26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
BAYFA DÖRT: ı CüMHÜRtinET 4 Mayıs 1972 LAY Komutam devam ediyon Onlara gecikmeden yetişmek için yanıp tutuşuyordum, tekrar telefona yapıştam: A Çef/fc ve baruto eriten Türk mudzesi: HoİBsl Bey, arkadaşlanmız oıada ateş lçinde yanıyor, biz daha bekliyecek miyiz? Hareket «nri bekliyoruz» dıye bafırdım. Şefik Bey, ba çıkaranmn blr gösteri olmadifi nereden bellı, gerçek çıkarrnanm neıe den yapılacağı anlastlmadıkca siıe hareket emri naıü verelhn dedi. Azaan rica ederim. Çabuk anlaymız» dıyerek telefonu kapadım. Bazan dakıka lar seaeier kadar nzar ve üzun tü Sfts4e tnsanı eıer. Btı de ficafl bann yasıyorduk. Hava da «Mokça açddı; neredo ise guaes de doğacak; derinden seyrek seyrek top sesleri geli yor, fakat aralanndaki hüzun 1« «tuttolar artık Ijltümez ol4a.» Sabah olmuş, saat beşi 45 geçıyordu. 9. Tumen Komutanlığı 27. Alayına Çambumu'ndaki dağ batsrvasmı da alarak Anbumu ile Kabatepe arasına çıkmak tesebbusunde bulunan düşmanın, çıkarmasmı engellemek, çıkabilecek duşraanı denıze dokraek için hareket emrini vermışti. Alay komutam, dağ bataryasmuı feırliklenne katılması için tertıpieri fildaktan sonra, taburlannı yola çikarmıştı. Komutan Anburnu ve gerilerini çok iyi tanryordu. Düşmandan önce Topçularsırtı'nı tutmak istiyordu. Boyun nok talannı ajınea Kpbatepe ve Arıburnu açıklannda birçok zırhlı ve irıli ufaklı taşıt gemısi kalaba lıgı gorulmeğe ba«iamışü. Kaba*epe açıklannda zırhhlardan bınsınden bır de gözcü balo nu yukseltılmistı; Yarbay Şefık, bırlıkleruü duşman tarafmdan go rülmeden bu srtlardan ajırmak İBtıyordu Donarmanın yalayıcı «teşine açık ve elverışlı olan bu araziyı bırüklerimiz aşarken duşman uçakian da harekete geçmış KURTARAN DEHA Şuradan buradan tek tük silâh sesinden başka, ikincl sırt sUsilesin dekl direnme de tamamen dnrmuştu. Avusturjalılar ilk tepeleri işgal etmis bnlunuyordu. Blrkaç kıiçiık müfreze de doğu sıra tepelecinin batı kmnına kadar var mıştı. Teğmen Lutit, Bo tazın sakin salarını gorerek kadar ileriye gitmişti^ KahramanUnmec bulunuyordu. Indıklerı ovayı bir saatte geçen bırhklerımiz, Kavakderesı'ne gırerken gerıleri donanmanın atefine uğramısU ve biraz once fecmıs oldukları butun ovayı yalayıp ta rıyordu. •ekiz buçukla dokuz arasında ilk selam ateşı açılmıştı. Alay komutam, düsmanm Conkbayın ile Kabatepe arasındaki her tarafa hikim sırtı tutmak için tereddüt ve teenni ile ilerledığini mutahede ediyordu. tngiliz belgeleri de bu gtJrüjti ju satıılarla teyit edecektir: •Artık Mbahın yedift •lmujtu, gtines yiiksel MisM. Mükenmel bir ba har giınü ba<lamı«tı. 27. Alay Komutam 7,55'te tümene »u telefon raporunu 3rollamıjtı: Kabatepe telefonu vasıtasıjle Eceabatta 9. Tumen Komutanlığına. Saat 7 35 «1 Dıişman Anbarnn nrtlannı ifçal etmij tir. 2 Anburnu ile Ko eadere arasındaki sırtlardan Tannnın lütfuna guvenerck taarruza baş lı>orum. 3 Kocaçimen'i cabu cak lf. Tumene tuttur Ysm: NAÇIT ULUC Selâm ateşi Alay, sonra Kemalyeri adı verilen sırta yediyı kırk geçe varnuı ve komutan, askerlerini savas düzemne koymuş, duşrnanın ileri ka demelerı ıle avcılarımız arasmda :v I. ÇALFNAN TAÇ mamzı dilerim.» İ7. Alay Komutam Mehmet Şefîk Alav Komutam hem taarruza başladığmı bıldınyor, hem de Ko caçmen dağını heraen yedek kuv \etlere tutturunuz, dı>e buyuk tehlikeyi tümenine duj'uruyordu. Saat 7.55'ıe Kabatepe r.ın kuzeyindeki »lay karargâhmdan 9 Tü men Komutanlığma yazılmış olan bu raporu, 19. Tumen Komutam M. Kemal alamıy»caktı. Çunku kendısı bir müfreze ıle, bundan on dakika önee, yani saat 7.45*te Bıgah'dan Kocaçımen'e doğru hareket etmı^tı. Genel Kurmay Tanh H^ıcumeni, bu durumu şöyle tesbıt etmiçtır: (Ecc«bai'U buhınaa 9. tflmen komutanlığından düşmanın Anburnu sırtlanndan Kabatfpe gfrilfrindeki sırtlara sarkmakta olduğuna dair 8Mt 6,3* ds aldı#ı npor uzerine M. Kemal, kendi tümenine baçlı komntanlara: «Sim di hareket etmek uzere hazırlanmız \e emir almak için iümen komutam nezdıne geliniz» diye emir venniş ıe sa at 7.45 te 57. alay, bir süvari bSiüğü, bir dat bataryası ve sıhhiye müfrezesl ile kendisi başta ve önde olarak Kocaçimen kstikametlnde hareket etmiştirj Çıkarmanîn ilk saatlerinde Kanlısırt'ta uç topu duşman elıne geçen dağ batarvamızın, bas kindan kurtardığı bir topu ıle yu2ba=ı Saaık, ortulü mevzıe konarak ateşe başlatümış ve 27 alavın 1. ve 3. taburian savasa sokulmuştu. lik ateş esnasmda Yuzoaşı Galıp, koraut venrken kolunun fena bır yerınden \urulmuş ve bu esnada savaş da kızışmıştı. 9. tumen komutanının ısabetsız bır mudahalesi > u zunden topçu boluğunun gelmesını uç saa* gecıktıımesı, duşmamn çok Usttin sayida kuvretlerine karşı taarruza kalkan ıkiJ taburumuzu sıkınttya sokmustni» 9. tomen. Antmrnundaki durumunun oneiıını kavramavan emırler verm:ş ve ıkı taburdan b.nsını Kumtepe bolgesım korumak için ayrmasını bıld'rmışti. Alav komutam bu emrın kendı raporurdan önre yazıldığına kanı olarak harekâtını kerdi poruşuna gdre devam ettırmıştı 27 alay bu esnada tumenden îkı bıldirl slmıştı: Yarbav S°fik Beye Saat 8,25: «Bir çevrek önce 19. tümendcn 57. alay ile bir dağ batarıası, tumen komutam iie saç kanadınıza hareket etTumen Komutam Halıl Samı BlLDtRI «l''. tumen, sundı 57. alayını Kocaçiınen istıkametine \e sap kanadınıza hareket ettırdi. 1° tıimen komutam da ala^U beraber ilerı gidiyor. Irtl'jat saflayarak hareket birlıgı >apınıı.» Ksr» mayınlan ileri hatlara Uşmıyoı nakkale Boğazmı da, 27. alayı da kurtarmifU. 27. alavın ıki taburunu teşkıl eden 2.000 kahrama., 10.000 de:ı fazla Anzak askeri llc, Kanlısırt'ta Topçularsırtındakı teplerde yiğıtça dovtişmU$, çahlıklar ve uçurumlar içınde, ıkı ordunun mensupları da, Allah ıçın, pek fedakârca sa vaşmışlardı. Avcılarımızın düşmarun ilerleyen hamleleri ile yakıtıdan çarpıştıklan bir sırada, Ingiiizlenn Kanlısırt uzerinde batıdan doguya doğru devamlı olarek takviye kuvveti geçirdiği görülmuş, makineli tüfekJerimiiin atesi bu hedefs toplanm:?, bu düçman ta bjru hemen hemen yokedılmljti. UBIN: Mustafa Kemal Anburnu'nda 13 Kaç kisl oldv|umnra sordn. Üç Idfiyia dedik tabii. öteki arkadaşınız nerde dedl. Ben, daha köylerden donmemiştir, dedim. Hftıeyın atıldı hemen: «Dönmöştür bevefendi, dönmüştür ama daha daireve gelmedi, zateo hasta, Allahlık herifin biri, van ömrü raporla ftçtr* dedi.. Emin Effndl, öksürdü, soludv bir kere: N'e an>or bu it oğln it benden .. Sabab sabah anasına avradma sövdürecek. Tövbe estafnrnllah tövbe kıçına mı batıyornm teresin? Vlsn surda bi ekmek parası alıyorm, ona da mı çok görüvorlar? Beni iştcn atsalar paramı ona mı vereeekler? Kırık sisara tablanm avncnnun içiode ba. mvrlastınverecekmis gibi nkıyordn. Sanki kendisi I11S bnrada ealismayı istiyormn? jribl, ne kadar müracaat etmine bask» bir yere aldıramamırtı. Bıkmıstı artık ba kasabadan. Köylüler krndisindtn her gelen daktora şikâyet etmisler. Utanmadan kasabanın eşrafı bile ken. disi ile nfraşmistı, başka yere attırmak için; anla«i1an, bnradan kı^meti kesilmisti. Hüsevin E/endi, gülerek ıçerı girdi. Orta boyİH, Emin Efendi \aslarmda bjr adamdı. Pek yakısıklı bir adam deüldi; snratının Ifadesi, gâvioisîndeki basit tertip, intizamlı bir adam oldnjunn gösteriyordn. Sigar» paketini raasanın üstüne koydnktan sonra: Merhaba Emin Efendi, merhaba Cevdel, dedi. Cevdet, basını sallavarak merhabasına ee. vap verdi. Emin Efendi Mmartayordn. H8»eyin, Ce^dete «bnna gene ne «ld«î» 4er gibl baktıktan sonra: Havrola Emin Efendi? Hasta aıınn yokja? Darfin mıyız yab«, nlye cevap vermi. •orsnn? Cevdet, sabah sabah dalına bastı a»lasılao? Cevdet gfilmemek için dadaklannı 1unyordn. Emin Efendi hırstan patlıyacak hale gelmijti. Küfretmemege, kavga etmemege u | . raşıyordn. Fakat da>anamadı: Lan gen benden ne arıyorsnn? Gene ne bok oldujunu çostermissin. Seni do|vran ana köpek doenrsa^mıs daha iyi ederraiş. Oian snrda üç buçuk kurns ekmek parası alıyornz ço^uııe mi battı? Hastayım, vflcadnmdan isti. fade cdilmes, terabelım de Gstelik... Hadi beni işten attılar; var mı sana bi jfiren çıkan? Hüsevin birdenbire saş'rmıstı. £evdet'e baktı, o hâlâ jüluyordn. Anladı: DİŞI BOND Vallabi billâhi ben bi sey dlraedim, ikl (Ssteı Önüme aksın kı bi sey dimedim. Sns \emin etme, abdestine, namanna haIel gelir; nlan östelik bir de âleme sofnlnlc taslarsın. Allah senin fibilerin... llan yemin ettik, bâsâ tSvbe hftsl, da. ha ne halt edelim? tsira güeüm yok da seninen mi ngracacagım. Cevdet, bnnlar hep senin basının altından çıkıyor, Cevdet birdenbire ciddiieserek: Hem hakkında söylemediğini koyma, hem de zejtinya^ı gibi üste çık. Bn laten senin eski âdetin .. Bn sefer Hüseyin de kıımıstı: Yarabbi sen bilirain .. Bngrfln tert tara. fımızdan mı kalktık ne? Böie şakanın... Cevdet, kapıdan. doktorun, odasına firdi|ini rörtnüstü; elini dndaklanna götürerek Emin E/endiye ve Hüseyine sns isareti yaptı. Artık konusmnyorlardı. herkea isimn basına çeçmisti. Emin Efendi, eskimis çantasını açıp lliç dafitım defterlerini çıkardı. Cevdet, önündeki cetvele sayıJarı yerleştırmekle a|rafi« yorda. HüseMii, mnayeneevi defterini açmıstı. Emin Efendı bir yandan da Hüseylni sa. bah sabah kızdırmıs olmakjtan korkuvordn. Hüseyin, ne kadar kötü olurtk olsun ay sonnnda su defter, cetvel islerini kendisine bırakmıyorda. Emin Efendi barf. rakam deyince çileden çıkardı. Cevdet, mürekkep kalemini döşemeye silkeledikten sonra: Hüseyin Efendi Rördiin mfi ettiğimiz haltı, on bes Atebrin fazlam var, geçen ay yanlıslıkla gosterilmemis . Hele sımdı dur. tsler biraz kolayına jirsin; bir çaresinı bolaruz. Emin Efendi, Cevdetin sabahlevin kendisina takılmak için söylediğini sanmıstı. Oemek onlar da yanlıs yapabilıyorlardı. Zıl çalıyordn. Doktor çafınyordn. Hademe olmadığına göre Içlrrinden birinin eitmesi lâzımdı. Hüseyin, Hnflnıi ilikliyerek odasına pirdi. Cevdet, mürekkep kalemini bır kere daha silkti: Dinine yandığımın yerinde bir hademe bile yok... Emin Efendi pek de hademe Ue alâkab de* gildi. Cevdet, bn herif hakıkaten benitn hak* kımda doktora bi sey söledı mi? Cevdet eliyl* ağzını giilmemek için kapa. tırken: llâhl Emin Efendi, sen de amma sska* dan anlamaz adammışsm yahu! .. (Arkası var} Tereddüt H Y Komutam, bu bıldın leıden dujduğu kuvvetı arkadaşlanna vermek. onlann da gayretuıı arttırmak içm bıldıri metınlenni, hemen taburlannın komutanlaraia ulaştırmıştı.. Alay komutanı şbyle düşünüyordu Bağlı olduğu o tumenın komutanı Haül Sami, vatarunı seveo ve gayret'j bır albaydı. Acaba ruçın Arıburnuna düşmanın asker çıkarmayacağına aklını saplamıstı, onun ıçın burava yapılan çıkış hareketını hâlâ «ciddi. saymıyordu. Aslmda Anbumu Kiyılarının sarplıgı bır gerçektı. Anzak kolordusu da buraya yanlışlıkla çıkmıştı. Fakat duşman buraya çıkıştan sonra, ımdada bütun gucü ıle, çarçabuk yetışmeli idl. Alman komutanların gbrüşvinün de tesırmden doğan ve aldığı ilk haberlerı yeterlıkls degerlendıremıven tereddutlu teşlusi Ue H Samı, 27 alayuı ıkı taburunun hareketını bır saat gecıktırtmş ve bır duşman kolordusunun karaya çıkışının önlenmesini, dusmanı ilk karşüayan 2. taburla, sonradan yoliadıgı Ud taburun üzeruıe yüklemıştı. 27. alayın 2 tabur komutanı bmbaşı Ismet'm 5,20 de verdığl raporla karaya çıkısın cıddî olduğunu bıldirmek suretiyle tümeninı uyarması, hemen kıymet Sendırümemıştı. 22 alay komutanı, duşmana taarruza başlarken Kocaçımen'in bir tabur veya alaya değıl bır tumene süratle tutturulmasını yazmış ise de, muessır olamamıştı. O gun, M. Kemarin Anbur» nunda.c; dururnu uzaktan gbrereK dâhıce bır kavrayışla ve şahsî ınısıyatıfı ıle hareketı, Ça A Zamane Çocvgu Yaıan: BİUHAUGHTVH 57 «Hangi besili piliç?» Perce, «Hani ?u kadm berberi,» dedi. «Bir keresinde getırdimdi buraya» «Bir kere berber değıl kendisi,» dıye cevap verdim «Kım so>ledı bunu size?»Sharpey, «Birkaç tane berber dukkanı varmış,» dedi. «Nehrın ote yakasmdakı o kocaman blok apartmanda oturuyormuş.» •Ee, ne ounus yani?» Sharpey, «Şu olmuş ki gözünü dört açsan iyi olur, oğlum.» dedi. «Arkadaslarından biri o pilicin pe şınde.» «Hangi arkadaş?» •Kanştırma onu artık, Sen pfli ce göz kulak olmağa bak, ne dersin Perce?» Perce, «Bu adam senin de pe> sjnde, Alfie,> dedi. Neyi kasdettiklerini anhyamadım bir türlü. Onlar da daha tst la bir şey söylemediler. Ama i;m içinde bırşeyler vardı gorebiliyordum bunu. Gelgelelim kun olabilirdi benim pesimdo? Hemeyse, onlan bıraktıktan sonra eve döndüm Sarhoş füân değilim ha. Kedense çocuklann o konuşması eçmıştı kafamı ama kejfimi de kaçırmıştı iyice. Bu yetmnormuş gıbi omuzumun üs tundeki cuce de öter durur. Ne tuhaf degi! mı? Hayatta tam işlerimizi volumuza koymuşken birden herşey berbat olur çıkar. Klupte de cm içmiştim ki biradan sonra cin ayılt. beni. Içtikçe açılıyorum. Zaten cinin huyudur bu • içükçe açüırsuı, bir raddeye kadar. Ben de Annie'yi yanıma almazdan önceki gunlerı duşunmeğe başlamıştun Sokağa çıküra mı beğendiğim yerde gezer, paşa gonlüm ne düerse onu vapardun. Evde yolumu bir gbzleyen var. duşuncesi olmaksızm Evde bir yolumu gözleyen var. düşuncesı hoşuma gitmıyor benim Insanın hep zihninı kurcalayan bir şey varmış gıbi. Bihyorum.bazı adamlar evde bır beklivenlen olmasuıa bayılırlar ama, ben odamı bcş bırakıp çıkma>n ve dondüğumde de boş bulacağımı bilmeyi seviyorum. Valla zaman zaman insanlardan uzak kalmak iyi oluyor Sonra başka bir tuhaf çey de var: Evde volunuzu bekhyen iyi huylu, fedakâr bır pıhç size, eli majalısından dah* fazla ytik oluyor sanki! Zira insan elı maşahsmı sabahafeadarda bekletse vicdan azabı cekmiyor da ondan. Kilo almag» başlamıjtun, burası muhakkak. Tevıl göturür yanı yoktu bunun. Düzenli gıda almağa aiıtık dejüdım ve duzensiz y« dığım sıralarda vallahı daha iyıydun. Adam dediğine gunde bır defa dört başı ınamur yemek yeter. Kadın ktsmının günde kırk kere çay demleyıp çörek börek tıkıstırmasına ibtiyacı yoktur bır erkeğin. Zaten kadınlar da erkeğe durmadan ça>la çörek çıkan yorlarsa canlaru istediği ıçındır bu. Kalbe giden vol mideden ge çer, llfının bDe hikmeti kendi mireciklerınin de aynı yolda olmasıdır. Erkek kısmını kendi ha line bırak bütün gün yemek . Çevırep: NIHAL YBĞINOBAU yemek aklıma bile gelmez • ba zen Ama yemek, yiyecek, yemek pişirmek ve alışveriş gibi şeyleri bır kadınuı bir an bile ak ündan çıkmaz sanki. Ben size bır şey gSylıyeyım mi besıje çekılınce adamın zihnınin eskı keskınlığı de kalmıyor Apartmanın sahanlığında, daha kapıya varmadan burnuma ğeldi, Annie'nln pışırdığı yemeğ'n kokusu tçeri gırdiğımi duy du5u zaman mutfaktan çıkıp gelerek. «Sen mism, Alfıe?» dıye sorrfu Ne soru ! dıye düşündum. Sanki gozunun önünde kazık gıbı dıkilen bız degilmışız ? «Evet, benım» dedım. «Topu topu beç saat kadar geç kaldım Hadı bakalım, aç agzını, kapa gozünu » Içımden de keşke o menhııs plSğı çalıyor olsaydı, dıye rfusunuyordum. Paramparça edecektim meretı ama gorünürlerde yoktu. Annıe. «Yemejjin hazır» dedi. Hıç de kızmış veya canı sıkılmı» gıbt bır haif vnlttu Bır bakıma istiyordutn onun sımrlı olma^ını Ama o benırn yapmış oldtıçum çıkış karşısında «aşalamıs sjıbıydi Kadının fendı . Annif Ritti ve fırından küçuk. yuvarlak bır tepsi çıkarttı. «Gene bbrek yapmışsın!» de. dim. Mrkam varl r TIFFANY JONES U OK I U K Tarık Z. Kırbakan Uert Saç »» Mhrevi Hast» üklan Mutchassısı !.<ıtıl<lâı Cad l'armakkapt No 86 l'KU M 10 73
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear