Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 CUMHURÎYET 19 Hazîran 1973 1EM» ÂDETİEİ?. Ç1KAÜ*V0R6U SlLLlK KAPJLIK BEMıM Ç İÎÖMHEOLÛ ftfeüN. JİTMEZ (AMH.İSEM.BUMUM HELEİ2. VAHVOP.SUM y İ İSA'NIN GÜNCESİ MELİH CEVDET ANDAY 63 Çlklet çlğneyen, benl btrlne benzetmek ister gıbi, başını t»r sağa, bır sola eferek yüzüına bakıyordu Fakat bu bakışm benzetme gfbl TnMim bır niyeta dayanmadıgını anlamakta gecikmedim Demek sık gelirsin, ha' dedl Evet, dedım Onuncu katta bir tanıdı. Jım oturur Gerçı ben oraya bızıın hanımın gtysılerl için ugranm, ama bunca yıldır bu yitaten dostluk kuruldu aramızda. Çiklet çlgneyen: Hem nvaret, bem ticaret, dedl Onun gıbi bır *ev, dedım Iliyle sertçe vurdu omuzuma Geç hadi, uzatma şimdiden, dedl. Geçtım aralarından Asansdr gene boruktn Çaresiz merdıvenleri çıkmaya koyuldum. AmpulJerın soluk ışığı altında önüıcü zar IOT göruyordum Sevgilimin benl soiuk sohıga bulması hiç hoşuma gltmez, o kata varmadan iyıce dinlenmm hep Bu kez agır agır çıkma yohınu tuttum. Kajnda aarılıp opustüğumüs zaman, sanki onu öpmekten hoşlanmıyormuşum gıbı ama gerçekte soluk alabılmek lçln, ondan bir an önce aynlmaya ktlkmak isteğı tatsız kaçıyor Gerçi gereklı solugu aldıktan sonra, sevgımm taşkınlığını (fdstermek amacı ile ona eskislnden daha hırsla sanlıyorum. ama bu davranışim hep vapmacık dusüyor O bunu anlıyor mu, anlamıyor mu, kesın sbyleyemem; ancak şaşınyor, yüzüme gar;p ganp bakıyor ve ben tutturduğum tempoyu bozmamak içın hemen yatmak Istedıglrsl sdylevınce. «Aceîen ne1» dıyor öyle ya' Acelem ne? Saldnleş:yoruni Gerçekte yatmasak da olur. Ama insan bunlardan blrine adaylıgım koymalı önceden Neyi istljorsak, ya da neyi üter görünuyorsak oyur EevgUimln kapısma gelince durdum, derla bir «olıık aldım, sonra caldrnı kapıyı BUtUn gıizeilıgl ile karşımda idi Pakst yüzü bir az bozuk glbi geldi bana. Bakıjlan degışıktı Ne var"> Bır ş^y mt oldu? dlye sordum. Nedır bu halın senln' ^* " Bo>le dıyerek Jçeri girdlm «Ne olur, finlrlenme'» damek ister glbi gflzlerinl kisıp dudaklannı buzerek, alçak sesle: Gel, dedı Bın mı vgr içerde? dlye sordum. Başı ile «evet» lşareti yaptı Salonda, baktım, Adern Elma» oturuyor. Beoi gorunce avağ» kalkü, Safa geld:nız dostuın, dedl. Ben ona karşılık vermeden, MvgUıme dftnüp baktım. Tuvalet teslim edllmeml» mlydl? dlye fordum Sevfllim daha aganı açmadan, Adem Elmaa (Ulümseyerek Sormakta haklısınıs. dedl. Kanm tuvaletl kendisi gehp almif. Bunu bılıyoruz. Daha doğrusu hanımefendi flyle diyor. Deminden berl şunda dlrenıyorum, bir güvensızhk değıl berümklsi hani fiysi hftlft burada da bana alındıği söylenıyor demek istennyorum. Tanınmif bir terzlnln teslım etmedıği bır turaleti teslim etmij gibl yapması aklımın ucundan geçmaE. Ama kanm, neden bilinmez, beniml* kaç zamandır çatışıyor bu konuda. Sozde glysinln buradan alınıp eve getırilmesl Umi bana bırakmış, bır izzeti nefls torunu yapınış bunu, kabıl değıl kendisi gelip alma> acakmış. Fakat ben buraja gelip glysıyi alacağıma başka yerler* gıdıyormusum, oyalıvormuşum onu. Nedenıni ise bir tıirlü anlayamıyormus bunun. Ama sizler çok ivi bilıyorsunuz ki, ben gece yanlanna degin burada tiysiyl beklemis bir adamım. Yanıma kadar sokularak parrnağı üe göjsüme dokundu. Hatti slze beyefendi, slze otobils duragında demedım mi kl, hazır olmamış bır gıysi içın benim bır gecede Ikl kea burava gelmem aaçmadır, ben pek alft başka bir yerde vakit geçınr ve «ve gıdip giysinln hazır olmadıgını «öy» liyebUirim.. Bövle demedira mi? Evet, dedlm. Böyl» deduüs va boşuna feldiniz. Adem Elması: GordilnUz mll? dedl Ama mutluluk formüle edllebılır mı' Mutluluk size göre çudur, bana gore budur Şunun gibi. Renkler ve levkler tartısılmaz derler. Kanm da gıysisini terzıden benın almamla mutlu olujor. Peki, buna bir jey dedlğım yok. Ama madem bd>le is Ujor, bırait&ıa gelip bea alapm 0>\s». kendi l aftyöt jf bunu da benden özbyÇL İ edertm benim yerimne olsanız nasıl nırsınız' Elbet kalkar buraya gehrslnız. Ben da öyle yaptım late. Ama, dedim giysl teslim edildiğine g8r» durumu eîinız» açıkça soyliyebilirsınis artık. Yoksa çörumU kalmaz bu sorunun Giysl ya sizta ervlnızdedir, >a buradadır. Buıüardan blnne karar vermenız gerekır, değıl mı' Adem Elması, gozlükjerinın derin kuyulan lçlnde bana bakarak: (Devamı rar) PARTÎLERİMİZ DERLER KÎ.. AP'nin kendisini şanslı görüşünü dayandırdığı nedenler DEMÎREL VE ARKADAŞLARI, ISTANBUL ESKt VALİSÎ POYRAZ'IN AP'YE GtRÎŞ TÖRENİNDE.. gerekçesl olarak dlle getırdl. Ekonomik gorus, «karma ekonomı» anlayısı ıdi elbette: «Kabul ettiğunız ve ılerıcı düzen olduguna ınandığımız karma ekonomı sıstemmde, bır siyasal kuruluşun toplumdakı bır tek sınıfın çıkarlarına hızmet etmesuıı, toplum içersındekl guçlerin Dirbırine eklenecek yerde, yekdiğennın kuvvetını azaltıcı, lüzumsuz yere toplumsal enerjının azalmasma ulaşan kısir bır metod kabul ederız îşçının ve emegin savunmasını yapan bır siyasal kuruluşun, ış ve emeğe hareket veren dığer toplumsal ve ekonomik unsurların karşısında olmadan bunu j apabılecegıne inanırız. Bütıln mesele, bır toplumun her çeşıt gücunü bı r buvük armonı içersinde vatan ve mılletın kalkınması ıstıkametınde toparlajabılmektır Bunun aksi, toplum ıçı kavgadır Her suuf kendisini AP'de bulduğu ıçındir kı, önlimuzdekı seçımlere umıtle bakıyoruz. Bundan çeyrek asır evvel dogmus bır halk hareketinın bugUnkU siyasal kurulusu olan AP' nın olduğu kadar, hıç kımse halkın yanında bulunduğunu ıspatla\amaz » Anayasada yer almış olduğu <çın tum partılerımız tarafindan benımsenen «karma ekonomı» anlayışının AP de nasıl bır farklılaşma gösterdığmı sordugumuzda Necmettın Cevheri AP ıktıdarlannın uygulamalanndan somut örnekler verdı ve dedı kı «AP nın düşuncesı ve icraatı toplumu teskıl eden dılımlerın brtırı ile kmşması değıl, kaynasması jonundedır. Şımdıye kadar aldığımız ovlarm mahaller ıtıbanyle dağılışı da bunu gösterir » Bîr şeyin daha üzerinde durdu Cevheri: «APye gehnceye kadar, Türkıyede mılyar rakamı, bır eser içın ıfade edılmemıştır • demıyoruz Böler, bölmez, önemlı olan bu degıldır Bır siyasal kuruluşun anladıgımız mânada partı olması, bır tatcım toplumsal şartlara baglıdır Partlıer, hangı duşüncede olursa olsun, topluma bırşey getırmek İçın kurulur, ortaya bır fıkır koyar. Fıkrını, ıçınde jaşadığı topluma kabul ettırebıldığı oranda rağbet görür Ama her halükârda, hı7İplerın ve grupların hatın içın partı kurulmaz Bir partının kuruluşunda, yurdun en ucra koşesmdekı vatandaşın kazanına ne katacagı düşuncesı bulunmalıdır. Kaynagında hızıp kavgalan bulunan kuruluşlann, gerçek bır sıyasal ve sosjolojık partı tanıı ıçınde verlen yoktur Bır seçım beyannamesı ile bırlıkte seçima gıdıp, o seçım kapandıktan 21 gün sonra başlatılan bır kavgaya, bılahare bırtakım gerekçeler ara» mak boşuna bır gayrettır. Durum bu olunca, önce bır kavgayı açıp, ondan sonra ona bır fıkrl yapı aramak ve bu fıkır vapısına da bır sıyasi partıyı temel ıttıhaj etmek, o sıyasî partının partl olarak tarıfım, sadece sahıplerıne munhasır kılar... Bınaenaleyh, AP'den beklenılen va da ümıt edılen rey kavbı, bır hızbın yapabıleceğı tahrıbattan ıbarettır Türlc sıyasî hayatı, bunun çok yakın ve canlı mısallerıyle doludur .» EVİm seçimlerl yaklasırken, AP, pek çok bakımlardan dıkkatleri uzerlnde topluyor 12 Mart olayı var bir kez, AP* yı iktıdardan eden 12 Mart ola>ı . Muhtıranın etkısl ne olur çogunluk partısinın seçimlerdeki şansı açısından?.. Ap'll parıamenterlerm one surduklerı gıbı 12 Mart muhtırası, seçmen gozunde AP'yı «odüllendirilecek mağüur» halıne mı sokmuştur, yokaa otekı partılerın ve ozeıhkle CHP' nın islediği slogBnlar mı daha çok halkın AP'je karşı 14 ttam de alacağı tutuma uj gunaur7 . Bu »olganlar, bılındığı gıbi, «halkın \erdıgı iktıdara sahıp çıka,^ onu koruvamanu», AP» jy ^ SoHra' ge^ijdigi bb&hta* . var AP nın CHP bolunmesinden çok başka nitelikte bu bolünne . Ürunu, >enı DP, APye canlüık veren, ıktıdar veren asıl kıtlevi temsıl ettığını one surujor Dolayısıyle AP tabanından oy &lacağını, hem de bu>uk olçude oy koparacağını umuvor AP ca^ındakı otekı partüerm de ayııı gorüşu paylaştıklarını bıhjoruz. DP nın umutlannın ne olçuds ger çekleşeceğım 14 Ekım seçımleri gosterecek ama, bu partının ala cağı oylarm 196o'te. 1969 da AP'ye akmıs oylar arasmdan deıleneceğı kesın Yenı kurulan MSP de var AP karşısında, % onun da seslendıe ğı kıtle buyuk çoğunluğu ile şım dlye dek AP'ye taban olmuş kıtle Ve gıderek halka daha çok yaklaştığını one suren, bunun küçum senmeyecek kanıUannı da gosterebılen bır CHP var .. O da AP' nın karşısında M lmparatorluk ntlfusu, devlet mer kezindeki bir avuç insanın etkısl ve dengesıyle teşekkül eden bir mutlak gucun bakimıyeti altındadır. DP'nin etkileri... Yukarda da lşaret ettiğunız glbi, AP'den kODanlann kurduğu DP'nin dayandıgı kıtle de AP'nin davandıgı kıtledır. DP de ou kıtleden oy alacak Bunun etkılerı ne olur, ne olçüde olur? Neo mettın Cevherı'nın bu sorumuza verdıği cevaba geçmeden önce, ıstersenız, DP'nin de sahıp çıktığı, sürdürduğunU ıddıa ettığı «1946 hareketı» üzennde AP ne dusunür, onu oğrenelım «1946 lardaki hadıse bır kadro meselesi degıldır Mılletın, devlet ıçındekı yennı arayıp bulmasıdır Işte bu kavga, bugün AP'nin sıyasi huvıyetınde temsıl edılerek yapılmaktadır Eger 1946'larda, mılletın varlığında oluşan buvuk kavga fıkrı, bugün AP'nın sahsında temsıl edılmemiş olsavdı, mılletın varlıgına ve sesıne tahammul fosteremeyen burokratık anstokrat düşuncenın değışık yonlerden gelışen husamet hareketlennm tek hedefı AP olmazdı. Ne tuhaftır kı, halktan yana olduğunu soyleyenler hep AP den yakınırlar, fakat halkın kendisi yakınmaz » Sımdı DP'nin etkılenne iliskın gorüşlerme geçebıhnz AP'njı Demokrat Parti'den.. Buradan bir noktaya daha gelmek mümkündür Ekonomik guç olmadan sıyasi guç ohnaz. Ancak 1950'lerde devlet idaresıne ortak olabilen halk, 1960'lardan sonra bu \azgeçılmez h&kkını gerçekieştirebılmenın yolunu, Demokrat Partı'nın başaiz bı raktığı kıtlenın uzerınde kurulu partıler içersinde aramıs ve bu partilerın 1961'deld oy oranı jriizde 6J cnarındft olmuştur, sonra meydana gefen bır î aurulm», bu dusuncs ve ar^uların büjTİk blçüde AP'de toplanması sonucuna ulaştnıştır. Bu gerçek sadece bır ıhtılal donemınl takıp eden dujgusal ve (reakstyoner) bır gerekçeye dayan'iınl mak istenırse, azız mılletınuze bühtanda bulunulmuş olur Milletımız, bılerek ve şuurlu bır bıçımde çıkarlan ıstıkametınae tr^p lanraaktadır. Bütun bunlarla ıfade>e çalıştığımız şey, AP'nin tü tunüyle Türk mılletınin, sıyasî ruşt ve gucunü kazanmak içın yaptığı çejTek asırlık kava'£Lnın buyük siyasal kuruluşunu ıcş,kıl etmesı ve bunun sonucu olarak, her sınıftan Turk halkınm çıkar lanm temsıl ettığıdır » MALKOCOĞLU yazan ve çizen.Ayhan BAŞOĞLU BEYAZ İLÂHE Ekonomik görüş lîecmettın Cevheri, AP'nin ekonomik görüşünü de, 14 Ekım içın besledıklerı umudun bir «Bir partmin, bir diğer partiden partı espırısı ve hüviyeti ile ov bolebümesı, ancak o partinm ayrıldıgı partıden, geçerlı gerekçelere dayanan bır takım düsılnce aynlıklanna sahıp olmasına baglıdır. Bununla, (oy bölmez) YARIN: Bu seçimde propaganda nasıl olacak, AP'nîn MSP ve CHP ye ilişkin görüşleri.. «Halkın kavgasının siyasal kuruluşu...» 1973 seçımlerınde, butun lju yu karda sajd gımız olgulara rağmen AP ne ummaktadır, neaeu ummaktadır0 Şımdı bunu, p^rtının seçım ışlerıyle ugraşan Genel Başkan Yardımcısı Necmottın Cevheri'den dinleyelım. «AP olarak 1973 seçım lerınd» lvı bır sonuç alacağımız ve bJyuk mıllet.mızın kerdısıni *emsü ve idare etme gorevıni partımıze tevdı edeceğı umıdındej^z Umıdımızın esası, AP nın kuruîuş ve geliş şartlan içersinde mevcuttur Çağımızın anlaji^ından \e bu anlayışm neticesı olarak, sıjasî partılerı demokratık sıyası hayatın vazgeçılmez unsuıldn sa^an Anayasamız espırısı içersınde, sıyasi partüere vücut \o haymtıyet veren şartlann, par*ımızin gerek kuruluşuna ve gerek devam eden hayatıyetme tam manâsıyle hakım oldu^una manı jor ve ıddıa edıyoruz Bugunkü sıjasî duşünce tarzı ıçercinde, partılerin sınıfsal ajırımlara \e jalnızca sınıfların çı^anan uzerıne oturmuş bulunduguaa daır gorüşler eskımekte ve gejorlı ol maktan çAmaktadır 1 erı denıok ratık memleketlerdekı ujguıama da bu yönde gel şmel' edır llerı sosyalıst \e hatta kollektr. .st memleketlerde bıle, sıya&al tejkılatlanmslarm yalmz sınıfsal çıkarlardan varlık \e ku.\et buldjğu düşuncesı terKed lmeğt,, nıç degüs« yumuşamağa başlamıştır. Bız bir sıyasi kuruluşun toplutndaM bir çok sınıfların düşunce, a'zu ve haklarmı yansıtabilece't, terasil edebılecek ve savunaljılecek olduguna manıj oruz. AP n n kuruluj fel^efe^mde ve gelışun ka>naklannda bu esaslar hakün olmuştur. Tek partı devrın'len çok partılı sısteme geçışte, yaru unlü deyımıyle (1946'larda), ton luma hakım olan sosyal psıkolon sadece bır duygusal bınkınr.'ier ıbaret olmayıp, dar gelırlı ve ı* tısaden geri kalnus toplum dılır lerınin bir hukuk ve ekonoını kavgasının kokteki izlerinl taşır Halk ilk defa 1950lerde devlet ıdaresinln içinde bulabUmiştır kendisini . Tarih! gelislm tetkık edıldiginde açıkça görülttr kl, Anadolu'da, 1950 lere kadar halk temsil edilememiştir. Aıırlar tx> yu, bazen yuzmilyonlan bulan DİŞİ BOND TİFFANY JONES V4BKI EUMPE Bl SEN » vSIMSOZUNU , MUCEVUEEI LEE.LE OOUJ SlE SAN 6E ^ GARTH