Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 21 Ocak 1975 UFEHPKL BHH\W & W l SE^TAPHAKlM, 0 (rÛN, LÂfENDtt. ÖcVÎM £ T ! ABDULCANBAZ TURHAItf SELÇUK KİTA? , TANiRlM... AltAKKOuL iNÎ ÇEKİP, â06SÜHU 5,5 İ AŞK DA GEZER Yazan: Necati CUMALI Nasü buldjın? Ergun, olumsuz blr çey söylemefc lstemedigj içüî, ne dıyecegım. bıraz arandıktaa sonra; Hoştu, dedı. îhsan yakaladı bu sözü: Yanı demek ıstedığın boştul Gülüşuldu. Leylâ, Sencer'e: Oyun yazarlan pek beğenmezler birbirlni. Sormaınauydın. bu soruyu, deyınce: Ihsan Frgnn oyle değıldır, dıye karşılık verdl. Belkıs ngilendi: Açık sovleyın, nasü buldunuz ovunu' Ben gormuşöum. Bllmek ıstiyorum, bakalım bır oyun yazan lle bırleşıyor mu gbruşlenm? Sevmedlm Neden' Sız sevdıniz mi* Sız benı bır yana bırakın şımdl. Fazlasiyle hıkâyeydi, bır. îtaneisi konuşmalar şurdan burdan gehşi güzel banda alınmış gıbıydı Leylâ kanştı söze îyı ya, oyunu öVüyorsunuz farkına varmadan Demefc kı gerçekçı bır oyun Ben gerçekçılığı dedıgımz gıbı anlamıyo rum Nasıl anlıyorsunuz' Dedığmız gıbi olsa berber dukkânlarında butun konuşulanlar oyun, berber dukkânları tıyatro olur. Sınırlenıneyin, niye sinırleniyorsunuz? Goruşlennız neyse daha sakın anlatamaz mısınız? Sinlrh falan degüım. Benım konuşms tarzım bu . Saım* Evet, dedi, Ergun boyledır, konuya kaptınr kendını. Belkıs gulumsedi: Cok hoş, sevdım bu huyunuıu... Leylâ Madem oyle, devam edın, dedi. • «'^"'•« Tıyatro hıkâye degıldır, gevezelık de değıldır. Ya nedır 9 Bir oyunun dayandıgı ana k o nusu olmasm mı yanı' Anlatıvorum Bır oyunun hıkâvesi olabilır Ama gunumuzde ne turlü anlatıhr o hıkâve'' Hıkâye sanatınm da kendı tanhi ıçınde bır gelışımı var Soz gehşi, ÇehoT, Maupassant gıbı anlatmaz bır hıkâyeyı Daha dofrusu, kurnaz duşunmez de Bırı doğalcı ıse obuni ızlenımcıdır Heminwav daha da geîıştınr Çehov: un ızlenımcılığını, aynntılardan yakalar, elektrorlara boler adeta konularını Boyle bovle çağımızda hıkave denılebılecek olaylar dızısmın çağdaş bir bıleşımı, bır anlatımı ortaya ç'.kar. Tıjatro obur sanat kollanndan, obur edebıjat turlennden gen değıldir elbette Tıyatroda bır oyunun dayandığı hıkftvenın de çağdaş bır anlayışla duşunulmuş anlatılmış olması gerekır. Bu akşamki oyundaki besleme, evlâtlık, duşmuş kadın hıkâyelerının enşılmeyecek kadar g\ızel!erını yazmıştı Maupassant. Konularına bakış açısı çağına gore ozgundü. Kiçılerı canlı, dıyalogları kışılerm karakter özellıklermı yanntacak gibı ust»lıkla »eçılraistı. Bu turlü konuıara el atan bır jazann Maupassant'ın dedıklerıne bır fev katması, \anı onun baktığından değışık bır b çımde bakması, gerekır. Hem bunu yapmaz hem de Maupassant'ın altı yedı sayfada anlattıklarını, onun soyledığı kadarını soylemeden, traş olurken berberden ıkı uç cumle ıle dınledıklerır.ızı ıkı saat uzatarak arJatırsa gerçekçılık olmaı yaptığı. Pekı gerçekç lık dedığiniz ne sızm' Butun sanatlar bıldiğım kadanyle bajlangıcmdan bugune gerçekçıdır. Gerçeğı arar. Eskı Yunan trajedı >azarları da, Shakespeare, Racıne, Molıere de, sonra Musset, Ibsen, Çehov, Pırandello, Lorca, gunumuzde Ionesco da.. Hıç olur mu öyle şey 7 Gerçekçılık akımınm şunun şurasmda kaç yıllık bır tarihi v«r? Olur' Olur falan degıl «jyledır, olmuştur. Gelmış geçmı; butun sanat akımlannın tumünun amacı, ınsanı, doğayı daha ıyı tanımak, yanı ınsamn doğanm gerçeklerini yakalamaktı. Eskı trajedi yazarlan, insanla Tannlar arasındakı çatışmalardan yola çıkarak ınsanm yazgısını çozmeye çahşırken bu gerçeği anyorlardı. Romantikler duş guçlerıyle msanın mutluluk sınırlarını araştırırken kendı açılarmdan elbettekı gerçekçıydıler Çunku olanlar kadar olasalıkların da yapısında bır gerçek payı vardır. Bılımde daha açık bu durum. Koch Basılı, atom, elektıık bırer gerçektırler. Yuz ellı yıl once her bırı geıçek dışıydı bunların. Verem mıkrobunun bulunup bulunmaması, mıkrobun gerçekte var olup olmadığını değıştırmedığı gıbı, romantıklerm o zengm duvgu dunyasında gerçeğın başladığı b'ttığı jerı kestırmek de oylesıne guçtur Gogol'u örnek alalım. Hem Rus romantıklerı arasmda adı geçer, hem de Rus realızmının oncusıi sayılır Kaput'ta, Bır Delının Hatıra Defterı'nde, Burun'da nereye kadar gozlemcıdır0 Nereden oteje duş gucunu konuş1 turur' AjTilabilır mı* Ya da ayırmak doğru olur mu' Baştan sona butunuyle gerçeklıklerını kabul etmek gerekmez mı bu hıkâjelerın' Bence, akımlar gerçeği nrnjtırnrHi vanfriiİTr den başka bır sey değıl Gerçekçılıkten anlaşılması gereken de bu olmalı Gerçekçıjım dıyen bır jaza r ın goreM geıçeklığıne ınanacağımız bır jorum bır açıklama ge'ırmek olmalı bıze. Her duyduğunu banda alıp dmletmek degıl. Belkıs kadehını aldı elıne: Doğru Leylâ. Sahır'e bakarak omuz sılkti: Gerçekçdığın bu tjrlu tanımlamasını da llk kez duyu\orum. Sahır guldu: Bız de gerçekçıvız janı 1 Bızım de bütün oyunlarda yap'ığımız bu değıl mı? Olanla olmayanı karış^ırıp sevırcm gulduruyoruz. Haluk Olmayam derken olan bir durumu sonuna kadar v ardırıj orsunuz yanı Olabılecekle bırlıkte verıyorsunuz Ergun'un dedığı bu.. Tam öyle. Ustune bastın. Ge^çekçıyız İ5te' Eleştırıcıler bızı sanat tıjatroları arasında savmazlar ama her zamankı gıbı bılgısızlıklerınden Neyı doğru anlarlar kı bızi anlasınlar!. (DEV\SI1 VAR) Ecevit Siyasi Hayatını Ânlatıyor Röportaj: ALTAN ÖYMEN 21 Mayıs harekâtı ve Çalışma Bakanlığı günleri... "İNÖNÜ'NÜN EVİNE GİDERKEN HARBOKULU ÖĞRENCİLERt YOLUMUZU KESTİLER,, • SABAH GÜN IŞIY1NCAYA KADAR HEMEN ÖNÜMUZDE ÇARPIŞMALAR OLDU UZERÎMIZDEN UÇAKLAR GEÇtYORDU SABAHA K \RSI ORTAL1K DURULUN'CA ARKA \OLLARDAN EVONb1 KUN EVINE GİTTIM . Talât Aydemır ve arkadaşlarının, 22 şubat tan bır yılı aşkın bır sure sonra 21 ma>ıs 1963'te gıriştığı hareketle ılgılı olarak da Ecevit, şunları anlatıyoı «21 mavıs gecesı bır yolculuktan donmuş, vorgun argın yatmıştım Geceyariiindan hemen sonra bır dostumuz, bırkaç yıl once ranmetlı olan Yüksek Muhedıs Ce\at Kutlar teıefon ettı. Radjo proaramı bıttığı halde, tesaduf, oğlu radyoyu kariftıra rak babasınm yatagı basına geıınyormuş, o sırada jenıden bır darbe teşebbusu oldugu nân edıl mış Bana bunu haber verdı dostumuz Onun uzenne eşımle bırlıkte kalktık Benım ıçın kuçuk bır ba\ul kazırladııc O\le gunlerde hep sıyaset yuzunden ıhmal ettıgım sanskrıte başlama olanagı nı düşunur kendımı avuturdurı. Bır dolaba kaldırmıs oldugum sanskrıt gramerı, sozluğu \e metmleri gıbı kitaplanmı da bır çantaya doldururdum Ve beklemeye baslardım. % gelmıyordu Derken radvoda a aksı anonslar venlmeje başlandı. «Hlıkumetm duruma nakım oldugu» ılân edılıyordu. Ben de hJnumet u>esı>dım. «tjı Djıuma hakımmışız.) dedım Gazeten Seyfettın Turan arkada şım Tandogan Meydanında oturujordu, otomobuı vardı ona :elefon etı ım Duruma hakım oldugumuz anlaşı ıyor. gel benı al, dedım Orhan Bjgıt bazılaruun başka turlu sanmasına rağmen genellıkle tesadufen, oyle gm)er hep Ankara da bulunurdu O da bıze yakın bır yerde kalıyordu. Onu da aldık IKINCI İNONU KABINESÎNIN BAŞBAKAN Y^RDniCILA.Rl ALICAN VE FEYZİOĞLU ILE ÇALISMA BAKANI ECE\ IT, BAŞBAKANLA BIRLIKTE „ makta old'iğu o hukumetı des teklemedı Feyzıoğlu Ben guç koşullar altında h j ^ j met kurma zorunl'iŞunu bır Kere daha ustlenme geregım du^an Inonu yu ^alnız bırakmamak ge rektığını duşunuyordum Ve eser bana tekhf japılırsa jenı hukü mette de gorev almak egı'ırmn devdım Feyzıoğlu ıse înonu' nun çeşıtlı şekılleıde çeşıtlı Bakanlıklar ıçın vaptığ. davetlerı bır arkadas grubu\la bırhkte kesın olarak reddetmıştı. Inonu'nuT ne duşunduğunden de emın degıldım Aım o sıtad<< sendıkacı ve işçi çevreıerınde tutunmuştum. Partının us! kddemelerınce ıstenmedıgım halde, zoıakı bır şekılde beiıi krnıne>« alınaya bazı partı yonetıcılc ının kendılerını mecbur rajdıkların^ duşunuvordum. Boyle bır rnocbur.^t. altında kabıneye gırmel' daha çok asınma gıdıyorau. Ancak hükumete gırmekten kuçınacak oiuı&.m bu. Feyzıoğlu ve o zaman bırlıkte hareket ettıgı arkada^larla bulıkte bır partı ıçı muhalefetp voneldığım ızlenımını, ıradem dı^mda olarak verebılırdı. bu ızl»nım. de vermek ıstemıyordum O vuzdea çok guç durumda kalmıstım kplımesınc avnı sozleri Ve takdm kenc'ısms bırakarak Oıadan ayrılaım Bu da benım sezgımın doğru oîauğunu gosterıyordu Belkı Ironu benı sınamak ıstıjordu. B.r muhalefetm ıçmde de kendını naza mı çekıyor, dıye buna teşhıs koymak ıstıyordu. Ve\a gerçekten, beni hükumete almaması ıçın bazı partı jçı baskılar altındavdı Fakat ben kencu ısteğımle gırmemlş olursam, kendısı Içın daha buyuk bır rahatlık sağlamaktı Netıcede sorunun yukünü belkl sa>ın Inönu'nun uzerınde bırakarak odadan a>Tildım. Ve Uçuncu kabıneve de sayın Inonü, be nı Çalışma Bakanı olarak aldı » Harbokulu öğrencileri O sırada Çan<caya'dakı evıne taşınmış bulunan Inonu>e gıdecek tım Tam Bahçe :e\lerın arkas>naa, şımdıkı An Sınemasının oldagu yerden dolaşıp MecUsle tçı^len arasındakı noktaya gelmıştık kı Harb Okulu oğrencileri yolumuzu kestıler Ben Hukılmetın durum» hakım olduğunu radj'odan ogrenmış olduğum ıçın, mıUet\ekıli kımlık cuzdanımı gostermek ı»tedım. Seyfettmle Orhan, benden daha basıretlı ıdıler Sen hele ne olur ne olmaz, kımlığını gosterme Bız durumu ıdare edelım, dedıler Nıtekım ogrendik kı, hükumete karşı çıkan kuvvetler adına orada bulunuyorlarrmş Yolun kesılmış oidugunu gorduk \e Çankaya'ya, înonu'ye gıtme olanagımu olmadığını boylece anlamış olduk. Onun uzenne Bulvar Palasın hemen altında, Orhan Bırgıt'm ortaklarından oldugu o zamankı Hareket gazetesının burosuna gıttık Sabah gun ısıyıncava kadar hemen onumuzde çarpısmalar oldu. Uzenmızden uçaklar geçıyordu. Ancak sabaha kar?ı, ortalık bıraz durulduktan sonra arka yollardan bır geçıt bularak Inönu'nun evıne gıttım. Gerek 27 mayıs sabahı, gerekse 22 şubat olayı bo yunca, gerek 21 mayısı ızleyen sabah Inonu'yu gormuştum. Her sefennde o sakın, sennkanlı durumunu koruyordu ve o halıyle de hepımıze guç katıyordu. Radyo anonslan Her an gelıp benı almalannı beklıyordum Fakat kimse alma D:Şi BOND Çalışma Bakanlığı sırasında hazırladığı yasalar partı ve hükümet içinde dıremşle karşılandı Benım o sırada bır sorunum vardı Bırıncl je Ikncl Inönü Hükümetlen donemınde Çalışma Bakanı olarak ^ıkarmam eerelıen jasalan buvuk olçude çıkarmıştım. Toplu sozleşme grev, !okavt yasası yenı sendıkalar yasası çıkmıştı Yenı Iş Kanununun \e yenı Sosval Sıgortalar Kanununun hazırlıklarını buvük olçu de bıtırmıstım Fakat, bu partı ıçınde, bır olçude de hukunıet ıçmde buyuk dırenışlerle karşılasmam pahasına gerçekleşebılmsştı Eğer o sıralarda Inonu'nun desteğı olmasa ıdı, bu dırençlen kolay kolay kıramazdım sanıyorum Fakat artık CHP nın o zamankı ust kademelerınde benı ıstenmeyen adam olarak gorenlerın sayısınm gıtgıde arttıgının ve bana kar^ı tepkılerın yoğunlaştığının tarkuıa varıvordum. Hatta bır olçude înonu'nun davranışlarında da bunun be lırtılennı sezer gıbı ıdım Belkı yanılıyordum, belkı kuruntu du vuvordum, ama bovle bır h's altında ıdım Onun ıçın hem gorev \p sorumluluk duygum ve înonu'ye besledığım bağlılık nedenıyle bana venıden gorev \enhrse bu gorevi almavı duşur.u yordum, tıem de lstenme"e ıst»n meye kabmeve gırmek ban3 ağır gelıvordu. Üst kademelerdek' ge nışçe bır çpvre tarafmdan ıstenmedığımı de hıraz once belırttığım gıbı, açıkça görüyordum. Satır'la konuştna O S'idda Genel Sekreter olan Kemat Satır a bır gun bu problemımı sovıedırr Dedı ltr Muhtemelen ışçı ve sendıkacı çe relerıaın benım hakkımda besledıklen olumlu duşunceler üo lajiM.vıe sayın Inonu benı kabıneve almaktd yaıaı gorecektır. Fa kat bır \andc da partı ıçınde, partı kaden.elerınde bana karşı hoşnuîsuzlugun artmakta olduğunu bılıyorum Inonu de bu >uzden tereddude duşebılır, ısteksızlık gosterebüır Lutfep kendısıne sov leyın bovle bu sıkıntısı \arsa, benı nukume. dışında bırakmasaıda«» hıç bu almgdnlık ve uzun tu duvmarr Kendısıne, hükumete \e partıye jardımcı olmak ıçın elımden gelen çabayı gostermeje de\am ederım.» Kabine listesi Uçancu Inonü kabınesının lıstesı şojledır Başbakan Ismet înönü, Dev let Bakanı Ibrahım Saffet Omav Devlet Bakanı: Mahk Yolaç, De\let Bakanı Vefık Pıunçcıog u Adalef Bakanı: Sedat Çumralı, Mıllı Savunma Ba kanı tlhamı Sancar İçışlerı BaKanı. Orhan OztıaK, Dısışlerı Bakanı Ferıdun Cemal Erkın, Malıje Bakanı Ferıt Melen, Mıllı Eğıtım Bakanı: Ibrahım Oktem Bajınüırlıls Bakanı Arıf H'kmet Onat, Tıcaret Bakanı Fennı Islımyelı, Sağlık Bakanı Kemaı Demır, GumruK ve Tekel Bakarı Mehmet Yuceler, Tanm Bakanı: Turan Şa hın, Ulaştırma Bakanı: Ferıt Alpıskender, Çalışma Bakanı Bjlent Ecevıt, Sanayı Bakanı Muammer Erten, Enerjı Bakanı Hudaı Oral, Tunzm Bakanı Alı Ihsan Goğuş, îmar Ba kanı Celalerın Uzer, Koy Işlerı Bakanı: Lebıt Yurdoğlu. TiFFANY JONES İnönü ile konuşma Sayın Sotıı, bunu Inonu ye ulaş t.rrtcağın so>ledı Bır ıkı gun sonra înonu ben' odasına çağırdı. r Yanlıs hatı lamıvorsam sajın Satır da varüı Scvın Inönu'nun Mec lıstek B=«bakanlık odasında goru^uyorduk Bana « Ser hükumete gırmek iste mı\oı*nuşsuıı oNİe mı' dedı. «0>le> desen. kendı ırademe aykııı oisıak Fe\zıoğlu ıle a%nı mu halefetın ıçınae >er almış durumda gorunecektım Bunu ıstemıyor dum Fpkdt zorld, zorakı olarak Bakaruar Kuruluna almmış olma \ı d. ıstemıj ordum Onun ıçın dedım kı « Tekra. gcıev \ermeyi uvgun go ıırsen'Z, bunu memnunıyetle 1 kabu parrım kıvançla kabul ede rın? Jakaı kendınızı bo^le bır zoıunluluk altında hıssetme\ın Eğer. oerım hükumete bu kez de gırmemde htrhangı bır sakmca, b.r guçluk goruvorjanız, dışarıda b'rakılmamddi. hıç bır uzuntu duMnam Genp elımden gelen ça Q bdvı go terınm • Savm tnonu tekran « Yani hiıkumete girmek We7 mıvorsur cvl^ mı » dıve sordu Ben gene kelımesi kelımesıne a>mı S07İerı sovledım Savın Inonu uçuncu defa gene* « Yanı hükumete eırmek ıste mıvorotın cvl? mı?« dedı Ben uçuncu defa gene kelımesi Üçüncü tnönü hükümeti 1961 1S65 donemınde înonu'niın kurduğu uç hukumetten uçiıncusu bır azmlık hukumetıdır CHPU Bakanların dışında kabmsje bağımsu Bakanlar da almdıgı ıçın, o zaman sayıları haylı fazla olan bağımsız mıllet\ekıllerının de o>u sağlanmış ve 1963'un 25 aralık gunu kurulan bu hukumet Meclıs'ten guvenojtı alabılmıştır Bu hukumetın kuruluşu sırasmda ıse, CHP ıçınde sonradan gelısecek olan ılk cıddı ayrılıklar baslamıstır. Ecevit « Şımdı gerıve baktığım vakıt» dıvor «Turhan Fevzıoğlu'jla uk ajnl'ğımızın başlangıcımn da o hukumetın kuruluşu sırasına rastladığını hatırlıyorum. Ben o sıralarda Turhan Feyzioğlu ıle çok vakın arkadaştım Ikımızın de zaman zaman bazı aynntılarda değışık duşunduğu muz olurdu Fakat bu aramızda hıço r zaman bır mesele olmazdı Ben Bırıncı ve Ikincı înonü Hukumetlerınde Çalışma Bakanı olarak bulunmuştum Feyzıoğlu da, bıldığınız gıbı o hukumetlerde gorev almıştı Pakat İnonü'nun iıçuncü hükümet olarak kur Hükümetin niteliği Ecevit, omru 19b5 şubatına kadar suren bu hukumetın nıtel klerını şoyle ozetiıyor. KUçuncu Inonu hukumetı bır refom hukumetı olarak kurulmustu Fakat jalnız Meclıstekı muhalu çogunluğun engellemesı >u<funden degıl, o sırada par tırrn kendı ıçındekı tutars'zhk lar vuzunden de ısted'ğı reiorm lan vapamadı Gercı bir toprak reformu tasansı hazırlanmıştı Fakat bu tasarının Bakanlar Kurulunda goruşulmesı bıle bır tür'u cıddı olarak yapılamıvordu. O yuzden hukumetın re formcu nıtelığıni ve ıddıasinı cddıye alan benım gıbi bazı bakanlar, bjyuk huzursuıluk ıçındevdık O deney Cumhurıvet Halk Partısının Kendı kendınl arındırması Kendı tcendını yenılemesı ve dah=» tutarl: bır partı hslme gelmesi 7orunltıluğunu bana çok açık öır şekılde gös termış oldu » GARTH H23O V A R I N : 1965 SEÇİMLERÎ