Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ugünfcü söyleşimizde Unlü düştlnürlerden sadece bır kaçmır. devrım anlayışına degııımek ıstiyorum. George Wilhelm Friedrlch Hegel (1770 1831) Dialektik'in babası sayılan ve düşünceleri bir yandan faşist diktasına, öbür yandan Manc felsefesine ve komünist dıktasına dayanak olarak kullanılan Alman filozofu Hegel, «Philosophıe der NVeitgeschıcnte» (Dünya tanhinın lelsefesi» acliı ünlü yapıtında devrimi «ÖzgürJük bilincı ve düşünsel oluşum doğrultusunda insanhgın yeni bir aşamaya ulaşması» bıçımınde tar.ımlar. Onun devrim anlayışı tipık örnegini Fransız Devnmınde bulan ozgurlükçu devnm, ya da ozgurluk. devrimi ideolojısı ıle baglanulıdır. Alman Hukukçusu Richter, 1965'te ikmcı basısı çıkmış olan • Hegel und Dıe Französiche Revolutıon» ^Hegel ve Fransız devrimu adlı kitab:nda Hegel'in devnm anlayışını böyle yorumlamaktadır. ÇünkU Hegel «Revolution. sözcüfiinü sadec* Fransız devnmı ve ber.zerleri gıbi özgüılukçu devnmler ıçm kullanmıştır. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER miüıyetçilik, toplayıcı, bütünleştirip birleştmcı degıl, bölücü, ayıncı bir mUliyetçilıktir. tşte Atatürk'ün: «Türk Devrimi ulus bireylerıni dın bağı, mezhep bağı yerine, Türk milliyetçiliği bağı ile toplamış, bır araya eetirmiştir» demesüun anlamı budur. Atatürk'e göre Türk devriminin amacı «Çağdaş olmak», «Patı uygarhğı düzeyine ulaşmaktır». Bu konuda şöyle diyor: «Türk ulusu, uluslararası genel savaşım alanında kendisinı var gücüyle yaşatabılecek olan aracm, ancak çağdaş çevrede, uygarhkta bulunabileceğini bir değismez gerçek olarak ilke edinmiştir. Atatürk niçin ve har.gı nedenlerle çağm gerisinde kaldığımıza ilişkin ^uzak ve yakın tarihten örnekler vererek «H53'de bütün bir dünyaya karşı Istanbul'u Türk toplumuna mal eden güç, aşağı yukan o yıllarda bulunan mttbaayı ülkeye mal etmek için o zamanki hukukçuların uğursuz direncini yenememıştir. ( . ) Buna izin koparabılmek için 300 yıl kuskular, kararsızlıklar, üzüntüler içinde beklemek zorunda kalmışızdır. der ve: flk Türkiye Bü\n3k Mıllet Merlısinde egemenliğin ulusta olduğunu belirten tasarıyı öne sürdüğii gün, Osmanlı Anayasasma aykırılığından dolayı bu ılkenin karşısına çıkanlann basmda» eski zihniyetçilerin yer aldığıru söyler ve harfi narfine şunlan ekler: «Milletimizi çökür.tüve sürükleyen. z&man zaman bağrından kopup da ılerı düşünceleri için savaşmayı göze almıs kimseleri vıldırr. jsandıran gerici ve ezıci püçler, eski kurallara içten baglananlar olmuştur.» UI&UCU UUlUJCl^uın ÇAGDAŞ YAYINURI DEVRİM İDEOLOJISI Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU yasal olmaktan çok devrim dır. ekonomik nitelik taşıyan Türk Devriminin Amacı YAKIHDA CIKIYOR Sosyalisl Bir Dfinya FAelih Cevdet Anday Fiyatı: 20 Ura tstemc adrcsi: ÇAĞDAŞ YAYINLARI Cağaloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İSTANBUL Cumhurijet 92M Karl Marx (1818 1893) re Friedrich Engels I1S29 1893): Dialektik ybntem kormsunda Hegel Jelsefesınden esınlenmiş olan Marx ve Engels, devrime temel ve neden olarak «Düşıinsel oluşum» yerme «Ekonomık gelişim»i göstermişîer ve boylece Hegel'in «Aşamalar» düşuncesıni tek bir anîama, tek bır aşamaya yoneîtmışierdır. Devrim kavramını ılk kez >geçmişın bütun kumluşlannın birden değiştinlmesı gitai çok genış kapsamiı olarak kullanan ve ekonomık düzende emeği esas alan; devrimi, dünya olaylarmın, daha dograsu, dünya olgusumın akışını İnsanlıgın son bıçımını almış kesin ve degişmez topluımınu kurma doğrultusuna yönelık zorunlu yıkılma. olarak tiegerlendıren düşünürler Maıx ve Engels'tir. Bu goruş ve düşünce onları evrensel devrırn, ciünya devrimi öğretısine götürmüştür. Onlara göre bu sonuç kaçımlmazdır. Şu halde bu goruş, Osmanlıcada «Içtimai muayyenıyet« denilen bır sosyal determınızm, sosyal gerekircilık ifade etmektedir. Kısacası, Frar.sız devnminın J. J. Rousseau (1712 17I8> gibı düşünsel öncü ve hiızırlayıcılan ve bu devrimden sonra Hegel gibı düşünürler «Devrim.i topluma yansıyan ve eski düzenin kdhnemiş kurumlarını degiştirmeğe yönelik özgtırlükçü bır zihniyet degişimi temeline oturttuklan halde, Marx ve Engels devrime «Sınıfsız bir insanlık dünyası kıırma. gıbi uluslararası ve evrensel bir renk, bır nıtelik vermişlerdır. Onlara gbre asıl Ö7gürlük böyle bir dünyada var olabıiır ve asıl devrim si Aiatürk (1881 1938) Bi'.indıği gibi Atatürk buyük bir devrimin yaratıcısı olduğu halde, onun kuramcısı, doktnncisi olmamıştır. Yaşamının uzunca bır bölümünü cephelerde, savaş alanlarında geçirmiş olduğu için, daha Harp Okulu'nda güzelce ınceleledi*î Fransız Devrimi'nden başka devrim öğretılerinı derinlemesıne incelemeğe savaş suralarında belkı fırsat ve oianak bulamamışu. Bununla öırlıkte onun büyük dehası ve sosyal konuiardaki sezgisı. devnm kavramı iizerınde belırgın bır görüş sahıbı olmasına oianak saŞlamıştır. Onun ıktidan dönemıntie Türk Devrimi ne Fransız devrimi gihi tam liberal ve bireyci ne de Marksıst dpvriır sıbi otoriter ve roplumcu olrr.aniış. bununla birliVte Halkçüık ve Devlerçılık ilkelerınin Anayasaya konulması ile. sıyasal ve sosyal yelpa7enın solunda yer almıştır. Ataîürk Ankara Hukıık Fakültesinı açarken vaptıgı konuşmada: «Buyuk LTlusumuzun yaşavış'.nda beliren değısiklik hernangı bir ihnlâlden daha guçlü, daha yüksek olan en büyük devrimlerdendır. demıştır. Boylece o, TurV: Devrimınin baMt bir rejım değışmesi olmayrp. ulusun yaşayısında Koklü degişikhk yara'an bir olgıı. bir sosyal olay oldugumı vurgulamaktadır. Yine aynı konuşmanın baska bir yerinde şöyle diyor: Türk Devrimi nedır? Bu devrim. sözcüjün birden bıre akla petirdiğı •ihtilâl. anlamından ileride ve ondan daha geniş bir değişrr.eyı düe getirmektedır. Bugtinkü devletimizin biçimi, yüzyıllardır süıüp gelen esH biçimleri Wr yana 1ten en olgun, en gelışmişıdir. Ulusun varlığını siırdürebilmek ıçm bıreylerı arasında düşündüğiı ortak bağ, yüzyıllardan berı süregelen bıçimini. nitelığını değiştırmiş; ulus bireylerını. din bağı, mezhep bağı yerine. Türk milliyetçniğı bağı ıle toplamış, bır araya getirmiştir» demektedir. Boylece Atatürk toplumdakı zihniyet degişikliğinı, jTmi Türk devriminin TUrk halkını ümmetçilik geleneginden çıkarıp millıyetçilik düzeyine yükselttigini özellilde ^•urgulamaktadır. Belki bu açıklamayı ?imdi şu satırları oküyanlar biraz garip, dahası, bıraz basit görebilirler. Ama Anadolu'nun ortasında rengin bir Türk kenthsinin yoksııl bir Türk köylüsüne bundan 60 yıl önoe kent pazannda «Eşek Türk» dıye bafırdıgını duymuş bir kişi olarak söylej'eyım kı, Osmanlı Imparatorlugnnun benım az çok yetiştiğim son dönemicde bütün Imparatorlıığu olu«^uran bürün etnik gruplar kendi milliyetlerinin bilincinde olduklan halde, saaece Türk ulusu Türklüğünü bilmıyordu. Çoğu «Elhamdühllah müslümanım, Muhamm«d ümmeHndenim»; küçük bir bölümü de •Osmanh>nm« derdi. «Türk» nitelemesi halk arasında, az önce bir örnegini verdijim sribi, aşagı gorrn» belirtisı, hakaret soıcügü olarak kullanılırdı. Işte Atatürk Devrimi bu lihnij'eti vıktı ve milliyetçiîigı kutsal bir kavram olarak yerlejtirdi. Milliyetçüik. sosyalızm'in karşıtı değil. aşamasıdır. Bu bakımdan üzerinde onemle durulması gereken nokta, Türk devrıminin getirdigi mıllıyetçiliğın ırkçı milliyptçilık olmayıp, Türk vatanı üzerinde birlikte yaşama zorunlugundan Ya Günümüzde! Sunu söyleyeyim ki, Atatürk'ün sfizünü et tiği gerici sihniyet hortlamıştır. Hem de avdın geçinen kişilerirı elınde hortlamıştır. Ben bazı bakanlıklann hacılar için birbırıni izleyen bildi nlerini okudukça «Ülkenin bu kadar önemli, hatta tehlikelı sorunlan dururken acaba Suudi Arabistan devletinm turizm acenteliğı görevini mi vüklenmiştir bu bakanlıklar» diye düşünmekten kendimi alaınıyonım. Yoksa aydın bir >üksek mühendis okurumdan almış oldugum bir mektupta denildiği gibi, bu gibi baJtanlıkların admı acaba Hac Işıeri Rakanlıgı» mı kovsak! Atatürk Devriminin neresindeyiz, belli degil. Devrimin koşulları ve karşıdevrimden gelecek hafta söz açmak istiyorum. /o4OİIe3,5MİLY0N scele alınacaktır. TokathTan 1» Hanı. Kmt: 2, No: I (Reklâmcüık: l î « ) 92« Geriye Çok Şey Kalacak... OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLARI Şevket Süreyya Aydemir BİZDEKİ ESERLERİ ^ j KONUK YAYINLARI MarksistLeninist biryaklaşımla Gerçekteve Eylemde Prof. Or. Besım USIUNEL EKOMOMIMIN TEMEUEM Jçüncü baskı C 1KT 1 Prof. Or. Besim ÜSTÜMEl HAKKO EKOHOM1 üçuncu baskı Ç 1K 1 1 Monique RoUnd Weyl D06AN YâTlHFVİ CEBECI ANKAKA E Prof. Dr. Ismail ÎÜRK D aha e günlerde cgeriy* kalanı bir çok şeyi varmış Aziz Nesin'in... Ilk kıtabının adı: «Ceriye Kalan»... Hani bugünlerde yaı>a, bunca yaşam uğraşı, bunca yaptt, bunca den«y için •Geriye Kalan» diyebilirdi. Oysa o 1953'de basılan bu ilk kilabında bile geride kalanlarla, geride bıraktığı olaylarla ilgilenmif, onları yazmayı, okurlara sunmayı gerekli bulmuş... Nesin'in tum kitapları kaç lanedir? Bunu kendi de hemen yamHayatnaz. Yazıya adanmış bir yaşam!... Altmışmı yeni a%mi} bir kişi, hele sanatçıyıa, yazarsa, diişünurse daha «genç» sayılır Batı iilkelerinde... Yaşamının ona sağtadığı birikimi rieğerlendirme çağıdır allmış yaş. Büyük yazarlar, sanatçılar bu yaj (izgisinden sonra daha büyük yapıtlar vermişlerdir. Arlık omrümuz son sınırına geldi ya da gelmek üzere, diye ölüm düşüncelerina kendilerini kaptırmaz onlar. Yetmij, seksen yaşındakl »anatçı, yaratmayı, yaşamayı, yaşama bağlanmayı cn değal hak sayar kendine... Hatırlayacaksınız, Aziz Nesin'in tVarlıkıta çıkan «Son Konukla Konuşmaraı üzerine «Ölüm bir konuk mudur?» diye bir yazı yatdığımı... Kimi okurlarım yazıyla sözle üzüidüklerini bildirdiler. Büyük bir yazar «ölum» korkusuna kıpılmış, öyle bir şeyler yazmış, ne var üMüne gidecek? Aziz Nesin de «Geriye Kalanmn yeni basımını bana gönoerirken şoyle yazmış: «Söz konusu ettiğin yazımı neden o türlü yorumladığım hiç anlayamadım. Çünkü yorumunun tam tersini anlalan tumceler de vardı o yaıımd». Bana bir yazarın yatısından herhangi bir parça verin, onu idam tehpasına göndereyim diyeni haklı çıkardın..» Yazarı da, yazarı seven okurları da uzdüğum için en çok ben üzüldüm. Hangimizin dediği daha doğru? Madem ki kendisi öyle diyor, oylesi doğrudur, diyelim en iyiji... «Geriye Kalan» 1953 öncejini anlaiıyor. «Marko Paşa» serüvenlni... Aradan yirmi iki yıl geçmiş. Neler neler geride kalmadı şimdl! Oturup yeni bir «Geride Kalanlar» kitabı yazmamah mı? Hepimiz yazmamalı mıyır? Durmaksızın bir şeyler gerilerde kalıyor, bırakılıyor. Değerli, değersiz önemli önemsiı... 1»52'lerde Aziz Nesin «yasak» bir yazardı. Gazetelere, dergilere girmezdi yazıları. 1950den önceleri. daha doğrusu 19451950 arasında bir demokrasi oncüsüydü o. «Marko Paşa» güçlü bir güldürü dergisiydi, ama aynı zamanda sözdt «çok partill döneme» girdiğimiı o yıllarda gerçek demokrasinin, özgürlüğün anlamını duyuran bir siyasal organdı da... Recep Peker iktidarının yanlış tutumu, Menderes muhalefetinin kurnazlıkları Marko Pasa'da sergileniyordu. Hemen hemen tek başına Aziz Nesin'di sayfaları dolduran. Tuluklamalar, hapislerde yatmalar, surekli bir savaşım... «Geriye Kalan»ın ilânını bile basmaz gazeteler! Aziz Nesin böylesine korkulu bir addır o günlerde! O da «Intihardan Vazgeçtim» baslıklı bir ilin verir. Sözde birisi tam canına kıyacakkcn bu kitabı okumuş, vazgeçip yaşama bağianmıstır. Oysa kltap yine de vatmar, kaldırımlarda, toz toprak arasında sürünür gider. Altı bin sayı yıllar içinde zorlukla tükenir. Zamanla Türk güldürü edebiyatında bir «Aziz Nesin çağı» baslar. Birbiri ardına yeni yeni kitaplar, öyküler, romanlar, oyunlar, anılar... Gerçekten de o ıçağdaşlarının hiç birinin» elde etmediği geniş bir okur yığınına, onun yanısıra yurt içinde, dışında genis bir üne ve olanağa kavusur. O kadar ki yapıtlarının bir bolümünün geliriyle yasamıni sürdürecek bir «Vakıf» bile kurar... «Geriye ka'annn ikinci basımına yazdığı Önsözü şöyle bilirmiş: clnsanın, zamanın kendinden yana işlediğini görmesi güzel şey!» ilk basımın önsozünde ise şöyle diyordu: «Sekiz yıllık yazarlık hayatım bu palyaçonun hayatına benzer. Sevgili okurlarım, işte «Geriye Kalan» gozyaşlarından süzdüğüm şu bir avuç kahkahadır.» Evet, zaman Aziz Nrsin'c'en, onun gibi sanata, halka, demokrasiye inananlardan yana işlemis. Bu bir şey değil, yarınki kusakları da düşünürsek, onların da geriye değil, ileriye, halk coğunluğunun yararına, gerçek sanatın gereklerine uygun çalışmış, yapıt vcrmiş sanatçıları, yazarları benimseyeceklerine inanırsak... Geriye pek çok değerli şey kalacak demektir. Son konukla öyleslne konuşmamasını isterdim, siz ne ders«niz deyin! Büyük yazarlar, sanatçılar «olüıme meydan okumalı bence. Ölümü düşünmemeli, ölüm yokmuş gibi davranmalı. Ufak tefek hastalıklar, dostların durup dururken yitip gitmesi, onulmaz yaraların derinleşmesi, cevremiıin durmadan boşalması, hepsi ttkiler kişiyi elbet. Sanatçı da bir «kisİMİir, bu geçici dünyanm bir ölümlusu... Zaman zaman o da elkilenir, ama kendinl kaptırmamalı, okurlarım da gerici, yıpratıcı, güç kırıcı duygulanışlara sürüklememeli. Hele Aziz Nesin gibi daha altmısın dönemecini yeni donmu} «genç» bir y a u r , hiç mi hiç... İ = E E MAUYE POLITIKASI (Amaçlar • Araçlar ve çajjdaj bütçe teorileri) Uçuncü baskı İ | = İ Ç 1KII Tek Adam 3 CHt İkinci Adam 3 Cilt DOGAN TAYINURt P K 749 ISTANBUL CEBECI ANKAtA t "3 Toprak Uyanırsa Ihtilâlin Mantığı Suyu Arayan Adam Menderesin Dramı Yazan: Doç. Or. IVeda ARMAIMER enel DİI1İ BELJRTİLER KERVAN KİTAPCILIK A $ İSTAN8UL • PSİKOPATOLOJİ'DE beklenen eser UJKONUKYAYINLAI SEÇİMLE M.Duverger Çağımızda Cumhuriyetler nasıl Monarştye dönüşür PK 749 ISTANBUL Makedonya'dan Ortaasya'ya Enver Paşa 3 cııt REMZİ KİTABEVİ İ 1 s REDHOUSE'75 ingilizcetürkçe 70 bln Inglllzce sSzcük ve teri» 182 bln Türkçe tanı» ve açıklama Blliasel ve celcnlk terimler HavacılıkGüzel Sanadar MadencilikMiızlk TicaretHukuk &\ KONUK YAYINLARI lâEINCAGLAR N.V.Yttis*ye«« L\'ADfcVBl.VISUE> i'l!SSO\TfET UEVRI: EMEKCI UCtZA DEMOKRASİ TOKI Edebiyat ve daha blrçok alanlarda slıl aydınLatacak tek eser 1OO yazı alfabesi 106 örnekblok VUMSEL USLAY <i . BncaIZMİ* (Seçimler, CHP v» Sosyalist hareketimiz) .<ELERLE CGRAŞITORCZ! (MDD elestirilerine cevap) Hamıa özkan EKtM DE>'RtMİ ve BOLŞEVtKLERİN TAKTİG1 J. Stalin «DOCUYA OZGÜRLÜR» SLOGANI ÜZERİNE OYUNA GELMtYElİM! Enver A»cı Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve İşkence.. Ortak Büro Çalıçmaları.. Türkiye ve Dünya Yüriirüşün yayınlamadığı mektup. HABERLEŞMDE ADRESt: TlesrethaiM Sok. No: U/1A Sultanatunei IST. BUTÜN DUNYAOA SATILAN DEV SOZLÜK RedhouseYayınevi RK142 İstanbul * AYDINLIK YAYINLARI Mao Zedung Türkiye de ilk kex Güney Afrikalı bir yazar ENVER CARIM 1] 1 PARTİNİN ÇALBŞMA TARZINI DÜZELTELİM ltl*m» A d r « l : TÜ« • DA ll'tnbul • O93I03İU YohufU, Sudet l;bını Kal 1 Ne: «ftS A T u ka t Prof. Dr. ADtL tZVEREN • 0ç utapıan oiuşan bir cılt içinde bugünKil Is HukulrunuD bütÜD •orunlan, tüm mafıkeme 'Çtlnatlanyle blrliKte açıilanmalctadır. • Fiyatı 3Ütll olaralt 1 0 5 TL.'dır Ve P.K. 31 MaJtope ANKARA adresınden ödemelı olarak gönderillr. İŞ HUKUKU SOSYALIZMDE BÜROKRATIK SAPMA LENİN'in : Bürokrasl hakkında görüşleri AYBAR: Bürokratik sapmanın tarihsel ve teorik kökenleri Yaşar KEMAL: Sosyalizmin öztl baeımsızUk Tonguç YAŞAR: Karikatür Uğur CANKOÇAK: Seçlmier ve CHP kuyrnkçusu partiler Gallp M. ATAÇ: Dünden • Bugüne (II. BölUm) Alı ATEŞ : Burjuva Sosyalizml ÎAZÜJMA AÜRKSt: AlayköşkU Cad. Sıdıka Baru tf banı, No: 13, kat; 3, oda: 303, C A G A İ O G L Ü İST. . Cı>?,' Af'ika' da r, ırk{, b'^il ajırlılc gtlacıcı an ai'a; baskue z u i f~ J . ı r k a ' , ı r ı ~ i ' n kckenırdpki sır.f ; a t ı s r a s ı r ı . z e r c ı o n d e r iş'ir s r u r ' a r ı decerlerdırısir : \e evle^lerır.ı ve ;j2 \ıl!ık. t ' i":rı<.ır oat'ama noktasına çeiırıyor, CLŞ t e . . . Şeker Hastahğı Doçent Dr. NİHA1 BllhTANCl ŞEKER HASTALIGININ BUTUN SORUNLABINI AÇIK BIR DIL ILE ANTLATAN KI1AP, PtVATl 6 LlU RADIR. BÜTUN KITAPÇIUARDA BULUNUR. Odemcli ıslcme: P J 1 51 Katih İjUnboJ Dafcıtım i Istanbul : ÜKKHHAU Bir «liıtilalcl TUrKçU.nOn mücadelelert CilzU f«mın «Hükümet Darbesi» TutukJaıuna Zlndanda bır buçuJc yıl l?kenceler AmerUaı'cla 25 TU Sılıraan milyonerlıge Amenkan 15 hayaa Ntçtn yurda dönUşT TABUTLUKTAN GURBETE Yazan: R. Oğuz TÜRKKAN Resunii, oeigeu, 500 Myfa, 30 ura. J A S N R l PJL U01 i s T A N B C L DAGITlM • f.Gtn Izmlr ı Posta Kutusu 77 ISTANBUL Tnrldye Oatıtun: İSTANBUL DAGlTTM Cajalojlu yolcuşu, Kemallve Han, CAĞAU3ÛLÜ İST.