17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURTYET 26 Temmuz 1973 Kİ ALTIN ALMtJ.... ZAPT^ LİİTHH ^ Bü 2AT. Vf ıSPAT Alaca Karanlıkta.. AYSEL ALPSAL 1 0 0 gön yenl yapbrdığı kahverengi takımımn içlnde, kasılarak yüriiyup, mimarların odasının kapısmdan suzülerek içeri girdiğinde, üç masayı bof görünce canı ııkıldı. Pencerenin yanındaki dordüncö masada Çiğdem çalış.ıyordu. Müdür yanıbaşında durup, hafîfçe öksürdü. Çiğdemin ba sını kaldırmadan çalıgmasını surdürmesi adamın tuhafına gıtti. Eğilip çaliîmasını inceledi Kendisi de mimardı. Ayaklanmn ueunds yükselip hızlı hızlı dksürdü. fşler nasıl? dedi «sini kalmlajtırarak. Çiğdem başını bile kaldırmuıujtı. İşler nasıl dedim duvmadımz mı? Isminiı Çiğdemdi, değil mi? Çiğdem yavajça bafinı kaldırdı. Kısa kesflmiş san caçlanyla erkek çocuğundan farksızdı. Kocaman, yeşil eli gözlerini. iki fener gibi, tnüdünin yüzünde dolaçtınyordu. Çıkık elmacık k« mıkleri, üstiınde derisi ısıltılıydı. Müdür büyülenmıj gıbi bakıyordu. Şajkındı. Nasıl olur da, şimdıye dek, Çiğdemin bu kadar güzel olduğunu farketmemışti!... Çiğdemin duygularıysa fokur folcur kaynayan bir öfke kazanıydı. Mudürün kendisiyle bir çatışması olmamıstı an» öbür memurlan sık sık azarlaması, herkese kaba davranması ve «u ken. dini beğenmij havası jimdi diken diken batıyordu. Hasan Büken mfidürce gülumsedi. Eğildi. î^ler nasıl? dıye sormuîtum, duymadınız. Hangi ısi »oruyorsunuz? Elimde bir yığın I# var. Hasan gözlerini kırtı. Bu kıc »pt»l mıydı aeaba? Hangisi olur mu eanun? Hepsini soruyorum. Çiğdem baş/ım sallayarak arkasına yaslandı. Müdür bey bu Timurla Hocanın hikâyesine benzedi. Timur, Hocaya ikiyüz «opa vurulsun, diye buyurunca, Hoca, sen ya sayı aaymasını bilmiyorsun, ya da ömründe hiç sopa yemedın demı? Şimdi ben de elliye yakın 15i size tek tek anlatrnaya kalksam ne benim sesim yeter, ne de sizın sabnnız. Hasan, gözlerini alabiIdijHne açmış, ellerl sinirli sinirli masada trampet çalarken, Çiğdemin renksız. soğuk bir sesle tek tek, yavaı yava? sıraladığı cümlelerj dinliyordu. Düsünceleri Çiğdemin üstüne atılan incecik bir ağdı. Bu aptalca konufmanm nedenini kavramaya çalışıvordu. Bir mimar bu kadar aptal olamaz. OLAMAZ MI? Olamaz. Öyleyse. Ne? Ne? Birden doğruldu. Bulmustu. Siz benimle alay mı ediyorsunuz? Boğuk sesi butün odayı doldurdu. Kapıdan taştı. Ağzı yırtıhrcasına açılmış, rengi kapkara olmuştu. Çiğdem scvinç çığlıklan atacakh Hasan sandığından daha çabuk çözülmüftü. Dtmek görundüğünden de sinirliydi. Kendinüsl alay konusu olacak bir durumda mı görüyorsunuz? Ben gdrmüyonıın. Sizin de görmenize izln vermem. Benım müdürünuz oldugumu unutuyorsunuz galiba. Aman efendım, siz müdllr olduğunuzu unutturmamak için bu kadar çaba harcarken biz bunu nasıl unuturuz. Bir memur sizin kapınızı vurmadan içeri girse, adamı bir dövmediğınlz kalır. Oysa siz her odaya han kapın gıbl açıp dalıveriytjrsunuz. Siz. siz diya kekeledl Hasan. boğuluyormus gibiydi. Ban» hakaret ediyorsurjıu. Siri kovuyorum. Şimdi koTuyorum. Çiğdem yüksek sesle güldü. Ays{a kalktı. Rasan'a doğru eğildl. Beni kovamazsmız Müdür Bey. Ben d»> ranıksız olduğu için canınız Istedi mi kolundan tutup atıverdiginis memurlardan değilim. Mukavelem var. Yeni eeldığiniz içın bilmiyorsunuzdur. Gctirip incelevin. Beni kovmanm »irkete tuzluya oturacagını gOreceksiniz. Bu da şirket ortaklannın hiç ijine srelmez. Büttln çalımmıza rağmen siz de benim *ibi memursunuz. Onlara sbz geçiremezslniz. Üstelik tiıin, benim gibi, sirkette önemli veri olan blr «ıisteniî de yok. Anlıymcağınız beni kovamıyacaksınız. Hasan Büken hızla kapıy» doğru vtirürken durdu. Boş masaları göstererek bağırdı. Nerde bunlar? Nerde? Burası ımfcrethane mi? Bunu gfe daha iyi billrsiniz. Ancak arkadaslanm burada olmadıklarma göre inşaatlara gıtmislerdir Anlıyacafız! Anlıyacağız! Kapanan kapının gUrUltüsü btitUn yapıda yankılandı. Çiğdem kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra gülmeye başladı. Katıla katıla gülüyor, gözlerinden vaş akıyordu. Sonunda arkava vaslandı. Perahlamıştı. Sokakta kavga eden kadınlann duygulannı anlamıştı. tnsanın üstünden kocaman bir yük kalkrms gibi oluyordu. Hasan Bıikene öfkesi uzun surerfir içinde vıljılıp kalmıstı. Adam oda\a sessizce girıp de ma^alarının onunde durup, odanın »efi olan Enver'i sorguya çektıkçe yureği kabarırdı. (Dersmı rar) LOZAN'A DOCRU Ismet Paşa kendini tutuyordu, ama hayal kırıkhğına uğramıştı Konferans bir hafta geriye bırakılmıstı. Tüık heyetı oteki heyetlerın hepsinden daha önce Lozan'a gelmıştı. Ama bu bır haftalık zamanı azami derecede deferlendıreceğı belhvdı. Bu onemlı 7aman, şehrı dolaşmakla harcanamazdı Yapılacak konferans, tarihi onem taşıyordu. Sekız yıldır silregelen savas halıne son vermek, Türkıye'nın meşru haklarını tanıtıp tescıl ettırmelc karanyla Lozan'a gelmmıştı. Bır bakıma Avrupa'yla bıiyük blr hesaplssmaya giTişılecektı. Büyük bır dıplomat:k savaş venlecektı. Kirk kadar seçkın kişı bunun için Lozan'a yollanmıştı. Baslannda Hancıye Vekılı vardı. Türk dıplomasısının agırhk merkezı şımdi Lozan'a kayıyordu. Harıciye Vekâletıne şimdı Başvekıl Rauf (Orbay) Bey vekâlet edıyordu. Ama Lozan'daki Türk hevptı de âdeta bir Bakanlık teşkılatı gıbıydi. Tıpkı Bakanlık Merkez Teşkilâtı gıbi teşkilâtlanmıştı. «Bırıncı Daıre», «Ikıncı Daire» vs gıbi bolumlerı Şıfre MUdürlügü, vardı. Her bolümün, her üyenın gorevlerı bellıydı. Dairelerden bın sıyasî ışlere, obüru ıktısadî ışlere vs bakıyordu «Altmcı Daıre» de basın ;şlenyle görevlıydı. Bu daırenın başında Busen Eşref (Ünaydın) ıle Yahya Kemal Beyler bulunuyordu Dış basını bu daire ızlıyordu Basına haberleri bu daire verecekti. Yabancı gazetecılere öncehkle yine bu Altıncı Daıre muhataptı. Bütün Daıreler, bütün Uyeler Lozan'a varır varmaz işe koyulmuşlardı Herkes çalışıyordu. Basın Daıresine de çok ış duşuyordu. Gazetecıler devamlı Türk heyetının peşındeydi. Haber, fotoğraf, bildırı, demeç bekleyen muhabırler daha ılk gün Türk heyetının etrafını çevırmışlerdı... 13 Kasım Pazartesı günU tsmet Paşa Lozan da ilk basın toplantısını yaptı. özetle şuniarı soyledr «(Bmnci) Dunya Savaşı sonunda Türkıye'ye banş teklıf edılmemis, tersme her taraftan saldınlmıştı. tçerde gericı unsurlar kışkırtılmistı. Padışah, mıllıyetçılere cephe almıştı. Mıllıyetçılerın kendı başlarına hareket etmelerı gerekmıştı. Türkiye her zaman barış ıstemiştı. Turk topraklarının büyuk kısmı yakılıp yıkılmıştı. Halen yırmıden fazla Türk şehri küller altuıdaydı. Turkıye yakıp yıkma hareketlenne asla gırışmemıştı. Fransa, savaşa son verılmesı ıçm araya gırınce de Türkıye hemen askerî harekâtı durdurmuştu. "Türk heyetı Lozan'a bans nıyetıyle gelraış bulunuyordu. Türkıye'nın bartşı ne kadar (hararetle) arzu ettığı, Türk heyetinın en önce bans konferansma gelmış oünasından da bellıydı. Türkıye'nın «yabancı dusmanı» olduğu valandı. Türkıye'de Fransızca oğretımin kaldınldığı da yalandı. Tersıne Fransızca dersler ıkı mıslıne çikanlmıştı. 'Eskiden) Saltanat ve Hilâfet tek bır şahısta toplanmıştı. Şımdı bunları bırbirmden ayırmakla (Saltanatı lâğvetmekle) dine daha uygun bır rejim kurulrauştu. Tahttan indirılen Padışah, Türkıye'nın bafımsızhğını ilân edenlerı mahkum etmiş olan kımseydi. Turkıye'nin her tarafmda âsayiş hüküm sürüyordu. Türk delegelerı banş konferansında hür ve bağımsız TUrk vatanını savunacaklardı.» Türk dâvasını tanıtıp savunmak amacı güden bu genel demeç, dış basında nıspeten kısa eeçıldı. Gazeteler demecl özetle verdiler. Bazı gazeteler demecten parçalar vermekle yetmdiler. Buns karsılık aynı günlerde yeni Türkiye"yi hırpalayıcı haberler 619 basında, genısçe yer tutuyor Yazan: Bilal N. ŞİMŞİR I5GAL ALTINDAKÎ ISTANBUL'DAN BÎR GÖRÜNÜM. ikıncı bır demeç daha verdi. l* Tribune de Geneve gazetesı muhabıri M. Tony Roche"u otelınde ozel olarak kabul ettı. Kendisıyl» uzun uzun konuştu. Sabahkı basın toplantısına Avrupa basınında pek genış yer verümemıştı. Bu özel mülâkat ıse îsvıçre gazetesinm baş sayfasında üç sütun hahnde yayımlandı. M. Roche, ozellıkle konferansın gen bırakılması konusunu deşmek ıstedı Ismet Paşa'yla arasında bu konuda geçen konuşma gazetede şöyle yer aldı: « Ama Bem'deki (Fransa) Büyukelçısı adına bıraz önce sızı zıyaret eden (Maslahatguzar) M. de Lacroıs Ekselanslarına her şevi 'izah etmiş olmalı değıl mı? « Evet bana izahat verıldı, ama resmen hiç bir sey bılmıyorum Meselâ, konferansın kesınlıkle 20 Kasıma ertelendiğıni hiç değılse resmen bilmiyorum Henüz açıkça bılmedığim bir nokta da gen bırakılmanın nedenlendır. Paşa söze devam ediyor: « Evet banş. Türkıye lçtenlıkle banş aramak içın Lozan a geldi. Ama her geçen gün barışı geciktiriyor. Her gün korkunç meçhullerle doludur. Ve eğer barış uzaklaşırsa, eger yenıden savaş olursa bu, herkes içın, ıma özellikla (Devamı T. Sayfada) MALKOCOĞLU yazan veçızen.Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE de bu iş büsbütün önem taşıyornımıyor ve Müttefiklere güçdu. Turkıye Büyük Mıllet MecUlük çıkanyor dstanbul' sı Hukumetinin dıs haber kayda) Yeni olaylar çıkarsa YUknakları çok azdı. Bugunku TUrkısek Komiserler Sıkıyönetlm du îngıhz gazetelertnden başka ye gibi beş kıtaya dağılmış elçiuygulamayı duşünecekler bazı Fransız gazetelerı de Turkılıklen konsoloslukları, ataşelikleIstanbul Beledıye Mecusi Anye karsı sistematık yayın yapırı yoktu. Avrupa'da yalnız Roma kara'ya baghlığını bildirdı yorlardı. Kasıtlı haberler yayılııle Paris'te bırer resmi temsılcıPadişah ıstıfa etmeye karar yordu. Olaylar ters gösterılıyorlığı vardı. Onlar d&hi bugunkü vermıs » du. Mübalâğa boldu. Busbütun Buyükelçıliklerimız gibi tam teAynı günlerde tngiliz gazeteleyalan haberler de az değıldı. Örşekkullu değıldı. Ayrı basın atannm Türkıye ıle ılgili manşetleneğın yabancı gazetelerde soyle ri de bunlara benzıyordu örneğin şelıkleri, askerî ataşeliklerl vs. başlıklar atılıyordu: yoktu. Müttefiklerin ve banş The Daily Telegraph «tstanbulkonferansına çagınlan ötekl ülke«Istanbul'da durum vahım'da bunalım Değışmeyen dulerın tutumlan daha çok basmleşıyor: rum Vahim ve belirsiz» dıye dan öğrenilmeğe çalışılıyordu. Refet Paşa Ankara temsıicibaşlıklar atmıştı. Basını izlemek işi de öncelikle sı oldu (İstanbul'da) Gıda Lozan'da Türk heyeti dış basıLozan'daki heyete duşüyordu. kıtlığı var Türk fırmcılar m çok vakınflan ve sistematık o • Dış basını izlemek bır başHrıstiyanlara ekmek vermeyı Jarak ızhyordu. Üj'elere gorevka bakımdan da önemlıydi. Avreddedıyorlar TUrkler Mut ler paylaştınlmıştı. Her Uye bır tefıklerin kontrolünü kaldırveya birkaç gazeteyi üzerıne al rupa basınında esen hava neydi? mak ıstıyorlar Ankara (HUmıştı. Üyeler arasında Fransızca, Türkiye'ye yoneltilen yergıler hangı noktalarda toplanıyor, hankurr.etı) sekız hâını ıdam etIngıhzce. Almancadan baska Rus g: gazeteler sistematık olarak tı Hrıstıyan erkekler sınır ça bılenler de vardı. Bildıklen dışı edılıyorlar \e kadınlan dillere göre. her üye bir veya bır Turk duşmanlığı yapıyor, hangılerı orta yolu tutuyordu? Ve varkovulujor (Kırklareli'nde) kaç gazeteyi okuyup tarıyor, Tur23 Yunan jandarması cesedı kıye'yi ügılendiren haberleri tez sa, hangi gazeteler Türkıye'yı destekhyordu? Bunlan izlemek bulundu». elden özetleyıp Turkçeleçtıriyor Aynı Fransız gazetesmın erteve hemen Basın Daıresine göturii Türk delegasyonunun tutumunu si gunku sayısmda Türkiye'yle yordu. Basın Dairesı, toplanan ayarlamasma yardım edıyordu. ılgıh haber başlıklan şoyleydi: haberlerı dogruea Başdelege ts Türk heyeti ona gbre cevaplar vermek, ona göre açıklamalar, «Doğu sorunu: met Paşa'ya sunuyordu. Basını (istanbul'da) Yüksek Kotarama ısı her sabah erken saat yalaclamalar yaptnak durumunmıserler Konferansın bır an lerde yapıhp tamamlanıyor, on daydı. Başka bir deyimle, TUrkıya aleyhmdeki yayınlara cevap once toplanmasını ıstıyor dan sonra delegeler asıl kendı yetiştırmek, Türk dâvasını Avrular Müttefık generalleriy görevlenne dönüyorlardı. Hemen le Refet Paşa arasındakı son hemen bütün delege ve uzmanla pa kamuoyuna duyurup tanıtmak gorüşme iızenne telâş vericı ra paylaştmlan bu ış, Türk de da yıne, başta, Lozan'daki heyete duşüyordu. bır rapor Kemalistler Sulegasyonu için çok önemliydı. rıye, Fılıstm ve MezopotamHer seyden önce dış basın bnem13 Kasım sabahı genel bir baya'da plebısıt istıyorlar Re lı bır haber kaynağıydı. Türkire' «ın toplantısı yaptıktan sonra tsfet Paşa Kapıtülâsyonlan tanın o günkü irnkânsızlıklan içın met Paşa aynı gun akşam Uzerı DİŞİ BOND t l v(/ILCIF DEQG.HA A(|N TİFFANY JONES 3£N BOVUN SlZE BANVO SUZEUM . DE BıR PACCA GARTH ZlHO «.ATT1Ö1Mİ ENRıSZ. LA \a SACT SEMlLEBl i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear