02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6ÛNKÜ T^BAK KıfcMA ZA7£N, OtfA Bi PA 6ÖKÛN DÜ FAiLA YfMEPıĞiNiZı BîlpıâiM / ıVı BİR EVİN fcâV ÖfNı> ABDULCANBA2 TURHAN SELCUK Büyük Usturalar Şakir BALKI 8 Bu sfrfff fcarpstnrfâ Agsoglu Zernel'in kafası kaışh «ır çok da Hıdıreğlu nun düsüncelerini ögrenmiş oldu. Zorla gulümseye öyleyse Pelvan Niyazi'ye ne dersinT Pelvan için ml? Evet... Ona blr dlyecegim yok. Mlllet de onu tutuyor son günler ÇOCUKLAU Bunun adıru n« koyftlım, bu yirmi yaşında, şurada Mevlânakapı'dakJ halde ujuyan? Eline geçerse tatlı tatsız demeyen, oburlugunu örtmek için bir çeşit oburluguyla, herkesle birlikte eg lenen bir delüanlının adını ne koyalım? Ona yakışan bir ad aradım aradım bulamadım. Bir de diyeceksiniz, iile de yakışan ad mı gerek bu arkadaşlara, alışkan'.ık. yazı yazmak; insanlara yazı yazar, hikâye kurarken, yakışan adı bulmak bizim ezeli hu;iımuzdur. llle de buldu*umuz ad bu adama yakışmalı. Bu bizim j'üz on kilcluk çocugun adı, öz adı va'.lahi de billahi de kendine çok yakışıyor. Fu daha ad> nı koymadığım arkadaş llle de röportajda adıran geçmesir.l, maceralarını olduğu gibi adıyla san:yla yazmarm lstedl. «Ben,» diyordu, «bundan sonra adam olup da. . Ah. bir askere »Isalar da askere gidebilsem. Aaaaaah, başka bir şey istemem.» Bir parka giymişti. Şimdl aklımda değil, belkl pantalonu da bir asker pantalonuydu. Ortalık çok sıcak, diyordu aaah blr göm lek olsa. Sanmm kalın, kışlık bir kazak vardı sırtında Tertemiz. Kigıtlan serip UstUnde yatıyormuş Mevlanakapı'dakl halde. Üç arkadaşıyle. İNSANDIR YAŞARKEMAL Çizgiler: Turhan SELÇITR Fotoğranar: Ara GÜLER "Bekle,, dedi, <rşimdi geleceğim,, aradan dört, beş sene geçti.. Belkl babam kumara verir, ye sattı evı. Annem saunca tabıi babam da aynldı. on sonra başka bir kadınla evı B;z tabi: kaldık sokdklarda. «Evin parası ne oldu?» «Ev kendimızındı sattık.» «Peki parası c.e oldu?» «Evin parasmı yol parası tık..» Şimdi evin ne mene bir «ı duğu anlaşılıyor, değil mı? «Ondan sonra ordan bun çalıştık. Aradık iş aradık. ! parası öyle ış aramada .. N < leyim ben ışte, sokakta kR Ondan sonra annera ls bulı benı okula yazdırrtı.» «Hangı okula yazdıraı annen?» «Ulus Ilkokuluna AnKaraf «Bütün bu isler Ankarade oluyor?» «Evi satıp yol parası y Ankaraya gıttik. Ankarada.» «Orda iş mı buldu anan? «Orda otel Katiplgi ouıu orda beni okula verdl.» «Otel kâtibı?» «Otel kâtıbi.» otelrie''ıı de.. îyi güzel ya, Pelvan politika acemlsi anu, bu durum partlye ne gıbı zararlar getirir acaba? Hiç bir *ey getirmez, ne zaran getirsin. Adamın blr bit yeniği mi var ki? Yok. Adam ömrü billah güreşti durdu, ne çaldı, ne de çırptı! Ama kelâm e'mesini bilmiyormuş, olsun canun. Gücü kuvvetl var ya, o bize yeter. Daha geçenlerde bizim partinin mebuslan az mı dayak yediler? Bizim Pelvan orada olsaydı, hepsinin anasını bellerdl. Ne diyecektira?. Eızo pelvan yapılı adamlar lâzım. Genel Başkamrruz da pelvan yapılı değll ml VaJlahl çok 1yi iözler ettln Hıdıroğlu, dediklerin hep doğru! Bizimkller h«r birleslmde blr posta dayak yerlerse, n« olur onlann hallerl gonra? Şimdi bizim parti ner 11den, her 11çeden bir iki pelvanı Ankara'ya gönderdl ml, kimse blza yaa gözle bakamaz. Zevnel'in akhna ytoıe bir şeytanlık takıhp knldı. Hıdıroglu. d«dl, bu blzim Pelvan Nlyatl evll ml MT Ağzım bir siire şaplnttı Hıdıroglu: Evll mevll deftil canım, bckSr adam. Gures rutmaktan adam evlenecek zaman mı truldu? Ne olmus, bekâr olsun... Canım. ben bir sev demedim ki. bekSr olsun oîmasma ya, evll olsaydı daha iyi olmaz mıydı? BekSr takımın kafası hep havada kalır da, onun için konuştum. Pelvan mılleti bu, çabuk aldanırlar! J i e j e m e k çabuk aldanırlar? > . . . „ . „ ' ti, ± Kadın milletine... Aîtiırma canım, o kadar ine# dOstinme. DüsündüğUm de yok da, bekâr adamm mebu» olman pek ujgun gelmiyor bana. Ama belkl ds bu duşüncemde haksızım. Yani ne yapahm, ne edelim^ Haa, bak söyleyeyim. Bana kalsa bu Pelvanı mebua etm?den once bir başgöz edelim. Muhalefetin ağzı torba degll ki büzesin, adamlar ya bir de tuttururlarsa «Pelvan Niyazi falancanm avradıyla düşüp kalkıyor, bundan mebus olmaz» diye. Sonra ne ysparız? Adam bekâr değil m:?. Bekâr. ee elbette kl harama uçkur çözecek.. Canım en iyisi onu evermek bence, Hıdıroğlu kardeşim benim. Valiahi bana kalsa pek gereği yok. Var. var... Şımdı onun yanma vanp da, «gel genl bl everellm da 6VIe adayiığını koy! ..» denmez a. Denrrez ama, bir yolunu b'jlmak lftzım. Eh sen bıîirsin, benira bundan 'azla konuşacaJt ha!lm yok. Hadi bana eyvallah! Güle güle... Zeynel çok şeyler öğrendl. Içınden kıs kıs gülüyordu. Toptarcı Hasan Basan Beyln kansını d'.işünmeye baçladı. Ağaoglu Zeynei. aşağı yukan ilçede tarunmaya yüz tuttu. tlçe ne kadar yerdi zaten? Hıd;roğlu kahveden çıktı çıkmadı, onun ardından lçerl Bekçi Ramazan Efendi gırdi. Zeynel eîiyle Ramazan Efendiye lşaret etn. İşkemlesini sürüye sürüye Zevnel'in yanma geldi: Merhaba Zeynel Bey, dedi. kusuruma hiç bakma, senl görmedim. İyi oldu da yanma çağırdm benı. İ<;:m d.ilu, dolu .. Ağaoglu Zeynel için için sevinmeye başladı, «Bakalım bu sdam ria neyin nesi anlatacaktı» diye. îşler np.5.l gidiyor Ramazan Efendi?... Kir'.i cişlerini gösterdi: Nası! gitsin. İJT gitmiyor hiç. Bana ka'53 blzlm Genel Baskan şaşımış sritmiş. Vahu kusııra bakma Zeynel Bey, yahu deriim... Hizını Genel Başkan aklına koymuş ki. mebusların tümunü pelvanlardan yapmak... Valiahi hiç mi hiç aklım yatmadı bu ise. pelvanın mecüste ne işi, ne görevi o'.abilir? Orası güreş meydanı mı ki, vok canım valiahi bu adam şaşırrr.ış! Pelvap. milletı bu, orada onlara güreş mi tufuracaksın? Şeytan bRna diyor kı. ai elıne bir kalem hepsini yaz gitsin. Beni partiden kovarlarsa kovsunlar. sonra düsünüyonım «Yahu senin bafka bi ı?in vok mu Ramazan. hns v?r iilon. bu partinin 1 lşini sen mi düzel'eceksin' Ne hal'.eri varsa görsünler..» Bunlar: Ramazan Efendi bağıra çağıra söyleyınre. ocakcı söze atıhverdi Pelvan canım. ondan İyi mebus mu olur, ense kulak yerinde . Ramarar Efendi kızdı: Sen fazla konuşma da bana b!r çay getir, senln akim böyle işlere ermeî... dedi. Ocakçı baktı ki papuç bağlı, sustu. Zeyne! Bey usulen sordu: «Sen şımdi kimden yanasuı?» Bekçı Ramazan Efendi şapkasmın gölgeliğini sola çevirdl: Ha=an Basan Beydenim. dedi, tam ondan rr.ebus olur. Sonra adam eski particidir. B:zım partıde onun gibi Ticaret Eakanı olacak adam mı var ki? Adsm ticaretin en keskin yanlarını ıvi bıliyor canım. Ben onun Ticaret Ba'sanı olacpgını ne zaman anlannn bıliyor musıın. on hurda karnyonvı göz kaş arasında b.r rievlet sektorüne sokuşturduğu raman. Hah demi?tim. ticâre; adamı böyle olur; Sonra sonra, onun bir arazisl vardı, kimse dönüp de yüzüne bakmıyordu. Arazi ada gibi ortada kâ;m:ştı... (Devanu V»r) Ayaklarımdan asıyorc beni Oğuz diyelim, nıübarek ola.. Haaaa, adma ne dlyecektik bu ylfmBP sevunlı, ciagoz, iyi ytirekli çocugun admvne JsoyaUm. Ben Halil adını severim," azıcık joımsak, tatlı, alaycı, daha da çok tath tatlı glilen, çok çün görmüs bir adamın admı ansıtıyor, böyle bir adamın adı olmalı bu ad. Ama bu çağda şehirlerde bö}'le adlar koymuşlar kl çocuklara. Her çağın moda adlan vardır. Bizim şişman kardeşin de adı o bir çagın moda adiarmdan birisi. Öyle Ahmet, Memet, Osman gibi halk adları olur mu, söyleeeee. güzel, türkü gibi ince adlar olmalı.. Kaya da degil, olmaz, o başka bir çağın adıdır. Bir d« bana bir hoş geliyor bu ad. yanl bizim bu çok sişman arkadaş için. Dur he'.e bulacagım, bakın hele buldum, Ogıız, diyelim bu arkadaşın ad'na. İnanm Oguz adını söylaseydim severdi bu adı şişman arkadaş. Yakıştı bu ad ona. Askerl parkasır.a, askere gitmek için can atmasına yakıştı. Ona asker! bir ad bulmak lktiza etmez ml. Noyan gibi, Bozkurt, Savaşer gibi. Öyle bir ad? Yok canım, böylesi adlar da yakışmaz arkadaşa, sert... Sert adlar, onun parkasır.a, askercilik hayranlıgına karşın yakışmıyor. Oguz iyi. onda bir yumşaklık var. Insanca bir şey var Oğuz'da. Xiye adlar bize böyle gelir? Adların da huyu mu var? Biz mi yoksa adiara huy yaranyoruz? Bir insandan, bir do.st adından, bir ünlüden. adlar giizelleşiyor çirkinleşiyor. yumşuyor sertleşiyorlar belki. Kimbilir. Şurası bir gerçek ki. adlar insancğluna ınsan huyu üstüne çok şeyler söylerler, kend: sözsel huylan olmasa da . İnsanla bütünleşir bir olurlar adlar zamanla. Bazj insanlara da bazı adlar hiç ml hiç yakışmaz. Bir ömür boyunca adlann takıldıkları çok insanla alay ettiklerl de olur. Kimilerinin adlan üstlerinde bol gıyitlermiş gibi akar durur. Neyse bu ad iorununu ıyice uzattık.. Oguz, O*uz.. Bizim şişman arkadaşa adı milbarek ola. Gene de içirr.de bir dert var, ya arkadas bu Ogua adını beğenmeyip de veryansın ederse bana? Eder o, eder, o, Öy le çok kızanlardan birisi. Öfkell, görmüş geçirmişliğine bakmayın, öfkeli bir adam Oğuz. Ya benim adımın suyu mu çıktı, derse?.. Neyim var da neyimi saklıyorsun be arkpcaş, bende saklanacak ne kaldı derse, ben ne derim?.. Ne derim, ne derim? A lnaan bo» cezlnce çok lena oluyor Anam evimizi sattı, ev annemizindî, babamın hîç bîr şeyî yoktu. Belki babam kumara verir diye sattı evi. Annem satınca evi. tabiî babam da aynldı, ondan sonra başka bir kadınla evlendi. Biz tabiî kaldık sokaklarda... Kadın her gfin ben] avaeımdan asıyordo tavaaa... KUMARCIYDI BABAM, BİR GUN EVE ÇIRILÇIPLAK GELDİ ran var arkadas. derlm, sana öyle bir ahım şahım bakamadıysa anadır, yüregı sızlamaz mı, derim. Belki de sızlamaz. İnsandan her şey beklenir, iyilık de kötülük de, değil mi? Ama gene de ben bilmedi£ım görmediğim blr insanın öz aaını yazamam. Oğlunu böyle süründürerı bir insana, olanagı yoksa ya, bu iş nasıl nasıl koyar, değil mi? Ofuz adını değiştirdiğimden dolayı benim kusuruma bakmaz inşallah.. O, öyle iyi bir çoeuk geldi ki, beni anlar anlar.. Adıru yazacağım da ne olacak? diye gittim Mecldiyeköy'dekl evi buldum. Hiç de anlattıgı gibi değildi. Sordum, bu onlann evi mı, onlann eviydi. Çünkü bu çocııgun evinın başmdan geçen olayı Mecidıyeköy'de duvmayan. bilmeyen yoktu. Evier çocııklukta bambaska oluyor. Isterseniz, gene de Oğuz'ların evini, üğuz' un yardımıyle anlatmaya çalışayım. B:r ah^ap ev, bir yam yıkık. Bu bir yam, pencerelerinin çoğunun camı yerlne teneke, tahra çakılmış bir ev. Evde ikl aıl« daha o'uruyor. Her gün çocukîar kavga ediyor, bu Eyüp mahallesinin uzak çamurlu sokaklannda, çamuriu, kırli, lâf'.m sulanndan vıcık vıcık ev aralanrda. Evin damı da akmıyor mu size! Her yagmurda karda e\^n iç:nde leğenler, taslar, sahanlar, sıra sıra kapkacak, tıp tıp.. Sabaha ksdar uyutmaz, ban }astı*a, bazı insanın burnuna, yüzüne. Sabahleyin bir uyanmışsın ki kaskatısm, yatak ıpıslak. su içinde, is!l, san bir su her yanı doldurmuş, zehir yesili bir acı, umutsuzhık, karamsarlık evin içi.. Daha anlatayım mı? Yok yok, samrım ki her şey aniaşıMı. ahyorlarmıs.» «Niye çıktı baban işten'ı «Çıkarmışlar, kendi kafas.zhğina. Yüzelli lira aylık alıyormuş. Ondan sonra sabahleyin isten çıktıktan sonra akşamlara kadar kahvede oyun ovnardı, geceieyın saat üçte, dörtte eve s>elirdi. Kumarcîydı daha dogrusu. Sonra bir gün çe'r.ti Adana'ya gitti. Annemin de kafası kızdı evı sattı. Sonra aynlmişlar bnıbirinden. Ben ulaktım. Beni vermiş ler bir yurda, Adapazarı jaırduna, annem duymuş beni oraya verdîğini. Ge'.mış beni ordan almış annem. Sonra annemlen beraber kaldık hep ufak yas'an ben. \nnemle beraber kaldık, sonra annem evlendı. Üvey babamdan bir taz çocugu oldu. Babam ondan sonra, onun babası tflünce, beni tabi yurda verdl annem. Ankara'da kendisı kâtiplik yapıyordu, ote! kâtipl^ğl. Yaramazlık yaptm diye beni yurda verdi. Yurtta işte, ikinci sınıfa gelmiştim, orda üçü. dördıi beşi okudum. Ondan sonra o yurttan çıkardılar beni.» • Sonra bafc Oguz, baban İşten çıktı?» «Çıktı.» «Yüzelli llra alıyordu, tamam.» «İşsiz kaldı, işsiz kalıyordu, iş8lz kalınca evde neler oldu? Başka kardesin oldu mu?» «Olmadı, en ufaklan bendltn sma evde » «Büyük kardeşlerin var mı başka?» «Yok.» «Tek çoc:ık sen misin? Ba?ka çocugu yok mu annenin?» «Uvey oabamdan var, kızkardeşım.» «Başka, Uvey annenden?» «Cvey annemden de var Dir tane.» «Nerde şimdl o?» «O da tstanoul da.» «Xe yapıyor şimdı o?» «Okula gıdıyor, beşincı jinıft okuyor.» «Baban annenden ayrıldıktan sonra evlendiği kadından olan kardeşin, degil mı Oguz? «Evet.» «Baban ısten çıktı? Ondac son rasını anlat bakalım.» Eyüp'te bir ev, her yam yıkık Eyilp'te bir hane. Baba vapurlarda halatçı, ana da o zamanlar ev kadını. Eyüp'teki evi düşünelim mi, niçın düşünellm, tutturamayız ki düşünerek bir evi. Sorduğum çocuklar bile ken di evlennı anlatamıyorlar. Bir kaç çocuğa evlerınl anlaturdım, sonra da gıttim o evleri gördüm. Çocugun anlattıgı başka, benim gördüğüm ev başkaydı. Birisi hele Mecidıyeköy'de kapı komşumdu. O, evi arüatırken ben onun anlattıgı o evi gözümün »niine getirdım, hiç de öyle değildi. Çocuk mahaliey: bile başkalaştırmıştı. Dokuz yıl oturdufam mahaüeyı bana barr.başka anlatıyordu. Ben mi j'anlışım, Ev satılıyor «Ondan sonra, baoam *s'en çıktıktan sonra eve para geti'"medı, kavga ettiler anarnla babam. Babam kumar oynadj n'>yuna. Bir gün eve çırılç:pl*k s"»l di, orasıru eileriyle kapatarak. C«ketinı, ayakkabısını, pantı lonunu. her şeyini kumarda knvbetmiş. Annem de kızuıca e.ı sa> tı tabi o zaman.» «Bab?.n evi mi sattı''» «Annem sattı evı. t'v dnn»m!ndi. Babamın hiç bir şeyı yoktu. «Tuna Palasta. Tuna P»ı kâtıphk yapıyordu. Annem orada bir kadına verdı oaw lçm. Ben yaramazlık yapıyo diye Kadın ner gun uenl av.nı dan asıyordu tavana. Ters o yordu beni.» «Yok canım!» «Ondan sonra ben kaçtım dan. annem beni bir daha go du oraya. Dedi bir daha ka< dövenm.» «Kaç yaşındaydın.» «Simdi virmi.» «O zaman kaç yaşmdaydn «Yedi yasındavdım..» «Yedi yaşında ha? Okul» miyor muydun o raman?» «Yooooo, ben okula gidı; dum. Orda gelip vatıvordum «Yanl onlar bakıyorlardı na?» «Onlar bakıyordu, annem ra verıvordu onlara. Oıv sonra ben gene orada esılrr tan iylce bıkıp kaçınca, anr bu sefer benı öğretmenime ı lemlş, bunu bir rarda atal Ögretmenim bana dedi. gel ı mege gidecegız. Otobüse binı Yeide*irmeni Atatürk Yetlştıı Yurdu var. orava gelince oa sen burada beklr. dedi. ben s di gelecejhm. riedı ben bekled bakfım ne gplen var, ne eic Bekledım .. Bekledım... Aran ararian. aradan .. dort bes s geçtı. baktım ki ne gelen ne aiden. Kimse Erln:i''or b?r «Nerede bu yurt, Keçıörermi?» «Yok vok. Karlıkby'de. An ra'dan otobüsie Kadıkoy'e ı dık va.. Sunra beş sene oluı annem geldi. Devamlı ont sonra selmese bajladı. Sonra kırdagına et'miş annem bir damla. Annem onun çamaşır": nı vıkıyor. adam da ona b< yormus. Ondan sonra ann tatıle. on heş gun ızıne aldı nı. Annemin camaçınnı vı.is fı. baKtığı ftdam da sarhoş b B?.na bagırdı adam, kovdu fad; benı. Ondan sonra gene bu v da geldım. Burrta işs eirir, beni okula da gnndermedıler i'K?ça Kadar okudun? Beşı tirrim mi?» «Beşi nıtirrtiTı.» «Ever, sonrs">' tnsan, boş gezinre feru oluyor Babam işt«n çıktı; kumarcıydı babam • Sonra babam işten çıktı. zamanlar halatçılar çok az psra «3eşi bifirince ben bu yur gelcii.n o k u l a gideceCı zsnnpttim kPnrtımı. Sonra b( ise gönderciüer okulB değil. f 8 çahstım n«ka verıie. ond V sonra kundurafiya vcrdil?r. U: lçkıcınm Dinydi, sarspçıydı. I (Peıamı II. sayfavl DiŞi BOND TiFFANY JONES OJYMOCGAM'IN ALV Xu «ITT SEMİ YEN1DEN GÖO/VEKME.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear