Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kissinger'e göre Sovyetlerin anlaşmayı feshetmeleri (i Yumuşama,,yı olumsuz yönde etkileyecek ABD DIŞÎŞLERÎ BAKANI. PETROLCÜ ÜLKELERE SİLÂHLI MÜDAHALE İLE İLGtLl SÖZLSRİNİN YAÜLIŞ ANLASJJJJlGlNI DA AÇIKLADI WASHÎN'GTON ABD Dışisleri Bakanı Henry Klssinger, televizyona verdiği bir demeçte, Sovyetlerin 1972 Sovyet Amerikan ticaret anlaşmasını feshetmelerinin uluslararası yumuşamada bir gerilemeye yol açacağını, fakat öldürücü darbe olmadıgını söylemiştir. Kissinger, kullanüırsa bütün insanlık için telâket demek olan Amerikan ve Sovyet nükleer potansiyellerinin iki üikeyi ışbirliği anlaşmalan aramaya zorlayacagını belirtmiştir. ABD Dışişleri Bakanı, konuşmasııun bir yerinde, Moskova'da bir Amerikan Ticaret Merkezı kurulmasıyla sonuçlanan 1972 ticaret anlaşması hükümlerinın Sovyetlerin reddetmesine rağmen yaşıyabileceginı ima etmiş, «Sovyetler Birliginin son ticaret anlaşmasını yerine getirmeyeceğinin dogru olacağım düşünmuyorumıt demiştir. Kissinger, Sovyetler'in ticaret anlaşmasını reddetmelenne Amerikan kongresinin, ticaret yasasına Sovyetler'ın Yahudi göçünü kolaylastırmalan ve dört yıl için açılacak kredilerin 300 rnilyon dolarla sınırlandınlması ku^ulinrını eklemesinin yol açtıgıru soylemiştir. Ortadoğu'da kuvvete başvurulması konusunda da Kissinger, «Yanlış yorumiandı. Ben, Amerika'nın kuvvet kullanmasını oeklemiyonım. Böyle birşey ancak petrol üreten Ulkeler ABD ve Batıyı öldürmeye çalışırlarsa söz konusu olur» şeklinde konuşmus tur. Uzun tartışmalara yol açan Vladivostok silâh anlaşraası konusunda da açıklama yapan A. BX>. Dışişleri Bakanı, ilerde tarihi bir dönüm noktası olarak HENRY KİSSİNGER daki yumusama (detant) politikasını kurtarmak için harekete geçmişlerdir. Sovyetler Birliği'nin 1972 ticaret antlaşmasmı artık tanımadıgını açıklamasıyla bunalıma giren Sovyet • Amerikan ilişkilerinin kongrenin resmen Vladivostok'taki zirve kararlarını desteklemesi ile bir ölçüde düzelebilecegi ilerj sürülmektedır. Üç senatör aynca, Vladivostokta varılan antlaşma gereğince tavanı 2400 olarak saptanan Sovyet ve Amerikan balistik füzelerinin daha da azaltılması için diplomatik çabalara girışilmesini isteraektedirler. (a.a.) kabul cdileceğinl »öylediği tnlaşmanın Sovyetler'ın füze gücünü 2.600'den 2.400 e indirmesini öngördüğünü belirtmiştir. Üç Amerikalı senatör kongreye Başkan Ford'un Vladivostok'ta yaptığı antlaşmayı destekleyen bir karar tasarisı vererek iki süper devlet arasın İran ve Irak Dışişleri Bakanları, Tarabya'da sessiz sedasız Barzani sorununu görüşüyorlar Beyrut'ta yayınlanan «El Havadis» gazetesine göre Irak, Tahran'ın «Amerika'nın oyununu oynadığı» görüşünde; İran ise Bağdat'ın, Şah rejimine karşı düşman unsurları desteklediğini öne sürüyor Önceki gün sessiz sedasız Is.anbul'a gelerek Hilton Oteline yerleşen İran Dışişleri Bakanı Ab bas AIi Halatbari ile Irak Dışişle ri Bakanı Sadoun Hammadi. iki ülke arasındaki birçok nazik somnu kapsayan görüşmelere dün başlamışlardır. İki üikeyi birçok kez silâhlı ça tışmanın eşiğine getiren ve halen de bu niteliğini sürdüren Barzani sorununun görüşn^lerde en bü yük önceliğe sahip olduğu sanılmaktadır. Irak. lran'daki yönetimin Barza ni'ye her türlü yardımı yaptığını ve bu arada kendi topçu birlikle riyle ateş desteği sağladığmı öne sürmektedir. Nitekim batı basınmda da yayınlanan haberler genel likle bu olayı doğrular niteliktedir. Öte yandan îran ise. Irak'taki re jimin kendisine düşman unsurlara destek getirdiğini öne sürmekte1 dir. I Kennedy kardeşlerr, ıkı gazetecmin ızlenmesi için FBI yerine CIA'ya direktif vermışler BatıAlman Kalkınma Yardımı Bakanının sözleri, AlmanyaMa yorumlara yolaçtı J BONN Federal Almanya Kalkınma Yardımı Bakanı Egon Bahr'ın yabıncı işçilerin durumuna ilişkin clarak •Cumhuriyet» gazetesi BONN muhabiri Yağmur Atsız tarafından so rulan bir soruya verdiği cevap Birinci Alman Televizyonunun akşam haberlerine de girmis ve ertesi günkü Alman gazeteleri, örnegin Frankfurter AllgeTtıeine Zeitung, Bakar.ın cevabma birinci sayfasında genls yer ver diği gibi, aynı kor.uya ilişkin olarak bir de yor^m yayımlamıç tır. Cumhuriyet muhabirlnin, Bakana sorusu şöyleydi: ıBonn hükümeti ülkede yabancı ışçi çalıştırmayı da bir tür kalkınma yardımı olarak kabul ediyorsa. o zaman Avrupa topluluğu dışı ülkelerden gelme çabalan simdı niçln geri yollamaya uğraşıyor?» Bakan Bahr, hu soruva. televizyon ve gazetelere de geçen su karşılığı vermişti: «Ekonomik durum düzelmediğı takdirde yabancıların sayısı azaltılacaktır. Bugün 500 bin yabancı gitse çok ferahlarriık. Durum düzelmeyecek olursa Bon.n Hükümetinin bu konuda daha sert tedbirler a İma hakkı saklldir.» Frankfurter Allgemeine Zeitung'ta yayımlanan yorum da şöylecttr: «Otello plyesinde ünlü bir cüm!e vardır: Arap hizmetini gördü, Arap artık gidebilir... Ülkemizde de böyle Otello gibi Araplar olarak bulunan ya bancı ışçilenn sayısını azaltmak pek kolav olmasa gerektir. 2.4 milyon kadar yabancı işçiden sşağı yukarı yarısı Avrupa topluluguna üye bir ülker.in vatandaşıdır. Bunlar, Batı Almanya'da kalıp burada lş tutma yonlerinüen hemen hemen Almanlarla aynı haklara sahiptirler Geriye kalanlardan yarım milyonu aşkını Federal Almanya'da çok uzun süredır yaşadıâı için sürekli kalma hakkını da bir bakıma kesin olarak elde etmiştır. Bunlara artık cls Teşvik Yajası» uyarınca çalışma izni ver memek olanaŞı kalmamış ştibitfir 200 bin kadarı da, Almanlarla evli bulunduklarından bunların da burada kalma ve çalışma hakkı süreklidir. Geriye 1 milyonu blraz ajkın yabancı İ5Ç1 kalıyoı kı. bunlar ü/.erinde oynanabilır. Yani bunların çalışma ve oturma izinlertnin füresi dolunca bu izinlerın artık uzatılmaması mümkündür. Çalışma süresl uzatılmavınca da, bunların patronları artık böylelerinl vanlarında çalı?tıramazlar Sritleşmelen bitmemiş bile olsa. bu böyledır. Fakat artık Pederal Almanya' da çahşması yasaklanan bir işçinin eercekten çıkıp gideceği çok kuşkuludur.. WASHİNGTON «Seattle Post İntelligence» gazetesinın dünkü sayısında yayımlanan bir j'azıya göre, mütevefîa Başkan Kennedy ve o dönemde Adalet Bakanı olan kardeşi Robert Kennedy, 1963 yılında. Amerika Birleşifc Devletleri topraklannda iki gazetecinin izlenmesı için CİA'ya başvurmuşlardır. Kennedy yönetiminin eski bir görevlisini kaynak gösteren gaŞattülarap sorunu I zete. Başkanın, CIAdan, güventki ülke arasındaki bir diğer so j lik konularında kongreden sıznın da, Şattülarap tır. Dicle ve j malan durdurmak amacıyle söz konusu iki gazetecinin telefonFırat nehirlerinin irak'ta birleşlannın dinleme masasına bağlan mesinden sonra Şattülarap doğmasını istediğını yazmaktadir. makta ve bu nehir iki yakası İran Aynı görevli, Kennedy'nin o ve Irak toprakları olarak Basra dönemdeki FBİ Başkanı Edgar Körfezine akmaktadır. İki ülke arasında Şattülarap üzerindeki uHoover ile anlaşmazlıkta bazen laşımı belirleyecek kurallar ile il zorluk çektiği için ülke toprakgili de anlasmazlık vardır. larında faaliyet yetkisi olmadıfeı halde CİA'ya başvurduğunu öne El Havadis'e göre Öte yandan a.a.'nın bildirdiğine göre, Irak'la İran arasındaki anlasmazlık konusu konulann çö zümlenmesi için Irak Dışişleri Ba kanı Sadoun Hammadi ile İranlı meslekdaşı Abbas Ali Halatbari arasında görüşmeler yapüırken Beyrut'ta yayımlanan «En Havadis» dergisi iki tarafın isteklerini açıklamaktadır. sürmüştür. (a.a.) • Sovyetler Dergiye göre, îran, lrak'ın Sovyetler Birliği'ne askeri kolaylıklar göstermemesini, İran rejimine düş man unsurları kabul etmemesini ve barındırmamasını. îran aleyhtarı propagandaya bir son verme sini ve son olarak da Körfez bölgesinin korunması için Irania bir işbirliği ilkesini kabul etmesıni is temektedir. CIA'nın eski şefi Helms: «Kökü dışarıda olan radikal örgütler ABD'de faaliyete başlayınca CSA ilgi gösterdi» WASHtNGTON Amerikan Merkezi Haber Alma örgütünün (CIA) şimdiki müdürü William Colby ve eski müdürü Rlchard Helms, önceki gün Senato Silâhlı Kuvvetler Komisyonunda CIA nın yurt içinde muhalif gruplara karşı sürdürdügü yasa dışı faaliyetle Ugili sorulan cevaplandırmışlardır. CIA'nın 1966 1973 nllan arasında müdürlüğünü yapan Richard Helms, Senato Silâhlı Kuvvetler KOmîsyonunda örgütün Ulke Içi casuslulı faaliyetlerinde bulunduğu yoıundaki suç lamalan cevaplandırırken meselenın yanlıs anlamalardan ve olayların tahrifinden ibaret oıdugunu ileri sürmüş ve «CIA»ya karşı ABD'nin güvenligini tehlikeye düşürebilecek sorumsuz ve zararlı saldınlarda bulunuiuyor» demıstir. Helms, 1960 yıllannda başmda, ABD yönetım sısteminde köklü bir deftişiklik vapılmasını öngören bir aşın radikaı hareketin başgösterdıginı hatırlatarak, «CIA, bu olayla ancak yol açtığı kanşıklıklann, kökü dışarda bulunan Amerikan aleyhtan vikıcı 6'rgütlerden esınlendiklen ve bu örş^itlerce fınanse edıldıkleri zaman ilgilendi» demiştır (aaj • ALMANLARIN "BEŞİNCİ MEVSÎM.,1 KARNAVAL BAŞLADÎ Ekonomik bunalım karnavalı etkiliyor; Köln'de şenlikler için yalnızca 580 bin mark ayrılabildi Kamavalm son tiç glinüne «çılgın gün ler» denilir. Son gün ceplerdekl kuruş da harcanir ve Ren kıyısına. inilerek cüzdanlar yıkanır... Amerikan oyunu Gene dergiye göre, Irak, Tahran'ın «Amerika'nın oyununu oynadıfcı» göriişündedir, bu nedenle de tran'ın öne sürdüğü koşullara karşı bazı kayıtlar belirtmektedir. • El Havadis» ayrıca İran'ın Kuı«y Irak'U «âsı» Kürtleri askeri ve morsl yöuden desteklediğini, bu «raıla kendiıini 1M0 yıllarmda büyük bir askerî güç haline ge tirmek üzere gerçek bir silâh de posu haline geldiğini yazmaktadır. îran Irak arasındaki sorunlara çözüm bulmak amacı ile, iki ülke arasında Istanbul'da yapılma sı kararlaçtırılan Dışişleri Bakanları toplantısının programını çizmek üzere teknisyenler düzeyindeki görüşmelere dün sabah Tarabya'da lrak konsolosluğuna ait j köskte başlanılmıstır. | Önceki gün Istanbul'a gelen Irak Dışişleri Bakanı Sadoun Ham madi ile tran Dışişleri Bakanı Ab bas Ali Halatbari'nin bir görüsme I yaparak iki ülke arasındaki sorun lan ele alarak çözüme kavuşturs caklan bildirilmiştir. j New York Times'in yorumuna göre, ticaret anlaşmasınin iptali tehlikeli gelişmelere yolaçabilir NEW YORK Kew York Tlmes gazetesı, SSCB ve ABD ara sında 1972 yılında imzalanan ticaret anlaşmasının ıptaliyle ilgi li bir yorumunüa, bugün ticaret ya da göç konularından daha çok şeyi etkileyecek tehlîkeli bir dönemin açıldığmı yazmaktadır. Gazete, iki ülke arasındaki yu muşama siyasetinin böylece ter sine dönmesinden dört önemli ders alınması gerektiğini belirt tikten sonra. Senatör Henry Jackson'ı kastederek şöyle demiştir: «Bundan alırvacak ilk ders, bü yük bir devletm, çok güçlü de olsa bir senatörün etkisi altmrfa kalmaması gerektiğidir. Alınacak ikinci ders, kongrenin Beyaz Saray dış. siyaseüni denetleme rolünün görüşmelerin içenğine kanşmak ya da resmen atanmış görüşmecilerir. ellerini kollannı bağlarr.ak olmaraalı. Bu rolün danlşmanlık rolünü geçmemesi gerektiğidir. Üçüncii ders, •yumuşama>mn hâlâ birkaç Amerikalının kendisine taşıtmaya çalıştıkları yükü kaldıramayacak kadar nazik bir şey olduğunun öğrenilmesidir. Dördüncü ders de, ithalât lh racat bankasının Sovyetler Birliğine açmasına izin verilen kre diler için bir tavan belirlenmesi yolundaki maddenin hemen değiştirilmesi gerektiğidir. Bu madde, yalnız yönetimin Sovyetler Birliğinden göç koşullanru kolaylaştırma çabalarmı değil, dünya barışını sağlamayı amaçlayan görüşmeleri de baltaladığı için değiştirilmeüdir.« (a.a.) Program çerçevesi 1 Parola Schiller'in: Sarmaş dolaş olun milyonlar ... Federal Almanya'da mevsım» başladı. Bu, özellikle Ben Nehri boylan ve Bavyera'da insanların çılgınlaştığı, söz ve eyîeıtıle «delüiğe övgüler» düzdüğu karnaval zamanıdır. Bavyera'nın ünlü karnaval kalesi Münih'le, bu cılgın haf taların adı, faşing*dir. Onbirinci ayın on birinde saat onbiri, onbir geçe başlayarak, bir takım karışık hesaplar sonucu her yü. ya şubet ya da mart ayının ilk haftalan arasında bir gün doruğuna erişip sonunda, • kül çarşambasu denen günün şa fak vakti kiliîelerde bir ayinle son bulan ve yerini elli gün sürecek perhiz dönemine bırakan karnavalın, bu ıbeşinci» mevsimin. öbür kaleleri de Köln, Düsseldorf, Mainz va Aachen'dir. Halk arasında bu kentlerin top lu adı da zaten soytarılar kaleleridir. Dün sabah başlayan îran ve i Irak Dışişleri Teknisyenleri düze I yindeki toplantıda. Barzani ve Kürtler sorunu ve ikili ticarl anlasmalan. Basra Körfezi, Ortado ğu ve petrol sonmıı konulan görüsülmüş * Dışişleri Bakanlan nın yapacaklan toplantının uroe ramı bu konular çerçevesinde çizilmiştir. Yağmur ATSIZ KÖLN'den bıldiriyor otellerinden birinde altın yatak larda yatıp kalkacaklar... Tabıi üç yüz toplantıdan vakit kalırsa... Oruç geccsi Karnavaim bitimine yakın çıl gınlık düzeyi de artar ve «kadınlar oruç gecesi» diye anılan son Perşembe günü. kadınlar oruçla ilintisi bulunmayan ne kadar çılgınlık varsa yaptıktan sonra, bunu izleyen cgünler pazartesisi» günü parlak karna val alayları düzenlenir. Bu alaylarda «soytarılar kaleleri» birbirleriyle yanş halindedir. Bu yıl ekonomik bunaiım dolayısıyle Kölr» karnaval komitesi alay için sadece 58U.000 «markçık» harcıyor. Oysa bundan iki yıl önce, örneğin alay için bir milyon harcanmıştı. Ama bu yıl da, hiç değilse lâfla olsun yıne mılyondan vaz geçilmiş değil, çünkü Köln'de bu yılın karnaval aiayı İçin seçilen parola, Schiller'in iinlü bir rfizesi: «Sarmaş dolaş olun milyonlar ..• Hanı şu Beethoven'in sonra 9. senfonısı ıçın ! sesleııriirdiği ünlü şiırin ba?ı... j Aachen kentinin bir karnaval özelligi de. her yi| tanınmış bir politikacıya «ciddiyeti fazla cid1 diye almama mada!yası>nın ve . rilmesi. Bu yıl Avusturya Büyük • elçisi bu büyük onura lâyık görülmüş. Eski madalya sahipleri arasında. şimdikı Devlet Başkanı \Valter Scheel de vardı. şey kalmasm» diye Ren kıyısın» iner ve cüzdanlarının içini yıkarlar. Sonra eski bir geleneğe göre. kiliselere gidilir. Papazlar çılgmların günahlan affedilmiştir anlamına bir dua çekip herkesin alnına, okunmuş üflenmiş özel bir külden parmaklarıyla birer haç çizerler, sonra evli evine köy lü köyüne döner ve ellı günlük perhiz dönemi başlar. Suudi Arabistan Suriye'ye yardım yapıyor AMMAN" Suudi Arabistan Kralı Faysal'ın Suriye'ye yapUfı dört günlük ziyaretin sonunda yayımlanan ortak bildiriye göre Suudi Arabistan, Suriye'ye, toplam 350 milyon dolarlık yardımda bulunacaktır. Bildiriye göre Suudî Arabistan S\ıriye'ye âcil ihtiyaçlannı karşılamak için derhal 150 milyon dolar verecek daha sonra ise bazı kalkınma projelerinin gerçekleştirilmesi için 200 milyon dolarlık istikrazda bulunacaktır. Amerika'da CİA'ya karşı başlatılan yoğun kampanya Batı Avruoa ülkelerinde şaşkınlık yaratıyor (DIŞ HABERLER SERVtSt) BONN Amerika'da CÎA'ya karşı başlatılan kampanya ve bu istihbarat örgütü hakkanda soruşturma açılması, Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda şaşkınlıkla karşılanmıştır. Batı Alman yöneticilerinden biri, «Amerika sanki bir ülke değil, bir muaz zam kilise. İlk kez bir ülkenin istihbarat örgütü hakkında o ülkenin resmi makamları tarafından soruşturma açıldığını yoruz» demiştir. Yüz elü yıldır Hıristiyanlık öncesi «bahan kar şılama» törenlerine dayanan ve Almanya'da yüz elli yüdır Katolikler için bir tür kurtlarını döknıe anlamı taşıyan karnaval, son Karnaval'm bitimine yakın çılgınlık iyice yogunlaşır ve «kadınlar oruç gecesi» düzenlenir. Ama yapılanların «Oruçnla lalan ilgisi yoktur. yıllarda özellikle alkollü içki feb rikatörleri ve kostüm satıcıları için gerçek bir endüstri ve ek geçim kapısı haline gelmiştir. Bugün pek çok Alman, özellikle çügın günlerde izne çıkarak bu gün leri Almanya dışında geçirmektedirler. Ticaret anlaşmasının iptaline ilişkin Çin'in yorumu: «Sovyet Amerikan tröstü sadece bîr yalandsr» HONG KONG Çin Halk Cumhuriyeti'nin resmi görüşünü belirten Yeni Çin Haberler Ajansı, iptal edilen Sovyet Amerikan ticaret anlaşması konusunda dün geniş bir yonım vererek yeniden Sovyetler Birliği" ne sert bir dille çatmıştır. Yeni Çin Haberler Ajansı yorumunda, «Gerçekler Sovyet Amerikan tröstünün bir yalandan başka birşey olmBdığını bir kere daha kanıtlamıştır. Sovyet Amerikan ilişkilertnin temelinde gittikçe artan bir çekişme yatmaktadır» demektedir. (THA) Soytanlar üçlüsü Avrupa'nın en yeni milyonluk kenti olan Köln'de bu cuma beşinci mevsimin en «önemli» olay larmdan biri cçreyan ediyor ve geleneksel cüçler burcu» resmen ilân ediliyor, yani kentin bu yılki soytanlar üçîüsü olan prens, köylü ve bakire üçlüsü ilk kez halk önüne çıîıyorlar. Ashnda üçlii denince tiçünün de erkek olması gerekir ama, «bakıren ye rEğmen bu deyım jine de yanlış değü, çünkü «üçler burcu» mın bakiresi de öteden ben hep bir erkek taralından temsil edilır. Bu üç Sncü ve önder soytanlar, karnavabn bitimine dek üç yüzü aşkın tören ve toplantıya katılmak zorundalaı. Kolay bir 1 de5 Bir sünün beyliği beyliktir mi^ı'i bu «üç büyükler» de kar naval boyuncı Kolnun en luks Çılgın günler... Karnsvalın son üç gününe «çıl ' gın günler» denir. Pazar. günler pazartesisi ve karnaval sahsından sonra çarşanıb*) sabahı gün ağa • nrken çılgınlar. ceplçrindeki son kuru§u da harcayıp, •aman DU i (DIŞ HABERLER SERVİStj uluslararası Para Fonunun \Vashington'da yapılan son top lantıs», özellikle enerji bunalımma Uişkin bir dizi önemli kararın alııunasıyla sona ermiştir. Toplantının en önemli karart, petrol fiyatlannın art»şı karşısında ortaya çıkan dış ödemeleı dengesi güçlüklcrini gidermek için 25 milyar dolarlık bir fonun kurulnıasıdır. Ba karar, Amerika'nın önerisi doğrultusunda alınmıştır. ABD' nin bu önerisine özellikle Fran sa karşı çıkmtş ve böyle bir karann petrolco Ulkelere mey dan okunması anlamına geleceğinl öne siirmüştür. Batı Almanya ise böyle bir fonun kurulması halinde. en büyük yükün ABD ile birlikte kendisine düşeceği gerekçesiyle bu öneriye başlangıçta pek iltifat etmemiştir. İngiltere'ye gelince, onun da tavn değişiktir. Böyle bir fona petrol üreticisi nlkelerio de katılmasını istemiytir. Ancak ASD, böyle bir fonun yalnızca petrol tüketicisi sanayileşmiş ülkelerce kurulmasında ve bu ülkelcrin petroleü ulkelere karşı tek bir blnfc ha|l"He cıkmalannın önü müzdeki dönemde sağlanması Uluslararası Para Fonu Toplantısı'ndan, Amerika kendi istediği kararı çıkarttı ABD AĞIRLIĞINI KOYDU VE ÖDEME GÜÇLÜKLERİNE KARŞI KULLANILABİLECEK 25 MİLYAR DOLARLIK FONUN KURULMASINA İLÎŞKÎN KARARI ALDIRTTI nı Istemiştir. Ajans haberlerine göre, 23 milyarlık fonun ABD'nin önerisi doğrultusunda kurulması karar altına alınarak. bu yolda önemli bir adım atılmıştır. Washington'dan konuya ilişkin son haberi oktırlarımıza sunuyoruz. WASHİNGTON Dünya para sistemıni ıslah etmekle görevlen dirilen 20'ler Komitesi bir hafta süren ve zaman zaman Amerika ile Fransa'yı karşı karşıys getiren hararetli tartışmalardan sonra. Uluslararası Para Fonuna (İMF) üye 126 ülke adına çok önemli bU <*'i karar ^Imıştır. Oybirliği Ue alman bu kararlarm en önemlisi, büyük bir hızla artan petrol fiyaüarmın ortaya çıkardığı durumla mücadele için iki ayn «finansman mekaniz ması» kurulmasını öngörmektedir. Birinci «mekanizma.ya göre, petrol ürünlerinin artan fiyatlan karşısında ekonomileri güç durumda bulunan ülkeler. Uluslararası Para Fonu bünyesinde kurulan 6 milvar dolarlık bir fondan malî deM»k görebileceklerdir. Bu fon. «iMF. nin tüm üyelerinin istifadesine açıktır. • FRANSA, ABD'NÎN ÖNERİSÎ DOĞRULTUSUNDA ALINAN KARARA, PETROLCÜ ÜLKELERE «MEYDAN OKUMA» ANLAMINA GELECEĞÎ ÎÇÎN BAŞLANGIÇTA KARŞI ÇIKMIŞTT lik ağı» adı verilmektedir), B. Amerika Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'in önerdiği 25 milyar dolarlık bir âcil ihtiyac fonu ku rulmasıyla ilgilidir. Bu fon sadece ekonomik isbirliği ve kalkınma örgürö (OECD) üyelerinin istifadesine açıktır. OECD üyeleri ara•nnda, bilindiği gibi, Türkiye de bulunmaktadır. Herhangi bir OECD Uyesi, petrol ithaiatını kendi öz kaynaklarından finanse e*mekte eüçüikle karşılaşacak olursa. bu fon içinde kendisine avrılan Kotadan yararlanabilecektir. Ancak. Japonya Malive Baknnı Masavosi Ohira'run da dediği gibi, âcil ihtiyaç fonu, adı üzerinde, ancaS son derece âcil durumlarda işle tilecektir. Fransa'nın tavn Pransa, Amerika'nın önerdig 25 milyar dolalık fona başlan gıçtan beri karşı çıkmış. bu foı yerine, üluslararası Para Fonı bünyesinde yer alan yardun to nunun genişletilmesini isteml^ Hr. 2S mllyar dolarlık âdl iht*. fonunun işler hale gelebilmesi çin de vanlan anlaşmamn ABt> ve öteki OECD üvelerinin Par lamentolannca onaylanmas'î ge rekmektedlr. (a~&.. 25 milyarlık fon İkinci mekanizma (buna «güven