28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 5 Ocak 1973 taç, sözcüklerin kökünü bilmezsek anlaşamayacağunızı söylerdi; anlaşamayan insanların ise toplumca kaikınamayacaklanna inanırdı. Osmanlıca dediğimiz üç dil karması, ancak okullarda Arapça • Farsça ofcumus olanlarm anlaşma aracı olarak kalmıştı, balk bilmerdi o dili. Bu yüzden de Osmanh devleti, halka yabancı düşraüş, gücünü halktan alan değil, halka kendi gücünü zorlayan bir yukan kat buyurcası durumunda idi. Atatürk, ulusal devletin, ulusal dlle dayanrnası gereğini bütün önemi ile kavrayan ve kavratan oldu. Dilimizin özlesmesi akımına karşı duranlann, bu gidiş yüzünden kuşaklar arasında anlaşma bozuldu deıneleri, gerçekte, Osmanh dil ve düşünce anlayışının kesintiye uğramasından korku anlamına gelir ki, ulus devlet bütünlenmesi sürecinden tedirginliği gösterir. Bir toplumun tarihsel gelişimine karşı durulmaz inancı, bu konuda da doğru çıkmış, dilimizin özleşmesini istemeyenlerin gücü gittikçe azalmıştır. Giderek bunlarm arasına katılan bir takım gençlerde Osmanlıca sarunusu gülünç bir kimliğe bürünmüstUr. Â Olaylar ve görüşler GERÇEKLER ve ABARTMA Melih Cevdet ANDAY lığa düştüğünü, temel sorunumuzun bu olamayacağım söylemişlerdir. Daha iyi niyetliler ise, bir sorunu toplumun bilincine sokmak için abartıcılığa gitmekten başka yol olamayacağmı söyliyerek, dil özleşmesinin göriindüğünce doğru olmadığım, istemeyerek, ortaya koydular. Çünktl abartma, gerçeği oldugundan başka türlü göstermek değil miydi? tsmail Hakkı Tonguç, Türkiye'nin ancak köy okullan, köy enstitüleri ile kalkınabileceği inancında idi. Beni o inancın gönüllüsü durumuna getiren bir sözünü hiç unutmam. Bir yazısmda şöyle diyordu: «Kentlerde yaşayanlann, okuma çağına gelen çocuklan için okul bulamadıklannda nasıl yanıp yakınmağa kalkacaklannı düşünürseniz, bunca yüzyü öğretimden, eğitimden yoksun bırakılmış köylUmüzün durumunu anlarsmız.» Ama bunu anlamamakta direnenler, okuma • yazma tekelinin kentliler elinde bulunmasına, sadece kent çocuklannın yönetimci adayı ohnalan gereğine alışmanın verdiği tedirginlikle, köylüleri okutmamn yanlıslığını üeri stirmeğe degin vardırdılar tsi. Ne imis efendim! Türk köylüsü yüz yıllardır dinç, sağlam, inançlı olarak devlete görevini yapmamış mı? Gücünü tarihimizden alan bu halkm çocuklannı okutmakla, onlan köylertnden. ocaklarından soğutmuş olmayacak mıyız? Sonra saygı, düzen bozulmayacak mı? nna mur, Hiç unutmam, buna benzer karşı durmalagerekii yanıtları verdiğim yüksek bir meen sonunda, Köy Enstitüsü öğrencilerinin kılığını yermeğe değin götürmüştU konuşmayı, «Nedir o pantolonlar!» demişti. Bir anım daha var, Tonguç'tan dinlemiştim; günün Cumhurbaşkanı İnönü, Köy EnstitUlerini görmek için çıktığı bir yurt gezisinde, bir istasyonda köylülerle konuştuğu sırada, sonradan Milü Eğitira Bakanı olan Reşat Şemsettta Sirer, üç aşağı beş yukan dolaşarak Köy Enstitüleri üzerine konuştuğu Hakkı Tonguç'a, «Niçin okutmak istiyorsun köylü çocuklannı? Bunlann okuyunca bize karşı nasıl davranacaklarını düstinmuyormusun hiç?» diye sormuş. Bir anımı anlatayım: Eskiden çalıştığun haftalık bir gazetede, görevim gereği, yazılan dizilmeden önce okur, hiç olmazsa yerleşmiş Türkçe sözcükler dururken, bunlarm yerine yabancı sözcukleri kuUanmakta direnenlere durumu anlatmağa çalışırdım. Bunlardan bir genç hanım, bu yüzden bana kızmış, «Ben bu yeni sözcukleri sevmiyorum,» demişti. Ben de ona, elimde duran yazısındaki Arapça bir sözcüğUn anlamını sormuştum. Bu genç yazar, evlne gittiğl bir hanımı, iyi bir eş, iyl bir anne, iyi bir koruk ağırlayıcı olarak överken, o yazısında, «DoğIUSU, haset ettim», diyordu, «gıpta ettim» diyeceği yerde. Demek «gıpta» ile «haset» arasmdaki büyük anlam ayrarunı bümiyordu, çürücü Arapça, Farsça okumamıştı geçtiği okullarda. Türkçeye vurgun Ataç, dil sorunumuzu çözmeden toplumumuzun kalkınamayacağını, ilerleyemeyecegini anlatabilmek için bütün gücü ile bu konuya vermişti kendinl. Ataç'ı, başka konulara değinrnekten korktuğu için sadece dil üzerinde durmakla yerenler yaıunda, bir takım anlayışlı kişiler de, onun haklı oldugunu, fakat abartıcı Bir Anı Bir Ülkücü Sayın Muhsin Ertuğrul, kalkmmanın tiyatrodan geçtiğini bıkıp usanmadan toplura bilincine işletmeğe çalışan yaman bir ülkücüdür. Batıda bile yeni yeni önem kazanan bütün insanlann tiyatro görme hakkı inancını, en elverişsiz koşullar içinde yasama geçirmenin yollarını aramış, bulmuş, bu uğurda. umutsuzluga düşmeden savaşmıştır. öğrencilere ucuz tiyatro, yoksullara parasız tiyatro (boyacı çocuklannın kadife perdeleri kesip götürdüklerini, her ilerici eylemi.1 gülümsetici tathlıklanndan sayarak anlatır), bölge tiyatrolan. yetişkinlerin eğitiminde tiyatronun benzersiz gücü gibi sorunlar onun, yaşamı ile kaynaşnuş, kişiliği ile bir olmus ttlküleridir. Bölge tiyatrolan konusunda, büyük yerde bulunan bir devlet adammın, «Türk uhısunun tiyatroya ihtiyacı yoktur,» dediğini duymuştum da, ne diyeceğiml şaşırmıştım. Yetişkinlerin eğitiminde tiyatronun rolünden söz açılmışken, bir anımı yazmaktan kendimi alamayacağım. tçerdekfler adlı oyunumun Istanbul'da ük oynanışı sırasındaydı; bir gün vapurda, eski bir tanıdıkla karşılaştım; yanıma geldi, kaşlan çatık gibiydi, «Siz ne yaptmız öyle?» diye sordu bana. «Ne yapmışım?» dedim. merakla. Kızı ile birlikte görmüş oyunu ve pişman olmuş gittiğine. O oyunun, kimlerce yayıldığı bilinmeyen bir bildiri dolayısiyle bir yıla yatan bir süredir sorguya çekilmekte olan başhca kişisine kumazca bir tuzak hazırlayan sorgucusu, tutuklunun bunalımlanndan yararlanmak istiverek eşini ça&ırtır. onlan yalnız bırakacagını söyler: ama tutuklunun eşi hasta olduifrı için o eün baldız gelir, uzun süre yalnızük irtnde kalmanın doSurduSu bir baskaldm ile sajKSre kuralların: asan tutuklu. teklifte bulunur baldızıns. Bizim eski tanıdık iste bu vüîdeTi sinirlenmisti, ama şunu da ekledi söVlerine, «Ben yalnır eitsevdiın bir divecegim olmazdı. kızımla birlikte olusum ve avrıca kızımın bana. tiyatrodan cıkhktan sonra. utanıt) sıkılmadan, oyundaki baldızm verinrle kendisi bulunsavdı ra7i olacsîhnı sövlemesidir, canımı sıkan bu. BPTIÎ siz diteürdiinÜT bu duruma.» Kua ilniversite B5rencisivdi ve tiyatro onu. vetiskin iki insan olarak, babası ile her konuda konusabileceüi kanisına vard'rmıstı. Sonradan arkada^an ile konusacagı bir konuyu babasma actiSı icin. her sevd"" önce. baba'nın buna sevinmesî gerekmezmiydi? i Okuyucu Mcktupları Karaküçük'ün Cevabı «Atatürk Üniversiteli ^ı^ öğrenci» ünzab okuyucu mektuplan sütununda yer alan ya?a incelenmiş ve cevaplannız aşağıya çıkarılmıştır. (T) Yurtlarda hayat olrtukça pahalı fikrine katumak mümkün değildjr. çünkii sözii ecilen yurtta bir öğrenci barınma ücreti olarak 75 lira ödemektedir için yapümıştır Gıriş • çıkjşta Halbuki bu paraya karşılık kukapılann fazla açık tutulması, rumun sarfettiği para öğrenci odalann soğumasuıa setep olbaşına 220 liradır. Üniversite maktadır. Burada görev öğrentaralmdan çıkarüan yenıeklecilere düşmekle beraber gererin maliyeü 1011 lira olduğu ken tedbir alınmıştır. halde öğrencilere 6.50 kuruştan (S) Yurtta bütün pencereler verilmektedir. Berber, kolacı. çift camlıdır. Madenî doğraınaterzi ve ayakkabıcı gibi küçük ya monte edilen 4 5 mm.îii işletmeler ise emsallerine nabu camlar maalesef çeşitli nezaran °o 40 ucuz fiyatla hizmet / denlerle kınlmakta, bunda öggörmektedir. rencüerin dikkatsizliği önde ga (2) Erzurum Yuıdumuzda ha len 225'i kız 2009M erkek ol len sebebi teşkil etmektedir Bununla beraber kırılan cam mak üzere 2234 ögrenci bannlann yerine yenisi derhal ta.maktadır. Şu anda sıra beklekılmaktadır. yen ögrenci sayısı 400 civannGerçekten süa özlemi, öğredadır. Halen Türkiyede kurum tim güçlüğü ve çeşitli sıkıntıyurtlannın yatak kapasıtesi lar içinde öğrencilerimizin psiyüksek öğrenim gençliğinin sakolojik hallerini takdir ediyüyısına orania ",% 12 iken, lüzuruz. Ama bilinmelidir ki, bu munda mevcut Btrenci sayısının V» 91'i yurtlarımızda ba yurt kendinindir Ufak tefek organizasyon hatalan elbette rmmaktadır. olacaktır. Bunlan yöneticilenBunun] a beraber yakında hiz ne intikal ettirerek çözümlemete girecek ve inşalan de mek ögrenciterimlze düşer savam eden kız yurdu ve IV Bıok nıyoruz. erkek yurtlan ile barınma oraÇünkü bugünün öğrencileri, nı ",'o 100'e çıkacaktır. kısa zaman sonra yannın yö(§) Kışın sert gaçmesi nedeneticileri olacaffar AtatOrkçü niyle Erzurum Yurdunun ısı öğrencilerden ounu bekliyoruz. tılması için gerekli tedbir almSaygılanmla., mıstır. Yurtta nem fueloil ve Adnan Karaknçfik hem de kömürle ısıtma sisteGençlik ve spor mi vardır. Yakıt stoklan yaz Bakanı aylannda tamamlanmıştır. (t) Erzurum Yurdunda her sabah akşam ve pazar günleri banyo yapmak mümkündür. Parlamenterler Su yetersizliŞi nedeniyle Betediyece çeşitli semtlere sıra ve memurlar ile su verildiği balde yurtta suyun kesildiği vaki değildir. Her gün Cumburiyetin bu Ancak zaman zaman tazyik azlığı nedeniyle 3 4'üncü kat sütununda çeşitli dertler dile lara su çıkmadığı doğrudur. getirilir. Değişen bir şey de olmaz. Büyüklerimizin dertleriBu husus yurt yönetimiyle ilgili olmayıp, TürKiyenin her ye mizle ilgisi seçim öncesi başlar, sonra unutulur. Sonra kenrinde özellikle büyiîk şehirlerin halledemediği bir sorun di dertlerinin tedavisi başlar. En yüksek oranda maaş ve yoldur. luklannı alma olanağını sağla(5) Yurtta 260 oda vardır. dılar kendilertne. 9 aylık maaş Bunlardan 12 tanesi kuzey yöfarklannı rüzgâr gibi kanunnünde olup, radyatörleri kifalaştırarak aldılar. yetli hale getirilmiştir. Bu radMemurlann üıtibak hatalan» yatörler normal bir kullanış nın düzeltilecegine ilişkin bir kararnameden söz edilir uzun süredir. «Ele almdı, görüşüldü, incelendi, son hazırlıklar tamamlandı. karamame çıktı, Millî Eğitim Meclise verildı vb.» Ajanslarda, gazetelerde dinledik. okuduk, Bakanına ümit bağladik Bir süredir sözü edilmez oldu Uyudu her açık mektup halde. Bir Tann Kulu çıtap da şu Sayıri MUll' Eğitim Bakanıyüzbinleri ilgilendiren sorunu mız Sabahattin Özbek, milyondemiyor. luk ordulannı teftiş edip, müj sonuca bağlayalım Biz hakkımın. fcanunla veridelerle büyük saferlerin aralen hakkımızı mahkemel kübfesinde bulucduğumuzu bildirirada mı alacağız? yor. Bu olağanUstü dururoun olaPakat; kurmay heyettoi yanğanüstü hükümetı bizim sorunhş seçmiş olacak ki, bütün lanmıza da âcil bir çözüm yooatlarda bozgun görünUyor. lu bulsun istiyoruz Sonu hüsran olmaz tnşallah.. tsim ve adres saklı Bir nefer AKSEKİ f^rrtel İcrîlpr Atac. Tnnguç, Ertuftrul... Onlar İcin. «Ücii de kendi ugraşlanna bas önemi veren. kendi ugraşlannın önetnini abartan )r'<;iler». diyenieT olmustur. olacaktır. Ben öyle dii'ünmüyonmı. Onlar uyffar bi' toplumun temel isrileridir. Bu üç hnrıeisini sona bitflVma&a gftnlünüz elB\T de su övkiirü dinlevin: Yine tnönü'nün Cumhurbaskanlıih sırasında e, ''Vetıd icin bir kotnısma düzenlenmis: Hasan Ali Yücel. Preud'u anistro sözlermi baglarken. «Evet», demis. «Freurt bir eerrpit bul«Ju ama abarttı onu.» Btmun Ü7erine âc tnönü «Keske bir de bir percek bulsak da abartsak.» demi?... diye anlatmışlardı. IŞSİZLİK SORUNU Dr. Melih TÜMER Arada. bir SOVYET UZAY SİLÂHLARI skeri teknolojinin en gizli yetecek sayıda nükleer silâhın SOVYETLERİN UZAY SİLÂHLARINI tutulan alanlarından biri yörüngede tertiplenmesidir. Son derece tehlikeli olan bu hareket uzayın askeri amaçlarla kulGELİŞTİRDİĞİ VE YÖRÜNGEYE NÜKtarzına karşı tek teselli, bugünün lanıtaaasıdır. Gizliliğe en çok öteknik olanaklan karşısmda bunem veren ülkelerin başmda geLEER BOMBALAR DA YERLEŞTİREnun gizli olarak sağlanabileceğilen Sovyetler Birliğinin bu alannin kabul edilmemesidir. Niteda gösterdiği çabalar ve kaydetBİLECEĞİ GÖZÖNÜNE ALINARAK kim, Amerika ve Sovyet savuntiği ilerlemeler ise, kuşkusuz, büma yetkilileri böyle bir girişiyük ölçüde merak ve endişe veGERÇEKÇİ TEDBİRLER ALMALI min. yeter sayıda silâhın uzaya rici rüteliktedir. yerleştirilmesinden çok daha önSon aylarda bu ülkenln uzay cr tesbit edilebüecegini görüş çalışmalannda elde ettiği gelişbirliği halinde belirtmektedirler. melerin genişliği ve yönü hakDemek oluyor ki, bu durumda Seyfettin KURAL kında Amerikan Kongresi için da, aradaki anlaşma ile Birle?hazırlanıp açıklanan bir rapor, mv Milletler karan ihlâl edilmiş EMEKLİ HAVA GENERALİ yoğun Sovyet Programı üzerinolacak ve diğer tarafın, durumu de çok az rastlanan bazı ayduıtesbit eder etmez, alınan tertiplatıcı bilgiler vermiş ve özellikla leri bir savaş ilânı olarak değer«Uzay Silâhlan» konusunda illendirip, daha önce davranarak, ginç açıklamalarda bulunarak, ni oluşturan pasif tabiattaki As uzak durur göründüğü sonucuhaklı sayılabilecek bir karşı darna götürmektedir. bir kısım önemli gerçeği gün ışı keri Destek Uçuslan türünün çok Yörünge nükleer silâhlan yö beve girişmesi ihtimalinin orfeya ötelerinde bir anlam ifade edeğına çıkarmıştır. çıkaracağ) büyük tehlikeleri göze nünden yakın bir tehdidin var cek niteliktedirler. olmadığı anlamında nisbeten fe almak gerekecektir. Açıklanan rahlatıa gibi görünen bu sonuç, Önemli Sorunlar Görüldüğü gibi. «Sovyetlerin gerçekte bu alandaki olanak ve yörünRede nükleer silfth uslenGerçekler Nükleer bombalann yörünge yetenekleri daha da beürgin ha dirmek Üzere kullanmaya hazır Rusyada mevcut başhca Uç ye yerleştlrilmesinin teknik yön le getirdiğinden, bu kez daha u bir kuvvet aeöştirmeye' niyetli Uzay Aracı Atma Üssü, askerle den mUmkün görüldüğü bu dö zun vadeli bir tehdit ihtimaline olup olmadığı?» sorusunun cerin yönetiminde olup, Sovyet nemde; Sovyetler'in uzay sil&hla karşı, «Sovyetlerin yörüngede vabı. ilk darbeyi indirme şansıUzay uçuşlannın hemen hemen n alanında kaydettiği büyük ge nükleer silfthlar Uslendirmek Uze nın da büyük ölçüde karşı taratümü bu Ulkenin Stratejik Roket lişmeleri ortaya koyan bu ger re her an kullanmaya hazır bir fa geçmiş olabilecegi, sonu hiç Kıt'aları tarafından yapılmakta çekler, ilk olarak, «Bu ülkenin kuvveti geliştirmeye niyetli olup de iç açıcı görünmeyen bir nükve uzaya atılan araçlann çoğu yörüngede nükleer sil&hlan olup olmadığı?» şeklinde, önemli bas leer savaşın eöze almıp alınama«Askeri amaçlarna hizrnet et olmadığı?)) sorusunu akla getirka bir soruyu ortaya çıkarmak masına bağlıdır. Bu durumda, mektedir. mektedir. tadır. böyle bir soruva olumlu bir ceSovyet uzay çalışmalannın en v&o verebilmek olanaksız görülBu konuyu aydınlatabilmek Sovyetler Birliği, nükleer sibüyük bireysel elemanı Askeri lâhJarla ilgili olabilecek yörün İçin, Amerikada, aşagıdaki üç dügü gibi, bunun aksini do*rulaGözetleme Uydulandır. Kesinlik ge bombardıman sistemi uçuşla ihtimal üzerinde durulmaktadır: van bir kanıttan da söz edilemele söylenebilir ki, halen dünvada mektedir. Bunlardan birincisi, yöriingerırı, genellikle Amerika Uzerinen çok Askeri Casus Uydusu Sov de r geçmeyecek ve sonunda Rus de sadece birkaç nükleer bombayetler BirliSi tarafından uçurulyerleşürilmesi ve hiç oly üzerinde ateşlenecek şekilde nır maktadır. Bunlar, dünya çevre tertipleyerek, azaml derecede giz mazsa uzay araçlannm içeriği sinde devamlı bir kaplama sağ lemeye çalıştıklanndan, bu soru derecesinde gizli tutulabilmesi Yukaridaki açiklamalann ışıgl layacak şekilde, vılın çoğu süre nun halidir. Bu takdirde, baskm avan cvaplandınlması oldukça altında, Sovyetlerin uzay silâhlasince fotoSrafik görevler vapmak güç görünmekle beraber. kazara tajmdan yararlamlabilmekle ben alanında Onemll gelişmeler tadırlar. Bu arada elektronik keraber, Amerikanın mevcut nükleAmerikaya düşen bir uydunun kaydettiği ve vörüngede nükleer şifde uçulan görevler arasında incelenmesi, benzeri programla er darbe sücü karşısmda askeri bombalar da yerleştirebilecek bir olup. özellikle nükleer arastırma nn izlenmesi ve Sovyet Teknolo ve politik alanda etkisinin yeyeteneğe ulaşmış olduğu gerçekgörevleri, muhtemelen bilimsel jisinin değerlendirilmesi ile elde terli olabilecegi kabul edilmektelerini hiç bir zaman gözden uzak anlamdaki programlar içinde giz edilen bilgiler. bu konuda belirli dir. tutr imak gerekir. Bugünkü kolenmiş olarak yapılmaktadır. sonuçlara va.ma olanağını v<y sullarda. ne sadece kötü ihtimaltkinci ihttmal, sınırlı sayıda rsbilmektedir. Bütün bunlardan daha önemli l°r üzerinde durarak büyük ümit nükleer silflhm, bir santa] aracı olan gerçek, Sovyetieı Birliğinin sizliklere kapılmak ve ne de DoGerçekten, 23 Aralık 1969'da olarak, açıkça yörüngeve yerleşharekâta hazır bir «Yörünee ğuBatı arasmdaki" yakınlaşma tirilmesi durumudur. Böyle bir Bombardıman Sistemi»ne sahip Sovyetler Birliği tarafından atı tehdidin. Amerika gibi bir Ulke il' vanlan anlasrnalara güvenelan ve yörünge bomba tasıyıcıolmasıdır. Her ne kadar Amerirek, aşın btr tyimseriik havasma yi teslim olmaya. ya da önemli sına en uygun ucuş olarak gökan Analistlerinin çoğu böyle bir taviîler vermeye zorlamak yeri girmek dogr; bir davranış sayırülen Kosmos316, yörünge bomsistemin maliyet etkenlik orane. bu konudaki anlaşma ile bir labilir. Bu durumda yapılaeak bardıman sistemi meylindeki aca likte Birleşmiş Milletler karannını kabule değer görmüyorlarsa e; tutarlı hareket, her halde. bir da. bunun Sovyet envanterinde yip bir yörüngede aylarca uçtuk nı da çiğneyen. bir çeşit savaş vandan Batılı ülkeler arasındaki tan sonra Amerikaya düştüğtinki varlığı kuşku götürmeyecek ilfinı anlamına geleceği ve sonuç bağları her zamandan daha kuvderecede açıktır. Nitekim, Sov de kurtanlan metal levhalardan vetli bir duruma getirirken. öte olarak herhangi bir varar sağlayetlerin, stratejik saldın güçleri bazılannın çok kahn oluşuna bir yandan Sovyetlerin uzay çalışma masının beklenemiyeceği düşünin en önemli silâhını oluşturan anlam verilememiş buna karşı nülmektedir. larını ve vöriingeye .yerleştirdikSS9 Püzelerinden bazılannı Kıt' lık ele geçen parçalar üzerinde leri uy. ılan aralıksız olarak izleBu soru ile ilgili üçüncü ve yapılan incelemelerde hiç bir alararası Balistik Püze Savaş "İD değerlendirmek ve bütün ih en önemli ihtimal. Amerikanın BaşlıkJarı verine bu bombardı nükleer madde bulunamamıştır. timallere karşı savunma olanakazami hazırlık durumundaki kuv man sisteminin vüklerini taşıBu arada. sürekli olarak izlenen vetleri dışında kalan ikinci kade Inrmı geliştirmeye devam ederek yabilecek hale eetirmiş olduklan Sovyet vörünge bombardıman her an hazırUk bulunmaktır. me nükleer gücünü yok etmeye da saptanmıştır. sisteminin gelişttrme ve eğitim safhalarında da. ne gerçek bir Bunlardan başka, Sovyetler Bir ligi, uzayda «Arasöncı • Yokedi nUkleer savaş başlığı ve ne de ci» görevler yapacak yeni bir si? sahte bir başlık taşındığına dair tem de eeliştirmiştir. Düşman herhanpi bir belirti görülmemisuzay araçlanm arayıp bulma ve tir. yoketme amacırn güden btı sis Sovyetlerin halen uzayda nükBaşmüdürlüğüınüz ihtiyaa için 5 adet 750 Kg. hk pikap temin uydulannm uzaya fırlatılleer silâhlan olmadığını göstekiralanacaktır. ması da. yörünge bombardıman ren bu bilgılerle. bugünkü Sov1 Bu işe ait şartname 20. TL. bedelle Gayrettepe Yılsistemi vüklerini yörüngeye koy yet Teknoloüsinin genel durumu dız Posta Caddesinde Başmüdürlüğüınüz Malzeroe Servisinmak üzere hazırlanmış SS9 üzerinde vapılan deeeriendirmeden temin edüir. Kıt'alararası Balistik Püzeleri ile ler. Rusvanın vBrüngeye bu UD 2 Geçici teminat tekltf edilen bedel üzerinden ve şartsa^lanmaktadır. silâhlan verlestirme veteneSine namede yazıh nisbetlere göre verilecektir. ulaşmıs bulunduğu ancak. malTadil edilmiş SS91ar, yoğun 3 Vasıtanın tamamına, bir adedine veya birkaçına tekuçuslan ve vörüngeye koydukla zeme hatalanndan doğacak tehliUf verüebilir. r öteki bazı yüklerle. yukanda keler uzavda nükleer maddele4 thaleye iştirak edecek firmalar teklif mektuplannı açıklanan eörevlerine ek olarak rin acığa vurulması ile karsılaengeç 11.1.1973 günü saat 15.00'e kadar Malzeme Servisine henüz saptanamamış. muhteme şıîacak riskler ve vük bozulmatevdi edeceklerdir. le başka askerî maksatlara da sından ileri gelecek zararlar giÜnitemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine verhizmet etmektedirler. Bunlar. ge bi muhtemel görülen sakmcalar mekte serbesttir. nellikle bilinen Amerika ve Sov nedeni ile. şimdiki halde bu siye f Askeri Uzay Uçuslan hacmi lâhlan uzayda tertiplemekten A 4 A * I A yılına cmerhaba» diyerek 21, yüzyıla bir adım dah a IMf j yaklaştığımız bugünlerde gerı kalmış ülkeler " » • ' ' bakımmd'an iki konu gittikçe büyüyen önemler kazanmaktadır. Birincisi; geri kalmış ülkelerin hızla artmakta olan faal (çalışan) nüruslarına «yeterli iş olanaklan» yaratmak; ikincisi ise bu ülkelerden sanayileşmiş ülkelere doğru hızlanan cişgücü göçü» sorunudur. Geçtiğimiz Kasım ayında her iki konu da tekrar Milletlerarası Çalışma Bürosu (ILO)'nun Cenevre'deki toplantısmda ele alınmış ayrıca 1974 yılında yapllacak Milletlerarası Çalışma Konferansının gündemine konulmasına da karar verilmiştir. Biz birinci konu üstünde duracağız. Neden işsizlik artacak? Birleşmiş Milletlerin çalışma ve istihdam sorunları ile uğraşan bir kuruluşu olan MÇB (ILO)' nin tahminlerine göre 1970'te 3,6 milyar olan dünya nüfusu 1980'de 4,5 mılyara yükselecektir. Bu artışta ise en büyük rolü «Üçüncü Dünya» dediğimiz geri kalmış ülkeler oynayacaklardır. Hiç kuşkusuz bu denli nüfus artışı; sosyal, ekonomik ve politik sorunları da birlikte getireceğinden yalnız geri kalmış ülkelerin bir iç sorunu olmamakta, sanayileşmiş ülkeler de koriuya bütün olanaklan ile eğılmektedirler. Yine MÇB'nin tahminlerine göre 1970'te 1,5 milyar olan dünya çalışan nüfusu 1980'de 1,8 milyara yükselecektir. Aradaki 300 milyonluk artışın 260 milyonu geri kalmış üikelerdeki çalışma durumunda olan nüfustan ileri gelmektedir. Bu nüfus halen geri kalmış ülkelerde büyük ölçüde işsizlik, düşük ücretler, noksan istihdam, gizli işsizlik gibl çeşitli sorunlarla zaten başbaşa bulunmaktadır. Peki, nasıl olacak da «Üçüncü Dünya» kendisini fakirliğin kısır çerçevesinden kurtaracak ve tahminlerin aksine geniş sanayileşme programları uygulayarak, herkese gücüne ve yeteneklerine göre iş olanaklan sağlayarak kalkınma yolunda htzlı ve emin adımlarla yürüyebilecek? Sosyalist ülkeler istihdam sorununun işsizlik yönü ile değil verimlilik ve gizli işsizlik yönleriyle; sanayileşmiş ülkeler ekooomilerindeki konjonktürel değişmeler ve bunun yarattığı işsizlik sorunları ıre verimlilik ile uğraşırken homojen bir topluluk durumunda olmayan geri kalmış ülkeler dünyası ne yapacak? Bu dünyada yeni kurulan körpe devletler var, eski imparatorluklann vârisi olanlar var, sömürgelikten çoktan kurtulduğu halde fakirlikten henüz kurtulamamış olanlar var, kendisini büyük toprak sahiplerinin kollarına bırakmış olanlar var. askeri darbeler zincirine sahne olanlar var.. Ve bütün bu var'lar arasında Türkiye'de var. Acaba tkinci Dünya Savaşmdan bu yana artık klasik olmus milli gelir artış hızını öngören kalkınma modelleri bırakılıp soruna akılcı, gerçekçi ve bilimsel yeni yaklaşımlar ve yöntemler bulmak zamanı gelmedi mi? (Örneğin MÇB, 1969'da kabul edilen Dünya İstihdam Progra mında yeni bir strateji salık vermektedir). Ancak konuya ister tüm dünya ülkeleri açısından, ister ulusal açılardan bakahm istihdam sorununun çözümü tanm kesiminden başlamaktadır. Tanm reformunu gerçekçi ve cesur bir biçimde yapamayan. ya da tarım reformunu büyük toprak sahiplerinin rtesteğiyle gerçeklestirmek isteyen geri kalmış ülkeler, istihdam sorununu çözmeyi bırakımz soruna el atmaya bile başlamamış bulutımaktadırlar. tstihdam sorunu bakımından önemle karşımıza çıkan ikinci kesim, sanayidlr. Sanayileşme programlan nasıl hazırlanmalıdır? Hangi üretim teknolojileri hangi kesimler için seçilmelidir? Pahalı üretim araçlan ith.il edip yeni âtıl kapasiteler yaratmak politikası nasıl değiştirilmelidir?.. Soruları çogaltmakta yarar yoktur, Bütün geri kalmış ülkelerin tkinci Dünya Savaşmdan bu yana geçirdikleri deneyimler, aldıklan sonuçlar ortadadır. Ya Türkiye ne yapacak? Üstelik Türkiye, çağıraızın kalkınma yarışında pek çok geri kalmış ülkeden farkh olarak Avrupa Ekonomik Topluluğu (Ortakpazar) ile bütünleşmek kararını almıştır. Çok değil, 19 yıl sonra, yani 1992'de tam üye olabilmek için bugünden kendisini düzenlemek taahhüdünde bulunmuştur. Oysa, Ortakpazar içindeki istihdam ve işsizlik sorunları Türkiyeninkine benzememektedir. O.E.C.D. tarafından yayımlanan istatistiklere göre Ortakpazar ülkeleri arasında tanm kesiminde istihdamın en yüksek olduğu ülke ttalya'dır (yüzde 19,6) Fakat ttalya'd'a çalışan nüfusun yüzde 45 kadarı sanayi kesimindedir 1 Ocak 1973'ten itibaren fiilen ortaklığa katılmış olan trlanda da dahil olmak üzere Türkiye gibi çalışan nüfusunun vüzde 70'ten fazlası tanmda ancak yüzde 12 kadarı sanayide olan başka bir üye ülke yoktur. Komşumuz Yunanistan'da bile tanm yüzde 48'i, sanayi ise yüzde 22.5'u istihdam etmektedir. Bu gerçekler Türkiye'yi yeni, cesur, akılcı ve bilimsel bir istihdam politikası uygulamaya zorlamaktadır. Zaman dediğimiz ekonomik faktör (vakit nakittir) çağımızda. eskilerden farklı olarak ölçülmektedir. Her boş geçen gün, bir başkasımn bir adım değil üç adım ileri gitmesine olanak hazırlamaktadır. Önümüzö*eki yıllar geri kalmış ülkeler için huzur yıllan olacağa benzememektedir. Kendilerini hızla toparlayamaysn, denenmiş uygulamalardan ders almayan ülkeler, büyüyecek işsizliğin yaratacağı sorunları kucaklamaya hazırlanmahdırlar. Bu satırlann yazannın samimî kanısma göre Birleşmiş Milletler gibi büyük ve tarafsız kuruluşlarm bilgi birikimlerinden ve teknik olanaklarından yararlanmayı bilmek de soruna olutnlu bir yaklaşımdır. Özellikle Türkiye gibi kendisininkinden büyük yapı farkları olan bir ekonomik toplulukla bütünleşmek kararı almış olan bir ülke için yeni bir istihdam politikasına yönelebilmek bakımından MÇB (ILO) olanaklarından yararlanmayı tfüsünmek faydalı olacaktır. Sonuc mensucat santral ELEMAN ARIYOR Edime'de kurulmakta olan fabrikamızda tam gün çahştınlmak üzere Dahiliye Mütehassısvna Ihtiyaç vardır. Askerlik yapmıs istekUlerin kısa hâl tercümelerini bildirir mektupla P.K. 56 Edirne adresine veya Edirne Kapikule yolu Uzerındeld fabrikamız Personel Dep. Şefliğine t» günlen 9.0017.00 saatleri arasında şahsen tnuracaatlan rica olunur. • . Fulmar. 678/101 Vasıta Kiralanacaktır TEŞEKKÜR * Sevgili eşim ve babamız, ebediyete intikali dolayısiyle duyduğumuz teessüre iştirak edip, cenaze törenine bizzat teşrif etmek zahmetine katlanan. çelenk gönderen, telgraf, telefon ve mektupla taziyetlerini bildiren, teberruda bulunan akraba, dost ve meslektaşlarına bu nazik ve kadirşinas davranışlarından dolayı teşekkür ve minnetlerimizi srnıanz. KOZANOALr AtJ.ESt (Çiçek Reklâm: 52/1H'' TEŞEKKÜR Aramızdan ebedlyen ayrılarak bizlerı büyük üzüntüye bırakari Fabrikamızın Ortaklarından GAVKİİL KOZANOĞLÜ'nun GAVRİİL KOZANOĞLÜ'nun •ena/e törenine katılan çe'enk gönderen, telefon. telsraf ve mekrujila bassaglıSında bulunanlara teşekkür eder, şükranlarımızı sunarlz. * YKNİ ri'RAN BEZtR VAG FABRtKASl : Çiçek Reklâm: 53/118) IAHIBİ < İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ İLÂN Petrol Ofisi Genel Müdürlüğünden 1 Ekonomik ömürlerini araç satılac&ktır. doldurnouş bulunan dört adet (Basın: 25827/104) 10.000 KG. BEYAZ ÜSTÜPÜ (TARAKLANMIŞ) SATIN ALINACAKTIR TEŞEKKÜR Çlrketimizin kurucu ortakİHrından, Orhan TÜZÜN s.. Saat 13.3(1 1K.JP Samarva Cad No V » TEL: n ıs « mmmmmmmmm | İ 1 • : 2 Satış şekli açık artırma ile olacaktır. 20/21 Mayıs Hnrbiyelilerine Ararmzdaki sosyal dayanışmayı yaşatmak için çıkarmayı düşündüğümüz Hatıra Albümü'nde kullamlmak üzere; Meslekl ve Sosyal durumunuz ile bir fotoğrafuuzı ayrıca o günlere ait resim, anı şiir, karikatür gibi çalışmalannızı en kısa zamanda P.K. 112 Beyoğlu/ÎSTANBUL adresine göndermenizi önemle rica ederiz. YILLIK TERTÎP KURCLü Cumhuriyet 109 3 thale 22.1973 Cuma günü saat 14.00 de yapüacaktır. 4 Satılacak araçlar ile şartnameler Petrol Ofisi Madeniyağ ve Gres Tesisleri Müdürlüğü tzmit adresinde görülür veya temin edilebilir. 5 Ihale dördüncü maddede yazılı adreste yapılacaktır. 6 Muvakkat teminat fhale saatinden bir saat önce MüdUrlüğümüze yatınlmış olacaktır. 7 Petrol Ofisi 2490 sayüı kanuna tabi degüdir. (Basın: 25858/102) tETT İŞLETMELERİ1SDE1S: 1 Yukanda cins ve miktarı yazılı üstüpü. mektupla fiyat ve teklif isteme usulü ile. teklifle birlikte verilecek nümunelerden beğenilmek üzere alınacaktır. Teklifler. teklif edilecek bedeün kanunl nisbetinde muvakkat teminat ile birlikte 11.1.1973 Perşembe günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4. cü katında bulunan Levazım Müdürlüğüne verilecektir. 2 Şartnameler bedelsn olarak Levazım MUdürlüğünden temin edilebilir. (Basın: 25974/105) GAVRtİL KOZANOĞLÜ'nun vefatı dolayısiyle cenaze törenine bizzat iştirak eden, telgraf ve telefon tle taziyette bulunmak nezaketini gösteren, çelenk göndererlere en içten teşekkürlerimizi sunarız. ARtŞ YAĞCILIK KOLL. STt. (Çicek R e k l â m : 51/116) Cumhurivet 110 Kara ve Denizi Ancak GÖKLER TAMAMLAR KAYIF 34 DE 104 Nolu Dİâka kaybolraustur. HükiimsüzdUr. Şark Mensucal Fabrlkan (Cumlıuriyet 115)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear