26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 21 Kasım 1973 CİİLYAMO İruHÎ>ı)t4, Kı^MıZı İİ 0t MİMSiM, 8£HİM MA >.uAHİ>AM Toz Duman Içinde TALİP APAYDIN • 61 nü? Seümön, y«vnım...|Sen hastaan öyto Çtresizlik. Sedire oturup yUzttsü ellerinin ertsına aldı. Ne umutlarla gelmiştim be, tüü... Böy la mi bulacaktım sizi? Nazife usulca yakluştl, ayak ucuna oturdiı. Ns edeyim Hamit, dedi. £limden gelenl yaptım emme iyi olmadı. Uzülme, sen geldln ja gayrl, lyl olur inşallah. Bakıştılar. İn»«Jlah, dedi Hamit. Dışarda sesler duyulmağa başlazmştı. Krtn OnUnden gelip geçerJer oluyordu. De hadi, ben samanlıga geçeyim. Bi gelen oluverir. Ne yapsak bilmem kl? Sen şu aradan sam&rüıga geç. Ambarın Ustüne bir yatak sereyım, buçıın orada yat. Gören olmaz mı? Olmaz. Kim görecek? Pekl, hadi öyleyse. BugUn böyle idare edelim de, yarın başka bir şey dUşünUrüz. Küçük kapıdan geçip samanlıga girdi. tçerisi karanlıktı. Penceresi falan voktu. Kapmıa aralığından ince bir ışık sınyordu. Ortada durup ikl yana bakındı. Gözlen ka ranlıga alıştı bira». Tıpkı bırakıp gittiği gibiydi ner şey. Ambar yerinde duruyordu. Tah taları lyice kararmış, eskitnişti. Köşeda saban duvarm dayalıydı. Saman yıgınına baktı, acdı saman. BUtün kış nasıl yeterdi bu? Duvarlara tavana baktı, her yer örümcek agı içindeydi. Tozluydu. Fakat tanıdık bir kokusu vardı, hiç değifmemisti. Vay canına, dedi. Eanki hiç zaman geç memış aradan. Sanki ben BSkere gıtmemlşim. Aynı eskisi gıbi... 12 Molla Mahınutgil bag bozuyorlardı. Karısi, anası .. ellennde sepetler, öağların altına üstüne bakıyorlar, ak uzum, kara üzüm ne bulurlar&a topluyorlardı. Zaten pek bir üzüm yOk'ıU. Omcalar yaşlıydı, bakımsızdı Yanra aaiKimlar, ulaK cıngıller veriyordu. Onu da gelcükçe gıttıkçe yemişlerdi. Şundi ıki küfe bari doldurabilselerdi... Anası söylenip duruyordu: Vah vah vah... Ne günlere kaldık, vah! Ne tarlalar buğday verir oldu, ne baglar üzüm verir oldu. Koca Allah, her şeyimizi kuruttu temelli. Biz bu bağdan yarım okkaiık salkımlar kopaıırdık. Şunlara bak, kus Uzlimü gıbi. Mahmut konuşmuyordu. Ikiae bir doğrulup aşagılara bakıycrdu neyise, kimi gözlerse. Bir de kağnıyı koşup geldin. kagnılık liıüm v&r gibi. Ben sana beygtre iki küfe yükle gel deoim. (Devamı Var) He, deffi kısM». Kejta n r bakim? YusunU tooymmu öpttL Pek wyıftı. Boy. tru incecik kalmıstı. YUzU sepsanydı. Anasına Atatürk Günlerinde Sosyal Demokrasi Prof. Dr. Muammer AKSOY Ana çişim var, dedl. Götüreyim yavTtan, gel. Yörüyemiyordu. Karnı şişti. Kollan bacaklan çöp pibi inceydi. Vay yamım vay, dedi Hamit arkasmdan. Srtma besbelli. Bilseydim hap getirirdım oralardan. Tüh... mahfolmuş çocuk. Nertleyse ,dört yaşına girecek, yiirüyemiyor baksana. Hey Allabım... Ne yana baksan dert. Sen sabır ver yarabbi... Küçük peneerenin kıyısına egilip baktı. Terhis oldum diyerek dışan çıksa raıydı acaba? «Ama nasıl terhis bu, demezler mi adarr:a? Hele şu ayaklarım iyi olana dek beş on gün gizleneyün. Ortahgı bir anlayalım bakaiım, ne oluyor ne bitiyor? Sonra olmazsa çıfianz ortaya Işlerin bir ucundan yapışırız. îyi bulmadun evin halini. Perişan olmuşlar, yazılc. » Kapı açıldı: Kimseye deme eral oglum, diyerek getirdi anası. Boban içerde yatacak. Kimseyo söylem». Gene aür götürürler bak, kimse duy fnftfin eroı? Eh, dedi kısaca, Getir bakim oğlumu bana. Bir daha öpeyim. Büyümüş emme, ah, hasta olmasaydı. İyi olacaksın değil mi oğlum? Tıpış tıpış yürüyeceksin. Tay gibi koşacaksın şuralarda, degıl mi? Ba&ını salladı. Bir lsteksizdi nedense Yatağa bakıyordu. Gene uyuro*k isUyordu. Aah. i h ! dedi Hamit. Ne kadar özledim ?nl. ne kadar... Ne çok düşUndüm. Geceleri indücteri, nöbetlerde... Boyle nasta mı bulaaktım seni a oğlum? Bajıru acılı acılı sjüiadı. Çocuk hiçbir şey anlım»dmn Mkıyordu. Sonra bfişını anasına çe Ana. dedi. EUyie yatağı gösterdi. Peki oğlum, ytttrayım, gel. B*b*sırun kucağından aldı. Uyu b*kaUm hadi. Az d*h» uyu. Çocugu yahrtiı. Üstünü öntü. Selim bi». kln bir halde gözlerini kapadi hemen. Işte böyle, üç aydır ufrsşmm bununl*. Yeni bebek gıbı ne yürür, ne konuşur. Ke yer, içer... Kaç kere bldü öldü dirilal. Ne yapsak bilmem ki? "Memleketin dış ve iç durumu pek oldurucu ıdı,. Szmir mebusu v« kua bir süI re sonra yeni Türkiyenin tk• tisat Bakanı olacak olan Mahmut Esat Bozkurt'un yazılarında temsil edilen görüşleri okuyucula rımıza tam olarak yansıtmanın büyük ünem ve değer taşıdığı kanısındayız. 50 yıl önce bir bilim ve siyaset adamının inandğı gorüşleri nasıl bir serbestiikle dıle getirdiğini, kullandığı her cümle ve kelimenin alundan asla «sivil ya da askerl savcıların bâîl dü{ünülmemiş anlamları çıkenverme leri tehdidi aitında bu'unnıadıkl» rını» gösterme oskımmdan. örnekleri artırmanın yerinde ol«cağı şüphesizdir: •Yeni Türklve'nin Manası» b>| lıklı 3. yacıdan (11.11.1UI;: • Osmgnh İmparatorlugu'nun «Saray tdaresi^ döneminde •şahsl ve medeni h«kl»r» tamamen Ş«r'i Hukuka b«ğlı idi. D«vletjn Kılnu Hukuku d«, eski Türk g«lenek lerinden, tran ve Bıt»tu Hukuku £s«silerinden pek çok ı«ylr devralmn olmakla bera&er, b«fi yi ne Şeri«t Hukukuna ba^lı idi. Geçmi| yuzyıUarda tmparatorluğumuzu kendisiyle faitdaş ol«n devleüere karsı yııksek o^r mevkie ula«tıran >tik?ek fikirlMiyle Osmanlı saltanatını geîmlşle en yüksek Devlet ve Hukuk örgütlenmesine sahip bir topluluit ha linde yükselten b'J hukuk csssla rı, halkın ve üreticllerin keytl bir yönetim al'ında inîemeFİne engel olamadı. Bir yanda hukuk kurumlarımıE oagıtıyor, faket 6te yanda İdare bi.d'ğitvi okuyordu. lstediginl yspıycrdu. Nîttkim Şer'ı Hukuka g ^ e «B*y«ilmaldan» (Hazineden) halkın gerçek çıkanndan başka yere ufatık bir şey harcanması ctız dejil llten, bu saltanatı î yücyd omututında taşıyan v* bir j ü a kurtsran köy lünün ve fireUcitıln ftlınterinln yığdığı servet, sefahate, halkın maddi ve manevt çıkarlin ile hiç bir ilgisi bulünmnyan istill pölitikalann* harcâmvordu. Hesabı sormağa değil gellrlerln harrsndı ğı yeri göstetmeye cesaret edecler bile. başlarmi kaybetmeye mahkum idiler. Bu sahıs Idaresi, bütün şahsİ idir%l»r gib! gıderek kokuştu.. Menıieket durmadan kanıyordu. Türk ümici, kara bahtını yaşıyordu... Padi?ah bir elinde satır, bir elir.de fetva vuruyor, mal müsadsre etüriyordu. Anadolu haîkı nüîayede i'e memuriuk alan Vali, mütesellim gibi memurların eıuıde yanıp kavruluyordu. tarafından iidürülmesine rajmen halkın ekonomik, scsyal eurumunda bir değiştne, iyiliğe dcğıu bir yenilik vücut bulmadı. Ekcno mik ve sosyal anl*m<.'ia görc bu, halk ve Oretici kiJMtnden ayrı bir çıkar savaşı ıdı. Kim galip ge lirse, halkı soymak onun «ka^anıl mış hakkı» olurdu. Bu b)r durum idi ki, ekonomik ıjtellğinc« Osmanlı tmparatorlugu, içinde esir» ler dolu bir miilkâne idi. Tarih böyle söylüyor. Gerçi bugünüa mantıgiyle dünün olaylarını tahlil doğru değildir. F*k^t bugünün telâkkitine <ne bir gmp, bir *32öftt geçmi»tn herhaff|i bir olayının da al.c^'.aiarak dev»mı IMMBHMMkıM. B»»yüı yıl . dkn fazla dev«m eden bu >ö:i?tim, zaman zaman vaUncı ve mil liyetçi mevki s»nipterıni kuskvU ra düsürüyordu. (..) B'rbirini I Î lıyen dü|U;lert tkncı Sullsn M*h mufun •Vakayı Hayrıyc»?i &on v*rdl|i gün, atiz Türkive'i k«ylü, büyük Türk o | l u Türk üretici, yUzyıllardır soyulan, yakılen, vurultn harap yurdunHa biraz nefes aldı. Yüz yıllardtr ekonrmık varlığı, hayatı çiğnenen Türklüfün bu aziz vesayet altına plınmış v«rlı|ı (haciresi). VSyUnün yı kık mâbedinde Alleh'ın huzurunda yere kapanarak ag'sdı ve sükretti. Unutulmamalıdır kı Türkiyeli Türk üreticilerl. TürKtypli helkı kan ve yangındon kurtarmağa ilk araç olan «Vnk'ayt H»yriye>, bir halk htrekeü olmadığı gibi, halk idaresini kurrnak isteyen bir amaç Ue de vücude getirılmemi?U (...) Memleket \e halkın mukadderhtı, Türkiye"nin eko nomisi, darma dagıniK olmus bir firgütün, Yeniçeri Ocag''nm tçık ve kesin bir deyimle • zulüm v* atej ifade eden askert dlktatöriü ğünün elinden kurtuluyor. fakat sarayın korumasına, velili|îne sı ğınıyordu. (,.0 Uzun »maiılar so yulan, ezilen Türk köyliisü iki kuvvetin esiri olmut'u. Birl saray, öteki botulmuf Yeniçeri 0 cağı idi. «Vak'ayı Hayriye» mem l«k«U deha »t myulur bir hale gttirdl, Türk üretietleria ve mem lektlin gelecegini ur*n buUıtl»rı da olduke» dagıUı... Mahmiil Kaat>. (HakimiyeU Milliye, 11. 11. 1M1). Ukle Türk Ureticilerin kan, caa ve emek bahasına yeni kurmakta oldugu idare, şüphe etmiyorua ki, n n e ureticilerin çıkarlan va salt egemenligi esasına dayartacaktır. Aksı. Tarih önünde: emo . ğin. hakkın ve zayıfların hayır yaratıcısı ve koruyucusu huzurunda. siyah ve kanlı bir günah olur. Halk, hakkını üçyüz vıldan ben kan dökerek ıstıyor. Ve haS kını alamadıkça ıhtılâl de d e vam ediyor. Bu ihtılâllerdir ki, halkın bu zaatıdır ki' Türkiye'mlzı de zayıf düşürüyor. Hergün bır parçaanı daha sürüklüyor. Anayasanın Ö2el. deyimınce «hal kın biîzat ve fiılen» memleketinl İdaresi esası kabul olundugu, TUrkiyeli TUrk üreticinin' maddi ve manevi çıterlan idareda etken oldugu Kürr. bu durmayan sarsmtılar dinecektir, Mahmut Esat.» (Hakimiyetı MilUye 13.11. 1921). «Yent Türkiye'nin Manası» 5. yazı <( )'«lttılak şenedi» siyasal, ekonomik, sosyal yeniiiklerın elde edilmesını gelecek kuşaga bırakıyordu. ( ) Osmanlı împaratorlugu;nu içten dinamitlemek ıçın de Kayrımüslim tebaya istedigi pibi harekete olanak hazırlamak lâzımdı. Dışın baskısı ile yapılan Tanzimat, bunu da sajiadı. Ekohonuk ve sosyal yön den gayrimüslimler o kadar mesut oldu kı, memleket onlann veya Batı'nın hesabma çalışır bir nevi malikâne nalıftı aldı. Şimdl mUslimler ve ozeliikle TUrk Ureticller. üç kuvvet tarafından ezillyordu. Bunlar saray. ga'yrt» müslimler ve Avrupa idi. ( ) Imparatorluğun idaresi yine »a» ra^in elinde kaldı. Bır saray kl, Avrupa'nm müdahaleslyle rtem» leketi idare edıyordu. Ekonomllt yönden, memleket ve TUrk üre.» ticıier. hergun bıraz daha fazla gavTimüslımlere ve Batı'ya t e s lım bluyordu. Ulusal bağımsızlık. hey>ulâ nalina geliyordu. Memleketin gerçek sahibi gayrimüslimler ve Avrupa idi. Saray, ekonomik anlamı ıle Bau'nın v« gayrımüslimlerin çıkarlarının bekçiliğini yapıyordu. •Talihin na hazin tecellisi... Türk köylüsü kan kusuyor, inüvordu... Içten saray idaresi ve HırisUyanlar, dıştan Avrupa siyaset ve sermayesi, memleketin öz evladı muşltt man veyahut Türls üreUdlerl ka mjriyordu. ( ) Tanzimat, memlekeU mllll road df ve ekonomik cephesi bakımın dan eskisınden çok fena bir hale koydu. Yalnız manen bir kazenç' saslayarjıldi ki, o da daha sonralan milletin eld* «ttiği me» ruti ıdareler» temin banrlamif olmasıdır, ( ) ,190a Ihtilâlinde. bu defa miliet 3» t>u kadar yıl önce Meclısi eliyle kapatan Sultanı. silâhı ile Kanunu Esasiılâmna'davet etti. Sultan, hakkı içm sıiâh çetanls milletin 0 nünde teslım oldu. ÜçyUz yıldif süren ihtilâller, bu Reî oldukc» köklü bir sonuca halk yararına ulastırıhyordu... Mahmut Esat.. (HakimiyeU Mılliye, 14.11. 1921). j Mahmut Esat'ın «Tfnj j Türklve'nin manafii» başlıklı serisinin üvüncü yaaıaı... MALKOÇOĞLU yazan veçizen:Ayhan BAŞOĞLU ŞÜPHELİ ZAFER 4. yazıdan $imdi de 4. yazıdan ciimleler aktaralun: «(.) Baldın çıplaklardan cok Eyalet Pasalarının halk tarafından öldüruldugü görulüyordu. Istanbul'da malları bazen saray .Sultan lbrahim ıçın bazen de Yeniçerller tarafından yağmaya ugrayan, ırzlarına tecavuz edilenler, bayragı çekerck bırüerce k:şi olduklan halde aaraya hUcum ediyorlardı. Bu, asırlar süfen bir Uıtilâl ldl. Ve üreticiler, Memleketin dış ve i ; durumu haklarını istiyorlardı. Bırçok de pek öldürucü idi. O kttoar ki falar halk. P&dişahın ya Sadra' ıkinci Sultan Mahmut, Başkente samın «rkasmda yUrüyerek Yedogru yüruyen Mısır Hidivi Meh niçeriieri te'dlp ettl. Bazen de met A1I Pa$ânın asSerlennden Yeruçerilerlt blrleşerek earaya kurtulmak ıçin H'inkâr Iskelesi yürüyortu. •Vaka'yı Hayriye» biAndlaşması Ile B2İ2 Türkiye'mıle sivil halkın yardırru ile kazaıı ve onun üretlcileriıü Rusya' . nıldı. Fakat Rerek îstanbul içinnın himayesine sokuyordu. Milde ve gerek ta$ralarda bu halk letçi ve vatancı mevki sahiplerl, hareketini, halkın gerçek çtkaria Devletin yönetiminl memleketin rını korumaya, onun çıkarlarını gerçefc sahlpleriyle ilgili bir hakoruyacak bir yönetim kurmaya le getirmek gereginl hergun biyardımcı kılacak halkçılar yetisraz daha fazla takdir etmeye' b a y miyordu. Onun hakiçin vukubuladılar. Giderek kanunlar 'neşrelftn her lsyaru, bazen saray aleydilmeye, halkı yakıp k&vuran mü hine yürüyen ve fakat aslâ halkteaellim usulleri ilga olunmaya çı Olrnayan bir sınıf tarafından baçlandı. Esasen ikiyüz yılı aşan mal edilivordu. Bu hareketler, btr zamandır halk isyanlan da sarayın "veya o sınıfın menfaateksık değildi. Fırsat buldukça lerinin saglanmasına, açık bir vilâyetlerde ahali ayaklanıyor, sosyal hırsızlıi halinde ara,ç ya•ulümden, kandan, yagmadan şipılıyordu. TUrkiyeU halkın öıelkayet «diyordu. Birbiri arkasuıa kimseler padltahla çshçıyordul Boyle bir idarede hal^ın ve idarecilerin acıklı durumu btr kerre dujünülsün. Zavaliı Türkiyeli üreticüer.. Vak'ayı Hayriye sarayın galip gelmesi oLiiakla beraber, Fransu Büyük thtilâlinin prensiplerine karjı memleketin uyanmasına engel olam&dı. YARIN:. 6. ve 7 NCİ YAZILAR Gerçek eğemenlik Malumdur ki bir tnületin ferçek egemenliği biitçesine sahıp ol makla mümkündür. UluMİ €gemenlik ve özellik!e üreticiler ege menliği, Devlat Bütçesiüin, yın» bunların kontrolu ile maddi mane\l cikarlann.il sağlanması ve kuvvetlendirilrnesı için harcanma gında kendisini gösterir (...) 7aman zaman Padişahın hal'i, halk ve padişah davasınm ç&tümü ve düzeltilmesi içın değil, çoğu kez çıkarlan zarar adrmüs bir S;nıfm padişahın aleyhine yürüyebümele rine araç yapılırdı. Fakat padışahın hal'ine v* veEirlerin padişah DJ$I BOND 8OOTS ft)7i Bv4NE CVPeatec TAK vl M GARTH Ruml 138S1 Kazım t »trt İSM 21 Kasım Şevval 25 Güntf Ögl« tkindl Aksam Yatsı îmsait fl.U 12.00 14.31 18.47 18.23 205 7.13 9.44 1200 136 »11 »a KAYIP îstanbul TrafiS Müd. den 14.10.966 tarihinde almış oldu|um 63.571 No. lu amatör ehMyetimi k»ybettim. Yenieini alacagımd&n hükümsüzdUr. EROL BAT1 Cuznhuriyet: 9616
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear