24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET 21 Mayis 1973 Ciddi Bir Uyarı? stanbul Sanayi Odası Başkanı Sayın Ertuğrul Soysal'ın, demeç, beyan ve vazılarını, daima dikkatle izlerim. Çünkü Ertuğrul Soytal. yalnız Istanbul Sanayi Odasının değil, sosyal yapımızda. yeri, gücü ve etkilen gittikçe artan, ağır basan büyük bir sektörün sdzcüsü olarak konuşur. Bu sektör, yalnız kendi davalarına değil, sosyal yapımıza da, şekil ve yön tayin eden Sanayi Kolu'dur. Bu iş kolunun meselelerini, Ertuğrul Sorsal gibi, hem lşgal ettiği görev bakmundan yetkili. hem konulanna hâkim bir meslek adamının sözlerinden veya yazılarından izlemek, elbette ki, hem faydalı. hem düşiindiirücüdür. Hatfa TOrkive'de sanayilesmen:n bu «ğır basıcı gelişmesi, geçenlerde Le Monde gazete"Tie, Türkive'de hâkim olan, Sanavi Olisrarşisidir dedirtecek kadar önemli görünmüstü. Gerçi ErtuSruI Soyssal'la, onun bevan ve yanlannı izleyenler arasırıda, elbette ki ba7.ı göriis aynlıklan ve değerlendirme farklan olacaktır. Ama bu göriis aynlıkları ile değerlendirme farklan, Türkive'nin sanayileşme?i gibi. önde gelen sosyoekonomik bir davanın: aklın, bilginin ve «aruretlerin icaplanna uvulmazsa, yarın milll rapıda uyandıraeağı ters tepkilerin, tartısılarak aydınlatılması için çok faydalıdır. Cünkü: meselâ sanayii kötü yerleştirmenin, ts pücünün kötü voğunlasmasmın, plan, proje, kredi ve inşa Işlerinde kötü girişimlerin, varrn do ğuracağı öyle meseleler olacaktır ki, onlan daha simdiden, yalnız ekonomik degil, daha ziyade, sosval çelişkiler olarak vasıflandırmak, çok daha doğru olacaktır. Sosval çeliskiler ise. bedeli yalmz ekonomik zararlarla ödenemeyecek kadar derin ve çok cepheli kanşıklıklara, daima gebe olmuşrur. Şimdi, Ertufrul Soysal'ın son görüşlerini fizetlemeye çalışalım. Istanbul Sanavi Odası Başkanı, fakat daha yukarıda da isaret ettiğimiz tribi. bütün sanavileşme problemlerimizi genis t>lçüde ele alan Ertuğrul Soysal'ın, son yazısınm baslığı sudur: Sanayileşmemizde yaptığımız hatalar! Yazı, 15 Mavıs tarihli Millivet'te vayımlanmıştır. Ve gerçekten ilgi çekioidir. Gerçi daha yukarıda da işaret ettiğimiz gibi, Ertuğrul Soysal'ın bütün beyan ve yazılan ile, elbette ki göriiş birliği içinde değiliz. Meselâ bir süre önce yayımlanan ve çeşitli sanayi kollarındaki kâr hadlerini gösteren rakam ve oranlan, büyük tereddütlerle karşıladık. Sanayide fiyat teşekkülü ve bu arada satış masraflan ve dolaytsiyle fiyatlar ve kâr hadleri üstünde süregelen ve hepsl de. hem devletin vergi hissesi, hem tüketicinin kesesi aleyhine işleyen bazı alışkanlıklanmus malumdur. Bunlar, bu yazunmn konusu dı«mdadır. Ama kâr hadlerinde makul bir yüksekliği, gene de kabul etmek zorundayız. Çünkü ve mademki Türkrye, meselft XIX. yüsyıl Avrupasmda olduğu gibi, sermaye blrl I Olaylar ve görüşler Sanayileşınede Sarhoşluk mu? Şevket Süreyya AYDEMİR kimleri ile ana yatınm kaynaklannı sörnürgelerin sonsuz sömürii imkânlarından değil, kendi icpazannı asırı tarayarak sağlamak zorundadır. E!bette ki kâr oranlan, XIX. yüzyıl Avrupası, yahut ta bugünün, dünya pazarlan üzerinde çalışan ileri sanayici ülkelerinkine bakarak, oldukça yüksek olacaktır. Bu tarihl kaderi, bir hadde kadar sîneve çekmek zorunluğu var. Ama, Türkiye'de bugünün mal açlığı karşısında kolay yürüven ve bir taraftan, sanayi kumluşlannm, malivet aranmaksızın aşın pahalılığını. diğer taraftan. iç tüketicinin asın sömürüsünü gerektiren bu sanavi vapısınm, yann, hem Ortakpazar. hem genellikle dünya piyasası karşısır.da karsOa^acaSı güçlükleri, şimdiden düşünmek de yerinde olacaktır. elektrik enerjisi yoktur. Ama, projele' yapıhyor. Teşrikler aîınıyor. Temeller atılıyor. Yetersiz enerjiye. birbirinden yüzlerce kilometre uzakta, yeni talepler doğuyor. Ya hatırla, ya baskıvle, bazan yalvar yakar. enerjive kablo bağlanıyor. Çok defa, yatınm bitmeden, teşehbüiün finrr,^ dengesi açık verivor. Avnca teknoloü seçiminde, ekonomistlerden çok, mühendislerin, pahalıya özentileri ağır basıyor. Meveut sanayiİTiizin envanterinl bile, bir tiirlü yaoamadık. Dar boğazlan ve fazla kapasiteleri doğuran vatmmlan ayırdedenniyonız. HalhııH piyasa ekonomisi aneak. en ivi<:ini ayakta bırakır. Maceracı müteşebbi^ler. sanavi ve sevk. idareden anlamavan gruplar, sanavii, otomobil kul'.anmak sanıyorlar. Koy benzini, bas eitsin .. Yann çocuklanmız, a$V ve sevda ile kurmakta olc'uğumuz sanayiin bir kısmını yok ettıek İÇ'JI. hi7ren, rtaha nahalı bed»l ödeyeceklerdir..» Ertuğrul Soysal'ın yazısından ve hiç değiştirmcden seçtiğimiz bu parçalan, daha da uzatabiîiriz... Ertuğrul Soysal Ne Diyor? Ertuğrul Soysal'ın «Sanayiimizde yaptığimı» hatalar» üzerindeki göriişleri ise. hera daha günlük, hem daha açık olarak ortaya serilmektedir. Meselâ şu özctleri yerelim: «Biz, planlar, projeler yapmaktan ve sanayilesme sarhoslugundan evvel, ciddi uyeulama disiplinine muhtacız. Devlet: planlara uygun türCen endüstri yatınmı yapacaklar için, önce belli bölgelerde alt yapı hazırlamalıdır. Sanayii kurma ve denetleme. müsamahası ve iltiması olmayan. tek bir otoritenin vetkisine verilmelidir. Planlanmız ve hükumet programlannnz ne derlerse desinler, sanayileşmede, büyük hatalar japıyoruz. Yapılmış ve yapılmakta olan hataları ortadan kaldıracak ciddi tedbirleri almaktan da, uzak bulunuyoruz. Herkes, fabrika bacası görmek istiyor. Baa yeni müteîebbisler. halk sermayesini davet ederken, »i 50 ve °,i 100 kârlardan bahsediyorlar. Bir taraftan, piyasa ve rekabet ekonomisinden bahsederken de, öteyandan, maliyet, verimlilik, rekabet, ihracat ve düpedttz ayakta kalabilme koşullannı unutuyoruz. Büyük ?ehirlerin sokaklarmda, hâlâ sanayi kurma lzni vermekteyiz. Yatınmcı için, yuıdun hiçbir yerinde Değişen Ve Küçülen Dünya Saym makale sahibinin temaslan. bu kadan ile de çok şeyler ifade eder. Sanayileşmek, b*7im genoî'Şimizin de şiiri ve Ulkütüydü. Aktif idare yıllanmızda bu davaya, birseyler katmaya çalıştık. Eger bu katkılar. umduğumuz, hatta düzenlemeye çaiış^ıSımız kadar verimli oln.amıssa, bunu, araya giren harp ve vokluk yıllan ile. dışandan eelir Bibi görünen bazı spekülatif teklif ve tesebbüslere karsı hassasiyete vermeliviz. Bizi idare eden önderlerta, dış borçlar ve kapltülasyonlann geri gelmesi korkusundan duyduklan dehşetl, hesaba katmahyız. Çünktl, Iktisadl ve slyast uyduluk yerine, kayrtsız şartsız Siyaslİktisadl bağımsızlık, ve milletlerarası eşit haklar, onların, daha mektep sıralanndan başlayan, kutsal ülküleriydi. Çevrelerindekl insanlara bu ülktiyü, hayatlan boyunca, kutsal bir rasiyet gibi telkin ettiler. MilleUer •rası îktisadl 1$ blrliğinde, ancak bu prensTbla yürürlüğünü aradılar. Şimdi İse dünya, «Ibette M, çesitll dünya birlikleri, yanl, Siyaslîktisadî entegrasyon hareketleri içindedir. Hatta demirperdenin bite «demir çerçevelerimizi krrmazsak, ilerleyen dünyanm gerisinde kalacağız» diye konustuğu blr devir yasıyoruz. Dünyanın hakiml sanılan Amerika'nın bile, Güneydoğu Asya'da birseyler defiçince, parssınm nasıl sarsıldığını ve dünkü düşmanları olan Japonlarla, Almanlardan, parm desteği için nelere katlandığını gördük. Hülâsa, dünva artık. tek ve küçücük bir pazardır. Bu küçük dünyada esen milletlerarası lsbirliği rüzgânnın içînde. biz de yerimizi atmaya calışacağız. Bunun için ise, spekülasyonlara, iceride ve dısarıda. esrarlı para. mal ve yatırtm düzpnlerine kavmak. bizi aneak, geçid olarak ojalar ve aldatır. Bu sebeple ve bilhassa sanavileşme alanında kozlar, artık açık oynanmalıdır. Bu kutsal ideal, yann binbir catlak ve hafta Datlamalar verecek küçük ounlardan. iltimaslardan. baskılardan, hatır gönül. valvar yakar mekanizmalannrian kurtanlmalıdır. Bilhas«a ve dünyanın bövle bir bSlgetfnde hem de her çarevi yaratarak, sanayii mutlaka Anadolu'ya ve hele. ça&das havatımızm, ağlatıcı bir manzarası olan. GüneydoSu ve Dogu 111erine kavdırmalıvız. Bunun için ise. Keban problemi şimdiden ve bu vatanın değerinin ne demPk o'.duğumı eerçekten bilen avdın ve uzman evlâtlarının revizvonuna tabi tutıılmaiıdır. Yoksa, so^voekonomik havatında bu kadar farkhiık gösteren bir iîlkPnin, dünvamızda artık. pek de benzeri kalmami'tır. Sanaviin, memleketimmn ancak Istanbul. tzmir, Adana artbi birkaç merkezinde yogunla'ması ve kol kuvveHnin. valnız bu şehirlerin secekondu çevrelerinde vıgınlaşması, hakikaten ve savılamayacak kadar çok mahzurlar yaratan bir basıboş eelişmedir. Bu kötü yerleşmenin de bedelinl. gene bizim milll toplumumuz ödeyecektir. Kısacası biz. kendi etrafımızı. kendi hatalanmız, daha dofrusu gerçekleri söremeyisimizle, kendimiz çemberlemekteviz. Meselâ, dünvanuı en güzel varatığı olan Tstanbul tabiatını. nasıl hızla dünvanın en çirkın beton vı'Hnı haiinde GalataJaştınyorsak. avnı suretie ve dünvanın en ahrnkü çalısmasma ehil olan Türk halkını da, egitimdeki, ticcretteki. sanavileşmedeki ve benzer: alanlardaki akıl a'.maz hatalanmızla daha bugünden kendJni gösteren SosyoEkonomik çelişküere sürüklüvoruz. Sanki arkamızdan bir el, bizi ancak Takit kaybına, sokak politikacıliğına. her gün daha ağır istikrarsızlıldara, tezatlara, çelişkilere. çıkmazlarz itiyor. Halbuki bu son topraklarda son Türkler, hele kurduklan Cumhurlvetin ellinci vılında, böyle davalar, yanl böyle iş, inşa. siyaset ve kavram karışıklığı İçinde mi olmaüydı? Araplann Zenginliği.. PETROL ÜRETEN KÜÇÜK ÜLKELERIN BUGÜNÜN DEV ENDÜSTRİLERİNE KAFA TUTAR GÖRÜNÜMLERÎ İNSANI ÜRKÜTÜYOR. ORTADOĞU'DA OLUP BİTECEK HER ŞEY DE KUŞKUSUZ BİZt ÎLGÎLENDİRÎYOR. Sadun TANJU B ir masal anlatmak istiyor bugün canım, size. Basra Körfezi etrafında sıralanmış küçük küçük ülkeler var; en büyüğü Suudi Arabistan, sonra Kuveyt. Bahreyn, Abu Dabi, Katar.. Bir avuç «eyhlikler. Biliyor rnusunuz yakın bir gelecekte nasıl büyük bir tervet birlkecek bu 8 9 milyon Arap'ın elinde? Geçenlerde. ün!ü *Economist* dergısi, Basra Körfezi ülkelerinin bankalara vatınp el dokundurmadıklan paraların, daha şimdiden 9 milyEr dolarl geçtiğini hesaplamıştı. 15'Ie çarpareanız. demek kt daha şimdiden Morgan Quarantv, Chase Manhattan sibi bankaların kasalarında yatan paracıkların toplamı 135 milvar lirayı buluyor. Hani boşuna sövlememis Amerikalılara Sevh Zeki Yamani. «tstersek sizin en büvük sirketiniz Gfnfral Motors'n satın alıveririz» diye.. Seyh Yamani, Suudi Arabistan'm Petrol Bakanı biliyorsunuz. Amerikalılarla petrol fiyatlan üzerinde tartı^ırken «Blzim acelemiz yok» demiş, «ne diye bturunkü nratlarla daha fazla uretlm vapavım? Sizin ih. tivacınız artıvor. Bense istersem gönlük üretimimi 8 mllyon varilden 2» milvon varile çıkarabilirim. (Ve gülmüş) Tabiî nvçun fivat olorsa.j» Dünya Tersine mi Döndü? Slz su zamanın Isine bakin. koskoca Amerlka'yı Hmlerin pençesine dCşürüvor Kalkacak da bir Arap şeyhl dünva egemeni devlete kafa tutacak! Sevh Yamani hesaplamış ki. bugün yılda 700 milyon ton petrol tüketen Amerika. «unun sura«mda on vıl sonra en az bunun iki misllne ihtiyaç duyacak ve vılda 67 vüı milvon ton petrolü dıjarrlan alacak. Kaba bir hesapla bu kadar perrolün fiyatı 3035 milvar dolardır ve Amerlkan ekonomirinin bils bövle bir vükü kaldırması kolav de2ilrîir Sevh Yamani pllerini ogusturuvor: «Onnn ihtiyacı var. bizim de petroliimüz var; nastl olsa fivatta anlasmaya vanasacaktır. beklcriz» divor. The Economist'in hesaplan doâruysa. 1980" lerde Basra Körfezi ülkelerinin banka hesaplan 100 milyar dolan aşacakmı» Blzim paramıza vurduğunuzda 1500 milvar lira eder ki, Basra Körfezi etrafında vaşayan 89 milvon nüfusa bölseniz. her Arabın bankada 175 bin Iira"=ı birikmiş olacaktır. On yıllık faizlerin hesabıyla da vakit kavbetmivelim. Gerçek mi? Düş mü? Nasıl, bir masal gibi değil ml bütun bunlar? ÇÖlden doğan zengtnliğin bütün dünyayı saskıns çevlrmesl size de jrerçek dışı gibi gelmiyor mu? Geçen haftanm bas'.nda BP Grubu iktisadl müşaviri KAV. Inglis'in «Petrol Dünyasııv da son Relişmeler» konulu konferan«ı dtnlftnlrken his«edillyordu kl. petrol üreten Ulkelerln zençinlesmesl Te çağda? ekonomi üzerinde bir baskı grubu nltellgi kazanmaM. ilerl ekonoml düzeyine varmıs ülkelrri renl çOzümlere doğru zorlamaktndır. Petrol üreticilerin bankalardaki mllyarlan dünya endüstrisinin Istahmı lîpnartrr>»ktadır. Bu paralar endüstriye yaptmlmalıdır deniyordu. Üretict ülkelerin kendi topraklanndakl tesislerl satmalacak kadar «enginieşmelerl, çok güvlü petrol şirketlerinin Dazarlık sanslannı azaltmıstı. Ubya'da Kaddafl, kuruluş maüvetiyetl tizerinden vani defter kıymetlyle tesislerl mllUleştirme konusunda büttin Araplara akıl hocalığı yapıyordu. Kı«acası, fiyat kesme konusundaM egemenlik girketierin ellerinden kavmışrı. tkinci Dünya Savaşından sonra yaptıklan büvük vatmmlarla bu şirketler hem Uretimi cok arttırmislar hem de fiyatlan dtisurmüslerdl. 1920'den 1960'a kadar süren dengeli flvat dfinemi artık §ona ermişti. Bir ?eyh Yamant. artık Amerika'nın karsısına dikilip kendf^te<H(L Cyatı kabul eftırsce^ı güvenınl kazanmıştı. T«4.^ , "EHİL,, KİŞİYÎ SEÇEBtLMEK OKTAY AKBAL Evet Hayır Sivil Havacılık Endüstrisi ve THY ok esM tarihlerde hayal v« masal olarak başlayan, insanoğlunun kuslar gibi uçma hevesl, bir çok uğras ve denemelerden sonra gerçekleşmis, çağımızda baş döndürücü bir şekilde gelişen Havacılık Teknolojisinin doğuşuna yol açmıştır. Havacılık; askerî sahantn dısında ticarl sivil amaçlarla kullanılmaya başlamasından bu yana, yeni ve büyüleyid bir endüstri dalı olmakta devam etınektealr. Bu bakîından ticarl sivil havacılığm gttnlUk operas~ yonian. halen milyonlarca tnsan için büyük bir heyecan vasıtası, gelişhnleri de en az bunlar kadar büyüleyicidir. Dünyadaki tüm hava limanlan her gün bu heyecanı yaşamaktadır. Sivil Havacılık Teknolojlsinde, Özellikle 1970'lerde meydana gelen gelişmeler sonucunda, bir yandan dev JUMBO JET uçakların ticarl operasyonlara konulması. öte vandan sesten hızh SUPERSONİÇ uçaklann ticarî amaçlarla kullanılmaya ba^laması, toplumlann havacihğa olan ilgisîni bir kat daha arttırmıs. bütün dikkat ve gözlerl havacılık kesimine çevirmiştir. C 6 enel seçimlere gidiyoruz. 14 Ekim'e beş ay kaldı. Yakında seçim kampanyasını açacak partiler. Aday adaylan ortalığa dökülecek. Usteye girmek, özellikle baş sıralarda yer •Imak için kıyasıya bir yarıs, hatta bir savaş başlayacak. Büyük paralar dönecek. En yakın dostlar, arkadaşlar birbirinl «tlafacak. ön seçim denen son yoklamada oy kullananlar kendilerini ağırdan alacaklar, oylannı pahalıya verecekler. Bir takım oy k^misyonculan fırsattan yararlanacak. Aday olmak istlyorsşn v« partiye şu kadar bin^, jer komisypnculara şy. ka dar^ilı», ver ona<t*r buna oyuruarı blîbtrhıi îrfeyBcek. HKHn dsha c^k para'SâV'carsâ ön y e r i o aîacak. Şöyle de söylemek mrakı^ı, parahlar, ön seçim secmenî»r:riî'"su va d a bu yoflâ" ~ kazanmasını büenler, becerenler ön seçim sandığından çıkacak, çıkmayı taşaracak. Son deneylerden sonra sanmıştım kl partiler bu seçim yasasmı değişürir, özellikle bir çok yakınmalara yol açan ön "seçim kargaşalığına bir biçim verir. Olmadı. Herhalde partl kodamanlan böylesini dah« uygun buldular. Liste başlanna kendileri ve yakınlan nasıl olsa geçmenin yoluııu bulacaklar. Nive değistirsinler bu yöntemi? Ama gerçek bir seçim değilmis bu, ülkenin en değerli kişileri bu yoklamada hiç bir zaman mil'etvekill secilmek, bırakın secilmevi safilam bir aday olmak olanağına kavusamıyorlarmıs, bu ön seçim oyununda hep belirli çevrelerin kişileri. belirli maddl olanaklann üstündeki varlık cahipleri üstün çıkarmış, kime ne? llcinç bir kitap okuyorum son »ünlerde: «Türkiye'nin Bunaiımı ve Kalkmması». Diüifleri Bakanlığı Hukuk Müsavirlerimîen Dr. Veli Panearcı yazmıs. Şöyle ba'lami? Pancarcı: «Her ku?ak yaşadığı ortam ve çağın koşullannın etkifivle kendine özgü bazı sorumluluklar yüklenraiştir. Benim kusaiımınki ise belki bu sorumluluklarm daha agır ve cfaha guç olanıdır». Kuşağının, bugünkü Türkive'yi yöneten, yönetmek »avında bulunan bir kuşağin sorumluluk nedir bilen aydmlarından biri böyle konusacak elbet Yaçadığı ortamın ve çagın »orunlanna titizlikle, aynntılarıyle egilmiş Pancarcı Türkiye'nin bunahmımn genel, özel nedenİEiini. Türkive'nin kalkınmasının yollarını bir bir araştırmış. incelemiî. Çeşitli yönleriyle üzerinde durulacak bir yapıt. Ben daha C"k sivasal partiler ve seçimler bölümü üzerinde duracağım. Güncel bir soruna, bir konuya değindiği İçin... Pancarcı, Lincoln'un ür.lü d'emokrasi tanımım azıcık degistirmiş: Demokrasi halk için. haîk ile ve halkın arasından secilmis en ehil kişller tarafından yönetilmesidir, diyor. Na*ıl seçilecek bu «en ehil» kişiler? Bugünkü ön seçim vönteminde aday listelerinin başlarına oturanlar «en ehil kisiler» midir, yoksa en becerikli, en zengin, güçlu yerlere dayanan kim«eler mi? Pancarcı'ya göre nüfusun yüzde ıkisi tarafından < e =çilen partili adaylara oy vermek zorundadır seçmen. Çünkü buırün Turkiye'de partilere kayıtlı üve sayiM 700.000'dir. Orreğin 250 milyonluk S.ovyetler Birligi'nrfe Komünist Partisine kayıtlı üye" 13,5 milyondur, yani nüfusun yüzde beşbuçugudur. Demek Sovvetler Birligi'nde bile durum bizdekinden daha ivi! Bizde nüfusun yüzde 2'si tavin edivor adaylan, orada nüfusun yüzde beşbuçuğu! Mtllt irade nerrfe kalıyor orasını arayın durun, bulabilirseniz! Bununla da kalmıyor... Yüzde iki azınlıkta olan partililer adaylarım sıraya koyıivorlar. Listeler halınde ulusun karsısına çıkıyorlar. Birinci Ali bey, ikinci Veli bey. Az çok önceden bellidir sonuçlar! A partisi iki, B partisi 'ki, C part'Sİ bir milletvekilliğı çıkaracaktır. Olsa olsa azıcık bir değişme olabilir sonuçta, Yani daha genel seçim oylamas %apılmadan liste başlanna oturmus kişiler kendılerini milletvekili saymaktadırlar. Pancarcı bu konuda söyle diyor: «Hatta Türk seçmeni, çesitü partilere ait listelerdeki adaylardan «ı ehil oranlardan kurulu bir listeyi düzenlemeyc dahi yetkili cörülmediğl gîbl, bir partinin listesindeki adaylann sırasıru bile değiştirmek olanagmdan yoksun bulunayor. Bu suretle ae secimlerin ne eşitliği. ne tek dereceli olması ve n« de serbestliği kahnıyor. Aynca partisiz adaylann seçilebilme şans: hemen hemen hiçe indirümiş olduğundan seçilebilm»' yöntoden de eşitlik ilkesi bir kez daha yok ediltniş bulunuyor öte vandan ön seçimlerde adaylık hususunda para nüfuz vb faktörlerin rol oynaması, bizzat rejimin kendismi tahribata uğratmakta olduğu gibi seçilmeleri, Ulke için yararlı ve hatta zorunlu oUın, dürüst vo üstün yetenekli kişi'erin politik&dan uzaklastırılmasına da sebep olmaktadır.» Seçim yöntemi nin değişririlmesi zorunludur. Pancarcı'nın Bnerisine ben de katılınm: «Batuıın en ıleri ülkelerinde uzun süreden beri uygulanmakta olan dar çevre ve salt çoğunluk sistemi bizde de artık kabul edilmelidirjı Dar bölge yöntemi kabul edilirse hem adaylann büyük paralar hareaması, hem lşin içine türlü ahlâk dışı oyunların girmesi önlenccektir. Aynca dar bölgede bağımsız adavlar da partili adsylar kadar seçilme olanağı bulacaklardır. Seçmen de Karsıs'ndrilo üc beş adayı tek tek tanıyabilecek, içlerinden en beğendiğinl «eçeblleeektir. «En ehil kişiler. seçilmeli ki Türkiye'nin bunalımı ortadan kalksın ve kalkmması gerçekleşsin. .Kendilerinl yurduna ve ulusuna adamış gerçek liderler. de ortaya çıkmak. secilmek, bu yurda. bu uiusa yararlı 1 görmek olanağma kavuşabilsin. 5 Hep dilekler. özlemler... Ama bupünkü karmakarışık politika ortamında, bu partiler egemenliği havasmda bosa gidecek bütün bu iyi niyetli özlemler. dilekler. öneriler... Ksfamızı kayalara vura vura, çıkmazlara gire gire doğru yolu. çıkar yolu bulacağız, gerçek ulusculufun sağduyudan geçtiğini ergeç anlayacağız. Bu umudu yitirmemek gerek... Pancarcı'nm kitabı verdi tu umudu, güçlendirdi beni... ÜLKEMİZE MİLYONLAR TUTARLNTDA DÖVİZ KAZANDIRAN ULUSAL KURUMUMUZ THY, YOLCU ARTIŞI BAKIMINDAN DÜNYADA DÖRDÜNCÜ, AVRUPA'DA İSE BİRİNCİ SIRADADIR. Mustafa GÖKMEN THY Ticart Eğltim ŞeÛ hava yollarına bağlıdır. Ancak, bazı Ulkelerln, örneğin ABD'nln, bu tip BÜrultUlU uçaklan. s«malan Uzerinden uçmasını yasaklaması, soruna bi; çözüm getirmekten çok, kendi uçak sanayilerini korumak amacıyle giriştiği olumsuz bir davranış olmaktan öteye gitmemektedir. Hava yollan için bir başka ortak sorun da, son yıllarda arzettiklerı koltuk kllometrelerinl (Uçaklann uçtuklan Km. cinsinden ifade edilen mesafe ile koltuk adetlerinin çarpımı) •/. 353,7 oranında arttırdıklan halde taşıdıklan yolcu kilometrelerinde (Seyahat eden yolcu adedinin uçtuklan K1. einsinden ifade edilen mesa'J ile çarpımı) aym oranda bir artısı sağlıyamamalarıdır. Yani: LTA üyesi hava yol larının yolcu yükleme faktörU (Ücretli kilometrenin koltuk kllometreye oranı olarak yapılan hesaplama olup arzedilen kapasitenüı "'( şeklinde kullanımını ifade eder> 19601972 döneminde •' 9.5 oînında gerilemiştir ki. bu da hava yollannın elindeki uçaklann koltuk kapasitelertnin atıl durumda kalmasma ve zarar etmelerine «ebep olmaktadır. Sorunun başlıca nedeni, IATA üyesi olmayan (Charter) uçak firrıalannın tarifelerindekl serbestlikten Ötürü, IATA hava yollarına karsı sahip olduklan ağır rekabet sartlandır. Başka bir ortak sorun olarak da; termlnalleri ve hava limanlan arasında. yolculann. otobüs ve başka araçlarla taşınmasında kaybedilen zamandan dolayı gittikçe gelişen kara ulaşım araçlannın karşısında hava yollannın süra* özellik ve avantajlannı yitirmelerini söyliyebiliriz. Bu konuda da dünya havacıhğına çok büyül bir araştırma ve tedbir alma görevi düsmektedir. Hava vollan bakımından ikinci derecede bir çok probleml sıralamak mümkiin ise de; ulusal sivil havicılığımız yönünden dunıma bir göz gezdirmek daha vararlı otaeaktır. Havacılığın Ucret degislkligl, yeni açılan ve kapanan hatlar, hava limanlanna yapılacak ek lnşaatlar, havayollan filosuna katılan yeni modern uçaklar gibi basit konular bile bütün dflnyada halkın büyük ilgisinl çekmekte; basın, radvo ve televizyon programlannda yer almaktadır. İlginin Nedeni Kamunun havacıhğa karsı duy duğu ilginin üç nedeni vardır: 1 Bu endüstrinin. hava yolculufunu daha emniyetH ve süratll hale getirmek için zincirleme yaptıgı başanh çalısmaları. 2 Havacılığın şu anda safladıtı olanaklann gün geçtikçe daha artar sayıda insan tarafmdan kullanılması. Hava yollarının büyüyen yolcu, yük tasıma kapasitesi ve yenilikleıi, bunlara oranla ucuz ücretler, daha çok insanın uçakla seyahat etmesine yol açmaktadır. 3 Bu büyük endüstrinin gelecekte insanhga umut veren üçüncü ilgı çekici nedeni de, llk ikisine göre daha önemlidir. Bu umutlar. sadece Avrupa ve Kuzev Amerika'nm nisbeten varlıklı kişileririn eğlencell bir tatil geçirmeleri değil: tıpkı Anadolumuzda olduğu gibi Asya'nın, Afrika'nın ve Kutuplann erişilmez bölgelerinde yaşa.\'an insanlann içlerlne kapanık durumdan kur tulmalandır. Zira. havayolu u!asımı: çöl, dağ, deniz re su gibi tüm engellerı vıkmıs ve uzaklık anlayısını silmiştir. Bu vfî7dpr» havavollan gün geçtikCP eelisme.kte. finemi artmakta. aünden güne daha çok insanı hi7Tietlerinden vararlandırmaktadır. Bunlar: 1 Uçak yapımında buluranlar, 2 Hava lirnanlanm ve trafiğinl yönetenler, 3 Hava yollannda çalısanlardır. ÜçüncU kategoridekiler llk » • kisine göre, kamuya doğrudan doğruya hizmet sunmak ve çesitli uluslardan oluşan halkı birbiriyle kaynastırmak suretiy le, dünya banşına katkıda bulunmalanndan ötürü ayrı bir özellik ve önem tasırlar. Değlşüt meslekten olup hava yoüannda çalışan bu insanları, küçük bir şehri vönetenlere benretmek mümkündür. Bir şehrin yaşamı için nasıl ki doktor, esnaf, kasap, mühendis, mimar, öğretmen v.b. meslek grubundaki kimseler gerekliyse, hava yoîlarında uçaklann operasyonlannda havada kaptan, pilot. maklnist. hostes; yerde de yolculara bankolarda rezervasyon ve bilet satışı yapan: istasyonlarda yolcuları karşılayıp uçağa bindiren ve lndiren satı», trafik. hareket memurlan gibi personel gereklidir. Halkın göründe görünenler bunla'dır. Fakat, halkın gözünden uzakta olmasına rağmen uçak yoînıluğunu emnlyetli, etkili vs süratli kılan daha bir sürü TiearlTeknikuzman grubu bulunmaktadır. Hava yollannda çaUşan tüm bu kişiler hem heyecanlı hem de çabuk değişen bi atmosfer içindedirler. Bunlar, büyük bir hızla gelişen teknolojik bir ortam içinde çahşırlar. Havayolu personelinin içinde bulunduğu hava limanlannm kuruluş verleri ve bu bölgelerde c uran halkın gürültüden duyduğu rahatsızhk büyük bir problem olmaktadır. özellikle son yülarda operasyona konulan yeni tip uçaklann çıkardığı gürültti, havacılıkla uğraşanlann yeniden ele aldığı bir konu olup; gürültüsüs motor yapımı, hava limanı çevrelerinüı boşaltılması, islemler> belü bir düzeve indirilmesi, bakım ve deneme sırasındakt gürültülerin en aza indirilrr.ssi gib. tedbirlerle azaltılmağa çalışılmaktadır. tstenmeyen yan »esirlerin biirUk ölçüde azaltılması, bu uçaklan kullanan ğan güçlükler, Bbür hava yollanndaki gibi, IATA Uyesi bulunan Türk Hava Yollan l;to da sorun olmakla beraber, elindeki mevcut uçak koltuk kapasitesi ve yolcu artısı yönünden durum THY lehinde görünmekt«> di. Zira, THY 19601971 yıllannda arzettiğl koltuk kilometreyl •o 492,0 oranında arttırmasına karşılık taşıdığı ücretlı yolcu sayısını da •/. 583,6 gibl daha yüksek bir oranda arttırmıj bulunmaktadır. Bunun sonucunda, aynı devrelerde IATA üyesi hava yollarmın yolcu yükleme faktörü V* 95 gerilerken. THY •'. 8.81 lık bir artıs kaydetmlstir. Böylece IATA hava yollan, uçak kapasitesi fazlalığından etkllenirken THY, aksine, hızla artan yolcul.nndan dolayı talebl karşılamakta güçlük çekmistlr. Yolcu artısı bakımından yapılan kıvaslamada da THY. flrneğin 1971 de. bütün dünva hava yollrn Içersinde dördüneü, Avnrr . Hava Yollan arasında lse birinei sırada ver almaktadır. Bu, ulusal sivil ticarl havacılıgımızLi eeleceği İçin ümlt verid. sevindlrid blr olaydır. Üstellk rakip hava yollannın pek çoSu bilânçolannı büyük zararlarla kapattıklan ion ylllarda, THY sürekli kar ederek ülkemire dövis kazandırmı» v« milll ekonomiye katkıda bulunmuşrur. 1972 trafik vılında 24.2 milvon TL. net kâr elde eden THY'nın 197J kânrun 65.000.000.TL. oîacağı tahmin ediîmektedir. Geçmi? yıllarda, bir çok ülkelerm selismetertnde havanJıfc büyük bir rot oyr>amıştır. örneğin, «Altm Yumurtlavan Tavuk» olan KİTLE TTJRtZMtNE sanlan îspanva. u!u~al hava sirkerl IBERIA aracıiıgıyto Ulkeslne milvarlarca dörizl akıtarak btıgUnkü seviyeye ulaşraasını gağîamıstır. THY da, IBERIA örneğinde olduğu gibi: işçi taşımalannı yavas vavas özel seferlerine devrederek büyük KİTLE TÜRtZM tasımacılıŞına geçmiş. ülkemize ithal etti&i dolaysız döviz mlktsnnı, her vıl hızla coSaltarak, 1972 de 287.9 milvon TL'va ulastırmıjtır. Türkive'ye dolavlı yolla eetirdiŞi döviz miktan i'e. burads anılandaa birkaç misli daha fazla olmahdır. Bu suretle ülkemizin ödeme dengesi yaranna Türk Turizm thracatını artırarak tüm is sahalannın geiişimine etkide bulunmustur. Görüldügü üzere. turizme elverisli nitelikteM gelişen ülkelerde sivil havavolu isletmpcîli*i dolavlı ve dolaysız şekilde ulusal ekonomilerl etkileven belll başlı faktörlerden biridir. Nasıl Bir Oyun BP Grubu ekonomik müşaviri. konferansı sırasmda, ekonomiyi bu istlkrarsız fıyatlann zorlastına tehdidl altından kurtarmarun çarelerinl göstermeğa uğraşiyordu, petrol sirketlerl enerji Uretimino yönelmelidir dlyordu. Dünyada enerjiye »tönustürülecek pek çok ham madde bulundugumı, bunlann sreliştirilmesinin gerektiğini söylüyordu. Ve anhvordunua kl. bütün bunlaı' vapıhr. olur ama, bugünkü durum önemlidir. tlerl ve güçltl endustrl ülkelerl, slyasal ve askerl güçlert bir hiç olan petro) üreticllerine karsı bazı «kolaylıklar» hazırlamaktadırtar. Dünya endüstrisinln bugün lhtlyac duvdugu eneriinin vüzde 54'ü petrolden elde edllirken hie Wm?e sevh Yamanl"nln Niîton'a meydan okuma masalını tatlı tatlı dlnleyemes. Petrol flvatlannm böyle kamçılanmasında. üretici küctlk Ulkelerin böyle vüreklendirilmeslnde ve koskoca devlerln çnreslzmls gibl görünmelerlnde bakalım nasıl bir «zarif» oyun var? GÖrürüa. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografl rilmiştir: ve O;üıografi Dairesi Başkanlığmdaa bildl* DENİZCİLERE VE HAVACILARA 52 SAYILI BİLDİRİ 22 İle 24 Mayı* 1973 tarihlert arasında, saat 09.00'dan 17.0ffy« kadar, »sağıdaki noktalarm birleştıği sahalar içinde seyVetme. de» mirleme, avlanma ve bu sahalann 12^00 metreye ksdar olan yükseklikleri. can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidîr KARADENİZ İSTA.VBLL BOGAZI GİRtŞt BÎRÎNCİ SAHA: K 14 SAHAS1 1 inri Nokta: Enlemi 41 derece 13 dakika kuzey Boylamı 29 derece 09 dak'ka doğu E 4938 Anadolu fenerl 2 nci Nokta: Enlemi 41 derece 27 dakika kuzey Boylamı 29 derece 15 dakika dofu 3 üncü Nokta: EnJeml 41 derece 22 dakika kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika doğu 4 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 11 dakika kuzey Boylamı 29 derece 29 dakika dofu İKİNCİ SAHA: K 15 SAHASI 1 incı N'okta: Enlemi 41 derece 14 dakika kuzey Boylamı 29 derece 07 dakika doğu E 4956 Rumeli fenerl 2 nd Nokta: Enlemi 41 derece 28 dakika kuzey Boytamı 29 derece 01 dakika doğu 3 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 25 dakika kuzey Boylamı 28 derece 58 dakika dofu 4 üncü Nokta: Enlemi 41 derece 18 dakika kuzey Boylamı 28 derece 47 dakiks doğu DENtZCtLERE VE HAVACILARA ÖNEM1.E nimTH.TL.tm. (Basm: 15053) 3770 THY'ndaki Durum Gürültü, hava limanı ve şehir terminalleri arası taşımadan do PTT FABRİKA MÜDÜRLÜGÜNDEN s>ııııııımıııııııııııııııııııııııııııııi!iıııııuııımı?uııi!iıııııııııııııni!i>= Sonuç Gerek teknolojisinde yaratılan devrimler gerekse uluslann yaşama düzeyine getirdiği venilikIer nedenlyle içinde bulundugumıi7 ça»ı. HAVACIIIK ENDÜST »ftSt CAĞI divebilfriz. Bu cagda, Türk Ulusu olarak. uluslarara« ilanda verimlzi ve hisyemlzl alabllmek ftmamvle asker! havaoıhgımızla birlikte sivil havacılıSımıza. so.ı vıllarda verilen öneml verindp buluvor. elde olunan sonuclarrlan eunır duyuvoruz. Avn.«. 20 mavl* 1973 eünü fdünl 40. kunılus vılını doldnran ulusal hava volutnuı TOrk Havs Yollannın. dfmya havacıhft lcersinde ulaştıSı asamalanna ven\ asamalar kstarak üikemizin gelismesine daha büvük blr hn kazandırabileceSine inanıyoruz. Personel Alınacaktır Fabrikamız Telefon Atelyesinde çalıştırılmak üzere. askerliğini yapmış Sanat Enstitüsü, Orta Sanat Ukulu, Ortaokul veya muadili okul mezunu, Telefnn veya Radyo montaj lşçi»i alınacaktır. Taliplerin Ümraniye'de bulunan PTT Fabrikamız Personel Amirliğine bizzat müracaat etmeleri rica olunur. (Basın: 15812/3786) Uluslararası Hava Taşıma Organizasvonuna (IATA> bajtlı hnva yollannın trafiklerinde her nl ortalama •'• 20 oranında bir ~ artış olmaktadır ki. bu normal olarak 40 m. m. ton kilometredir. fücaklarm ton einsinden ifade fdilen taşıma kaoasitelerinin Km. einsinden ifade edtlen urtukları mesafelerle çarpım"1ır.^ Havncıhk caâını daha ivi tanıvabilmek icin havamhSm celi«imin»» ve insanlıSa daha cok hiz met etmo Htınımunda buiunanlarla. havacıhgın temei sorunlarına bir göz atmak eprekir. İ TEŞEKKÜR Aziz ve sevgUi eşim, smcarnız, day.mıı YÜKSEK MADEN MÜHENDİSİ I rahatsızlıŞı müddetince alâkalannı esirgemeyen, ziyaretine pe S len, ebediyete intikalinde acımıza iştiraJc ederck istirahatgâ = hına uğurlaroak, çelenk göndermek. bizleri tesellı etmek lut Ş funda bulunan arkadas, akraba ve dostlarımıza minnet ve = şükranlanmızı a n ederiz. SÂİTTÜREK'in I A t LE 81 = (Cumhuriyet 3787) E ltısaat Fakültesi Dekanlığından Fakültemlzce 3 adet Teknik Kitsp 4936 uyılı Kınunun 59. maddesine göre pazartıkla bastınlacaktır. Kitaplar. Dekanlık Hesap îşleri'nde mesai saati dghlllnde IfBriilebilir. Pazarlıgı 25/5/1973 Cuma saat M.OCte l.T.Ü. Saymanlık Müdürlüjü'nde yapılacaktır. (Basm: 15857/3784) Teme! Sorunlar Bu endüstride çalısanlan üç grupta toplamak doğru olur. = 5 nııııırııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııî?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear