26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 1 Eylül 197S »rf \ \ \ \ \ TUİ&K*! Ç&İCUK Alaca Karanlıkta.. AYSEL ALPSAL46 Zaman zam&n eeçmişten anılar düşecek.. tîfacık taşlar. Durgıın suda halkalar yapıp dağılacak. Sonra bir daha... Bir daha... Artüc bir gfln düşecek taş kalmayacak... Böylesi daha lyi. Bümezlüc insanı hasta ediyor... Çigdem ayaklarının ucuna bakarak bitirdi Söalenni. Sanki kendi kendine konuşuyordu. Göl hal Hangi gölsün bakahm? Şu çok begendiğin Bafa gölü mii? Ama aferin şu gazeteye. Bilmedigim ne faydalı yayınlar varmış meger. Yazı Işleri müdürüne tesekkür yazayim! Bu lşta Yeşimin payı büyük. O olmasaydı ben bu gazeteyi okumazdım. Yatagımın ustüne koymuş. Nedense Gündüze büyük bir ritipmanlgn vardl. Bir hediye daha kazandi! diye ayaga kattü Turgut. Hemen haarlan gidiyorus. Bumı kutlaznalıyız. Ama geç kalınz! Patronun olarak emrediyorum. Tamam m ? Ben beş dakkada inerim. çytdem Turgut'un ardından sıkmtıyla bak «Yalnız kalmak isterdim. Düşünmek lster dim... Ama r,eyi? Seni tckrar aranm demesini mi? Sesinde oldugunu sandığım acıyı, kırıklıgı mı? Gerçek bile olsa neys yarar? Hiç! Su an beni sevdiğine inansam duygulanm defcişir mi? Hayır. Öyleyse neyi düşüneceğiın''» Çiğdem, arabada sessizce oturuyordu. Gözleri, yolda. Turgut'un ince parmaklı zayıl ellertnde gezmiyordu. Düşünmüyordu, Kalasının içi bomboştu. Demek Güzini evlendiriyorsunuz? Turgutun sözü bumunun UstUne dUşen, lavançu bir yağmur danüasıydı. Canl&ndı. Şu sıra en çok hoşuna gıden konu buydu. Evet! Güzini görmeyin. Kasıl degisti, aaşarsuuz. Fatoş ablayla onlara bir gidişimiz n z i N». iukâye!. Kocdioustafapasadaydı Güzinin evi. Canlı, fıfciT fıkır kaynayan bir sokağın üstünde... Güzinin, uzun boylu, topuz saçlı, bastıgı y«ri inleten annesi içeri aimıştı onları. Kadın çıkınca kıpırbsız oturmiişlardı. Evet i$te böyie olmuştu Güzini lstemeye gitmeleri. O günii anlattıkça, kelime kelime yeniden yaşıyordu. Bogazdaki lokantada da bir süre bu konuşmayı sürdürdüler. Sonra baş ka komılar alıp götürmüştü zamanı!... Denizin üstünde parlak bir aydınlık vardı. Gün sonu aydmhgı. Alacakaranlık lcarşı kıyıdaki agaçlardan gelip büyük yapılann üstüne yavaş yavaş indi. Parlak ı^ıgın karanlığa dö nüşümünü farketmediler. Caddedeki lambalar birden yandı. Ortahlc ıyice kararmadıgı ıçin ışıklar donuktu. Aa! Hara. kararmıç! diye korfcuyl* ftrladı Çjgdem. Nasıl da anlıyamadık! Otur otxır! diye Çiğdem'in ellnl tuttu, Turgut. Ne bu koıfcu? Yoksa evde sana dsjr&k mı atıyorlar? Alay etnaeyin! Geçüunce meraklanıyorlar. Ben seıü eve götürecegim. Şu korkunun nedenini ögrenejim. Babanla tanışmak da boşmna. gtder. Kuzum saka mı yapıyorsunuz? Anneml«r sui tanınuyorlar. Eve yabancı bir erkekle gideraem .. Tanışım. Ben iyl yürekli bir patrcm olarak, geç saatlere dek çalıştırdığım memurumu evme bıraktığnnı söylerim. Olmac nn? Istersen, înTmın akılsızca başladığı bir hikâyeya akıibca bir son verdi. Onu kutlamağa gittni*tik de diy«biliriz. Akılsızca sözü seninrtir. öyIs dik dik bakma. Çiftiem sessizce tabaklara baku. TurgutUB söyledıkleri, kmfasının karanlıklanna ittiği bir konuyu ışıklandırmıştı. «Akılsız bir hikâye... Doğru. Ama bunu bir yabancının söylemesi. Yabancı... Dost dijrorum jr«! Bir yerdc, herkes yabancı...» Çifdem sana bir şey soracajım. Onun için böyle surat asma. Sormay» çekinirim. Deminki gibi gttler yüzlü ol. Beni iyi dinle... îçinden geldigi gibi cevapla. Ovabın ne olursa olsun, tarıtaıayacagım. AA! Neymiş söyleyeceltlerinl«T üjtn Çi^dem öne doğru eğlldi. Benimle evJenir misto? Bir gös buyüdü. Bütün dunya dokta lçine. Nehirler akryordu kapkara. Deniüer dalga dalg*. Köptik. kftpük. Şaşktn dalgalar kayalara vuruyordu. Ugultulu. Bir genal, oevlı kabuğu batıp çıkryontn, açık dentelerde. Çalkantı jKvnşçadk durdu. Denizler yeniden mavileşti. Çigdem UTsndı. Bardajmın diblnde kalan aon damla içKjyi de ıçü. «Neden beni böyle bir güç dunıma aoktuT Seviyor, ya da yalrazca hoşlanıyordum... Hangisi de olsa, yaşantımda bir erkek vardı. Bu. gün bitti bu. Ama bugün!... Hemen böyle bir teklif yapıhr rru? Biraz beklemeliydi... Sonra.. Bilmem...> Niçin sustun Çi£demT Hayır demek için bu kadar düşünmek gereksi». GUcenma. yecegimi baştaa söylemiştlm. Çiğdem, ince esmer yürdeld gergin çlzgi1ST« baırtı. Dudaklan kısılmıçtı. ÜEüluyordu. Onun için Uzülüyordu... Başkalan için üzUlür, bir başkasını üzerizT Hem de latemeden.. ISTlKLÂL MAHKEMELERt Istiklâl Mahkemeleri olağanüstü koşullarda bile hukuk dışı terör kuruluşları olmadı 249 sayı'.ı kanım. îstiklâl Mabkemeiennın yetkılerini bit jfaı»dan mulalülerm de yargılama alanını görünuşte genışietiyordu. Eskiden oldugu gibi, Hıyaneti Vataniye Kanunu' na ters düşenler, asker kaçaklan v.b. yanında, asker ailelerine taarruı ve tecavüz, askeri •e siyasî, suikast, ihtilâs TS rüsvet ile memuriyet nüfuzundan yararlarup halka zulüm ve işkenca eden sanıklann yargilanması da bu kanunla Îstiklâl Mahkemeleri'ne verüiyordu. Oysa, bu suçları isleyenlerin tümü daha önce îstiklâl Mahkemeleri nde zaten yargılanmışlardı. Dolayısiyle, kanunun kapsamı sadece görünüşta genislemif oluyordu. 4e beraat oranı V* 31, ölüm eeza«ı oranı '/• 2^'tur. Öbür sanıklar çeşitli cezalar »îmi^tır. Bu dönemde kurulan Samsun tstiklâl Mahkemesi 2490 sanıgı yargılamış ve bunlardan ancak 3951 suç 8UZ görülmüş, 485 kişi İse asılmıştır. Böylece Samsun tstiklâl Mahkemesi 'a 17 oranmda beraat, ','« 20 oranmda ölüm cezası karariyle en sert mahkeme olarak görünmektedir. Asılan 485 kisiden 174'ü Pontusçu Rum ve 3 U Pontusçu Muslümandır. Yazan: Emin ÇÖLAŞAN Neyi yargıladı? (Denan m) MALKOCOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOGLU ŞÜPHELt ZAFER Savcılık.. Buna karşın, mahkemelerdo savcılık makamının kurulması da aynı kanunla gerçeklesti va 1922 agustosundan sonra Îstiklâl Mahkemeleri savcılı mahkemelere dönüstu. Savcının teklif ve talebi olmadan mahkeme heyetınin tevkif ve tahliye yetkisi de kaldırıldı. En öneralisi ise, istUdll Mahkemeleri'nin öbür hükümleri kesin olduğu halde, idam hükümlerinin Mecüs'çe onaylama zorunlugunun yeni kanunla bellrtilmiş olmasıdır. Böylece Meclis'teki muhalif kanat, başmdan beri karşıt oldugu îstiklâl Mahkemeleri konusunda bir zafer kazanmıs oluyordu. Meclls bir anlamda bir sıgınaktı ve verilen ölüm cezalarmın affedilme olanagı her zaman vardı. Îstiklâl Mahkemeleri kuruluş tarihi olan 1920 yılı eylül ayından Cumhuriyetin ilânına kadar olan dönemde genellıkle Meclis, Ordu ve Millî MUcadeleye karsi çıkanlan yargıladı. Yurdun özgürlük çabalanna karşı çıkan herkes, karşısında Îstiklâl Mahkemelerinin amansız pençesinl buldu. Bu mahkemeler Cumhuri yet döneminde ise, genellikle rejime ve devrimlere karşı çıkanlan yarfiladılar. Milli Mücadelenin kazanılmasından sonra İstiklil Mahkemeleri'nde görülen en önemli dâvâlar kuşkusuz Atatürk'e yapılması planlanan Izmir suikasti ve Şeyh Sait isyanı'dır. Millî Mücadele sonrasmın îstiklâl Mahkemeleri yaa disimizın | kapsammda olmadığmdan, bu ku ' ruluşlara değinilmeyecektir. Yali nız şu gerçeği belirtmekte yarar vardır: Milli MUcadele döneminde n sonra Îstiklâl Mahkemeleri' nin giderek politik bir niteüğe miştir. 2899 idam eesasıysa ert« büriindükleri açıkiır. Garulaügii g » i ^ bu Îstiklâl Mahkemeleri'nin görerâs* yargılanaralt bevi 1927 yıunda fiilen sona ermiş oranı «o2O, hakve bu tarihten sonra kanun yükında ölüm cezası uygulananlarürlükte oldugu halde bu mahnn oranı ise •'•lTdir ki, sadece kemelere gerek duyulmamıştır. bu rakamlar Îstiklâl Mahkemeömeğin, Menemen'de meydana leri'nin olağanüstü koşullarda bile Îstiklâl Mahkemesi kurulmabile hukuk dışı çalısan terör mahkemeleri olmadıgını kaaıüa mıştır. 1949 yıiında, Cihat Baban ve Adnan Adıvar'ın teklifleriyle mak için yeterlidir. îstiklâl Mahkemelerine ilişkin kaMilli MUcadelede 1920 yıU ey nun yürürlükten kaldırümışUr. lül ayından 1921 yılı şubat ayma kadar goreT yapan sekia latikUl Sonuç: Mahkemesinde ise 31.020 sanık Değerli bilim adamı Hıfzı Velyargılanmış, bunlardan 2622'si det Velidedeoğlu, Millî Mücadeberaat etmiş, 337'si ise ölüm ce le Anılan adlı eserinde îstiklâl zasına çarptırılmıştır. Bu dö Mahkemeleri'ni şöyle tammlamışnemde beraat oranı yaklaşık ola tır: rak °.o 9, idam cezası oranı ise «îstiklâl Mahkemeleri, Milli •o l'dir. (Ertelenen ölüm cezalaMücadele tarihinin, Turkiye Bün dışında). yük Millet Meclisi'nden ve ordu1921 yılı temmuz ayından 1933 dan sonra en önemli kuruluşlayılı temmuz ayma kadar çeşitli nydı. Çünkü bu mahkemeler ilk sürelerde görev yapan beş Istik biçimleriyle hem yasama hem yar lâl Mahkemesinde ise 28.144 «a gı. hem de birçok konularda yünık yargılanmış, bunlardan 9122' rütme yetkisine sahip birer kuru si beraat etmiş, 712 klşi ölüm ce lustur. Mübalagasız denilebir ki, zasına çarptmlmıştır. Bu dönem bulardan her bıri kendi başınm Eldeki bilgi ve belgelere göre Îstiklâl Mahkemeleri, insan haklann» saygılı davrandi bir Büyük Millet Meclisi, kendl başına bir diktatördü.» Velidedeoğlu"nun bu aözleri gerçeklerin ta kendisidir. Oysa, acıdır ki, bugüne dek ne Türk Tarih Kurumu, ne Türk Hukuk Kurumu ve ne de Hukuk Fakültelerimiz «Milli Mücadele tarihinin Büyük Millet Meclisi'nden re ordudan sonr» gelen en önemli kuruluşları» ile ilgili bir araştırma ortaya koyamamışlardır. Bu gerçek, kurtulus savasımız ve Cumhuriyet Türkiyesi adına en azından urüntü vericl ve doldurulması mutlaka zorunlu olan bir boşluktur. Îstiklâl Mahkemeleri, MUU Mü cadele Türkiye'sinin her yönden aynası ve zaferin temel nedenlerinden birl olmuştur. Unutmamak gerekir ki, Mustafa Kemal'in önderliğindeki Kurtulus Savaşı, bir halk savaşı olmamıştır. Yıllardan beri cepheden cepheye gönderilen insanlar yorgun ve bıkkmdır. Halkın eği limi, kendisine «ittihatçı gâvuru» olarak belletilen kuvayl milliyecilere karşı durmaktır. lç ve dış düşmanlar ise bu eğilimi körük lemekte, Anadolu halkını milli mücadeleye karşı çıkmaya zorlamakta ve çoğu kez başanya ulasmaktadır. MiUî mücadele dö. neminda çıkan iç isyanlann çokluğu bunun en belirgin kanıüdır. Temel direk Îstiklâl Mahkemeleri, tnilM mücadele döneminde Meclis ve orduya her ne şekilde olursa olsun karşı çıkan unsurlan Çökertmekle, zaferin temel direk. lerinden birl olrrvuştur. " Halkı kandıranlar, tahrik r e teşvik edenler yanında, kananlar da yar gılanmışnr. Yalnız daha önce de degindiğimiz gibi milli tnücadelede Îstiklâl Mahkemeleri ellerindeki büyük yektiler dikkate alındığmda, yetldlerl oranında dehşet saçan ve önüne g« leni asıp kesen terör mahkemeleri olma niteliğine htçbir zaman bürUnmemişlerdlr. Bu mah kemeler kuşkusuz sert davran. mışlar, ülkede düzenl saglayıp cepheye asker bils sevkederek zafere giden yolu açmışlardır. Unutmamak gerekir ki, dunyamn hiçbir yerinde egemenlik, rica minnet ve iyilikle kazanılmamıs, özgürlük sert davranışlar olmadan kurtarılamamıştır. Aksi olsaydı.. Millt mücadele doneminin î s . tikiâl Mahkemelerinde kurunua yanında yaşın da yanmış olması, bazı suçsuzlann ceza görmüs ol (Devamı 7. Sarfada) DİŞİ BOND VAB. FAKAT BU ZOtt. BlB 'SLE. Srankeov/ic OearmiŞri Sırbis^a«a uurüuen Ostnanl uanvsıra, Avrupa'ola TuHc yayıU^ıri* önlemck «î ts>r, Sırplsnn kjoruLjarnayacağım 'ınavidı^lan SelciradM elleriıt C*e« slrrn^endı.Mie.Klunasevaç «••ıXirteJcrîn 4 ifi BİZ Sâölam b\r Zafere giden yolda Milli Mücadele döneminln Îstiklâl Mahkemeleri, kurtulus savaşımmn başarıya ulaşması yolunda gerçekten sert yargılamalar yapan ve zafere gıden yoida büyük katkılan olan kuruluşlardır. Buna karşın Îstiklâl Mahkemelerî, ellerindeki sonsuz yetkilere rafmen, önüne gelen herkesi ölümle cezalandıran mahkerr.eler degildir. Bazı yazarlarca «tstiklâl Mahkemeleri'nce asılanların sayısının kurtulus savaşında cppbede ölenlerden fazla olduğu» savunulursa da, böyle sıne görüşler, aşagıda daha iyı görüleceği gibi gerçegi yansıtmamaktadır. Bagımsizlık savaşı veren bir ülkede, bir anlamda ihtilâl mahkemesı görevi yapan İstikiâl Mahkemeleri ancak askerden kaçmayı huy edinenleri, ısyancıları, casuslan ve Kuvayı Millîyeye süâhla karşı duranlaıı ölümle cezalandırmıstır. îstiklâl Mahkemeleri'nce asker kaçaklan konusunda özellikle dikkatli davranılmış ve ülkedekı insan kajTiağmın kıtiığı her zaman dii: kate almarak, yakalanan ve ıllt ke z mahkemeye çıkarilan kaçaklar, cezalandırılmak yerine genellikle cepheye sevkedilmiştir. Yine aynı şekilde, lşlediği suçu bir daha islemiyecegine inanılan suçlular «müeccelen idam» (er telenmış idam) cezasına çarptırılmış ve cepheye gönderilmişUr. arcAâ Ç M'frıe nin Sırp"uariV\'ın TİFFANY JONES GARTH Rakamlar.. îstiklâl Mahkemeleri'nin çalış malarına ve kararlanna ilişkin bazı rakamlar bu görüşlen des tekler niteliktedir. 1920 eylulunden 1923 temmuzuna kadar Îstiklâl Mahkemeleri'nin önüne toplam 59.164 sanık çıkmıştır. Bunlardan 11.74411 için beraat, 1054'ü için idam, 243' ü için gıyaben idam cezası verıl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear