02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 3 Ocak 1975 iftAM 0 N<1 A^iATACACıM ' / r y* . 14 ıı/t* ı / .t/ U£ ^K Y A P M M { îU£k\ Ö fru'Lİ' ($cNİM, Ert YAKljlKÜ fltNÎM... AIUU.NBAZ TURHAIM SELÇUK Elt... AMA Kı^KAM(i4AK, Kı* âUMU OMüd .... BAlciAft kiıliiHıiö ^ , 1 ^ffirTir 1 ^1 7ı AŞK DA GEZER 17 Oyunda senin irtediğin gibi bu turlfl bol efektler yok ki.. Eklemek zor değil. Hem biz fena oynamıyoruz Ysprak Dökümü'nü.. Bırden kabuğuna çekilen böcekleri andırıyordu bunu söylerken Saim. Konuşmamn başından beri ölçülü davranmaya dikkat eden Bülent, görüşünü bu kadarcık olsun açıklaraakla bo§ bulunduğunu anladı. Hatasını düzeltti: Fena değil, hattâ çok güzel oynuyorsunvuL. Daha ne öyleyse? Kendi düşüncemi söyledim sadece. Haluk girdi araya: Geçin birader bu bo} lâflan. Bizde Çehov oynayacak tiyatro nerde? Saim yakaladı bu sözü: Söyle Allahaşkına!. Haluk, on yıl kadar önce bir süre Paris'te kal mıştı. N'iyeti dil bügisini, tiyatro bılgisini ilerletmekti Paris'e giderken. Ama ne doğru dürüst dil öğrendı, ne de tiyatro bılgisini, Paris'i göremiien arkadaşlarının eksikliğini duyabileceği bır şeyler kattı. Kendisi gibi iki üç Türk aktör buldu orada. Onlarla birhkte oteden beri Paris'te yajayan Türk ressamları, oğrenci Turklerle, Montparnasse kahvelerinde duştu kalktı. Bol bol ucuz şarapla konyak içtı. Bu arada TNP'de bir Brecht, Huchette Tiyatrosunda da İonesco'nun Kel Şarkıci'sı ıle Iskemleleri'ıni gördu. Bu kadarı yeterdi ona. On >ıldır hangi masaya otursa biidıgıni satıyordu. Tiyatroların oyun seçimindeki tutumlarıydı konu. Saım'den cesaret alınca, rayına oturttu *özü: Avrupanın Tek Sömürgesi: IRLANDA ŞEVKi ADALI Yazan: Necati CUMALI lıkla kenufuyordu ki Saim, alınmak gl^iın^a" bile geçmezdi. Bülant pek gülmedi: Saimciğım çok hossun ama, ögrenmek is tediğim bir şey var. Söyle? Kaç yaşında bu saydığın yazarlar? Otuz. otuz beş, genç yani. Bu yazarlardan biriyle tanışsan, söz geliti Ergun'u tanıyıp tanımadığını sorar mıydın? Hoppala! Ne ilgısi var yanı senin bu dedıginin? Kızarıruitı. Ergun'a döndü yine: Ben seni kıracak bir şey mi söyledim yani? Dayanamadı. Eğildi Ergun'u öptü: Eğer öyleyse çok afedersin. Bilirsin ki çok •everim seni. Beğenirim de.. Saim'in üzüntüsünü gormek, aanki luçlu duruma düsürdü Ergun'u. Yok canım, dedi, ne diye? Eksik olma. Ben de severım seni. Bulent'in sesi onları ayırdı birbirinden. Konu o değil Saimciğim. Bir açık pazar gi bidir Türkiye. Lübnan, giyim kuşam, süs ejyası bakımından nasıl bir açık pazarsa, tiyatro açısından Turkıye de oyledır. Hiç merak etrne. Senin bu saydığın yazarlar, bir yıl, ıki yıl, bileme dın en geç üç yıl içinde ellerini kollannı sallaya sallaya çıkar boy gösterirler bizim sahnelerimizde. Ama ne Ergun. ne de başka bir Türk yazarı, ağzıyle kuş tutsa daha en az elli y;l ayak atamaz doğru durüst bir Paris tiyatrosuna.. Az sonra, bütü'n öbür konular gibi neye bağ landığı belli olmadan kapandı bu konu arala Sorun Çehov oynamak da değil bugün için. rında. Bir süre eleştirmecileri çekiştirdıler. SoÇağımızda Brecht oynamadıktan, lonesco oynama nunda söz Bulent'in yeni çevırdıgi filme geldi dıktan sonra tiyatro neye yarar? dayandı. Yeşilçam'ın çok eski büyük bir ortakSaim, hiç yurt dışına çıkmamıstı. Fransızcalığı hesabına çevrilıyordu fılm. Ortaklığın kurun, Haluk'tan daha ileriydi yıne de. Paris tiyatro cusu, hisselennin yüzde dokjan sekizinin sahibi ları kafasmdaki ütopyaydı. Paris'ten gelen tiyatYeysi Boysan. geçen sonbaharda ölmüştu. Adam ro dergilerini karıştırdıkça, kendinden geçer, mecimriliğiyle ünlüydü. Kel Faik adıyle anıhrdı sitinlerini tam anlayamadığı içın okumadığı oyunnemacılar arasmda. Iş yaptığı, çalıştırdığı, arları, düsleriyle değerlendırirdi. tist, yönetmen, senanst, figüran, kısacası kım Ah birader ah, dedi, daha ne oynanacak olursa olsun. az'ya da çok alacaklıydı ondan. Kioyunlar var. ' ,, E 'Bülent sordu: ', \^Z.,',Jr, **'7r. ruıa olur&a oUun paraemnv oturabilotğtJıKİar kit bölümünün üstüne oturmuştu. Sırasmda dayak Neler örneğın? yediği, sırasmda yüzüne tükürüldüğü olmuştu Que ferervous en novembre örneğin. bu yüzden. Aldırış ettıği yokru böyle şeylere. Paris Theatre'ın yeni gelen sayısında gördüm Akıl almaz bir yumu;aklıkla karşılardı bu türlü muthiş bir oyun. Sen gördün mu? saldırıları. Hiç bir zaman onur sonınu yaptığı Hayır görmedim.. görülmemijti. Sonunda, alacaklısı, gide gele usaDaha coştu: nır vazgeçerdı alacağını aramaktan. lstanbul'un Sonra Billedoux diye biri var, Wesker kıyı bir semtinde mahalle sinemacıhğından başdiye biri var, Robert Thomas var. Boris Vıan layıp. böyle böyle Yeşilçam'ın en büyük iki üç var. Daha bu yazarlann hiç birini biz tanımıyopatronundan biri olmuştu para hırsıyle. Olumün ruz. Naives Hirondelles diye bir oyun var örne den yedi sekiz yıl önce ünlü sinema oyunculağin. Büîün Paris'i ayağa kaldırdı. rından bir kadınla evlenmişti. Kadın, cinsel yanının güçlügüyle bilinırdı. Sağlığında Kel Faik'e Bu yazarlar, bu oyunlar arasmda bir bağne derece bağlı kaldığı üstünde duran yoktu. Ne lantı kurmak güçtü. Aralarında or'ak olan b:ı de olsa o yıllarda kocasmın adı altında örtülü jey varsa hepsinin yabancı olmasıydı. kalıyordu yaptıkları. Fakat kocasmın ölümünErgun'a dondü: den sonra frenleyemedi hızını. İki ay geçmeden Sen duydun mu? kendisinden onbeş yaş küçuk, eli yüzü düzgün, Duymadım. pehlivan yapılı bir figüranla evlendi. Değişik yol Duy kardeşim. Niye duymuyorsun? Oyun Iardan kocasmın bütün mirası ona kalmıştı. Pa yazarısın.. ra, zenginlik gibi jeyleri gözü gördüğü yoktu îhsan güldü: kadının. Sen söyledin duydu ijte.. Ergun da güldü. O kadar iyi niyetle hayran(Devamı var) İngiltere'nin yeminli düşmanları ayaklanma hazırlığı içindeler SOKAKLAR KALABALIK. HALK PASKALYA YORTUSUNU KUTLUYOR. DUBLiN HER HALiYLE, AYAKLANMAYA SAHNE OLÂCAK BiR KENT GÖRÜNÜMÜNDEN ÇOK UZAKTA. •taşlar Oıdusunun Cvri?ri yava? yavaş sokaklara dokulnıeğe b<,sladılar. Bazısı koyu yeşıl renkh uni formalarını giyinmişlerdı. Çoğu günliik kıyafetlerı içındeydiler. El lerüıde her çeşıt sılâh vardı. Ço ğvınun modası geçmışti bu siiâhlarm. Dublin'deki isyancı kuvvet lerin komutam ve isyan hareke tinin liderlerinden olan James Con nolly bu durumu herkes'en iyi biliyordu. Zalen ayaklanmanın başlamasından b.rkaç gün önce ya kın arkadaşlarından bırina plânla ı ını anlatmış. sonra da i'âve etmıs ti: .Aslında ne yaparsak yapalım sonunda bizi doğrayacaklar» Connolly dığer müliyetçi liderler gibi. eldeki olanaklarla lngilizlere karşı başarılı bir isyan ha reketinin vürutülemiyeceğıni bili yordu. Ama oyununu oynamağa karar vermişti bir kez. Sonunda olseler bile. tngütere'nin İrlandaya tavizler vermek zorunda kalaca ğına inanıyor, bunu da hayannı \ermck ıçın yeterlı bir sebcp kabul ediyordu. O gün saat 11.55'te tarihe • Paskalya Isyanı» adıyla geçen ayaklanma hareketinın dığer lider lerı Lıberty Hail'un merdivenlermde buluştular. Irlanda Geçıci Hukümetm.n Başkanı ve Başkomutan Patrıck Henry Pearse ılk goze çarpanlardan biriydi. Yanında kardeşı Wıllıe duruyordu. Joseph Phınkett de oradaydı. Boğazı sargılar iç'tndeydi. Daha üç hîf ta önce leni tüberkulozıınaan amelıyat olmuş. buna ragmen harekete katılmakta israr etmişti. Btraz sonra James Connolly de kendılerine katıldı. Pearse, Plunkett ve Connolly hareketin uç başkomutanıydılar. Hemen gerilerınde Teğmen Brennan Whitmoıe duruyordu. Londra'da posta memuru olarak çalışmakta olan ve isyana katılmak için Dublin'e gelen Michael Collins de oradaydı. trlanda'nın gelecekteki Cumhurbaskanlarından Sean T. OKelly, bakkal çırağı Thomas Mac Svoy, Teğmen Michael O'Reılly de Liberty Hall'e gelmişlerdi. James Connolly'nin onbeş yas.ındaki oğlu Rory üe sekreteri Wıni{red Carney kalabalığın arasmda torlukla seçiliyorlardı. Biraz sonra Kontes Markievicz. beraberindekı kadın gönüllülerle kendilerine katıldı. O sırada Liberty Hall'ün önünde bir otomobil durdu ve içinden O'Rahilly çıktı. İrlandalı Gönüllüler örgutünün muhasebecisıydi. Örgütün başkanı olan Profe sor John MacNeill'in emrine uyarak, isyana katılmamaları için gönüllüleri uyarmış, daha sonra fikır değiştirerek Pearse ve Plunkett'e katılmağa karar vermişti. O'Rahilly'nin kararını duyunca. ayaklanmanın liderleri büyük bir sevince kapıldılar. Artık harekete geçebilirlerdi. 24 nisan 1916. Gunlerden pa7artesı trlancfa başkenti Dublın'de. Sınn Feın'cilerin ayaklanma hazırladıkian söylentileri dola«ıyor. Dublın Kalesındeki Ingiliz yönetkiler ise buna fazla ihtimal vermiyorlar. Sokaklar kalabalık. Halk paskalya yortu=;unu kutluyor. Dublın her halıyle, ayaklanTnaya sahne olacak bir kent görünümünden çok uzakta. Paskalya yortusunu değİMk biçimde kutlayanlar da var Sava« nedeniyle bir kısmı h a ^ ı o t alaiajs kullaiulan Dublın /Kaîeidnijl giriş DiŞi BOND vermek. Boylece Irlan<Ja'nm yüzlerce yıl devam eden bağımsıziık mücadelesı son bulacak. «Maıl and Express> gazetesinın başyazarı H. S. Doıg, yazısını tamamlamağa çalışırken genç muhabırlerden binnin sesıyle irküıyor: «Aman tanrım. Yurttaşlar Orrfusu, Ingılizlenn uyarısına ragmen gösterl yapıyor.» Doig pencereye yönelıyor. Sokakta gösterl falan yapan yok ama, «ılâhlı bir grup genç kadın ve erkek Dubl^ı Kalesinin giriş kapısına dpiru ilerliyorlar. Üzer lerir^le Yui^t»jiar ordu.'unun ko vu yeşil renkli üniformalan var. kıcı bunlardan büi. Nobeti arDoig'un gözüne. yakmdan tanıkadaşından devralmağa gidiyor. dığı polis memuru O'Brian taGırış kapısında bekleyen gökıhvor. O'Brian, kaleye girmek revlilerden polis memuru James istedikleri anlaülan grubu durO'Brian ile karşılaşıyor genç duruyor. kız. «Ne arıyorsunuz burada? «Haberınız var mı?» ri'.vor. Çekilin. evlerinize gıdin». «Sinn Fein ayaklanmaya hazırBir sllâh patlıyor. Pencerecîen lanıyormuş» sokakta olup bitenleri seyreden «Asılsız sdylentiler bunlar» H. S. Doiç donup kalıvor. Polis diye cevap venyor O'Brian. «Amemuru James O'Brian yere da'rnn her tarafmda pereklı teo! yuvarlanmıstır. Başından kan sı birler alınmıs durumda. Almanlar bir oyun oynar diye her yer zıyor. Sılâhlı gruptakiler bir an tegozaltında tutu.uyor. Sınn Feın' reddüt geeiriyorlar. Sonra liderciler nasıl ayaklanır Ü^telik her leri olduğu anlaşılan b:rı «llekes paskalya lle meçgul simdl, rı» dıve bağırıyor Silâhlı grup ayaklanmavı kım dü^unür? Dublin Kalesine rfalıyor. KaranSinn Feın, 1906 yılında trlanlık koridorlarda karşılarına çıdah millıyetçiler tarafından kukan hirkaç nöbetçive de ates anılan ve İngiltere'nin yeminli düsmar.larından oluşan bir par çıyorlar. NöbetçiİPrden birkaçı yuvarlanıyor. Diğerleri gerilıyor ti. Sinn Fem'cılerin tek amacı lar. İrlanda'nın bağımsızhğını sağlamak ve İngiliz yönetirr.ine son «Ayaklanma başladı» Yuzlerce yıllık İngiliz yonetiminın simge?i haline gelen Dublin Kalesinin salonlarından bırinde toplantı halinde bulunan Maiestelerinın Irlanda îşlert Ba kanı Sir Matthew Nathan, İstıhbarat Binbaşısı İvor Price ve Po«ta Müdiirü A H. Nor\vay, silâh sesleri üzenne yerlerinden fırhyorlar. Sinn Feın'in lıderlerini tutuklamak :çın hanrlanan planları gözden geçirmck üzere geldikleri kalede ele geçmek düşüncesi, üçünü de ürpertivor. Sir Matthew Nathan ile İvor Price tabancalarını çekiyorlar. Kendilerinı pahalıva satrr.ak niyetindeler. Sir Matthen, daha önce kendisine gönderilen raporların doğruluğunu anla Paskalya Isyanının önde gelen liderlerinden Eamon de Valera, ölümünden bir süre önce, seçmen yaşının 18e indirılmesiyle ilgilı olarak yapılan referandumda oy kullanıyor. Eamon de Valera, Fianna Fail partisinın lideri olarak, uzun yıllar başbakanhk ve devlet başkan lığı görevlerinde bulunrauş, Kuzey İrlanda'nın İngiltere'ye baglı kalmasına daima karşı çıkmıştı. mağa başhyor. Daha o sabah, bir Alman denizaltısı tarafından Irlanda kıyılanna bırakılan ve güvenlik kuvvetlerince yakalanan Daniel Baıley'ın ifadesıni hatırhyor. Bailey, ifadesinde ayaklanma hakkında ayrıntılı bil gıler vermiş ve bir ayaklanma halinde Almanların da yardıma geleceklerini söylemiştır. Sir Matthew. daha önce de olduğu gibi, Londra'mn ba = kısıyla, bu ifadeye de önem vermiyor. Daldığı rfüşüncelerden Binbaşı İvor Price'ın sesiyle uyanıyor. «Hiç ku?kum yok» diye hay kırıyor Price. «Bahsettıkleri ayaklanma başladı.> Gerçekten de, İngiliz yetkilılerin hiç ihtimal vermedikleri ayaklanma ba<:lamıstır. Sokaktaki olaylar ise hızlı gelisiyor. Kaleye gırıp nöbetçilere ateş açanlar geri çekiliyorlar. Lıderleri John Connolly, adamlarının bir kısmını «Mail and E\press» gazetesinin idarehanesine gönderiyor. Biraz sonra başyazar Doif ve arkadaşları, ürkek bakışlarla binadan dışarı çıkıyorlar. Connolly adamlarının bir kısmmı yanına alarak beledi>e başkanlığının bulunduğu binaya gidiyor. Amacı burayı da kontrol altına almak. Dublin Kalesini ele geçirmekten neden vazgeçtiği ise belli değildir Connolly'nin. Bu konu daha sonra da aydınlanmıyacaktır. Bazılarına göre kale, savunulması güç bir yerdi. Burayı ele geçirip sa\unmağa çalışmak Ingilizlerin eline geçmek olacaktı. Bazılan da, İrlandalı milliyetçilerin, Dublin Kalesinin büyük bir İngiliz kuvveti tarafından savunulduğuna inandıklannı. bu nedenle kaleyi e!e geçirmekten caydıklarmı söylemektedirler. Bu, akla daha yakın gelen bir yorum şeklidir. Aslında Dublin Kalesinde, ayaklanmanın başladığı gün. değil ingiliz birlikleri, doği'u dürüst bir koruma kuvveti bile yoktu. Milliyetçiler kaleyi kolayhkla ele geçirebilır. çok büyük yankılar uyandı racak bir psikolojik zafer kazana bilirlerdi. 24 nisan öğle üzeri. Dublin'in ba zı mahallelerinde olağanüstü bir hareketin basiadığı görüldü. Yurt YARIN: LONDRA HABERİ ALIYOR TİFFANY JONES İB s e y BULDOĞUMUZVJ Güverte Zabiti Alınacaktır Müracaat edenler arasından, üzakyol ve Yakınyol Danıgalı ehliyetine sahip olanlar tercih edilecektir. İlgilileıe, genış Sosyal imkânlarla birlikte ehliyet derecelerine göre yaklaşık 5000, ilâ 7000, TL.sı arası net ucret verilecektır Isteklılenn daha geniş malumat almak üzere, Ist. Pındıklı, Meclisi Mebusan Cad No: 95'deki Personel Müdürluğune şahsen müracaatları rica olunur alınacaktır Gemilerimizde istihdam edilmek üzere, Güverte Zabiti Devrimci esim VEFAT SAfİYE ASLAN MEDET ASLAN'I kaybettim. Cenazesl 3/1/1975 cuma gunü (bugün) öğle namazmdan sonra Şi^li Camanden kaldınlacaKtır. (Cumhuriyet 72) D.B. DENiZ NAKLiYATI T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PTT FABRiKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN r (Basın 27093) 59 ÎLAN KASTAMONU ŞEKER FABRiKASI MÜDÜRLÜCÜNDEN: 1 Fabıikamıza ait ekonomık ömrünü doldurmus vasıta ve rl:ğer mal/emeler kapalı zarfla teklif tlmak suretjyle sattlacaktır. 2 thale K Ocak 1975 Çarşamba günfl «att 10.00'dı Tabrıksmı/is yspılarsktır. 3 lhale ile ılsıli sartname Ticaret Şefliğmdeıi ve IltanOul Biiromıi7tlan temin edıIeMMr. 4 Sırketımiz 24^0 Mvıh Arttirm» Ek«11tme v» Ihalc Kaıııırıunu 'Snı olmayıp, Ihalcvi r t p ı p yapmamakta vey« dılerfığıne yaptlrmakt» «pr*»=>»İT (Basın 27281) M 25000 Adet Abone Teli Dağıtım Zinciri Satın Alınacaktır İdarî ve teknik şartnarnesine göre 25000 adet Abone Teli Dağıtım Zineirl kapalı yazılı teklif alma usulü üe satın alsnacaktır Bu iso ait ld»ri ve teknik sartnameler normal çalışma gun ve saatlerinde, 35, TL. mukabilinde, Istanbul / Ümraniye'de bulunan Fabrikamız Malzeme Amirliğınden alınabüir. Teklif mektupları en geç 20/1/1975 tarihıne rastlayan Pazartesl günü saat İS üO'e kadar Malzeme Amirlığimlze teslim edilmeli veya aynı gün ve saatte Amırliğimızde bulunacak sekllde posta ile gönderümelidir. Postıdaki gecikmeler esasa alınmaz. (Basın 27284) 57 H2l2 J t i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear