02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I V N I N K.ULİUH BULUMUNUb İDİK, EĞLENCE PROĞRAMI YAPIYORDUK,, | HÜSEYİN KARAKAŞ, TV'NİN BEĞENİLEN PROGRAMLARI, YAŞADIGIMIZ GÜNLER, İŞTE HAYAT VE AYDAN AYA EKİBtNIN, PERDE ARKASINDAKÎ KİŞİLERİNDENDI. İSMAİL CEM İLE BİELİKTE UĞUR DÜNDAR DA TELEVİZYONDAN AYRILINCA, EKÎP DAĞILDI. KARAKAŞ, KÜLTURŞUBESİNDEN TİYATRO ŞUBESİNE T^IANSFER OLDU. YAZ AYLARINI ÇALIŞMA İLE GEÇİREN ENDER PROGRAMCILARDAN BİRtYDt. TEKRARLAR ARASINDA SUNDUĞU LÂF EBESI VE RAMAZAN IÇÎN HAZIRLADIĞI AYYAR HAMZA İLE DİKKATÎ ÇEKTt. 1947 YILINDA TUNCELİ, HOZAT DOGUMLU, DİL. TARİH VE COGRAFYA FAKÜLTESl, COGRAFYA BÖLÜMÜ, FİZİKSEL JEOLOJİ KÜRSÜSÜ MEZUNU, KARAKAŞ, CUMHURİYET'IN SORULARINI YANITLADI.. Radyo TV TV EKRANININ BAŞ1NA YENİDEN DÖNÜYOR AMA... TV'DE SiNEMA HtîSEYİN KARATAŞ Kültür Şubeainden, Tiymtro Şubesine ATiLLÂ DORSAY 'Bizden kısa zamanda çok şey istiyorlar, SORU Televizyona glriş öykünüzü anlatır mısınız? KARAKAŞ 1972'de smavla TRT'ye katıldım. Bır yıh aşan bir çalışmadan sonra tekrar açılan smavı kazamp. 3 aylık bir kursun sonunda yapımcıyönetmen olarak program kesimine katıldım. Aslında TV öğrenimim kurguda başladı. Kurgu filmin can damarıdır. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, kurguyu bilmeyen bir yönetmen hiçbir zaman •Ben yönetmenim» diyemez. Bir yapımı bütünleştiren, ona ritm ve anlatım veren kurgu olayını bilmek göriintüsel olarak düşünmektir. Bir yönetmen her konuyu görsel düşünmek zorur.dadır. Çünkü sinema ve televizyonda yönetim buna dayanır. SORU Programcı olarak seyirci önüne çıkışımz nasü olduT KARAKAŞ Uğur Dündar ve Oğuz Gündoğdu ile birlikte hazırladığımız «Yaşadığımız Günler>!e başlsdım işe. Program seyirci tarafından pek fazla beğeniliyor, bu bizi daha çok çaaşmaya itiyordu. Anlaşan ve işine bağlı bir ekiptik. Sanınm başanmızın sırn da buydu. Sezon sona erince, Uğur'la birlikte bir ayhğına BBC'ye gıttik. Benim için çok ilginç oldu. oradaki araştırmalarım. Bizden teknik olarak çok üstündüler ve uzun zamanın sağladıgı geleneklerin oluşturduğu kolayhkları vardı. Ama programcı olarak, karşılarında hiç de aşağıhk kompleksine kapılacak gibi değildik. Şu anda bizim arkadaşlann pek çoğu. en az onlann yaptığı programların üstesinden gelebilirler. Şimdi soracaksınız •O halde niye BBC gibi program yapmıyoruz.» diye. Cevabı kişilerden çok, ilkel stüdyolar ve kıt olanaklarda aramak gerek deıim size. SORU Dönüşte Yasadığımız Günler'e devam etmediniz? KARAKAŞ Daha îngiltere'de iken. adlannı da koyduğumuz iki programın ana hatlarını tespit ettik Uğur'la. «İşte Hayat> ve «Aydan Aya» «İşte Hayat. bıçim olarak «Yaşadığımız Günlere benziyordu ama, içeriği çok farklı irii. Bir kere Anadolu'ya açılacaktık. Sosyal bir yapı kazandıracaktık. • Aydan Aya» ise bir eglence ve müzik programı olacaktı. Çok münakaşah bir yapım oldu o. Biz Kültür bölümünde idik. Eğlence programı yapıyorduk. Tabii bu durum bazı sakıncalar doğuruyordu. TV'deki bazı arkadaşlar müzik ve eğîencenin başka bir dal olduğunu, eğer başaramazsak, hem televizyon içinde, hem de seyirci karşısındaki durumlarımızın sarsılabileeeğini söylüyorlardı ve endişelerinde haksız da sayılmazlardı. Uğur bu endişeleri paylaşır gibi olmuş olacak ki, bir ara «Vazgeçelim» dedi. Endişesinde haklı idi ashnda ama ben karşı çıktım.» Mutlâk başaraeağız» dedim. İlk programı yaptık ve yayınladık. Tepki beklediğimizin de üstünde oldu. Program sevilmişti. Gerçi bir düşündüklerimizin yansını SORU Siz TV yapımcılan olarak konulu film yapabilir misinlz? Yapmağı düşünüyor musunuz? KARAKAŞ Gerekli olanaklar verilirse, Yeşilçam'ın TV'ye yaptığı filmlerin daha iyilerini yapacak yönetmenlerimiz var. Ama olmuyor. Bizden devamlı kısa zamanda çok şey isteniyor. Durum böyle olunca, sonuç da pek içacıcı olmuyor tabii. SORU Yenl dönemde neler yapacaksınız? KARAKAŞ ünal Küpeli ile birlikte bir dlzi program düşünduk. Bir kısmının öyküsü, bir kısmmın senaryolan yazıldı. «Kısır Döngü» adını taşıyacak bu dizi programdaki her konu değişik bir sosyal olayı içerecek. Toplumun belirli bir kesitinden alınacak kişilerin dramı, onu çevreliyen koşullarla birlikte değerlendirilip oyunîaştırılacak. Gerek Küpeli. gerekse ben, geleneksel yanlan ağır basan bir yöreden gelen kiçiler olarak Türk toplumunun değer yargılannı daha gerçekçi bir açıdan ele alıp incelemeyi amaçlıyoruz. Bunu gerçekleştırmemiz konusunda ilgili yöneticilerin gerekli an!ayı?ı göstereceklerini zannediyorum. Başanrsak televizyon seyircisine değişik programlar sunacağımız kanısındayım. DANY KAYE GüJmek Istlyoranız cumartesl günü ekranlanıuzın başınd» olnnnz.. TV FROGRAMLARININ BİRER BÎRER VE İNCEDEN İNCEYE ELEŞTİRİLMESÎ GEREĞİ VE ZORUNLULUĞU VAR. BUNUN İÇİN TV ÜZERİNE HALK YOKLAMASI, SORUŞTURMASI. İSTATİSTİK SAYILARIN BİZDE DE BAŞLATILMASI, GERÇEKTEN HALKA DÖNÜK PROGRAMLAR YAPMAK İÇİN OLSUN", TOPLUMBİLİMSEL ARAŞTIRMALAR İÇİN OLSÜN KAÇINILMAZ GÖZÜKÜYOR.. HINCAL ULUÇ TV'nin yenl program dönemi başladı. Geçtiğimiz pazartesinden beri herkest« bir merak, bir merak!. Pazartesi «İnsan Avc!sı»nın ilk serüveninde koca bır çeteyi 40 dakika içinde nas:l dize getirdıği heyecanla izlen HABERLER Mahmut T. ÖNGOREN GELÎŞMİYOR leri çok gördük. 12 Mart'tan sonraki faşist uygulama içinde ise «Türkiye'nın çıkarlarmı komünistlere karşı korumak» gerekçesıyle pek çok olay tek yanlı yansıtıldı. Daha sonraki dönemde de garıp bir denge ölçüsü kullanılarak daha başka bir uygulama izlendi. Yanhşlıklar belirtilince de, «O haberi sabah yanlış vermiştik ama, akşam, yayınında düzelttik.» denilerek işin içinden çıkıldı. Bugün de aynı durumun elbette çok daha geniş bir uygulamasını MC dolayısıyla görüyoruz. Bu nedenle de İspanya'daki idamları haber bültenlerinde bizleri şaşırtacak bir düzeyde veren bugünkü TRT'nin bu ayrallıklı tutumuna övgü yağdırmaya gerek yok. Öte yanda bugünkü TRT nin özellikle mobilya yolsuzluğunu yayımlarında hiç konu etmemesi için ortada ne gibi yeterli bir neden var acaba? 'BBC gibi program yapamayışımızın nedenini, kişilerden çok, ilkel stüdyolar ve kıt olanaklarda aramalıyız,; bile gerçekleştirememiştik ama. pTogram amacına ulaşmıştı. Ben tam bir Türk Şovu yapmak istiyordum. Olanaklar elvermedi. Ömeğin dans grubu başanlı olamadı. Çünkli onlar İstanbul'da hazırlanıyordu. Ben yönetmen olarak başlannda bulunamıyordum. Bütün çabalarımıza ragmen bu sorunu çözemedik. Komedyen sorunu da bizi çok uğraştırdı. Zaten olanaksızlıklar bizi çok zorluyordu. Sezon sona ermeden 'Aydajı Aya«yı kestik. clşte Hayat» ise dönem sonuna dek riirdü. SORU Yaz başında niçin bölüm değlştirdiniz? KARAKAŞ Aslında daha geçen yıl, «İşte Hayat» ekibi olarak, g»lecek sezon ayrı ayn çalışma kararı vermiştik. Benim en büyük özlemim konulu film yapmaktı. Bu nedenle tîyatro bölümünde göreve başladım. Aslında telei,izyonda titayro demek benim için güç oluyor. Çünkü bugüne dek yanlış anlaşılan birşey var. Şöyle ki, televizyonda tiyatro diye birşey olamaz. Ancak televizyon oyunu ve konulu film rardır. Televizyon ojunu, televizyona özgtidür. Bu eserin uygularaş ve yapılışı televizyona göre düşünülür. Oysa biz Ben dahil bu hatayı işliyor ve herhangi bir tiyatro eserini oldugu gibi televizyona aktanyoruz. Bu yola kolay ve çabuk olduğu için gerek duyuluyor tabii. Bir TV oyununun yapımı iki ayı alabilir. Oysa hazır oyun için bu stire 15 günü geçmez. Konulu film ise, çok daha yogun bir çalışma gerektirir. Geçen haftalar içınd? bjrada Eurovi«lon Şarkı Yarışması. renkli TV, alıcı fiyatları, dünyaya renkli filmlerle açılması gereken TRT ve diğer bazı rr.esleki konular üzerinde durduk. Oj'sa bu süre içinde Türkiye sayısız toplumsal olaylara tamklık etti. Bunların arasmda ekonomimizdeki belirli gerileme, grevler, Kıbns somnunun giderek gerginleşmesi, din sömürüsü, çeşitll evlerin ve kuruluşlarm bombalanması, Amerika Pirleşik; Devletleri'nin ambargo konusundaki tutumunun ülke içindeki etkileri, Lice depreminde doğanm da ötesinde oluşan gerçekler, Hakkâri'deki bir köyde jandarma ile bir aşiretir çarpışması ve 8 erin şehit edilişi, GHP milletvekillerinin kurşunlanması. CHP'lilerin öldürülmesi, MC'nin işine gelmediği için sürülen ya da görevlerinden alınan binlerce kişi ve Ankara Beleriiye Başkanı Vedat Dalokay'ın îspanya Sefareti'ni cezalandırma girişimi var. Bir de mobilya yolsuzluğu üzerinde duruluyor. di. «Leblebici Horhor»un, geçmiş kuşaklann unutamadığı. ana larımızdan babalarımızdan ismini mutlaka duymuş olduğumuz ünlü operetin özenli çekimi ilgiy le seyredildi. BBC yapımlannın ahşılmış olgun düzeyini taşıyan romantik .Jane Ejre.nin ilk bölümünde bu çirkin îngiliz kızının acıklı serüveninin ilk bölümüne üzülündü.. «İnsanın Yük selişi>nde konuya ne denli bilimsel olduğu anlaşümayan. Erich Von Daniken'in biraz san sasyonel, biraz agnostik (bilinmezci) tavrını anımsatan biçimde yaklaşan ilk bölüm, şaşkınhkla anlaşılmaya çalışıldı.. «Sihırbaz'da Antony Blake'in gizli bom ba yapımcılannı kendine özgü yöntemleriyle altetmesi merak çekmeyecek gibi değildi.. Devrim ci lider Bolivar'ı ele vermek veya 6 mâsum kişinin ölümüne göz yummak ikileminin Montserrat' ya verdiği ıstırap ilgiyle izlenil di.. Şu satırları yazdığım sırada henüz yayıma girmemiş olan iddialı «Uzay 1999» da, pazar günü nün zengin seçim programı içinde gösterilmiş bulunacak film ve dizi filmler de. kuşkusuz ayni ügiyi bulmuş olacak.. Tüm bu yeni programların, filmlerin, dizilerin çeşitliliği için de, seyircinın TV ekranlarına yeniden dönüşü ve bağlanısı ola yının dışmda, bu programların birer birer ve inceden inceye eleştirümesi gereği ve zorunluğu var. TV'ye birden artan merak çerçevesinde yayın organları, gazetelerin TV köşeleri, gide rek özel olarak çıkmaya başlayan TV dergüeri, bu işi yapmayı deniyorlar. Ama bu yaklaşım yeter li değil... Bu sınırlı aydın yakla şunı, TV'nin gerçek ve geniş seyircisinin, yeni halkın tepkilerini ve programları karşılayış biçimini ortaya koymaktan uzak.. Bunun için, TV üzerine halk yok lamalarının. soruşturmalannın, istatistik sayılarm bizde de başlatılması. gerçekten halka dönük programlar yapmak için olsun toplum bilimsel araştırmalar için olsun, kaçınılmaz gözüküyor.. Bir de, programlara, TV veya fıkra yazarlığı dışmda, çeşitli uzmanlık dallannın da kendi bil gi alanlan içinde yaklaşmalan mutlâka gerekli.. Bu yaklaşım, öncelikle siyasal açıdan yapılacak kuşkusuz.. İspanyol faşizmi nin en azgın günlerinde. hem de bu faşizmin, tüm dünyanın tersine, protesto etmekten kaçman bir yerli faşizan yönetim sırasmda TRT'de her türlü faşist baskıyı ustaca krnayan «Montser rat» gibi özgürlükçü bir piyesin gösterilmesi önemli.. Salı'ya Memduh Ün'iin 1967'de Reşat Nuri'den uyarladığı «Yaprak Dokümü» var. Senaryosu Or han Kemal//Memduh Ün imzasım taşıyan film, Nijat Özön'e göre «sorundan çok. sorunun getirdiği aile dramı üzerine eğiliyor, bir düzenin çökmesine sebep olan nedenleri toplumsal ve tarihsel açıdan eleştirmekten çok, duzenin çöküşündeki dramatik olaylan belirtiyor, bir atmosfer araştırmasına girişijor».. Buna ragmen •Yönetmenüı çevirdiği en dürüst filmlerden biri» sayılabüir. Ediz Hun, Fatma Girik, Cüneyt Gökçer, Nurhan Nur, Semiramis Pekkan oynuyorlar. Görüntü: Mustafa Yılmaz.. Cumartesi'ye ise nefis bir güldürü var. Bir zamanlann ünlü komedyenl Danny Kaye'in 1949 da Henry Koster yHnetimlnda çevirdiği ve Gogol'un «Müfettiş.inin serbest ve burlesk bır uyarlaması oîan «Genel Müfettiş».. Kaye'in komedyen özelliklerini kusursuz biçimde belirten bu filmde Walter Slezak. Klsa Lanchester, Alan Hale. Barbara Bates'in de nefis kompozisyonlan var. Gülmek istiyorsanız kaçırmaym!.. Müdürler Cuntası ve atamalar Ankara Televizyonu Denetim Şubesi Müdürü Özdemir İnce geçen hafta, Televizyon Yayın Planlama Müdürlüğüne atanınca, bir süredir, kesilmiş bulunan kulisler gene ortaya çıktı. Yalçıntaş ve Zeki Sözer yeni görevlerine geldikleri zaman, TRT kulislerinde, Cem devrinin ünlü müdürler cuntasının gene çahşmaya başladığı söylenir olmuştu. Kültür Şubesi Müdürü Erol Aksoy'un Genel Müdür ile yaptığı uzun süreli görüşmelerin ardından çıkan söylentilere ?öre. cunta, bu kez televizyonun kilit noktalarını ele geçirmeyi planlamıştı. Erol Aksoy Yavnn Planlamf Müdürü olacaktı. Eğitim Şubesi Müdürü Ertan Somunkıran Program Müdürlüğüne atanacaktı. Müzik ve Eğlence Şubesi Müdürü Yıleri Atamer Program Müdür Yardımcısı olacaktı. Ancak işler planlandıgı gibi yürümedi. Yıleri Atamer, ekibin içine girmemiş, kendisine teklif edilen program müdür yardımcılığım reddetmişti. Cunta üyeleri Atamer'in kendilerine danışmadan teklifi reddetmesine içerlemişlerdi. Ama bu arada yardımcılığa Göker Müftüoğlu atanmı? ve göreve de başlamıştı. Yapacak bir şey yoktu. Ardından Ertan Somunkıran, program müdürlüğü teklifini çevirdi. Yakmlarına söylediği «Ben bu dinsel programlann sorumluluğunu üzerime alamam» oldu. Ancak o da karanndan arkadaşlannı daha önce haberdar etmemişti. Ardından, Yayın Planlama Müdürlüğüne hazırlanan hatta bunun için çalışmalarını bir rapor haline getiren Erol Aksoy, Almanya'da Ramazan programı hazırlarken. Özdemir İnce'nin, bu müdürlüğe getirilişi, cuntanın tümden dağılmasına sebep oldu. Şimdi, Televizjonda boş bir müdürlük var: Denetim Şube Müdürlüğü. Buraya İzmir Prodüksiyon Müdürü Yılmaz Tekinonay'm atanmasma çahşılıyor. İstifası istenen Tekinonay, teklifi kabul etmeyip, yıllık izne çıktı. 9 eylül programı yüzünden çıkan olaylar sonunda, TV Daire Başkanlığmın Tekinonay'ı kesin olarak, merkeze almağa karar verdiği ilen sürülüyor. Tekinonay. Ankara'ya alınabilirse, Ankara için istenmeyen adam haline gelen Erol Aksoy, onun yerine İzmir'e sürülecek. Aksoy'un KUltür Şubesinden almması kesınleşti. Bu şubeye Sedat Orsel getirilecek. Öyie ki Orsel'in Denetim Şubesinde birlikte çalıştığı kadronun hemen hemen tümü, programcı olarak. Kültür Şubesine atandılar bile. Ancak Aksoy'un Ger.el Müdürlüğe yakmlığı bilindiğinden yapılacak atamaya nzası isteriyor. TRT programcıları «Kım nereye atanacaksa atansa da, şu kapı arkaları toplsntıları. kulisleri bitse, biz de rahat çahşmaya başlasak» diyorlar. Programcılar arasmdaki atamalar şimdilik tamamlandı. Lis te şöyle: Mehmet Denız Kültürden Hafta Sonuna. Ahmet Pınar Tiyatrodan Kültüre. Tuncer Baytok Tiyatrodan Eğitime. Nazmi Kal Küitürden Hafta Sonuna, Tülay Eratalay Tiyatrodan Müzik ve Eğlenceye, Bülent Özveren Telesoordan Halta Sonuna. Bülhün Gökçe Almanya ProşTa^'rüian KültüQ. Can Boztepp Tivatrodan ailtüre, Münıp Senyücel Deletımden Kültüre. Emın Gerçeker Denetimden Kültüre. Çerin Yörük Çocuktan Tiyatroya. Aydoğan Ergezen Tiyatrodan Te lespora, Mehmet Ege Denetim GAZETE Mi? DEGiL Mi? '" Arada srrada radyo ve televizyonun bir gazeteyi andırdığı ileriye sürülür. Radyonun ve televizyonun kendilerine özgü bir özelliği oldugu unu tulmaktadır. Özellikle TUrkiye gibi haberleşme özgürlüğünün sık sık kısıtlandığı ülkelerde bir bakıma basın daha ilerdedir. Kamuoyunu özgürce oluşturacak çeşitli olaylann haberi ve yorumu önce gazetelerde yer ahr. Elbette sadece bazı gazetelerde. Hatta bazen sadece bir gazetede. Tıpkı son günlerde mobilya olayında olduğu gibi. Bu yol suzluk olayı da Türkij'e'de önce bu gazete tarafından kamuoyuna sunulmuş ve daha sonra da seçim kampanyası içinde yer almıştır. Bu gibi olaylann radyo ve televizyon tarafından ilk olarak ele ahnması ve sonra da kamuoyur.u bu olayla oluşturmak üzere yansız programların başlangıçta hazırlanması pek düşünülemez. Ne var ki basın tarafından kamuoyuna ilk olarak sunulan ve sonra da çeşitli tepkilere yol açan olay lan incelemek ve daha geniş kitlelere yaymak da radyonun ve televizyonun başlıca görevleri arasındadır. Kısacası, basın ile radyo ve TV arasında büyük bir ayrılık özellikle geri ülkelerde vardır ve eğer bu ülkelerde haberleşme özgÜTİügü biraz yaşayabiliyorsa, basının başlattığı görevi en geniş kitlelere yansızhğını bozmadan iletecek olan kiV.e haberleşme araçlarının başında da radyo ve TV yer ahr. TRTNEYAPTI? Tüm bu olaylar ve diğerleri günümüzün TRT' si tarafından nasıl değerlendirildi: Bugün artık TRT dünyanın en önemli haber ajanslarından sesli, gb'rüntülü ve yazılı haber alma olanaklarına sahip. Yurt içi olaylannı da pek çok muhabir va ses ve görüntü aygıtlan ile izlemek mümkün. İşte dün, tüm bu gibi olanaklan kullanarak TRT seçimle ilgili yayımlar yaptı. Bu seçim yajnmlannı ilerdeki günlerde değerlendirmek mümkün olacak, Şimdilik kısaca yukarda sıralanan olaylan TRT'nin nasıl izlediğini ve yansıttığını araştırmakta yarar var. Çünkü bu sorunun yanıtmı vermeye çalışırken, ortaya aldatıcı bazı görünümlerin çıktığı yadsınamaz. Gerçekte şöyle bir duşünürseniz, radyodan duyduklannız ve televizyondan gördüklerinizle yukardaki soruya hiç de iç açıcı bir yanıt veremezsiniz. TRT şimdi bazı olaylann haberini veriyor, ama onlarla ilgili olarak kamuoyunu oluşturucu herhangi bir programın yapımma janaşmıyor. Ama bu arada Bayan Ford'un kızına degin söylediği sözlerin Amerika'da yarattıgı tepkileri de radyo haber pTogramlarında uzun uzun yaymlamaktan kaçınmıyor. YAPILMAYAN GÖREV Fakat haberleşme özgüriüğü Türkiye'de bugüne dek hiçbir dönemde tam anlamıyla uygulanamadıgı içm radyo ve TV de kendilerine düşen görevleri yapamamaktadırlar. Bu nedenle gerek mobüya yolsuzluğunu, gerekse bu gibi konulan halkoyuna sunabilen ve bunu yapabümek için de her çeşit engeli aşmaya çalışan basının değerini küçümsememek ve onu radyo ve TV ile de karşılaştırmamak gerekir. Radyo ve Televizj'onun bu görevi eğitimden yoksun bırakılmış kitlelerin yaşadığı ve ekonomik ve sosyal sömürüden bir türlü kurtulamayan ülkeierde hiçbir zaman j'erine getirmemesi için özenle çalışılmaktadır. Bu gibi engelleyici çalışmalar radyo ve TV kuruluşlannın dışmda çeşitli yollarla sağlandıgı gibi, aynı kuruluşlann içinde de uygulanır. Dışardan baskı, ödenek kesme, genel müdür değiştirme, mahkeme kararlannı uygulamama ve işgal gibi yöntemler gelir. Içerde ise halkla ilişki kurmak gerekçesiyle spor ve eğlence programları art tırüır, personel eğitimine ve özerkliğe önem verilmez. Sonunda da radyo ve TV haberciliği konusunda yeniliklerin japıldıgı ileriye sürülen tüm açıklamalara karşın, haberler bir türlü gelişmez. Gerçekleri de her zaman olduğu gibi yin« basın söylemeye devam eder. TRT'YE ALDANMAYIN Yukandaki olaylann haberleri radyoda ve televizyonda ya hiç yer almamıştır ya da bazıları kısaca geçiştirilmiştir. Ama söz gelişi İspanya'daki idamiar ve bu idamların kamuoyunda yarattıgı tepkiler MC TRT'si tarafından bazı çevrelerl şaşırtacak bir açıklıkla yansıtıldı. Fakat bu ayncalık (istisna) kimseyi yanıltmamalı. öte yanda bugünkü TRT yalnız MC çizgisinde olduğu için bazı olaylann haber bültenlerinde yer alamadığı da samlmamah. Eîbette bugün çeşitli olaylar TRT Milliyetçi Cephe'nin tutsagı oldugu için verilmiyor. Bu gibi olaylann başında da mobilya yolsuzluğu var. Ama öte yanda TRT'nin bundan önceki dönemlerde de her olayı yansıtmadıgı ve bazı olaylarla ilgili program yapımından da özellikle kaçındığı unutulmamalıdır. Julide Gülizar ve Adnan Advan ekrandan alındılar Teîevizyon spikerleri Jülide Güiizar ve Adnan Advan belırsiz bir süre televizyonda haber okuyamayacaklar. Haber Merkezine yakm çevreler Jülide Gülizar'ın İsmail Cem yar.hsı oldugu için görevden almdığmı bir AP milletvekilinin kardeşi olan Adnan Advan'm da, görüntişte dengeyt sağlamak için karara dahil edildiğini söylüyorlar. HER DÖNEMDE BiR ÖZÜR Çeşitli toplumsal olaylardan bazılannın hab«rini ya hiç vermemek ya da değiştirerek yayımlamak için TRT'nin her döneminde bir özür bulunmuştur. Bazen yasalar izin vermiyor dendi. Bazen yetkililerin görevden altnma korkusu bunu önledi. 12 Mart'tan önceki dönemde bu gibi özür • SPOR RENKLENDi AMA... Haftadan Secmeler Geçen hafta, Spor Stüdyosu'nun büyük bir cesaret ve başarı ile ortaya koyduğu, Atletizm sorunu, spor servisinin doğru yolda olduğunun işareti olarak kabullenebilir. Bakanlık ve genel müdürlükteki bütün üst seviyedeki yöneticileri TRT'ye getirtip, filmleri yeniden izletecek kadar ses getiren programı yapanlar, nihayet batılı anlamda bir çalışma içine girdiler. Suya sabuna dokunmayan, futbolla kitleleri afyonlayan keçiboynuzu programların yerini bu tür emek, bilgi ve cesaret isteyen yaymlann alması; Türk sporunun kalkınmasına katkı yapacak. Ancak, Televizyon Dairesinin plancıları, sporu getirip getirip gece yarısında bağlıyor. Saat 19.00'da öğrencüere İnsan Avcısı'nı seyrettirdikten sonra, sporu uyku saatinde yayımlamak, hangi programcılık, hangi eğitim anlayışı ile bağdaşıyor, doğrusu merak konusu.. yınlana yayınlana ezberlenmlş, yıllanmış long playindeki şarlolar. Izmir Televizyonunun hazırladığı «Bizim Gazino» eğlencesi ağır basan bir şov. İstanbul Tiyatrosu sanatçılan, bir gazinonun kulislerinde geçen güldürücü olayları sizlere sunarken, programda yer alan İlhan İrem, Ayten Alpman, Cici Kızlar, Nuri Sesigüzel ve Müzeyyen Senar da Ali Kocatepe'nin sunuculuğu ile ekrana geliyorlar. Haftanın sonuncu müzik programı, pazar gecesi. Suna Kan ((Keman) ve Gülay Uğurata (Piyano) Prokofiyef'in Op. 94 Re Majör Sonatını seslendirecekler. • HAŞHAŞ, TV MAGAZİN... Bu hafta iki yeni yerli dizi program başlıyor. Panorama'yı Yavuz Tarakçıoğlu hazırhyor. İki hafta sürecek ilk programın konusu Haşhas. TV'nin araştırmacılığı ve gözlemciliği ile dikkati çeken yapımcılanndan Tarakçıoğlu'nun bu çalışması, Amerika'nın ambargo kaldırma şartı ile güncellestirdigi Haşhaş konusımda ilgi çekici bilgiler getjiyor. Bu programı, Amerika' nin Türkiye'de görevli haşhaş ekimini kontrol eden ajanlan da ilgi ile izleyecektir sanırız. TV Mağazin'i Oğuz Gündoğdu hazırladı. Bir ölçüde Uğur Dündar'la yaptığı İşte Hayat'ı sürdürüyor Gündoğdu. Bu hafta Darülaceze sorunu, Türkiye Güzellik Yarışması ve FTansa'da altın madalya aldıgımız Halk Oyunlan Festivali ana konular. Progranı^la müzik ve eğlence Yaşam Kavgasında her hafta izlediğimiz kuşlar yetersiz gönilmüş olacak ki bu salı, ayrıca bir kuşlar özel pragramı daha kondu.. Albatroslan tanıyacağız bu kez. Perşembe günü, Çocuk ve Spor konulu belgesel, bir anlamda büyüklerin bu konudaki sorunlanna cevap verecek. Cumartesi gecesinin istanbul programı ise, bir başka yeni dizinin ilki. Konu Istanbul'un sorunlan. Konuşmacılardan biri Belediye Başkanı Ahmet îsvan. Bu arada, Adile Naşit ve Sadri Alışık'ın oynadıkları bir güldürü de hazırlar.mış. Bize biraz boşuna zahmet gibi geldi. Kameralarını tstanbul'un neresine uzatsalar. çok daha başarıiı, üstelik de gerçek bir güldürü çekerlerdi. • YENİ DiZiLER... Bu hafta üç yeni dizi daha başlıyor. îkisi çizgi. Bizimkiler, geçen yılm Tatlı Kahramanları'nın çizeri Hanna Barbara'nın yeni tipleri, bir aslan, bir timsah ve bir kaplumbağamn mace ralan. Bu gece izleyeceğiz. L'zay Meleği acilı kurgu bilim dizisi çarşambaya. Üç Silâhşörler ise. BBC yapımı klâsik dızı olarak, perşembeye başlıyor. • MÜZİK VE BİR BELGE DAHA... Biz aksini iddia ederken, TRT'nin bütün yetkilileri, hep bir ağızdan «Biz Türk Hafif Müziği için uğraşıyoruz.» diyorlardı. îşte «Ayinesi i*r\T kisip'i. > diven Ziva Paşalık bir belge daha. Tam üç Türk Müziği solistimiz var bu hafta Serap Akbulut (Bu gece), Kevser Tanrıkut (Çarşamba), Nursel Ünsel (Cuma). Bir de Halk Müziği toplu programı (Salı). Buna karşüık tek Ttirk Hsff Miizijti Drogramı. perşembe gecesi. Solist Bülent Ortaçgil. Söyleyecegi parçalar ise. AHMET ÎSVAN": Istanbul'un sorunJaruıı dile getirecek.. • JÜL SEZAR!. Bu hafta kaçınhnpması gfrfKli bir tiyatro nlayı da var. BBC yaprru. »Vıiiıara Shekespeare'in ünlü Jül Sezar'ı. türkce spslendırümiş olarak K\ AI.PMAN:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear