26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 30 Aralık" 197Z ünya Kitap Yıh 1972 Ue 'bırlikte sona erse de «Kitap Dünyası» insanlar yaşadıkça on' larm evreninin bir bölümu oımakta devarn edecek elbette. Bir yandan yayın tlânları ve bibliyografya. dergileri .bize kitau dünyasmm yeniliklerini. duyururken, bir yandaa da fcrtap dostlan (isterseniz kitap' kurtları da diyebilirBiniz) bu dünyanın gizlerini dile getirecekler. 196263 Londra,'sında tanıyıp pkuduğum, satm al.p edirtdiğimkitaplann bir böhigünü de Kitap dostu Cari Yticel'e rjorçluyum. Dıkkatli ve yetenekli bir okuvucunun beğenip öğütlediği kitaplanri bazüanm belki zamanla siz de ıceşfedebilirsiniz. Fakat öyleleri de vardır ki, erişebılmeniz içîn mutlaka bir salık vericiniz olmalıdır. Can Yücel beni uyarmasaydı «Ben Kendim» adıru taşıyan İngiüzce önemli bir kitabı tanımaktan belki de yoksun kalacaktim. D Olaylar ve görüşler Ben Kendini,, ve ötesi Prof. Dr. Cavit Orhan TÜTENĞİL ya'ya Talât Paja ile göriişmeye gitmesi teklifini kabul edip, 26 Şubatta Alman kenti Hamm'a varır, oradan da Düsseldorfa geçer. • Sabık Sadrazam>la iki gün boyunca çeşiüi konuşmalar yapar. Dikkati eeken yan, bu konuşmaiann günü günüıje Sir Basil Thomson'a ulaş tınlmasıdır. Bu konuşmelardan öğrendiğimize • göre, çok üzüntülü olan Talât Paşa Mustafa Kernal ile temas balindeydi. Berün'de karısıyle bırlikte yaşayan Talât Paşa, ise yarar $eyleri satarak hayatmı sürdürüyordu. Gdrüşlerinin «sag. mı, yoksa «sol» mu olduğıi sorusuna karşı, «liberal» olduğunu, higbir siyasal renk kabul • etmediğini, politikaların değişebiıeceğini, fakai v'atanseverliğın sabit kaldığını söylüyordu. «Ankara'daki Mustafa Kemal benimle uyuşmamazlık haiinde degildır. Bugün Londra'da Bekir Sami Bey ne dıyorsa, ben de Düsseldorf'ta size aym şeyi söylüyorum» diye ekliyordu (s. 327). Bu konuşmadan sonra Berlin'e dönen Talât Paşa bir tranlı Ermeni tarafındari katledüecekti. ölümünden birkaç gün önce Aubrey Herbert'e anlattığına göre, «Ankara ve Istanbul arasında bır fikir birliği yoksa da. herhalde bir ülkü birüği vardı.» Tarihçilerimizden hangilerinin bu kaynaktan yararlandıklarıru bilmiyorum Fakat, adından başlayarak. «Ben Kendim» kitabında yer alan pek çok bölümlerin yakm tanhimızin olaylanna yeni bir ışık getirdiğinı sanıyorum Aradan geçen elli, yüa yakm zaman kitabın değerini azaltmamış, üstelik bugün de geniş bir okuyucn kitlesinin ilgisini çekecek bir gezi ve tarib tanığını günümüze getirmiştir. Söz İngiltere'den ve îngilizlerden açılmişken, Turhan Selçuk'un «Abdülcanbaz» oyununun Mütareke Istanbul*u çağnşımlanndan yola çıkarak «Captain Bennett»e kadar uzanabiiiriz. 1962 yılında Londra'da yayımlanan J. G. Bennett'in «Witness» adlı kitabını okurken bu yazarla Yüzbaşı Bennett'in aynı kişiler olduğtmun farfanda değildim. Kitapta Prehs • Sabahattin ile ilgili sayfalara ve fotoğraflara rasüayinca ilgim bırden yoğunlaştı. Yazarla tanışıp Hrens Sabahattin konusunda yeni şejrter' öğrenmek' arztısuna kaprunca Bennett'i tanıyan Aftemel aılesinin aracılığıyle bir görüşme günü elde edebCdim. .27 Eylul 1963'te Londra çevresindeki Coombe Springs'teki Waterlow Park'ta geçirdiğım tam gün hayatımın unutulmaz günleriBden biri olmuştor. ' . • *. " •..•;.•.• t • . . . ' • ' • ' • • • ' . • • • ' • * • ' • " • ' ' «Grzli Mülâkat» XV+388 şayfalık Ingüizce bir 'kitabm Türkçe bir ad taşıması ne kadar şaşırncı ise, Talât Paşa'nın Berlin'de bir suikaste uğrarnasından kısa süre önce bu kitabm yazanyle Düssfldorf ta yaptığı konuşmalar da o kadar ılgi çekicidir 1924 yılında Londra'da yeyımlanan kitabın yazan Aubrey .Herbert (18801923) uzun süre Türkiye'de İngiliz Büyükelçiliğinde görevlî oIara*< bulunmuş, Ortadofu ülkeıerinin çoguna gezi'er yapmıştır. Türkiye'da bulunduğı» yıllarcî hazırladığı raporlara koyduğu «Ben Kendirr sımgesi, ölümünden bir yü sonra yayımlancn kitabına da ad olmuştur. Bir süre MP (Parlamento üyesi) de olan Aubrey Herbert, alti bölüm haiinde hazırladığı kitabında sırasıyle Istanbul Yemen îran Körfezi ve Mezopotamya Amavutluk Çiçekli Devrim / Karşı Devrira ,' Balkan Savaşı Talât Paşa / Yenı Türkiye konularını ele almaktadır. Türkçe, Arnavutça, Rumca ve Farsçayı kolaylıkla öğrendiğini belirten yazann Talât Paşa'yla yaptıgı gizli mülâkat, çeşitH açılardan, ilgi çekıcidir. Talât Paşa'yı 1908'de iktidara geldiğinde tanıyan Aubrey Herbert, ikbal ve zeval gHnlerinde onu sürekli olarak gördüğünü belirtmektedir. 1921 Şubatmda Sir Basil Thomson'un Scotland Yard'a kendisini davet edeıek. Alrnan * Cevap Almamayan Sorulâr Waterlow Park'ta gördüklerimi bir yana bırakarafc J. G. Bennett'e geçebilirim. Türkçeyi ana diM gibi konuşan Mr. Bennett nedense konuşmayı pek sevmiyord^ Söylenenleri dikkatle dinliyor, ce^abı isd çoğu kere tek kelimelik oluyordu. Prens Sabahattin Beyle UgiU olarak sorularüna .. yazılı cevap verrneyi kabul etti. Belli sürede cevap gelrneyince hatırlatmak zorunda. kaldığım, geçen yıl Sldüğüne göre arük cevap a!ma olanagı da kalmayan sorularun şunlanü: (T) Kitaplanruzdan birinde 1920. yılında. Prens Sabahattin Beyin evinde Gurdjieff'le kar şılaştığınızı yazıyorsunuz: a) Sabahattin Beyin stade bırakmıs oldugu intibalar tıelerdir? • b) Sabahittin Beyjn Gurdjieffle tnünase' betleri ne vakte kadar devarn etti? Sabahattin c) Sabahattin Beyin sizin üzerinizde her hangi bir etkisi oldu mu? (2) Konuşmanuz sırasında Sabahattin Beyi Blümünden önce İsviçre'de ziyaret etüğlnlzj söy lemiştiniz: a) Gençliğinde pozitjvist olan Sabahattin Beyin hayatmın son yıllannda mistisizme teveccüh ettiği söylenir. Bu dogru ise size göre sebepleri nelerdir ve ktmlerin etkisi altında vuku bulmuştur? b) Sabahattin Beyin, Ingiliz içtimaS müesseseleTine ve hususiyle terbiye sistemine yakın Ugi duymasını nasıl karşılıyorsunuz? c) Sabahattin Beyin iki ana düşüncesi ölan «teşebbüsü şahsi» ve • «ademi merkeziyet): Osmanlı Imparatbrlugunu .ayakta tutmaya kâfi miydi? » , ' (3İ Yukandakj sualler dışında kalıp* da'aynca üzerinde durmak istediğiniz. herhangı bu husus varsa lütfen yazar mısınız? Loodra'dakı ilk ve son karşılaşmami2 sırasmda Mr.'Bennett, bana müdürü oldügu «Tarih. Felsefe ve Bilimlerin Mukayeseli Çaijşması Enstitüsü»nün yayın organı olan «Systematics» dergisinin ilk sayısı ile G. GurdjıeH'in • «Meetings with Remarkable Men. CLondra 1963 XI+3Ç3 s.) adlı kitabını armağan etti. 18Î7 y:lında Alejfanderopol'da doğan, sonra allesiyle Kars'a yerjeşen Gurdjieff kımdi? Kitabının VIII, Bölümünü «Ekim Bey»e ayıran (s. 177 198), 1920 yılında IstanbuVda Prens Sabahattin in evinde Mr. Bennett ile karşılaşan Gurdjieff in Türkiye'deki izlerini bulmamız mümkün oIamadı. J. G. Bennett «subut» adı*verilen bir tarlkatin önde gelenlerınden görünüyordu ve bu tarikat çerçevesı içinde Ortadoğu'dan Cava'ya kadar uzanan Müslüman ülkelerindekl bazı kişilerle temas halindeydi. Waterlow Park'taki. «cami» adı verilen yapısı ilginç tapınaK ile Kayseri Ürgüp yöresinden satın alıp büyuk bir çiftiik görunüşündeki parka getırdiği •£$*** bu zlyaretin unutulmaz anılan olarek bizoe yeı etti. Görülüyor ki, kitap dünyasının ilgi uzantılan insanı akla gelmez ufuklara dogru götürüyor. •.' ' . .. , .... Bey cu?. hangl hususlarda onun etklsi altmda kal '• Okııyiıcu Mektuplan Gümrükte bir olay Gümrük koıitrol ve muamelelen yüzünden gerek kara (Kapıkule), gerek hava (Yeşılköy) girişierinde çekilen sıkıntıların, ka'ybedilen zamanların ve yaşanılan irisanlık dışı olayiann anlatımı sayfalara sığmaz. Fakat bızzat basıma gelen en son olayı, (çok sabretmeme, unutmaya çahşmama rağmen) kamuoyu vo ilgılilere duyurmaktan kendidem kanun böyledir bunu vermi alamadım Olayın akla, mek gerekir» düsüncesiyle semantıka ve bılhassa devlet ve seve (her seyim üzerine mervfaaline. uymazlığı nasıl yemin ediyorum, seve seve) izah edilir, bilemiyorum. •vermıstım Fakat en acı va Bir süre önce, saat 15.30*da iğrencı şu kı, Gümrük vezneKapıkule'ye geldim. Çok olasine yatırılan miktar 1036,75 ğan bulduğurri kontrol ve mu(bin otuzaltı lıra yetmış beş ameleter' sırasında hiç b(r şekrş.) tır. Bu durumda genye ye itirazetmedfğim halde kalan 1813,25 TL. har.gı kanun (çünkü etrafımda sebebini anve njzatna göre komisyonculaySmadığım .bir sürü pazarya veya baskalarına kalmıslık ve itirazlar duyuyardum), tır? Hak. adalet, mantık. naİşimi ancak saat 21.00'de' bitimus bunun neresınde? rebildim. üstelik önümde bekRahmi ASHAN lememı icabettiren bir kala43 Essen 13 balık da . yoktu. Orası zaten Krayer Str.,247ayn b^r fas.l... Benim asıl an. B. Almanya lavamadıgım, unutamarfığım daha doğrusu bunca zaman• dır haznıedemediğim durum şu: Komisyoncular uzun ve derin hesaplardan sonra «vergi ve birim pcret dahll.şu kadar para vereceksiniz, biz bütün muameleyi tamamlarız» deyip parayı hemen alıyorlar. Ben ve benim gibi yolcular da bunu kolaylık sanıyör ve. KadıkSy Sular tdaresl, hemeh veriyoruz. Çünkü 34 Müdürlüğüne; günlük yol yotgunluğu kîmSize Kasım ayı içinde bir sede bu 'lşlerle uğraşacak mektup gondermiş ve su dermadtfl ve manevî takat bırakdimizi özetlemiştim Mektupmadığından, psifcolojik ortam tan birkaç gün sonra günaşırı da kendili|inden hazırlanmış fakat tazyiksiz su gelmeye oluyor. başlamıstı. Size gıyaben teşekBenden de 2850. (iki bin kür etmlşt'ik. Fakat 15 gündür seklz yüz elli) TL. aldı komisgene dirhem su gelmiyor. Keryoncular. Ben hu parayı «Mabelâ'ya döndük, yakın binalara her an bol su geliyor, bızim apartmana ise uğramıyor Inanın çoluk çocuk çok müş. kil durutndayız, evde banyc yapmavı unuttuk, bıç olmazs; Gültepe semtinde altı eczaraübrem ihfiyeçlarımızı temiı ne vardır. Ancak (17.12.1972) için günaşın da olsa tazyikl de bir nöbetçi eczanesi yoktu. su gelmesinl diliyonlz ki, üs Bir ilâç gerekli oldu. Yakınıkatlara çıkabilsin. mızdaki eczaneye gittim. ÇaSizden tekrar su işimızle fl mekânında Nursun ve Şifa gilenmenizı nca edıyoruz. A eczanesi nöbetçidir yazılı. Ben caba apartman tesisatında tr de Nursun eczanesine gittim. bır sey var. bizim hatta geleFakat kapalı olup vitrininde yolrfaki vana mı az açık vey Şifa eczanesi nöbetçi yazıü. suyu günaşırı veren memu Acele olarak Şifa'ya gittim bizim hattın vanasını açmay Maalesef o da kapalı. Biran kıskamyor mu, bilemiyoru; bu gece acil durumu olan irjBir tekr.isyen göndererek b sanlan dUşündüm de... durumlan tetkik ettirmeni: Sayın ilgiuler; nöbetçi eczaistirham ediyoruz. neîsrin görevlerini y&pıp yapmadıklan kontrol ediliyor Ap. sakinleri adına mu? Cevabınızı bekliyorum. Nihat KARMAN Rflştü ELJ1A Kalamış Ahmet Mltfaat Efen Dispanser Cad. No. 32 di Sokak Şenol Ap. No: i; Gflltepe ÎSTANBUL Kat: 4 Kadıköy Susuzluktan banyo yapmavı unuttuk Galata Kulesinde Bir Öiiım OKTAY AKBAL Evet Hayır mtı mu yanm saati düşunüyorum. Istanbul aya|ının altındaydı olanca guzeUiğiyle. Havâ kötuydü, buiasıktı, soğuktu. • Her yer görülmüyordu belki. Gene de gördü bir yesleri. Çoeukluğunü geçirdiği raahalleleri, semtleri. Belki de taşrahydı, Haydarpaşa'yı seyretti uzun uzun. Bu kente umutlarla dolu gelişınL Bir öğrenirae başlamaya» ya da bir ise ılk' adımı atmaya, bir seviye, bir evliliğe. Sonra kırılan umutlar, yenilgiler, bozgunlar! Bambaşka netfenler de vardır: Inançlannı yitiriş, j'arına güven duyamatnak bir mutluluk düsü kuramamak... Yok bir çıkış volu. Yok yarından iyi bir çeyierin gelmesi umudu. Ne yap'malı? Ne yapmalı da kurtulmalı bu bataktan? Gömüle gömüle yıtip gitmelimL, ydksa başka bir yol mu aramalı, onurlu kararlı. insana yakışan... Bu ânı yaşar zaman zaman, düşLnen, duyan insan. Kendiyle bir hesaplaşmadır, bir kesin karara varmadır, bir seçmedir bu. Yaşamalı mı, yaçamamalı mı? Hamlet'in ünlü »orusu gelir dikilir karşınıza. Ne der Camus «Tek bir cid(fl felsefi sorun vardır: Cana kıyma. Yaşamın yaşanmaya değer olup.olmadığı. Bu yargı, felsefenin temel sorusunu yamtlar,» Yirmibeş yaşındaymış. Yarım saat seyretmiş çevreyl bir kahve içerek. Ta asağıları, Galata'yı, ÎCaraköyü, köprüleri, insanlan... Son kahvesini içtiğini biliyordu. Belki de son sigarasını... Ölmeye kararlı bır insanın son dakikalarlnı kim yazabilir? Kimse. Hiç bir zaman bilemeye«eğia ki^pin ölüro. önce'i düşuncelerini. Yalan olacak bütün tahminler. Hiç birşey düşünmemiştir belki de. Kafasına takılmıştır tek bir konu. O konuyu çözemeyınce en büyük soruyu yanıtlamaya kalkmı?tlr, bu dunyadan kendî istediği anda çıkıp gitmek... Balzac'm bir sözü var bu konuda, diyor ki «Canına kıymak bin ölümden kaçma yoludur. Bin Jcez cleceğin* bir kez ölmek daha akla yakındır». Şu dünyanın dertleri günde bin kez öldürür kişiyi. Ölüp ölüp dirilmek. Bitmek tükenmek sorra yeniden atılmak yaşama. Sonuçsuz bır çabada eriyip gitmek... Onun bunun, cfoğanın lnsanların olayların eline bırakmamak kendini... Acılara, ıstıraplara, işkencelere kendi elinle son vermek. Bin ölümden bir tekini seçmek. Meydan okurcastna topluma, gelmişe geîeceğe. O yirmibeş yaşındaki genç adam da bir öğle vSkti çrftmı; Galata Kulesine. Yarım saat.oturmuş. sonra atmış kendini asağıya. tlk kez bir .cana kıyma olayına tanık olmuş tarihi kule. Kİmdi o genç?Neden yaptı bu işi? Ruhsal dengesi mi bozuktu? Yoksa bilinçli bir davranış mı? Bilmiyorum. Bir şeyler yazılır söylenir, ama bütün bunlar yakıştııma haber gerçekleri olur ancak. îsin içyüzü bilinernez hiç bir zaman. ölen götürür kendi gizlerini birlikte. Yasamak mı yaşamamak mı? Bu sorutıu çözen ya da çözdüğünü sanan susku tfuvarm: asıyor Geriye ölümcül insanlann dedikodusu kalıyor. Birtakım yanlış yorumları, poş 'geveziîliklcri... «Cana kıyma bir cindyettir» diyor Elsa Triolet. Kim bir câni olmak ister, hexn dp kendi varhğının katili.'.. Ama bir çizgiye gelinir bazan. ne ilen gidilir ne geri, dpnup kalınır bir noktada. Ardınızdan kovalayanlar vardır. Bin ölüm bekler köşelerde sizi. Balzac'm d'ediği gibi 1)u ölümlerden bir tekini seçmek en iyisidjr. O zaman çıkarsın bir kuleye, bir köprüye, bırakırsın kendini bir boşluğa. gelmisi geçmişi hatırlarsın, dalarsın sonsuzluğa... Hamlet'in ünlü bilmecesini çözmüşsundür, yaşamamak, evet yaşamamak daha ıyi demişsindir, ama.kimse biltnez bunu, duymaz anlamaz. Cinayet belki, ama hangi nedenler etkerr pldu. kimler, ne gfbi olaylar? Binölümden kaçtıysa. kaçmak zorunda kaldıysa!... Kim ne diyebilir o zaman? . • Kısacık bir haberdl o cana kıyma,olayı. Bin fcez yaşadım o yarım aaatlik zaman parçasını Yarnn saat kenti seyrediş en yüksek noktadan, bir fincan kahve, bir sigara, sonra Allahaısmarladık yeryüzü... Yazması, söjrlemesi kolay, yaşaması ya yaşaması? O ^ VEFÂT YÜKSEK MİMAR Şükran Çeşmeli'nin çşi, Aykut ve Ender'in bi\baları, Yaprak'ın sevgüi dedefci, Meİâhat Çesmeli'nin ağabeyi, Avukat Nebahat Çeşm^Ji'nin kayınbiraderi, Ihsan ve Adnjn Likoğlu'nun enişteleri, Istanbul Belediyesi eski Başrniihendislerinden kendi yaptığım. kaba hesaplara iUet Meclisi Eğitim Komis«ÜNİVERSİTE* REFÖRİMİtJ» * ADI ALgöre (Millî' Eğitim îstatistıkleri: yonu son Üniversite EeforYüksek ögretım 1967/70, Devlet mu Kanun Tasansı fistünTINDA, YÜKSEK ÖĞRENİMİN λARAdeM çalışmalaruu tamamlarnış. İstatistik Enstttüsü, 1972), bir Gazetelere yansıj'an , ılkelerden ögretim üyesine karşılık HacetLI HALE GETİRİLMESİ «İMKÂN bazılan çok düşündürücü •gbrutepe'de 3^; Erzururn'da 53; Ornüyor: Yüksek öğrenirnin parsöı ta Doğu'da 10'dan az, Ankara EŞİTLİĞİ» ÎLKESİNİN YARIM VAolması, Yüksek Ögretitn Kurulu Üniversitesinde 11^; • Karadeniz'• İŞLEYİŞİNİ DE BOZABİLIR. ve Üniversite "Denetim Kfirulu de 11,7; istanbuU Teknik'te 12, adlarmı taşıyacak «universiteler Istanbul Üniversitesinde 18,3; listü» (yani özerkliği kaldıran) Ege'de ise 35'e yakın (yani Hageniş yetkilerle donatümıs iki cettepe'dekinin . 10 katı> ögrenci yeni orgaftın kUnılması, öğretim düşUyor. Boğaziçi • için elimde tiye ve yardımcılanna özel siyarakam olmamakla birlikte, onun masmı meydana getiren gemüer, ögrençilerin üst öğrenim basa da en başlarda yer alacağını sasal smırlamalar getirilrnesi, n*sII. Abdülhamit zamaninda fialiç' rrfaklarına tievam etmelerini sağ nınm. Ya herbırinin bütçesini lek g\ivenlikleıünin azaltıbnası te çürümeye, daha safen almdık lamak oluyor. Yetenek denilen vb. •i • öğrenci sayıslnabölerefc elde edilan anda mahkîimdular.. O za sey,insanlax arasmda (her bırey Üniversite Reformu konuSunda mankı endüstriyle, e tım kurum de değil, belli büyüklükteki her lebilecek adam başına maliyetler? Bir araştıncının çıtap bu eleştirilere giri^meoten önce, <la lanyia,. hattâ hukuk' sistemiyle grupta, dıyelim yüzde olarak) ha fjenel birtakım gerçekleri göz vb. böyle bir donanma yaşatıla esit dağılmıştır en azından şim karşıhıştırmalan y&pmasını çok önünde bulundurmamız gerekir. mazdı. Şimdi btlim de çeşitli ku dilik bunun tersine herhangi bir isterdim. Kimbilir ne Ibret veriReform yeniden biçitnlendırme rumlanmız hep belli bir dUzey ciddî bulgu ortaya konulmadığı ci olurdu? . demektrr. Her nedense, 16. yüz de iken; çok ileri bir UniversUe için, «imkftn eşitlıği»ni yalmzca yıldaki Protestanlığın çıkışındarr miz olamaz. Nasil ki, 1930'fann ahlâkî bir" ilke olarâk değil, ayni beri böyle değiştırmelerin daha sonlannda Hitler'den kaçıp ge zaman da bilimsel bir gerek diye iyiye yöhelık düzeltmeler olacağı len birook degerli bilirn adamı savunmak durumundayız. Ne «Yüksek öfrernm» adı altında dusünülüyor. Bu bakımdan, re nın vaflıgına rafmen olamadı. var ki, «imkân eşrtlifei)» Türk egi toplanan, Üniversite, Akademi ve form yapfnak, birşeyi deforme timinde sağlanamamaktadır* Ge Yüksek Okullar (resmileştirilen etmekten, yani biçimini bozmaknellikle, hali vafcti yerinde bi* özelleriyle birlikte), hep ayn nitan ayrıhr. t azınhğtn çocuklarmı otutmakla, telikli kurumlar olmak gerekir. yalnızca. demokrasiye aykıı» da»Toplumsal kurumların zaman («T.«knik Üniversite» kavramı» rarmuş olmakla kajmıyor, aynı ise, dışanda da bizde de yerleşzaman reforrnlarla yenileştirilme . zamanda. büyük bir yetenek is miş bir çelişki Teknik özeldir, si, aksayan yanlannm öüzeltilme Belli bir alanda düzeyin yük rafı günahını da işliyoruz. si hiç şüphesiz aorunludur. BuÜniversite genel. Yahıız teknikselmesini istiyorsak, büîün alahrada, refonrîculukla devrimcilık larda düzeyin' yukselmesini sağŞimdi Üniversite Reformu. adı le Universiterlik'sağlanamaz ki.) arasinda "kimi kereler gözetilen Yeni tasarıda yer alan, akademi bir ayrım üst"ide durmak doğ lamâk zonındayız. Bölük.pörçük altında yüksek öfrenimin paralı ve yüksek okulların üniversitelene* devrim dlur, ne reform. An hale getirilmesinin (Bakan, yaru olur. Devrimcilik bütün bir re bağlanması,' ilk tıakışta dedüzeni yıkıp yeni baştan kurmak cak, yine de.toplum kuruml;ın kında liseler için de aynı müj mokratik bir hareket gibi görünarasında öricelikler saptanmalı' deyi verecekmis) «imkân eşitligi» demekse, reformculuk da yerledır. Birleşik karjlarımıza bir ko ilkesinin yarım yamalak işleyişi se de, üniversitelerde eğitim düştk düzeni veri kabul ederek 'Zeyi korunacak, hattâ yükseltileonun ana çizgileriyle sürdürüle" va su boşaltacaksak. bunlardan ni daha da bozacağından endişe cekken, bu düzeyin akademi ve bazılanna ötekilerden çok pay edilebilir. Komisyonda, varlıklı bilmesuıi sağlayacak ufak tefek öğıencilerden toplanacak para yüksek okuüann standartlanna onarımlarla yetınmekse, bu tu ayirmak, genel düzeyin daha çabük yüksöhnesine yarayabjlir. .nın.bîr kısmıyla yoksul ögrenci dUşmesi sonucunu verecektir. tumlardan birincisinin ikincisiYukarıda beltrtildiği üzere, aynı ne yeglenecek birşey oldugu dü Evet, aralannda âdetâ organik .lere burs'veribnesi düsUnülmüş. şüıiülebilir. Hattâ söz konusu dü denebilecek ilişkiler bldu*u için, Fakat bu, sözde kalacak ve Uni bir işi, örneğin hekirr .^. ..raıe zeu temel inden yanlış sayılıyor hiçbir alanı ihmal etmeyecegiz, "versite kapılarındaki «izdiham» lcrini beklediğimiz Ankara, Hasa. o zaman reformculuğun ger ama artık birleşik kaplar ben karşı^ında, zengin çocuklannın cettepe, Ege ve Istanbul Üniverçek devrimin zaranna oldugu bı zetmesini bir yana bırakalım •. seçilmesi sonucunu doğuracaktır. sitelerindeki Tıp Fakülteleıine le öne sürülebilir. Ne var ki, bü aldıklan enerjiyi çogaltarak baş Kapitalist iktisatta kanundur; ayrı ayn ölçüler uyguluyoruz, tün bir toplumsal düzeni yıkıp kalftrına aktaracak öncü kurum bir malın talebi arzını aşarsa fi sonra kalkıp, ayn nitelikteki kuyeniden kurmak, gc iş ölçüde bır lan seçebilmek, onlara daha çok yatı yükselir. Tabiî, eğitim gjbi ruluşlarda eşitlik yaratmayı düşünüyoruz. mecazdır. En köktenci devrım agırtık vermek de önemli bir bîr kamu hizmetini «mal» gibi lerde bile, böyle birşey bir ham nokta. Bütr.e rakaralanna bakar görmek şerefi, komisyona aıt. Ozerkliğin kaldınlması, Univerlede gerçeklesemez Tersine, çe sak. ep yüksek ödenek ayrılan Yoksul öğrenciler için geniş bır siteden Tstenen yol açıcılık göresitli alanlarda saelanabilecek bakanlıkların • bunlar. penellikle burs sistemi yaratıhnası konn vıyle açıkça çelişan bır tutumilerlemelerin birike birike bir de maaşlara gidiyor olsa da • Ma sundakı karamsarlığımız hakkınre^e soniTidan b' nitelik so liye, Savunma ve Egitim Bakan da, ayrıntılara gırmeden şu ka dur. Siyasal sınırlamalar ise, ögretim Uyelerinin en iyilerînden rununa dönüşeceği söyienebilir. lıkları olduğunu görürüz. danna işaret edelım kı, eşıt da birçoğunu ayıklayacaktir. TasarıRefocmlar gerçekten reform ıseEğitimin romantık sayılabüe gıtılmış olan •«rnüktesebat» (edi daki maddeleri' henüz görmemış ler, yani toplumun tarih içindenilmış bılgiler) d?gıl. «yettnek»kı genşmesi yönünde hareketler cek bi r abartma'yla böyle kilit tir; vapılagelen ajirma smavları olmakla birlikte, basmda yer se, o zaman devrim adına bun bir alan olarak kabul edilmesi, «yetenek» ölçmemektejür; böyie alah şöjle açıklamalardai; hâkim lara karşı çıkrfıak anlarnsızdır. ctları arabanın arkasına koşmak olunea, burslardan yararlanmada anlayış tahmin edilebilir: Yönegibi oldukça ters bir anlayışa time katılmak üzere arkadaşlan Bu iki tutum arasında, olsa oîsa da, yine hali vakti yerinde olan tttrafından seçılecek asistan, hızluık yavaşlıktan başka bir dayanır. Ekonomik altyapı yeri lar öne geçecektir. . . « , ne biçimsel egitime gereğinden fark kalmaz. . «Atatürk millivetçisi' vasfında : Aslmı ararsanız, ytlksek öğrebüyük bir değer verilmesi, belki olacak, aynca hiçbir disiplto ceToplumsal kurumlar arasında, ortaçağlardan kalma statü bilin nim pahalıbır oyımcaK. Fakat tutucü düsünürlerin çoğu kez cinin toplumumuzdaki eğemen buna hahip çlmak zbrunlu oldu zası almamış olacak bıçbır anarhakh olarak işaret ettikleri bir etkisiyle açıklanabilir Okumuş ğuna göre, doğru dürüst kulla şik olaya fiilen ve fıkren katılbağ vardir. Bu bağ, birleşik ksp luk, ancak onu gerektiren bir nılmasını istemek, yurttaşm en mamış olacak.» Atatürk'ün say* lardaki 5uya benzetilebilir. Boru toplumsal yasavışın kurulmasıyla doğal hakta. Her türlür deği$ik gıdeğer adıyla gizlenmeye çalısılarla birlestirilmiş ırıli ufakH saglanabilecektir. Bu olmadıkça, lıkten önce, şimdi warolaq üni lan bu faşist anlayış; öğretim kaplarda su nasıl hep aynı dü bütün zorlamalar eîbette düsük versiter kurumlar arasında bır Uyelerinin işe alınma, mahrumizeyde bulunursa. çeşitli toplırm verimli kalır. takım karşılaştırmalar yapıhnak vet bölgelerine sürölme ve desal kurumlar da aşağı yukan ' Eğitim kurumlan, bızim koşul gerekir. Aynı devlet kaynakların rece yükseltümelerinde de uyguavnı düzevde dururlar Padişah larımızda ıster istemez her basa dan beslenen üniverBitelerimizin lanıpsa, üniversitelerde öîzgür düAbdüiaziz'in donanrnası. buna iyi mağı daralarak piramitçe yük herbirinde öğretim uyesi/öğren şünceden, özgür tartışmadan, özbir ömek. Oünyanm İngiltere' selmektedir. Buna göre, eğitimin ci oranlan niye bu kadar farklı? gür arastırmadan bütün bütün den sonra. ikinci en büyük donan önemh tir •sorunu, Sn yetenekli 1969 • 1970 dr . yüı rakamlanyJa umut kesmek gerekecektir. N NÖBETÇİ ECZANELER Mete TUNÇAY * . Nitelik Ayniliği Her Alanda Yukselme mensucat santral ELEMAN ARIYOR EDİRNE TEKSTİL tŞLETMEMİZ KaUte Kont• rol Departmamnda istihdam edilmek ve yeüstirilmek için. TATBİKİ GÜZEL SANATLAR TEKSTİL BÖLÜMÜ MEZUNLARl'na ihtiyaç vardır. Askerhğini yapmış lsteklilerin kısa hâl tercümelerini bildirir mektupla PiC. 56 Edime adresine, veya EdirneKapıkule yolu üzerindeki Fabrikamız Personel Dep. Şefliğine iş günleri saat 9.0017.00 saatleri arasmda şahsen müracaatlart rica olunur. Fuimar: 673, VE5555HEDİYE g|| GAZETEClLERîn YILBASI PIYANGOSUNDA MURAT TELEVIZYON NaimÇEŞMELl Hakkın rahfhetine •kavtjşntuştur. Cenazesı 31^2.1972 Pazar günü öğle n a m a z ı m miîteakip Şişli Camiindeh kaldurılarak Fer.;köy AJle Mezarlığına defnedil,ecektir. : Mevlâ iahmet eyleye. ' • * " ' . : • . ••»•.•" . REAAINGTON' PORTATİF «r: Istanbul Üniversitesi Rektörlüğünden: •;.'••.v*.:.^ "\': ;^ A I L E s i Cumhuriyet: 9377 ; Türklerin büyük dostiarından, arkeolog ve mlmar Türk Sanatı kavrammı anıtsal eserlenyle dünyaya kabul ettirmış olan bilgin • , •. .! IlİERI BABRIEL Cumnunyet 23 Araiık 1972 de,'oturma£ta oldo^u BarsurAube vefat etm'.ştir. ' • . şenrınde evınıze ışınıze REMIVAC . HaUskârgaıl C*d. 34/4 Harhlvc Tel.; 47 87 11 . izrolr Cad. 33/27, Yeni«ehlr, .Ankara' Tel.: 17 43 4» Kurumumuzun en «skl .şereî Uyelerindep olan. boşluğu dolriurulmaz btlvük dostumuzun kaybını, üyelerimıze ve Türk kamuoyuna üzuntüyle duyuruı natırasını savgıvla anarız. TÜRKİYE TUKtN(S VE OTOMOBtl KUKUMU U36ö . Orta öğretim kurumlanna vacancı dıl öfb) Her aday ön kayıtlar sırasında girmek retmerii yetiştirmek gayesiyle ve ncrmal öğistediği yabancı dil bölümünutn . başka diğer retim süresi 4 yıl ohnak üzers acılaij tstanbul iki yabancı dıl bölümünü de tercih sırasına Üniversitesi Yabancı Dfl Yökstk OKuluna yagöre belırtecektir p.lacak müracaat ve kayıtlara ait esaslar aşa4 Verilen dilekçelere. dayanılarak hazırfıda belirtilmişttir. lanacak olan bölümlere ait listelerde adlan 1 îstanbul Üniversitesfi Vaüancı Dü bulunan aday larm esas kayıtktiı 11 Ocak 973 Yüksek Okuluna Aimanca. Frans.zca ve îng> Perşembe günü yapılacak. Kontenjarr delmazIizce bölümlerinden herbirine 24 kişı hesabıyle ea mevcut dilekçelere istinaden hergün kajnt?. toplam olarak 72 tSğrencı alırıacaktır. lara devarn edilecektir .''• 2 7 Temmüz İ972 tarihinde yapılan Cni5 Esas kayıtlar İçin. adayiann aşağıdakl versitelerarası. Giriş Imtihamnâa 300 • vç daha belgelen beraberlerinde geürmelen önemle. fazia sosyal puvan alan lise mezunu Üniversihatirlaülrr. • " • te öğrenci adaylan ön kayıtlannı vaptırmak • .1) Lise blürme diplomasT veya çıkış bel ' için müracaat edebilirler. g 3 ön kayıtlar 8 Ocak 1973 Pazartesl ve 2> Ikâmet tezkferesi, 9 Ocak 1973 Sak günleri resmt • calışn.a saat3) Aşı, kâğıdı. sıhhat raporu, lerı içinde tstanbul'da. Ankaravî Medresesin r ' 4)*Askerlikle UlsUtt, olmadığını belirten bir de idarece verilecek matbu dileKçeıerle yapılacaktır. (Posta ile vapilan tnüıacaat'aı dik5) NUfus tezkeresi sureti. kate alınmayacaktır.l . 6) 7 adet vesikalık fotoğraf, Ön kayıtlar için adaylar: • 7) 88 TL. harç, a) Giriş kartlannı beraberlerinde oulundu •• 8) Giriş ve puvan kartlan. racakteıdır. (Giriş kartlannın fotokopisi veya 6 Önemli husus : Üniversitelerarası Giriş İmtihanı Büıosu taraOkulun ön kayıt İçin aradığı minirmım fır.dan verümemiş olan suretler kabul edilpuvan okula müracaat hakkını verir. üsas mez.) kayıtlaı İçin bir hak teşkil etmez. . Biletler.Spor Toto bayilerinde ve otomobillerde satılıyor Cumhuriyet TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜCÜNDEN • • TelsizTekhisyeni ;• • '; Memuru >r ve Telsiz Alınacaktır Merkez ve taşra teşküâtımızda istindam edilmek uze J 5 sayılı devlet memurlan kanunuha S7 göre ücret veriln kaydı ile 10.1.1973 günil saat ds.30 da yapüacak imtihaı fiili askerlik görevini yapmış, 40 yaşını aşmamış ve mem olma şartlarmı haiz telsiz teknisveni ve telsiz memuru alıı caktır. . • İsteklilerin hâl tercümelerini belirtir dilekçeleri Ue im han gününden evvel müracaatlan ve imtihan gün ve saatin Ankara Millî Müdafaa Caddesindekı Genel Müdürlük Mul berat Müdürlüğürnüzde hazır bulunmalan rica olunur. (Basın: 25879 Cuıııaurıyet twtx)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear