23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 18 Ocak 1975 irleşik Amerika Dışisleri Bakanı Dr. Kissinger'in, Business Week dergisine verdiği demsç, bir çok bakımlardan üzerinde dikkatle durulması gereken sert eerçekleri yansıtmaktadır . Özgür ve egemen bir devletin doğal kaynaklarını, «Batının endüstrileşmis ülkeîerinin ekonomüerini felce ugratan» «son derece vahim bir duruma düşüldüğü» bahanesiyle, askerl harekâtla işgal etmek, yalnız hukuk ve ahlâk bakımmöan değil, insanlık ve uygarlık için de hazin bir olaydır. B ORTADOGU'ıNUN İŞGALl Refik TULGA Emekli Orgeneral Bununla birllkte bugünkü zengin petrol üretici devletlerin de dogru yolda olduklannı söylemek olanaksızdır: 1 Petrol üreticl devletler, petrol üretimini kısmak ve petrol fiyatlannı keyülerince ve alabildiğine arttırmak suretiyle diinyada bir enerji bunalınu ve ekonomik sarsıntı yaratmıslardır. 2 Ortadogu'da Birleşmiş Milletlerin karanyle kurulmuş meşru bir Israil devletini yıkmak için çıkardıklan çeşitli savaşlardaki yenilgilerini petrolü bir silfth olarak kullanma suretiyle, başka uluslara ödetme eğilimine girmislerdir. 3 Petrol fiyatlannı yüzde beş yüz arttırarai. Batmın zengin endüstri devletleri kadar ve belki daha çok. kalkuımakta olan devletleri zor ve U.hammülsüz bir duruma düşürmüşlerdir. örnegin. kalkınma çabası içinde bulunan Türkiye, Ortadoğu'nun petrol üreticilerinin yeni polttikalanndan zarar gören devletlerinden biridir. Petrol bakımından kendisine veterlı olmayan ve yıllardan beri dış ödemeler dengesi açık veren Türkiye. kalkınması için sarfedecegi paralan, petrol Üretici devletlerin kasalanna yatırmaktadır. Dostumuz ve müttefikimiz îran bile, Batılı endüstri devletleriyle Türkiyeyi eşit tutmakta ve tercihli bir indirim tanımamaktadır. Bu bakımdan tran. müttefiki Türkiye için, Ubya ve Irak kadar bile cömert olamamıştır. TUrklye ömegini Asya ve Afrika'nm Uçüncü dünyasına giren öbür kalkmmakta olan devletlerine de uygulayabiliriz. 4 Petrol üretici yeni zenginler kazandıklan paralarla, geri kalmış ve kalkmmakta olan devletlere yatınm yapacak yerde, Batınm gelişmiş ülkelerine yatınm yapmakta, eski zenginlere borç vermekîe ve büyük şirketlere ortak olmaktadırlar. Bu suretle dünya, yeni bir kapitalizmin yaratacağı başka bir çeşit emperyalizmin baskısı • altına girme yolundadır. Hele Başkan Ford'un bu demeci «Farazi bir duruma ilişkin yerinde bir cevapn olarak tasvip etmesi, Birleşik Amerika ıcra organının başmda bulunan kişinin de, böyle bir askeri harekâtm varsayımlanm, piancılanna incelefmiş ve planı onaylamış olduğimu göstermektedır. Sömürüyü Sürdürme Askeri strateji, konjonktürel bir bMmdir. Binlerce yıllık algılann ve deneylerin ortaya koyduğu değismeyen yasa ve kurallan var olduğu Sribi, evrim yasasına bağlı olarak bitmeyen bir değişme sürecinde bulunan dünya içinde şu andaki durumu ve bunlann ilerdeki gelişmelerini de gözör.üne alır. Bu bakımdan her devletin Genelkurmayı dünyanın politik ve askeri konjonktürüne göre ve hükümetinden aldığı poîitik direktü gereğince, çeşitli varsayımlara dayanan harekat planları hazırlar. Bunlan değişen durumlara ve varsayımlara göre her yıl revizyona tabi tutarak cânhlık ve rutarlılıgım sürdürür. Yurdun savunması veya bans yolu ile çözemediği politik hedenerini ele geçirrnek için icabında bu planlan uygular. Bu islemler devletlerin dogal savunma hakkının geregidir. Dünyayı emperyalist ve kapitalist bir düzenle bugüne kadar yöneîen ve milyonlarca insanı geriligin ve yoksulluğun felâket çenoberi içinde yüzlerce yıl ezmiş olan Batılı endüstri devletlerini kurtarmak ve eski sömürü düzenini sürdürmelc için. Ortadoğu'yu işgal etmenin, stratejik, hukuki ve ahlâki yanı savunulamaz. Batı'nın egoizmi. daha iyi bir dünya yaratmak için dünyanın geri kalmış başka parçasiyle işbirliğinden bugüne kadar kaçınmış, rehafmı başkalanmn yoksullugunun sürmesinde ve geri kalmış uluslann sömürülmesinde bulmuştur. tnsancıl yanının biraz daha üstün olmasını gerekli gördüğümüz Birleşik Amerika'nın bu düzeni korumak için askeri harekatı düşünmüş olması bile yirminci yüzyılın son çeyreğinde hazin bir görünümdür. İyi Bir Dünya İçin.. Petrol üretici ve petrol tüketici her ikl tarafın bugünkü düşunce ve uygulamalarındaki yanlışlıkları düzeltmek ve daha iyi bir dünya yaratmak için çeçıtli yollar ve olanaklar vardır. Bunlardan birisi ve en önemüsi îsveçli profesör Gunard Mvrdahl'in önerdiği cEvrensel İşbirliÇi'dir. Biz bu formüle, hudutsuz kazanma h'.rsını frenlemek «ılımlılıgı»nı da ekleyebiliriz Dr. Kissingerin askeri harekâtl* müdahale gbrüşünün, Vladivostok ve Martinik Zir\re Konferanslarının hemen arkasından ortayg atılmış olmafi da ayrıca dlkkate deâer bir noktadır. Petrrl üretici devlet adamlarının ?ert tepkilerine 'rşın. Sovyet Rusya'nın Kissinser önerisint "epkisl, îzvestiya sazetesinde çıkan bir makale üe olmuştur Bu tepkl oldukça yumuşaktır. Hatirlanacağı üzere. 1973 ekiminin ikinci yarısmda tsrail ordusu yaptıjı bir karşı saldırıyla Süveyş Kar.alının batısına geçtıği ve Mısır ordulannın Kahire ile olan ana ikmal yolunu keserek 3 Mısır Ordusunu kujattıgı vakit. Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat. Birleşik Amerika ve Sovyetler BirliSine başvurarak, duruma asker vollama suretivle müdahale etmelerini ve kendUini düştü6ü Rüç durumdan kurtarmalanrı istemisti. Birle«ik Amerika'nın red dl İle karşılaşan bu isteğe, Brejnev olumlu cevap vermiş ve hava yo.u ile asker yollama haııriıklarına girişmişti. O zaman, Birleşik Amerika böyle bir askeri müdahaleyi çok sert karşılamış, NATO müttefiklerine bile haber vermeden dünya çapında, bütün Silâhlı kuvvetlerini ve nükleer stratenk birliklerini alârma geçirmişti. Dünya korkunç bir nükleer genel savaşm eşigine gelmişti. Vlsdıvostok anlaşmalarından sonra, Sovyetler Birliğinin, 19?3'te Birleşik Amerika'dan gelen aynı «iddetll reak«ivonu göstermemis olması, iki süper devletirk dünyayı bölüşme ve kendilerine ayrılp.r. nüfuz bolgelerinde birbirinin işine karışmama volunda anlaştıklan kuşkusunu uyandırmaktadır. Her iki süper devlet aralarında bir anlasmazlık çıkarmamaya çalışmakta ve özellikle tsktıolojik ve ekonomik gelişmeierinl saglamak için i«birli?i yarımaya calışmaktadırlar. Aynca Sovvetler Bir!i5i bu yoldan. Cin'e karşı geleceğe vönelik tedbirlerini de sağlamaktadır. tki süper devletin dünyayı yönetme için bir Varara varrrsıs olmaları ihtimaü. Breinev"in Kahire gez^sini erte'emesi. netrol üretici devletler, Kızıl C'n dahil dü" 1 " ' i eerl kalan öbür rievletleri için kuşkulu bir durum yaratmaktadır. Manzaralar... A Bize Gereken B:rleşik Amerika'nın petrol bnlseierini askeri bir harekâtla işgal etme olanak ve kabiliyetine geünce: Birleşik Amerika büyük kısmı deniz piyadelerlne dayanan modern çıkarma birlîkleri yanında, halen bir hava indirme tümeni ile bir havadan ta^mır tümene maliktir Avnca MİUt Muhafız ve veiek kuvvetler teşkilâtlr.a ba»!ı, kısa zamanda seîerber edilebüecek hava indirme tümenleri â° vardır Bir tar>ııru birden kald'rabileeek C5A tip; dev tasıt uçakları ve C141, C130 birlik ve malzeme taşıt uçakları vardır. Havadan v rien'zden vsrılacak bövle htr harekât için, strateük taarruz istikametlerl Kint Okyanusu ve Akdervzden açcmektpdir. AV:denî?de îspanva, Yunar.istan. î'rail ve Kıbrıs ile Türkiye orell'k'e iV;'i ai'a<!malprl? Amerika!ı!ara vrilmis olan Adana Havsalanı ve öbür telekomünikasyon ve elektronik üsler, böyle r»ıııh*errel bir SnrPkâtta 0'n.p""1! roüer oynamaya adavriırlnr. Bu hak'rrdan Türkiye uyanık bulunmak zorunluğundadır. KAVGAYI SÜRDÜRMEK OKTAY AKBAL Eveıt Hayır Ocak'ta Yitirdiğimiz Eğitimciler cak. üç bü\ük değerli millî egitimcimizin ayrüık ayı olmuştur: Mustafa Necati, Rüştü Uzel ve Sabahattin Evucoğiu. O «Ben, özellikle genç dimagları egiten kadronun aydın ve devrimci kesimden olmaşına çalıştım ve bunu basardım.. diyor Istanbul Miili Egitim Müdürü. APli bir milİetvcküi hemen soru öticrceşi vermis, ne d?mek istiyor diye. Açık değil mi Kurtça'nın söyledikleri: Türkiye de eğitim »lanında devrimci" bir atıiımdan yanadlr. Bu kafacîa, bu görüştp olanlan işbaşına getirmek başlıca görevidir... Ne yapacaktı. geçen donemlerde görcîüğumuz sibi birtakım çıkarlara bağlı, geri kafalı, çağmdan kopmuş kişilerle mi ça'.ıçacaktı? Her ycnetici kendisiyle ahenkli çnhşabilecek kimselcri işbaşına getirir. Bundan doğa! ne var? Kurtça da Istanbul M. E. Mudür yardımcihkların» genç, uyanık, devrimci aydın ögretmenleri cetirdi. TÖB Der üyesiymiş bunlar! Ne olacaktı peki? Bir meslek öıgütüne üye yazılmak suç mu? O örsütün ^üvenini kazanmıs olmak kötü bir şey mi? Hayır. Ama sağcı basınm isted:*i açıktır, eğitimde köprü başları açırı sağcılarm elir.rte bulunacak, üye sayıları sınıriı dern8k.!erın desteklediği tutucu kimseler otuTtuiarak önemli koltuklara! TÖB T>er binlerce üyesi bulunan bir öğretmenler birliğidir. TÖS'ün yerini almış büyük bir orgüttür. TÖS, en ağır, en haksız suçlandırmalardan. saldırılardan yüzUnün akıyle çıkmıştır. Sıkıyönetim mahkemelerl ö|retmenler sendikasınını en küçük bir suçunu, bir kusurunu bile bulamamışlarriır. öyleyse neriir olması gereken? TÖS'ün yenıden kurulması, öğretmenlerin sendikalaşmasını önleyen yasa maddelerinin en kısa zamanda deeiştirllmesi... Ama o zamana kadar TÖB Der. Türk ögretmenlerinin tek güçlü örgütüdür. Halis Kurtça, «Benim için TÖB Der elemanlanyle çalışıyor diyorlar, mesleki aytfın ve yasal kuruluşların varhğı sevindiricidir, benimle çalışınların da bunlar olması doğaldır. On aylık süre içinde gerici, emek sömürücü kişiler Istanbul Milli Egitim MüdürKiğünü hedef aldılar, bunlar bu gün ülke sorunJarını yaratan, ünıversitedeki genç dimagları öldüren ve ülkeyı bunalıma sürükleyen insanlardır. Istanbul Mılli Eğitim Müdürlüğü olarak kavgamızı sürdüreeejiz. Içtanbul Milli Eğitim Müdürlüğünü çiftlik olmaktan kurtardık. Kadrolaşma hareketini hızia gerçek'.eştirdik» diyor. Bu sözler aşırı sağcı basında, kcndilerini «Milliyetçi Cephe>nın organlan sayan gazetelerde sert tepkilerle karşılaştı. Hele tkavga» sözü!.. Ne ciemekmış kavga, kiminle yapılıyormuş kavjra? «Emek sömürücüleri»n,in, «gerici«ierin, «Milli Eğitimi çiftlik gibi y6r.etenler»in bir yana itilmesı için girişüen bir kavgadır bu. Kurtça, Istanbul Egiîim örgütünün başına genç, uyanık, devrimci. gerçek ulusçu bir kadroyu getirdi. Aşırı sağcıların kopardıkları gürültüye rağmen bu kadro on aydır başarıyle çalışıyor, yararlı iş gör»ek için didiniyor. Gençleri egiten bir kadronun devrimcilerden oluşmasl baî koşuldur. Bugün lise öğrencileri cîünün llse ögrencileri gibi değildır. On yıl önce gençlcrin bılinçlenmesi, ıyiyi kötüyü kısa zamanda birbirinden ayırması yüksek ö|renim yıllannda başlardı, bugün ise lise sıralarında uyanıyor gençlerimiz. Zaman hızlandı, biiinçlenme hızı da o tempoya uydu. Karşı konulmaz bir akımdır bu. Bizım îamanımızda üniversite sıralarında bile çoğunlukla dünyadan habersizdi koskoca gençler. Buyüklerinden ne öğrendilerse, rve duyrfularsa onu izlerlercü usiu uslu. Bir. kişiden üç beş ileri düşünceli çıktı mı onun da başına gelmedik acı kalmazdl. Bilinçlenen gençler çoğaldı geometrik oranda. Bugün lise gençliği yurt ve ulus sorunlarına eğilıyor, akı karayı Iyiyi kötüyü, güzeli çirkinı ayırt etmek savaşını veriyor. Böyle bir ortamda, böyle b:r gerçek karşısında öğretmenlerin, yöneticilerm de degişen kosullara uvmaları (erekir, Cyroazlarca kendilerinı gülünç hale getirirler, çotuk çoeuK önüns çıkacak yüzleri olmaz. Istar.bul Milli Eğitim Müdürü Kurtça, «Kavgamızı sürdüreceğiz» diyor. Bu kavga, karanlığa. gerilıge, karşıdevrimciliğe, Atatürk ılkelerıne rfüşmanllja karşı girişilmis bir kavgadır; bir savaştır. uysarlık. devrim, çajdaş olnıa savaşı... Aşırı sağcı basın, aşırı sağcı politikacılar. bunların etkisinde kalsnlar, sldatılanlsr. yanıltılanlar, kısacası karanlıktan, gerilikten yana olan tüm =üç'er ne denli direnırlerse dirensinler biiinçlenme akımı önünde darmadaSınık olacaklardır. Mustafa Kemal öjretmenlere şöyle demışti: «Cumhuriyet sizden fikri hür, vıcdanı hür irfanı hür nesiller lster.> Devrimci Millî EJitimciler Mustafa Kemal'in bu öğüdüne uyuyorlar, aydınlıgın öncüleri olarak sürekli bir savaş veriyorlar. Sanınm 1943'tü. Eyuboğiu üe Köy Enstitülerinin Türkçe ve Edebiyat öğıetim progranıiannı yaparken tamşmıştık. O zaman Eğitim ve Öğretım Kuıuiu üj'esi idi. Onun odasmda çalışırdık. Herkesi ilk anda kendisine ısındıran îlginç bir özelliği vardı. Yüzündeki. hiç eksik olmayan o kınk sülUmsemesi, kendisiyle görüşenlerle arada hiç bir resmilik bıraknıazdı. Kamusal hizmetlerdeki o geleneksel davranış onda. yoktu: Ne üstüruere karşı sırıtkanlık, ne astınlara karşı somurtkanhk. Karmaşıkiiz som bir adamdı O. gProgram çalışmalan günleriniizde. Hasanoğlan Köy EnstjtüsKndeki arksdaşlık aylarımMkr, sonradan yıllarca süren TJNESCO Milli Komi^yonu Yöneıim Kurulu üyelıklerimizde hep o gülümser i'üzü, sağlam ırası (karakteri) ve som adamiığı ile Sabahattin Eyuboğlu'ydu. Program çalışmalarında güçlü bir sanat, güçlü bir yazın (edebiyat ı kijiliği ile, güçlü bir eğitim kişiîiği idi söyleyen, konusan ve yazan onda. Bu dersi O. genç kuşaklann ruhlarına duyguiar, düşünler, eleştiriler olarak aktaran, kişilıklerini, biiinçlerini, güzellik yeteneklerini. tadımlarını (zevklerini) geliştiren bir tüsım, o ruhlarda sevgiyi, ınsancılığı. insan severliği oluşturan bir büyii yapmak istiyordu. OCAK AYINDA YÎTtRDÎĞÎMÎZ DEĞERLî EĞİTÎMCİLERİMİZDEN BİRİ DE, AYNİ ZAMANDA GÜÇLÜ BİR YAZAR VE SANAT ADAMI DA OLAN SABAHATTİN EYUBOGLU İDİ. M. Rauf INAN Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünde çalışırkcn de her zaman ögreunenUğine egemen olduğu gorülüyordu. Oraüaki öğretmenliğl, onun toplumsal eğitimclliğini uygulamak için bir olanaktı. Derslerinde, ders dışı*5ÖTUşmeler:nde, tüm ilişkilerinde ö , ö|rencüeriyle hiç bir aynlık, hiç bir aralık bırakmayan yakınlıkla bir arkadaş, dost, ağabey idi. İnssnhk dünyasıru duygulan, düşünceleri, oluşlan ve atılımlan ile ögrencilerinin önüne getirmek, oniarın ruhlannda yeni ışıklar yakmak, eleştiri yeteneklerini uyanp geliştirmek tüm çalışmalarının amacı ıdi ve yöntemlerinde bu amacı belirlerdi. Bunun uygulamalannı Ankara Sanat Sevenler Kullibünde Onun için düzenlenen toplantıda t«unmıs yazanmız Talip Apaydın ne içtenlikle »çık Değer Arayıcı Eyuboğiu Toplumsal efitimciligi içli ve som bir deger arayıcılığma götürerek, Onun tüm davramslanna, tnsancı, insanserer: «Hüma dUsünlerine, çalışmalarına yön nizm = insancıhki), bu soyut vermişti. Türk halkının söylencesözcüğü, sözleriyle, yazılariyle a lerinde, Anadolu'dan gelmiş, geççıklamaya çalışan çok kîmseler miş budunlann, toplumlann elcinvardır; ama bunu kişiliğinde hem lerinde (kültürlerinde), Anadolu en soyut, hem en somut anlamiy topraklannın altında, üstünde, le yansıtan, örnegi çok, çok az, daglannın tepelerlnde, örenleribulunmaz bir adamdı O. Bu ni nin içlerinde, denUlerinin renkleteligi onda iki özelliği oluştur rinde, derinliklerinde, saraylanmuş, geliştirmişti: Toplumsal egi nın kitaplıklarında kimsenin setimcilik, değer arayıcüık ve değer zemedlgi. bilemediği değerleri aktancılık. 8rar. bııhır. dilnyaya gösterirdi. Hac4 Bektaş ı, Yunus Emre'yi Toplumsal Eğitimciliçi Yurdumuzda eğitim bilimlerinin, eğitim tarihimiz Uzerinda genişligine ve derinliğine araştırmalar yapacak yüksek bir düzeye vardığı zaman TUrkiye Cumhuriyetinin bir «Eğitim ve Ekin Çagı» geçirmis olduğu saptanacak, o ç&gın Hasan Ali Yücel"in bakanlıgı sırasındaki kadro ile en yüksek doruftuna vardığı görülecek, o yıllann eğitlmcileri sap. tamrken Sabahattin Eyuboglu bir insana (hümanist) ve toplumsal egitimci olarak, o niteliği ile açıklanscak. Onun bu toplumsal egitimcilik niteUgi Köy Enstitülerinin öfretün programını yaparken fcendisini güçlü olarak gösterdiği gibi, h»lkm gönlürKield eörünüşleriyle O düe getirdi. Tarıhin derınlıklerine göçmüş Anadoluiu budunla Ve Deferler Tutuklandı nn kutsallaş:rclıkiarı, sanatlaştırıp tapınaklaştırdjkları Nemrut 1871 yılı Birleşmiş MiUetler EğiDağı taslannı, yontularınıJD, göı tlm, BiHm ve Kültür Kürulunca r lere sundu. " * ^ "T ölmünUn 650^jılı dolayısiyleDiyarbakır surlarına dayBamı? «Vuniis Emre ıjülı» olarak sapküçücük bir aşçı dükkânınm ge^ •tanmışu. Akbank kendisi de dece yarılannda hazırladığı merci ğerli dUşünUr ve sanatçı olan mek çorbasındaki, kıymalı ek Sayın Vedat Nedim Tör'ün girişimekteki tad: bile arayıp bularak miyle G 7, 8 eylül günlerinde , yakınlarına tanıtacak, orayı bir Istanbul'da «Uluslararası Yunu» tören yerine getireoek inceliklere Emre Semineri» düzenlemişti. dek inerdi. Kısa bir uğrama sıra Bu seminerde yerli ve yabancı 27 sında bir Urla Kalesı, bir Bire değerli uzman Yunus Emre üzecik kale burcu güzellikler, deger rine konuştular, bildiriler sunduler aramak için, her gelenege. lar. (Bu bildiriler bir kitap olaher alıskanhğa, her şeye üstün rak yayımlandı.) Seminerin sotutulacak bir gereksinme ldı On nunda söz almıs, «Yunus Emre'yi da. Ege kıyılannın maviliitlerin başka bir açıdan da görmek gede, renklerinde ruhunun enginlik rektigini açıklarken, Anadolu toplerir.i arar, ruhunun enginlikleriy raklaruım, yüı yıllar boyu gelle onları yansıtırdı. mis geçmiş yavnüarının yapıtlv Dünya yazın ve dUsiin yapıtla nnı, orüarın değerlerinl gerçeknndan yaptığı o titiz seçmeler, ten bilecekler için, bir anne seo ince çeviriler değer aktaran ki vecenliği ile nasıl saklamıssa, Ana şiliğinin ışıklarıdır. Ondan önce, dolu haikı da • gerçek bir halk Onun ölçlisUnde bu titiz dejer eğitüncisi olan Yunus Emre'yi seçmeciliğini yapan oldu mu bil öylece kendi gönlünde bugünlemem. re dek saklamıs, onu anlayabilen Konuşmalan, yazılan. çevlrile kuşaklara teslim edecek. Ancak, ri, tüm anlatımlaıı som adamlı değerli incelemesi ve yapıtı ile, ğının, toplumsal eğitimeiliğinin, halkın gönlündeki Yunus Emre'yi insancılığınm, değer arayıcılığının btze getiren Sabahattin Eyuboğve aktancılıSınm lnceligi. güzel lu'nun bu seminerde bulunmamaliği, tadı ve özelliği ile biçlmlen sının çok acı oldugunu (1) söylemlşıim. misti. eğitim» konusundaki konferansunda, bizden önceki kuşağın, tanhimizin ve dünya tarihinın en ağır, en zor sorunlarını. ınsanlığın en büyük özverillği ve kshramanhğı ile çözdüğünü, bizim kuşağın ise, ona lâyık olmak şöyle tlursun, onun karşısında gözlerimızi yerden kaldıramaı; durumda oldugumuzu söylemiştim. Konferanstan sonra: Bizler, bizim gibiler önümüze çıkan her sorunda, hiç bir özverilikten kaçmmadan, ödevimizi eksiksiz yaptık, yapıyoruz da. Bu utanma bizlere. bizim kuşağımıza cietı., &orurUaxı hepırmzden kaçıraniara düçer, demişti. sian kmnandolar dün yine ortahğı darmaduman et • tiler. Eeyoğlu'na baskın yaptüar, kitapçı dükkânlarının, kitap sergilerinin altıni üstüne getirdiler. Başbuğ" un yüz kadar neferi, astığım astık, kestiğim kestık şehirde dolaşıyor Kafada kalpak, sırtta okla yay, ayakta çizme, elde bıçak ve tabanca... Vaktiyle Çin seddini aşıp köpek kentlileri dize getirmi? bozkır vigitlerı. şimdi Bizan» surları içinde yalınkıhç gezıvorlar. Ögrenciler öldürülüyor, bıçaklanıyor, fakülteler ba?ı!ıyor, kitaplar çiğner.iyor, parçalanıyor Peki. polis ne yapıyor? Ke mi yapıyor polis? Polıs gizli örgüt peşlnde... Polisimize lâf yok! Gerçi figrenci olavlanna karşı yeni araçlar ve gereçlerle donatıldı polisimiz. panzerlere binip arasıra şehirde gösterı yürüvüşü vapıyor. Ama taten bilmem kaçıncı dereceden maaşı kencîisine ye'meven bu kiicük memur, nereden nasıl emir alırsa, o biçımde tutum ve davranışa geçmek zorundadır. Polise kızıp 6fkelenmek, yapraklara bakarken aŞacı görmemek demektır. Bugün polis örgütüne kumanda eden kuvvetler polisin «açık örgütle^ değil «gizli örgutler» pesinde koşmasını yüksek politikaya daha uygun buluyorlar. Türkıyemizin eski bir göreneğidir bu: 1 Açık örçütler serbestçe fink atacak, takülteleri kitapçıları basacak, adam öldürecek.. 2 Polis, gizli örgüt peşinde koşacak... Be!ki lâfın burasında içinizden birisi meraklanıp ı > racaktır: Hükümet yok mu bu ülkecfe, parlamento yok mu, siyasal partiler görmüvorlar mı olan biteni? Bir kez bu ülkede hükümet bulunduğu kuşkuludur. Başbakanımız Sayın Doktor Sadi Irmak güvenoyu alamamıştır. Tüm dünyada parlamento rejimi demek, genellikle halk tarafından seçilmiş meclisler, bu meclislere karşı sorumlu bir hükümet demektır. Bizde höyle bir şey yok. Yıllardan beri olağanüstü yöntemlerle işi idare etmeye alıstlk Ankara'rian gelen haberlere bakılırsa bazı Bakanlar son sünlerde olanbitenlerrien hoslanmadıklan için istifa etmek istemisler. Ama kendilerine hatırlatılmış: Güvenoyu almadın ki i?:ifa edesin... Parlamento hükümete güvenoyu vermediğine göre. hükümetten nasıl hesap soracak? Yetki vermediftin kisiyi sorumlu tutabilir misin? Komandolan momandolan bir yana bırakalım. S&zgeüşi Kıbns'ta çok önemli bir olayla karşılastığımız zaman Meclis aya*a kalkıp hükümetten hesap sormaya yeltenirse, Sayın Sadi Irmak kürsüye çıkıp söyle konusamaz mı: Arkadaslar. bana gUvenovu vermediniz, ben de kendi kalama f»öre birşeyler vaptım. Neden parlamentonuz bağnndan bir lıükümet çıkanp usulüne göre fcurmadı? Güvenoyunu benden 'sirseyen kurul, benden hesao soramaz... Gerçekten bupün Parlamentomuz hükümet fcurmaya çalısmıyor; Milltyetçt Cephe kurmaya çalışıyor. Türkiye ise güvene lâyık görülmemiş bir hükümetle yönetüiyor. Aklıbaşında adamlar: Aman zaman... diyorlar. aldıran yok. Radyoiarda, televizyonlarda, «azetelenle. her gün kaç partlmiz varsa. hepsinin teker teker demeçleri tekrarlanıyor. Milliyetçi Cephe girişimlerinin edebiyatı gırtlaga dayandı. Morrison millıvetçiliğinin alikıran baskesen komandolan da ortahğı birbirine katıyor, şehirlerde eşkiyalık yapıvorlar. Bu arada devlet «Pahalıya alıp ucuza satan» vaman tüccar pozunda ekonomik dıırumu ıdare ediyor. Herhanni bir temel maddenin fiyatı dünya piyasalannda, ya da ıçerde yükseldi mı. hiç merak etmeyin. hükümet karar verir, devlet o mall pahalıya alıp ikinci ele ucuza devreder. aradaki farkı Hazine'uen öder. Hazıne'den ödenen para gene halkın cebinden çıkar, ama numarayı kimse kolayca çakamaz. Ve böylece: Hükümetimiz zam yapmıyacak temel maddelere... Politikası geçerli görünü.. Bir yandan şehir eşkiyası. bir yandan güvenoyu alamamıs hükümet. bir vandan ırörülmcmiş bir tırmanışa geçmiş fiyatlar, ve bir yandan da Süleyman Bey: Milliyetçi Cephemiz sola karşı kurulmustur. Ey Süleyman, altınaaki kır küheylan. dam üstünde saksağan. beline vurdum kazmaylan. sana sonıynrum: Parlamenfodakı siyasi partilerin sörevi Cepri* fcurmafc mı? Komando çetesı kurmajc mı? Yoksa nükümet kurmak rru? Jg Okuyucu Mektupları Çıkar çevrelerinin maşası gençlere, kızların tavsiyesi Biz, Hacettepe Ünıversitesi Mühendislik Fakültesinde jruksek öğrenim gören aydın fikırli genç kızlanz. 4/12/1974 tarihinde okulumuzda Hacettepe Onlversitesi öğrenci Birliğine alt Danoda Bır Bayana Açık Mektup» başllklı yazıyı hayretle, dehşetle ve üzüntüyle okuduk Bu mektubu cevaplandırmayı Ünlversitemizde okuyan tüm aydın genç kular adına bir borç biliriz. Gerçeklerden uzak, tek yön mak lsteriz Dis kaynakh ollü düsünen, ülkücü Sayın duŞu için dansları reddeden Bay, slzler nasıl oluyor da ilhamıMektubunuza bir Ramazan nı Çin papazlarından alan günü oruç tutmayan kız ar«Taekwando»yu koridor kökadaşınızı yermekle Daşlaçelennde acaylp homurtulsr mıssınız Dtnlmizın oruçtan çıkararak ıcra ediyorsunua önce gelen ba/ı şartlarından komandoluk adı altında. habersiz görünüyorsunuz. Bun Size tavsiyemiz şudur: lann ba?ında tvi ahlâklı olKız • erkek lliskilertnin nor ma, kışiye say?ı duvma. fitmal sayıldııgı bu devlrde ken. ne ve fesatlıktan uzak rfurma di kafamza göre bir kız »rve baskalanna tftira etmekten kadaş oulup kompleks ve prob sakınma gelir. Dlndar olduğulemlerınlzden kurtulun. tranu iddla eden arkadaş, mekdenlz ile Kartdese, havyara, tubunuzda «izin sadece dinin içkive. partilere. danslara kar» blçimsel yönlerinden haberdar şı koyduğunuzu söylüyorsuoldugunuz anİBSılıyor Sizln nuz. O vüksek iradenızl, çjdiğer ülküleriniz eibt din inan cınız da yüzeyde... Gerçek bir karlannız uSruna belU çevdindar bu sekilde bir mek relerin maşası olurken biraı olsun kendinize karsi kutlatup yazmaz. Ayrıc» sizin yat>nın. Bu yolda vürüdüSünüı tıgmu gibi toplumds tfüzetakdirde sizin İçin kurtulus ni bozmaz, zor kullanmaı. düşünülemez. Bizden hatırMektubunuzda btzlerl soflatması... ralannda hergün havyarla karides bulundurabilen, su yeHacettepe CniversUesinrine votka ve viski içebilen den bir erup kız öğrenci kişller olarak gBsteriyorsunuz. Kendinize gelince. bulgur pilâvını kasıklamayı. hav yar ve karides vemeye, avran Sular idaresine lçmeyi viski ve votka yudumlamaya ve8 tuttugunuzu iddia Bizler Atatürk Ogrend Siteediyorsunuz Bu vazıyı vazan sinde kalan öğrencileriz. Bugübizler de dahU olmak üzere ne kadar devamiı yapılan vs çoğumuz memur. işçı ve köy tekrar etmekte olan su kesılmelü çocuğuyuz. Havyar ve ka sinden şikâyetçiyiz. Yurt ldarorides günlük ögünlerimizden si oızl muhalap kabul etmedeğildir, sofralarımız da bul mektedir. Bu }1izden sorunlangurla ayrana vabancı dejil mız asılı kaimaktadır. Yurt ida dir. Zaten Hacettepe'de bu resinden öğrendiğimız kadarıykapasitede bir çrubun varnla su ihtiyacımız çırpıdaki kuğını biz sezemedik Ancak. yudan sağlanmaktadır. MüraTürkıye'de bu koşullara sa caatımız üzeıine Çırpıda buluhıp bir azınlıgın beş tnilyon nan yetkılüer bizı Bakırköydeluk düğünlerde neler yaptığı kı Sular idaresine gönderdiler. nı gazetelerden okuruz. Siz Buraya da yaptığımız müracaat bu çevreleri bizlerden daha sonunda herhangi bir açıklık iyi tanırsınız. Onlar da sia ya getirümemlştir. Ikı ayhlt bir kından tamr pardon çıkar zaman geçtiği halde sular anlarının bekçileri olarak tanır cak günde ı2 saat verilmekteve korurlar dır. Bazj söylentiler yurt kaYine mektubunuzda partl zaniannda (kı bu kazanlar birlerde Içk1 içip son moda dans den fazia) meydana gelen bir ları yaptlğımızdan vakınıyor, ânzanın giderüememesinden Ibaret. Bir de sular yurda gelsiı ise bunlann yerine halay'ı tarafmdan veglediginızi löylüyorsunuz. meden bir ınşaat Kesılerek inşaatın devam ettiBizler partılerin müdavimlerinden rfegiliz Ama kırk yıl rilmesi sağlanmaktadjr. Su konuya açıklık getırmenizi ve MJda bir gittıgimiz partilerde larımızın neden 2 aydır akmadı yaptığımu son danslar badar Gaziantep'in «çipıkllsini», Art ğınj açıklamanızı arzederiz. vin'ın «daldalamnı» da biliOğrenciler adına riz. Şimdi ılzlere şunu sorSemib ALYAKDT İki Anı 1963 kasımırıda Diyarbakır UMESCO Haftasında «Aıatürk ve Elektrik Mühendislerine Duyuru EMO. Istanbul Subesinın XVI Olagan Gene] Kurulu 19/l/iy7b pazaı günü saat lU.UO'da Galatasaray Llsesl Tevflk rikret Konferanı Salonunda yapilaeaktir. Halkımts ve üvelerimu tçin avrlınllâa dogru bir adım olacagına lnand'ığımı/ senel kurulumuza, oda kimlik kartınızla katılmanız duyurulut. E.M.O. ISTANBUL ŞUBESİ VÖNETİM KVRULU İlk kez, bayan sayısı da erkeklerinkine derk olan bu büyük top lantıda umulmayan, hiç beklenmeyen büyük bir alkış Onun adını selâmladı; bununla. Onun oradaki eksikliğini kınamış oluyordu. Herkesi, her şeyi seven, yalmz usa aykırılığı, yapmacıkljğı, düz» meciligi (sahtekârlığı) sevmeyen sevgi adamı Sabahattin Eyuboğiu î3:*itim, yazın, sanat ve düşün alanımızda her zaman yapıtlanndaki varlıgı ile sevinçli bir deger olarak yaşayacak, sevilecek, eksıkiigi Uzüntü ile duyulacak, Onu toplumdan ayırma, eksik bırakma çabasında olanlar, her kosııl altında sertçe kmanacaklar. Insanlasan değerler topluma i ö kez doğarlar: Biri aaaiannı onlann dunyaya getirdıgı doğumiandır, iküıcisi de ölümleriyle bir daha doğuştur. Birincisinde zaman onların vücutlarını nasıl büyüttüyse, ikincisinde de zaman onların değerlerini öylece büyütür. Sabahattin Eyuboğiu, bu som adam da gittiicçe özlenecek ve büyüyecek, hiç kuskusuı:. (1) O aylarda luvordu. gözaltında tutu Cumhuriyet 431 DİŞ TABİBÎ ORHAN TÜZÜN SAAT 1Î.3U • 1«SO SAMATYA CAD NO.: 400 TKL.: Zl 75 82 TÜRKÎYE ZİRAÎ DONATIM KURUMU GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN: ARKADAŞ filminden sonra Sınavla Müfettiş Yardımcılan Alınacaktır 1 Kurumumuıa, Huljuk Styasal RtlrUer tktlsat, îşletme ve U r u Uuğu ln«rl lliınler fakültrienvl» tütısadl ve 'llcMrl lllmiet Akniemisi Yukseü lkUsat ve I V caret Okulu ve bunJaru eşltlıaı M11H K5ıtlm UnRaıılıSınca unanmış yabaııcı ukul vt fakülte me/unlan arasından yarı»ma »ınavı l i ı Mutettl» Yarrlımcllan slınacaktır t Sınav» guet'ek ıdavlann. 1.) Iü7S taıihınde 30 y»ıinı Dttırnırmıj ve •Hkerllfilnl vaıımıs olmulan veya bu hizmetlerinin ertelenmı» DulurtmüSı sarttır. 3 \n\\\ sırıavlaı 12.13 ve 14 :$ub»l 1 J 5 tarihlerinde S7 Ankara Istanbul ve t/mlrde yapılacak 6u ıinart «az«narılaı Ankara da «ö/lü «ın»v» tâbl tutulac»klardir 4 bınav kurıularıyla. dlSer tıuıullan IhUva td»n dijuırt» aa BöU* Mıin\lrlüklerım)rf1en altnabtlaceCı gibı, Uteyenlere potta U« d« gonderılfbllir İMeKlılerln 2H Ocak ]tf?S tanhln» kıdaı Q«D«1 Müdürlujümüze ba;vurmaları ilan olunur. (Basın: 26570) (26 ••+•••••••••••••••••• Dr. AZİZ ÇÖL X • • ORTOPEUİ ve TRAVMATOLOJt MÜTEHASMS) (Kınk kemik ve mafsal Dastalıklaıı) Osmanbey, HalasKâreazl Cad. 279/1 Sedet Apt. f E L : 47 47 »S w • » • • • • • • » • •• • • • • • • •• • » » • • • • • • • •• • ••••••••»• | DOKTOR % TARIK Z. KIRBAKAN • • X Ueri. Sac ve Zfihrevi Hastalıklen Mütehassısı Istiklâl Cad. Parmakkapı No: 66 Tel: 44 10 73 senaryoyilmaz 2 O OCAKTA İSTANBUL SİNEMALARHMDA (Reklâm Ajans: 264) 422 açiklam»ıar AIIKHT» a» Uencl MüdıjrlüSünıü/rfeıı Anlara • •••••••••••••••••••••
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear