Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
S?hibl: Cumhunyet Matbaacılık »8 Garpteçüft TA& edına „ ... ^ ... K.ÛJİS 1CADİ • Genel Yayın Müdürü OKTAV KntTBrtVE • Sorumlu Yazı tşlerl Müdürü: ÇETtN ÖZBAYK'lK • Basan ve Yayan: CL'MHURÎYET Matbaacılık n GazetertUk t.A.Ş. Cağaloğlu. Halkevl Sok. No: 3 9 4 1 • TETJGRAP ve MEKTTJP adresl: CUMHURtTET ISTANBUL Posta Kutusu: lstanbul No: 346 Telefonlar: 22 42 90 22 42 96 22 42 97 22 42 98 22 « »9 r*ı I M U I I D . V E T irUMnUnlYtl BASTN AHLAK TASASTNA UTMAVI TAAHHÜT EDEB • BÜROLAR: Ankara, AtatUrk Bulvan Yener ApL Yenışenir. Tel: 177477 J557U1 • tZMÎR Halit Zıya Bulvan No. 65. Ka: 3. Tel: 31530 «708 • GÜNEY îlleri: Atatürk Cad. ügurlu PasaJ, Tel: 14550 18731 ABONE v* tLAN AYLAR; 13 6 3 1 Yurtiçi 540 270 135 45 Yurtdısı 81ü 408 2U2 67.60 Üllce ffruplarına ve ajjırlıîına pöre, uçak farln okuyııeu tarafından aynca ödenii oMJ LJr» (MAKTTJ) „. . 140 » i ) re 1, Sayta (SantünJ) 4. A. a. Sayta (Santıml) . . „ 12U » Ölüm Mevud. TeşekkUr (S Santlml) MM » i) Nışan. NiKAn Evlenme Doguro .„ ... 225 » ... Yayın Hayatı (KELİMESÎ) *. » Kayıp (KELİMES!) s > T A K V tM 23 KASIM 1OT5 Güneş Oğle Iklndl 6.56 12.01 14.30 Yatsı Imsak Akşam 16.45 18.21 6.13 ECEVİT (Bastarari L Sayfada) rtaya çıkmaya başlanr.şr.r. Esiden AP bu eğüimi saklayabilir i. Çtinkü sandık yoîuyla, san ıktan geçerek, demokratik me anizmamn işleyişi içinde seimden geçerek. sürekli iktidar Ima umudu AP'yi koruyordu. akat ne zaman ki AP, artık ko ıv kolay seçim yoluyla iktidara elemeyeceğini anlanr.ştır. O za ıandan itibaren özündeki, maasındaki faşist eğilimleri, delokrasiyle bağdaşmayan eğiüm îri açığa vurmaya başîamıştır.» Bajkanlık jeçimleri CHP'nin bu oytına gelmeyeeeini, eğer kendilerini aldatmıyor ırsa, MO partiîerinin de bunu rılamış olmaları gerektiğini berten Ecevit, şöyle devam etmiş r: «Demirel'in çaresizliği nedeiy'.e bu kışkırtmalann devam decegine, artarak süreceğine ina ıyor ve bundan kaygı duyuyoum. Bu yüzden, Saym D> elirel'in bunahmm rejimi yıacak noktaya gelmesinden kay ılanacağını da sanmıyorjm. öy s sanıyorum ki, Kendisi. rem yıkılırsa yıkılsın, nasıl olı bu faşist bir yönetim getir. faşist bir yönetimde de ben, ükümette olmasam bile daha üçlü olarak ''•tidardan aynlı:m. diye düşünebilir.» CHP üderi, bugün, MC parti>ri arasmdaki ayrılıkların. çıar çekişmelerinin had safhar ı ulaştığını öne sürmüş, parımento Başkanlık Divanı seimlerinin uzamasmda bunun a rol oynuyor olabilecegini sa unmuş, şöyle demiştir: «Meclisler çalışmaya başladı u. 4 partili hüklimet içindeki ıderek artan anlaşmazhklar. sür Işmeler her glin bir turnusol âgıdındaki gibi bütün açıklığıyı ortaya çıkaeaktır.» En biiyük yalmzlık Konuşmasınm dış politika k o ularına üiştan bolümünde CHP ideri TüTkiye'nin .tarihinin en üyük yalnızlık dönemini yaşadıgıru» savunmu?, Demirel'in önceki günkü demecinde Şili'deki faşist rejimi açıkça övdüğünü, Cephe Partilerinden bırinin sözcüsü bir gazetede Franko'nun, çagın en büyük devlet adamı ilan edildiğini hatırlatmış, «bu kaiadaki bir hükümetin, Türkiye'yi dunyada giderek yalnızlaştırması kaçınılmaz bir şeydir» demiştir. Ecevit, bugün, ivazsız dostumuz Pakistan dahil, tiim dünyanın Türkiye'yi yalnız bıraktığını. dünya Türkiye'yi yalnız bırakırken de Demirel'in Kıbrıs Türklerini, Kıbrıs Türk Federe devieti yöneticilerini yalmz bıraktığını söylemiştir. «Skındıl. Birleşmiş Milletler G«nel Kurulundaki durumu Türk dış politikası açısından «skandal» olarak niteleyen CHP Lideri, şöyle devam etmiştir: «Dışişleri Bakanımn Kıbns sorunu ile ilgili çok önemli müzakere yapılacagı ve sonunda Türkiye için ve Kıbrıs Türkleri için çok önemli bir oylamanm yapılacağı bir sırada BM toplantısına katılmaktan kaçmması, benim görüşüme göre, en hafif deyimle skandaldır. Daha hafif bir deyimle bunun tanımlanabilecegini sanmıyorum. Hükümetin tüm ortaklan, bu skanda lın da ortaklarıdır.» •Wr«e hııır •Inık» CHP Lideri, konuşmasınm son bolümünde, bu hükümetin 19771 ye kadar iktidarda kalabilecegini uman bir tek fert kalmadığına inandıgını belirtmiş, şöyle konuşmuştu: «Hükümet bunalımı çabuklaştırıcı davranı$lardan. nihai noktaya doğru çabuklaştıncı dav ranıjlardan kaçınmakla birlikte sanıyorum ki, artık her an göreve hazır durumd» olmamız gerekir. Kendimm psikolojik olarak buna hasırlamamız gerekir. Teknik olarak bazı belirli noktalarda bu hazırlıklan yapmamız gerekir. Tabii, böyle bir görev anı gelip çattıgında biz, her ne bahasma olursa olsun bu göreve talip olacak degiliz. Halkın bize bagladigı umutlan kırma hakkını hiçbir zaman kendimizde göremeyiz ve ülkeyi içerde ve dısarda düşmüş oldugu çıkmazdan kurtarabüecek tutarlıkta ve etkinlikte bir hükümet kurulması von konusu olmadıkça elbette ki, bir göreve talip olmamız söz konusu olmaz. Çünkü, bir çare olmaz böyle bir görev üstlenmemız.. Ama bütün bu kayıtlanşartları gözönünde tuUrak. sorumluluk anlayışımızın gerektirdiği biçim ve ölçüde gözönünde tutarak, bir görev ihtimaliyle, her an gelebilecelc bir görev ihtimaliyle karşıkarşıya bulundugumuzu hatırda totmalı, ona göre hazırhk yap mahyız. düşüncesindeyim.» Ecevit bu konunun parti meolisinin görüşecegi en önemli konulardan biri olmak gerektiğini söylemiş. bu sözlerinin herhangi bir angajman anlamına alınmaması gerektiğini de. tekrar kaydetmiştir. CHP Genel Başkanı. görev düştügü taktirde. CHP'nin iç ve dış politika alanlannda son derece oetin sorunlan yükleneceğini de bildirmiştir. CHP Lideri bu sorrınlann dış politikadan, Cephe Hükümetinin içinden çıkılmaz hale getirdigi personel politikasma kadar uzanacağını, büyük bir reorganizasyon gerekeceğini kaydetmiş, şöyle demiştir: «Görevini dürüst yapan hiçbir kamu görevlisinin bizden korkması için neden yoktur. Fakat bu hükümetin, Cephe Hükümetinin baskısma zülmüne ve teşvik ettiği yolsuzluklara alet olan kamu görevlilerinin yaptıklarını yanlarına kâr bırakmayacagız.» ReddMİildi Öte yandan CHP Parti Meclisi'n de Mustafa Ok ve yedi arkadaşı tarafından verilen. Türkiye'nin NATO'nun askeri kanadmdan çekilmesi yolundaki önerge reddedilmiştir. Önerge aleyhinde eski Mill: Savunma Bakanı Hasan Esa: Işık ve Ankara Senatörü Uğ'.ır Alacakaptan söz almışlardır. Bu arada önergeye imza atan lardan Art\in milletvekili Turgut Altunkaya da. imzasını geri çekmiştir. Önerge için daha fazla konuşma yapılmamış ve reddedilmiştir. DGBTlerin (Bsstararı L Savfada) han Pekey'in yönettiği oturuma Türkiye Barolar Bırlıgi Başkanı Prof. Faruk Erem, Prof. Öztekin Tosun, Doç. Dr. Erdogan Teziç, Av. Neclâ Fertan, konusmacı olarak katümıstır. İlk konuşmayı Prof. Paruk Erem yapmış ve kanuni dayanağı kalmamıs bir mahkemenin görevini sürdürmesinin bugune dek görülmediğini belirtmiş ve «Bu iş nasıl başımıza geldi?» demiş ve Mahkemelerin görevlerine devam etmesinin çelişki oldugunu ve derhal kaldırılması gerektiğini söylemiştir. Erem, ortada vasa olmadıgına göre süreden nasıl söz edildiğini anlayamadığını anlatmış. Devlet Güvenlik Mahkemeleri yargıçlannın Anayasa Mah kemesine başvurarak uygulamayı durdurucu kararlar almalan ?erektigini, demokratik kuruluşîarın bu konudaki görüşlerini sık sık ortaya atmalarım belirtmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kalkması halinde bu görevi diger yargı organlannın yüklenecegini ve hiç bir aksaklıgın olma yacagını anlatan Barolar Birligi Başkanı, «Mutlak bu aykırılığı ortadan kaldırmak gerekir» demıştir. Prof: öztekin Tosun, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluşunun Anayasaya uydurulmak istendiğini. ileri sürmüş ve şunları söylemiştir: « Anayasa Mahkemesi iptal karan almıştır. Ancak kararı bir yıl sonra yürürlüge girecektir. Bunda Anayasaya aykırıhgı bulmak zor. Kılıf bulunmuştur. Ancak Mahkemelerin kuruluşu, hukuka aykırı düşmektedir. Acılı sahneye bilgisizce sebep olunmuş tur. Bir yıl uzatılmış vasaya bir gerekçe gösterilmesi gerekirdi. Hâkimler de güç durumda bırakılmıştır. Bir ayıp nidası karşımızda durmaktadır » Doç. Dr. Erdogan Teziç, Devlet Güvenlik Mahkemeleri yasasının hukuk prensibi ile bagdaşmadıgını anlatmış ve demiştir ki: «İptâl edilmiş ama yürürlükte kalmış bir yasa için aykınlık itirazını tanımamak aykırı bir yasaya bir bakıma mutlak nitelik kazandırmak olur ki. böyle bir yorum hukukça geçerli olmaz. Burada aykırıiık itirazındaki rid dtlik artık tamşmasız nesnel bir anlam taşır. Mahkemeler bir yıllık süre içinde varlıklannı korurlar. Ancak. yetkilerini kullanamaz, görev yapamazlar.» Av. Neclft Fertan da bu konuda şunları söylemiştir: «Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kuruluş nedeni yargının bagımsızlıgını ortadan kaldırmak isteğidir: 1971 yılındmn bu yana yapılan tüm yasa degişiklikleri esasen antidemokraüktir. Anayasamn 136. maddesı değişti rilerek Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kurulması imkamm ortaya çıkarmıştır. Bu da 1402 sayılı kanunun 23. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından «Oisğanüstü mahkemelerin. *lağan durumlarda yeri yoktur» şeklinde bozulmasından sonra 1402 sayılı kanunu Anayasaya uydurmak yolunu seçtüer. Oiagan devrede. olaganüstü mahkemeyi kurdular. Bu mahkemeler 136. maddeye ragmen Ana vasaya aykındır. Esasen 136. maddenin 147. maddesinin bu şekilde değiştirilmesi bizatihi Anayasanm ihlalidir.» Konuşmacılar bu konuşmadan sonra sorulan cevaplandırmışlar ve sonuç olarak şu görü? bir ligine varmışlardır: « Devlet îüvenlik Mahkeme leri bizzat Anayasa Mahkemesine müracaatla, kendi kuruluşlarının Anayasaya aykın olduğu nu, inançlan ve hukuka «aygıla n gereği görevlerini sürdürmemelidirler. Huzurlanna g«len her davada Anayasaya aykınlık iddialannı Anayasa Mahkemesine götürerek davaya fiilen taakmamalı, Anayasa Mahkemesinin görüşünün degişmesine yardımcı olmalıdırlar. Otoriter bir rejime kayışın ifadesi olarak kabul edilen bu mahkemelerin yeniden kurulma sında hiç bir sosyal fayda yoktur. Yasal dayanagı ortadan kalkmış bir mahkemenin göreve devam ettiği adll hayatımızda görülmemiştir. Anayasaya aykırı bir yasanın bir yıl daha yaşamasma imkân vermek büyük bir çelişkidir.» TÎP îl T e m s İ l d l e r (Bastarafı L Savfada) enflasyon dalgasmm şiddetini arttıracağmı ileri sürmüş ve geçen hafta sonunda altı büjük ülkenin liderlerinin toplanmasını, «Ekonomik durumun vehametinin bir işaretu olarak nitelemiştir. TürkİYt'nin dı? politfası TİP Genel Başkanı Boran, daha sonra Türkiye'nin dış politikasına değinerek, «Batılı olmak heves ve iddiasıyle hep Batılı kapitalist ülkelerle ilişkiler pekiştirilmeye gidilmiş, dünya sortınları karşısında, milletlerarası toplantılarda Batının emperyalist kapitalist Ulkeleri safında yer alınmıştır» demiştir. Türk dış politikasındaki temel olgulara dikkat çeken Behice Boran, • Türkiye'nin NATO, CENTO, AET, Enerji Ajansma ve benzerlerine girişi, ikili anlaşmalar, yabancı üsler, ulusal savunma politikasmın ve askeri örgütlenmenın NATO stratejisine göre düzenlenmesı, hep burjuvazinin politik tercıhi sonucu olmuştur. Ekonomik ve askeri gerekler sonucu degil» demis ve • Şimdi Türkiye'nin, toplumsal gelişme sinin ihtiyaç ve gerekleriyle, kendi ulusal çıkarlanyle çelişen böyle bir dış politika gütmüş olmanın sancılan içinde kıvranmakta oldugunu* belirtmistir. Türkiye'nin içinde bulundugu ekonomik güçlerin dış politikasında önemli bir engel oldugunu savunan TtP Genel Başkanı, «Şimdi Amerika Türkiyeyi tam hi7.aya getirmek kararında ve çabasındadır. ABD'nin bu tutumu tüm yurtseverleri isyan ettirmektedir. ABD ile bagımlılık bağlannı koparmanın tam zamanıdır» demiştir. Kıbrıs sorununa da değinen Boran. «Kıbns sorunu MC hükümetinin bir baş agrısıdır. Bunun sfbebi sadece îit yönde işleyen iç ve dış baskılar degildir. Dış baskılar taviz verilmesi için rorluyor, iç kamuoyunun ve koalisyon ortaklıgının durumu ise taviz verilmesine elvermiyor yollu bir izah. dopruluk payı olmak la beraber. meselenin kökiine inmiyor. yüzeysel kalıyor. Esas zorluk. MC Hükümetinin Kıbrıs sorununun nıteligini anlamamış olması veya anlamak istememesi. bunun için de önerdigf çö7\im formülünün inandıncı. ileili devletlerin çogunlu&unca kabul edilebilir olmamasıdır» görüşünü dile getırmigtir. Boran. Türkiye'nin «Kıbrn t»*r,inin» bağımsızlıgı, egemenligi, toprak bütünlüjünü milletlerararası garant) altına alınmış. yabancı üslerden arınmış. asVersizlcştirilmıs. merkez! devletin ve toplultıkların eşit haklara sahiD. !c yönetimlerinin demokratikleştirildigi barışçı bir tez« olması gerektifcini belirtmistir. Devlet Güvenllk Mahkemelerinin davalara, tutuklamalara, mahkumiyet kararlan vermeye devam etmede bir sakınca görmemeleri hukuk anlayışıyla bağdaşacak bir durum degildir.» Bundan sonraki iktidar mücadelesinde an"htann CHP olacağını öne süren Boran, «Demirel hem burjuvaziye yaranmak. hem de oy kaynagı kitleleri kollamak arasmda bocalamaktır. Daha da onemlisi, burjuvazi sağın oylarının yokuş aşağı gittiğini ve Demirel'in sağ kanada hakim olmadıgmı bilmiyor» demiş ve sorunların çözümü açısmdan geçerli olan ilkenın bağımsızlık demokrasi sosyalizm mücadelesi oldugunu öne sürmüştür. Denktaş (Bastanh l. SaTtada) Başkanı Rauf Denktaş, dün akşam New York'tan Türkiye'ye dönmüştür. Denktaş. Yeşilköy ve Esenboga Havaalanlarında gazetecilere verdiği demeç'e. sorunun bu aşamasmda Kıbrıs'ta Bagımsız bir Türk Devletinin ilân edilmesi gerektiğini, Başpiskopos Makarios'un anlayacağı başka bir dil olmadığmı söylenv.ştir. Toplumlararası görüşmelerin sekteye ugradığını belirten Denk taş, «îîerde yeni şartlarîa, eşit şartlarla hangi ş rtlarla görüşmeye başlayacağımızı tayin etmek, baslıbaşına yeni bir eksersiz gerektirecekrir. Fger görüşme'.ere başlayacaksa. bunun çok erken olacagını sanmıyonım» demiştir. Denktaş, «Şimdi ne yapılacağı?» konusunda ise, şunlan söylemişîir: «Türk toplumu olarak daha faz la devletsiz yaşayamayız. Bunu bütün dünyaya anlattık. anlatıyoruz anlatacağız. Ankara ve Kıbrıs v a temaslar, görüşmeler yaptıktan ve her iki tarafın görüşünü aldıktan sonra. Kıbns'ta bagımsız bir Türk devieti kurulması vönünde son adımı atma konusunda karar verecegiz. Bu kararı alırsak. ne olur konusunda çeşitli görüşler vardır. Bunlann hepsini fartışmaya. hepsine cevap vermeye hazırız. Fakat herhalde. hasımızı iki e!;m:z arasma alarak, düşünmek, bir karar vermek durumuna gelmiş bulunuyoruz. Aksi halde. Makarios'a Kıbrıs meselesinin hâkimi>Tniş gibi. zaferi kendisi kazanmış gibi, suç suzmuş gibi 12 yıl daha bizi peşinden sürük'.emek ve hırpalamak fırsatını "ermiş oluruz. Bu da doğru bir şey değüdir.» Denktaş, Kıbnslı Rumlann top lumiararası görüşnıeleri keserek BMye büyük iddialarla yaptıklan müracaatın, kendüerini ıstedikleri sonuca ulaştırmadıgını iddia etmiş. bu arada Türkiye'nin sert bir şekiide kunanması. Türk askerinin adadan derhal çekilmesi ve göçmenlerin eski yerlerine derhal dönmelerini sağlamak amacıyla Rumlar tarafından hazırlanan karar tasansının Genel Kurul'da ilgi görmediğini öne sürmüştür. Kıbrıs Türk Federe Devieti Baş kanı. kabul edilen bloksuz ülkeler karar tasarısının, Genel Kurul'da geçen yıl kabul edilenden daha hafif oldugunu da iddialarına eklemiş, Türkiye'nin kabul edilen tasanya olumsuz oy vermekle. Kıbrıs konusundaki gerçekleri dünyaya gös*ermis oldugunu anlatmıştır. Çağlayangil'in soıleri Cumhurbaşkanı Fahri Konıtüık'ün gezisini izlemek üzere Pakistan'a giden muhabirtmiz Ümit Gürtuna'run bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çaglayangil, dün Karaçide bir basın toplantısı düzenlemiştir. Çaglayangil, basın toplantısında. «Türk askerinin Kıbrıs'tan çekilmesinl beklemek, onun oraya niçin gittiğini bilmemektir» demiştir. «Birleşmiş Milletler kararı, ada daki askerlerin çekilmesini öngörüyor. Bu karar hakkındaki pörüşünüz nedir?» şeklindeki sonıya karşılık, Çaglayangil, şunları söylemiştir: nTürk Silâhlı Kunetleri, Kıbns'a ne istilâ, ne de tehdit maksadıyla gitmişlerdir. Türk Silâhlı Kuvvetleri, 11 yıldan beri tehiikede olan Türk cemaatinin can ve mal emniyetini korumak, haıclarını teminat altına almak maksadıyla ada'ya gitmiştir. Bu gereksinme yerine gelmeden. oradaki soydaşlarırmzın can ve mal güvenliği teminat altına alınmadan. Türk askerinin Kıbrıs'tan çekilmesini beklemek. onların. oraya ne için gittiklerüıi bilmemek demektir.» Çaglayangil. «Birleşmiş Milletler'deki son kararda Pakistan'ın çekimser kalmasını nasıl yorumluyorsunuz?» sorusunu ise cevapsız bırakmışhr> Tepkiler Kıbns Türk Federe Devletinde ise, Genel Kurulun kararına karşı tepkiler giderek artmaktadır. Önceki gün İkinci Başkan Ümit Süleyman Onan'ın başkanlığında toplanan Kurucu Meclis, kararı kmamıştır. Bu arada Kıbrıs TUrk liderliğine vakın kaynaklar, Kıbrıs Türk yönetiminin pek yakmda sert tedbirlere başvuracağım belirtmiş lerdir. Karamanlis memnun Öte yandan Yunanistan Başbakanı Karamanlis, Türkiye'nin yal nızlığını vıırgulayan BM karar tssarısını memnunlukla karşılidığını açıklamış. tasannın Kıbnsta toplumlararası görüsmeler voluyla adaletli bir cözüm bulunmasına yardımcı olacaSı umudunu taşıdıgını belirtmistir. «rımeı» gazetesinin yorumu Öte yandan İngiltere'de bağımsız «Times» t;azetesi Kıbrıs' ta Türk tutumunun şimdi herhangi bir hafıfletıcı neden ortaya sürülemıyeeek kadar dünya kamuojunun görüşüne aykırı oldugunu öne sürmüştür. Gazete Türklerin ve Denktaş' ın Birleşmiş Milletler kararıyle elikolu bağlanmış bir hale geldıgını ileri sürmüş, «Başka bir de beklememeieri eerekirdi» Afiş asarken L Sarfadm) ifijran Ülkü Ocaklarma mensup Srrenciler, Beyaznta Ismail Tığnın öldürüldüğü yerde saygı aru?unda bulunduktan sonra ir de basın toplantısı yapmışlar » halka olaylan kendi açılaruıın açıklamışiardır. «Ülkücülere ipılan saldınlarm Içişlen Baînhğının tutumu yüzünden mey ana geldiğıni belirten Ulkü Oiklan Başkanı Mustafa Verka» konuşmasında TRT ve bazı «ını protesto ettiklerini söylelis «Milliyetçi Türkiyeyi mutla\ kuracagır. Bu buyük ülkülüzde önUmihse çıkan her türlü ıgeli geçmek azim ve karann»yız. Hiç bir kuvvet bizi mılli»tçi ve toplumcu diizen yolunan ayıramayacaktır» demiştir. Cenaze i'e birlikte Beyazıt Calii'ne glren öğrenciler ögle nalazııu kıldıktan sonra yine yürü ;rek Aksaray'a gelmişlerdir. Akırayda ailesıne teslım edilen ce aze bir otobüse konularak topra \ verümek üzere Habibler köyil B götürülmüştür. Ogrenciler ise eyaattaki Alpaslan Türkeş'in ütingine katümak üzere geri önmüşlerdir. Ülkü Ocaklarma mensup ögren ilerin düîenledikleri yürüyüşe akırköy Habibler köyünde otuın Ismail Tıgh'nın ailesı de kaImıştır. Ismail Tığh'nm 5 çocuğunun ı büyiigü oldugunu söyleven ba ası Arü Tıglı «Okusun adam olJn diye Oniversiteye gönderdik lüm nabertnl aldık. Zaten son ımanlaıda morali çok bozuktu. lu işlerin sorumlusu Içişlen Baanı Ofuzhan Asiltürk'tür» şeknde yakmmıştır. 8 ki(i gözaltında öte yandan. önceki gün Beyan'ta Ismail Tığlı ile. Sağmalcıır'da Muharrem Çivikıran'ın ölürülmesi olayıyla ileiü olarak 8 işinin gözaltında tutuldugu biliirilmiştir. Polisten alınan hiigiye göre, Sağ nalcılar'daki olayla ilgili olarak >nceki gece gözaltma ahnan Vea İnceleme ile birlikte, dün de iıfat Coskun gözaltına alınmışır. Bu arada aym olayla ilgili ı'.arak Muhteşem Özdamar'ın randığı bildirilmektedir. (Ba$Urafı l. Sa?fada) de kullanılmaktan çok, tdşileri zengin edecek biçimde harcanıyor. Devlet yatırımlannda da, uzmanlann tavsıyeleri. halkın istekleri, memleket ihtiyaçlan, ye terince gözönünde tutulmuyor. Yapılanlar vo yardımlar, halktan çok, köylüden çok, memleketten çok. bir avuç insanm kesesine, çıkanna varıyor. Krediler büyük ölçüde onlara veriliyor. Her tür lü yardım onlara yapılıyor, devlet kapısında onlar kayrılıyor» demiştir. Rahşan Ecevit konuşmasında, köylülerin olanaklarını ne biçim ve. hangi düzeyde değerlendireceklerini anlatmış. bunun için yapılması gereken konuları sıralamıs. kredilerden yararlanan lann çoğunun memleketi yönetenlerle içli dışlı olduklannı. köy lülerin, ise dağınık ve gözden ırak bulunduğunu belirterek şunları söylrmiştir: «Köylü seçımden, seçıme hatırlanır. öteküTinse her gün hatın sorulur. Köylü de hergün hatıra gelir ve hatırı sayıhr duruma gelebilmek için. birlesmek, örgütlenmek zorundadır. Birlikten alacagı güçie ağırlıgını daha çok duyabilmek zorundadır. tste dernegimizin başta gelen amacı bunu saglamaktır.» Devletin görevlendirdiği pek çok meslek sahibinın gerektigi bi çimde köylüye iıizmet edemeyişinın nedeninde iktidar lann. hükümetlerin sorumlu oluşunun aranması eerejine dkkati çeken Rahşan Ecevit. dernef in amaçlarından birinin de köylü ile ona hizmet etmek durumundaki görevlileri, uzmanları bir çatı altında toplamak oldugunu bildirmis, konuşmasını şövle sürdürmüştür: «Bu dernek. devlet kapısında haklarınızı aramanıza yardımcı olacaktır. Devletin eksik bıraktı ğı bazı hizmetleri, meslek sahibi üyelennin yardımıyla köylüye ulaştırmaya çalışacaktır. Böylesıne çahşkan ve kabilivet li insanlar için yoksulluk kader degildir. Türk köylüsü, devlet kendisıne destek olursa verımli çalışabilecegi bir ortam bulursa fakat hepsinden onemlisi, elele ve rırse. ınanıyoruz ki. yoksulluğu yenebilir ve her enEeii aşıp kısa zamanda refaha çıkabilır.» Köylü Derneğinîn GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) larda, Türkiye geçmi$ yılların yanılgılarını vc iılediği emperyalijt yorunge politikaıının sonuçiarını gozlcriyla görmekledir. Fransa, Ingilterc, Hollanda, Bclçika gibi Afrjka halklarını sömüren «empcryalızm sabıkahsıı devletlcr de, Türkiye aleyhine, eski sömürgeleriyle birlikte oy kullanmaktadır. Türk Silâhlı Kuvvetlerinip Kıbrıs'ı terketmeslni Isteyenler arasında sömürge halklarının kanını emen devletler de bulunmaktadır. Koskoca Birleşmiş Milletlerde bizden yana bir oy çıkmamıştır. Dünya ve bölge barısını koruma, komünİ2me karşı savaşma gerekçesiyle ülkemize üsler. tesisler yerleşüren Birleşik Amerika, Türkiye yl kalkındırmayı üzerlne alan Şehinşah hazretleri de, halen Sayın Korulürk'ü ağırlayan Pakittan da Türkiye den yana oy kullanmamıstır. Buyurun <manzarayı ıımumiyeyiı... Ne kapitalisti, ne sosyalisti ne de bağımsızlığına yeni kavusmuş dünyanın oteki yoksul ulkeleri. Tiirkiye'den yana oy kullanmamışlardır. Bütün bunlann nedeni, niçinl vardır. Artık şimdi, bütün bunlann nedeninin, niçlninin konuşulması gerekmektedir. Ama, nerede o iktidar?... Kıbrıs çıkartması yapıldığında, Atina'da Albaylar Cuntası yönetim başındaydı. Hicbir devlet, açıkça Yunan faşistlerinden yana çıkamıyordu. Kıbrıs ta, Samson yonetimı de, hiçbir devlet tarafından desteklenmedi. Tiırkiye, o günlerde, özgürlükçü bir iklidarca yönetilmekteydi. Cıkartma genel olarak faşizme karsı bir eylem görüntüsii içindeydi üstelik, Ecevit, ilk kez, Türkiye'de öıgurlükçü bir iktidarın sesini duyuruyordu. Bu denklem değistirildi.. Ecevit, Kıbrıs çıkarmaıından sonra bsz> diplomalik girişimlerde bulunmak için Kuzey Avrupa ülkplerine gitmeye hazırlamyordu ki, ortağı Miili Selâmet Partisince arkasından hançerlendi. Atina'da ise Albaylar yönetimi devrilmiş ve faşist Yunanistan izlenimi, Karamanlis'in eliyle ulinmeye baslamıştı. Gerek Karamanlis gerekse Ecevit için dünya kamuoyunria o günlerd* bir tırmanma yarışı baslamıştı. İste Ecevit bugünlerde Istifaya zorlandı... Oenklem boylece deglstirlldi: Bir yandan Yunanlstan'da tollu bütün partileriyle seçimlere giden Karamanlis rojimi, Albaylar eliyle yitirdiği saygınlığı yeniden kazanırken, Türklyp'de •Sola ve komünizme karşı olma» gerekçesiyle, antikomünizmin en ilkeliyle oy toplamaya kalkan partiler iktidara geldi. İste sonuç...... Türkiye, Ecevit dönemlnde belki Kurtuluş Savaşından bu yana ilk kez hem Balı dünyası hem sosyalist ülkeler, hem de bloksuz Asya Afrika uluslarıyla «diyalog» kurmaya bajlamıştı. Milliyetçi Cephe partilerince kurulan dört yamalı iktidarının siyasal çizgisini bu noktadan izlemek cok yararlı olacaktır. Bu iktidar neden kuruldu ve hangi siyasal gelismelere yol açtı? Birleşmiş Milletlerdeki son oylama, tmilli mücadele ruhu.nu bir yana bırakıp uyduluk politikası izleyenlerln bir yeni iflas belgesidir... Carlos yemin etti (BaşUrafi 1. SayTada) tspanya'mn birinci asken oiarak, kendimi ordunun ilerlemesine adayacağım. Kültür dünyamızı, îspanya'nırj kültürel kalkınması için yeni programlar nazırlamaya çagırıyo rum. Özgür, modern bir toplum. Basın özgürlüğünü, haberleşme özgürlüğünü gerektirir.» Bu arada Franco'nun bugün yapılacak olan cenaze töreninde hazır bulunacak devlet adamlanmn çoğu Madrit'e gelmişlerdir. Törende Sili'yı temsil etmek Uzere Madrit'e gelen Devlet Başkanı General Pinochet gazetecilere verdigi demeçte «Bıze ızleyecegimiz yolu FranCo gösterdi» demiştir. Madrit'e geien yabancı devlet adamlan arasında Batı Almanya Devlet Başkanı Walter Scheel, Fransa Devlet Başkanı Valery Giscard d'Estaing, ABD Başkan Yardımcısı Nelson Rockefeller ile eski Yunan Kralı Konstantin de bulunmaktadır. Türkiye ise cenaze töreninde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fuat Bayramoglu başkanlıSında dört kişilik bir heyet tarafından temsil edilecektir. •Menrından yöneliyorÖte yandan Ispanyol Komünist Partisi lideri Santiago Carillo Atina'da yaptığı basın toplantısında Carlos'un Ispanyol rahtına oturmasına Franco'nun karar verdiginı. «Franco'nun me zanndan ülkeyi yönetmeye de vam ettiğini» söylemiştir. Ispanyol Komünist Partis: Madrid ve çevresindekl işçiler ülkede demokrasinin kurulması nı sağlamak amacıyle greve git meye çağırmıştır. Ispanyol Sos>alist Partisi Bas kanı ise, krallığm sürdürülüı sürdürülmemesıne ancak halkıı karar verebileceğinl belirtmi: ve bu konuda halk oylamasını gidilmesini istemiştir. SağSol çatıjması Bu arada Assodated Presı Ajansrnın bildirdiğine göre Bar celona kentınde Franco'nun ölü münden bu yana İlk sağsol ça tışması çıkmış ve elleri sopal bir sağcı grup, solcu gösterici lere saldırmışur. (Dıs Haberier Senisi tlköğretim (Bastarafi l Sarfada) gumuz okula devam edememektedır. Ders kitaplarıyla egitim, ögretım araç ve gereçlerin yeterli olmayışı ve ögretmenlerm ıhtiyaca uygun olarak yetişmeyişı dolayısiyle her yıl milyonlarca ögrencı sınıfta kalmaktadır. Sadece Ukokulun bırıncı sınılmda her yıl 400 bın öğrenci smılta kalmakta ve üunun mıili Dütçeye zararı yanm mılyarı bulmaktadır. Batı Anadolu'da 15 bın öğretmen (azlası vardır. Buna karşılık Doğu ve Güneydogu Aııadolu'nun boş okullan 15 bin ö%retmen beklenıektedir. Şimdi büyük şehırlerimizde yüzlerce ögretmen sıcak odalarında boş oturarak devlet bütçesınden maaşlannı alırken, yurdumuzun bırçok yerinde ögretmen hasreti çekilmektedır.» TtMDER Genel Başkanı daha sonra müfettiş kıyımı konusuna da değinerek, sozlerini şöyle tamamlamıştır: «Görevden alınan müfettiş arkadaşlanmızın sayısını Bakanlıktan ögrenmek mümkün olmamıştır. İllerden aldı&ımız haberlere göre yüzden fazla ilkögretırn müfettişinin görevlerinden alınarak oaska illere (ilk ve orta dereceli okullara öâretmen veya rehberlik merkezlerine uzman olarakı atanmışlardır. Daha .'RO müfettişin görevden alınacağı söy lentileri duvulmaktadır. Suçsuz kimselerin görevden alınmaları. sadece meslek açısından değil memleket açısından da fevkalâde vanlıştır. Hele bu çeşit işlemler. MilU Efeitim Bakanlıgı gibi örnek olması gereken bir teşkilâtta yapılırsa, mılli zarar daha da büyük olur. Politikacılann ve vöneticilerln sosyal psikolojiyi çok lyi bilmelert zorunludur. Egeı insanlar, aslmda, karşısında olduklan fikirlerle suçlanıyorlarsa, bu fikirlere sempati duymaya başlarlar ve bundan memleket ileride büyük zarar görür. Özellikle eğitimcilenn, sadece bupüne degil yannları da düşünmesi gereklidir.» TİP Genel Başkanı, yıırt sorunlarına ilişkin görüşlerinı açıklarken. 1973 ve 1975 seçimlerindPn sonra «Burjuvazinin kıtle tabanını yitirmekte oldugijnu» öne sürmüş ve «İktidar kendini arüven içinde hissermemektedir. Yal nız seçim sonııclan degüdir hu tedir?inligi dofturan. İsçı sınıfının yükselen bilıncliliği. vprriiSri Rünlük mücndele, ileri sürdiifü taleoier. emekeı kitlelerin uyanmışlıgı ve istekleri, aydm, eençlik. hatta bürokrasi kitlpşinin artan direnci bu tedirgin'Jgin ana kavnagıdır. Onun icin yasal knvuşturma rutuklama dısında baskı ve siddet uysulamalarına gidilmekte ve bu uyerulamalar tırmandırılmaktadır» demiştir. Anayasa Mahkempsi Yar^ılama Usulü Kanunu ve Siyasal Partiler Kanununun siyasal partiler kapsamına (riren bir sııçun oluşma»ı halinde işleyecegim açıklayan Boran. belirtilen yasalara ııymadan bir siyasal parti vivesi ya da başkanımn tuttıklanmasını elestirmiş re şu görüsü »vunmuştur: «Siyasal partileri denetlemek öneelikle Anayasa Mahkemesinin görevidir. Bir parti başkanı, Anayasa Mahkemesi yetkisine giren bir suçlama konusunda başka bir mahkeme tarafından istenilen belgeleri ibraz etmediji gerekçesiyle tutuklanabiliyor. Anayasaya aykmlıkları Anayasa Mah kemesi karanyla sabit olmuş Bağımsızlık mitingi düzenlendi Istanbul. Ege, Yalova devrlrm gençiik birîikleri, Mecidiyekö; Kasımpaşa, Kartal, Seyran, A beyköy, Aktepe. Mersin, Bigî Samandağ nalk birîikleri il Devrimci Lıseliler Birliği, De' rimci Gazililer Derncği ve M < murlar Derneği bugün Taksır meydanında yapılacak bir bağıı sızlık Tiitingi düzenlemişlerdir, «Ne Amerika, ne Rusya. *B; ğımsız, demokratik Türkiye» ac aUmda düzenlenen miting, sas 14 te Taksim mpydanında yap lacaktır. Mitingten önce sabah saat 0! da Kadıköy ıskele meydanında başlıyan bir de yürüyüş düze: lenmiştir. İskeie meydanındi toplanıldıktan sonra Kadıköy Üsküdar • Gümüşsuyu güzergi hından Taksim'e yürünecek v burada yapılacak mitinge ka' lınacaktır. ACI BİR KAYIP Fatih Dersiamlanndan ve Akiıisar avukatlarından merhum Ahmet Nedim Tüzün'ün eşi, Nebahat Balaban, Sabahat Tüzün ve Leylâ Gürsel'in anneleri. Seyfettin Gürsel ile Nedim Gürselin büyükanneleri FATMA TÜZÜN 22 kasım 1975 cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 23 kasım 1975 pazar günü Valide Camiinde öğle namazından sonra kaldırılacaktır, AİLESI Cumhunyet: 9271 III III FRT'ye siyah çelenk oırakan komandolar bir gazeteciyi /araladılar INKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MHP Gençlik Koiiarına menlup olduKlarını söyleyen ve kenUlerini «Ülkücüler» olaras tanım ayan bir grup genç dün sabah PRT Genel Müdürlügü önüne ııyah bir çelenk koymuştur. Uiclicü komandolar, daha sonra yü liyü$ü izleyen bir foto muiıabiini muştayla yaralamış, bir gacetecenin de basın kartını alarak iendisini tartaklamıslardır. Sabah saatlerınde topluca TRT 3enel Müdürlüğüne dogru Kızıay'dan yürüyüşe geçen komaniolar, vol boyunca, «Ülltücü ik;ıdar», «Kahrolsun TRT». ifKana (an intıkam» biçiminde bagırmiî ardır. flralarında (BaşUrarı 1. SaTfsda) dışuıdan, bağımsız ve dünyaca tanınmış iktısatçılardan seçilmesi uygun göriilen bu uzmanlar heyeti, geçenlerde Amerikalı profesör Mc Gracken'nin başkarüığında kurulmuştu. Aralarında Fransız, Italyan, Alman, Japon, Isveçli ve Ingiliz uzmaniar da bul'onmaktadır. Ekonomık ounahmdan çıkılma sını ve «Enflâsyonsuz kalkınma yı» ssğlamak amacıyla öneriler getirecek olan bu «Yedi beyin» seçilirken OECD nezdindeki Türkiye daimi temsilcisi Büyükelçı Memduh Aytür «Avrupanın geiı» mekte olan ülkelerini de tanıyan bırinin ahnmasını tavsıye etmiştı.» Yedi üyenüı arasında en g?nç uzman oian Atillâ Karaosmanoğlunun önerilmesinden sonra görevli bulunduğu Dünya Bankası da gerekli iznı vermiştir. OECD'nin daha sonra bu konuda yayınladığı büdıride diğer üyelerle birlikte Karaosmanoğlu' nun biyografisi de verilmektedir. Bu tür kuruluşa ilk kez Dır Türk uzmanının seçildiğıne deginen çevreler, gerek Güneydogu Akdeniz'deki OECD ülkelerinden, gerekse geri Kalmış ülkelerâen bir Dünya Bankası uzmanının ilk defa görevlendırilmiş oldugunu da belirtrnektedirler. Dana önce DU Kez OECD Içlnde yap ıl acak reformlar için da imi temsüciler arasından «eçilen yedi kişılik bir neyet* de ABD, Fransa, Japunya. Avustralya ve Isviçre temsilcılennden başka Türkiye Büyükelçisı Memduh Ayn «»oılrlıfti ri« h»Mrl«Hlm«lt. lllll ISTANBUL BELEDIYESİ ŞEHIR TİYATROLAR! Smır 26 Kasım 1975'den itibaren: • Politika \ARIN ftüika'da FATiH TiYATROSUNDA HAKAN TIUK Gttnur Türfcöz : Burçin Onloğlv nziz msin büyle gelmiş böyle gitmez. ANILAR2. BÖLÜM ÜSKÜDAR TİYATROSUNDA Bir Ynnan (B»sUrari l. Sayfada) Soruşturma nedeniyle. geniş bilgi verilmemiş. sadece olayla ıigili olarak 7 Yunanlı, 2 Lübnanlı ve 2 Türk'ün gözaltma alındığı bildirilmiştir. Yakalanan Yunanistan bayraklı gemi ile Tüık motoru Haydarpaşa Limanında muhafaza altına ahnmış. her iki deniz taşıtınm toplam 11 kîşillk mürettebatı hak ANAHTAR SAHIPLERt T I I M : H İ İ M Knndtra TiMttm: Bi(ar SABUNOI • Pazarftsi. salı hariç, her gun saat 21 de Cumartesi. pazar • maline saat 15.30 da. Biletler. 10,25 kurus.. öjrenciye 525 kuruj.