26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA fKf sCUMHURlYET: ; 3 Temmuı 1973 NCE GERİÎE BİR BAK1Ş: Blzde Uk iş kanunu sözleri, 1924'te ortaya atılmıştır. tlk tasanyı hükümete sunan, 1925te, Istanbul Amele Teâli Cemiyeti oldu. Btuıun fizerine hükümet, evvelâ bu teşebbüsü, Recep Peker'in yazısı ile azarladı. Sonra, rahmetli aydın l u s u f Akçoraya, bu konuda bir tasan hazırlamak işi verildi. A n » iş bununla kaldı. Onu takibeden devrede, yani I936'ya kadar. iş hukuku alanı boştur. 1936da bir iş kanunu ve dairesi meydana geld». Ama bu kanunun hiçbir müeyyidesi yoktu. tş Dairesi Başkanlığı da bir bürokrat örgüt olarak ortada çalkandı. Sendikalar kanunu, yani asıl müevyide mevcut değildi. Çiinkü Halk Partisi, 'daha 1923'ten beri işçi meselesini ve iş hukukunu. sınıf işi olarak ele alıyor ve ona karşı çıkıyordu. Nihayet 1946'da bir sendikalar kanunu çıktı. Ama bu da hak ve onun müeyyidelerini getirmiyordu. Çok partili rejime böyle girdik. Türkiye'de iş hukuku işi. ancak 37 Mayıs'ın getirdiği Anayasa ile 1963'te ele alındı. Ondan sonra ise, lsmet lnönü Koalisyonları ile, beklenmedik bir sıçrama devresi başladı. Çiinkü yeni Anayasa ülkemize, grev hakkını, toplu sözleşnieyi getiriyordu. Bu bü . yük bir aşamadır. O Ciddi bir problem korşısındoyız Şevket Süreyya AYDEMİR mıştır. Meselâ ve eğer dogruyaa, » yaşında bir işçinin, en yüksek tahsisat re emeklilik maaşı ile tekaütlüğe erişmesi (ibi... tleri bir iş hukuku ülkesi: fütuhata ulaşmıştır. Bize benzer ülkeler arasında pek de benzerini göremediğimiz, ileri bir iş hukuku ülkesidir. Bu gerçek fütuhata bu filke, çok kısa bir zamanda ulasmıştır. Fazla olarak bu kazanılan haklarla, varüan aşamalar, hemen her gün, yeni fetihlerle ve ulaşunlarla genişlemektedir. Kabul etmek lâzımdır ki Türkiye, miUetlerarası ekonomik sistemler arasında, karma bir ekonomi nizamıns dayanan, ama bu karma sistemi, hemen ıiergün, gene sistematik tertiplerle ve Devlet sektörü aleyhine çürüiülmekte olan bir ülkedfr. Bu çürütmede büyük, cüretli, temeli Uhribedici hareketler, gaîiba iç ve dış müşterek bir merkez tarafından, aebatla yürütülmektedir. Meselâ Karadeniz bakırları işi, özel EreğH demir çelik işletmeeini kendi rakiplerine btrakarak Devlet demir çelik tesislerine el atmak işi gibi! Karadeniz demir çelik tesislerinin yerini, Genelkurmay temsilcilerinin de katüdığı bir Bakanlıklar I.'eveti ile, Ereğlide seçtiğimiz günleri hatırlıyorum. Tesisler, y» Errğli, yahut da, Karabük yakınındaki Tefen'de kurulacaktı. Bütün hesaplar cesaret vericiydi. Hattâ sermaye yatırımında da sıkıntı görülmüyordu. 194546 Devlet plânlarında bu konu böyle yeralacaktı. 1950'de Demokrat Parti iktidara geünce, bu planlara garip tesirler girdi. Plînlan hazırlayan komisyonun çalışmalannda bir seneden fazla ve haarlayıcı olarak çalıştığım için, her tesirin, neleri hedef tuttuğunu izleyebiliyortfum. Bu hedeflere Samet Ağaoğlu: « Biz yapalım da plân srkasmdan gelsin» formülünü yakıştınnıştı. Halbuki plânlar sadece değiştirilmiyordu. Düpedüz arkaya itiliyordu. N'itekim daha sonra ve Mehmet Turgut'un Sanayi Bakanlığı sırasında ifade ettifine gore. bu plinlar, şimdi Devlet arşivlerinde yoktur... Ama konuya dönelim. Şu bekJenmeyen da A ma hemen şunu işçi belirteüm: Türkiye bugün dünyada, haklarında büyük Ciddî bir problem: osyal Sigortalar Kurumu özerindekl son inceleme, araştırma ve tartışmaUr, iş hukukumuzda çok ciddi bir durumu ve buna bağü problemler ortaya atmıştır. Bu problem, işçinin, bugüne kadar aldjğı emeklilik intibak hakları \e dolayısiyle u>gulanan ölçiiler sistemi üzerindedir. Daha ilk bakışta ortaya şu çıkmıştır ki, bu sistem hastadır. Doğru ve rasyonel ölçüsü yoktur. Uygulamalara, temelde sağlam ve tetnelde bütün iş yerleri için tutarlı ölçiiler dayanak olmamıştır. Bunun için, hattâ, sivil ve asker görevlilerde olduğu gibi, başı »onu belli kanunlar da yoktur. Her iş yerinde ölçiiler kendine göre işlemiştir. Ve diğer iş yerleri ile bunlar arasında, ne bağıntı, ne benzerlik, ne de müşterek bir temel ve ölçii vardır. Türkiye'de ise iş yerleri, başdöndürücü bir çoğunluk arzeder. tşkollarına göre tatbikat ise azdır. O halde bir yerde uygulanan emeklilik ışlemleri ve bunun temel ölçüleri ile diğer iş yerleri arasında. müşterek ölçüler bulunamamıştır. ö>le ki, bu ayn ayn ve birbirini tutmaz uygulamalar sonunda, bugün ülkemizde izlenen ve yürütülen emeklilik tazminatı ölçüleri ile. emeklilik maaşlan, bir onnanda biribirine karışan orman altı, ormancılık yahut orta tabaka ile, orman üstü tabakaları gibi, hem kademeleşmiştir. Hem de bu tabakalar daha ds yükselmek, yani güneşten daha fazla pay almak için birbirleriyle, bem toprakta, hem havada çarpışıriar. Bu arada bir de, gene ormanda olduğu gibi, bazı parazit uygulamaların da arada hajat hakkı bulduğu açıklan S bir gerçek ve aşamadır kı, koalısjon devresinde ve 1963'ten başlayarak ve biibassa Bülent Ecevit'in Çalışma Bakanlığı safhasında Türkiye'de iş hukuku dev adımları ile ilerlemiştir. Bu hamlelerin ve ilerleyişlerin, 1963' ten sonra ve Adalet Partisinin vetkili devri safnasında da, büyük mesafeler aldığını kaydetmeyi, tarafsız bir yazarlık vazıfesi sayarun. Hattâ zaman zaman ve bu sahadaki ilerlemelerle, umumiyetle emeğin teşkilâtlandırılması hamlelerine, meselâ BağKur, Ziraat işçiüğinin düzenlenmesine vönelinmesi, sosyal bakımın meraurlar için de ele alınması, Sosyal Sigortalar Kunımuna getirüen yeni haklar jribi, cidden bnemli aşamalara baksrak, bazan, biıira. aslında Oligarşik • Kapitalizm hâkinı vasfı ile tanunlayabileceğimiz sosyal sistemimize, belki daha uygun bir vasıf ve isim bulmak gerektiğini de düşünmüşümdür. Türkiye'detd rejimin bu hususijetini ve bu rütuhatın, Türkiye için yazar, konuşur ve düşünürken, önemle nazara alımnası gerektiği görüşünü, bir sos>alist ülke gezisinıle ve merkezi bir akademinin ziyaretı sırasında, salonda toplanan ve her ziyaretçi gibi hana da, ama biraz etraflı sualler soran aydınlara, aynen açıklamaktan çekinmemisimdir... rik etmeliyiz. Sonra da memleketimizde bıt işçinin, etnek yülannın sonunda. buralara varabilen bir tediye sistemine ulaşabildiği için, dünya iş mevzuatı karşısında gunırlanmalıyız. Çünkü bizde bövle bir tediye seviyesi, asker ve sivil, memleketin en üst derecelerinden ayrılan insanlarm hiçbirine nasip olmaz. Hele 2025 yıl önce bu ülkede ve da ha önce özetlediğimiz emek garantisizliğini düşünürsek?. Ama ne var kı, üjkemızdeki binlerce isyerinde uygulanan intibak ve maaş tahsislçri de. hiçbir mBşterek temele davanmadan alabildigine ve bütün ölçüler birbiri ile çelişerek vürüyüp eitmektedir. Meselâ Devlet tşletmelerinden SellüJoz • Kâğıt sanaviinde eğer oradaır bana verilen bilgiler doçru>sa bu ikramiye tam hizmetten sonra 200.000 liradır. Fakat öyle iş yerleri var ki, oralarda, tam hizmet süresinden sonra. ancak 30.000 lira ile karsılaşılıyor Neden? Çünkü her ış yeri bizde. kendl işçıleri ile. ayrı bir toplu sözleşme vapar I* kollanna göre sozleşmeleT henüı azdır. İş yerlerinde ve toplu soılesmeye giren işçilerin geçmiş hizmetlermin hesabında binbr karışıklık vardır. Çünkü işçiler için bizde bir emeklilik kanunu voktu. O halde şimdi kim: Ben filân verde, yahut rilânın yanında şu kadar yıl çalışmıştım, diyebilir ve bu yıllan da hesabına geçirtti mi, o yıllar onun müktesep hakkı olur. Gerçi ortada bazı sınırlar ileri sürülür ama, bnnlar ihtilâflıdır. Ve iste hersey, bu noktadan artık bnzulur gider. Ya haklı hakkını alamaz. Ya haksız, haklat alır. r CHPve SSK Haftamn raporu tçinde patjak veren olayların atırlıfı dolayısivle bir §1iredir bütün kamnoynnun dikkatlerıni üzerinde toplayan CHP. 21. Kurultayını da yapmıs bulnnmaktadır. CHP'nin başından gecenler, etki alanı genis olan bir serüven oldnğu için. çok ilgi toplanııstır. Nitekim asaiı . vukarı altı avdır sürüp jiden parti Içi dnrnnrdaki kareasalık hem bu tarihî partinin kade. rivie ilfill sert bir felisme «östermiK, hem de bn sarsıntılarla ciddî bnnalımlar geçiren parti. Türkiye'de demokratik re.iimin hatm savılır bir knrnmn olmak niteligini kaybetmek. tehlikesiyle vflzvüze gelmistir.' Aslında CHP'vi bir süre öneesine. kadar bn tehlikelerle karsı karsıva tetiren nedenler. partive maledilen'yeni politikava bir kısım lider kademesindek) partililerin karsı dnrmsları idi. Mücadele. bunlarla veni politikanın sahipleri ara^ında eeçmistir Sürtüsmenin eörüntüleri Kİderek hazı sonoçlar ortava çıkarmıs. Genel Merkeı . Grop. lar arasındaki tamiri zor avnlıklar. Genel Baskan tnönn'nön bn eörevinden avnlması. nihavet fıstüste Knrnltavlar bn bnnalımın oriava kovdaSu olaîanüstü sonnçlar olmustur. Hele. tnönü'nün Genel Başkanlıktan avrılmasından sonra Büient Ecevit'în bu eöreve seeilmesi. temeldeki fikir ve eörüs aykırılıkları vanında Szellikle bh kısım Grup iiveleri »rasında dnvtrnsal plânda kalan veni trtahiirlere de neden olmns, bn tezahürler kendisini Genel Bashan olarak tanımamaya kadar vanmstır. CHP bn knsullar altında 21. Kurnltaya ulasmıstır. Bu noktada parti ıçısından büyük münhaniler kavdeden »alihsİTlik mfi&i, teM bir dönüs «östermeve haslamn ve oinml» biT vön almı«itır. Bnnda. veni Genel Baskan Ecevit'in demokratik rejinrie iUili ve partiye verilecek veni vön hakkındaki aoık konnsmaları ve bu savede hir kısım knsknlan ortadan kaldırmavı basarmıs olmasınm vanmda. e<ki Genel Ba«kan tnSnü" nün nartivi tahrin edehilecek hevesleri ve tntnmları red^etmeslnin bfi'Bk etkifri olmnstnr tnnnn Teni Genel Raskanın yetenekli oldugunn, kendisine güven duydujnnu, bu nedenle vardımcı olmak rerektüini actklavarak bem Ecevit'in Genel Raskanlıfı Ü7rrindekl spekülasvona bir son vermis. hem de partinin yeniden hiitSnlpmnesi çabalan vanında ver airnıs olmaktadır. CHP. 21. Kurultavdan yeni bir kisilik ve olnmln blr vön alarak çıkmakta. tehlikelcri eeride hırakmıs olmmktadır. Bn tarihi nartinin Eelismesi ve nlke vararianna ovrnn Wr hava» tarzı icinde yürümesi. etküi bir rol oynaması bundan »enra veni vönetiei kadrolannın maharet ve eavretlerine hatlı «lacaktır. Bövle olnmln bir reüsmeden hem parti, hem de demokratik rejim kazanrli eıkaeaktır. TVc yapmah? O halde ciddî problem nerede ? iddi problenı, daha önce özetlediğimiz noktada! Yani iş hukukumuzda iş», i emeklilik uygulamaları ile, bu uygulamaların, her işyerindeki birbirini tutmazlığrada! Bir raisal vereyün: tstanbul Basın iayın ailesınde ve büyük bir gazetenin matbaa tesislerjnde aran yıllar çalışmış değerli bir ustaya, emeklilik tatbikatı sırasında ödenen ikramiye miktarı, 350.000 liradır. Emeklilik maası da tabiî ayda 4.500 liranın üstünde. 3unun bövle olduğunu, tazetemizi bir ziyaretimde tstanbul şehrim ikinci idarecisi n»kletmiştir. Simdı evvelâ bu gayretli ve mutlu vatandaşımızı. uzun iş hayatının sonunda hak ettiği bu yüksek takdir hakkından dolayı teb C apılacak «ey. hemen ve daha ilk adımda, hisleri, kolay aak edebiyatını ve bugünkü uygulamalara giren haksızlık ve celismeleri birtarafa atmaktır. Hem medeni bir cesaret. bem de sosyal bir adalet duygtısu ile, bütün intisap ve uvfiılamalan yeniden ve ciddî otarak gözden ceçirip. Sosyal Sigortalar Kurumu için yeni ve bazı tatbikata geçmektir. Bövlece de herşey yeniden düzenlenerek, bence kutsal divebileceğimiz şu S.S K. mcvzuatı ve onların geleceçi. iflâstan kurtarılmalıdır. Halbuki bu nnktada m gö> rüyoruz? Görülen şndur: Katiyen olmaz. Biz kazandıklarımın geri vermeyiz. Bu essaslardan da avnlmayız. Kimse hakkımıza dokunamaz . tyi ama, va haksızhğa uğrayanlar? Ya Sosyal Sigortaların geleceği? O tür bir ölçıi, bissiyata uyar ama, mantıka ve sosyal zaruretlere uymaz. Bunun sonu. S.S.K.'da sosyal hukukun yerini, bir sosyal kan (akirliğinin aunasıdır. Ve bütün hakların 'tehlikeye girmesidir.. Seçilecek volu, tabii ilgill taranar seçeeektir... Y SSK serüveni Cumhuriyele mektuplar Vergi borçlarının önlenmelı / * • Bazı spor kulüpleri, yazarlar ve parlamenterler vergi borçlarının affı için haksız bir kampanya açmışlardır. Her nedense bu nevı kampanyalar ekseriya zengin çevıeleri ve devlete karşı olan vergi borcunu yerine getirmeyen kimseleri kapsamakta ve bızun gibi dar gelırii memur ve vatandaşları derinden >ıaralamaktadır. Siz namuslu bir memur ve nasü vakit geçirebiliyorsunuz, öğretmenin vergi borcunu devdoğrusu hayret ediyoruz. Relete odemediğini hıç duydunuz form hükümeümızin bu oyunla mu? Askerlik gıbı vergi borcu ra gelmiyeceğınden erniD olda her ne suretle olursa olsun raak yegâne tesellımızdır. affedılmenıeüdir. Bu fakır mılHukümetımiz kavnak yarataletin sırtına böyle oaksız bir cak yerde, kaynak ısral edeyukti kimse devlete yükleme se cek kampanyaları elinin tersiylâhiyetini kendınde görmemelile bertaraî ederse, devlete en dır. çok vergi veren biz memurlan Devletin guçlü olduğunu kamemnun edecektır. bul ediyorsak, hangı şartlar alMümin Kabadayi tında olursa olsun bu vergileMudanya ri tahsıl etmelıdır. Vergis'ni muntazaman ödeyen namuslu vatandaşın kafasında Istilhamlar yaratmayınız. Vergisini ödemeyenlerl mükâ fatlandırmak geleneği tehlikeli bir adımdır. Vergisinl ödeyenlerin paralarıru geri vermek için bir kampanya ne kadar güliinç ise bu da o derece sasırUcıdir. Bugün Türkiye'de blnkmıs oplum, Cumhuriyet'ten önce kadını kafes arkasına kapata* rak kapısına da erkeği gardiyan diye görevlenditmişti. «Saçı uzun, aklı kısa», «eksik etek» de* yimlerini de dillerine vererek, kadının akılsız, yeteneksiz bir zavallı yaratık olduğu daima tekrarlamp, hatırlatılıyordu. f Kadın Erkek daha yeni okumadık mı? Bu bılinen gerçeklenn ışığı ile değerli «CumhuriyeU in, KadınErkek Eşitliği adı altında duzenlemiş olduğu yanşmanın şartlarının ikinci maddesinde tstenen «Erkekler bu yarışmaya katıla maz» şartı yanşmanın konusuv la her yönden çelişmektedır Yarış, ahçılık. çocuk bakımı biçkidikiş gibi daha çok hanım laruı ilgilendiğı konular hakkın da olsa, bu şart hoş karşılanır idi. Kaldı ki, dünyaca un kazan mış ahçılarımız. bırçok ünlü ço cuk doktorlanmız, Pans'de tak dir toplayan terzilerimizın erkek olması bu sahada da kadınerkek eşitliğini doğrular. Müsabaka boks. güre; g:bl fızıksel yetenek gerektiren spor dallarında olsa. kadınlar arasın da yapılır. Erkeklerın vanşma va katılmaması uygun görülür idi. Vanşmanın Konusu «KadınEr kek Eşitliği» olunca Erkekler bu yanşmaya katılamaz şartı ile sayın gazetenıı bir a\irım >*apa rak, eşitsizlık varatmıyor mu? Düşünce, araştın, yaa yetenejı yönünden kadınerkek arasır.da simdiden bir fark görüp, erkek lerin bu yarışmavs katılmasını önlemıyor mu? Yüksel ERDOCAN tık£, koleradan daha etkili olmuştur. Bu konuda çok canlı bir tirnek vermek içın Mareşal Çakmak'ın Balkan Harbl kitabının «Orduda Maneviyat» kıs rrunı açarak okuyalım: «Birinci Tümen 1912'de tstanbul'dan Arnavutluğa geldiği zaman. o vakte kadar görülmemiş bir intizama malikti. Bütün islerini saat ribi yapıyordu. Bu muntazam Tümen iç politika ile hasta bir kaç subayın tesvikiyle çürüdü. moral bozuldu. Erler sırbaylan, subaylar ktunandanlarır.ı tammamağa başladı. Yakuve'de ayaklanan Birin ci Tümen'in bazı subaylan. asî \rnavutlarla heraber L'sküp'e girdiler. Urada asker ve Arna vutlar. siyasî hasımlan olan kim selere, subaylara hücum ediyor, o!dürüyorlardı. Bu olaylar çok vazık Bulçar. Sırp knnsoloslarının eözlori önünde oluvordu. Doğu ve Batı Ordulanmız perişan firar ederken bile baıı snbaylar boğaz boğaza sivaset kavgasi yapıyor ve birhîrlerine kursun »tıyor daha acıst tutsaklıklannda bile bo^usmadan vazgeçmivorlardı.» Savra Vasfı Sertdemır bu dızi vazılariyle hepımize bir ası rapel't yapar gibi bizleri tekrar uyardı. Fakat bu savaşa ait eli mızde ne veterli bir kitap var ne de vakın tarihimızi çocuklan mıza öğretecek biı ders progra mı Balkan Harbıne ait. «KAÇI RILAN FTRSAT» tzzet Fuat Pa sa'nm 1907 de vavınlanan ki tabı nerede' Yıne 9? Harbine ait (18771878) Zagra Müftü.'ü Raeı Efendinin «TARtHÇEt VAK'Aİ ZAGRA» kitabı nerede? Yahya Kemal bu kitap Içın ba sınız neler sövlüvor: «Türkçede bu nesir nümunesı ayarında eüzel bi» parça gör medim. Vazar. saldınya uğramı<< "< Türk şehrinin hapishanesin > den mahkfimlann zincirden b o sanır gibi. çıkısını anlatıyordu Etkisi iliklerime kadar geçti.» Bu, dan s.onra seller gibi akan söçlerden acıklı sahneler verT.ektedir. Say.n yazarm belirttikleri gi bi, dünyada en çok savaş yapan uluslardan biri olan Türk ordu sunun Balkan savaşında nası) sonbahar vapraklan gibi dökü lerek paniğe uğratan sebepler hi' bir «avasta eörülmemiştır SSK'nın malî zorluklarını dengelemek lcîn Genel Knml toplantmna jetirilen tedhlrler isçi haklarmda gerîve dönüsfl öneörmüstür. Hafta basında Genel Knml topianttcı baslarken SSK'nın ıstahının sadece l»clve rerilmis bir kısım hakların ı e ri jlınmasına batlanması vavrın tenkilere vol acmıstır. Bnnnn verine Kurumnn Ivl vönetilme«d. malî kavnakUnn ivî de|erlendiri!me«i. fonlardan ve banka mevduatından rereiH bicimde vararlanılması bicimindeki önpriler 7elenk» rapornnnn cetirmek iMedifi « r i dönfisü töjii«ledi. Bn haklı bir dirrnls idi. Sonnçta mantık ve »klıselim ealip eeldi. SSK Genel Knrulu sona ererken, Knrnmn ivilestirlci tedbirler. Uci haklannda geriye dfinüs yerine bu akılcı Rneriler vRnönoV oldn. I I [ CUMHURIYET maaş farklannı alamayan bmlerce memur sıkıntı içindedir. Onlar neden bir kampanyaya konu edilmez. Bugün hâlâ yan ödemelennden ve müdürlük tazminatların dan mahrum bir llkokul öğretmenleri davası vardır. întıbak, terfi ve derece dunımlanmız ayrı bir dert... Bu memlekette ciddi davalar dururken, mılletin sabrıru taşıracak böyle çocukça konuterla Kuşlepe'ye su bonıları döşendi, fakat moloılar yerinde duruyor Kuştepe ana yoluna 1 metre çapında su boruları döşendi. Kazma ve döşeme işlemlerl sırasında çok sıkıntı çektik. Fakat buna seve seve katlandık diyebilirim. Çünkü zorunlu bir iş yapılıyordu. Arada n altı ay geçti. Yol yeniden asfaltlandı. Ancak yaya kaldınmlar, üzerlerlne yığılin toprak, beton, asfalt parçaları ile oldufu gibi bırakıldı. Ana yol asfaltlanmaya hazırlanırken tretuvarlar da pekâlâ temizlenebilirdi. İlgililere rica ettiğimiz zaman «yapacağız» dendiği halde el sürülmedi. Şimdi hem tretuvarlardan yü riiyemiyoruz, hem molozlardan kaikan toztoprak asfaltı berbat ediyor. Üstelik yolun 5060 mptrelik bir parçası çevre yolu geçecek düşüncesi ile asfaltlanmadı. Oysa ki, bu parçanın da üzerine hiç değilse beton püs kürtülerek otobüsün işlemesine imkân verilir ve 6 aydır siiren otobüs sıkmtısmdan 20 bin Kuş tepeli kurtanlabilirdl tlgililerin ilgilerinl bekliyo ruz. Naim TANYER! Kuştepe halkından MEVLİD D«ğerll varlıgıra, unutuîmaz babamız İstanbul Barosu mencuplanndan Merhum Avukat İhsan Mukbil Onger'in ebedıyete intikalmin yıldönümu munasebehyle azız ruhuna ithafen, 3 Temmuz Pazartesı gunu Teşvıkiye camiinde ikindi namazından sonra H. Feyzi Mısır, H. İbrahtm Canakkalelı, H. Aziz Bahriyeli, H. Mehmet Gemici ve duahan H. Yahya Eskişehirli tarafından Kur'anı Kerim ve Mevlidl Şerif okuna. caktıf. Akraba ve dostlarımızla merhumu tanıyanların ve ar. zu edenlerin tesrifleri rica o lunur. E;l ve ÇocnkUrı Cumhurıyet « 0 3 Aynı toplum «kız çocuğunu okutup ne olacak?» «kra kendi haline bırakırsan. ya davulcu ya zurnacıya gider» söz ve düşünceleriyle onların bılinçlenmelermı önlemek ve seçme hakkından yoksun bırakarak kafes arkasına yeni eslrler hazırlıyordu. Kadının en doğal haklan dahi erkeğin elinde oyuncak Olup, o, dilsiz, beceriksiz, kötürüm bir dunıma getirilmek isteniyordu. Bu karanlıklar içinda birkaç hanım şairimiz, hanım gazeteci ve yazarlanmızın îşıklan yetersiz kalıp, koyu karanlığın yok olması için, bir güneşin dofma':ı gerekli idi. Beklenen günes karanlıklar üzerine doğdu Büyük Önder Atatürk. kadını lcafes arkasından kurtanp. ona bir çok sosval haklar vererek, yerinin erkegin vanmda oldugunu söyledi Kısa zaman ıçınde erkeğin baskısından kurtulan kadın, »sağlık duygusunu atarak çesitli sahalarda erkegin düzeyine ulaşmıstır Bugün memleketimizde, hanım mühendis, hanım doktor, hanım hukukçu, hanım yazar ve hanım dtlşünürlerimiz erkeklerle elele çalışmakta ve onlarla eşit olduğunu çeşitît oluslarla Is patlamaktadır. Dış ülkelerdekt sanat tetnsilcilerimizin pek çoğu hanım olup, bu durum her Türkün kıvanç duyduğu bir mutluluktur Dünyanın her yönünde fcadınerkek eşitligine ait birçok örnekler görmek pek mümkündür. Kadın Başbakanlar, kadın Bakanlar, kadın yönetlciler devlet yönetiminde de erkeklerle sşit yeteneklere sahip olduklannı göstermektedirler. Ancak, fiziksel yönden kadın zayıf olabılir. Fakat, uluslararası karşüaşmalarda olimpivatlarda madalyalann çogunun kadınlar tarafından alındığı, tsrael'de erkek ile omuz omuza savaştıgı düşünülür ise, onun bu gtfçsüîlüğü başka yetenekleri ile olumlu şekle dönüştıirebildiği kanısma varılır. 1972 Münıh Olimpıyatlarmda kadın atletlerin «aaytf ctns» kabusunu yırtmak için erkeklerle her alanda boy ölçüşeceklerini TARTISMA ıçın kaybetmedık. spür egıtımt kadar bu eğitime de önem verin» der. NAtL UÇAR ' Em VetenneT Alb. Bakteriyolog (1) Milli Savur.raa Bakanlığı Etlik Askerî Serura Aşı Evinde asistan olarak bulunduğum yıllarda bu öğrenci üsteğmen levazım subayı olarak aynı müessesede çalışıyordu. Harp Okuiun ikineilikle bitirmlşti Gayet zeki ve bilgili. Fransızcası da çok kuvvetli idi. Zayıf yani sıhhati idi. Kısa zamanda ba arkadaşımız tüberkülozdan vefat etti. tsmini hatırlayamadığim bu subay arkadasımızi rahmetle arvarım. (llâncuıK: 78J8) 4796 Türkiye Halk Bankası A. §. Genel Müdürlüğünden 500 ADET REKLÂM BANKI YAPTIRILACAKTIR 1 Bankamızca iutıyaç duyulan »oo tdet reklam bankı (Kır.epe). kapalı zarf usulü ile eksıltmeye konulmuştur. 2 Bu ise ait nümune Ankara'da Genel Müdürlüğümuz Levazun Müöürlugünde görülebiür. 3 Kezâ, bu işe ait şartname. Ankara'da Cieneı MUdürlügiirnü/. Levazım Müdürlüğü ile tstanbul ve tzmir Şubelenmizden 50. (Yalnı» Elli) lira bedel mukabıltnde temln edılebilır. 4 EKsıltme 10.7.1972 Pazartesı gunu saat lb.OU'aa Anka» ra'da Genel Müdürlük binamızda toplanacak Satın Alma Komisyonumuzoa yapılacağından. tekliflenn aynı gün saat 15.00» kadar mezkur Komisvona makbuı mukabilinde venlmesi gerekir. 5 Söz Konusu ışın tahmiru bedeli 7S.0U0. üra olup 5eçıcı teminafı 5 000. liradır 6 tîfeklılerin, bu işe an geçıoı temınat mektubunu vey» Bankamız »eznesine nakit yatırmışlarsa makbuzunu kapalı teklıf zarfına kovmalan lâzımdır ? Postada vaki gecikmeler kabul olunmaz. 8 Bankamız, 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve tbale Kanununa tabi olmadıgından ihaleyi vapıp vapmamakta vey» 4 ledigine vermekte serbesttir. (Basın: A 10536 17245) 4791 Sapka devrimi ayın ürhan Koioğlunun «Şapka Devrimi ve Dünya» başlıklı 15 gün suren dızi yazılannı Hgiyle okuduk ve bu suretle de bu devrım madalyasınm diger vüzünü bgTenmis olduk Büyük Onderın devrımleı dl^ısinin ilk halkasına başlangıç olan şapka devrimi. layik nıtetıklı ilk sosyal devnm hareketıdir. Hepımızın bıldıgı Uzere Atatürk, Turk toplumunun ruhsal yapısmı değiştırmek ve uluslararası itibarını vükseltmeyi ülkü edinrnişlerdı. Bu devrım hareketine Kastamonu gezisıyle başlamıştı (2331 Ağustos 1925) Bu gezilerinden sonra Kentılerine, «Paşaro neden ilk defa şapkalı Kastamonu'da göründünüz, tzmir gibi daha aydın bir ilimize gitmediniz?» sorusuns Atatürk şu cevabı venr: «tzmir çevresi halkı bem bir çok defa gördü. Eğer orada şap ka giysem bana değil. şapkama bakacaklar. Beni ilk defa görenler ise, şapkamla olduğum gibi kabul edecekler.» Halbuki Büyük Petro. Ortodoks Ruslara kalpak yerine şapka giydirmek için Moskova şehrinin etrafını topçu bataryalan ile çevinnışti. Efgan Kralı da Mustaîa Kemalrın ne kadar bekledığıru düşünmeden aynJ devrım harekeune geçtı. Tahtından oldu tslâm Kongresme ıavet edllmiştık. Atatürk, mılletvekıilennden Edip Servet Tör'ü çağırdı ve «Mekke'ye eidip bizi temsil edeceksin. Oraya şapka üe gideceksin. Kara taasaup seni parçalamaga bile kalksa. basmı verecek, fakat erilmev^ceksin» dedl Bu imanla Kemalist Türkıye*yi temsil eden l ö r ' ü bfitün Müslümaa delcgeler ayakta selâmladılar. Evet, nalkımn ruhunu avucunun içı gibi okuyan. bilen önder, bütün devrimlerini «lusunun fcendisine ol«n stüventai biı zerrecik olsun kaybetmeden başardı. N . O. S Balkan bozgunu ayın Vasfı Sertöemir'in on dört gün süren gerçek biı felâketın anatomısi «BALKAN SAVAŞI» dızı vazılannı her Türk, insan anatomisinl bilen hekim kadar bilmesi zorunlugundadır. 40 milyonluk Osmanlı tmparatorluğunun 1 milyonluk Balkan devletleri karşısında nasıl felSket ismi verilen yenilgiye uğradığım öltimleri, vahşetîerl. Köçlerı Menç ve Çatalca arasında vanan kb'ylen satırdan, songüden geçırilen TUrk' ün feryatlannı duvacaklardır. Evet, o Rumelı kt Tuns boyuna yaklaştıkça içimızde serhaf havası uyanır. Türküleri ile. zafer destanlan veys bozgun hikâyelert ile, hiç kurumayan kahraman kam v çalılar. o topraklardan esen rüzgar lçirmze akıtır. Sanld her kaya dibi bir pusu, her ekın yıgını bir tuzak gibi hâlâ içimizde ürperir Evet. Balkan savaşında poli S NAKLİYE GEMİLERÎ SRTILfiCBKTIF ı tstmye'de bağlı ve teknıK şartnamesınd* özellikleri belirtilen; Martı, Kırlangıç, Derya ve Dalyao durum ve gemilen ldari ve teknik şartnamelerde vazılı şartlarla kapalı zarf yoluvla teklif almak suretiyle satılacaktır II Satışla ılgıü ıdar) ve teknik şartnameler Et n Balık Kurumu Genel Müdürlüğü (Genel Sekreterlik) An kara ve Balıkçılık Müessesesı Müdürlüğü Beşiktas tstanbu) Balık vagı ve Cnu Fabrikası MOrinrluğü Trabzon İrtibat Bürosu Müdürlüğü tzmir Soğuk Depo Müdürlüğü tskenderun Soğuk Depo Müdürlüeü Mprsin adreslonnden temin edilebilir III tsteklilerln. usulüne uygun teklı! mektuplannı en geç 18.7.1972 Salı günü saat 14.30'a kadar Ankara'da Genel Müdürlüğümüz Yazı tşlen Şefliğine ulaştırmalan zorunludur K o misyon avnı gün saat 15 00'dp toplanacaktır IV Nakit olarak venlecek geçıci teminetlar Kurumun herhangı bır Unitesine makbuz karşılığı vabnlabilir V Telgrafla müracaatlar ve postada vakı gecikmeler llt Genel Mudürlıigümüz dısmdakj is veriertmize venlecek teklıfler kabul edilmez. NIMBÜS Ö Z E T B vorum. u özetı mı savaşa katılan rahmetll bir generalimizin anılariyle tamamlamak isti Naci Tinas, Milll Savunm« Bakanı olduğu zaman bir giin Harp O'oılumuzu denetlemege gider. Bir 6grenciye (1) nerel! olduğunu sorar. öğrenci RumeHnden bir llir'.zi sövler O vakit Paşa, Fevzi Çakmak'v.ı Balkan Harbi kitabı nı oku;up okumadı*ını sorar. Öfrenci bu kitaptan haberl ebnadığını blldlrir. O vakit Paşa okul fcomuUmm» dönerek: Biı o yerleri unutmak ET ve BALIK KURUMU Genel Müdürlüğü (Basm • A • 10902) • 17705)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear