bır kez daha ymeledı. L stelık kocasınm olumunden ben dogan huzular, buzağılar, tayların da hesaba katılacağını açık ladı. Arnavut Beyının olumu ustunden altı ay geçmışti. Arnavut Beyının olusunü ftetırdıklen yay lı ıle yola çıktılar Kah>a yıne atlıydı ln yan ıkı Gega vaylıya bmmışlerdı. Sunlcü yermdeydı. Yolculuklan yeşıllıkler arasındakı dag yolunda rahat geçtı. Uç saat sonra, Florına ıle Gonçka yolu uzerındekı Golunç koyunde Hayrettın Aganın selamlığı onunde durdular. Golunç Malanka Dağı vamaçlarmda çogunlugu Arnavut ıle Turk, bıraı da Rum kanşık uç yıiz hanelık bir Jtöydü. Hanı yoktu Kdyde gecelemek zorunda kalan hatırlı kımseler kendı vakınlan tanıdıkları »oksa Hayrettın Agava konuk olurlardı. Hayrettın Ağanın, ara duvarlan ortak, bırbinne bıtısık ıkı evı vardı Poyraza bakan ev uç oda daha kuçuktu Selamlık olarak kullanılırdı Giıneye bakan evde Hayrettın Ağa kendı otururdu Ikı evın avlulan aynydı. Önlerınde kahrdı. Rııı Beyin pajinde Kahya, Ağayı olen bevm donemınden tanırdı Bır teneke bevaz bır kelle kasar peymn ıle ıkı kuıu hedıye getırmistı Hedıyelerml verdı Aganın kahvesını içtı. Sürulerinden hırsızlık olduğunu yakınlarda çalanlan arayacaklannı söyledı. Bır ya da ıkı gece selâmlıgında kalmalarına ızın ıstedı. Konusmayı uzatmadan kalktı. Bmegıni, yaylının b«ygirlerini selamlığm ahırına çektıler. Yaylıyı avluda bıraktılar. Koye çıkıp, Bogradıç'e Rıza Beyın habennı getiren Gegayı buldular. Adamdan Rıza Beyın henuz Florına'dan gen donmedığını og rendıler. Golunçten aynlarak Florına yolunu tuttular. Golunç 'un dısmda yol ıkıye ayrıldı Bır yol yukandan dağuı vamacını dolanarak gıdıyor. oburu aşağıda genıs koyagın tabanında kalan koylere ınıyordu. tohbeH çok ünlüjdü.. Yanm saat kadar ytirüdüler. Koyakta, dıpte kalan Negovan koyü ustunden geçtıler Pır varım saat daha vünıdiıler Saglarında koyak ıyıce derinleşti Sık pırnallıklar, srruvan defne. alıç kümelcri ver ver yolu boguyor, dallara. bırbınne karışan sürgtmlere silrunerrk bırerlekolda ılerlıyorlardı A'&da bu karısık bıtki yığınları aıasından sıvrıldıkça, sağlarını, oır kaç adım otede çatlaklanndan var.lamasına yaban ıncirlen çamlar fışkıran, asağısa iıkıne ınen bü vuk kayalıklar kestığru goruyorlardı. B*kleyi| Ikl yandakı çalıiiklar» oirbirıne gırdığı yolun ytutsekç* bır yerınde durdular. Dağ tv ennde donuyor, Flonna'dan e«ıon aşa gıda koyagın dıbınde tkio çav yatağını ızleyen NegO'an yolu ıle ustunde olduklan Kestırme Gonçka yolu, bır Kurşun atımı o'elere kadar gozlerı öntınde kalıyordu. Yolu bıraktılar. Bayırdaki gürgenlenn altında, yuzlsn Flonnadan gelen yollara don'ik oturdular, beklemeye başladıUt Boyle bekleye bekleye bır tabaka tütünu boşaltacak kadar cıgbra sanp ıçtıler. Blr ara acıkıp vanlarında getirdıklerı ekmek peynm yedıler Beklemelerı üç saate yakın stirdü. Bu üç saat ıçınde onlennden, beygırı ardmda bır oduncu geçtı. PımallıRUrın gensınde kalıyorlardı. Adarn onlan gormedı. Ikı yandam s>x dallan surgunlerı hısırdatara»c vol açan beygirının gerısınde uzaklaştı. Aşağıda Negovan vou daha ıslektı. Onlar yine de R:za Beyın tuttuklan voldan gelerpgını hesaplıyordular Sonunda yanılmadılar. Rıza Bey al oır at ustunde dağ yolunu dondü. Araua bır omuzlarına kadar pırna'lıklar arasmda gozden kaybolup. açıklıklarda utının tovnaklanna kadar boy vererek kendılerırıe doğru yaklaşmaya başladı Lort Gega yola ındıler. tkısı sağda, dik ya Y ÂRI N: KÂHYA, RJZâ BEYİ EIOEN KAÇIRIYOR GARTH Ş\/VlDI YAPILMA5I E İ COtÖNEMLl SO41 MALA ÖR6UTUM . , BUM. iVl DUŞUM ,, GADTVI'IKJ PCYiN DAU5ALAC1 BURADA ICıiVlTLl . RUMLAKJ QOBOTUW PROGVîAMLÛ TiFFANY JONES EDEBlM (5UZEUM COfc EĞLENDIVi