Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CTTMHURÎYET 18 Mayıs 1973 eçen yazımda Orta Asya yazınlanndan fede biyatlarından) söz açmıştım; bugün ae Yugoslav Makedonya'sındaki Tüıkç'î yayım ve sanat olayları üzerinde durmaıt ıstiyorum kısaca. Kısaca deyişim şundan; oraya iki kez gittim, ilkinde Struga şıir festivaline çağrüı idim. Uîuslararası bir şiir bayramıdır bu; Yugoslav Cumhuriyetinden gelen ozanlar yanınaa, çeşitli yabancı ülkelerden çağuılan ozanlar da yer alır. Ohri yakınındaki güzel Struga köyünde, nehrin üstündeki köprüde şiirler okunur, ozanlar birbirlerini tamr, konuşurlar. O toplantı ile ve tanıştığım yazar ve sanatçılarla ilgili anıîarımı ayrıca yazmak istiyoıum. Burada konunun o yamıu bırakıp sadsce Makedonya'daki Türkçe yayımlan ve kültür oluşumlsnnı anlatacağım. Yuçoslavya Federatif Devletmin yedi Cumhuriyetinden biri olan Makedonya'da, Makedonlar, Arnavutlar, Türkler ve Çingeneler oturmaktadır. (Nüfus çoğunluğu sırası ile vazdım adlarınO. Biitün Yugoslavya'da olduğu gibı, Makedonya'da da. her halk kendi ulusal kültürünü serbestçe geliştirmek olanağındadır. Böylece Makedon ve Arnavut kültür etkinlikIeri yanı sıra, Tiirkler de kendi dillerinde gazete, dergi ;ıkarırlar, kitaplar basar kendi tiyatrolannda Türkçe cyunlar verir. radyo ve televizyondan haberleşme ve kültür yayma amacı ile yararlaıurlar. Çingeneler daha kendi yarılarını kuramadıkları için, şimdilik Türk dlli ile öğretıra ve egitimde buluıımak yolunu seçmişlerdir. Üsküp'te çıkan günlük Birlik gazetesini, Makedonyalı Tüıkler yönetmektec"ir. Gazetenın başında, özeilikle çocuk şiirleri ile ün yapmış oian Necati Zektriya bulunmaktadır. Birlik gazetesindan başka Sesler adlı bir şiir edebiyat dergileri de var Türklerin. Bu derginin adı ile bir kitap dizısi de yayımlanmaktadır. Bu dizide siir, hikâye kitapları, Türk dili üzerine incelemeler ve toplumsal konulu yapıtlar yer elır. Bundan başka, yalnızca çocuKlar için şiirler ve hikâyeler basmak üzere kurulmuş bir de Sevinç kitap dizisi var. Bunlann genellikle bas G Olaylar ve görüşler YugosJav Makedonyasında Melih Cevdet ANDAY kılan iyl ve kîğıtlan güzeldir. Üs'ıCüp Türk Tiyatrosu, sshnesini Arnavut tiyatrosu ile paylaşır ve haftanın üç günü temsiller verir. Bu temsiller arasında bizim oyun yazarlarının kimi oyunlan da ver almak'adır. Üsküp Türk Tiyatrosunun oyuııcıları geçen vıl Istanbul'da da temsiller vermişierdi. Üsküplü oyunculardan Lütfü Seyrullah, ikı vıl önce bizim tiyatrolarınuzda da çaüşırıyt». Hatta Ankara'da bir tiyatroda oynacijh bi< Rumeli göçneni rolündeki başarısı çok övüjdü i d l gU kullanılmıştı; oysa oradaki «cıl» eki «evcil sözcügünde olduğu gibi) tam tersi oir anlama da gelmektedir. Biz cGüre»yi neden canlandırmayalım? Ancak, Makedonya'daki vaym vefctiltUretkinliklen, Türkiye Türkçesi ile Makedonya Türkçesi arasındaki kımi ayrımlarj gitgide azaltmaktadjr; bu arada diksivon degişimleri de ağır ağır silinmektedir. Çünkü Makedonyalı Türk ozanlan ve yazarlan oizim dil özlesmesl akımını çok yakmdan ızlemektfcOırler. Bu bakınıdan, bu fconuyu bir de Sürpyya YuvıTun, Sesler diıisinde yayımlanmış olan •Dilimiz ve Biz» adlı inceleme kitaoından a.aıgım su parça ile açıklamam yerinde •Jlacattır sanınm. cTürkiye Türkçesi ile biz;m Türkçerniz ürerinde azıcık durmaic istJvorum» diyor Stireyya Yusul o yazısında, «Düîüncemi birden kesin olarak özstliyeyim B<itün jtirklerin kullandıkları tek bir Türkçe vardır bence. bu da Türkiye Türkçpsine. Bulgaristao Türkcesine, Yugoslav Türkçesine bölünemez bır varlıktır. Evet, arada aynlıklar vok defil pek çok denecek kadar var. Fakat ounlar ba.<lı basına ayn bir dil yaratacak nitehkte dpğildir. D^limizin temel özellikJeri sayılan öfielerde eerçek bir ayrım yoktur.» Demek burada, Türk dılleri allesı içındeki uzak akraba diller arasmda ?örülen anlaşma güçlükJeri ortadan 8iUnmekted*r. Bunu siza bir de, Şükrü Raruo'nun. YeşU Köy adlı hikâye «Indeki akıcı dfl ve anlatırala göstereyim: «Büyük ve küçük baş hayvanlan, köve oldukça yakın çam ve meşe ormanlan altındaki sınırsız otlaklarda otlattıran, slinünü daha çok Kavai çalmak ve türkü söylemekle geçiren Tosun'a, hemen her gün aynı /akitte. bil^ımeyen bir istek ve gizli bir merakla vemek göturen /eynep'i, giinden güne daha çok. eızlı sevda sıtmaları sarmağa...» Makedonyalı genç Türk ozaruarunD Sesler dizisinde yayımlanan şiir sıtaplarından da kimi parçalar sunmak ısti>oıiırc okurlarima. Makedonya'da doğan genç Türk aiinnin jteçmisi (Türküler bir yana bırakılacak olursa" çok kısadır. Işte tanınmış ozan İlhamı Emm'in çu şiiri: En yeni ninnilerle Kırlangiç kırlangıç topladığın Saklambaç saklambac sakl.ıdıçın ilkraz Karadan İcaraya toplaaırın derâı Oda oda biriktlrdırin ıdines. Inşallah Doğru Değildir  vrupa Konseyinde olan bitenleri gazetemizde okuyorsunuz. Danışma Kunüunda Türkiye adına Bay Esat Kıratlıoğlu ve Bay Turhan Feyzioglu konuşmuşlar, Türkiye'deki yönetime yapilan hücumlara karşı durmuşlar. tartışmalar sert olmus. tçinizde Bav Fevrioflu'nu. ya da Bar Kıratlıoglu'nu tanıvan ve seven var mı. bilmiyorum. Zaten böyle knnularda tanısıkhgın veya sevginin ne önemi kalır ki... önemli olan, bu kisilerin orada Cumhuriyet devleti adına konusmalandır. BlzleT de Atatfirktln kurdufu Cumhurivetin liveleriyiz. onlar da... Sföler solcu. sagrı. CHPni. DP'li. TBP'li, sosvali«t. kamtalist oiabilirsiniz. Hanei parti ve hangi me?reot«n olurlarsa ol'unlar rüm vatandaşlar hesabma Türkiye'v! Avrupa'da temsil ediyor Bay Kıratlıoğlu veya Bav Fevrio*lu... Soorda fiyle dsîil mfviz? Klmimlz Besiktaşll. ldmlmiz Galatasaraviı. kimimiz Fenerbahce'li. kimimiz Eskisehirsporiu... Ama miil! takım kunıldu mu, iç rekabet bir yana bırakılır. Millî takımm başansi amaçlanır. Atatürk'ün kurdugu Cumhuriveti Avnroa devletleri forumunı'a temsîl edecek kisilerin de basanlı olmasmı lsteriz. Üikemizin onlann sözleriyle s?renenmesini. devletimizin onlann tutumlanyle yücelmesinl dileriz. îce Hönük anlasmâzlıklan bir kalemrie silfveririü. DiveHm H Bav Esat Kıratuoghı AP'lidir. önce Nevsehir Belediye Baskanıvken mflll petrol davasmın aleyhine calismıs. «onra Dernirel Iktidannca tller Bankası Genel MüriiirltiSune setirilmlî, bu maftamda yetkilerinl bir ivi kullinro Ne^şehir ve köylerlne doŞrultmus. ve böylece seçimi garantiledikten $onra AP'den rrıillotvekillifine eecivermiş. Turhan Feyziosiu'nu tanıtmava Berek yok. Divelim H bu Hlr politikacırı sevmiyoruz. Ama Avrupa Konsevine Cummıriyet devleM adına 0 den politikacı poKtikacıhShndan sovunur. devlet adamlıgını eivinir. Tutumu. sorumu, konusması hep buna eöre olmalıdır. Avrupa Konsevind* ne Turhan Fevzioglu CGP*lidtr, ne Esat Kıratlıoğlu APni. Artık hepimizin temsilcisi olmustur onlar... Işte bu ölçülerle baktığımız zaman nasıl davranınalan gerektiğini «aptayabüiriz bu sayın kisilerin. Sözgelişi Konsey Danısma Kurulunda Türkiye'yi eleştiren Mister ve Mos70lere karsı ayağa kalkıpc Efendiler, siz bizim Devletimizin içişlerine fcanşıyorsunuz. Bizim devletimizin kanunlan vardır. Bu kanunlara göre adam da asanz. gazete de kaparız, cezaevlerine siyasi rutuklular da doldumruz. Bütün bunlar bizim bileceŞimiz İ5lerdir. Sizler kendi devletinizin işlerine bakın.. deselert Ben kendi hesabıma: Helfil!. derdim. Biliyorsunuz gözaltma almdım, tuhıklandun, basımda bir sürii dava var. ama gene de helal derdim. Çünkö bu bir ciddî karar v e turumdur. Buna karşılık da Avrupa Konseyi, ciddi bir karar alır, ve Türkiye'yi Konseyden çıkanr. va da çıkarmaz. Ama o başka iştîr. Bırrada bel'rtmek istediğim, bir devlet temsilcisinin davranışıyle davranısının sonucuna kaüanması bakımından tutarh olmasıdır. Bir de başka tutum var. temsilcimiz çıkar der ki: Evet efendiler. Türkiye olağanüstü bir dönem yaşamış, Avrupa Konseyinin üyelik koşullanna uymayan bazı tedbiriere yönelmek zonmda kalmıştır. Biz de bu tedbirlers yönelmek zorunrfa kaldıfımız için üzülüyonjz. Yakınds demokrasiye yöneliş yolunda Avrupa Konseyi üyeliği koşullarını dikkate alacagız. Evet, bu da bir turumdur, ve ciddî bir turumdur. Ama bizim temsilcimiz ne diyon Bizim oezaevlerhnizde siyasi tutukhı yok. SiyasJ tutuklu denilenler. hırsızlar ve kaatillerdir. Yalvanyonım size bize yardım edin... Devletimiz adına temsilciliğe yollanan kişl,.Konsey öyeleri karşısında hem yalvanyor. hem de gerçek dışı konuşuyor öyle mi? Begenmedim ben, ve sanırım siz de beğenmediniz. Ulusal Kültür Çiçeklenmesi Birlik gazetesi yazarıanndan (Istanbul eazetelerinde staj yapmıştı birkac yıl önce> Hasan Mercan, duygulu bir ozpadır; onun S a n Yusuf adlı şiir kitabuıdan su parvayı alıyorum: Aynı serçelerdir onlar Tanınm yuvalanndan Ninnileri dilimin »ltınoa Bu bir yol mudur jözlediiia Gelen fidenden habersiz Sahibi filân yok vâdclin Yugostavja'da çok 1amnm»ş »e ÇOK sevtlmiş bir yönetici ve devlet adam; olan Kemal Seyfullah'm. >ine Sesler dizıs'nde basılmış cUlusallık Sorunu» adlı vapıti oitUınınca. Makedonya'daki ulusal Türk Külrürünün çiçeKJenmesinin nedenleri daha temellı olarak kavranıyor. «Bir Tek Türkçe..» Bu giristen sonra, Makedonya daki Türk düsünce ve edebiyat yaşamı Uzerinde biraz daha aynntılı olarak durmaya çaiışayırc. Geçen yaamda da beürttiğim gibi, Rutneli Türkçesi, Türkiye Türkçesinin bir diyeleft. hattâ belki bir ağızıdır. Bu agız. söyleyiş, diksıyon hakımından kimi aynmlar göstermekle birlikte (Gidiyonım yerine gideyrim gibi Burada bizim değismeyen «yoruna» eki yerine «verim» eki çoğu yerde dil benzeşmesi kuralına daha uygun düsmektedir), Türk dilinin oir takım esKi sözcüklerini bozulmadan kendi içinde saklaması ile ilgi çekicidir. Buna şuracıkta bir örntk i s tenirse, onlann «Misanthrope» karsılıgı olarak: kullandıklan «Güre» sözcüğünü »erebJlirim. Moliere'in ünlü yapıtıran çevirisi için Millî Eğitün Bakanlığı klâsiklerinde «Adaıueıl» sSzcü Okullarda Basın ve TV dersleri HIFZI TOPUZ u biraz aykırı gelecek herkese. «Okul programları zaten yüklü, bir de basın, radyo ve TV dersleri ile mi gençleria kafalannı şişireceğiz?» diyenler olacak. Kim ne derse desin, bu çok önemli bir konu. Neden? Çünkü 1970 yıllarının toplumlannda kişileri haberleşme araçları yönetiyor da ondan. Geçenlerde bir araştırmanin sonuçlan yayımlanmıştı. 1935'te çocuklar edintfikleri bilgilerin «İ75'ini okuldan «lıyorlarmış. Bu oran son yıllarda °o23'e düşmü?. Demek ki okul. çocuklara ve gençlere kafalarındaki bilginin ancak V.25'ini lağhyor. Peki, nereden geliyor geriye kalan »/o75? Haberleşme araçlarından; yani gazetelerden. dergilerden, radyodan, televizyondan, sinemadan.. Yine geçenlerde başka bir anketin sonuçlan g5züme illşti. Amerika'da bir öğrenci haftanın ortalama 25 saatini okulda geçiriyormuş, 30 saatini de televizyonun karsısında! Demek ki okul gittikçe önemini yitiriyor. Çocuklar ve gençler okul dışı bilgüerle yetişiyorlar. Nedir bu bügUerin kaynaklan ve doğruluğu? Gazetenin yazdığı, radyonun s o y lediği, televizyonun gösterdiği şeyleri toplum geneüikle dogru sayıyor. Kitle haberleşme araçlarıyle verilen haberlere, söylenen sözlere bir saygı var kisilerde. Bunu kolay kolay değiştiremiyorsunuz. .Doğru elbette, gazetede okudum. radyo söyledi» diyorlar. Ama olaylar haber olup da okuyucuya, dinleyiciye ulaşıncaya kadar hangi süzgeçlerden geçmiyor ki« Neler kalıyor süzgeçlerin uzerinde? Ne renklere giriyor haberler Kimisi küçültülüyor, kimisi abartılıyor, kimisı yok oluyor ,g ."!#•• Sıkıypnetim olmaaı|ı zsmanlarda da t ü r ^ ^ » k i i a r v»r. Gazefelef, dergiler, raâyolar kendi kendilerintüllhcmredıyorlar Topluma ulaşan haberlerin bazen gerçeklerle hiç bir ilişkisi kalmıyor. Geçen Eylül'de Belçika'da Tihange Universitesinde düzenlenen bir seminerde yayımlanan bir belgede joyle deniyordu: «Bir gazeteyi okurken her satın, her kelimeyl tüm «ynntılarıyle inceleyin. Büyük başhklara aldanmaym. Bunlar büyük gerçekleri gizler. Başyazılara güvenmeyin, ilânlara^ güvenmeyin, borsa haberlerine, okuyucu mektuplanna, röportajlara, tefrikalara, oyun eleştirilerine, zabıta haberlerine^ Halkoyu araştırmaları bile uydurma olabilir.. Gazetelere güvenmeyin..» Bu haber makinelerinin nasıl Jşleriiğini gençlere öğretmek gerekmez mi? Gençler bilsinler haberlerin nasıl yaratıldığını. nasıl yok edildiğinı, nasıl şişirildiğini. Gençlere haberleşme makinelerinin anahtarlannı vermek gerek. Kapılmasınlar, aldanmasınlar. Gerçekleri kendîleri araştırsın. Olayları kendi açılanndan değerlendirmesini öğrensinler. Bu nasıl olur? Okullara haberleşme yolları üe ilgili derslerin konması ile. 18 yıldan beri bunu uygulayan ülkeler var: Amerika. Japonya, Isveç, Finlandiya, Danimarka, Italya, Ingiltere, Isvicre ve Fransa. Bu ülkelerde bölgesel denemeler yapılıyor. Öğrenciler okulda haberleşme kurallanm öğreniyor, yazıları değerlendirmeye alışıyorlar. Haberleşme araçlan iki açıdan ele alınıyor: Birincisi haberlerin nasıl hazırlandığını göstennek bakımından. Ikincisi âe gençlerin basındakl yazılardan, radyodaki v e televizyondaki konuşmalardan yararlanmalanm sağlamak bakımından. Genellikle dil, tarih, coğrafya, toplum bilîisi gibi derslerde basındaki yazılar tamamlayıcı belge olarak kuUanılıyor. Gençler böylelikle okul kitaplarının dar çerçevesi dışma çıkarak günlük olaylan izlemiş oluyorlar. Basındaki yazılar derslere büyük bir canlılık getiriyor. Örneğin: Ikinci Dünya Savaşfm öğrenciler yalnız tarih kitaplarından değil, basında çıkan ilginç amlardan, incelemelerden izleyerek öğreniyorlar. Böylece kitaplardaki küflenmiş bilgiler gün ışığına kavuşmuş oluyor. Gelelim haberlerin birinci açıdan incelenmesine: Yalnız ortaokul ve liselerde değil, yüksek öğretimde ve genellikle öğretmen okuHarında bunun çeşitli uygulamalarını görüyoruz. Öğrenciler bir dergiyi ele alıyorlar, diyelim Fransa'nın ünlü «Elle» dergisini. Neler var bu dergide? Hangi konular Işleniyor? Diyelim ki en çok kadın aşk seks moda • para güzellik gençlik yemek sanat ev düzeni • kan koca ilişküeri işlenmis olsun. Bu konulardan her birine ayda kaç jazı aynhyor? Her bir konunun ötekileriyle ilişküeri nelerdir? örneğin: Kadın aşk; kadın seks; kadın para v.bBu konulara ayrılan yer bakımından gazete ve dergilerin karakterleri ortaya çıkıyor. Günlük gazetelerde de öyle değil mi? Rezaletler, aşk, cinayet, sosyete dedikoduları, spor haberleri ile ün yapan gazeteler var, bir de toplumun yaşantısını ilgilendiren haberlerle, siyasal olayların altındaki ekonomik gerçekleri göstennekle, toplumu bir igne boyu ileri götürebilecek çözüm yollanna ışık tutan yorumlarla kişilik kazanan gazeteler. Aynı haberler çeşitli eğüimli gazetelere nasıl yansıtılıyor, yorumlar hangi açılardan ve kimlerin çıkanna yapılıyor? Bunları bllmek gerekmez mi? Işte simdi bunlann araştınlmasına yönelen bir eğitim var. Seminerler düzenleniyor bu konularda, araştırmalar yapılıyor. Bir de şu var: Gençler basına pek güvenmiyorlar «rtık. Gazeteleri olgun kişiler, biraz da yaşlılar okuyor. Onların da «ayısı azalınca ne olacak? Felâket. Gençlikle basının arasındaki bağlar çözülmeye başlamış. Ne yapmalı gençleri kazanmak için? Gençleri kazanmak demek yarın yüzbinlerce okuyucu kazanmak demek. Öyleyse nasıl elde etmeli Rençliği? Bunun en etkili yollarından biri de şimdiden okullara girmek, gençlerle tartısmaya girismek ve iyi kötü onlann eğilimlerine yer verecek bir yayın politikasma yönelmek. Işte bunu yapıyor bazı yayın organlan. Okullara paket paket gazeteler yolluyorlar, tek bu ilişkiyi kurabilmek için. Uzun süreli yatırım yapıyorlar. B urdumuzda elektrik konusunda bir darlık, bir sıkıntı ba$ göstermiştir. Bunun suçlulannı arayıp bulmak T.B.M.M.'nin görevidir. Biz bu yazımızda darIığın ve sıkmtınm nedenleri üzerinde duracak ve çözüm yolları »rayacağız, Aalında böyle bir durumun ortaya çıkmasını doğal karîilamak gerekir. Çünkü yıllardan beri (özellikle 2. plan döneminde) izlenen enerjl politikasl daha doğru su enerji politikasızhğı bizî ister istemez bir bunalım» götürecekti. Planlı döneme girmeden önce, uzun süre yurdumuzda termik enerji mi öncelik almah yoksa hid rolik enerji mi ağırlık kazanmalı tartışmaları sürüp gitmiştir. Her türlü enerjinin isabetli ölçülerde kaynaklarımızın zenginliğine, ekonomik yaşamamıza katkj oranında değerlendirilip kullanılma yerine, enerji türleri arasmda sanki rekabet varmı? gibt bir düşün biçimi konuya egemen olmuş tur. Seyitömer kömürlerinin ter mik santrallarında kullanılması daha 1956Harda ele almmışken, hidrolik santrallar kurulması bu jtirijime karşı öne sürülmüştür. Bu da çok kez ciddi ve yeterli bir incelemeye dayanmadan ^fflfljılmış.tır. Enerji Darlığının Nedenleri ve Çözümü Y YILLARDIR (ÖZELLİKLE 2. PLÂN DÖNEMİNDE) İZLENEN ENERJİ POLİTİKASI (DAHA DOĞRUSU POLİTİKASIZLIĞI) BİZİ İSTER İSTEMEZ BİR BUNALIMA GÖTÜRECEKTİ runda kalacağından önemli glri şimlere başvurmaktadır. Başkan Nixon geçen ay yaptığı açıkJamada bizim şimdiye değin söylediklerimizden başka tedbirler Jlerl sürmemiştir. ABD, bugün dünyanın en güçlü devletlerinden biridir. Simdi daha iyi anlaşıldığı Ri'bl Keban Barajı yetersiz bir hazırlıktan sonra ele alınmış ve kana yan bir yara, milyarlan yutan bir dev haline getirilmistir. Basından öğrendiğimize göre ortaya çıkan mağara ve çatlaklan doldurmak için büyük masraflar ge rekmektedir. Baraj bitinceye ka dar maliyeti 5 misline varacağı ya zılmaktadır. Proje, uygulama asa masına girdiği sırada, Elektrik Etüd îdaresi jeologlarmdan rahmetli Asım Alkumru 2.3.1962 günlü raporunda Murat ve Fırat ırmakları kav?atında çatlak ve fay lann bulunduğunu ve inşaata baş lamadan önee jeolojik etüdlerm eleştirilmesini istiyordu. tleri sürülen tehlike önemsenmedi ama Alkumru'nun iddialan doğru çık tı. Sonuç Ise jTirdumuzun bflyük kayıplara uğraması şeklinde tecel li etti. Yüksek seviyedeki yetkililerin kulislerî ve bazı politikacı ların çabaları ile Keban projesi 1963 yılında Millet Meclisinde zor lanarak 2. Beş Yıllık Plana almdı. Keban'da kurulacak santralın ilk kapasitesi 620 MW olarak öngörül müjtü. Buna karşılık Seyitömer'de kurulması mümkun 3 üniteden oluşacak santralın kapasitesi ise 450 MW olup, Tunçbilek'te kurulacak başka bir 150 MW1ik finite ile 600 MWHk bir kapasi leye ulaçmak mümkündü. SeyitSmer tesislerinin kurulmasına Ke banla aynı zamanda başlansaydı, bunlar hiç şüphesiz daha 1969Marda devreye girecek ve 4 milyar KWH miktannda enerji üretebile cekti. Bu olay plan dönemine girmeden önce ya da plan dönemi nin bajladığı tsrihe ait bir örnek tir. Planlı dönemde, özeilikle 2. plan dönemindeyse yıllarca Senato kür sülerinden yaptığımız uyarmalara rağmen uzun vadeli bir enerji plan ve programı yapılmadı. 1968 1972 yıllan arasında kabul edilen yıllık programlarda bazen kömür darboğazlarından bahsetmek suretiyle, petrolün enerji kaynağı olarak kullanılması öngönilürken, başka bir yıl iç kaynaklarımızın kullanılmasjna öncelik veriliyordu. Bazen beyaz petrol ürünleri ihraç edilmek isteniyor, FuelOil kullanılması teşvik ediliyor, başka bir yıl ise FuelOil ihraç edilme%i gerekli bulunuyordu. Iç kaynaklanmızın kullanılması uzun vadeli bir plana bağlanmadan enerji ihtiyacımız kesin olarak bilinmeden, bizi dış kaynağa bağlayacak olan komsu bir ülked'en tabii gaz ithali için hazırlıklar yapıhyordu. Bunun yanıbaşında yeni baraj ve hidrolik santrallar programlanıyor, temel atma törenleri düzenleniyor du. Bu gırişimlerin malî kaynak ları, teknik personel kadroları kesin olarak belli değildi. Bitiç tarlhleriyse kâğıt uzerinde vardı. Durumun daha iyi anlaşılabilmsi (çin açıklıvorum: 1971 yılında partilerüstü diye adlanrfınlan j!k hükümette görev aldığımız zaman D.S.l. Genel Miidürluğünün başlamış olduğu yatınmiarın tutan 18 milyar Türk Llrasım aşıyordu. Bu mktar D.S.l.'nin o zamanki yatırım büt çesintn yaklaşık olarak 10 katı kadardır. Yatınmlann bitirilme Halen içinde bulunduğumuz enerji bunalımıru nasıl atlatırız? Öyle anlaşılıyor ki yukandan beIhsan TOPALOĞLU ri saydığımız nedenlerle ortaya çıkan bunalımın zararll sonuçlarına yine Türk milleti katlanacaktır. Acil olarak açığı kapatrütülen plan ve progTamsızlıkyişlnin nedenl böylelikle daha iyi anlaşılıyor. Bir anda malî tır. Yarattığı zarar ise büyük mak için petrol ürünü kullanan, pahalı elektrik üreten ve puvant tur. gücümüzü aşan birçok lşlere anlannda kullanılan gaz türbinbirden başlanılmış olması, prcRUzun vadeli bir enerji planrama göre sonuç alınmasını ta lamasının yapılmamış olması iç leri kurulması bütün büyük sakıncalarına rağmen icabedecekbiidir ki geciktirecekti. Plan an kaynaklarımızın değerlendirilme tir. Bunun geçici bir süre, «kınlayısıyle hiç bir ilişkisi olmayan si olanaklannı ortadan kaldırabu biçim girislmler maliyetleri devrede cak gelişmelere yol açmaktadır. tı giderilincej'e kadar arttıracak, gerekli enerjinin zaIşin kolayına kaçılmak ve ener kalması ve daha sonra devamlı manında üretilmesiyse, ekonoçalışmaması fueloil santralma mizi dar boğazlara sürükleye ji ithali yollan aranarak Ulu tercih edilmesinin nedeni olusal Ekonomimiz dış kaynaklacek, büyük zararlar verecekti. ra daha çok baglanmak isten yor. Fueloil santrab kurmak ise Bir KWH elektrik enerjisi ise devamlı oluşu ve kurulmasmin mektedir. Bir takım çıkarcı çev bllindiği gibi GSMH'ya 56 lira relerle yurtseverliğe aykın tu daha uzun sürmesi ve yatınnun katkıd'a bulunur. Milyarlarca tumlu sayılabilecek bazı kimse da pahalı olmasından dolayı önKWH'lık elektrik enerjisinin ler bu yönde çaba sarfetmekte celik kazanmıyor. Epeyce bir südevre dışı kalmasının yarattığı maddî kaybın ne ölçülere var dirler. Elektrik üretmek için ye redir beklenen dünya petrol budığını bik^«ruy* dayanaraltiıe tetll ^niktarda maden kömürüna nalımı ise kurulacak yeni termik sahfp olduğunruz halde, fuel oil santrallarımn kömüre dayandısaplamak "gayet kolaydır. * ElekUiköeetimi için kurala saptirall^n kurma çabalan tek rılmau eüruşünUn ne kadar hsk rar ortaya çıkmıştır. 1967nerde h olduğunu ortaya çıkarmıştır. cak tesislerden Birinci 5 Yıllık başlıyan ve 1971 yılına kadar dePlanda başlatılanlardan lkinci Elektrik enerjisi konusunda a5 Yıllık Plana intikal edenlerle, vam eden petrolü yurdumuzda lınacak uzun ve kısa vadeli tedölçüsüz mlktarlarda kullandırtkinci 5 Yıllık Plan döneminde nralamak ma gayretleri unutulmamıştır. birleri su sekilde başlayanların Ustesini inceleyePetrol Urünlerinin •• 20 bir ar» mümkündür. / cek olursak durum şudur: GAYRİMEUKULÜN AÇIK ART1RMA İLÂNI Kartal lcra Memurluğiından Dosya No: 1973143 îpotekîi olup paraya çevrflmesine karar verilen Kartal, Maltepe Bağlarbaşı MahaUesi Sakızağacı »rfkağında kâin 141 pafta, 2S6 ada. 23 parsel sayıh 271.00 M2. miktarmdaki arsa üzerine inşa olunan kat irtifakı tesis edilmiş eayrimenkulün 20520 arsa paylı ıemin kat f4) bagımsız bölüm No. lo dükkânın 1/2 hissesi ile 40520 arsa paylı bîrinci kat <9) bagımsız bölüm No. lu meskenin 1/2 hissesi açık arrtırma suretiyle satılacaktır. GayrimenkuHerin evsaflan: Ana gayrimenkul Maltepe îs Bankasmın bulundugu yerden kuzeye çıkan Sakızağacı Sokağı ile Beş Evler Sokafmm birleştiği köşebasmda yolun solunda altında dükkSnlan olan kârgir betonarme apartmandır. Zemin katta Pasai çeklinde yapılan dükkânlar oluo satılacak 4 NoJu dükkân bu pasaj içindedir. Dört duvar halinde, kapı ve vitrin kasalan takılmamıs durtımdadır. Içten beton merdivenle birinci kata çıkıldıkta 9 No.lu mesken bu kattadır. 3 oda. 1 salon. 1 mutfak. banyo tuvalet bir aradşdır. Arka odalardan birinde açık balkonu mevcuttur. Mutfak tezgâhlanntn üst betonu dökülü olup dairenin ince sıvalan yapılmıs, kapı ve pencere kasalan konmuş, diğer kısımlan natamamdır. ' tmar durumu: Maltepe Belediye Başkanlığmdan binall arsa îçin verilen 15000 ölçekli 1231973 tarih ve 42188773 sayılı imar durumu yazısında bina yüksekligi 9j(> metre, olmak üzere bitişjk insaat nizamına tâbi olduğu bildirilmiştir. Kıymetleri: Bilirkişi tarafmdan '4> No. lu dükkânın tamamma 70.000.00 lra satılacak 1/2 hisseye 35.000 00 lira. < > No.lu meske9 nin tamamma 80.000.00 lira, satılacak 1/2 hisseye 40.000.00 lira muhammen kıymetler takdir edilmiştir. Satıs sartian ve günleri: 1 Satıs 1961973 Salı günü aşağıda yazılı saatlerde Kartal Adliyesi lcra Dairesinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır: A (4> NoJu dükkân saat: 13.30 14.00, B (9) NoJu mesken saat: 14.30 15.00. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetlerin ° t 75'ini ve rüçhanlı / alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmek sartiyle ihale olunurlar Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü bâki kalmak şartiyle gayrimenkuller 2961973 Cuma günü yine aşağıda yazılı saatlerde Kartal Adliyesi tcra Dairesinde ıkinci arttırmaya çıkarılaeaklardır: A (4) Nolu dükkân saat: 13.30 14.00, B f9) No. lu mesken saat; 14.30 15.00. . 1 Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacaeını ve satış masraflannı geçmesi sartiyle en çok arttırana ihale olunurlar. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıyroetin •• 10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar millî bir ban/ kanıa teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehi] verilebilir. Dellâliye resmî ihale pulu. tapu harç ve masrafları alıeıya aittir Birikmis vergiler satış bedelinden ödenir 3 tpotek sahibi alacakhlars diğer ilgililerin rtlgililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir» bu eayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gün icınde dairemize bildirmeleri lâzundır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlei içinde ödenmezse îcra ve tflâs Kanununun 133 madHesi çereğince ihale feshedilir îki ihale arasmdaki farktan ve •» 10 faizden alıcı ve kefilien me• ' sul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tabsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren berkesin görebilmesi için dairede açık olup masraft verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği pönderiJebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmös ve mündereeahnı kabul etmis sayılacakları. başkaca bilgi almak isteyenlerin 1973143 sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza başvurmalan ilân olunur. <tc. tf. K. 126) fBasın: 3385) 3683 nnınHMlm»»MtıtwmnnnH Tesisleria adlan KEBAN Gökçekaya Kovada Doğankent Oymapmar Seyitömer I, II Ayvacık Ambarlı III Ambarh IV Ambarh V Hopa Kapasitelerl 620 MW 300 . 53 24 270 300 110 150 Programa röre başlayıs ve bitia tarihleri Bittiği tarih BHeceH tarih 1977 1973 1S78 1973 1977 Üretflecek Elektrik miktan 5,8 milyar KWH 0,5 » > 1,3 2,0 » » > > 400 i 150 50 • • 1963 • 1970 1964 1968 1364 1968 1983 1967 19671972 1967 • 1971 19691975 1966 • 1969 19681970 1968 • 1970 1968 1970 1971 1972 (Daha başlamadı) • 1970 1971 1971 1973 T ı p l ı n 9,« mJiyar KwH Bu cetvelden görüldüğü gibi önemli tesislerden Keban 7 yıl, Gökçekaya 5 yıl, Seyitömer 2 yıl, Oymapınar şimdiden 6 yıl gibi gecikmelerle ya bitirilmiş ya da bitirilecektir. Bu saydığımız tesisler programda öngörüldüğü tarihlerde bitirilmiş olsaydı 1972 yılında üre tilen 11,2 mUyar KWH'lık elektrik enerjisine 910 milyar KWH kadar ek enerji üretmek olanağı sağlanmış olacaktı. Bu miktar 1977 yılmdaki enerji ih tiyacımızı karşılayacak bir büyüklük ifade eder. Bugün ortaya çıkan elektrik sıkmtısının darlığının nedenlerini başka yerde aramaya gerek yoktur. tkinci beş yıllık plan döneminde başlatılan yatınraların hiçbiri zamarunda bitmemiştir. Senato'da bütçe göriişmelerinde çok kez ifade ettiğimiz gibi bu durum plan ve program adı altında yü tışla tüketUeceğini Öne sUrerek daha 1972 yılı için 19 milyon tonluk rafineri kapasiteleri kurdurulmak istenmekteydi. Yurdumuzun 1972 yılı tüketimi ise 10 milyon ton civarında olmuştur. Bu kadar büyük miktarlara varan petrol tüketimi için sarfedilen çabalar amacına ulaşmış olsaydı şimdi altmdan kalkamıyacagımız bir durumla kar şı karşıya kalacaktık. Bütün bu yıllar boyunca biz petrolün tasarrufla tüketilmesini, enerjinin kendi kaynaklarımızdan sağ lanmasını savunduk durduk. Dışa bağlı bir enerji politikasının nereye varacağrru ortaya çı kan son dünya bunalımı bize göstermektedir. ABD halen enerjisinin •• 10'unu ithal ettiği • ' halde büyük bir telâş içine gir miş ve tedbirler aramaya başlamıştır. 1980 yıîuıda petrol ihtiyacmın •• 50'sini ithal zo/ • 1971 yılında baslatılan vadeli enerji planlaması bir an önce sonuçlandınlmalıdır.* 0 tnşa halindeki santrallann bitiş tarihleri kesin olarak tesbit edilmeli, alınacak kesin sonuca göre elektrik planlaması ciddi olarak yeniden gözden geçirilmelidir. • Soma'da kömüre dayalı bir ünitenin kurulması için gerekli işlemlere hemen başlanmalıdır. • Sanayiin ihtiyacını tam olarak karşılayabilmek için gündüz çalışan sanayi tesislerinin gece çalışmalan sağlanmalıdır. • Elektrik enerjisinin sanayi dışında kullanılmasında her türlü tasarruf tedbiri alınmalıdır. 9 Halen belediyeler ve kendi ihtiyacını kendi karşılayabüecei durumda olan fabrikalardaki üretim tesisleri faaliyete geçirilmelidir. KAJtANLIKLAR YENİ GUNLERLE AYDINLANIR YENİGÜN Mehmed KemalRıfat HgazTurhan Selçuk Örsan Öymen Hüseyin Baş Sevgi Soysal Hasan Hüseyin Fakir Baykurt Dursun Akçam Selâhattin HilavVarlık Ö?menekTalip Apaydın Rasim AdasalOnat Kutlar Osman N. Koçtürk YENİGGN GAZETE'Sİ 19 Mıyıs'ta Türkrye'ntn ber yerinde i L A Nişantaşı Diş Hekimliği için 1 adet Ünit alınacaktır. Muhammen bedel (21.000) yirmi bir bin TL.'sıdır. thalesi 4.6.1973 günü saat 14.00'te Okul Müdürlüğünde yapüacaktır. Taliplerin aynı gün ve saatte müracaatları Uân olunur. (Basm: 3665) OtŞ TABÎBİ | OrhanTÜZÜN Saat I3J0 I9J0 Samatya CM N a «00 TEL: 21 75 82 (Hezıf: 760) 3880 j | j \ TÜRK VAKFI Çeleais oağısıanni7 için emnnizdedlr Tl^ 45 45 4» 4» K IP I» «0 11 O Adres: Mecli«ı Mehusan CaddesJ Somet Han Kau 2