23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
unanıann gtizel bir deyimi var: Tiyatro oytmiarında önemsiz roller için «Atlar hazır, eiendım rolü. <«Dıe Pferde sınd gesattelt Rolle.) dıyorlar. Hani, Kont ya da Baron, konukJanyla önemü konular konuşurken, kapı açılır, uşak gırer içeriye: «Atlar hazır, elendim» der, çıkar. Ya da, baş oyuncu zile basar. uşak gelir, «Buyrun efendim> der; baş oyuncu, «Bize çay getir> buyurur, uşak, bir şey demeden, ya da çok çok «Baş üstüne, eıendim» dıyerek, ayrılır sahneden. Çayı getirir az sonra, yine bir şey demeden çıkar. Öte ki oyuncular görmezler bile onu: seyircüer farkına bile varmazlar. Böyle rolde olanlar, bir daha ya son perdede, konuklann şapkasını, paltosunu alma>: içm görunürler, ya hiç görıinmezler oyun boyunca. Bu küçük roller, genp oyuncular Için, «sahneye alıştırma», «ısındırma» rolleridir. Seyirci ka labalığından ürkmemek, sahne ışıklanndan gözlerıni korurnak ahşkanhğını verir. Kendinı bilen oyuncu, ne yaptığmı da bllir bu rollere çıkarken; ölçülü davranır, bir seyler öğrenmeğe çalışır, kasılmaz, asınlığa kaçmaz, .rol kesmez». O birkaç söjcüğü soyleyıp, sahıplerine bırakır oyunu. Bir çıkar, beş çıkar böyle rollere, yeteneği varsa usta oyuncu olur ılende. Ama kımilen, yaşam boyu böylesine rollere çıkarlar da, kendilerini en büyük oyuncu sayarlar. «Atlar hazır, efendim» der, başka bir şey demez ama, hem oyunda, hem oyun dışında, o oyurıun he: şeyi kendısıymiş, yazar da onun için bu oyunu yazmış havalanna bürünür. .Ben olmssanı...» kasıntılarına kaptınr kendini; seyircilenn bakışlarını, alkışlannı baş oyunculardan çal mak ıç;n neler yapmaz, nasıl çırpınır.' Bütiin bunları yapar ve .. seyirciler, .Amma da berijat etti roiünü» derler sonunda. A OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ATLAR HAZIR EFENDİM,, Seha L. MERAY nn çapı; biraz zaman alsa da belli oluyor, kimler buyük oyuncu, kimler «Atlar hazır, efendim» rolünde. Cerçek büyük oyuncular, ucuz «rol kesmek. heveslerine kapümazlar; her oyunu oynama gönüllusü de defıl böyleleri. Kendilerıne de, politika sanatına da, seyircıye de saygılı olurlar. Oyun iyı olmalı sanat degeri bakımından; yutturmaca olmamalı; seyirci de umduğunu, beklediğini bulmalı, aldatılmamah. Unlü kemancı Heifetz şöyle dermiş: «3ir gün çalışmazsam, ben farkına vannm; ikı gün çalışmazsam, karım farkeder; bir hafta çalışmazsam, dinleyicilerim; bir yıl çalışmazsam, o zaman belkl eleştiriciler bile anlarlar.» Politikacı büyük virtüozlar da böyle oluyor galiba: Bir değer dlizeyi, durustlük çızgisi koyuyor kendisı için; aşa*ısına katlanamıyor; kimseyı de katlandırmak istemıyor. «Atlar hazır, efendım» rolü sunulmussa kendisine, ya daha başından, «Ben böyle role çıkmam» deyip, çıkmıyor; ya da rolü neyse, küçük büyuk, rolünün hakkını verip, çekilıyor salıneden. Bir başkası, o deli fıkrasun anımsatır darranışıyla: Bir deli, kâğıt kalem istemiş, roman yazmak için. Vermişler; yazrp durmus günlerce; kâğıt yetiştirmekte güçlük çekmişler. Sonra, «Bıtti, alın okuyun demış deli yazar. Okumuşlar: Bir güzel başlıyor roman. Komşu iki köyde ikı aıle yaşarmış; kan dâvası varmış aralarında. Birmm kızıyla. ötefcinin oglu birbirine delıce vıırgun. Ama aüeler var arada. Gençler karar rermişler: Oglan kızı kaçıracak bir gece. Bir at bulmuş delikanlı; gece kızın e%ane gelmış gizlice; atmış kızı atın sır tına.. Buraya kadar nefis bir roman. ıki yüz sayfa boyıınca. Sonu şöyle fıkramn: Dehkanhyla genç kız başlamışlar kaçmağa, dağ taş aşarak. Bir dereye gelmişler. Delikanlı ata «Dah!» demış: gıtmemiş. Sonra, birkaç yüz sayfa geliyor o bitemeyen romanda: «Dah!» dedi, gitmedi at; .Dan!> dndı, gitmedi; «Dah!» dedi. gitmedi: «Dah!» dedi, gitmedi, «Dah!» dedi gitmedi; «Dahü» dedi. gitmedi; «Dah!» dedi, gitmedi; «Dah!» dedi, gitmedi; «Dah:» dedi, gitmedi; «Dah!» dedi. gitmedi.... Böyle pohtikacılar da rar. Ya konuşmalannın başında, bir «Dah! dedi, gitmedi at« tutturup, hep onu söylerler; ya da biriki dogru dürtlst lât n:eı Eibı yapıp, sonra ardı gelmez •Dah.' dedi. gitmedi» tekerlemelerine kaptırırlar kendilerini. Aslında bunlann çapı, «Atlar hazır, efendim» rolu ölçüsünde de ondan. Nesi var, nesı yok dagarcığında. bu kadarcık işte böylelerinin. Asıl acmacak olanlar. kendilerini bü.vük rollere hazırlamış olsalar da. gücü bu çapta oyun kaldırmayanlar; böylelPri. başanU başka büyuk oyunculan bir türlü çekemezler çogu zaman. Onların yar.ında ikinci role çıkmaktansa, kumpanya degiştirmeğe kalkışırlar. Dolaşmadıgı kumpany» da kalmaz böylelerinin ne oyun oynandiRina bak n.ac.an. Her kumpanya'run da baş oyunculan ol dufunu n«<len sonra gflrürler. Rer yenl kumpanya, oyunlannda boylelenne verdilderı sözü bir yana «tıp ys sınıdsrt bir rol, ya da «Atlar hazır, efendim» rolüntl rerir. O zaman, böyle rollerde bir kukançlık kemirir içlni, kumpanya değlştırerün. Ba^roldekinin ayagıru kaydırma derdine düf«rler, yenl katıldıklan kumpanya içinde. KendJIoi1 parlayamayacaksa, başkalan da parlamnsırv oyun da «yatsın» isterse, umurlarında mı? Ya da tutamazlar kendilerini: Yeni kumpanyada, küçücük rolleri içinde. ba? roldeki oyuncu havalanna girer de, büyük lâflar etmeğe kalkışınca, bir gül dtirürler ki seyircileri! Güler seyirciler, ağlanacak hallerine. Kimileri, «baş ol da, lstersen sogan başı ol» ,«Ö2Ü uyarınca, kendi başlanna kumpanya Vnırmeğa özenirler. Kurarlar da. Batırırlar kumpanyalarmı çok geçmeden, seyirclsiîlikten. MAGNEZİT azakistan Orta Asya'da bir Sovyet Cumhuriretidlr.19! lerde bu ulke nufusunun yüzde 2^'i okumayazma b llyordu. Halkın yuzde 90'ı tarım ve hayvancılıkla gı çiniyordu. Çoju yerde göçebelik geçerliydi. Ben 1966 v lında gittiRim Kazakistan'ı bir sanayi toplumu niteliğind gördiim. Devrimden önce Kazakistan'da hiç yfiksek okı yoktu. Şimdi ülkede yaşavan dört kişiden biri eeitiı «jörmektedir. 150 teknik ve 42 yüksek okul vardır. 172 h lim enütitiisünde 20.000 büim adamı çalışmaktadır. 23 gazete yaytnlanmakta: kitap toplam tirajı vılda 20 mflyon aşmaktadır. Petrol. demir. kurşun. bakır, volfram madeı leri ve beyaz kömür kaynaklan Işletilmektedir. Türkiye'de sozler çenellikle Federal Almanya. Japony iribi ülkelerin «mııcize» dive nitelenrlirilpn kalkınmasın yöneldiği için. sosvalist ülkelerden habersiz bulunuyoruı Orta Asya'daki Türk halkları kurtarılması gereken top lumlar olarak bilinivor hizde... Ama bu «ritli'jle; kurtar mava jtidecesiıniz ülkelerden ekonomik ve bilimsel vardın tstemek zorunda kalacağız. Çünkü endüstıi aşamasın: onlar bizden önce geçmişlerdir. Nasıl olmustur bu Reçlş? Bu soruyu Kazakistan"ıla çeşitll kişilere yönelttiğim za man aldı«;ım ilk karsılık şu oluyordu. Toprafimız bereketli\di, yeraltında çok maden var dı: ama hançi topra*a nevin eküeceği. ve nerede ne ma den bulunduğu biiinnıiyordu. tlk asamada kaynaklar sap tandı. Yerin altında ne oldupu bilînmeden kalkımlamaz Bir filkenin sanayileşmesf tçin fnsan gücünün doğal fcaynaklan fşleme yolunda seferber edilmesl gerekiyor. Bu da halkın yeraltı kavnaklarına sahip çıfcmasıyia olanak kazanıyor. Kendi toprağının altındald servetleri yabancılara sömürlcn bir ulus. kusfcusuz kalktnma volımda »ava ka^ lacaktır. Peki, biz Türkiye'de yeraltı servetlerimize sahip miyiz? Petrol, boraks. bslor konularında \ ıllardaıı bcri razılan re çizilenler halfc ın'anıstna katkırta bıı'nnTiııstıır ama, yabancı tekeller ulusal kaynaklanmızı denctim altında bulunduruyorlar. Bu arada çoğumuzun tanımadıın bir yeraltı servetimiz de majrnezlt'tlr. Bir AmerikanA'nıv turya kumpanvasının kontrol ettiei maenezit servetimize de sahip çıkahilmiş deçiliz. Elojlu, Anadolu majrnezit vataklannı isine çeldiKi eibi kullanıyor, bilcisizlik ve bilinçsizliğinıizden \ararlanarak .. (hia 1 dolarlık bir magnFzit blrleşiffi. dünya piyasasında "6 dolarlık bfr üretimin bammadde temelini olıışfurmaktadır. Çağdaş enuüstrinin çeşitli keslmlrrinde kullanılan ve gün geçtikçe önem kazanan magnezitin en temiz türlrri Türkiye lopraklannda buluomaktadır. 1960lardan bn yana, anaç yabancı kurapanyalann ülkemizdeki uzantıları, artan bir hızla topraklanmızdakl majrnczit sömfirusünü sürdürmektedirler Dünya ham magnezit üretimlnde Türkiye 9'nncn sırada bulunmaktadır. 1972'de 336 bin ton maırnFziti yeraltmdan çıkaran ülkemize yabancı kumpanyalar belirli bir yöntemi uyjrulamaktadırlar: thraç fiyatını denetime almak; ham madeni ucuza kapatmak; ucuza aldıklan ham madeni islcnmiş olarak vüksek fiyatla yine TiirMve'ye «satmak; ve ülkemizde magneıiti ulusal çıkarlara göre dcğerlendirme girisimlrrini, dışa hağımlı sivasal iktfdarlar elivle eneellcmek.^ 1967 1972 yıllannda magnezit iiretimini Türkiye dört katına çıkarmıştır. Ama dünya piyasalarında eittikçe değerlenen bu madenin ürptim artışı, yabancı kumpanvalara yartunıstır. Madrn Möhfndlsleri Odasımn yayınlndı|ı «Magnezit» adll kitap, ülkemizde yabancı tekellerin sömüriisünü beteelemektedir. Bilinçli mühcndislcrimiz, teknik uzmanlarımız; halk çıkarları acı^ından ülkenin riojal kaynafclanna eçilmek förevini yerine (retirmektedirler. \ e var ki bu konu, bir eünlük lcöfe vansına sığacak gibi değildir. Varın rine ele alacağımıt mafrnezit sorunu: petrol eibi, bor cevheri ?)bi. bakır jjibi: sömörülen Türklve'nln bir vanıtıı serfnlemekledir. Yurt toprağınm aItına sahip çıkamıvan bir ulus, üstüne sahip cıkablllr mi? K Kül mü, toz mu? Dost sanatçınm dedikleri çok başka düzey» de soylenmiç olsa da boylelenne de uygun dü?uyor: Yanar döner, döner Dönersm de dönersfn îstemezsın dursun Bir kez durdu mu Yoksun kı Kül mü. toz mu, tıeî O güçsüz omuzlarına, «Atlar hazır. efendim. rollerinden daha ağınnı alma heveslılpnne «p bıçilmiş kaftan şu sözler dost sanatçı bambaşka duşunceler içinde olsa da: Koydun da koydun Yükledın de yükledin Taşır mı Çeker mi. çöker ml Durup düîünmeden... Nasiplerl yetenekleri oranında hep küçük oyunlar oynayıp, kendilerini baş oyuncu sayma düşlermde olanların başlanna gelen. dost başından ırak ola: «Atlar hanr. efendim» deseler de he7 oyunda. bir de bakarlar kı bir gün, eıenoılen otomobile, uçağa atlamış, uzalclaşmış. Kaşbasa fcalmış atlanyla, baskalarma at sunmBkla kendini binıcı sanan. Artık yapacagı, seyirci ujtramaı boş tiyatrolarda, boş sahnelerde ya da aynalar karşısında oynamak oyununu, a\ijnmak için. Avutabilirse kendini... Başka alanlarda da Yalnız tiyatroda değil, başka pek çok alanda böyleleri var. Yetenekleri .Atlar hazır, efendim» demekten öteye gitmese de, o alandaki baş ovuncuların rollennl kıskanır böyleleri. Kıskanıp da. bunu bir gizli yara gibi içınde taşıyacagma. baş oyuncular gibi davranma, onlar gıbi konuşma sevdalanna düşer. Şu da olur kimi zaman: Baş oyuncu ya da önemü oyunculardan biri, özürü yüziınden gelememişse bir akşam oyuna, ontarın yerıne çıkar sahneye «Atlar hazır, efendim. oyuncusu. Sonra dinleyin. seyredin artık onu, karlanabihrseniz. Bilsın bilmesin, her konuda «Bana kalırsa. » dıye başlar. neler saçmalamaz, geçıcı rollennin havasmdan çıkamayıp! «Sen kim olu^ors•u^ ki, sana kalsm?» diyen de pek olmaz çoJu zaman. Sanınra, politikada da belli oltıyor oyuncula «Dah!» dedi, gitmedi... Kimilert. oyun gereğtni aşan zoraki bir birleş menin kanşıklığı içmde; her bıri kendıni baş oyuncu samr: Gerçekte baş rol kimin, ikincl roller kimlerde. efer:di kim, uşak kım. hırsız hangisı, polıs rolünde kim oynuyor, bılmek. görmek ıstemezler. Sanki sshne yalnız kendisi için kurulır.us. seyirciler yalnız onu görmeğe gelmişler; ne söyiese. parmağını oynatsa, alkış, alkış, alkış geleoelt.' Dunyanm en önemli Iâfıru edercesine, bir • Atlar hazır. efendim» derler ki, kırıiır seyirci gülmekten, oyunun en dramatık yennde. Atlar defil, «kurtlar hazır. dese de boylesi. sonuç aynı; başka sözii o!mariı£ını herkes bilmekte. Soltın Zaferine Do£ru OKTAY AKBAL Evet Hayır Kapitalizmin Krizi ve Ücret Artışları tirkiye îşverenler Sendikası Genel Sekreteri Rafet İbrahimoğlu'nun da katıldıgt Lizbon'da kapıtalist Avrupa ışveren örgütleri temsilcilerır.i bıraraya getiren topiantıda alman kararlar bütünüyle işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin yaşam ve çalışma koşullarını daha da ağırlaştıncı niteüktedir. Bu toplantmın esas amacı, «ekonomiyi yeniden canlandırma» gerekçesinden öte, ulusal ve uluslararası kapitalist tekellerin sermaye yoğunlasmasım hızlandırmak, kâr oranını yükseltmek ve sömürüyü daha da şiddetlendirmektir. Kapitalist sistemin. tekelci devlet kapitalizminin dünya çapındaki buhranı genelleşmiş olarak devam etmektedir. Çok uluslu tekeller ve iktidarlan, kendıle T îbrahim GÜZELCE DISK GENEL SEKRETERt lar. Bugün Fransa ve Federal Almanya'dakı işsız sayısı 2,5 mılyonu geçmiştır. Uçuncu olarak, fiyat artışlannı daha da korükleyici öir tutum içine girmişlerdir. Temelde, enflâsyon hızımn artmasına sebep olan büyuk sermaye. kâr oranını yükseltmis, çalışan kitlelerin, ücretlerin yoksullaşma sürecini hızlandırınıştır. Sadece bununla yetinmeyen büyük sermaye, Kapitalizmin buhranının sonuçlanna degil. nedenlerine de HAYIR diyen halk kıtlelenne karşı yönelttigi baskı ve zorbalıgı yoğuniaştırarak. demok alan koymuştur. Portekiz'in başkenti Lizbon'da, küçük Avrupa ışveren temsilcılerini biraraya getiren topiantıda ahnan kararlar, işte bu yöneüşi hızlandırıcı doğrultudadır. İşveren temsilcileri topiantıda «ücretîerin fiyat endekslerine före ajarlanmasımn, enflâsyonu körükleyici rol oynadıfıonı ileri sürerek, geçenlerde îngiltere'de oldugu gibi, ücretlerin sadece belirli bir oranda arttınlmasını önermişierdir. Kısacası, kapitalist tekeller, kendi sistemlerinin krizini, enflâsyonun mzlanmasını, ücret artışlanna, ücretlıleruı yaşam düzeyini yükseitmeye çalısan sendikaiara yüklemek isteğınde. Öte yandan, kapitalist emperyalist Avrupa büyük sermaye tem silcileri toplantı yeri olarak Portekiz başkentinı seçmekle, Portekiz isçi sınıfınm, Portekiz'deki tüm emekçi kitlelerin, ılerici ve devrimci güçlerin sosyalizme doğru ılerleyen demokrasi ve toplumsal mücadelesine karşı, faşizmi tezK&hlama dogrultusunn » • » »tat friıcierr desjeklej en «• Portekiz sermaye sınıflarinın yanında yer aldıklannı açılcç» göstermişlerdir. İşçi sınıfımızm sadece sınıf ve kitle örgütü olarak degil, fakat ulusal ve demokratilc bir örgüt olarak da DtSK, Batı Avrupa kapitaiist tekelteri temsilcilerinin. halkiann çıkarlanna ve ulusal gelişmeye karşı aldıklan kararlarm yerine, ernekçi kitlelerin yaşama düzeyini yükseltici, ekonomiyi gerçekten canlsndmcı, enflasyona karşı perçekçi tedbirler önermektedir. S agcı partılerin oy oranı yüzde altmış üçten yüzde elli beşe duştü. Demek son seçıme katılan yırmı yedı ilde halk bilınçlenmesı son iki yılda yuzde sekız oranda hız kazanmış. Iki yılda yüzde sekiz hız, az değildır. Türk halkının iyiyi köttiyu, yarariıyı yararsızı bırbınnden ayırmakta gösterdiği bu başarı küçumsenemez. Bir ıki jil sonra ergeç yapılacak genel seçimde bu gelişmenin yüzde onu, on beşi bulması beklenmehdır. O zaman tüm sağcı partilenn topladıgı oy, yüzde ellının, hatta kırkın altma düşecektir. Düştü mü, Türk ulusu o!umlu yönde yürüyüşünü hızlandıracak, kısa zamanda uygarlık dünyasma yetişecektir. Kesın sayılar ortada .. «Davadan aynlanı vunın» buyruğuna rağmen MHP'nin oyu bir türlü artmıyor. 1973'de seçmenin yüzde uçür.ün oyunu alabildi, 1975 ekiminde de .. Yüzde üç! Tumü davadan dönmese, tümü komando kesilse ne yapabilir, ulusun bujuk biünçii yığınuıa karşj? . Yüzde üç oyla, Mechs'te üç milletvekiliyle, Demirel kabinesinde iki Bakanhk, BakanJıkahn Uft kademelerinde kilit noktaları ele geçırrrngfcg , becermiş. üır paTti bu... Lideri, Türk ulusunun kendısıne iaoşi. gosterdifi kayıtsızlığa, hatta kızgınlığa bakmadan boyuhdan bü.vük sozler söylemeye devam edıyor. Bakalım daha ne kadar surecek Bay Türkf^'ın AP'lilerın iktidar hırsını basamak yaparak elde edebıldiği bu saitanat? Anayasa Mahkemesinin kapattığı MNP'nin yerini almış, Bynı oranda Atatürk Cumhunyetiriin temel ilkelerine, Anayasasına ters düşen MSP de, ulus çogunluğunu bir kez daha karşısında bulmuştur. Bay Erbakan'ın liderliğindeki bu parti yüüde on ikıden yüzde 8'e düşmüştür. Seçınenlerin yüzde sekizinin ayunu alabılmış bu parti bugiin ıktidarın ikinci ortagidır. lllc şenel seçimde milletvekillerınin yarısını yitirecegi şimdiden Deliı. AP'mn dümen suyundan gıtmek MSP'ye yaramayacaktı, inceden belliydi bu. Şimdi Bay Erbakan iki yol afzında, ya ikıdar koltugunda oturmak aşkına AP'ye ön yeri bırakacak, ya ia AP'nın karşısma geçip sert bir savaşıma atılacak... Demokratik Parti yüzde on birden yüzde üçe düşmüştür. 3u&ün yirmı kadar milletvekıline sahip bir parti bu, ama yann *.e olur? Bu milletvekilleri AP'ye dönmez mi? Bozbeyli, Sükan 'e üç beş arkadaşına da ya politikadan ayrılmalc, ya da (Bay )emirel isterse) yuvaya geri dönmek kalır. İki yıl önce meylanlarda Demırel'e, AP'ye en agır saldırüan yapan Bay Asal bu eçımde AP adına söylevler vermedi mi? «Biz yaptık, biz ya*rız» nalcaratlı radyo konuşmasını bır düşünsenıze!. , «Bi?» lerken Menderes'in DPsini, şimdiki AP'ji belirlemekteydı. ;skı DP, bugünün AP'sı olarak yeniden ortaya çıktığına göre, layari, Yırcahsı, Erkmen'i, Kirazoğlu'su ile bu partide nıye ırleşmesın, Bozbeylisi, Sükan'ı?... îlk genel seçimde DP diye ır pam yüzde üçü de alamayacak nasıl olsa!. . CGP, xaten tukenmiş, bitmiş, bunu kendısı de benimsemişr. Bay Feyzioğlu'nun keskin zekâsı Bay Öztrak'la, Bay Tuın'ı da Senato'ya solrturabildi. Seçime girmedi CGP, jnizds ç oy oranı yüzde bire iner miydi, yohsa yerinde mi sayardı? nlayamadık. Galiba bunu anlayamayacağız, çünkü CGP kısa îmanda ortadan kalkacak, AP içinde eriyip yok olacak... GP'nin ünlü kişileri birer «değer» olarak, bırer güvenilır kişi larak yıllardır zaten «yok» tular! Şimdi gerçek yerlerinı, ger:k kişiliklerini bulmuş olacaklar. Bay Demirel'in başkanhgınaki AP'nin adsız birer eri olarak!... Demek ortada kala kala CHP ile AP var. Biıi yüzde kırk irt, öbürü yüzde kırk bır oy oranına ulaşmış iki büyük siyaıl örgüt... Döndük dolaştık 1960 öncesine geldık, bir yanda HP, bır yanda DP, şımdı de AP... Hangi seçim yöntemi uyUamlırsa uygulansın ılu partilı düzen gelip oturuyor başsseyel. . Baksanıza Sayın Ecevit de, saym Demirel de «Geie:k seçimde tek başımıza iktidara geleceğiz» demekteier. Hakz bır gtirüş mü, degü, yüzde kırk bır, kırk dört kolaylıkla liyı, ellı bın bulabılır. MSP'nm, DP'nin, CGP'nın oy oranlaüi da Demirel'in partisine ekledik mi, alın sıze salt çofunk Tabıi bu, bugunkü hesap! Halk bilinçienmesi ikı yılda ızde sesizlik bir yo! almış, onu unutmayaltm. Bugun AP'ye, SP'ye oy vermiş seçmenlenn biriki yıl sonra CHP'ye oy verelerı de olasıdır, hem de güçliı oır olasılık... Ş;mdi gdrünen gerçek CHP'nin Türkiye'de demokratik l'u tek başına, yüzde 44'lük bir oranla temsıl ettifidir. AP ıkça belli olduğu gibi epey başaniı çıkmıştır bu seçımden, la parti olarak. Yoksa MC olarak değil! MC yenümj?t:r, Cepdıye bır şey kalmamıştır, aşın sağcılar, fa^izm özent:cıleri, Ikın duvarlara «Katil, işkenceci» diye adlarını yazdagı kişi• onların sımgeleştirdiği düşünüş, göriiş tam bir bozguna , ramıştır. Demokratik sol bir iki yıl içinde tek başına iktidara lecekur. Bunu Önlemek olanaksızdır, halk bilinçlenmesinin ğsl sonucudur bu... emekçi ..ft'njj yükfemek istiyorlar. î u doğrultudaki plânlannın uygulaması olarak da önce ücret «artışlanna» ve satın alma gücüne saldırdılar. îç tuketimi kısarak ihracata yöneldiler. İkinci olarak, fabrikaları belirli sürelerde kapaj'arak kısrai işsizlik yarattılar. Fakat, aynı zamanda daha az işçiyle daha çok iş yapmaya yönelik tedbirler aldılar. Yani, ücretleri sabit tutarak üretim hızını arttırdılar. Binlerce işçiyi işten çıkararak veya iş arayanlara kapılan kapayarak açık işsizliği arttırdj TATILDEN HOS GELDINIZ hamamböcekleriyle aramz nasıl ? Bu tedbirler söyledir: Ücret artışlannın fi\at artışlarının önüne ?eçmesı ve asjîari ücretin aile Reçım endeksine göre ayarlanması, Paranın değerinin korunması ve satınalma (riicünün vükseltilmesi. Temel tüketim maddelerinin üretiminın hızlandınlması ve iç tüketime agırlık verilmesi, Haftalık çalışma sıiresinin, ücret kaybı olmadan 40 saate indirılmesi, Fıyat artıslanna son verilmesi, Tanmsal ürün taban fiyatlannm yükseltilmesi, İthalat ve ihracatın, bankaların, sigorta şirketlerinin, büyük snnayi işletmelerinın millileştirilmesı, • Çalışanlann; i?y%ri yönetimi' ne, sendikalan armcılıgıyla ka* tılmalannın sağlanması. Ulusal çıkarlarımızı gözeten, başta komşulanmızla olmak üzere, tüm ülkelerle karaılıkli güven ve ışbirliği temeline dayalı yenı ekonomik, kültürel ve siyasal ilışkılerin geüştirilmesi; bağımsızlıkçı, banşçı ve onurlu bir dıs politika izlenmesi; NATO ve CENTO'dan çıkılması; tüm ikili anlaşmalann yırtılmast Sımf ve kıfle örgütil, aynj zamanda ulusal, demokratik bir örgiit olan DÎSK, Ttirkiye îşverenler Sendikası Genel Sekreteri Rafet îbrahimoglu'nun da katıldıgi, Batı Avrupa İşveren Örgütlerinı Lizbon'da bir araya geMren toplantıp ve topiantıda »lınan kararlan, başta halkımız olmak üzere, tüm Batı Avrupa Hallüannın yaşama ve çahşma koşullanru daha da agırlaştırıcı olartık değerlendinnektedır. İşçi sınıfımızın sendikal örgütü olarak DtSK. emekçi halkımızın emekten yana bir düzen için, bağımsızlık, demokrasi, banş ve toplumsal llerleme dogrultusunda demokratik hak ve ozgürlükler için verdiği mücadeleyi geliştirme ve güçîendirmeye kararhdır. DEV OZAN ÂŞIK IHSANİ ve arkadaşlannın katılacagı Halkın Zaferi Gecesi Filme .*'• Alınacak 13 ekim cumartesi günü Yeni Tepebaşı Gazinosunda. saat 20'd« NOT: GtRİŞ 10 TL. Cumhuriyet 8133 ve Lise II. sınıf öğrencilerine Temel Fen Eğitimi ile VEFAT ÜNİVERSİTEYE Hazırlama apartma^e^oteljokant^ hastane, her türlü sosyal meskenlerde lyıl garantili ilaclama ile hamamböceği derdinize son veriyor» BAYKİM KİMYA SANAYİ vc TİCARET A.Ş. Rıhtım Cad. 231233 Tophane Tel:44 05 84 (Modern Grafik: 488/SIM) Faromuzun 7900 sicil sayısında kayıtlı Meslekdaşımı» Avukat Nurettin ERCAN hayata veda etmiştir. N'âşı 16 Ekim 1975 perşernbe günü (bugün), öğle namazını müteakip Fatih camiinden alınarak, Topkapıdaki kabrine tevdi edileeektir. Değerli arkfldaşımıza Tanndan rahmet, Muhterem Ercan ailesine, yakmîarma ve meslekdaşlarımıza sabırlar dıleriz. tSTAJÎBUL BAROSU BASKANLlGl Cumhuriyet 8146 9 i ı r a t dersanesi CEMBEBLITAS ISTAMBUL 28 48»8 28 48 49 3. DEVRE: 18 Ekim! 4. DEVRE: 1 Kasım (Motif 16S hafialık «yosı • /ıcıber ve ÇIKTI yorum dergisi Yalçın KÜCÜK Faşıasme «dur» ihtan • Bfhice Boran'm seçimlerle ilgüi demeci • Karşılaştırrnalı seçim sonuçlan • Konur Sokak 17/5 Yenişehir< Ankara sına¥larına hazır mmnızZ a Önemli not.IJ.V son suii.'W, hrlclcmritlr, unnırrsıme gırrmncnkr \r t,a]ı^nlır io'n kurs dr\TCİcnnc b . ı t l j r bıv'ım ;:•Kontcnıan $m;r)ıd)r ^ r ı n r j h hılgi ı;ın (krsancmı/f hi^\ urjhiijr. bınur *"c>:hiİ!rsini?. •a^ttol C»d 77 Kiî.HoDc.k. Karfıkoy Istjrbul T«l 37 M S9 Ünivcrsitc giriş sınavlarına Akçabay Dersanesi sw daha i\i hazırlar. Ciddi, planlı. disiplinli ve özellikte test tekniğinc cn uygun öğretimi>le.. Test NÖnternlerinde uzmanlasmış kadrosu>la , Gelistirdiği pratik cözüm yollanyla... 76 smavlanna Akçabay"da hazırlanin. Kazamn. Fabrikamız laboratuvarJarında LABORANT olarak çalıştırılmak üzere;lise veya muadili okul mezunu,azami 30 yaşında, askerliğini yapmış,tahsil ile ilişkisi olmayan elemanlar ahnacaktır. v MÜRACAAT: İş günleri 9.0012.00/14.0017.00 saatleri arası ÇBS BOYA KİMYA FABRİKALARI Personel Möttürlöğü Aliöeyköyü Sevinç Sokak 1820 İstanbul laboratuvar elemaniarı arıyor AKÇABAY DERSANESİ kazandırır Ada: 400.38) 8134 (llâncılık: 3363) 8136
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear