26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 rUMHURÎYET 2 Araîık 1972 ÎSTtfL.. 8EM CTELPÎ APriK..» OOOH.DiıMYA '€^••7 (İİŞİİ İf SAMİM KOCAGÖZ'ÜN ROMANI 118 «Biraz önce, senın onunden geldiler. Sabahleyin motorlu trene bınmişler. însan, AnkarVdan bir telefon... bir tel haber vermez mi? Basmane îstasyomı şuracıkta; karşılardık » Eniştem, guluyordu«Geldik ışte... size bir surpriz yapalım d"edık » «tzın mı yarbayım?» diye sordum. Ondan önce Yıldız Ablam, sevinçle karşıhk verdi: ıNe i7im Emre! îzmir'e atandık!» Annera, yemin billâh, • açsimzdir'» diye mutfağa yurudu. Onu, ablam OİSUn, eniştem olsun, eüerinden tutarak, «aç değlllz, yemek vagotıünda yedik » diye, getinp oturttular. Evimizin küçük salonunda bır sevinç havası esiyöfd'u. Yarbay Sabrı Tezen, babamın karşisındaki koltuğa oturdu«Şu motorlu tren çok sarsıyor; insanı serseme çeviriyor...» Sıvıl gıyınmisti. Uzun boyİU, İrİ yapilı bır askerdı Sıyah saçlari, dikkatle arkaya taranmıştı. Geiir gelrnez, elini yuzunu yıkadığmı, ustune başina çeki düzen verdığîn; anladım Koyu renk gozleri, hepirnızin ustunde, ayrı ayrı, sevgiyle dolaşıyordu. Ablam, onun tersine, kumral, elâ gozlu, annemin gençliğı gibi güzsl bır kadındı Hanı kumral dedim ya, şu sıra saçlan, elektrık ışıgınd'a iyıce san gorunuyordu, Babamın bakışlanndan bılgl bekledıği belli oluyordu. Enıstem; «Hıç de hesapia yoktu,» diye konuştu, «geçen hafta Genelkurmayda, yeni bazı atamalar yapıldl, Iki gun once de bana, îzmır'deki Yurtıçı Ikıneı Bolge Komutanlığı'nda ödev venldlği bıldınldı Tarıh olarak da yarmd'an sonra goreve baslamam Rerekıyordu. Kaptığım gıbl Yıldı/'ı, solugu Izmır'de aldım.» Annem sordu «Ya çocuklar?» «Annemç bıraktık » Yıldız, bılgı verdıî «OkuUann kapanmasına çok az kaldı Yıl sonunda çocuklara okul değıstirtmeyelım de«Şadıye IJanım nasıl 7 îvi raı'ı «îyi annecığım; çok çok selârrflarl var » «Çocukjar sıkmasa bari; yuk olacaklar » Sabn eniştem, şoyle bir kolunu salladı, soze kanştj: «Canım babaanneleıı değıl mı 7 Bır ay baksin. Okullan kapaninca alır gehriz. Hem o ramana dek buracfa bır de ev buluruz.» Babam, «Hepimız bu eve sıgarız canım » diye, soylendj. ' • ' Annem, «Elbette!» dıyerek doğruladı. Gulecektım; kendimı zor tuttum: Bu evı aldık ya, hepımız sığardık! Gulseren'ı de buraya gelın getırecektik Şu anneler... babaîar! Yarbay Sabri Tezen, şoyle bır duşundu; sonra gulumsedi: «Hele şu bir ayı sızın yamnızda geçirelim bakalım Belkı annem de bızimle olur, çocuklar fllân bir ev gerekır Daha vakit var bu aşe camm ..» «Nusret Bey oğhımuz nasıl?» cBu yıl, dış ulkelerden birine atanacak galıba, bu yüzden annem bize gelecek ya, » Kusret Bey, eniştemin küçük kardeşıydi, Dışişleri Bakanlığında görevhydı Bu havadan sudan sözlere babamın pek onem vermediğlni göruvordum. Zıhnı bır şeye takıldı mı; eksık parmakh sol elını, sağ ellyle oguşturmaya başlardî. Dayanamadı en sonuntfa: «Ankara'da ahval nasıl damaf» Yarbay Sabn Tezen, bır yerine iğne batınlmış gibi ırkıldı: «Bır tek kelıme ile rezalet baba! Rezıllik hükümetin paçasından akıyor.. > «Pohtıkacılan bır yana bırak oğlum; Genelkurmavda ne var, ne yok?» Yarbayın, bırden kaşları CciMfh; yüzü gerlldı • «Genelkurmay Başkanı, General Rüştü Erdelhun'u, benden iyi tanırsımz » Babam, dusünceli düşünceli başmı sallad^: «Tam Menderes'e, Celâl'e lâyık bir Kurmay Başkanı!» «Kara Kuvvetleri Komutam Agâ Cemal'e de mecburi izin veriyorlar, verdiler .» Albay Tmaztepe, birden doğruldu: «Nedeni?» «Basbakana uyarıcı bır mektup vazıp Millî Savunma Bakanına vermış Zorunlu ıznin ne yakadan geldığını anlayamadlk » «Yerine kım atandı'» «Atanan vok; vekılhkle vonetılıyor Gürscl Pasa ı/ınh «avıldığmdan » «Ne gunlere kald"ık yahu'» *• «Aga Cemal'i tanır mıydınız'» «Nasıl tanımam HarbıveMen bilirim. Bırçok gorevlerde de bırlıkte bulunduk . » Eniştem. gulmpye ba^ladı. Babam sordu: «Niye güldun?» /Arkasn m ) «Duşman Selmanpak muharehe meydamnda dört binden fazla ölü bırakmış ve sîmdi Kutiüammare istikametine slabıidığine kaçmakta eşyalarını ve erzakını yak maktadır. Siivari tümeni Aziziye doğrultasnnda düşmanı takibe başiamıştır.» Bu açık durum onunde kaybolmuş bır gunü ve kaçınlnuş bır fırsatı telâfı içm orduya tekrar duşmanı kovalamak emrl verilıyor. Olan bıtenler karşısında Basri bey Halıl beyi telefona çağınyor. Halil bey henüz uyumaktadır. Ben konuşuyoruıh. Basrı bey Kumandana söyle düşman yenilmış kaçıyor, ancak Nurettin bey bu ışı beceremez, bir an once buraya gelsin. Ben Halil beyı uyandırıp bunu söylüyorum. Kumandan, Bas n ile konuştuktan sonra ertesi sabah hareket edeceğini soylüyor. Bana da kumandanlığa şifre çekılmesı emrıyle şu yazıyı yazdırıyor: « Selmanpak muharebesi za ferle bitmıştır. Bu anda Nurettin beyden emrü kumandayı teslım alrnak onun zafer hakkını çalmak demektır. Munasıp bir vazıyete kadar Nurettin beyin emrmde bır kolordu kumandanı olarak çalışacağımı arz eylenm » Otuz dort yaşmda bir kolordu kumandanı olan Halil beyın bu davranışını unutamadım. Yüzbaşı Selâhattinin Romanı ] Derleyen : İlhan SELÇVK lan sönmüş ve topçu ateşi durmuştu. Bızım bırlıklerımız bırbirinden aynlarak savaş düzenine gırmeye çahşıyordu Kumandanlar karar verdıier: Bır pıyade alayı süngü takacak ve ışıklan sönmüş düşman ordugâhına süngü hücumu yapacaktır Bu gorev 51. Tümenin 44. alayına verıldi. Alay hazırlandı. Süngü taktı Yıldızlann ışığında aydınlanan bu çölde Turk alayınm duruşu insaan heyecan verıyordu. Alay Kumandanı Yarbay Hasan Yetimi'ydi. Sonradan şehit oldu. Alayın Bırınci Tabur Kumandanı da eniştem Ahmet bey . Halıl bey Alaya hazın bir söylev verdi ve sonunda: Kırkdorduncu Alay bu gece ölecektır, fakat tarıh yarın sabah Turke bır zafer kaydedecektlr 44 Alay bunu senden ıstıyorum. Subay ve erler, buna karşıhk: Hep oleceğiz. Türkün alnı ak ojacak!. dediği zaman hepımiz ağladık. Irak'ın yıldızlı gogü altmda Ahmet beyle öpüştük, vedalaşdırlarla bir mahşer yenni andırıvordu Ama yırmıbını bulan bu kıtlede bır olüm «e^s'zlığı vardı Ara sıra kışneyen bir hayvanm sesınden başka şey duyulmuvordu Çay oldu. llk bardağı bana verdıier Bırkaç vudum almıstım ki, bır top ses1 duyuldu Hıc beklenmıyen bu sesın nereden 2el« dığıni saşkm şaşkm arark^n, sağnak halmde bır top ateşi kalabahğm üstüne yaS^naya başladı Bır muhacır kafılesı cıbi yere serilmış bu varı uykulu ordu müthı5; bır ateş baskınına uÇramıştı Tarıh bua^inü Delabaha meydan muharebesi dıve kaydetmjş tir Gün 31 Kasım 1915'ti Bıraz ilerive doğru düsen bır mermı. heRimızı toz topra£a bogdu. Dtıman daŞılınca cevremde kimsenın kalmamıs oiriuğunu ve herkesin gerive, hendeklere kaçtıgını gördüm Ben d? kendime bır yer bulmak ırın gerıyp doğru vürümeve ba^ladım. Bir de baktım ki karargâhtan Binbası îshal. ve teğmen İsmail Hakkı da aynl ^pyl vapıvorlar. • Onlara katıldım. Ates sürüvor, ortahgı darrraduman edıvor, çöl bır msh^eri andırıyordu Bovle bır muddet g'ttıktpn sonra bır hendefın 1çmde KoJordu Kumandanı Halıl BPV Ba^ri Bev ve Fuat'ı sörduk Yanlarına srıttik Ama ben de vfiruvecek hâ) kalmamıstı. Basrı karargâh suhavtarmı anyor Durumu kurtsrmak ıçın emırler verıyordu. Bır yandan da Halıl Beve Emr h kumandavı Nurettin beyp bırakmanızın büyuk fa7İletını sımdı bınlerce Türk çocugu canıyla oduyor Size belki fa?iletlı di>ecekler. ama tarıh ne dıyecek onu bilmem.. dıyordu Sağanak şeklinde başlayan topçu ateşi, yığm halindeki askerlerden bir kısmmı ahirete götürüyordu. Kumandan Halil Beyin bir saat önce yaptığı tahminler böylece hazin bir şekilde gerçekleşiyordu. tık, ayrıldık. • Alay hareket etmiş, düşman ordugâhı ışıklan sonmus ve aradan ıkı saat geçmıştı. Artık herkesm kanaatme gore düşman kaçmıştı ve alav ardından gıtmekteydı Benım ateşım gene yükselmış tı. Soğuk ve sert Arabıstan gecesınde zangır zangır tıtrıyordum Herkes istirahate daldı. Ce.mal, Emın Âlı ve ben yere yaydığımız kaputlanmız üstüne uzandık. Cemal ile Emın Âh beni ortalarına aldılar. Ustumuze otekı kaputlarımızı örttük Benı ısıtmaya çalışıyorlardı. Ama tıtremekten kendimi alamıyordum. Biraz daldım. sonra tekrar üşüyerek uyandım Açlık, susuzluk. soğuk, hepımizi, öncehkle hasta olan beni berbat etmişti. Emm de uyandı, henüz sabah olmamıştı Kalktı. etrafı gezdı, geldı: Istıhkâm böluğü çay pişirıyor, haydı oraya çidelim . Yuz adım kadar yakımmızda, bır hendeğm ıçıne gırmış istıhkâm bolügune çıttı Boluk Kumandanı çerçop bulmuş, üzerıne çaydanhğı oturtmuş, Cay kaynatmaya çabahyor Bıze zeytin ekmekten meydana gelen bır de kahvaltı sundu. Çay kaynıyordu ve hava ışımaya başlamıştı. Çevreyi görmeye başlamıştık Birlikler, hastaneler, kollar, geceleyın olduklan yere yatmış lardı. Çöl, insan, hayvan, ça . HAREKET yazan veçızen.Ayhan BAŞOGLU ÇELİK HANÇER 28 Kasım 1915 sabahı Halıl bey, Fuat ve ben otomobılle cepheye hareket ettık Üç saat sonra Selmanpak savaş meydanının yırmı kılometre ilerısın de ordugah kurmuş bırlıklere rastgeldik. 28, 29 günlerı o noktada kaldık. 30 Kasım 1915'te ileri hareket başladı. Akşam gun batmak üzereyken uzun zaman Ingıhz karargâhı olan Azızıye'ye geldik. Azızıye erzakla doluydu. Hayatımızda gormedığımız peynırler, ıçkiler, yıyecekler, elbiseler vardı. Her taraf zengın İngilız mılletının haşmetını gosteren şeylerle doluydu. Bırhğımız hıssesıne dusenı aldı Fakat bıtecek gıbı değıldı. HatırLadığıma a;ote yalnız yırmı ıkı cıns peynır bulmuştuk Şeklını gormedığımız bır suru reçel, şampanya, vıskı, ne bıleyim daha adıru bılmedığımız bır saru ıçkı 51'ıncı tumenın o tarıhte kurmayı olan Şemsi bırkaç şısfe şampanya ıçmış, Emın Alı'yle bırlıkte sarhoş olmuşlardı. Tam o sırada Ordu Kumandanı Albay I\urettın bey geldı. Halıl bey gun kararmakta oldugundan bırlıklerın durdurulmasını ve kovalama ışının yarına bırakılmasını soyledı. Bılınmeyen bır arazıde, malum olmayan bır duşmana karşı hareketm doğru olmadığım Uerı surdu. Fakat Nurettin bey: Önumuzde Delabaha koyü var, oraya kadar gıdeceğız... emrmı verdı. Bırhkler dort tumen yanyana yuruyuş kolunda ılerı harekâta başladı 4 0 yıl önce Cumhuriyet ~ZMÎR, (özel) Öünyanm en guzel korfezlerınden bıri olan îzmir kbrfezine vapurla girıldiğı zaman sol taraf kıyılarında çadır şeklinde dı7ilmiş beyaz tuz kumeleri derhal goze çarpar.» 2.12.1933 I ÇAMALTI fUZLARÎ bu tuzların bir kısmı memleket içınde kullanılmakta, bır miktarı da ıhraç olunmaktadır. Tuzla iskelesınden son senelerde yabancı lımanlara sevkedılen tuz • mıktarı da şoyledır: 1929'da 29600 ton, 1930' da 32300 ton olduğu halde bu miktar 1931 ve 1932 senelerınden ben 15000'e duşmüştür. Halbukı az masraf, az em°k ve yuksek bılgi sayesınde bu on milyon, on mıslıne çıkabilecek kabiliyettedır. Bu tuz kumeleri bu sahilde Mrn^ıbes kilometreyi işgal eder ve Turkiyemıze küçuk bır emek ve masrafla senede tam on milyon lira kazandırır Çamaltı denılen bu tuz memlohelerı ihmal edilemeyecek kadar buyuk bır kâr sağlamaktadır. Son zamanlarda Duyunu Umumiyenin inhisarına geçen SOFYA'DA muhakemelerinin yenıden tetkıkıni isteyen «Yahudı Kongresi» uyeleıi murahhaslarından Dr, Hanezı, kongrede ahnan kararlan okumuştur Bu kararda Fıhstın Yahudı Hukumetinın savunulmasında butun dunya Sıyonistlerı mucadelelerrne devam edeceklerını bıldırmış ve Yahudılerın yalnız dost memleketler ile tıcaret yapmaları ist^nmıştır. MVIERÎKA'DA ıspırtolu ıçkiler yasağının bu ayın altısmda bir kanunla kaldırılacağı haber ahnmıçtır. YARIN: BİR ŞARAPNEL PATLIYOR DİŞİ BOND .AUT1NIZ & P.OENI BLÛISE DE N > / ! BİR ATLI üece olmuştu Ben na&talığımı henuz atlatamadığımdan at ustunde tıtrıyordum. Emın Ali yanımdaydı. hmın'e bır muharebe patlarsa benı yalnız bırakmamasını soyluyordum. Karanlık ıyıce bastırmıştı. Bır saat sonra ılerde bır aydınlık gorduk Ve karar verdık: Delabaha koyu bu olsa gerek. Biraz daha ılerlemıştık ki ilerden yıldırım gıbı gelen bır atlı subayın: Kolordu Kurnandanı Mıralay Haiıl bey... diye bağırdığıru duyduk. Atlı herkesın duyacağı bıçımde bagırmaya devam ettı: Ilerde gorunen aydınlıklar duşman ordugâhıdır, bırhkler muharebeye hazır olsun! Boyle yırmı bınden çok însanın yığm halmde bulunduğu bır sırada, gece karanlığında muharebe vazıyeti almak tecıydı. Bırhkler derhal durduruldu. Ve oiduğu yerde yere yat emri verıldı Tümenlere çöle doğru bırbırmden ayrılarak yayıima emrı de verıldı. Emırler devama başladı. TİFFANY JONES BOBBI'E BıR 1 OL. JTJ M'JSSUM ^ SASÛUÜN f ÎŞTE. OELfVOJ? 8 î " \ ( Z1M LOtCOMOTl'FI ) Vs Ş| v^g^>^ . 0^« ; •k\ ¥Tl GARTH p!MD\ BUNLARI BtRUM DÛNiyA) TOPÇU ATEŞİ Bu sırada ordu kumandanı da geldı. Kolordu Kumandanıyle goruşmeye başlamıştı ki, sağanak şeklinde bır topçu ateşıne tutulduk Her duşen mermı yığm haiındekı msanlardan bır kısmım âhırete goturuyordu Bı zım Kumandan Halıl beyın bır saat once soyledığı duruma duş muştuk. Yanımızda bulunan topçu taburuııa duşmana ateş açması ıçın gerekh eırnr çıkarıldı. Bıraz sonra duşman ışık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear