26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 2 Ağustos 1973 izÜMUZü ^ V f ^ i M AfM<A!>A*LAfcK&ÛİA^I HEfcİF.L ALMOİU OH OLSUM . BANA AMA, EMİP.KUÜJ MAH / *ONfcA,İ?ıZf D f KfMEi#/PİP AVRfiıA IKUrtPA Alaca Karanhkta.. AYSELALPSAL17 Llse, ırmağın fayuînda, kocaman tas biı yapıydı. Çocuklan sabaü karanlığında x*ldırırlar, dokuzbuçukta da yatınrlardı Müdurlen, ofkesı burnunda, baykuş lnkı«lı, uzun boy lu, zayıf, çarpık bacaklı, eliı yaslarında bır fazdı'.. Kızdığında, bgreocılenn peşmden koaar, yakalariığınria da bır guzel doterdi. Çıgdem geldığının haftasına, boyle bır kovalama ve dayak atma olayına dehşetle açılmış gozlerle tamk olmuş, korkuyla bır koseye buzulmuştu. O gunden sonra muduriın golgesini gordugunde gızlenecek delık aradı. Bu ola\la çevresinden koprmış, iylc« ıçi~e kapanrmştı Müdür hanım, kendısinin aebsp oldtıgunu bilmedigi bu dururrtu babasına, «Kjzımz çok pısırık'» diye açıklamıstı. Den çahşmak torunda kaldıfı açtn giderek nmfının en çalışkan ofrencisı ulmuftu. Lıse ikıdeyken, okula yenı gelen resım öjj retmeru, çifdem'ln gızli bır yetenejrinın ortaya çıkmasına sebep olmuştu. GTÇI bu yakışıklı öğretroenın gelmesıyle okulun en önemli dersı reslm olmuştu ya' Çigdemınki öbür tazlann heveslerine benzemiyordu Yıl sonunda açılan sergının jansı ormn tablolanyle doluvdu. Amı yine de bu, kızlann ona, «öğretmen seni mi, yoksa derslerlni mi daha çok befenıyor?» diye takılmalannı önlememışti. Çığdemse bu takılmalara içerl'yordu Bir kez kendıni güzel gormuyordu. Bırls! ona, «Ne kadar güzelsin'» dese, hemen, «Ablamı gorsey dınız boile konuşmazdınız» dıje cevaplardı. Oysa ablası evlenelı çok olmuştu ve gıttıkleri her şehırde Çlğdem'ln güzelliğınden SOÎ edllirdı Kızsa bunun ıçtenliğine bir türlü lnanmazdı Sonra onun sevgılılerı hep düsseldl. Ya bır kez gordüğü bir erkeğı, ya da bır fılm artıstıni taşırdı kafasında Üstelık o ara beğendığı düşsel bır klşi de degildi. Bulunduklan ilin valısjnln Üruversttede okuyan oğlu Yalçındı Bu nedenlerla öğretmenlnln yalnızca msamlık yönüyie UgUanmiı. kendlsinl beğenlp beğenmemeslnia Ustünda annnamı«tı bile . ögretmenlnın d« etkislyls llaey< bıtlrincB Akademiye gırmeye karar verrraştı. Bunu sevınçle babasına açıkladığmda beklemedığl bır tepklyle karşıtaşmış, şaşkınhk ve üzüntüyla gerı çekılıruştı Koşarak odasına glderken babasının bagırıîinı da blrlikte sürUklüjordu. Kapısını kapatıp kılıtlemış, jemeğe çıkmamı?, ağlayarak kendlnl öldürmeye karar vermi?tı. Tenturdivot ji?e§inı fUlice banyodakl dolaptan almıs, masasınm UatUna koymuj, uzun «tiı» fec«ıin iessizlığl içlnde kımıltısiî oturmuştu. İçmeden once tüm yaşantısım, dUşflncelerınl, ofkesinı yazmayı düşuıımü^tU.. Hemen defterıru çıkartmiştı. On beşınc* sayfada parmaklan acımı», yorulmuş ve uytusu gelrruşti. Yatıp hemencedk uvudu Ertesi sabah kalktığuıda kendini oldürm« ısteğl çok uzakîarda kalmıstı. Yazdıklarına baktı Arada bır kaç kelimesı okunablhyordu, obürleri çlzgıleşmıjti Yine de sakladı bu defteri.. Okuyup ıçın' . Kenan o y»z îsvıçre'den gelmeseydı kesin olarak okumama\a karar vermıştı. Aklınca bıbısını cezalandırıjordu... Kenan okumamaklı babasmı değü kendl kendini cezalandırdığım anlattı, mıraar olmasını oğutledi Resimle iîgilıydi bu meslek . Sonra Istanbul'a gidlnce bır ressamın atelyeslne de devam edebilırdı... Çığ dem'ın bu açıklamalar akhna \atmıştı. özellıkle bır ressamın atelvestne jirmek bırçok gecelerını alıp goturmuştu . Ojsa, I«tanbul'a gelınce bu umutltn arkasına bakmsdan kaçıp gitmi;lerdl. Hem de ne kaçı; Çiğdem tam olarak kabullenmemesıne rağmen beğenilmeje alışmıştı. Bulundukları şehlrlerın, okuduğu lısenin en gozde kızıydı. . Is tanbul'a gelınce kalabalığa karı$mı$, erimı? kaybolmuştu . Yurttakı guzel kızlann giyımleri, rnakvıjları, yurujusleri, çekıcıhklerı onu »asırtmıstı. Kendini onlarla kıyaslamağa bıle çekınıyordu. Üstunde annesinın o kuçuk taçra çehrınde dlktıği basit elbıseler .. Topuksuz, duz ajakkabılar Bunları >enıli\emezdı de Gıyıme ku;ama a\ıraeak paran yoktu. Zaten duşunme miştı rfe . Onlara hayran olmuş, ustunluklerınl kabul etmıs ve geri çekılmıştı l\ı bır jarısçı olamazdı. Çabucak etkilenir duygulanır, c°zulur. Ya çoker ya da gerı çekıhrdi . Derslerıne i^lce gomiilmuştü Gunleri ünlTer«ıteyl« vurt arasında geçıyordu. Zorunluk ol madıkça Beyoğlu na çıkmazdı. Hiç hoşlanjnazdı bu kalabalık^addeden^ Arada, alış venşe vej'a iinemaya gelâiğınde ca'ıîdenin ikl yanındakr İ'â' pılar kocaman dağlar glbi dururdu. Insanlarsa . Kadınlar da erkekler de olduklarından daha iyi giyımll, daha fuçlu gorunurdu. Sankl hepsı de ustune basıp feçerlerdı. Yalnız insanlar mı' Ge niş yollsn, taşıtlan, bu>uk yapılarıjle Istanbul, bu taşra kızının kuçuk omuzlannı ezerek, ustıinden geçip gıtmı^ti. Paramparçaj dı o 3 :11ar (Devamı var) LOZAN'A DOĞRU Paniğe kapılan Lord Curzon Müttefiklere baskı yapıyor Kavganın birtnd safhasi bıtmiftı. Konferans gerı bırakılmıştı Lord Curzon rahatlamıştı Ama tam bu sırada ba?ka bır haber, tngilız Lordunun rahatını bırdenbıre kaçınverdl. Lozan a gelrnış olan îsmet Paşa'nın oradan Parıs'e geçeceğı duyuldu Lord Curzon bırdenbıre sıçradı Daha yüzünü gormedıği bu Paşa, uzaktan uzağa Lord Curzon u uğraştınyordu Konferans geri bırakılacak dendığı halde dınlememış yola devam etmışti. Bu yuzden Fransajla Ingıltere bırbırıenne gırmışlerdı M. Poıncare'ler, General Pelle"ler panige kapılmışlardı. Ya Ismet Paşa, «Lozan'a gıttım, sızı bulamadım, donuyorum ordunun başma, buyurun sava$ meydanına'» deyıverırse, Fransa, Ingiltere'nın peşuıde savasa mı suniKİenecek dırüsülecek konular lsmet Pasa' mn zıjaretı sırasmda ele alınıp konusulmayacaktı. Yanlı? yorum lan önlemek ıçm İsmet Paşayı» Parıs'tekı Italya ve Ingıltere Büyukelçılerıyle de goruşmesı telıan edılebılirdi Yunanlüar Anadolu'ru zalimce yakıp yıkmışlardı. tazmınat istemesıni engellemeje cahsıyordu.. 5 a telgrafla üetılen İngiliz rauhtırası 14 Kasım 1P22 taııhlıydı. Iki sayfa kadar tutan on oeıgeydı. Şımdıje kadar milttetıkler arasında yapılan yazışmalardan degişiktı. MUtteflkler ara sında bır anlaşma projesı niteligindeydi. Lozan konferansındi gdrüsülecek başhca konulan kap *ı\ordu. Bır bakıma, yapılacak barış andlaşmasının ozu gıbıy"> Lord Curzon Tiui'Tavı kendisi kaleme almıştı. Muhtıra ıki bolamlu bir belgejdi. (A) Kategonsi adını tasıyan bırınci bölı mde 11 madde sıralanmıştı. Asıl onemli olan bu bblümdü. Lord Curzon, bu bölümdeki mad deler üzerinde muttefıklerin ön ceden anlaşmalan ve ondan son ra Türklerın karşısma çıkmalannı ıstıjordu. Hattâ müttefikler arasında bu konularda genel bır anlasmaya vanlatcazsa İngıl tere'nin bans konferansına katıl maj acağı tehd.dınde bulunııycr du Bıraz açıklamaa olaraK bu maddeler şoyle sıralanmışf: 1 Batı Trakra; Buradaki du rum degiştirılmejecek ve Tıirklenn plebısıt istekleri reddedılecektır. (İngiliz muhtırasımn bu maddes1, Tılrk politıkasının esası o.an Mısakı Mıllınin üçıincü maddesine taban tabana zıttı. Mı fcakı Milli'nin üçUncU madd^smde, Batı Trakya'da plebısit vapü ması ongorulmuştü ve Lozan Barıs Konferansınd» TUrk h^veti bunu lavunacaktL MUttefikler, İngiliz muhtırasını önceden kabul ederlerse Turk heyetınin isi adamakıllı guçleşecek, hattâ çtk maza girecektı) Yazan: Bilal N: ŞİMŞİR Şimdl lngıltere bunun karşılığında Türkıye'nın MALKOCOĞLU yazan veçızenrAyhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE Bu konuşmalar 14 Kasım günu yapılıyordu. Aynı gün İsmet Paşa Lozan'dan Parıs'e hareket edecek ve ertesi gün M. Po.ncar» ıle göruşecektl Bu goruşmede gerçekten Konferans konulannın ele alınmadığı, yalnis İsmet Paşa'nm ıki noktayı M Poıncareye onemle sojledığı anlaşılmaktadır TurJdye, Barıs Konferansmda tam eşitlik lstrrecpkti. Kapitulasyonlan toptan kaldıracaktı. Paşa bunlan söylemekle yetınmış olduğu halde gazetecilere «M Poıncare ile goruşnjejmden pek memnurL kaldıye'adeta ffclbnr stçırfeı.şftrdı. ğmı* Sçıklayacak ve Lorfl Cur3Şı^ut)a|ıgf ; »fWim»i, fr»sı " ZOB'JÇ ıçıne yine bır kujt düLord Curzon a geımış gıbıydı. sürecektı Guçbelâ Fransa'yı dıze getırmışLord Curzon da Ismet Paşa' tı, bır cephe kurma yoluna gırmıştı, Fransa yla Ital>a'yı da ar nm geldıgı gun Parıs e unlü muh kaaına alarak Turkıve'nın karşı tırasıru ulaştıracak, ıçı gızlı tusına dlkılecektı Anadolu da zede tulan bu belge hakkında basında lenrnış olan Ingılız pururunu Lo genış yazılar çıkacak, bUyük baslanda onaracaktı Bojle nâzık lıklar atılacaktı Yani karsıliKİı bır anda İsmet Paşa şımdı Fran bır sınır harbı japılacaktı İsmet sajla Ingıltere'mn arasına yeni Paşa, haklı olarak Batıhların orbır kama mı sokacaktı? . 13 Ka tak planından kuşkulanmıs, Mütsım gunu Lord Curzon, telaşla, tefıklerun Türkiye ye ortak bır ulPans Buyukelçısıne $u telgraîı tunatom sunmalanrdan kaygılanmıştı Gerçi Lozan da Balıluar çektı Türkıye'ye ultimatoro sunamaja«Tımes ve dığer bırçok gaze caklar, istedlklen andlasmayı tenm dun Parıs'ten aldıklan dıkte edemejeceklerdı Lozan, haberlerde, İsmet Paşa'nın, Sevre benzemıjordu Yenı barış konferansm gerı bırakılması andJaşması karsılıklı müzakere nı fırsat bılerek Parıs'e gel ile hazırlanacaktı Ama TUrkiye mesının \e M Poıncart ıle yine de bır ortak batı cephe9lyporuşmesın.n muhtemel oldu le karşılaşacaktı. Ingılız muhtlgundan bahsedılıyor. rası bu aır.açla hazırlanmıstı. «Bu habenn asılsız olduguPar s e ozel Kurıye ile, Romanu kuvvetle umarım. Konferans arlfesinde ve Türk ıddıalarma karsı blrle?ık cephe (unııed front) halinde çıkabılmek ıçın Fransa HükUmetıyle kesm bır anlasmaya varmak uğrunda bızım her tür» lu çabayı ssrtettıgımız bır anda Türk temsilcisınin Fransa BaşbakanıvU ayn görüsmelere girismesi kafljen dogru olmaz. «Fransızlann Turklerle tek baslarına muzakere eğıhmterır.ın yenı bır tezahUrUnü ve müttefıkleriyle saşmaz bir çekılde dayamsmalarını belırtecek yerde bızlmle TUrkler arasında zahlri bır arabuluculuk rolü almalannı derın bır kuşku ve kaygusuz seyredemeyiz «tsmet Pasa Parıs'e ge'.irse hıçbır yetkılınin onu kabul etmeyeceğı ve Lozan Konferansından önce kend;sı>İ9 avn görUsme yapılamayacağımn ona soylenecegi yolundakı güven ve umudumu lUtfen M Poinc«r«'y« bıldirtnız (51) B J telgrafı almadan önce Parıs teki tngiliz BU\ükelçisl kendilıgınden bu jolda bır teşebbuate zaten bulunmuştu Buyukelçi, Ismet Paşa nın Paris'e gelı^ cegını duyunca Fransa Dışlşleri Bakanlığma gıtmış Bu zıyaretın «Ingıltere de kotu ıntıba jaratacagını» sojlemiş ZHaret tanıamen n^asumane olsa bile «Ingiltere de nahoş >orumlanacagıru» sozlerıne eklenıış Lord Curzon' un telgrafı Uzerme Buvukelçı Lord Hardinge, bu dela dofruea M Poincare'yi gördü. Fransız Başbakanı ve Lord Curzon'un tepkısını onceden dUsUnmUs. Ismet Paşa'jı nezaketle kabul edocegını, fakat kendısıyle ikıll mllzakerelere gınsmeyeceğmı Londra'dakı Fransız Buyukelç'sı M de Sa'nt Aulalre'e tellîmış bulunduğunu Ingıllz BUytl'.celçisıne soy ledı Çektıeı telgraiı getırıp gosterdı M Poıncare frıca sunlan da belırttı Muttefık T 13 Kasım da Lozan da bulunmamakla esasen Turk heyetlne karşı nezaketsız düvranmıslardı Ismet Paşa Par4s e gelırse Fransa Başbakanı kendısıne nezaket gostermek durumundavdı. Bu bakımdan İsmet Paşa'yla goruşmeyi reddedemezdı. Ama, bu goruşme bırkaç dakıkahk bır görtişme olacak, bir nezaket ziyareti nitelıği tasıyacaktı. Lozan Konieransında gö 2 Batı Trakja Sının: 1915 Eyluiunde imzalanan Tuık Bulgar anlaşmasıyle çızilen sınır olacaktır. (Bu maddenm anlatnı, sfaç istasyonunu Türldye dışsn da bırakmak demekti Oysa kl, Türkiye, Karaağaçı Edırne'nın bolunmez bır parçası savıvordu ve Lozan'da bunu savunacaktı) 3 Boğazlann serbestlıfi prensıbl esasen müttefıklerce ka bul edılmiş bulunmaktadır. Bunun uvgulanması tartışılacaktır. Çanakkale ve Istanbul Boğazlarnla Marmara denizınin silâhtan anr.dırılması ve bu bolgenın teftısı konularında müttefıkler metin bir anlaşma halmde bulunacaklardır. (Türkiye'nin eğemenügl tle çatısan bu konuda da Lozan'da büjuk kavga çıkacak demektir. Mı<aki Milli'nin dordüncü maddesı Istanbul'un ve Marmara'nın guvenlığmi esas sayıyordu.) • KapitulasTonlar konusunda, bazı değışıklıklerle mart kararlan muhafaza edılecektır. (Burada sozkonusu mart kararlan, mart 1922'de muttefıklerin Sevres andlasmasında \apmayı teklıf ettiklen değışıklıklerle ılgıli kararlardı. Bu kararlarda, kapıtulasyonlarm kaldınlacagı öngdrulmemışti Şımdi Türk heyeti kapitulasyonlan tamamen kaldırmak ıçm savasacaktı. Bu alanda da şıddetlı bır çatisma olacagı belliydı Mısakı Milli'nin altıncı maddesi kapitü lasyorüarın kaldınlması ilkeslnl ongörmüstü.) 5 Ege •dalan'nı Türkiye müttefiklere bırakacak ve müt tefikler bunlan ıstedikleri gibl halledeceklerdır (Onıkı Ada'dan Anadolu kıyılanna yakın adalara ve Imro» Bozcaada'ya kadar bırçok adayı kapsavan Ege adalarının toptan Türkiye'den alınması ıstegl, konferansta çetin bır kavga yaratacak nıtelıkteydi) n Surne ve lrak sınırlan aynen kalacaktır. Yalnız mandeter ülkeler sınırlarda mahalU bazı degısıklıkler yapablleceklerdir. (Bu madde, öncebkle Musul vılayetının Türkiye sınırlan dışında bırakılması amacı gıldüyordu ve Turk gönlşune tamamen aykırıjdı) 7 Sume, lrak ve Fılistin Manda topraklan statüsünde hıçbir degışıklık kabul edilmeyecektir. (Mısakı Milli'nin birinci maddesıcde eski Osmanlı topraklan olan Arap ülkelerinde plebUıt yapılması on gorulmuştrU.) 8 Muttefıklerin mezarlıkUuı* nın bulundukları yerlenn mülkıyetını (Türkiye'den) almak içın müttefıkler ısrar edeceklerdır. (Bunun anlamı, Gelibolu yanmadasından Türkıye'nın müttefiklere toprak vermesını istemek demekti.) 9 Tazmınat: Türkiye'den taa mınat ıstenecek, bunun mıktarı müttefıklerce tespıt edüecektır. Türkıye'nın Yunanıstan'dan tazmınat ısteği ıse reddedılecektır. (Lord Curzon'un goruşune gö re Türkiye, Kurtuluş Savaşındaa zaferle çıkmış bir ülke değıl, Birıncl Dunya Savasmda müttefiklere yenllmıs olaa ülkeydi. (Devamı 7. Sayfada) Dİ$İ BOND TİFFANY JONES GARTH BAUATCA ^BTK.C COTUBI2 KAZAVDI^ ^TLATTIN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear