Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
rUMHURÎYET 7 AğustOS 1973 ugün Türkiye'de basın ozgürlüğünü geri getirmek ve cezaevlerindeki gazeteci arkadaşlarımızı kurtarmak iizere girişilmis bir mi> cadele var. Son haftalar içinde hemen hemen her gün bu konuda ilgili basın kurulusları açıklamalar yaptılar, gazetelerin bazılan yazüara • e haberlere yer verdiler. Basın özgürlüğü uğv runa yürütülen çabalar sınırlarımızı aşarak tıluslararası basın örgütlerini de harekete geçirdi. Acaba bu arada Türkiye'deki radyo ve televizyonla ysyın alanına Jndirilen darbeleri de gözönünde bulundurmak gerekmez mi? Gerçi bir ülkede radyo ve TV, ne denll büyük ilgi görürse görsün, basın özgürlüğünün daima yayın bzgürlüğünden daha ön planda tutulduğunun, yeni fikirlerin ve uyarıların radvo ve televizyondan önce basın yolu tle toplumlara sunulduğunun unutulmaması gerekir. Baskı tekniğinin geliştirilmeslyle yeryüzüne yayılan kj taplar ve gazeteler çeşitli bilgilerin çok uzaklara dek götürülmesini ilk kez sağlamıslardı. Yüzyıllar boyunca bilgi ahşverişi bu şeküde sürüp gitti. Bu ahşveriş sayesinde insanlar ve ülkeler arasındaki engellerin ve sınırlann kaldınldığını hâlâ görüyoruz. Bugün Türkiye'deki olayları, ülkemizdeki çeşitli kısıtlamalardan ötürü, yabancı basının yardımı ile bazen daha aynntıiı bir şekilde izlemiyor muyuzî Ne var ki yirminci yüzyılda bilgi yalnız kitaplar ve gazetelerla değil, radyo ve televizyonla da ülkeleri ve lnjanları birbirine bağlıyor. Işte bu nedenle basın özgürlüğünün yanında yayın özgürlüğünün de üzerinde durulması gerekmektedir. Gerçekte yayıncılığımız hiç bir zaman istenilen düzeye erişememistir. Avrupa'da radyoculuğa ilk başlayan ülkeler arasında olmamıza rağmen yayın özgürlüğü rfaima hükümetlerin elinde kısıtlanmış ve ancak bu hükümetlerin amaçlarına uygun bir yayın ölçüsüne uyulmustu. Bugün de radyorauzun ve televizyonumuzun, aynntılı ve tarafsız haber veremediğlnl bir kıyıya bırakın, herhangl bir konuda doğru dürüst bilgi dağıtmasmı bile beceremediği görülüyor, Nedenlerin başmda yine kısıtlamalar var elbette. Yalnız sunu da unutmayalım: Yazarlar ve düsünürler «n özgür toplumlarda 6*a kişisel eörüslerinl ilk kez radyo ve TV İle çevreye dağıtamazlar. Yayın kuruluşlan, ne denli özerk ve özgür olurlarsa ohunlar, tarafsız kalmak ve belli yayvn yasalanna ve kurallarına basına kıyasla daha fazla uymak zorundadırlar. Işte rariyonun ve televizyonun bu dogal kısıtlayıci özelliğinden ötürüdür ki, basın özgürlüğüne çok daha fazla önem verilir. öte yandan â» radyo ve TV gibi yayın organlan, basın yolu ile ilk keı ortava konan ve kitlelere malolma yolunu tu B Olaylar ve görüşler BASIN MI, YAYIN Mi ? Mahmut T. ÖNGÖREN tan yeni düşüncelerl ve akımları çevreye yayma görevini basına kıyasla daha hızlı, daha etkin bir sekllde sağlarlar, sağlamahdırlar. Üstelik yayın organlan basından çok daha büyük bölgelere de erişirler. Fakat bizira yayın organlarımızın bu görevi yerine getirmeleri, 1961 Anayasasının radyolanmıza ve televizyonumuza tanıdığı hakların dışında, her devircfe önlenmiştir. Garide bıraktığımız yıllar içinde de bunun yeni örnekleriyle karşılaştık. ganlannın ve görevlilerinln üzerinde Demokleı1 in kılıcımn sallandınlması sağlandı. Eğer yukarda kısaca sîraladığımı* baskı örneklerine ek olarak bir başka kısıtlayıcı yola daha başvurulmasaydı, belkl de yayıncılığımızın geleceğinden biraz umutlu olabilirdik. Pakat tüm kısıtlamalara rağmen yayın organlanmızın ilerde yüıe de bağımsızlığa dayanarak özgür top lumlara uygun yayınlar yapabilecekleri düşünüldüğünden, son olarak 359 sayül TRT yasası değiştirildi ve özerklik kaldınldı. Yeni yasaya göre tarafsızlık esas ahnmıştı. Tek yayın kuruluşumuz olan TRT ikinci vasaya uygun bir sekilde yeniden örgütlendi, TRT" Haber Merkezi1rin dışındaki yönetlcfler degiştirildl Daha sonra, özellikle TRT Televizyonu'nda ikinci kea atamalar yapıldı. Üçünctl atamalann da yakında yapılacağı söylentiler arasında. Bu arada da Ankara'da yayınlanan Yenigün Gazetesinin açık lamalanna göre TRTnin kilit noktalanna emek li subaylar getirildi. Böylece yayın organlanmızın gelişmesi ve alt kademedeki meslek personelinin gerektiği sekilde çalışması önlenmişti. Şimdi, seçimlerin yaklaşüğı su günlerde, yayın organlanmızm tarafsızhğı bozâuğuna dair yaicın malar giderek artmakta y« bu yakınmalara son yıllarda sağlanan program olanaklarına rağmen, yayınlarla ilgili hoşnutsuzluklar da eklenmekt* dir. Kısacası, yayın organlanmızın meslekl durumu ile özgürlüğü çelmelenmiştir. Bu bir gerçek. Bugün yürütülen mücadelenin yalnız basın özgürlüğünü kapsadıgı ise bir başka gerçek. Gerçi bugün yayın suçundan ötürü cezaevin de bir yayıncı bulunmuyor. Yukarda belirtmeye çalıştığınuz gibi basın özgürlüğünün yayıncılıktan bir adım önde gitmesi gereken yönleri de var. Üstelik gerek TRTden önce, gerekse sonra yayincılıgımız tüm çabalara rağmen fikir haya tımıa hlç Wr »man basınınu» gibi «tkileyemedi. Fakat yüıe de unutulmaması gereken bir ikJ nokta üzerinde durmak gerekiyor. Bugün Tür kiye'de radyo kitle haberleşme araçlarının hepsinden çok daha büyük bir kitleye erişmektedir. TV de »ynı yolun yolcusudur. Gerçi birbiri arkasına TV vericilerini dikerek «şu kadar mil yon kişiye TV yayınlan götürülmüştüm deniyor ama. T\r ahcı fiyatlannın çok vüksek oluşundan ötürü şimdilik bu reni yayın orcanından ancak varlıklı bir azuüığın yararlandığı anlasılıyor. Fakat bugün televizyondan yararlananlann ne denli çok etkilendiği gözönünde bulundurulurea ve ilerde de alıcı fiyatlannın tndirilmesi halinde ne denli çok kişinin daha bu etki alanına gireceği düşünülürse. bugün yayıncılığımıza vurulan darbeleri yarınlan düsünerek gbrmezliğe gelmemeliyiı. Arkadaşımız llhan Selçuk yıllık izninin bir bölümünü kullanmaya başladığından, yazılarına kısa bir süre ara verecektir. Sayın okurlarunızın bilgilerine sunanz. Okuyucu Mektupları Bir tııtuklunun Ölümü üserine Sa^nn Altan öymen ve Saym Cumhuriyet GKetesi yetkiluen. Şu anda içinde bulunduğüm haleti ruhiyeyi anlatabileceğün ve beni anlayabilecek bir yayın organı olarak Cumhuriyet Gazetenizi görüyorum. Bunun içindir ki, size bu kısa fakat özlü mektubu yazdım: Ben sanrmyorum! Acaba devlet büyüklerimi», Yazdıklanm birçok gerçeği parti liderlerimi» ve gruplan, savcı ve yargıçlanmız, bir in yansıtan, konunun duygusal sanın nedeni müphem kal&n ö yönü... Bunlar. mantık açısından da işleneoek olursa, ayItimünün üzerine eğiliyorlar nı kapıya çıkar. mı? Bu olsym incelenmesint va Bir yıldan fazla hapiste «Tuçözümlenmesini ben «Türkiye tukluluktan» yattıktan sonra Kuçsuz olduğu anlaşümca tah Cumhuriyeti Demokra» Devleti»ne bıralnyorum. liye olunan annenin; evlâdıSaygılanını erzedertm. nı mezara koyarken duyduğu ş. s. acıyı, bütün 8mrU boyunca duEmek • Ankara yacağı ıstırabı, hissediyorlar tnı? Ya bu yüzden diğer bütün tutuklulann, hapiste olanların İstanbul aileleri, yakınlan ve sülfileleri üzerinde dofmuş veya doğacak olan güvensizliği düşünebiliyor Ur mı? açıklamaları Bunlann sakınoalarını değerlendiriyorlar mı? Yayıncılığı da Kapsamalı Fikir öîgürlüğü bakımından kitaplar ve ga seteler en önemli haberleşme organlan olabilirler. Fakat basının gelişmesinde rol oynayan bazı teknik araçlann bulıınduğu da unutulmama lıdır. Örneğin telgrafm haberleşmede kullamlmaya başlanması basının yalnız günlük yaşantıdaM yerini güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda da insanın içine kapanıp, kitabı ile başbaşa kalmasım önîedi. Çünkü telgraf, TV gibi, ramanı ve uzaklıgı ortadan kaldmyor, olaylann haberinl insanlara en kısa «amanda yetiştirilme sini sağlıyordu. Böylece bısanlar olaylar uzerin deki etkilerini daha çabuk göstermeye başlamı? lardır. Fakat radyo ve TV bu hızı daha da arttırdı. Haberlerin okuyuculara erismesi için gaze tenin banlmasını beklemek gerekir. Oysa radvo ve TV hiç beklemeden, gelir gelmez haberi yayuılayabilecek oianaklaa sahipür. Kısacası, bu olanaklarla radro ve TV yayincılığı gazetecnige yepyeni bir anlayış getirmiş ve lnsanlan daha etkin yapmıştır. Bir başka anlatımla, bugün yu karda belirtilen özellikten Btürü artık radyo ve TV gibi yayın organlannj basmdan ayn tutama yız, tutmamalıyis. TJzun yıllar TRTde çalıstılctan sonra görevlerinden aynlmak forunda bırakılanlardan çoğunun bugün kendilerine ikinci meslek olarak gareteciliği seçmis olmalan da bu gorüsümüzü destekliyor. îşte bu nedenlerle basın özgürlüğü için girisilen çabaların yayıncıhgımın da kapsaması, ak si halde hiç bir zaman yeterll bir fikir ortamının yaratılamayacağınm bilinmesi gerekir. Çelmeleme Geçmis yıllardaki yayıncılığımızla llgill kitıtlamalar önce yayın organlannda çalışan çesitli kişilerin görevlerine son verilmesiyle basladı. Aynı zamanda da uygulanmakta olan program denetimi daha da ağırlaştınlarak çeşitli konuların, görüntülerin, kelimelerin ve görüşlerir» yayınının yasaklanmasına gidüdi. Bu arada suç unsuru taşıdığı lleriye sürülen programlardsn ötürü program yöneticileri ve programcılar hakkında soruşturmalar açılmasma devam edildi. 1965'ten beri radyo programlan için yürütülen soruşturmaların 9O'ı bulduğu söylenmektedir. TV yayınlanyle İlgili olarak son bes yılda yapılan soruşturmalann sayısı ise 20'ye yakındı. Bu soruşturmalar sonucunda ancak üç radyo programı ve üç TV programı dosyası mahkemeye lntikal etti. Aynca yayın organlannın üst katfemelerindeki bazı görevliler yayınlardan ötürü degil de, uçak kaçırma ve TRT kültür ve sanat ödülleri için yanşmalar düzenleyerek görevi kötüye kullanma gibi gerçek dışı, desteksiz suçlamalarla karşı karşıya kaldılar. Bu suçlamalara ve davalara rağmen sanık görevliler, aylarca sıkıntı ve eziyet çektikleri halde. en küçük bir ceza almadan kurtuldular ama, böylece yayın or Belediyesinin SINAVLAR VE GENÇLİK Doç. Özdemir ALTAN on Üniversite merkezi sistem sınan skandah ve onun yarattığı sonuçlar bir memlekette belirli bir kuçağa karsı işlenebUecelt en büyük suç ve çıîcarılabilecelc en eset verici zorluklar zincirinin halkalandır. Açıkçası bu böyle devam edecekse her türlü bunaltma işlemiyle, gençliğe karşı anlayışsızlığın zirvesine ulaşüacak demektir. Yıllardır aydınlar kesimini önüne katıp tarümar eden bir düzende bu amansız davranışın genç ku^aga dönük taralı. eylemin çok geniş bir bölümünü meydana getirmektedir. Yaşama koşullarmın yıldırdığı, toplumsal ve ekonomik somnların hasta hale getirmiş olduğu aileler içinden zaten ezik ve bunalmış gelen genç, çağa, günUn insanına, onun her türlü kişisel olanaklanna bütünüyle ters düşmü? karmaşık bir sistem içinde ilkorta eğitiminden gecmektedir. Bu sistem kendi çelişkilerini maskeîeyip ögrencilerin en az • 70"ini tem• ' bellüc ve yeteneksizlik damgası ile kirletecek bir iftiracüık programına dönüktür. Ajtıca eğitîmden sogıırucu ve öğrenciye aşağılık duygusu verici bir nitelik taşımaktadır. Yeni Bir Ekonomik Çıkmaz B ir gazetede Alman Die Zeit" dan alınmış bir «haber yazı» çevirisi çıktı. Bu yazıdan önemli bir kısmı buraya av nen aktarıyoruz: «Modern iktisat sivasetinin nstası Keynes'in, 1930 ların birbirinden kopuk iktisadiratlanna bakarak geliştirdiği reçete, jrünümüzde artık etlrisini yitinnif durumda. Şimdiye kadar bu reçete, yeni bîr canlanmayı başlatmak üzere kullanılabilmckteydi, ama canlanışın kendisinin dizginlenmesi (crcktiğinde is« yaramamakta. Bugün, alabildijjine fiden eaflasyon çevresinde, issizlerle atıl kapasitelerin yanyana bulunup fiyatlann yüıe de artması az görülen olaylardan değil. Birtesik Amerika, lngilterc ve ltalya bunun örnrkleri arasında. Toplu durumun en alçak noktasında enflasyon oranlan çok yüksekken, hükümetler artık Keynes'in reçetesini uygulayıp genişleme siyaseti giitmeve pek cesaret edemeyeceklerdir. Çünkü enflasyonist bir aşırı artiştan sonra gelecek sert geri tepmeden korkup, yakınlarda ttaly»' da olduğu gibi işi henuz kapasiteler kuUamlmax ve işgücü boş dumrken, yavaşlatmayı tercih edeceklerdir.» (1) TRT ve Istiklâl Marsı.. 18 Temmuz 1973 akşamı TRT yajirunı, Aydın turisük parkında açıkta televizyondan izledim. Kapanışta, Bayrak töreni ile birlikte çalınan istiklâl Marsını, ben ve birkaç vatandas ayakta dinledik. Dolu olan parktald diğer klm seler oturarak, rasgele bir marş dinler gibi davrandılar. Eski bir subay olarak, bundan üzüntü duydum. İstiklâl Marsını ayakta sava ile dinlemek, bugüne kadar vatandas çoğunluğunun suurun» maalesef yerleşemedigine göre, kapanışın başka bir marş vey» müzik yayını İle yapılmasmın daha uygun olacağı kanaatinds olduğumu saygı ile duyururum. Emekll Albay Hndaverdi Oktay AYDIN Gürsel mahallesi kanalizasyonu S KEYNES KURAMI, DURGUNLUK ŞEKLİNDE BELİREN KAPİTALİZMİN TEKELCİ UYGULAMALARININ BUNALIMLARINI DAİMA EK PARA BASMA İLE TEDAVİ ETMİŞTİR. Aslan Başer KAFAOGLU men henüz çok güçlüydil. Güclü olduğu için de kendini kurtaran ideolojiyi çabuk buldu. Amerika'da Başkan Ruzvelt ve çevresinde biriken bir bankacı grubu, gelir daha doğrusu ek gelir yaratan bir kamu giderleri pplitikasına girdüer. Madem ki gelirler piyasadan malları emmeye yetişmiyordu, o halde ek gelir yarattlmalıydı. Ek gelir nasıl yar ratılır? Tabii para basılacak... Bu yolu sonradan Keynes adlı bir ekonomist daha «kitabî» hâ1P soktu. Buradan «New Economics Yeni Ekonomi» adlı bir kurallar toplamı çıktı. Üzerinde binlerce kitap yazılmiş bu kuralların özeti şudur: Toplumu yönetmekle görevll makamlar ekonomi ye yabancı kalmamalı, aksine onu yakından izlemelidirler. Bunalım var mal satılmıyorsa. satınalm* gUcünU nereden kârşılâyacağıfu O\Işünmeden baymdrrlık (insaat) işlerine girmelidir. Enflasyon varsa çeşitli şekillerde piyasadan para çekmelidir. î ş adamlan yatırirndan kaçmıyorsa faizlerı indirmeli, kredüeri artürmah ve vergileri azaltmaudır. Ekonomiyi tüm olarak gözetip, onu berkesin ve her kaynagın çalışıp, çalıştmlacağı bir düzene (Tam Çalışma Düzeni «Full Employment») sokmak hükümetin politücası olmalıdır. Son yıllarda liselerin düzey ve koşullan arasındaki büyük farklar hiçe sayılarak fırsat ve şans eçıtligi adına bir toptancı sısteme, «merkezi sistem test usulü»ne başvuruldu. En baçından itibaren öğrencinin on binlerin arasında şans arama durumunun moral bozucu etkisi, sınava girüen salonlarda bğrencilerin sık veya seyrek oturma v i . gibi farklı koşuUarda bulunmalan sınavın sayısız sakıncalanndan bazılandır. Bu konudaki son soru yolsuziuğu olayı, sistemin basına yansıyan, ortalığa alenen dökülen ilk skandal örnegi oldu. Böylesina peniş bir organizasyonun Türkiye'deki deneyler açısmdan risklerinin de büyük olacağını her zaman hesaplamak gerekmez miydi? Universitelerarası test sisteminin satancalannı 8ayarKen orneklerin neresinden başlayacagmı şaşırıyor insan. Düşünürüz, öyle bir sistem ki bu sınava girecek büyük bir hukukcu. meslegi ile ilgili fakültenin giriş sınavını kazanamayacaktır. Özel tutkulara ve yeteneklere hiç şans ayırmayan, sadece bayatladıkça yeniden ıslatılıp hnnlanmış peksimet gibi küf kokmuş bir lise müfredatının, ezberci öğrencisine kap. açan bürokratik bir sistemdir bu. Eğer çocuğunuz yorucu bir müfrecatın bıktırdığı ve fizik hocasınm altı aydır raporlu oldug:j crneği bol bir liseden geliyorsa. istediği kadar kücüklüğünden beri tarih dersine tutkun olsun, ona tarihçi oima olanaklan ks.paUuır. Yine de umutlu olmaya çahşalım ve zarann neresinden dcnülse kârdır prensibini burada bir defa daha sayın yetkiıilcre tekrar edelim: Bu son olay dolayısiyle yenilenmesi düşünülen sınavlar eskiden olduğu gibi her fakültede ayn veya Tıp, Eczacılık, VeterinerUk, Disçiük gibi yakm konulard» puan farkları gözönünde tutularak birlikte yapılmalıdır. Bız öğretım kadrosu olarak biraz yorulur ve bu işe daha çok zarnan ayırmaya zorunlu oluruz ama seçimde çok daha esnek, insana çok daha yakm, her dalda yeteneği bulmada koşulları zorlayan bir yöntem izlemiş oluruz. Ve umulur ki bir daha da bugünkü sisteme dönülmez. Yeniden yapılacak bir merkezi sistem sınavı para ve M man kaybı ve açacağı yeni yasal sorunlar bakımından sonsuz kütfet davet edecek, aynca fakültelenn öğretime başlamalarını uzun süre engelliyecektir. Geçen yıl bile bagh bulunduğvun Akademiye yeni kontenjan ayarlamarıyıe ikinci sömestrue bile yeni öğrenciler alınmıştı. Smavlara girenlerle. genellikle arzu etmedigı bir vüksek okula girenler arasındaki oranın bütün bir aile kurumuna verdiği azabı. taten çocuğuna günlük proteinini sağlayamıyan Enne ve babanm kederinı anlamaya çalışarak TUrkiye'nin bir Eorununa bir parça olsun yaklaşmayı denemeliyiz. Bu teori, yakm çağlann taeta •resmi» ekonomik teorisi oldu. Artık eski liberallerin dediği gibi ekonomiyi «göriinmez bir el» en iyi sekilde çekip çevirir anlayışına elveda denilmisti. Devlet ekonomiye düzen ve dlrlik vermeye mecburdu. özel teşebbüs bunu tek basına basaramaz demekti bu. Ama aslında bu »nlayıs hürriyete ve ekonomide libe ralizme en meraklı olan tngiltere'de doğmasma karşın, kısa surede Nasyonal Sosyalist Hitler tarafından da benimsendi. Hırtâ Keynes, ana kitabı olan «Genel Teori» yi 1936'da yayınlarken, Almanların ünlü maliyecisi Doktor Schaht'ın bu yoldaki uygulamala rı üç ya;ına basmıştı bile. Madem ki devlet, sermaye ve özel tesebbus dGzenini yasgt«ı poüHka izlemeliydi, o halde neden bu politikayı kendine yakın ve yatkın kapitalistler lehine kullanma sındı? Neden bir mekanizma 0 lâ da tarafsız uygulansm iş adam lan arasında? Alman nlusuna ya rarh olmayanlar elbette bu konı maya lâyık olamazlardı. Aslında Keynes teori sinin her zaman tot« liter diktatSrlüklerde izlendiği söylenemez. Ama gayet kolaylıkla, emokcinin aleyhine isleyeo bir mekanizma kurdugu Iddia olunabilir. Çünkü Keynes kuramı, durgunluk seklinde beliren kapitaliz min tekelci uygulamalannı hatalanw ve bunahmlanıu daima ek para basılması yoluyle tedavi etmiştir. Kapitalist düzen yasamış ama gelir ve servet dagılımı fukaralar aleyhine gelişmiştir. Bunu resml rakamlarla belir leyen bir kitap Türkçe olarak ye ni yayınlandı. Perdinand Lundberg adım tasıyan yazar Amerikaiıdır ve kitabı bir yıl içinde yalnız Birleşik Amerika'd» on yedl baskı yaparak bütün rekor lan kırmıştır. «Para Babalan» adiyle İlk cildl piyasaya çıkan ki tabın 20 ve 21'ind sayfalannda fiyat artıslan ile servet dagılış «daletsizliginin ilişkileri açıkça gösterilmektedir. Kapitalizmi, Keynes Teorisinin sihirll yöntem leri değil fakat enflasyon ve savaslar hasmetli bir sekilde ayak ta tutmuştur. Bunu anlamak lçin Keynes'in bir önerisini ele alalım: i Gazetenizin 7/5/1973 tarihli nüshasında yayımlanan «Şişli'da 250 aile lağıra sulan içinde yasıyor» başlıklı yaa ilgililer tarafından incelenmiştir. «Gürsel mahallesi kanallannın m8nsabını teşkil edecek olan Şişli Mecidiyeköy. Kuştepe, Kâğıthan» Bölgesi pis su mansap kollektörü inşaatı yakm zamands bitirilmis olacaktır. Bu mans8p sartı tahakkuk ettikten sonra Gürsel mahallesinin kanalizasyon probleminin halli mümkün olabilecektirjı Bilgilerinizi ve gazetenizde yayımlanmasına müsaadelerinizi rica ederim. Anadolu yakasmın çöp sorunu II Gazetenizin 12'8,'1973 tarihli nüshasında yayımlanmış olan «Anadolu yakası çöplük oldu.» başlıklı yazı ileilüerce tncelenmiştir. Bostancı • Göztepe arasında devam eden yeraltı kanal çalışmalan dolayısiyle Çöpler, trafiğin serbest olduğu eeceler kaldınlmaktadır. Kanal taaliyetı neticelendikten sonra bu ye> rin çöp sorunu normale Rirecektir. Bilgilerinizi ve gazetanizde yayımlanmasına müsaadelerinizi rica ederim. • Teleksçiler, dağıtıcılar ve öbür PTT görevlileri yan ödemeden yararlanıyor Muhterem Ga2«tenizin 7.7. 1973 tarilıli nüshasuun 7. sayfa 1. sütununda yayımlanan «Teleksçüer; dağıtiolar ve öteki PTT görevlileri, is güçlüğü, İş riski zammından vararlanamıyor» başlıku yasa için cevap: 1567 gayılı 1972 yılı Bütçe Kanununun 23. maddesinin IV. fıkrası (d) bendi gereftinoe teşekkülümüzde nakit ve kıymet sorumlulugu söz konusu olan görevlerde çalışan perso nele 1.3.1973 tanhmden İtibaren iş riski zammı ödenmesl için hazırlıklara başlanmıstır. İş güçlüğü, iş risM eleman teminindeki güçlük zamlannın kararnamedek) esaslara uygun olarak personele. 1.8. 1972 tarihinden nibaren geçern olmak üzere ödenmesi hususu 28 Haziran 1973 tarin ve 200452335 sayılı tamimimizle teşkilâta tebliğ edilmiştir. Bilgüerinizi rica ederia. Saygılannuzla. PTT Genel Müdürlüjü Hâdi DOGUSOY Yayın ve Prop. Müd. t. Hakla BARDAKU Gene) Sekretet X. Üç aylıklannı Belediyeden alanlar III Gazetenizta 7/7/1973 tarihli nüshasında yayımlanan «3 aylıklarını Belediyeden alanlann yaşamaya hakkı yok mu?» Başlıklı yazı ilgililer tarafından incelenmıştir. «Emekli dul ve yetimlerinin 3 ayhklannj karşılamak üzere Belediyece 1.930.CX)0. lira muhtelif tarihlerde Zat Maaşlan Sandığına tediye edilmiş olup, 6/7/1973 tarihinde d« tediye emirlerinin Bankalara gönderilmesi hakkında sandığa telgraf çekilmiştir.» Bilgilerinizi ve gazetenizde yayımlanmasına müsaadelerinizi rica ederim.» • Zamane Enflasyonu Olaya Türkiye'deki gelişiml ile daha iki yü önce deginmiş ve enflasyonla durgunluğun yan yana yürümesinin adım «Zamane Enflasyonu» diye koymuştuk. Günümüzün en önemli olayını iyi anlamak için, 50 yıl öncelerinin dünyasına dönmek gerekir. 19231929 yülan dünyanın Batılı denen kısmında «Dünya' da Cennet» denilecek durumda bir bolluk ve mutıuluk dönemi vardı. Savaşla genişleyen satuı alma gücü ile hele Amerika altın çağını yaşıyordu. öyle bir bolluk ve genel refah dönemine belki de tarihte rasUanmamıştı. Ama 1929 yıiı 24 ekiminde. dünyanın en ağır ekonomik bunalımı patlayıverdi. Birkaç haftada jşsiz sayısı 20 milyon kişiyi geçti. HaÜc sokaklara dökülmüs ve Beyaz Earay'a yürüyen göste ricileri polis gözyasartıcı bomba ve gaz mıllanarak dağıtmıştı. Ne oluyordu? Kapitalist dönemin sonu mu aelmısti? Çünkü bunalutı Amerika'dan hemen Avrupa'ya firlamış. hatta gelişmekte olan yeni bağımsız ülkeleri (örneğin bu arada Türkiye' yı de) etkistne almıştı. Aslında olanlar aksı rastlantı değil, kapitalizmin kendi iç yanlişlannm bir sonucuydu. Yarışmacı kapitalizm dönemi sona ermis. kapitâl ve gelinn son derece sınırlı ellerde toplandığı tekelcı fcapıtalızm dönemine gırilmiştı. Gelir dagılımı bu gelışme sonucu son derece bozulmuş, üretilen mallan almak için yeterli para geliri kalmayan bir bünyeye Birilmişti. Bir yandan sabit sermaye yatınmı yapmak, ama buna yeter alıcı bulsmamak... Dert bu idi. Kapitalizm, bunahma rağ II PERSONEL ARANIYOR Istanbul dışında kurulu smai sirktt üst kadema idaracileri aramaktadır. L FABRÎKA MÜDÜRÜ: Azami 40 yaçında, çok iyi Ingilizce bilen. Yüksek Makina veya Endüstri Mühendisi. En az S yülık isletme tecrübesi sarttır. 2. İŞLCTME MÜHENDÎSİ: Azami 35 yaşında Yüksek Makinı veyı Endüıtri Mflhendisi iyi Ingilizce bilen (Işletan» tecrübesi jart d«ğildirt Alâkadaı olanlann 20 Ağustos 1973 günün* kadar. P K 331 Beyoğlu adresine müracaatları rica olunor. (Yeni Ajans: 2510) 6303 >•»•••••»»»••»» »• • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • İst. Dz. Tek: Sat; Al: Kom. Başkanlığından X • J 4 • 1 Kapalı zarf usıüü ile Istanbul Dz. tkmal Grup KJıfı ısıtma sistemi onanmı yaptınlacaktır. Keşif bedell 79.977,50 lira olup, geçici teminatı 5249 liradır. Keşil ve şartnamesi Komisyonumuzda, Ankara ve tzmir Levazun Âmirliklerinde görülebilir. 2 Eksiltmesi 27/8/1973 günü saat 1150'da Kasımpaşadaki Komisyonumuzda yapılacağından, isteklilerin 2490 sayılı kanuna göre hazırlayacaklan teklif mektuplannı, eksiltme gününden en az üç gün evvel, Ist. Dz. tnş. Eml. ve İs. KJığma müracaatla alacaklan yeterlik belgesi i!«( birlikte, en geç eksiltme günü saat 10.30'a kadar Komisyonumuza vermelerinl. «F Sonu Geliyor «Durgunluk olur» satınalmm gticünü arttırmalı. nflasyon ohırsa satm alma gücünü eksiltmeli» Ovsa dureunluk, vani mal satamamBk Smith ve Ricardo*ya göre bir flrmantn basma eelince o îinna piyasadan çekilir, mal ar7s eksfleceeinden yeni bir flyat deneesi kıırulur ve mallar bu daha düsük flvatla satıhr. DurKunluga satınalma gücünil arttırara!c karsı çıkan bir politika. emekçi lehine fiyat düsmelerinl AB Bnlemls «lur. Keynes teorisinin 37 yıllık uygulamasmda durum bövledir. Ya enflasyonda? Burada para cekilerek fiyatlar düsürülmek eereMrken son 40 vılda bövle bir uy?ulama voktur. Uysrulams tar zı Keynes teorisinin kime varadıŞım s«sterir Aslmda Kevnes. teorisinde bu çesit ve tek yön10 uyeulamalar olacaîhnı nilmlvor movdu? Bu sorjy» fcarsılık vprmenin sazete savfalan ölcflsü ile bagdasma olanafı voktirr. Alman eazetesinde cıkan haber (yazıyı bu bilffi ısıSınd» incel«rsek> eereekleri deŞistirrr»yen ve bu geTçekleri sadece 40 yıl gizleyebilen Ur kuramm sonu «elivor demekHr Gelecek ya zıda Keynes teorisinin neden birdenbire hem de kaoitalizmin «irvesinde aaygı duypıtenm vttir difiini Inceleyecegiz. Yamiî funu okuvuculanmız unutmasmiar kl. bövle bir kuram kendi başın» enflasvon eibi etkide btJlunan uzun savas vıllan arava elrmeseydi. ?aten bu fcadaT süre ayak t» kalamazdı. (1> 1 ağustos günlü Yeni Ortam. • • • • •jııııııııııııııııııınuıııııııııuıııiMiııuııııııııııınnınııııııuııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııııııııııımııııııııııııı^ | = s s ş§ Ş B 3 Maliye Bakanlı£ından J Yapı'.acak Is = | | | İ | | | İ | i 1 I 1 g ğ 5 ğ 1 : Bakanlıfc merkea blnasında = Bütçe ve Mali Kontrol, Ge E lirier Gene! Müdürlüklertyle 1 Hesap üümanlan Kurulu Bas H kanlıgırıdaki muhtelif ona ş rım lşleri. H Eksiltme MahalU ve Tarihl 20B.I973 Pazartes! eünö saat = (16) da MilH Emlâk Genel = Mtidürltitünde toplanacak ko2 misvon tarafından kapah rarf usuHyle 1hale olunacaktır. Keşif Tutarl (99M4.93) Lira. Geçic! Teminatı ffi232.25) Ura. = I Keşif şartname ve diger lüzumlu evrak mezkür yerde ş görülebilir. 1 Eksiltmeye katılmak isteyenlerin: ^ I Taahhüt Beyannamesi, H n Sermaye ve kredl imkAnlannı bildirer» mall p durum bildirisi, = III Bayındırlık Bakanlıgmdan almı? olduklan j | en az bu Işin keşif bedeM kadar isin eksütmesine eirebile = ceklerini gösterir müteahhitlik itarnesini veya t>u İsin kesif H berietı kadar iş bitirme bel«esini dilekçelerine ekllyerek 16 8. i 1973 Perşembe (rtinü mesai saati «onuna kadar Ankara Va = liliğine müracaatla Bavmdırlık MüdürlüSi Iştirak belge1 si komisyonundan alacaklan yeterlik belsesi 197S vılı nzep sini taşnan Ticaret Odası vesikası ve geçicl teminat mak = buzunu muhtevi olarak 2490 sayılı kanunun tartfatı dairestn = de hazırlıyacaklan teklif rarflannı thaîp saatind?n bir saat || ev\eline kadar Komlsyon Başkanlığma tevdi etmeleri lazım = Posta ile miiracaatlar ve gecikmeler kabul edilmez. = Keyfiyeti ilân olunur. (Basın: 20197) 6296 = (Basm 30040) «300» ^ •• • • • • • • » » » • • • •»»•» »f • » • • • • • • • • • • • • • » » » » • »c : Bayındırlık Babanhğı Karayolları Genel Müdârlügünden • Yenl nızmete girecek olan Asfalt III tankerlnde tstihdam edUmek Uzere asağıda belirtUen po> a zisyonlara 27A1973 tanhinde saat 9^0'd» mülâkat vapılmak suretiyto • !•••••••••••••••!••••••••••••••••••••••••••••••••a • tsteklilerin en peç 17JJ.1973 tarihine dilekçe ile müracsatlaru Pozisyona Kaptan Bas Makinlst Birina Zabıt tklncr Makinlst Güverte Zabıö Maliine Zabıtl ELEMAN ALINACAKT1R Seterlik Dununn Vaktn yol kaptanı telslz telefon ehllyetll Vakın yol bas makinlsti Yakın vol eüverte sabît âamgalı Y vol makıne zabıt daragau Kıvı kapfanı Motor makinlsti kadar Genel MüdUrlük Personel Dairesi Başkanlığma J • 9 haddl Aranütn vastflar 9 50 X. DenızcUik üku • hj veya muadill J otruı • 50 » > > 50 > > » 50 » » > 40 Asgan ortaokuı ve • v» muadlb oitul 40 Ortaokui »eym Enstitü mezunu CBasın: 19386) 6297 ¥ ^ TııııuııııııııııuıııııııııııııııııuıııiiiıııuıııııınıııınııııımıııııııııııııııııııııııııuıııııımiMiıııtıımiMiııııııııııtk &••••••••••••• J Gazetenizin 9/6/1973 tarihli nüshasında yayımlanan «Yıldıztabya"ya su istiyoruzjı Başlıklı yazı ilgililer tarafından ıncelenmiştir. «Şehre verilen su ihtiyaca kâfi gelmediğinden ve fazla sarfiyat sebebi ile şebekede meydana gelen tazyik düşüklüğü vüzünden yüksek yerlere su çıkanlmasında zorluls çekilmektedir. Durum böyle olmakla beraber şebekede yapılan değişrneierle Yıldıztabya'da susuz yer bırakılmamak sureti Kaldırımlar ile bölgeye Rün aşm, İki gün Istanbul Belediya Zabıt» T« de. üç gtfcıde bîr su verilmeklimatnamesine eöre. kaldınm tedir. Su sıkıntısı çekilmemesi lann işgali ymsaktır. Pakat, için yapılmakta olan yeni tesiskentimizin birçok semtlennde lerin hizmete konulmasmdan kaldırımlann bos olduğu ya sonra bu semte daha bol su veyalann da rahat bir sekilde rilmesi mümkün olaeaktır.» Bilsilerinizi ve uazetenizde yagezdigi görülınemiştir. yımlanmasuıa müsaadelerinizl tşporucılar. tezgahlanm: sü rica ederim. rücüler. araqlannı: mağaz» sa Beledive Basm Yaytn ve hipleri de mallannı fcaldırımTtıriım Mttdüra lan tamamen kapatacak sekilRACF OKAT de işgal etmektedirler. Bazj Şef yerlerde «oi Mr metreyi bile K. bulmavan kaldınmlanıı. bir de kendini öilmez dükkas sahlplerl tarafından taburelerle Dinî Kitap kapatılması ve sohbet alanı haline eetirümesl İse gülünçttir. İstiyorum Bu vüzden vavalar kaldınmbOvüMerlm T» agfr lan bırakıp vollarda vürümelt zorunda kalmakta ve bazen ak bevler. Bir hadiseden dolayı S si vönden sreıen Mr aracın al sene e«fa aHım. Çimdl İse c«tında ezilmektedir. Belediye va zamj celrmPkteyim. Sizlerden saklan içine Birroesine. ÜBili btr rtcaTn var: Tsnarsamı da lerin durumu görmesine. vapı Allah ra» olsun. vapm87sanıs lan eesitn sikâyetler* raSmen, da Allah razı olsun Sİ* bübugüne kadar hiebir aklıselim vüklerimden birkaç Mtap lstive insat sahibi duruma «1 koy yorom, bu Mtaplar din kitaplandjr. Stmlar: mamıstır. l. etn trsad. 2. cflt trsad, Kaldınmlann belirH btt Rrubun deftl. samuya ait ol S. cflt trsat. Ravsaı SaMhhi. dugunu isoat edeeefe. şehri bu Zübdetfll Buharl. llkel durumdan tnjrtaraeak, Kur*an ve Tercflmesi. haUcm can eüvenliğtni temin Dünya AnsilclODedisi. edecek Istanbullulann «lın t« riyle hayatlannı eectndiren za Bu Htaplan rica edivorum. bıta memurlannı da aldıklan Saventrrî»» flim «»"»rımBk tyHnı haketmesi lcto» eavTete ee ynrum. Şayet elinirde başks tlreeek mHkamm s#h1rlinİT( v» din kitabı varsa onlan yolla* ranna varlıSım h«lirtmesinl yın. beklivorum. Saauflah TeMn Saygılanmîa. Rocaktı Cezaevi AychB h j l 81sH Ne\şehtr Yıldıztabya'va su verllmesi rv •