24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 30 Mayıs 1973 i r TU ABDÜL ,CANBAZ HAtfYAN 1 JAK.L " PÜM KJİ ... Pu zmDANDAN.BtMAFTA OİtfÜ "İH İStlElTfSî VAPUÜLAW>AN" 5(Aı'WDt KAfollA5T.K.K£KrtC'ı ıI^ V&PT 1 SANAttNNASFHATlMDl^ 8U, KülMiNPA KİJttöiAft TM.I... BURMUVJÖ gOtLP, «ALIij 5AV/UMMAKMIİ, AN* WLUYU $AVUNMAKMtf , MÜ$TAfAK£MAl'l {MüNMA^MIİ. GÜi TEHL,'KtiJ( HüZuüfidZıRU,VuzKAPA51 İSLEK WMA.'.., tfHUVfuEN MEfrEH DİKIİ B&Lİ 1FTİ5TÎRMİ^İN Pü OtfAMi. BtfPAiASlM 0 $ ÖLMU} . 5iltM ZMA YöH ME ' 8 / P E ^ l l â > 1 T>ATlANT4 i ı ıiıK.llKAıı ••v*f>4 k » . ^ «*!S* î K ^ 3u APA^4iM öiii iizitf (rİBit£WEN ^ PAHA^ ^ l '« İSA'NIN GÜNCESİ MEÜH CEVDET ANDAY 4 3 Ben öoden. o arkamdan yürüyerek koridoru Parmaksız: geçtik, asansore geldik. Bu kez asansör kendili Dün işinizden çıktıktan sonra nerelert giU ğınden önümuzde durdu, kapı açılınca apoletli tiniz? diye sordu. kaduı dısarı çıktı, sanki göğusleri daha kabar Dün akjam mı? dedim. Dün akjam.» £vin)« mıjtı, bana içerisini gösterdi, sonra kendisi de gittim. girdi. Yalan söylemi$tim, ya da eksik. Dikkat ettim, iki kat (iktık bu kez, demek Hımhım: altaıcı kata. Bunun tlzerinde soııra durunn, dedi Acaba göğusleri mi daha güzel, kalçalan mı di Parmaksız'a. ye düşündüm. Bana döndü: Kadın, asansör durunca kapıyı açtl, beni 5n Dün neden açmadm bakayım kasayı? diye den çıkardı. Vücudundan terle karışık bir lâvanta sordu. kokusu geliyordu. Koridorda gene uygun adım Susadım da ondan, dedim. yurüyerek bir odanm onüne geldik. Durduk. Birbirlerine baktılar. Ben. Maiyetime verildiği anlasılan apoletli kadın Evet, susadım, diye surdürdüm sözümü. kapıyı vurmadan açtı. Gene beni soktu içeriye, Susayınca su istedim, ağzımı peçeteye kuruladun. kendisi dısanda kaldı. Sonra gezmeye îiktım. îçerısi korkunç aydınlıktı, öyle W gözlerim Parmaksız: kamaş'ı ve hafiften bir muzık sesi geldi kulağuna. Nereye gittin? diye sordu. Bu ses bütün konuşma süresince eksilmedi. Bir atış yerine, dedim. Sonra bir çakmak al Gözlerim aydınlığa alısınca, karşımda üç kişi dım işportadan, dondüm işyerime. gordüm. Biri, yemekten önce, beşinci katta gördü Hımhım: ğum purolu adamdı. Gene purosu vardı ağzında. îyl iyi, dedi. Her şeyi bir bir hatırlıyorsun. Her halde o puro değıldır bu, dıye düşündüm, ye Atıs yerindeki adamla ve işportacı ile ne konuştun? mekten sonra yenisini yakmıştır. öteki ikişi, ne Önemli mi o kadar, dedim gülümseyerek. tuhaf. kılıklan, boyları, tıknazlıklan ile upatıp bırbirine benziyen iki kukla idi Evet kukla. Ses Bir işportacı ile ya da tüfekçı ile ne konuşulursa onlan konuştum. Doğrusunu istersenız, ikisi de leri de aynı idi. Arkalarından birer iple oynatılıtuhaf adamlardı. Atışçı, tüfeği ne yapacaksmız di yorlarmıs gibi hareket ediyorlardı. Fakat ben, araye sordu bana. İşportacı boğazmı gösterdi, ağrılannda ufak bir ayrım yakalamakta gecıkmedim. yormuş da. Biri hımhımdı, ötekıninse sağ elinin bas pannağı Birbirlerine baktılar. Parmaksız: yoktu. Kâğıtlar yanında mıydı o zaman? diye sorHımhım: du. Kasayı dün sabah mı açtınız? diye sordu. Hayır, dedim, ben dün açmadım ki kasayı Hımhım: Hayır, dedim. Ben dün öğleye doğru jeti Ne zaman açtm? diye sordu. rildim odama. öğle yemeğimi orada yedim; üç ka Bugün sabahleyin dedun tı yumurta ile iki dilim yağh ekmek. Parmaksız: Böyle dedim, ve fazla ayrıntıya girdiğim için Ne yazıyordu o riŞıtlards? dıye sordu. pişman oldum. Ama sonra, ner şeyi oır ağızda Bılmıjorum, okumari'rTı, nedim söylıyeyim de bitsin bu ij diye düşündüm. Insan elindeki kâjhdı okuma? mı? dedi. Parmaksız: Bu sırada Hımhım. Öğleden sonra mı açtınız? diye sordu. Ama bir göz atmışın a»>dı. Hayır, dedîm, «gîeden sonra da bekledim. Evet ama dedim, yabinnı daıde yaaıl Neyi? dedi. mışlardı. Ne iş vereceklerini, dedim. Nerden büiyordu g(?2 attıfımı? Hımhım: Parmaksız : Sonra? dedi. Hangı yabancı dilde? dıye sorrtu. • Sonra aksam oldu, dedim. Hepsi başka bır dilae idi, dedim. Parmaksız: Hımhım • Akşama kadar o kâğıtlan mı okudunuz? di Ama nece? dıyo «omu. ye sordu. Galiba ıngilizce ıoı, deaim. Ben kfiğıtlan dün bulmadım ki, okuyayun, Peki, ötekıler? dıye sordu. dedim. Bilmsm, galıoa /Tarsızoa, airranca fi. Hımhım: lân... Ne zaman buldun? diye sordu. Bu sabah. dedia. (Devamı var) Kalkınma Yarışında Türkiye ve Çevresi Dr. Melih TÜME3 Batıya bakarken çevremizi izliyor muyuz ? TÜRKtYE «BATIYA DÖNÜK» BÎR TOPLUMDUR. «BATILILAŞMAK», OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDAN BERİ HIZI VE ÖNEMİ GİTTİKÇE ARTAN BtR NÎTELİK KAZANMIŞ VE KUTSAL BtR EMANET GİBİ KUŞAKTAN KUŞAĞA DEVREDİLMİŞTİR. ÇÜNKÜ BATI; TEKNOLOJİK GELİŞMEYİ, AKILCILlGl, REFAHI VE KÜLTÜRÜ TEMSİL EDÎYORDU. BATI'DA HOŞGÖRU (TOLERANS), SAYGI VE METOD VARDI. BUNLAR BATI*NIN OLUMLU YANLARI İDİ. BATI'NIN OLUMSUZ YANLARI YOK MUYDU? ELBET DE VARDI. ÖRNEĞİN ÖNCE SÖMÜRÜ VARDI. BATI, EKONOMİK YAPISI GEREĞ1 HER TÜR SÖMÜRÜYE BUYÜK OLr ÇÜDE AÇIK BİR TOPLUMDU. atının bu olumsus yanlannı en ıyı degerlendirebilecek ülkelerden bırısi berbalde Türkiyedir. Osmanlı împaratorlugu'nun tarihinde ve genç Türkiye Cumhurlyeti'nin kuruluşunrfa bizim bu konularda birıkmiş pek çok tecrubemiz vardır. Fakat, Batı' nın bir özelliği daba var: B&tı yainız uzaft De degil çevresi ile de ilgilenen ulkeler topluluğudur. Ingiltere'de 19. yüzyılda «Sanayi Devrimi» denilen büyuk buluşlar yer almaya başladığı zaman, bütün çevresi Ingiltere ile ilgilenmiştir. Osmanlı lmparatorluğu uyurken, ya da «Saray entrikalan» içinde çökerken.. Denebilir ki bugün dahl biz, polıtik olaylar dısında, komşuları ve çevresiyle en az ilgilenen bır ülkeyiz. Kuzeyrfekl 245 mil> onluk komşumuz ile ilgilenemcyiz. Dojumuzdaki Iran, pek çoklarımız için «Acem Padişahı» nın dıyandır. Guney komşulanmız Irak ve Suriye ile ya bir kaçakçıhk olayı, ya da ulusal bir baska gerek duydugumuz zaman politik bakımdan ilgileniriz. Hele batımızdaki Bulgaristan ve Romanya gibi ccehennemler» i kamuoyumuz hemen hemen hiç tanımaz. Yunanistan' ın gerçek yapısal özelliklerini değil, yüzeydeki, üst yapıdaki gpçici, temelsiz birkaç görünümunü büyütür, hatta bunlan örnek olarak kullanmak isteriz. Acaba çevremiz cekonomik kalkınma yarışında» ne yapıyor? Bizi geçiyorlar nu? Uyguladıkiarı kalkınma yöntemleri uzun sürede sağlam bır gelişme yonü göstermekte midir? Bunlarla genel olarak pek az kişi 11gılenmektedir. Üniversitelerlmizde bile arastırma enstitüled komşulanmızla ilgili «ülke etüdleri» pek hazırlamazlar. Biz, günluk yasantımız ve kavgalarımız içinde «zaman» denilen değerlı faktörü bir mirasyedi davranısıyla cömertçe harcarken, yakın geçmiste bizim «eyalet»imiz olan ülkelerin yakın bir gelecekte bizi geride bıraktıklannı oğrendiğiniz zaman, artık İş ışten geçmi? olacaktır. «OM^Ana^^i ^ = ^ Bu yazı dizisinde ekonomileri karsılastırmalı olarak incelenen ülkeler. Nufus başina Sıra No. Ülke GSMH (dolar) 1 534 Israil 2 Yunanistan 268 3 Yugoslavya 187 4 Bulgaristan 157 5 154 Türkiye tırım oranı mütevazı bir Ülka olarak tanımlamaktadır TUrkı.ye'yıBu yaza dizisinde komşu ülkolerın kalkınma yarışında ginştıkleri çabaları daha yakından tanımak gayesı güdulecektır. önce «Kapı komşu»muz olan tran. Irak, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanva'dakı gelişmeler ele alınacak; sonra «Cevre komşumuz» olan Yugoslavya ve îsrail'in kalkınma nedenlen ve geleceğe dönük gelişme kararlan üzerinde dnrulacaktır. Bu nu yaparken, sırası geldikçe ve olanaklar elverdikçe Türkiye ile de knrçılastırmalar yanılacaktır. Sonuç yazısmda ise Türkiye ve çevresınin durumu toplu olarak değerlen dirilecek t ir. (1) Bkr. Chenerr, Hoilis B., «Croissance et Changement Structurel», Finances et Developpement, No. 3, 1971 IMF. B MALKOCOĞLU yazan ve çizen:Ayhan BAŞOGLU BEYAZ İLÂHE Görülüyor ki 20 yıl gibı oldukça uzun bır dönemds çevremlı zengmı» ülkelerdır. Blr kısmıbızden çok daha hızlı bır gelışnın yıne yapısal ozelhkleri nemeyi gerçekleştırebilmıştır. Yedeniyle başka zenginlıkleri vardı ülke arasında Türkiyenin sıdır. Fakat hepsl, ülkelenni sarası en sondadır. Bu demektır nayl toplumuna donüstürmek kı, sozü edilen ülkelerde kalkınuzere hızlı bir çaba ve köklu ma âynı oranlarda devam eder6 137 îran kararlar içindedirler. SeçUkleri se, daha önceki gelir tablosun7 106 Irak yöntemler farklıdır. Ama bu d? 5. sırada olan Türkiyenin yeGörülüyor ki 1950 yılında îsra ri, geledekte 7. sıraya mebilecefarklılık bizi gerçekçı olarak düşündürecek bir niteliktedir. il ve Irak alt ve üst ıld uçta bu ği gibi, komşuları ile arasındalunuyorlar, Yugoslavya, BulgaGelir doruısu rıstan, Iran ve TUrkıye asağı yu kı gelir farkhhğı da daha çolc buyüyecektir. kan aynı grup içinde yer alıyorProf. Hollis Chenery'yı Türlc lar, buna karşılık Yunacistan çok Neden bö^le iktısatçıları yakından tanırlar. daha gelişmış bır düıeyde buluHalen DUnya Bankasında baş nuyordu. Çevre içindeki Türkiye* Bu neden böyle olmuştur? kanın lktisat Müşaviri olan Prof. nın yeri 5. sıra idi. Prof. Chenery bunun nedenleriC3ıenery, son olarak yayımladıgı n : ülkelenn uyguladıklan kalkın 20 yılda bir arastırmada, geri kalmış ülma stratejılennde görmektedır. kelerdekı kalkınma sorunlarını, 1950 1969 donemini kapsayan İsrail ve Yunanistan büyük öluyguladaklan kalkınma stratejı 20 yılda aynı değerlere gore Tür çüde dış sermaye akunı ile kallerıne göre sayısal (kanütatıf) kıye ve çevresınin nufus başina kınan ulkeler arasındadır. Irak olarak ıncelemış ve çok ilgi çe düsen GSMH'lan yıllık ortala ve îran, tanmsal ürünlerin (petkıci sonuçlara vanrustır (1). malar olarak asağıdaki gelişme rol dahil) yogun ihracatı nedeChenery, çeşitli ülkelenn kalkın hızlannı gostenniştir niyle yüksek bir kalkınma oramasını 1950 • 1969 donemini kapNfifns başina nına ulasmışlardır. Prot. Chenesayan 20 yiüik bir süre içinde Sıra ry, Yugoslavya ve Bulganstan'ın artıs hızı incelemiştir. Türkiye ve çevresi No. Ülke (Tfizde olarak) kalkınma stratejilerini dışa asile ilgili bulguları şöyledır: garî bağlı, fakat içerde yiiksek 1 Bulgaristan 4,35 1950 yıhnda nüfus başina dübir yatınm oranını gerçekleştı2 Yunanistan 2,68 şen gayrısafı milli hasılaya görebilen ulkeler olarak tanımla3 Yugoslavya 2,63 re (1984 yıü dolar değerine göre 4 maktadır. Türkiyeye gelmce; nuIsraıl 2,54 düzeltilmiş değerlerdir.) Komşu fusunun kaynaklar üzerindeki 5 Irak 2.45 ülkelenn gelir durumlan asabaskısı yüksek, orta ölçüde dış 6 Iran 2,04 ğıda gösterilmiştir: sermaye akımı sağlayabılen, ya7 Türkiy» 1^8 • Y A R I N • İRAN BAŞARACAK MI DİŞİ BOND Artış hızı Kalkınma dediğimiz şey; sonuçta bir ülke halkının ekonomık üretim gücü ve uyguladığı teknolojideki artış hızıdır. Bu hız, ulke halkının ekonomık, sos yal ve kultürel mutluluğund'aki artışı gıderek harekete geçirmelidir. Kımi ulkeler bu artıslara çoktan ulasmışlardır. Kimi ülkeler bır kuşak sabrettikten sonra artıs hızını yakalamıslardır. Ama hem kuşaklann mutsuz olduğu, hem de artışı hıç bir zaman sağlam blr temel üzerine oturtamavan ulkeler, çağımızın çok gelişmış teknolojik ölçüleri içinde vanş pistınden diskaiıfıye olaoaklardır Çağdas hoşgöru, kendi kendisiri toparlamayı bılmeyen ülkeled mazur göremeyecek ölçülere ulaşmıstır. Çunkü bundan elii yıl önce mevcut olmayan ka'kınma deneyleri ve alternatifleri, ıçincfe yaşadığımız yuzyılda, artık somut birer 6rnek olmuşlardır Şimdi ulkelere duşen, her ülkenin kendi yapısal gerçeklerıne en uygun kalkınma yönteminl kendi halkının iradesivle kararlaştırmasıdır. Çevremİ7e baktığımiz zaman Sovyetler Birliğı hariç olmak üzere 1971 nüfuslanna gore 83 milyon insanı kapsayan altı ülke ile «kapı komşu» oldugumura görüyonız. Bu ülkelerden bir kı«mı ekonomilerinin yapısal ö'zellikleri dolayısıyle «petrol TİFFANY JONES GARTH ^ ^ ^ ! ^^^M^Jİ UZEBfNE ^» » ^ .j'jprST J3AB tMECEC 0 oa ÎEBEC >Mh II aK^^^I RAUU'U WaBMJhİ WWÂ felı Dv^L^^^aİB^B^B^^ı^t^Sl liVJa^^K^^^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear