24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 10 Temmuz 1973 Dünyada Bugün D*ş haberler Politikada sorunlar Sağcı yazar, solcu yazar ERGUN BALCI Dolar düşerken!.. •alkclar yine düşuyor!..» f f l İ Y u k a r ı d a k i cumleyi, ga• • " z e t e sayfalarında görmediğımiz gun hemen hemen yok gibi... Dünyanın belli başh borssları, sık sık aynı haberi vermeye başladı. Geçen hafta sonunu, yine dolann uluslararası piyasada d"üştuğünü duyarak kapattık. Bir ulkenin parası, o ülkenln ekonomisi hastalıkh olunca düşer, şeklinde genel bir kural varöır. Buna göre, Amerikan öderneler dengesi sürekli açık vermektedir. Amerika içindeki enflasyonist gidişe dizgın vurulamamakta, dolann satın alma gıicü her gün daha azalmaktadır. Ancak, dolar gibi bir uluslararası para biriminin böyle gid'erek düşüsi.. daha da baska etkenlere bağlanabilir. Çünkü Amerikan ekonomisi ne kadar hastalıkh olursa olsun, bu ekonomiyi temsil eden doları böyleüne sürekli düşmeye bırakacak durumda değildir. Amerika, yeryüzu tarihinin gördüğü en buyük üretim güıüne ve tüketira kapasitesine sahip bir ülkedir. Ekonomiyl bilim olarak bir kenara itelim ve sade mantıkla bir sonı soralım: Dolar dış piyasada bu seküde «ürekli düşuyor da, Türk lirası kendine göre neden böyle istikTarlı? Yani, Türk lirası tarafından temsil edilen Turk ekonomi»1, Amerikan dolannm arkasmdaki Amerikan ekonomisinden öaha mı güçlü? Tabii ki hayır! Doları düşüren başka etkenlerın rolü, işte burada açığa çıkıyor. Birincisi, dolar, «Arz ve Talep» diye büinen ünlü kanunun kurbanıtfır. Amerika dışındakl kaynaklarm elifıde çok fazla dolar bulunmaktadır ve bu dolarlar son yıl İçinde gereğinden fazla piyasaya surülmüştur. 1970 yıh sonunda, yabancı hükümetlerin ve firmaların, 100 milyar dolardan fazla bir tutarda Amerikan parasına «ahip oldukları biliniyordu. Son iki yılda, Amerika'dan çıkan kısa vadeli sermaye ile, bu rakam 200 milyar cîolara yükselmiştir. Bunun 80 milvar doları. yabancı hukilmerlerin döviz rezervlerinde, ya da yabancı bankaların mevduatlanndadır. Amerikan ekonomislnin basındaki Demokîes kıhcı, ışte bu 200 mılyar dolardır. Amerika içinde ya da dışında ne zaman bir buhran belirtisl başgosterse, elinde tfolar bulunan herkes, "bu parayı daha istikrarlı ülke paralan ile meselâ Alman markı ile değistirrr.ektedir. Arap petrol milyarderlerinin paralarını değerlendiren îsviçre bankerlerinden, Turkiye gibi kıt kanaat biriktirdiği doviz rezervleri üzerine titreyen ülkeler yöneticilerine kadar herkes, elindeki doları satıp ya mark, ya da frank almaya çalışrcaktadır. Amerikan d'olarını sarsacak buhranlar da az değildir. Sadece Watergate olayı yeter. Nixon'un iktidan ?ayıflamış, ülke Jiya^i bir çıkmazın eşiğine gelMiştir. Ya Alman markının revalüasyonu? O da. dolar sahibi yabancıları ürküten baska bir olaydır. Bu ve benzeri olayları duyup eüerindeki dolarlan satmaj'a baslayınca yabancılar, uluslararası pivasadaki dolar arzı yukselivor, talep ise dusüyor. Yani dolann dpğeri de diğer paralara oranla a73İıvor. Irak'ta 13 kişi daha Luns: "NATO, ABD'nin nükleer kurşuna dızıldı BAĞDAT Irak'ta Baas rejimine karşı eski Emniyet Genel Müdürü Nazım Kazzar tarafmdan düzenlenen darbe teşebbüsü ile ilgili olarak 13 kişi daha kurşuna dizümiştir. Kurşuna dizilenler arasında, Baas Partisi Bölgesel Yönetimi es ki üyesi Muhammed Fadü'ın da bulunduğu Bağdat Radyosu tarafından açıklanmıştır. Fadü'la birlıkte dzel mahkeme tarafından idama mahkum edilenlerden eski İhtilâl Konseyi üyesi Abdülhalik El Samarray'ın cezası ise müebbet hapse çevrilmıştir. Öte yandan Nazım Kazzar tarafmdan düzenlenen darbe harekeünin asıl amacının Devlet Baş kanı Hasan El Bekr ile Başkan ' Yardımcısı Saddam Hüseyin olduğu Bağdat'taki resmi kaynaklar tarafmdan açıklanmıştır. Aynı kaynaklarm verdikleri ha berlere gore, Kazzar darbeyı, El Bekr'in Polonya ve Bulgaristana yapmış olduğu geziden ddnüşünde, havaalanındaki karşüama tö• reni sırasında gerçekleştirecekti. Ancak maksadı önceden anlaşılan Kazzar, rehine olarak aldığı Savunma ve Içişleri Bakanları ile birlikte Iran'a sığınmak üzere kaçmak zorunda kalmış ve ya kalanmıştı. Kazzar ve arkadasları daha sonra yargüanarak kurşuna dizilmişlerdir. (aa) ı ı. > n . şemsiyesi altında kalacak,, BONN NATO Genel Sckreteri Joseph Luns, NATO'nun Av rupah müttefiklerinin Amerikan nükleer şemsiyesi altında korunmaya devam edileceğine inandığını söylemiştir. Luns, Batı Alman 2. TVsine verdiği demeçte, bu durumun, ABD SSCB anlaşmasına rağmen değişmeyeceğini sandığmı ve anlaşmanm, «esnek mukabele» sisteminin esasında bir değişiklik meydana getirmediğini sözlerine eklemişür. ABD . SSCB anlaşmasınm, yeni bir bunahmının çıkmasını güç leştirmek amacıyle imzalandığına dikkati çeken Luns, NATO müttefîklerinden birine bir saldırı vuku bulduğu takdirde, «esnek mukabele» sisteminin derhal uygulama alanına konulacağını söylemiştir. öte yandan, Joseph Lunsla birlikte aynı programda konuşan Batı Almanya Savunma Bakanı Georg Leber. Amerikan Sovyet anlaşmasınm NATO'nun stratejisinde değişiklik meydana getirmediğini, NATO müttefiklerinden birinin saldırıya uğraması halinde, Sovyet Amerikan anlaşmasmın hükmünü kaybedeceğini öne sürmüştür. (aJ.p.) S ağ sol kavTamlan memleketimizde yıllardır tartışılnuî, kâlâ da tartışılan konular. Özellikle dış poliuka alanmda bu sozcuklerin anlamları arasmdaki aynmın tam olarak yapıldığı, bir yargıya varıldığı söylenemez. İç politikada en geniş anlamda sol, ko>lü=ü, ışçısi ve küçük memuru ile emekçi sınıfından, yani çoğunluktan, sağ ise sermaye sınıfından yana olan tutumun ifadelerıdir. Ülke ekonomisinin yönetiminde özel sektörden devlet müdahalesine doğru kaydıkça sol dozunu arttonr ve üretim araçlarının millîleştirilmesini öngören sosyalizmle noktalanır. Dolar, gerekli goruldugu zaman desteklenecek BALE Îsviçre nın Bale şehrınde toplanan Batı ulkelerı mer kez bankalarının guvernörierı, uluslararası borsalarda sureklı oiarak defer kaybetmekte olan Amerıkan dolannın gerekli görülen zamanlarda desteklenmesı konusunda anlaşmaya varmışlardır. Toplantı sonunda yayımlanan bildirıde, dolarm desteklenmesı konusunda anlaşmava vanldıgı behrtılmekle birlikte, bu desteklemerun ne zaman ve nasıl yapılacağı hususunda hiçbir açıklama vapılmamıştır. GUvenılir kaynaklann verdıklerı haberlere gore, merkez bankaları, halen spekulâtörlerın, mark satın almak için ellerınden ısrarla çıkarmak istedikleri Amerikan dolarını, özel bır fondan yararlanarak piyasadan toplayacaklar. böylece dolann daha fazla deger kaybetmesını önlemeye çalışacaklardır. Uzmanlar, doların daha fazla değer kaybetmesının onune geçebılmek ıçın en az 10 mılyar dolar satın alınması gerektıfıni ıfade etmışlerdır Uzmanlann, dolarm deger kaybına engel olmak için ortaya attıkları bır dığer teklıf ise, merkez bankalarının serbest piyasaya bol mıktarda altm surmelerıdır. El Bekr'e karşı Burgiba: «Tüm çabama rağmen Meir ile görüşemedim» NEW TORK Tunus Dcvlet Başkanı Habıb Burgiba. tsrail Başbakam Golda Meir'le gorüşmek istemesinin gerçek se bebinm, îsraillilerle Araplar ara smdakı anlaşmaznğın sürüp git mesi yüzunden, Mısır'da yapıla cak bir darbe ile ışbaşuıa gelecek kişilerin, tsraıllılerle yeni bir savaşa tutuşmalan ve bu savaş sonunda îsrairiilerin Mısır'da Kahire Suriye'de de Şam'a kadar ılerlemeleri endişe sı oldugunu acıklamıştır. Amerıkan; «Newsweek» dergı sıne bir demeç veren Burgıba, çabalarına rağmen Golda Meir ile görusmesının mümkun olma dığını behrtmıs, buna ise, Golda Meir'ın, bir Filıstın devletinın kurulmasını hiçbir şekilde kabul etmemek gıbı ön fıkirlere sahip olmasıru sebep göstermiş tir. Burgiba, Meır'in, Filistâıli leri, tasfiye edilmeleri gereken tedhişçıler olarak gördügünü de sozlerıne eklemistır. Pompidou, protestolara rağmen nük leer denemeyi yapacak (Basınaan; (Fransız karıkaturu) Y. Zelanda gemisi, Fransız nükleer deneme bölgesini terketmeyecek WELLİNGTON Yeni Zelanda Savunma Bakanı Arthur Faulkner, Fransız nükleer deneme bölgesinde bulunmakta olan <Otago> fırkateyninin, Fransızların geminin bölgeyi terketmesi için girijecekleri butün teşebbüsleri bilmezlıkten geleceğini ve bölgeden aynlmayacağmı «çıklamıştır. Bakan, Yeni Zelanda fırkateyninin, bu şekilde davranmakla kuralları çiğnemiş olmayacağını ve uluslararası sularda seyretme hakkını kullandığını açıklanasına eklemiştir. Faulkner, Fransızların ftrkatey ni zor kullanarak bölge dışma çıkarmağa çalışmaları halinde ise, fırkateyn kaptanına silâha başvurmama emri verddiğini kay detmiştir. Bakan. gemi komutanı na durumun gelişmesine gore yeni talimatlar verileceğini de belırtmiştir. Bilindiği gibi Fransa'nın Mururoa takımadası çevresinde nükleer deneme yapma karan kımı ülkelerde sert töpki ujandırmış ve bu ülkeler denemeyi protesto amacı ile bu bölgeye gemi göndermışlerdır. (ai p.) Büyük Sinod, Makarios'a karşı 5 Lübnan baj|.kçısını çıkan 3 piskoposu lârietledi kaçirmış BEYRIT Yetkili resml Lübnan makamları tarafından yapılan açıklamaya göre bir îsrail hücumbotu cumartesi gecesi bes Lübnan balıkçısmı kaçırmıştır. Yetkililer bahkçıların içinde bulunduğu teknenin iki ülke arasındaki «mayınlanmamış. sular da gitmekte oldugunu öne sürmüştür. Yetkililer balıkçıların sorguya çekilmek üzere İsrail'e götürülmü§ oldugunu belirtmektedirler. (UPD rısı üzerine Kıbrıs Rum Ortodoks Sinodu Üyesi üç piskoposu yargılamak için Lefkose'de toplanan büyük Sinod'un Başkanı îskenderiye Patriki Nikolas, üç piskoposu lânetlemiştir. Iskenderiye Patriki, pazar âyininden sonra yaptığı konuşmada şriyle demiştir. •Şu andan itibaren onlan cehennem azabına terkediyoruz. Davranışlan ile kendi kendilerini cennetten ve St. Barnabas (Kıbrıs) kilisesinden kovmuşlardır.> Patrik Nikolas, üç piskoposun son «uzlaşma çağrıstm» reddetmeleri halinde kilisenin, nizanu L E F K O Ş E Makarios'un çağ İsrail hücumbotu # Yirmiler Komitesi Maliye Bakanlan toplanacak WASHtNGTOX Uloslarara cı para fonu, Yirmiler Kömıtesl Maliye Bakanlarının. dunya para sıstemindeki reformu incelemek amacıyle 3031 Temmuz'da Washington'da toplanacaklarını doğrulamıştır. Verilen bilgiye gore, Maliye Bakanlarının bu toplantısında, onümuzdeki Eylül'de Nairobi'de yapılacak Uluslararası Para Foru Genel Kuruluna sunulacak Para Rsformu Tasarısmm bcllı ba;h roktalarını gozden geçirılecektir. (a a) Doları bu hale getiren ikinci sebep, siyasal karar yeteneksizliğinin uluslararası para piyasasında hüküm sünnesidir. 1971 ağustosunda, Başkan Nison yeni bir dizi ekonomik kararlar almış ve bu arada doların alün karşılığı değerini kısarak, Amerikan parasını serbest piyasanın dalgalanmasına bırakmıştı. O gün den bu güne, dolann resml ve gayn resmi değer kaybı, genel olarak yüzde 27 oldu. Dolan uluslararası para birimi olmaktan çıkartmak isteyenleri, bu gelışme hakh kılmaktadır. Ancak, merkez birim dolar düşerken, yerine yeni bir sistem getirilmemiştir. «Özel Para Çekme Hakkı», «Dalgalanan Pariteler» gibi yöntemler, sadece güvenhk tedbirleridir. Dünya ticaretinin, mutlaka bir uluslararası para birimine ihtiyacı vardır. Bu kâğıt rnı, yok«a gerçek altın mı olur, bilemeyiz. Fakat parasal değerler dalgalandıkca. spekülatörlere iş düşer ve dalgalanma da giderek artar. Nitekim dolar kendi başına bı. rakıldığı halde, merkez bankaları yine de seyirci kalamadı. Her dolar düşüşünde, Alman Merkez Bankası, 4 5 mflyar tutannda Amerikan parasını marVla değiştirdi. Yani doları desteklemeye çahştı. Sonunda Alman ekonomisi enflasyona sürüklendi ve yeni bir revalüasyon zonınluluthı doğdu. Işte bu istikrarsız durum, Başkan Nixon tarafmdan bir şantaj nracı biçiminde kullanılmaktadır. Amerika tarafmdan desteklenmeyen dolar. Avrupalılarca mecbııren desteklenmektedir Avrupalılar durmadan yayılan dolar devalüasyonu söylentileri karşısında, kendi paralanm da tehlikeye atarak spekulatörleri dttrdurmaya çahşmaktadırlar. Avrupalılar, bu durumda Amerika'dan dolann değerini yeniden sabitleştirmesini ve resmen desteklemesini istiyorlar. Başkan Nixon ise, Amerikan dış ticaretine kapılar açıldığı, gümrükler IndirildİRİ takdlrde bunu yapaea&mı söylüyor. Bu hava îçinde, eylülde Tokyo'da, Dünya Ticaret Konferan Kaddafi: «Petrolü silâh olarak kullanırsak ilk kurbanlar ABD ve Batı Avrupa olur» PARtS Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, Fransız Radyo TV'sine verdiği demeçte, «Petrolun, Arap . israil anlaşmazhğında, eninde sonunda si lâh olarak kullanılacağını ve bu halde, almacak tedbirlerin Uk kurbanlarmm ABD ile Batı Avrupa olacağını» söylemiştir. İsrail'in Arap topraklarını kuv vet kullanarak işgal etmeğe devam ettiğini kaydeden Kaddafi, ABD'nin, tsrail'i bu davramşuıda desteklediğini kaydetmiştir. korumak üzere kendilerinl eezalandırmaya yetkili oldugunu sözlerine eklemiştir. Makarios"un çağrısı üzerine top lanan büyük Sinod, Kıbrıs Ortodoks Sinodunu meydana getiren üç piskoposun Makarios'u Başpiskoposluktan azletme kararmı hükümsüz ilân etmiş ve üç piskoposu pazartesi günü ı'dün) Sinod'a gelerek savunmalannı yapmağa çağırmıştı. Baf piskoposu Yani Dios, Kityum piskoposu Antimos ve Girne piskoposu Kiprianos ise, büyuk Sinod'un bağımsız Kıbrıs kilisesinin içişlerine karışmaya hak kı olmadığını üeri sürerek çağrıyı reddetmişlerdi. (aa) Kuzey Vietnamlı yöneticileri Brejnev karşıladı MOSKOVA Kuzey Vıetnam I Komunıst Partı Bırmcı Sekreterı ' Le Duan ile Başbakan Fam Van ' Donp, Sovyetler Bırhğım resmen j zıyaret etmek Ü7ere, dun akşam ' Moskova'ya gelmışlerdır Le Duan ile Fam Van Dong'u havaalanmda Leonıd Brejnef Ya dış politikada ne anlama gelir sol? Kanımıza göre, ülkemizde kavram kargaşalığından biri de bu alandadır. Dış politikada solun tek kriteri, tek ölçek ve değer yargısı bağımsızlıktır. Günümüzde dış pobtikada sol sağ ayrımını, sosyaliznı kapitalizm, emek sermaye ilişkileri gibi salt doktrin temellerine oturtmak, büyük devlet politikasının ideolojiyi geri plana ittiği görülen çağımızda yanügı ve yetersiz değerlendirmelere yol açabilir. Sol en geniş anlamda halktan yana olma anlamına geldiğine göre (Fransız Ihtilâlinde halk temsilcilen meclisin solunda, aristokrasinm temsılcileri de sağında otururlardı). dış politikada ülkenin çıkarının en belirgin niteliği bağımsızlıktır. Ve bu ilke gunümüzde kapıtalızmin güçlü temsilcisi Birleşik Amerika'nın politıkası ile bağdaşmayabildiği gibi, sosyalist blokun en kudretli devleti Sovyet Rusya, ya da en kalabahk ülkesi Çin Halk Cumhuriyetinin tutumu ile de uyum içinde olmayabilir. Solcu dış politika yazan. kapitalizmin kontrolüne dayanaa sosyal demokrasiden. üretim araçlarının kamulaştırılmasmı öngören sosyalizme kadar uzanan çizgide kalem oynatabilen sola açık iç poliuka yazarına kıyasla çok daha az manevra yeteneğıne sahiptır. Zıra onun tek kriteri bağımsızhk ilkesidır. Yargı ve değerlendirmelerinde bu kriterin biraz dışma düstüğü an sağa kaymış olur. Soruna bu açıdan bakıldığında Amerika Vietnam'da özgürlük için savaştı, ya da Kamboçya'yı demokrasi uğruna bombalıyor dıye yazan bir yazar kuşkusuz sağcıdır. Ama Çekoslovakya'ya yapılan müdahalenin sosyalizm açısından yararlı olduguna inanan, ya da Pekin'in faşist Yahya Han yönetimıni desteklemesini, sosyalist ülkedir. her halde bir bildiği vardır, düşüncesiyle görmezlikten gelen bir yazar da sağcıdır.. Aralarındaki tek fark birincisinin ahlâk ölçüsü, ikincisinin ise akılcı görüşten yoksun olması ve dış politikada solun taşıdığı anlamı kavrayamamasındadır. Dış politikada bağımsızhk ilkesinin dışına taşan her türlü davranıs ve yorum sağın kapsamına girer. Bu bakımdan olaylan Washington'un gözlükleri ile gormek sağcı bir tutum olduğu gibi Moskova ya da Pekin'in açısından yorumlamak da sağa dönük davranışın içine düşme sonucunu verebilir. Türkiye'nin asrımızda yetiştirdiği sol dış politika izleyen en büyük lıderı. kuşkusıız, dış siyasetini tam bağımsızlık Ukesı üzerine oturtan Atatürk'tü. Peki içte sağcı olan bir kimsenin dışta solcu olmasma olanak var mıdır? Vardır Eğer dürüst bir sağcı ise. dışa bağlı kapitalizmin değil milll kapitalizmin sözcüsü ise, serbest rekabetin ekonomiyi canlandıracağma hiçbir çıkan olmadan, içtenlikle inanıyorsa. Böyle bir kimse dışta da, kapitalizmin en güçlü temsilcisi Amerika'ya dcğil. bağımsızlığa yönelecektir. Savaş sonıası dünyasının yetıştirdiği içte sağcı, dışta ise solcu en büyük devlet adamı General De Gaulle'dü. İçte büyük burjuvazinin temsilcisi olan, işçi ve köylü sınıflarına en ufak bir ilgi göstermeyen De Gaulle. dış politikada solcu bir liderdi; Sovyet Rusya'ya yaklaştığı, Doğu Avrupa'ya açıldığı için değil. Amerika'ya karşı isyan bavrağını çekerek. bağımsızlık ilkesini dış politikasının tcmel direği yaptığından ötürü. Problem bu çerçeve içine yerlesürildiğinde Varşova Paktı üyeleri arasında en solda dı^ politika izleyen ülkenin Romanya olduğu görülebılir. Solcu dış politika yazan Türkiye'nin gerek Amerika'ya gerekse Sovyet Rusya'ya fazla yaklaşmasından kujkulanır. Zira her hangi bir super devletle çok sıkı fıkı ilişki kurmanın, küçük ülkelerin bapımsızlığı ile bağdaşmayacak durumlara yol açabileceğıni düşünür. Sağcı yazarın en büyük kuşkusu İse, sözcüsü olduğu sınıfın ekonomik çıkarlanmn en sağlam teminatı olarak görülen Birle;ık Amerika ile olan bağlarm gevşemesidir. Ona göre tehlike sadece Sovyet Rusya'dan gelir. Ve bu tehlike her seyden önce temsıL ettiği eljonqmik sUUme yöaeldiğinden tek yönlıi olarak sürekli abartıhr. İşte sağcı ve solcu dış politika yazarlarj arasmdaki gerçek fark buradadır. Iktisadî ya da ideolojik görüşlerle dış politika anlayışının temelinde yatması gereken bağımsızlık ilkesini bir an gözünden kaçıran bir yazarın sağda kalem oynattığı söylenebilir. Ya dışta? karsılamıstır. (a a) Kıbrıs; Sterlini dalgalanmaya bıraktı LEFKOŞE Kıbns Merkez Bankası, Kıbns Sterlininin dalgalanmaya bırakıldığım açıklamıştır. Bunun sonucu olarak dun Kıbrıs bankalarmda dolar, j lK4brıs Sterhnıne göre alışta ı 3 0490. satışta da 3.0490 üzerınden j ışlem görmuştür. (a a) , TURKİYE İ5 BANKASI A.S. GENEL MÜDÜRLÜK EĞİTÎM MÜDÜRLÜĞÜNE olarak Yetisürilmek üzere sınav ve mülâkalla eleman alınacakiır. AdaYİarın 1. Hukuk, îkiisat, Işletme, Siyasal Bilgiler Fakülteleri ile Ege, Boğaziçi, Ortadoğu ve Atatürk Üniversiieleri' nin İdarî İlimler, İş îdaresi ve Iklisai bölümleri, İklisadî ve Ticari îlimler Akademileri, Ticaret ve Turizm Yüksek Öğreimen Okulu ile bunlann Milli Eğiiim Bakanlığmca ianınmış Türkiye ve yabancı ülkeleıdeki eşitlerinden mezun olması, 2. İyi derecede İngilizce bilmeleri, 3. 30 yaşını doldurmamıs olmaları gerekmekiedir. îlgilenenlerin özgeçmişlerini belirten ve el yazılan ile yazılmış mekiup ve bir fotoğrafla en geç 20 Temmuz 1973 tarihine kadar aşağıdaki adrese ba$vurmalan lica olunur. TÜRKİYE İ5 BANKASI A. Ş. GENEL MÜDÜRLÜK EĞİTÎM MÜDÜRLÜĞÜ MEŞRUTİYET CADDESİ NO. 24, KAT 3 ANKARA Başkan Nixon; torun bekliyor WASHİNGTON «Evenmg Star Ne\vs» gazetesınm bıldırdiğıne göre, Başkan Nı\on'ın kızı Trıc:a Nıxon Cox, çocuk beklemektedır. 27 yaşmda olan Trıcıa Nıxon, 1971'de genç bir avukat olan Fınch Cox ile evlenmışti. Başkan Nıxon ile eşınin, ılk kez torunları olacaktır. Nıxon'ların öbür kızlan Julie, 1968'de David Eiserihower ile evlenmiştı. (a a) EGITİMCI ABD Çek Konsolosluk Anlaşması imzalandı PRAG Amerika Birleşik Dev letleri Dışişlerı Bakanı Wıllıam Çinhindindekı savaş tuyler ürpertıci sahnelerle Rogers, Çekoslovak hükümetinin • v devam etmektedir. Resimde, bir Kamboç huküdavetlısı olarak kısa bir ziyamet askeri, elmde tutsak aldığı asilerden binnin kesilmiş başı ile.. rette bulunmak üzere önceki ak 1 Şam Prag'a gelmiş, iki ülke ara ! sında bir konsolosluk anlaşması! imzalanmıştır. Rogers, dün gece | Washıngton'a hareket etmiştir. Ote yandan, ÇekoslovakjTi Dışişlerı Bakanı Bohuslav Ciınou1 pek Amerıkan Dışişlerı Bakanını, uğurlarken yaptığı konuşmada, j ıkı ulke arasında 25 yıldan berı askıda bulunan emlâk sorunlarının ço'züme başlanması için 10 Eylülde görüşmelere başlanacağım acıklamıştır. Çekoslovakja Dışişlerı Bakanı, ayrıca ku'.tıirel,' bilımsel ve teknık işbırlıği an | laşmasiyle ılgıli görüşmelere de 22 Ekımde 'oaşlanacağım bildir • mıştır. ! Wıllıam Rogers, Prag'tan ayrılmadan once, Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Ludvig Svoboda tarafmdan kabul edilmiştı. (aa) "ZOVİDOVA SKflNDflL,,INfl ADI KARIŞAN FİN CUMHÜRBAŞEANIN1N GENEL SEKRETERI İSTİFfi ED1Y0R TEŞEKKÜR Hastalığımı zamanmda teşhis etferek mahirane bir ameliyatla benı yeniden hayata kavuşturan müşfik, nazık ve değerli Patalog Operatör Doç. Dr. HELSİNKİ Finlandiya Cumhurbaşkam ürho Kekkonen'ın genel sekreteri Jyraenkı, «Zovıdovo olayı»ndan ötürü Eylul başında ıstifa etmek ıstedığıni açık lamıştır. Genel sekreter, mahkemede kendısını savunacaktır. «Zavidovo olayı», Fınlandıya'da son yıllarda patlak veren en buyük sıyasî skandallerden bıridir, bu olay, geçen sonbahaıda Isveç ve Norveç basırunda, Cumhurbaşkaru Kekkonen ile Leonıd Brejnev'in Moskova yakınındakı Zovidovo'daki görüşmeleriyle ilgıh gızlı bır raponın yayımlanmasıyle patlak vermıştı. Bu goruşmelerde Kekkonen ile Brejnev. Fınlandıya ile ortak pazar arasmdaki ticaret ilişkılerinı ele almışlardı. Jyraenki, Sosyal Demokratların sol kanadındandır. (a a) MAZHAR ÖZMAN'a Asıstan Dr. Cengız Arkın, Anestezlst Kadriye Bılge, Ömür Kliniği doktorlan ile Başhemşire Neclâ, Hemşire Seher ve diğer personele, ameliyatımdan sonra kliniğa kadar gelerek, telgraf ve telefonla hatınmı soran bütün dost ve akrabalarıma sükranlanmı sunarım. Nâzime Çıngi Annesi Cemile Selimogln Eniştesi Seyfettin özef (Cumhurlyet 5536) John Mitchell, VVatergate Komitesi önünde tanıklık yapacak WASHÎNGTON Ba$kan Nixon'ın eski Aalive Bakaru, sivıl hayatta eski ış ortağı ve en yakın mesaı arkadaşı John Mitchell bugün Watergate skandalmı tetkik etmek ıçjı kurulmuş olan Senato Komitesi önünde tanıklık yapacak ve bu skandal hakkında rolü ve bilgısı hakkmda sorulacak sorulan ce\'aplandıracaktır. Bundan bır kaç nafta önce Mıtcbell'ın eşi Margaret Mıtchell, gazetecilerle vaptıg' bır ko nuşmada eşmin bu skandal'da şamar oğlaru haline getirilmesini katrjfjen kabu! edemiyeceğini söylemiştı (UP1) ACl BİR KAYIP mensubumuz Şirketimizin değerli eiemanlanndan eski NEZİH TOPÇU 8 Temmuz 1973 günü Hakkın rahmetine fcavusmuştur. Cenazesi bugün öğle namazını müteakıp Fatih Camıinden kaldırılarak Edirnekapı Mezarlığına defnolunacaktır. Kederli ailesi ve mensuplarımıza sabır ve başsağhgı dileriz. Tnrkive Seker Fabrikalan A. Ş. Cumhuriyet 5537 Mehmet BARLAS (Devarm 7 nci savfada) Yeni Ajans: 22435515
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear