Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 24 Eylül 1972 H erkesçe biîinen nedenlerls «gençlik» iözcüğüne ve kavramına karşı, haksır ve yerslz olarak geneî bir alerji uyanan v« uyandırılsn ülkemizde geçen ay Bunya Gençîik Teşkilâtı ve Avrupa Konseyi Ulusal Gençlık Komitesi temsilcileri incelemeîer yaph. 8 Ağustos tarihii Miîliyet'te ekuduğumuza göre, bu temsilciler bazı Bakanlarırmzla gorüşmek istemişîer; fâkat bu istekled, ned*ense, kabuî edilmemiş. AP lideri Demireî ve Türkîş Geneî Sekreteri Halil Tunç ile göruşmüsîer. Tertipledikîeri bir basm topîantısmda bu örgütlerin temsilcileri adma konuşan Ross S. Montain, «Türkiye'nin derr>okratik yola geçisinde yeni seçimîerin önemli katkîsı bulunacağmı ve Türkiye'nin büttm guçîükîeri yeneceğine samimiyetle inandjklanm» göylemiş. Olaylar ve görüşler •i Gençliğin önemi Dünya "Gençîik Teşkilâtı ve Avrupa Konseyi Uîusal GençHk Komitesi deyip de geçmeyeüm. Son birkaç yıl içinde Avrupa'da esen gençlik hareketi fırtınasmda bu örgütlerin doğrudan, doğruya rolü veva katkısı olduğuna d*air gazetelerde herhangi bir haber çıkmadı. O fırtma ve patîamalar gizli örgutlerce tertiplenmıs ve fitiîleri de bazı «afitatör» ier tarafmdan atesîenmisti. Her rse% *e, amacımız, bu örgutleri savunmak veya yermek olmavıp, bunîarm temsilcm olan gençlerin gelecekteki Avrupa'nm ve hattâ dunyanm dumenine el koyacak kisiler oîduğu, bunlarla goruşmenin devîet adamlarımıza zarar değiî (ulkemiz bakımından) yarar getireceginl hatırlatmaktır. Üniversitelerin gençli Ord. Prof. Dr. H. V. VELİDEDEOĞLÜ îatmı?. Devrlmden sonfa eîden ele geçmiş ve sonunda devletin mah oîmuş Bazı bıhmsei, hattâ kuçuk siyasaî toplanülarm yapılabiîmesi için, karakter ve stilı, ozelhkle dış mımari gorunu«u ile alt kattakı iki büyuk salonu, eski bıçimlerım korumak ı.zere, restore edilmiş. Üst katlarda ve çatı katmda bolmeler ve kuçuk odalar yapıîmıs. Bunlarda 3540 kişi mi^afır ed"ılebıhyormu<; Zaten bizler de ancak o kadar vardık. îngıltere, îsviçre ve Portekiz ayrık olmak uzere, Batı Avrupa ulkelerinın, î^panya ve Norveç dahil, hemen hepsi kimisı birkaç delege ile temsiî edıhyordu. Bana, çatı katmda şatonun buvuk parkma bakan tek bir oda düstuğü için, pek memnundum; zira aym ülkeden gelen kiml cFelegelenn ikisme, hattâ üçüne, ikinci katta ortak bir oda venlmisti. Odalarm yatak ve mobilyası modern, saîonlarm eşyası ise eski stılde idi Bu konferansın ayrmtılarına eırmek ve Avrupa univer«ıtelerinin programlarmda yapılacak değisıkîıkler ve önerilen ekîemeler için bu üniversitelere ne gibi dılek ve tavsiyelerde buJunulması gerektiği konusunda alınan komisyon kararlannı «;aymak, Cumhuriyet okurlannı doğrudan doğruva ıîgılendirmeyeceği için, bunları buraya geçirmiyorum. Yalnız şu kadarını söyleyeyim ki, d*e!egelerden her biri, sorunu daha çok kendi ülkesinin koşulîarı açısmda« ele ahyordu. Meseie ^dıktatorîukîe \ onetilen bir ülkenin delegesi, üniversıteîere yapılacak tavsıve ve dileklerde: «Demokratîk ruh taşıyan öğretim» sdzîerinin «bilimsel değil, siyasal bir nitehk tasıdığını» ıleri surerek bunun dılekİer hstesinden çıkarıîmasmı istiyorcîu. Bo>Iece polıtıkayı ass] kendisinin yaptığınm farkmda değıldi. • Avrupa mılietlerinin birieşmesi amacma sadece siyasal ntlasmalarla değıl, aynı zamanda ve özellikle kuîturel, du^unsel, yakınîasma ve anlasmalarla ulaşsîabiîecegî ıçin Avrupalı profesörleri bır araya getirmek arnacıyla bu konferansı tertıpleyen Avrupa Gençlik Teşkilâtı'nın bu gıri'imi 'her turîu takdı.m ustundedır • Gelecekle iîeih karariar ahmrken, gerek geçrm<:m, gerck türlu ulkelerin bugünkü so^vai durumunu ıvı mceîemek ve oğrenmek gerekir. • Ben Turkiye'den gehvorum Bir Tuık profcsorursün bu toplantıya katılması, öyle sanınm ki, konferansın konusu • bakımmdan büyük önem taşimaktadir. Çunku bug\ın Xurkive burada temsıl edilen ülkeler arasmda toprağmın en çenis bolumH Kucuk Asya'da bulunan tek ülkedîr Bu ulke uzun yuz'ıllar* bo'vunca çok geniş Avrupa topraklarında' eçemon oldu«u halde, tmmratorlugundaki dra ve kultür ayrıhkları, kurumîara Hâkım olan otokratık ve teokratik düzen dolayısiyle Avrupa Ulu^îar TopluluŞu A^ında yasadı. Osmanîı împaratoıluğu 1856 Paris Antlasmasiyle devletler hukuku açısından, Avrupa devletler topluluğuna katıldı; fakat yar^m \uzyildan fazla bır sure, yıne Avrupalı bir devlet sayılmadı.ve Avrupa uluslar topluluğuna ?ıremedi. Bu giremeyis yalnız O^manh împaratorlugunda hâkım olan teokratik ve otokratık düzenden ve Mu^luman halkm bir bdîumunde Hıristivanlara karşı riuyulan vabancı duşmanîığınd'an ıleri gelmiş değildir; bunda Hırı^tivan ulu<ların Haçhlar devıi Avrupasından ben Türkîere karşı surdurduklerı dusmanîık dıngusunun ve önyargıların da büvuk etki^ı'vardır • 20. yüzyıhn bu ikinci yarısmda övie sanıvor, hıç değiKe 6v!e umuyorum ki, yukanki soven tutym,«her iki taraf bakımından da artık sona ermis buîunmaktadır. , • * • Bugün Atîantik Pakjı'nm ve Avrupa Konseyı'nin bir 20 yıl önceki bir konferans Yukarıki haber bi?e, bu gençîik örgütlerinden birmin 23 25 Evlül 1952 tarihinde Paris yakmlarındaki Breviere Şatosunda tertipîecfiği bir konferansı hatırlattı. Bu örgüt »Avrupa Gençlik Teşkilâtı» adını tapıyordu. Konferansın adı da «Cor.ference Pu1parateire des Universitaires d'Europe» {yani Avrupa Üniyersitelıleri Hazıflık Konferansı) idi, Buradaki «un'versiteliler» kavraırsma, üniversitelerin hem öğreticileri hem de öğrencileri dahildi. Hazırîık konferansının amacı da »Avrupa üniversitelerindeki öğretim programîanmn, Avrupalı bir ruhîa hazırlanması oîanağım araştmp inceleme» olarak saptanmıştı. Bana gönderilen çağnya göre, konferans tiç gün sürecek, bu günlerin harcamaian ve çağnlanlann yol paralan örgüt tarafmdan öcfenecekti. Demirperde gerisindeki ülkeîerden kimse çağrılmamıştı. Daveti kabuî ettim. Paris'e vardığımın ertesi günü, daha önce bana yazı ile bildirilmlş olan müracaat burosuna başvurdum. Konferans ertesi sabah toplanacaktı. Büro, çeşitli Avrupa ulkelerinden gelmiş benim gibi profesörlerle doluydu. Orada yol paralanmızı hemen ödediîer ve bir saat sonra hepimizi bir otobüse bındırerek, gece gündüz üç gün kalacağımız şatoya getirdiler. Adı »Château d"e la BreVıere» (Breviyer Şatosu) idi. Paris'in 30 Km. kadar uzağmda bulunan bu çato, 200 yıl önce bilmem hangi soylu tarafmdan yaptınlmış. Fransız Devriminl az zararla at üve<;i olan TCrkiye, her şeye ragmen, son yüzyıldan beıi yalmı devlet olarak değıi, ulus olarak, halk olarak da Avrupa'ya sdırr adım yakîaştı ve günumüzde Avrupa Uîuslar Topluluğunua bn uye^i oîdu. • Türkler fcendilenne özgü güzei sanatiara ve özeîîikie ay dmlar çevresmde rağbet gören Divan Edebîyatmın yanında çoi zengin bir halk edebiyatma sah;p olan soylu ve köklü bir ulus tur. Ayrıca ınsanhk ve kahramanlık hasletlerine sahıptir. Bütüı bunlara rağmen eski Çekosiovak Cumhurbaskanı Ma^aryk gib ben de derim ki: «Hiç kimse kendi nlusunn pntîastırmamalıdır Rir kimsenin di^er nîuslardski b»7i üstünîükîeri kabol etmes onon vatan sevçisîni asla zedeiemez*. Eğer avn ayrı uîuslarr butün fertleri tıpkı Ma«arvk gıbj dü^ılnebılselerdi, «Avrup'a Bıı lesik Devîetlerî» amacma götüren yol yan yanya kı^ahrdı. • Avrupa'yj kurtarmak ıçm gerçekîere doğrudan bakma ve onîarı old\ığu ğıbi görmek gerekir. öyîe sanıyorum ki Turk ye, bu gerçeği çok erkenden ve çok iyi anlayıp 'görebıîen sayıl devîetlerden biridir Bu gerçek. «Bîrleşme çare ve araçlanr arayıp bulmâdan, özgür Avrupa'nm çok uzun süre ayakta rfurs mavacağı, vasayamayacağı» gerçegîdır. • Siva^al anlasma ve birle<^meler, gelecekteki Birîeşik A\ , rupa bmaqnm sadece yîRir\a duvariarıdır ESer buniarı meydan getıren taş ve tuglalar hacç ve çımento ile bırbirine kaynastın mazsa, duvarlar mutiaka yıkıîmağa ve onlann üstüne kurulmu oîan vapı He birlikte çökmeŞe mahkumdur. Politıkacılar şimc Avrupa Birliğı binasının yıgma duvarlarım yapmağa çalışıyo lar. B7 unıversıfehlere gghrce; görevim.ız, aydm Avrupa gen> Rğını bılim' ocaklarında. «Birlesik Avrnpa» fcinasınm tıarç ve ç menfo^u olarak yetiştirmektir • Turkıye bu ^yolda yürürnektedlr. Buna ragmen geçmişl il^imızi kesmiş, e c ki kultürümüzü, eski sanatımızı, halkımızı edebivat, folklor ve atasözü hazinelerini unutmuş veya îhmal e mıs degiliz: Ünıver^iteleıimizde Türk sanat ve edebivat tarih avnca Turk, hukuk. tarihi kürsü ve enstituleri vardır Ve gençl nmiz buralarda kendi uîusal kültürumüz üzerınde ara<;tîrma \ ınreleme Vapma olanağına sahıptirler Böviece bız Turkler ke; dîmi?i uzak bır gelecek içîn d"e olsa^ Batı ile Doçu arasmr* bırle^me ve butunle^me yolunda, ozgür ıleri ınsanhk adma, b «koprü» olrna misyonu için hazırhyoruz. özetini verdığım benim bu konusmam. hemen o akşam ş plrografia çogaitîlarak butun uyelere dağıtıldı. Niçin anîattıra? Benim durduğum noktalar îlk günkü genel oturumda ben ozellıkîe şu noktalan belırt» tim: Yirmi yıl öncekî bu konferansı, anıla'rımdan özetliyerek bı rada neden mi anlattım? 1^52'^e bu konferansı iertİD eden »Avrupa Gençhk Teşküât üveîerinden çoğunun şimdi Avrupa'nm çeşitli ölkelerınde önem polıtika ve Vdnetjm nie'vkilerinde buluncîukiarmı hatiriatms ıçın; ayrrca Willıam Peım (16441718), Abb^ de Samt Pıerı (1658 17^3), JeanJacques Rousseau (J712J778), Emmanuel Kaı (1724' 1İ500)' gibi kimi d^şünürlerin de, geçmı$ yüzyıllarda Avr pa Bırlıği projeieri hazırlamış olduklarını hatjrladığım için! Anayasa'yı savunmak.. OKTAY AKBAL Eyiet Hayır 961 Anayasası'nı değiştirmek isteklerîne kendisine getirilen olanakları, sunulan yâfarkarşı çıktığımı hatırlarsmız. Suçlu Anayasa ları, Bir süre geçmeliydi bu Anayasa'mn sağladeğil demiştim o günlerdeki bir yazımda, suçdı^ı ozgürluklerin değerini öğrenmek için... Oflu, o Anayasa'mn ilkelerini uygulamayan, amaç^ madı. lsrından saptıran politikacılar. Suçlu o politikaÖnce bu Anayasa'nın hazırlanmasında bücılan seçen bizler. Suçlu, o Anayasa'mn 1961'leryuk katkısı olanlar o Anayasa'mn istediği rede savunmasmı yapan, hattâ hazjrlayan, kamuformlan, devrimleri gerçekleştirmekten kaçmdıoyuna benımseten, «böyle Anayasa dünyada lar. Jşi suruncemeye bıraktılar. Bunda CHP'nin yoktur» diyon, yazılar yazan, konuşmalar yade suçu yok mu? Var. Işin üstüne gitmemekle, pan, amâ 12 Marttan sonra bırdenbire yuzdeyuz zamanında yapmamakla, değerli günleri havaya ters bir tutumla suçu, her suçu Anayasaya yükuçurmakla, odüncü davranmakla, herkesi, o Ana. lemek isteyenler bu Anayasa lükstür diyenler... yasa'ya karşı olanları da yanma alarak iş ?orBız 1961 Anayasasma «lâyık olduk» mu? Doğmeye çalışmakla... Hele 61 Anayasa'smın dusmarusu olmadık. Halkımızın kaçta kaçı bilir Ananı bir parti olan AP iktidara geldiği gün tyice yasamn ne olrlıığiınu9 Anayasa haklarmm Önebelliydi nelerin olup biteceği. Anayasayı değişmini, dĞğerini? Bırakın halk çoçunlugunu, betirmek bu partinin baş amacıydı. Mecliste üçte lirîî bir oğrenimden geçmiş kişilerin yiizde eliiıkıyı sağlayıp Anayasa'yı tanınmaz hale soksi bile Anayasa'yı gereği gibi okumamıştır. Oyseçım programmda yer almıştı. Altı yılhk sa Anayasa hepimizin üzerine titremesî gereken • ^ AP iktidTarı o Anayasa'mn tek bîr ilkesine Uybır deger olmalıydı. Evlerimizin baş köşesinde madı, tek bir istediğini yerine getirmedî, tam yer almalıydı. Nerde! Birkaç kez ayd«l Hlinen tersine bö'yle bir «ileri», «lüks» Anayasa ile kimselerin evinde, bazı demek ve kurumlnrda iş görülemiveceğini ispat etmek için elinden gebaşımdan geçti, Anayasa var mı dedim, yoktu, leni yaptı. Başardı da.. Öylçsine başarıh oldu'ki', bulunamndı. Demek önce kendimiz bu Anayabu çabasında, 12 Mart bildirisi ile iktidardan yisa'yı hak etmemişiz. Ona yakışmamışız, onu kıldığı halde ne yaptı ne etti o Anayasa'yı ffenbenimsememişiz. Gerçek bu. di istediği biçimde değiştirtmeyi bâşard;. Bu^ Niye? Bize herşey verilir yukardan... Birtaakıl almaz bir mucizedir, tarihe geçecek ilgınç" kım iyinivetli yöneticiler «ulus için böylesi yabir olaydır, Hattâ o kadarla da kalmadı, şımdi, rarlıdır, ulus islcmpse de, ö?lernese de, gerçkü yeniden yirmi maddesini değiştirmrk, Anayasa'gormese dcı diyerek bnzı haklar, olanaklar tayı 1961'deki çizgisinden de geriye götürmek amsnırlar tophıma Kendiliklerinden . Kemalist drvcında bu parti, bu partinin liderleri, bu parti>le rimler bövledir. Topluluk karşı kovar önce, kıeş çızgıdeki öteki tutucu partilef.. " 7ar, hoslanma?, ama zamanla belirli bir kültür TJmut bir Cl'P'de. Bir Ecevit'te.^ Ece^ıt'iri nyrlınlıpına gelince anlar kendisine yıllar önce lideri olduğu aydmlıktan uygarlıktan, gerçekt?mnmıs o haklann, o olanakların öneminı. . 27 ten yana CHP'lilerde... Anayasa'da yeni bir deMavis da bövle bir devrim atılımıydı başl^nğışikliğe gerek yok, diyor bu parti. Bundan songıçtn. Sonra hızı kesildi, kesildi birtakım kiçira yapılacak her değişiklik Kemalist Cumhurilerin elînde yozlaştı, ereğinden şaştı, yok oldu yetin, 27 Mayıs Anayasası ile güçlenen devrimci gitii. lflfil Anayasası 27 Mayıs devrimcilerînin Türkiye'nin temellerinden sarsılması anlamma bir armağan'dir ulu^a. Millî Bîrlikçiler, ccngelecektir. Devrimci Türkiye'yi «çağdaş uygarlaria işbirligi eden bilim adamlan, düşünürler, lık>a giden Türk toplumunu geriye, gerilere doğva7^rl^r. politikacılar yaptılar, hazırladılar, kabul ru itmek olacaktır. Bunu yazmak, söylemek, 61 effırdiler bu Anavasa'yi Ama halk yığmları tam Anayasasından kalanlan, hiç değilse kalanları olarak benimseyememişti, hattâ anlayamamıçtı savunmak her aydının görevidir 1 B.M. ÖRGUTU VE PRESTIJİ irleşmiş Mılletler Genel Kurulunun 27. dönemı, orgüt prestijinin en aşağı düzeyde olduğu zamanda açıldı ve iki ay kadar sürecektin Güvenlik Konseyi vetolar yüzünden karar veremiyor. Geçen yıllar içindekı faaliyetine bakılacak o^ursa genel kurul da çok sayıd*a> karariar veriyor, fakat hiç bırı uygulanamıyor j zira kararları veren kalabahk onları uvgulayacak güce sahip değildir. Bu dönemın gı*ndemi de hayli yüklü olacak, nutuklar çekilecek, tasarılar ov1 îamalara sunulacak, kabul edileoek*1 fakat* herşey oîdtığu yerde kalacak. Genel Sekreter Kurt Waldheim'ın raporunda belirttiği gibi uluslararası "sorunlar süper devletlerin kendi aralarında gö' rüşme ve .pazarlıklarla çozümleniyor. Moskova'yı zivaret eden ve Sövvetlerle ' anlaşân Nixon, dünya barışını güven altma aîdı^ını övünerek söylüvor. Ovsa dünya barışını korumak çdrevi Güvenlik Korıseyine venlrniştı. Nıxon'ın övgüsü de versizdir: zira Moşkova tve Pekin ile vardiğı anlaşma, Viefnam'da ^sava?ı ^ürdürüvor. Bir propaçanda kürsüsü niteli&ini alan e^enel kurulun başkanlığına bu dönem ıcın SPCJİPn Polonva Basbakan yafriımoıçı Stanislas Trerjozvjnski » söylediği açılış nutkunda dırnvanın Kar'ımsar, fakat gerçek gorüşünü çız B B.M. ÇOK SAYIDA KARAR VERİYOR, FAKAT UYGULANAMIYOR MİSİLLEMELER ORTADOĞU'YA ZARARLI TUPAMAROS VE KARA EYLÜL'DEN SONRA USTAŞ^LER İNGİLTERE* NİN İDİ AMN'İ*DÜŞÜRME ÇABASI MISIR LİBYA BİRLEŞMESİNDE YENİ BİR ADIM * ALMANYA'DA SEÇİM? TÜRKİYE'NİN İ K İ DOSTU PROF. DR. AHMET ŞÜKRÜ ESMER ••« TürkYunan dostîuğu CİHAD BABAN omşumuz Yunanistan Kral naibi ve hükümet başkanı Papado'pulos'un Selânık fuarının açılışı münasebetiyla verdiği demeçte Türk dostluğuna büyük yer vermesi, memleketimızdc memnunîyotle. karçılandı. Birkaç gün önce Tuı kiye Başbakanı Perit Melen'rn bu demece mukabelesi de uzanan eli sımsıkı tuünak anlamma geldı. Turk ve Yunan halkı tecrübfe ile bıl'r" ki, bu ıkı komşu memJeketın dostça işbırlığı yapması, bırbiFİeri için çok faydalı olmuştur. Uzun yıllar ortak bir politika güden bu iki memleket. Akdeniz'in bu bölgesinde barışı saÇlamiij ve her iki taraf bu barışın nimetlerinden bol bol istıfade etmışlerdır. Samimi konuşmuş olmak için şunu da söyleyelim: Tü/k halkmda olmayan olumsuz bir duygunun Yunan halkında mevcut olduğunu biliyoruz, belki Kurtuluş Savaşimırm hatırası YunanlılaVin kafaHrmda EÖnmediği içîn, belkî' de îkınci Dunya Savaşında Yunanistanın büyük zararlara uğramasına karşılık Türkiye'nin bu sava^a katılmad'in sağlam çıkmasından riuyulan kıskançlık, Atina'da bazı gazetelerın Türk duşmanlığmı bir tirai vasıtası yapmalan için kâfi gelmekte, ve bu gazeteler para kazanmak için kin ticaretine basvurmaktan çokinmemektedirler. Bunu yaparken kendılerine, vani "Yunanistana zarar verdiklerini soylersek hatah bır yargıda 'bulunmuş olmayız!.. Gunetifak manzumesi' içinde yaşamamıza rağmen birbirimızden çekiniyoruz, yani cepheyi bozuyo ruz, bu bozduğumuz cepheden ayırıeı cereyanların sızmasına meydan veriyoruz, barış ve istıkrarl baltalıyoruz. Böylece gerektipi kadar akıl jle hareket edemediğımız için'karşılıklı olarak birbirımize zarar veriyoruz. Aslır^da şu Kıbrıs meselesi bu kadar çekiş: meye değer mi? Anlaşmazlıklar bir inpir çekır' değini dolduracak şeyler bile değil Elbet Aaa'da yaşayan 140 bin Türk azınhk haline getirilemez, onların sahip olduklan haklar ellerinden olınamaz, 140 bin kişiyi de bu yüzyılda tasfiye mümkün değildir, acaba Türk Yunan dostluğu bağımsiz bir Kıbrıs'ta iki toplumun vatandaş haysiyetiyle yanyana yaşamalarına yol açamaz 9 mı Aradan geçen üzücü olaylan birbirimize unutturmak için anlaşmazlık noktalarını bertaraf ederek, iyi günler için bir dostluk yapısı kuramaz mıyız? Şu Kıbrıs Yunanistan ile Türkiye arasmda dostluk ve işbirliğinin sembolü haline gelemez mi? Orada birbirımize karşı canımızı naçıl kurtaralım diye düşüneceğımize, Kıbııs'ı Akdeniz'in ortasmda bir huzur dıyarj haline getirmek mümkün olmaz mı? Papadopulos'un da Ferit Melen'in de aradıklan hurriyet saygı ve güvenliğin havasmı orada tesis etmek neden zor olsuri? Neden Kıbrıs bağımsız haliyle Türk Yunan dostluğunun samimiyetle elele verdiği bir yer olmasm? Sayın Papadopulos bugün erişilmez gibi gorunen gerçeği sezıyor, Türk Yunan dostîuğu nun hür dünyaya neler katacağım görüyor biz de bu tarafta aynı görüşe sahibiz, su halde ncdcn hayal peşinde kosan ve îhtirasları ile bir gün Yunanistan'm başına belâ olacak olan hayalperest bir insanm oyunları yüzünden havırh, yararlı bir sonuçtan kendimizi mahrum ediyoruz? Bız Türk Yunan dostluğunun bu diken!' dâvayı en olumlu şekilde halledilebıleceğine ka nıız Inşallah hayal kırıklığına uğramayız1. • K Federal Almanya'da seçim bir yıl kadar öne alınarak, gelecek Ka^sım aymda yenilenmesi teşehbüsüne girişilmiştir Brandt'ın Meclisten güvensizlik oyu alması, seçimi yenileme* formaliteletinin bir yönüdür. Bu olumsuz. oylama, Başkan Heinemann'a Meclisi feshederek seçime gidilmesi Mısır'la Libya'nın birleşmeleri fırsatmı verecektir. Seçiniin bir yolunda bir adım daha a^ılmış yıl öne alınmasmın nedeni, Mectır. İlk'adım birliğin kurulacağı hste Sosyal Demokratlarla" Hür na dair Bingazı'de bir deklâras Demokratlar koalisyonunun çoyonun yayımlanmasiyle atılmıştı. ğunluğu kaybetmeleridir aslınŞimdi de Tarablusgarp'e giden da hükümet 1969'da kurulduğu Enver Sedat, Kaddafi ile birlızaman da çoğunluk 12 sandalveğin niteliğini belirten bir anlaşma den ibaretti. "Fakat Brandt'ın «Doimzaladı. Buna göre, bir Başken ğuya' açılma» (Ostpolitik) poliUqanda ti (Kahire), bir parlâmentosu, bir tikasını benimsemiyen milletveMüriih olaymın yarattığı havakilleri, partilerinden ayrılarak, îngiliz uyruklu Asyalıları Ugan Başkanı, bir hükümetı^bir siyasî dan yararlanan îsrail komşularıpartisi olacak bir ünitet öevletin karşı tarafa geçtiler ve koalisyoda'dan uzaklistırmak kararmı na karşi misıllemeye geçmiş. Lüb vereh îdi Amin bu yüzden îngıl kurulması tasarlanmaktadırf Bir nun çoğunluğu eridi Bu aktarmanan'ın içine derinliğine 20 Km tere ile çatısırken komsusu Tan lesme ile ilgili hazırlıkları yap lar, muhalefette olan Hiristiyan girerek, aralarında kadînların 've mak için bir «Yüksek Komutan Demokratlara da çoğunluğu sağzanya'dan gelen bir istilâ ile karçocukların da buiunduğu birçok lavamadığmdan, çıkmaza girildi sılaşmıştır Aslmda Tanzanya * ljjjc» ta kurulmuştur. Birliğin insanları öldürmüştür Amerika nm vetosunu kullanaralt, Güven Baskanı Nyrere ile arası açıktı. kurulmamı önerisi. Atîantik kıyı Bundan kurtulmak için muhalesmdan Ba^ra K.örfezme kadar fet de seçimin yenilenmesine kar 1970 darbesi üzerine Tanzanya'ya lik Konseyinde kınanmasmı enuzanan şerıt içjnde yasayan Arap şı çıkmamıstır. Şimdi Almanya'gellpmesi, îsrail'i daha da sı sığman eski Uganüa Baskanı Aboları birleştirmek rüvasını gören da seçim kampanyası başlayatp'yi iktidara getirmek için İnmartmıştır. Tsrail Başbakanı Gol> caktır.. Brandt dış politikanın yö gıltere'nin de kışkırtmpsiyle giri •Libya lideri Kaddafi'den gelmıs da Meir. Arap geriM|arını her netiminde başarıh olmuşsa da iç şilen bu saldırı ilk adımda; basa \'e Mı^.ır,'ın i^ine elverd%i içm yerde izleyıp vok edeceğ\z, diyor Enver Sedat ta'oümı kabul etmişpolitikada umulan başanyı gösterılı olmamışsa da, Amin'in ıd OnlaV da îsraıllileri dünyanın diasınm tersine Güneyde çarpıs tiı. Kaddafi'ye'göfe, Mısır • Lfb rememiştır Seçimde liderlerin ki heı yerinde izlevip öldürmek çaya Birliği 18 Arap ülke<flni»bir şilıkleri de rol oynayacaktır. Bu malar devam etmektedir. tdi basindadırlar Geçen hafta Holarava getirecek birliğin baslangı bakımdan Brandt, muhalefet liAmin Yahudilere versiz saldırılalanda'dan posta ile tsrail yönecı olacaktır. Bu nedenledir ki deri Barzel'den daha popüler ise rı ile Amerika'yı da kışkırtmış tici. ve diplomatlarma, paketler de, hangi partinin kazanacağı söy ve İngiltere'den sonra Nixon da hazırlanacak anayasa, öteki Arap 'içmde hediveler yolladılar faülkelerinin de katılmaları için ka lenemez. yardimı kesmiştir. Afrikalı liderkat bunlar arasmda sadece Londpivı açık tutacaktır Çok daha sıİer de İdi Aminin davranışını kıra BüvükPİçiliğinin bir ata^esi nırh bir Arap birliği kurmak için namışîardır. Bu yalnızhk içinde kurulan tuzağın kurbanı olmus çaba harcayan Nâsır başarı elde «Emperyalizmin ve Yahudilerin p ^ e t i acınoa patlavan bomha Haberler yavaş yavaş sızdıkça düşmanı» olması gerekçesiyle ay edememişti. Kaddafi'nin ikili bir atasevi öldürmüştür Ne gerillâMoskova gözisinde Nixon'ın daliği bile kurabileceği şüpheli Birların siristi?} mücadele, ne de ni duygulan taşıyan Libya lideri nışmanı Henry Kissinger'in Sov liği gerçekleştirmek için daha Kaddafi 5 uçak içinde 400 asker tsrail'in mMllemeleri. OrtadoŞu vet liderlerivle yaptığı görüşme bi* yıl vardır. Arap âlemi övle ve sılâhla îdi Amin'in yardımma bunahmı için çıkar yollardır. Ter lerde çok çeşitli konulann ele kararsızlık* içindedir ki .bu süre kosmuş ise de uçakların Sudan' sine. bu dhvramsiar çıkmazı daalındığı anlaşılmaktadır. Bunlar içinde kimin kalıp. kimin çidecedan geçmesine, Başkan Nimeyrı ha d^ derinlpstirmektedir Fakat# arasında sadece ticaret konusunği biİQ belli değildir engel olmus ve askerlerlp birlikte tsrail'in iğnelemelprden rahatsız dan etraHıon sr5z edilmisti Sov olduğu sezıliyor Gerülâcılara ve tedhisciliğe karsı dünvavı sefpr•ber olmava ra&rmıştır. Yani tsrail, diplomatlannı ve ucaklarını ' korumak için tedhir alınız demek istivor İsrairin ' • misillerneleri vatıstan'ı ayırmak istiyor. Bunlar son yıllarda bir çok tedhiş hareketlerîne girışmisler ve bu arada Stockholm'deki Yugoslav Büyükelçisini de öldüjmüşlerdır.. Geçen hâfta, hapse atılan hükümlüler de dahil olmak üzere bazı Hırvat tutuklulannı, ' uçakla kaçırarak IVTadrid'e gıtmislerse de, Fr,anko' dan umdukları muameleyi , gör» mprnıslerdir Kendileri de faşist olduğundan falanjist îspanya'da ıyı kab'ul ^göreceklerini ummuslard Bu' davranıslar, Hırvatistan otonomisinin Tîto tarafmdan kısıtlanmasma varabilir. Herhalfle Tito saği kaldıkça Yugoslavya' nm birlj^i için tehlike yoktur. Libya ucaklarını geri çevirmişfir. îdi Amin'i düşürmek çabasından vâzgeçmediği anlaşılan îngiltere de, Asyalı uyruklularını geri almakta yavaş davranmaktadır. Amin düşerse, karar geri alınır umudu ile şimdiye kadar ancak birkaç yüz Asyahyı çekmiştir. Almanya'da seçim Mısır Libya yetlerde fcomtinJzmîn daha < güçlenmesi, Amerika da da b pitalizımin rahatîaması içm &i şılıklı ticâretin genişlemesl geı ği belirdiğinden, Amerika, Rusj da komünizmi güçlendırme Sovyetler de Amerika'da kapi' lizmi rahatlajıdırmak karan vermişler. Banş içinde bir ara> yaşamamn yeni örneği Sövlen ğine göre, Sovyet yöneticilı «Karşılıkh ve dengeli» silâh In rimi konusunun da gelecek Oc ayında toplanacak konferan1 görüşülmesine razı olmuşlard Finlândiya'mn* girişimi ile Sr yetlerin çok önem verdiklerj ı rupa Güvenlik Konferansma J zırlık görüşmelerine Büyükelçi düzeyinde gelecek Kasım aym başlanacaktır. Sovvetler bu k < feransm tODİanmasında ac ederken Amerika silâh indin görüşmelerinde acele ediyort Moskova'da anlaşmaya varıln ve SALT'm (nükleer silâhla sınırlandırılması görüşmele Cenevre'de toplanacak konfera ta tekrar ele alınması tizerir de görüş birliğine varılmıştır. arada Amerika iki gün önce 1 vada'da yeni bir nükleer dene vapmış, geçen hafta da Varşc Paktı Ordulan Çekoslovakva NATO askerleri de Batı Avru da Strong Express manevralaı 'e meşsrul olmuslardır. Banş i' de bir arada vaşamak da si1 denge^ine dayaniyor. İkî zîyaret tran Dışişleri Bakanı Khal bary, New York'a giderken tı Baskanı Hasan El Bakr da R kova'dan dönerken Ankara duraklavarak Türk yönetırileı 1P görüştüler. Türkiye her komşusuna da dostlukla bağlıc Ayrıca tran'la aramızda ittîi da vardır Çıkarılan bildiriler aradaki g?5rü^ birlikleri belir mistir. Kıbrıs'tan söz ederk adada sürüp gıden toplumlare si görüşmelerde «Mevcut antl malan» bağlavıcı niteliklerin i önünde tutulmasinm beljrtilr si her iki komşumuzun da Tt görüsünü desteklemekte oldul rmı gö^terivor tran Bakanı yapılan s;örüsmelerde, Müı Olimpiyatlarmda madalya kazî rrjamış olmamızm nedenleri ele almabillrdi. Bu hususta Ti ve tranlı sporcular arasmda b zerlik belırmiştir. tranlılar TUrkler de Münih'ten madalya ?yrılmıslar ve şimdi her iki kede de nedenleri arastırılıy Altın madalyalan iki süper d le* toplamış Rusva 50. Amer 33. Atlet yetiştirmek te atı bomba<îi vapmiva benzedi. Kissinger . Ustasî tedhişçileri Urueruay'da Tupamaros, Ortadoğu'da «Kara Evlül» derken tsveçte de Ustaşi tedhişçileri sahneye atılmıstıf Aslında TMaşiler, Tupamaros'lardan vr «Kara EvIül»lerden dp daha eskîdirler. Yu go^lavva'da Sırp milletinin tahak kümüne karsı kovmak ve Hırvatistanı Yugoslav bir^ğinden avırmak ıcin 192** vıhnda kurulan mil^an hırvat millivptcîlprinin örgütü, îkinoi Dünvs Savasmdan önce de faaiivette idi ve 1933'te Yugoslavva Kıralı Aleksandr'ı Marsilva'da öldürtmüstü Ravas çıkınfa Ustpsiier fasist îtalva ve Nazi Almanya ile 1şbirliğî halinde Yugoslavya'yı par calavarak PavPİiC' ba^kaniiŞmda bir bağım^iz Hırvat devlpti k\ırmn^lardı Savaştan sonra Tito tarafından knrnlan vpni Yu°roslavv içinde Hırvatlar'a çpnte otonomi vprilmis *«ÎP dp TT«;tq<!iVr bunu yeterli görmüyorlar ve Hır Poliükada dü^manca tutumlarm nedeni, itimatsızlıktır Aslında güvensizlik de dü^manlığı yaratır ve böylece bir fâsıt daireden kurtulmak mümkün olmaz. Kıbrıs'ta Yunan hükümetlerinin politikalannı etkilemiş olan Makarios, bütün sermayesini Türk düşmanlıSmdan almış ve bu nedenle de iki memleket son on yıl içinde işbirliğini kuvvptlendirooeğine, birbirinden çekinir hale gelmiştir. Ovsa Yunanistan fazla bir çak. bir gemi aldığı zaman biz ortak savunmamız kuvvetlpniyor, diye sevinmeliyiz. buna kar^ılık biz aynı olanakları elde ettiğimiz zaman Yunanistan sevinmelidir. Oysa bugün avm it••••••••••••a AYŞE GÜVEN İLE ZAFER ¥AR\R EVLENDÎLER .2391972 ACI KAYIP 4 ' t Cumhuriyet 6795 Fatsa esrafından merhum Hacı Mehmet Koç ve Koç'un oğulları ve Perihan Koç'un eşi, Salim Koç. han, Güldoğan Acar merhume Aytül «Koç ve Tevfık beyleri, Abdülkadir, Ayşm ve Mehmet Koç'un sevgilj Hacı Emine Neziha SarıKoç'un ağar babalan Fatsa ve İstanbul Tüccarlarından iyilik timsali** ZEKTTE CEBKSOV İLE NECDET NECAR EVLENÜİLER 22/9/972 Sürevya Bebek CEMALETTİN KOÇ j v İ ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• | D OKTO R ' Tarık Z. Kırbakan Cad. Parmakkapı No 66 TEL; 44 10 73 Deri Saç ve Zührevi HastaIıklan Mütehassısı tstiklâl !•••••••••••••••••• Eleman Alınacak : 22 Eylul 1972 çuhü Hakkın rahmetme kavuşmuştur Cenazesı 24 Eylül 1972 Pazar günü (Bugun) Fatsa'da öğle namazmı müteakıp aıle kabristanhğındaki* ebedi istirahatgâhına tevdi' eflilecektır Mevlâ rahmet eyleye» , ' t «AtLESt ., Askerliğini henüz yeni yapmış, Almanca veya Fransızra • bılen gençler aranıyor. îsteklilerjn kısa bıyografılerı ve fotoğ • rafları ile birlikte Posta Kutusu: lstanbul 789'a müracaatları. ^ Cumhuriyet 6794 + tlâncıllk: 9159 6799 Sonuç 902 677U •••••»»»••»•»•t»•••»••»••»»»••••••