28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 Haziran 1973 TüfsfUH SetcuK İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 68 ötekl de yardım eder gıbl yaptı çıkmama. Sonra bınncisi boynuma ıpı geçırır gıbi yaptı. Öylesıne korkmustum ki: Bu kadarcık bir şey için adam asılır mı? dedim kenduni tutamayarak. Derken Adem Elması vurdu ukemleya. Sonra: Bu akşamlık yeter, dedı. Sonra yanundakılere donerek: Bırakın, gıtsın, dedı. Bıraktılar kollanmı. Eğilip yere düsen dtlğmemı aradun, bulamadun. Böjie şeylere canım sıkılır benım, duğmesı kopmus bir yaka sinlr bozucudur, aklım bep orda kaJır. Adem Elması: Biliyor rnusun, seviyorum aem. dedl. Tesekkür ederim, dedım. Sonra otobüs filân beklemeden koça koşa yola çıktıın. Geç kalmıştım bacanajhmın e n ne. O da, baldızım da, başıma gelenlen öğrenince kim bılır nasıl şaşıracaklardıl Sessızlik içinde, kimsenin gozüne çarpmadan geçen yasamımın en dolu gününü yaşamıstım. Bacanağıma ve baldızıma, o gün başıma gelenleri, Ithal Ambarlarındaki sorgudan başKyarak m\ anlatmah idım' Birden akluna gekü, ya bacanagım bu olaylardaa ötürü beni kıskanırsa? ÇünkU oldum olası bnemsiz bir ki$l olarak kalmıstım onun gözünde; şimdi, dunıp dururken, bırden sorguya çekilnıem, ister istemez durumumu değıştıriyordu. Amı otobüs durağmdaki sorgu, benım içın güçlük yaratacak nıtelıkte idı. Hadi Ithal AmDarlannda, çelık kasadan çıkan dört kağıt ve kaybolan beşınci kâğıt konusu, bir sorgu nedenl olarak ileri sürülebilir diyelim; ama otobüs durağında (yer de kuçük düşürücü Idi üstelik) neden sorguya çekildiğımi nasıl açıklayabilirdım'' Yoksa bunun gtindüzkü »orgularla bir ılısiği var rnıydı? Bılmıyorum. Bilmedığım için da bacanağım kuşkulanacak, uzun uzun sorguya çekecekti beni. Doyurucu bır karşüık alamayınca da gerçegi sakladığımı sanacak ve kızacairtı. îyisl mi, tümden açmayayım bu konuyu diye duşündum. Geceyi rahat geçtrmek istıyordum. Bacanag;mm evind» beni ba?k» bir •orgunun beklediğini nerden bile büirdim? Kapıyı bacanağım açtı. Nerde kaldın? dedi. Bekliyorlar lç«rd« seni. îçeri girince, baktım, yemek masasmın başında tammad'ğım iki kişi oturuyor. Birl, şışman, saçlan dökülmüş, yaşhca bir adamdı; öteki ufak tefek, başı önüne eğik duran, gençten biri. (Kirpıklerl beyaz gibiydi). Bu adamın önünde bir daktılo makinesi duruyordu. Baldızım, geride, bir koltukta oturmustu, ayak ayak listune atmıştı, guzel bacakJarı adamakıllı gbrünüyordu. Bacanağım: Otur, dedi. Yaşlıca adamm tam karsısındak' lskemleyi gösterdi bana. Oturdum. Buyrun sorun, dsdi yaşh Bunun uzerine, daktilonun be^ıiKia duran, makineyi kendine doğru çekerek yuıüme bak tî. Çiçek bozugu idi, bir de çıban ]rerl vardı yanagında. Şışman adam doğrudan girdl konuym Somnes kım? diye sordu. Solnes olacak, dedim. Aferrn, dedi, yalanın dolanın gereftl yok. Sonra çıçek bozugun» döndü. Solnes'mi? adı, ya». dedi. Adam tıkır tıkır yazdı. Maklney* f»rç gurç yaptırarak satır bajma geçti, yürüme baktı gene. Tannm, ne ılgısiz baSojlardı oolar! Şişman Adam: Nerden tanırsaı Solnes İT diye sordu. îbsen'den, dedim. Şişman Adam ileri gerl bir gittı geldl. O da nerden çıktı? diye sordu. Demek bunlar iki kışı! Hayır, efendım, yanuş amaşıldı. tbaen bir yazar, Solnes de onun kahramanı. Şışman Adam yamndaki memura: Yaz, dedi, Solnes içm kahraman dlyor. Otekl bir yazarmış. Ne idi onun adıT Ibsen, dedim. Yaz, dedi memura, iyi duydun muT Yan bs yazma. Sonra bana dOndü. Bunlar nerde saklanıyor slrodlT diye sordu Bir yerde saklandıklan yok, dedim. tb. sen öldu. Adam. gözlenni kınp yUzUme bakarak: öldü mü? dedi. Y» îmhirnT? O nerde pizleniyor? Başımı kaldınp h»ffBPi'{l>"Y»« btktım. Bacanağım: Bana bakma, dedi. Ben tsnık olarak llade vereceğıra. Ama, dedim, sen îbsen'in da Solnes'in de kim olduğunu bilmea misin? Şisman Adam: Birbirinizle konuçmak yasak, dedi. Yok u ayınrım ikinizi. Sonra bacanağuna dönerek: Demin bilraedığinlei söylemistlnls, de dl. Oysa tanıyonnussunuz ikisinl da. Seçimlere ÇeyrefcKala PARTILERİMİZ DERLER Kt.. Turhan ILGAZ Aydınlar ile CHP yakınlığı ne düzeyde? bize .. Turk solunun 27 Mayıs'la birlıkte gelişmesınde, Anayasa'nın sağladığı bu bilinçlenme rol ovnar hiç kuşkusuz... «Devrimciyiz» sbzunü kendina ilke yapmış bir partinin, bu sol gelişmeden etkilenmemesi olanaksızdır. Gerçekten de CHP, derrimcüiğlne «ortanın solu> nu kapsam yapü... Ama bir slyasal parti, he!a CHP gibi, bir yerde yanm yuzyılhk Cumhurivetimiz'.n geçirdlğı tum aşamalan etkilemis bir siyasal partı sol'da kendin« bir yer seçince, halkla. yeni bir dıaJog kurma çabalarının yanısıra ülke avdınlarıyle de yeni baştan llışkl kumıak «oronda kalıyor. Az geîîsmis, ya. da gelişmeğe çalışan bir ulkede, ne kadar a>dm Tarsa o kadar da sol anlayış olduğunu sojlemek, bir abartma olmasa gerek.. Bunun sonucu o larak, sol'daki parti, yani CHP, saman zaman aydıniarla anla?mazhğa düştü. Bunun ömeklerini 12 Mart öncesinde de, sonrasmda da gördük» Şimdi, istersenız, CHP'nln önümüzdeki seçimlere ilişkin değerlendirümesinl, bir de bu açıdan dinleyelim yönetidlerinden^ f A A 4 Anayasası, sorunla mayacaktır. Bu, koalisyon hükülUlftlnmıza ekonomık açı meti kurulacak demektir. Bunun •"'••dan bakmayı ötretti nasıl olacagını ise hem bugün den kestirmek mUmkün değil, hem benim yetkim içinde de degil...» CHP yöneticüerinin, 14 EMm'e hazırlamrken bugıinkü seçtm sıstemınden hosnut olduklaruu ekleyelım. Turan Güneş, «tercıh oyu» nun fazla abartıldığı gö ruşünde ve jöyle dıyor: «Türkiye'de ciddl bir parlamento hayatı, tercıh oyunun mübalağa edılmemesine bağhdır. Seçım, hakikatte başka kamp adaylan arasında bir plebisittır. Modern seçım, modern demokrasi budur. Önemli olan kımlerin milletvekili olacağı değildir. önemli olan partilenn seçmen önünde sorumlu otabılmesidir. Şahıslann seçimi, partilenn seçmen önündeki sorumlulugunu kaldırmaktadır...» Suleyman Dendrel askıya alındığı bir iki yıl geçirdık. Tüm siyasal uğraş Ankara'da kotarıidı, Ankara'da bıçimlen di ve sanınz halkın smamasından yeterince geçmedi... Olaylar nicelik jonünden de nitelik jrt> nunden de, siyasal partı lerımize halkın nabzuu sürekli biçimde eüerinde tutma olanagı ver^ medı pek... Ama halkın, eeçırdığimız ıkı yılı, ondan onceki iki yıiı değerlendırmediğıni düşünmek saflık olur. 14 Ekim, halkın içten içe yaptığı değerlendırmenin sonuçlannı getırecek. Bu bakımdan, bu kez seçimlere katılma oranının, daha öncekl seçimlere göre epey yüksek olacagını tahmin etmek pek yanhş defüdir... Sandıktan ne çıkacak birkaç aya kadar ulusca goreceğiz. Biz bu yazı dizısınde bir ön tahmin yapmaktan çok, siyasal partjlenmizin görüşlerini vererek, kamuoyuna, kendi tahminlerinde jardıma olmak istedik. Türkıye'de hemen herkes son üd yılı şöyle veya böyle değerlendirmiştir. Siyasal partilerimizin, demokratik rejimin bu «vazgeçilmeı unsurlannın» son lkl yıl içindeki tutura ve davranıslarını da yargılamıştır kendi kendine.. Siyasal partilerxmiz de aym değerlendırmeyi yaptılar. Bu değerlendırmenin ışıgı altında 73 seçımlerine ilişkin görüşlerini anlattılar, biz de sizo aktardık» Anlattıklannda ortak yönler var, ayrılan ybnler var. özetlersek. 12 Mart Muhtırasiyle iktıdarı bırakmak zorunda kaldıgı, çoğunluk partisi ve önümüzdeki seçimlerde «iavori» olduğu için AP'nin katılmadığı ortak görüş, 14 Ekim'den sonra hiçblr siyasal partinin tek başına Hükumet kuracak bir çoğunluğu parlamentoya getiremeyecegidır. Seçimlerde «komünist, aşın solcu» türünden propaganda usullerinin eskisl kadar ağırlık taşımayacağı Üzerinde de, anlatıs bıçimlerinin farklılık göstermesine rağmen hemen tüm siyasal partilerimizin birleştikleri anlaşüıyor. Bunun, seçmendekl bilinçlenme, dolayısiyle, demokrasinin gelecegi açısmdan os denli Önem taşıdıgı ortadadır. Siyasal partilerimizin paylastık Bfilent Ecevtt Sonuç... Seçimlere çeyrek kala, slyasal partilenmızin 14 Ekim ile, kendileri ile, raklpleri ile llgüi görüşlerini, umutlannı, umutlannın gerekçelerini toparlamaya ça üştık... «Demokratik Parlamenter ReJlm» imizin alışümıj göruntüsünü, bir ölçüde de olsa değiştıren bir olaydan, 12 Mart Muhtırası'ndan sonra, 14 Ekım 1973 seçlmleri daha bir ö'zellik, daha bir önem tasıyor. CHP Genel Başkanının deyimiyle «iki yıllık ara rejimi» nin halk üstUndeki etklleri fıskıracak seçim sandıklanndan... Siyasal faaliyetin, suurlı da olsa (Derana nr) MALKOCOĞLU yazan ve çizen: Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE «Zümre önderliğinl kabul etmiyoruz» Turan Güneş şunlan söylüyon «Vatandaşm sİ3asal eğitımi açısından veja siyasal erginliği bakımından biz, Türkiye'yi, geri kalmı? ülke saymıyoruz. Türk vatandaşlarının bütün kesimlerıyle olgun olduguna inanıyo ruz. Bu bakımdan, büyük halk kitlesl üzerinde herhangl bir rlımrenln lider ve bncülüğünıl kabul etmiyoruz. Herhangi bir toplumda aydınların yeri, fonksiyonu ve özellıkle görevl ne ise, Türkive'de de odur. Aydınlar, gençhk, üniversite gibi kavramlann veva zümrelerin kendi içlerinde bütün olduğunu da san mıyorum. Avukatlar aydınsa, hemen hemen belki aynı oranlarda AP'de de, CHP'de de avukat vardır, profesdrler aydmsa, içlerinde solcusu da sağcısı da bulunmaktadır. Tabü, fıkir özgürlüğüne bağlı bir partide de, solcu profesörü aydın, sağcısını değil jay manız mümkün değildir. Dolayısıyle CHP için, aydıniarla rıtla?ma veya bütünleşme diye bir sorun söz konusu olamaz. Olsa olsa, çoğu kex kendi düşüneelerini bize yakın gdren aydınlann, CHP'nin politikasını ne ölçüde benimsedikleri, ya da birbirimize ne kadar yakın olâugunruz sorunu ortaya çıkabilir... Bu da kolav çöTülecek bir sorundur. Bız demokratik düzeni savunuyoruz, özgürlüğe ve sandığa inanuoruz, Türk halkmın olgunluğuna Inanıyoruz. öyle olunca, kendimizi anlatamadığımız sürece kusuru kendimizde buluyoruz .. Böyle düştlnen herke» bisi kolayca anlayabilir...» lan bir başka ortak görüs te, «kıtle partisi» niteliğini yıtirmek istemeyışleri. Sagcı partUerimlı «kıtle partisi» olduklanm savur.urlarken, bunun karşıtı olarak hemen «sınıf partisi» kavrammı düşünüyorlar. Oysa, Türkiye'nın bugünkU sosyoeionomik aşamasında belll halk kesimleriain çıkar çaUşması içinde olduklan saklanır gıbı değıl. Tutumunda, bu kesımlerden biriae öncelılc vermek 111e de sınıf partisi olmayı gerektirmez ki. Devlet lstatistik EnstitüsU, 73 seçim sonuçlannı her yönüyle yayınladığında, hangi partinin hangi halk kesimlerinden daha çok oy alarak o kesımlenn sözcülüğünü tistlemiş siyasal kuruluj kimligini kazandığını da göreceğiz.. Ama, hangi siyasal partimiztn, son İki yılı, halkı, kendi yapısını ve rakiplerini daha iyl değerlendirmiş olduğunu görmek için îstatistik Enstitüsünün yayinını beklemeğe gerek kalmayâcâk. M Ekim Pazar günü akşanu belL' olacak bu. BİTTİ DİŞİ BOND MACüM B . İHTİYACtN\7. TİFFANY JONES ^ e s i r n buKıvt. JKL i?ouyiuz.\u Bazı tahminler... Şimdi artık, biraz da 1973 seçimlerıne ılişkin bazı tahminler isteyelim CHP yöneticüertnden... örnegin, kaç milletvekül umarlar 14 Ekim'den?.«Sayı tahminleri yapmak, bu seçimde çok zor. Çünkü seçime gıren irili ufaklı partilenn birkaç bin oy alması, birçok illerde milletvekiM dagılımmı etkilemektedır. Bu nedenle, her lldeki du rum, çeşıtli ve kanşık hesaplan gerektırmektedir. Bunu da daha bugünden yapmak kolay değıl Ama şunu sdytemek mübalağa:ı olmaz: AP geçen seçimlerden da ha az mllletvekilı çıkaracaktır CHP ise daha fazla...> Seçimlerden sonra Meclisin gö rünümune ılişkın tahminlerın< ise, CHP Gene) Sekreter Yardımcısı Profesör Turan Güneş şovle aç'.kladı: «Hicbır Darti cogunlugu ala GARTH
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear