25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHimtYET 15 Ocak 1975 ? {ENİN t # t tîfeÎN;FAIW 0 i l i ISLATT1 ,S&tLAW itf ^ D1AM Ü B Bl) 8MıKAPiNlAfc,WNDİIİMİ)£Kll«İClN AŞK DA GEZER 29 Dr Tarık Suer, tiyatro dostuydu îzmır'e g« Ien butun tiyatro sanatçılarının uğragıydı musyjenehanesı Butun sanatçılarm parasız doktoruydu kendılığınden. Ferıha ıle evlenışı, tıyat TO tutkusunu evıne alması gıbı bır jeydı onun. Ihsan m. Haluk'un, Saım'ın sağlıklan ile ılgılı jikâj etlerını dınledı. «Karac.ğer yorgunluğudur.» •Üst uste uykusuzluk mide sınırlerıni bozar. Bır kaç geee erken yat.» gıbı bır doktonın lokantada otururken koyabüeceğı turden tanılamalar koydu soyledıklerıne. Oneralı bır şikâyetleri varsa muayyenehanesme gelmelerıni istedı. Ergun'un otururken tek tanımadığı Belkıs'tı masada. Doktor tanıştırdı. Gerçekte pek yabancı sayümazlardı. O gune kadar hem uç beş kez karşılaşrnışlar, hem de bır jeyler duymuşlardı bırbırlerı ustune. El sıkışırlarken çok kısa surdü bakışlarının bağlantısı. Ergun, yerıne oturduktan sonra, bakışlarını neden kaçırdığını, uç gundur karşuastıkları hcr yerde neden Belkıs'la goz goze gelmemeye çalıştığmı çok kısa bır an anlar gıbı oldu. Gelışı guzcl oturmuslardı masa ya. Belkıs'ın karşısına duşmuştü yen îkıncı kez, bakışları bırbırıne değınce, bir iğne hızla delip geçmıs gıbı oldu yuregını. Bir şeyler olacaktı aralarmda! Masaya oturdu oturalı, Belkıs' ta başlayan değış.khğı ayırdedebılıyordu. Kadın, hangı uzaklığa baktığı belıısız bakışlarla masada konusulanları izlıyordu sozde. Oysakı masada oturanlardan çok aklından geçen şeylere takılmıştı gozlerı. Ozer, butun aklı kadında ıken nasıl kendisi bakmıyor gorunüyorsa, kadının da başka yere bakar gdrünse bıle vaptığı ettıği her jeyle ılgılenmeye başladığını duyuyordu. Çoktandır tanıştıkları garson ne ıçeceğini sorunca, «Rakı. ama bıldığjı gbn dedı Yı\eceklermi seçtı. Salatesınm sırkesız o'masını ıstemiçti. Garson, bir duble rakıyle. çukur bır kâ se buz getırdı Ergun, dıbmden kâsenın ıçıne yerle^tırdı kadehmı, dondurma yapar gıbi, par makları arasında sağa sola dondure dondure so ğuttu. Belkıs onun yap'ığını izlıyordu: Nıve buzu ıçıne atmıyorsunuz rakımzın? kımzı Dokunuyor bana. * Neden. 48kunsun? Hep öyle iç Doktor: Dokunabilir, dedi. Buzhanede yapılan ka lıp buzlar amonyaklıdır. Buz dolabında tutmuf buzlar gıbi saf olrnaz. Bundan sonra ben d» öyle yapayun bari» Dene. Yine koptu bakışları Ama «Ne olursa olsun hat çektldı» dıye duşundü Ergun «Bır şeyler oldu bıtü.» Sankı, merdıvenlen, kablolan, man>eto aygıtları ile telefon çeken ışçıler çalısıvordu demmrien beri aralarmda. Bağlantıyı kurup tamamlaâıktan sonra, butun öte benlerinı toplayıp gıtmışlerd:. Masada konuşulanları ızlerken, bakışlarmı gelıp geçırdıkçe, sık sık ellerıne, çoraplarına, kravatına bakarken yakahyordu Belkıs'ı. Kendısı ise, Nına'jı oynarken gorduğu yıl lardan ne kaldığmı araştırıyordu onda. Otuz be 5inı bulan çoğu kadın oyuncular gıbı kırışıklar başlamıştı alnında. Burun kanatlanndan dudak larının kıyılarına inen çızgıler oldukça belırgm lesmışti Kujkusuz Nina değıldı artık o. Amı Anna Karenina'yı. Nora'>ı hâlâ kımse;. e kaptır mazdı rol bolumünde. Nıtekım Yaprak Dbkü Ecevit Siyasi Hayatım Ânlatıyor RöportaJ: ALTAN ÖYMEN Yazan: Necati CUMALI mü'nde Ali Rız» Beyın büyuk kızını ojnuyordu. Gozleri de Nina'yı oynadığı yıllard»n başka turlu bakıyordu şımdı. On b*s yıl once sahnede gordüğu Nına'nın gozlerınde birbirme karışarak »ahne ıjıklan ıle çocukıu bir jevmcmın parıltısı yansıyordu. Duş kırıklıklarmda, iç sar sıntılannda büe umut ifücları vardı henüz. Şımdı karjısında oturan kadının bir cehennemden uzatıyormuş gıbı acılıydı bakıjları. Bağır bağır bağırıyordu butun yanılmalarını, bütün acılarını. Dakikalar ılerledıkçe, kendısıyle ilgilenmesi «rt tıkça, o kurak bakışlarda yağmur serpıntılermın getırdığı bır serınhk esmey» başladığı görülüyor du. Sağlık yakınmalan, Sevgi ıle Nursen'ın öıer' In sozu bitmis, Sacıde Yuceler'in dedıkodusu yapıloordu Ergun masaya geldiğmde. Saım Sahı. demııti. Nerelerde o? tlk gec« V»ldıktan sonra bır daha otele ugramadı Üç gundur bir oyundan oyuna tıyatroda gorunuyor, sonra kaybolu>or. Dr. Tarık gulumsemi|ti: Merak etme, keyfı yerinde. Sizln Sadde Ablanız saltanat suruyor. Bunlan söylerken daha bajka büdıklerı var gibıydı Doktorun Ne saltanatı' Haberınız yok muT Nereden olsun? Bavağı saltanat! Kendıleri tkb»l Hanunefendm.n mısafirı Karçıyaka'dakı yalılarında kalıjorlar Kım o tkbal Hamm? Ünlu Etem Beym sayın e?i.. A>ıp değıl ya, unlu dedığm o beyin ünün den de haberırn j'ok benım. Aydın'ın buyuk toprak sahıbı çıftçılerınden Ne büeylm doktor, ben Aydın'ın toprak sahıplerını'' Ber» kadastro memuru değılım, aktorum. Doktor, boyle çevresind'kılerln ilgısinf çe^» k#n bır konuda soz kendısıne duştu mu uzatır dururdu konusmaj'nı Haluk sabırsızlandı^ Doktor. yurek bayıltma yıne. Dıhnin altınd'akını soyleyeceksen soyle... So\İP\eceğıraı anlamış olmımz gerekir. Nerde bizde o zekâl Ihsan guldu' Doktor, biz bırazdan kalkıp tıvatrolanmıza gıtmek zorundajız, onu da unutma... Peki daha açık sovlevevım ovlev^e. AbIani7 buMik ask va«ıvor tkbal Hanımefendıv1P özer'in, Sevsn'n'n Nursen'ın vaptıkları falan rnun ^anmda oğrenci oyunları Saım Eıze ne? dedi Ne halt eder«e et^m . Onun ıçin «ız ytne hiç de*ıl«e OTuns gelısme şukredın Pek «bire ne?» dlyeceğin gıbı değı' anlattıkları hıkâye. Ya naîil? Sonunda kocasından ayırmazm kadını yine lrı Ya da karfın onu tıjstrodan... Belkıs yuzunu buruşturdu: (D«vsnu r»r) Inönü idamları önlemek için içtenlikle kapı kapı dolaştı.. m DP ıkıtdannm baskı rejimme karşı ^8pılan mucadelenın sonund» «27 M»yıs» gelda Eeevıt « Ben 27 Mayis ı hiç bır zaman demokrasıye karşı yapıl mış bır hareket olarak görmedım» d:yor «Tam tersıne, o sıra da demokrası, bu»ün kurumlarıjla yıkılmıştı Par!amento bile gorevini yapamaz duruma gelmıştı Her türlu anayasa ve de mokxas! kurahna aykın olarak, tahkıkat komısyonlan kurulmuş tu Onun içln kurtuluş olarak gordum 27 Mayısı » 27 Mayıs 1960 sabahı içın de anuı $u. < O sırada Bahçelıevlerin ar kaoinda Dıkmen Kooperatıfı evlennde oturuyorduk Bıldığmız gıbi orada oturanlarm çoğu Demokrat Partı Mllletvekıllen ıdı. Orada sabah erken saatlerde hareket baş'arken, Aîaturk Bulva nnda otursn gazeteoı arkadaşım .yardt" durumu h4ber'»er«K O yola çıktım. O sırada Tandogan Meydanı jrakınmda Ayten Sokakta oturan înönü'nün evıne gırmek ıstiyordum Tandogan Mevdanında be nı bır sure alıkojdular Ha f ta bır ara bır askeri kamvona bındırdıler Fska* sonra bıraktılar. înbnu'nun evıne gı'tım Eve gıtt'ğımde Inonu, hiç bir şev olmamış gıbı gavet sakm tra$ oluyordu. Fakat ben kendısıni çok sevınçh goreceğımı bek lerken, hiç de sevmçlı b:r halı yoktu. Bu gıb' hallerde daıma gorulen sukunetının ardmda, sevınçten çok kaygı »ezılıyordu » çare olır»k basvurulmuş bir harekettı. Onu kurtulus olarak gormüştüm. Amı ona rağmen böyle bır hareKstm sonucunun ne olacağı kejtınlemezdı Nıtekım 37 mayısın hemen aı kasından bazı mıUı bırlık komıte sı uyelerının eğılım.erı, benı cıa dı kaygıja düşurdu. Ozellıkıe Lİ kukultur birlıgı tasarısı oıtaja çıkuktan sonra bu kaygılarım daha çok arttı. Bunu naber alıı almaz bunu tasarlajanlaıdan bu zılarıyla goruşup ınceledım Du sunceleri bır kalıba dokecek oıı dıkta rejımırun kotarılmak ısten dıgınl farketüm. Bu kcnuaa serl eleştırıler jazmaja bd^ladım Son yıllarda merhum olan bır genç mılU bırlık korruteM uy^b. benı eskı meclıs bırasındakı od.. sına çağırdı Kendıcıyle 27 majıs oncesınden bazı ortak dostlan mız olduğu ıçın tanısırdık Bır de düştacelenne esın kaynağı oldugu anlaşılan çok mutenakkını tavırh, uzun boylu bır emeklı a! B*J «tmiklı ategi» «hotaa» «lije şuyordu Anlaılan ulku ve ıuıltür birlıginı tasarlıyanlann *eo rısyenıydı Nazık ve dostça bır uslup kullanmaya ozen gostermek le berabere bana oldukça ağır bas kı yapmak î'teclıler Mılîi Bırlık korrutesı ujelenn den bır çoğunun o goruş.erı pa^ laşmadığını bıUyorum Fakat 27 mayıs devrıminı demokratık ama çmdan saptırmak ısteyenler o.du ğu da bel'ıiydı Benı uyarmak, bas kı amna almak uzere eskı mecl s bınasır.da yapılan o toplantı, goz lerırru busbutun açmak sonucunu \erdı. Onun uzerıne ben konuyu hemen partı meclısıne goturdum Ve bu ülîcu ve kultur bırliğı tasa rısına karşı partırun derhal .azı yet alması gerektığnu <ioyledıııı Partı Meclısı de bunu doğru bul du, gereklı buldu ve partı Oıarak vazıyet aldık. yüzden . H&la mcdân »zabı du» yanm » 1961 Anayasasınm Kurucu Meclısce kabulunden sonra, onun halka oylamasma sunuluşundan once, Kurucu Meclıs uyeleri, Ecent de dahıl, «Anayasaya evet» kampar.vası !çm gruplar halınd» gezUere çıktılar. Yassıada duruşmalan Bu hampanya devam ederKen, Yassıaaa'da da, DP yonetıcüerının goruşmelen devam edıyordu. Ecevit, 27 Mayıs sonrasırun bu çok tamşmalı konusu Uzerınd* şunları soyluyor (i 1960 oncesı yılarındaki o laylann etkısını çok yakından duymuş olmama ragraen 27 Ma. yıs sonrasında bır oç alma donemı açılmaması ıçın en çok ca« ba gosterenlerden bırı olmustum O yonde Inonu'den de destek goruyordum. Es.% den DP ıktıdanna en çok atmış tutmjş ba?ı gaze'eler, Yassıada'da muhakeme ed:!en sıniKlar aleyhınde en ağır dılı kullanır, onlara hakaret ederKen, ben, bır ara sıyasal sorumlulugunu da taşıdığım Ulus gazetes.nde, hepsıne karşı saygılı bır dıl kullanılmasına ozen gosterırdım. O zamanki Genel Sekretertmn Sayın Ismaıl Ruştü Aksal da bu konuda çok dıkkatlı \C\ 27 Mayıs'tan hemen sonra, hiç bır taşkmlık yapılmaması, DP taraftarlar.yla kardeşhk bağları kıırmaga çalışılması, DP ıktıdarının jonetıcılerı aleyhınde ağır sözler scrj lenmemesı ıçın Genel Merkez, ust üste genelgeler yaymlardı, telkınlerde bulunurdu. Tabu aramızda bu tutumu ıçlerıne sındıreme;,enler de \far<lı, ama, partı yonetıcılenn«lcn bır çogu genel merkezın insancü tu tumunu benımserdı » Yassıada kararlarının ilin edıl dığı gun, partılerın mületvekılı adaylannı seçmek ıçın kendı ıçlerındekı aday yoklarr.alan vardı. Ecevit, yoklamaya, 1957'd* kontenjandan seçıldığı Ankarm ılın de gırmıştı. Turkıj"e'de ılk defa uygulanacak nısbı temsıl dolayısıyla onem kazanan lıste sıralamasında başlarda gehyordu. Ya ni milletvekitlıgıni kazanması ga rantı sayılırdı. Tasanda kararlarının mllll bir lık komıtesıncıe göruşuldugu o sırada, bu garantmin rahatlıguu duyamadıgı anlattık.anndan anlaşıhyor: « EsVd DP ileri gelenlerınin idamlan soz konusu oldugu gun lerde de Inonu'nun, bu idamları on emek ıçın sabahlara kadar, ıç tenlıkle, kapı kapı dolaştığını ha tırlanm. înönü'nün bu tutumunu yurekten benımsemış ve destekiemıştım. Ararmzda bu konu tartışılırken, sonraları CHP den aynlan bır par tı meclısı uyesının, benı fazla yu muşak bularak eleştirdıgıni hatırlanm: Sen bızım halkımızı tanımazsın, bırkaç kııl asılmalı kı. herkesin aklı başına gelsin, demıştı. Eu sözlere çok içerlemıştim. Aynı sözlen, 27 mayıstan kısa bır sure once meclıs kujısınden gsçerken, eskı meclıs bmasımn un lu mediveni altında oturan bazı DP'lı mıletkevıllerınden ae ışıtır dım. Bızlerden bın geçerken, du yabileceğimiz kadar yuksek sesle, bu yolda laf atarîardı. Halkımızın o «tecrubelı» polltıkacının söylediğı gıbı bır balk olmadıgını, benım tanıdığım vs duşundugüm gıbı, yureğınde kın duyçusu banr.dırmayan, yumuşak yıirekli. bafışlayıcı bir balk oldugunu her vesıleyl« gorerek teselli bulmuştum. Yıllar sonra, sıyasal haklann gen venlme«ı konusun'la da, bazı aydın çevrelerce ağır bıçımd» eıeştırılmeyı gbze aıarak, ınanç la înönü'nün yanında yer almıştım.» Kestirilmeyen sonuç Aynı kaygı Ece\ifte de başlamaktadır. Şöyle dıyor: « 27 Mayıs, yıkılmış olan demokıasıyı kıirtarmak üzere, ça resırlık ıçınde, daha dogrusu tek Ne olursa olsun... O sırada ülus gazetesmde sorumlu olarak çalışan arkadasıanm da büyük cesaretle demok rasıyı savunuyorlar ve demokrası ye karşı gelmeye başlayan egılını İerı eleştınr nıtehktekı jazılarımı büyuk bir cesaretle gazeteye koyuyorlardı Bu jazılanmdan en şıddetUsını yazap goturdugura, ak şam gazetedekı arkadaşlarımı ujiırdım. «Bunu basarsanız başı nıza ıs gelebilir. Ben uyarmış olayım sızı» dedim. Büyük bir ce saretle, «Ne olursa olsun basarır» dedıler. Fakat o gece gozume uyku gırmedı. Benım yuzum den gazetedekj sorumlu arkadaş lannun başına ışler jelebıleceğıni düşunuyordum. Neyse kı, o yazımm çıktığı sabah 13 kasıma rastladı ve o şekılde arkadaşlarımın da başına hiç bır dert gelmemıç oldu. Bıldığınız gıbı, 13 kasım 1960'da Mıllî Bırlık Komıtesı kendı içınde bir darbe ve annma yaparak, dıkta eğılımleri saf dışı bıraktı» O yazı jayınlandığı sabah, eğer 13 kasım dârbesi yapılmamış olsaydı olaylar nasıl gehşırdı ve bu yazı dolayısıyle Ecevıtın ve Ulus'un ba?ına neler gelırdi bilınmez. Yanı başlangıçta 38 kışı olarak kurulan Mılli Birhk Komıtesinın çoğu Alpaslan Tıirkeş' ın etkisindeki 14 kişışi, Cemal Gursel tarafınian »aledılmeseydı .. Ece\ıt 27 Mayıı Devrimıni ızleven gunlerde ıle blrhkte . Ama 14lerin tasfıvesınden son ra olaylar, demokratık duzenın süratle kurulması yonunde gelısmiştir. temmuzd» înonu li BOND Kurucu Mecliste 6 ocak 1961'e kadar, yenı anayasayı yapacak olan kurucu mec lıs seçimlen tamamlanmış ve 6 ocakta bu meclıs, yenı parlamento bınasında toplanmıştır. Kurucu Meclıs uveleri, ya çeşıtlı devlet ve meslek kuruluşları ıçınden, ya da siyasi partıler kontenjamndan seçılıyordu. Ecevit, CHP Meclisinın seçtıgı üye ler arasındaydı. «Kurucu Mecbste Anayasa hazırlıklarına, ozellıkle sosyal konu lar, özgürlük ve demokrasi gtbı konularda katkıda bulunmaya çalıştım» dıyor, «O arada örneğın fılm sansurune karşı çıkmış tım ama, kimseye dinletememlştım » Kurucu Mecliste ben, gazetecıler kontenj?mndan seçılen üye lerden bırıydım. Ecevıt'ın bu fılm sansurune karşı çıkışuıı ıjı hatırlıyorum Madde, aslında kı taplann ve broşürlerin sansur edılemeveceğıne daırdı. Ecevit, maddeye bir de «fılmler» kelımesının eklenmesını ve onların da sansur edılemeyeceğınm anayasallaştırilmaaını istıyordu kı, Turkıye'de boyle bır teklıf, o za mana kadarki meclıslerın kürsü sunden, herhaîde ılk defa yapihyordu. Ecevit, «Dünyanın bır çok ülke lerınde fılm sansunı var. Bılıyorum ama, biz bu konuaa başka larına da ornek olmalıyız» dıyordu ama, çoğunluk onenyı ya dırgadı ve fazla üzerınde durma dan süratle reddettı. Çoğunluğun gene reddettigl, o zamanın şartlanna göre ılerıcı sayılabılecek önerılerın çoguna da, Ecevit ya kürsüye çıkarak katkıda bulunmuş, ya da oy ver mıştır. Miletvekilı seçme yaşının 18'e ındınlmesi, onun kabultl ıçm çaba harcadığı, ama reddinı saglamakta, arkadaşlarıyla bırlıkte başansız kaldığı önerilerdendır. «TUmtiyle benimsedigım yenl Anayasanm benımsemedığım yon lennden bınne de, kendı eksıklı ğım dolayısıyle karşı çıkamamış tım» dıyor, «Karşı çıkma hakkını kendımde gorememıştım. O da Cumhurbaşkanmda unıversite rr.e zunu olma koştılu aranmasıvdı. Bu, bana son derece anlamsız ve demokrasıye aykın bır şey olarak gorunmüştu. Fakat kendım de, ünıversıte mezunu olmadıgım ıçın, karşı çıkısım ona yorumlanırsa dıye bır komplekse ıapıldım ve karşı çıkamadım o TiFFANY JONES Y A R 1N : ECEVİT, ÇALIŞMA BAKAM İKEN.... GARTH İLÂN KIRKLARELİ ÎLiNiN DEMiRKÖY ORMAN KERESTE FABRiKAGI MÜDÜRLÜĞÜNDEN: 1 » Parti mühteviyatı 1333.090 m3. Mese kereste, 7 Parti raühteviyaü 352318 m2 Kayın park« ve 27 Partı mes« parke mühteviyatı l«10J6 m2. olırsk 28 ocak 1975 salı gunu »aat 14 00'de % 50 »i peşin ve •'• 50'si 6 «y vadelı muddetsu banka mektubu karşılığı »atılacıktır. 2 Kereste ve Parkepartilerinin yekun teminatı 228100 liradır. H 7^ temınatlar ihale g JIÜ saat 12 00'ye kadar alınıcaktır. 3 Tmıınat mekttıpları lunıt dahilmde olacıktır. 10 119T5 r Elektronik Dizgi Sistemi Satın Ahnacak Üniversitemizin matbaaaında kulanılma,' Uzere bir takım elektronik dizdi sistemi kapalı zarf usulü ile satın alınscakür. Muhammen bedell 1500 000, TL. olup muvakkat teminatı 49 750, TL.'dır. Satınalma Amırliftınden 50. TL: b«del ıcarşılığında temın edıiecek olan şartnamedekl vazılı buiunan kalemlere ayn avn fıyst verileb'.lır. En son teklıf rerrne gunü 13 subat 1 sat 10'da Satınalma Ofısıdır Üniversıtemız ıha!evi vapıp vapmamakta, diledıtindan almaya veya tumürle iptal ermeye yetkilıdir. TELEFON: 63 56 50 223 BOGAZtCÎ ÜNİVERStTESÎ 63 35 50 223 P.K. 3 BEBEK tSTANBCl H22+
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear