01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURTYET 31 Ekim 1972 ÎS£ AŞlBJ MOTÛTU SU FReNk:l£.Rj P A V C Ğ ' I Y / ' M OÜŞktJjsJÎ) 8ıR MAOAM ÜPA1A v^g. Pı fet' ÎSTAJVJSÜL'V;^ ütitij îfefDELı'SiKiDeMGlKiSi ıDl. BoHuNlM,N6Sİ VAR. N£SÎ YOK ÜSTÜıJt 6 Î ONLu DİfeER DE.Ü, ÎSTAHSUU ,, I it>î. B U Z A T MA.Du.lvl ÜPAlANlfJ MESi , SERSfcM.'. HÜViİJMETÎ <** JPIİ / II rı 1 i ç îzmir'in içinde SAMİM KOCAGÖZ'ÜN ROMANI • 88 cAlIah AUahN dlye söylendi Cahit; annesi, zim Ordumuz, dünyanın en halkçı ordusu, en çok «Sen, bu söze karışma!» diye kestirip attı. Ortahalk çocuklannın meydana geürdiği ordudur. lığı yine bir kahkahadır aldı. Çayları içerken, Şimdilik ordusunun kendinden olduğunu anlaya mayan halkın karşısına ordumuz, çıkmamalıdır. Gulseren, Hasip Beye, >İnsan, bu memleketi bize Bir koşulla çıkabilir, o da Atatürk'ün ölümünden mi teslira ettiler? diye söyleniyor ama yine de bu yana tıkanan deVrimcilik yollannı açmak ıçın. üzülmekten kendisini alamıyor...> dedi. Hasip Böyle bir hesapla girişirlerse, bir diyeceğim yok. Bey, içini çckti: Sivil devrimcilere de, yolun açılmasını beklemek «Üzülmemek clde mi kızım Gulseren..™» düşer. Sivil devrimcilere, Milli Şef yönetimi, DeCahit, çayını yudumlarken ağır ağır konuşma mokratlann yönetimi, çok hesaplı ve hunharca ya başladı: karşı çıkıp, yirmi yıldır, halkla ilişki kurma ola«Evet, üzuntü üzüntü üzüntü... Herkes, her nagını vermişler.» sabah gazetelere sarüıyor. Oysa gazeteler, sadece olayları yazıyor. Gazetelerde çözüm bulunamaz ki Hasip Bey, öfkeü öfkeli önündekl boş çay olaylara.. Gidişin, olayların heyecanı var ortada. flncanını, şöyle eliniır tersiyle, sankl önünde Bu heyecan da Menderes'e karşı olan biz, azınlıkbiri varmış gibi kenara itti: ta. Hani heyecanm bir halk ayaklanmasma dek «Şu çok okumuşlardan da illallah! Adamda varacağı yok. Ocak ayı içinde Istanbul Üniversite ufacık bir umut da bırakmıyorlar»! si, Rektörüyle birlikte, Onar Hocamızla birlikte, «Anladığıma gore Hasip Bey,» diye araya protesto gösterilerine kalkıştı gericilere karşı.' Pogirdim; «Cahit, halkm destekleyeceği bir devlisi de prptesto ettiler. Menderes, bir daha üniverrimci kadronun gelebilmesi için, önce yolun siteye attı tuttu. Gençler, daha daha da ayaklaaaçılmasını ongöniyor; sonra da bu kadronun salar, nereye dek gidebilirler bilmem... Bugünhalkm desteğini kazanması ıçıh beklemçk gelerde Kayseri olaylannın, hele Yeşilhisar'da asker rektig;ni söylüyor. Ben, haklı buhıyorum.» lerin Ismet Paşa'yı yol üstünde çcvirmesi, yolunu «İyi ama oğlum, siz gençsıniz, beklerslniz, kesmesi, askerler için de birşeyler düşünmemize savaşırsuuc! Ben, yetmişime merdiven dayadım; engel oluyor. Gerçi bu yol kesmenin yasaja uysabrım tükendi gayri!».diye Hasip Bey, patmadığını, askerin işinin olmadığını söyleyen koladı. Bir süre sessizlik oldu. Ugur, çok ciddl mutanlar, emri yerine getirdikten sonra, askerkonuştu: lik kurallarını yerine getirdikten sonra, istifa et«Hasip Bey amcamız da Haklı; ne olacaksa mişler. İstifa eden bu komutanlar için, hani AIolsun bitsin arük!» Herkes dönüp yine Cahit'e bay Salâhattin, Osman, Bahri için, Menderes'cibaktı ne dıyecek diye. O, konuşmayı sürdürgazeteler, «Bu askerler Paşacı1» diye kıyameüer mek istemedı nedense. Gülümsedı: ' kopanyor ama, Paşacı da olsalar, ödevlerini yap «Elbette birşeyler olacak. Yörüklerden duytılar. Bu olay da askerler için bizi açık bir fikre dum, güzel bir atasözümüz var: Gündüz uçakavuşturamıyor. Denecek ki, asker, bir iş yapamayan kuş, gece yoğurt ayranına düser.Haydi cak olsa, sana mı söyler? Geçen yıl, ihtilâlci diye yine Yörük sözü edelim: Menderes Efendi, çadokuz subayı tutukladılar. Sonra da bırakmak zo mura baştı, çalıya astı; encamı hayra done (!)» runda kaldılar.> Sordum: «Hitler gıbi bir adam çı&malı!» diye, bir fi«Bu da Ordunun içinde birşeyler olduğunu, kir attı Nazlı ortaya. Şimdı Cahit, parlayacak birşeyler dö'ndüğünü gostermez mi?» Hasip Bey, diye geçti içimden ama, Cahit hep gülümsüyorheyecanlandr. du artık. Yumuşak bir sesle karşılık verdi: •Emre haklı! Hem de çok haklı! Sen de iyice «Unutmayın Nazlı Hanun, Hitler'den kalan karamsarsın be oğlum...» en güzel anı, sadece Lıli Marlen türküsüdür. Üst «Bak babacığım,» diye yutkundu Cahit, «diye yakası, müyonlarca ölü!» lim ki Ördumuz,vurdu iktidaıı yıktı geçti... Son«Orası da doğrn ya...» ra ne olacak?» Hasip Bey, dayanamamış, gözünün. ucuyla, «Oh! deriz be yahu!» yeni gelen gazetelere bakıyordu: «Demeye derız ya.. sonra ne olacak? Bu Men «Bu başyazar da, tarafsız olduğunu, olayladeres'çi, bu Demirkıratçı halk, Orduyu desteklera tarafsız baktığuıı savunuyor» diye, parmağımez! Halkın desteklemediği bir yönetim de, zorba lık etmek zorunda kalır. Demokratlann zorbalı • nın ucuyla gazeteyi gbşterdi. Oethit, şöyle uzanıp ğına razı olan, gönüllü olan halkm, orduya kar • bir baktı gazeteye, kestirdi attı: şı çıkmasını hiç istemem. tstemem çünkü, bi<Arkası var) Ben ilerde an kapıya doğru yürüdum. Kapıyı açUm. On, onbeş neler ıçıjorlar. Yanlarında bırkaç pespaye Rum kansı Benl görânce korkacaldanna: Buyurun efondim ıçellmf dediler. Dedım icı: Kalkın ordugâJıa gideceğiz. Cevap verdiler: Keylımızi bozamayız. Bırer bırer hepinıze kalk emn vereceğım, kim kalkmazsa vuracagun. Bastakı nelere:' Kalk, dedım.' Yuzüme baktı, sırrttı. Ben dç kurşunu koluna gömdum. Yıkıldı. Ötekıler bunu gorıince kuzu gıbı kalktUar, teslim oldular. Oaları ordugâha sevkettım. Yaraianan neierı de bareber gonderdun. Içeri gectığım zaman bütün Rum lar tıtnyor ve ^ıerkes olduğu yerde duruyordu. Emır verdıra: Herkes onünde bulunan tibaiüarı sürahılerı kıracak: Kim kırmazsa vuracagım. Beş dakıka sonra meyhanede sağlam tâbak ve sur&hı kalm&nuştı. Son ıhtarı da yaptım: Bir daha bu meyhanede klmi gorürsem kafasını kıracagım. Şımdi haydi evlerinıze! Döndüğüm zaman Cemal bey. ordugâhta idı. Gonderdigım neferlen dövmüş, ellerine kelepçîe vurmuş, çadırlara tıkmış. Benii görunce alnundan öptii. Yanında duran Hüseyin efendiye:' Bak, dedi, bacağın kadar çocuk! Ama subay boy'le olur. Yüzbaşı Selahattinin Romanı işte... Subay böyle olur Talih! dedim. Ve yürüdüm. Tam grup zamanı ordugâha geldim. Tüfekler dolu, süngü takmış, durumda marş söyliyerek muntazam adım ordugâha girdik. Âsi asker çadırlardan fırlamış bafcıyor, benim böyle kollarımı sallıyarak ordugâhlarnun göbeğine kadar girişimi şaşkınlıkla seyrediyor. birşey yapmıyordu. Türaen Kumandanıhın çadınna girdim. Ttimsn Kumandan Vekili alavlı ve Çerkes Kay makam Mehmet beydl. Yaşlıydı. Bir sedirin üzerine oturmuş, başmda takke, onünde mangal kahve pişiriyordu. Bepl güzel kabul etti. Kendislne aldığım emri söyledim^Derhal âsl çavuşları topladı. Emri .tebliğ etti. İsyan bitti. Subaylar hapisîen kurtuldu. Tümen ertesi sabah toplandı. Çanakkale'ye hareket etti. İki saat sonrada bjzim tabur tümenin b»aktığı yere geldi. Tümen Kumandanı aynı zamanda sahilleri bana. tarifie, İtalyanlann sahile çıkmak için yaptığı hazırlıklan anlatmıştı. Dinlediklerinii bizim Tabur Kumandanına naklettim. Derleyen : İlhan SELÇVK timin durumu ne feclydl. Yüı bın adam, şu anda ve şu bölgode silâh başmdaydı. Hepsinin evı vardı, çocuklan vardı, ama hepsinin bu?ün boynu büküktü. Kahrolsun düsman! . GÜRÜLTÜ MALKOCOĞLU yazan veçızen.Ayhan BAŞOGLU ÇELİK HANCER Bu olay Çanakkale'de epey gürültıi yarattı. Beni Divanı Jiar • be yennek istediler. Meyhaneyl allak'bullak ettığTm için hakkım . da tahkikât başlayacâğı snada bir başka o&y hepsini unutturdu. ' 591912 günü yiızbaşı beni çağırdı ve dedi ki: ' ' Erenköyünde (Çanakkale'nin yirmıbeş kilometre güneyınde) bulunan Bursa'nın Eedif Pırkası , isyan etmıştir. Alayımız tedibe memurudur. Alay kar^ı kıyıdan şımdi Çanakkale'ye nakle başlayacaktır. Taburumuz ışö hemen isyanunıntıkaslna girecektır. Bölük derhal harekete hâzırlanEin. . Bız derhal hazırlığa başladık, akşam iJEtar için hazırladıgımız yemekleri oruçlarımızı bozarak yedik. Bölük iki saat sonra bütün eşyasıyla hâzırdı. Redıf Fırkasının (Tümeninin) iş'yan sebebi: Terhis istiyorlarmış, muharebe istemiyorlarmlş. Taburumuzla yola çıkmak üzere Çanakkale'nin tiışına vardık. Mülâzım Hüseyin efendi yanıma geldi: Sen yürümeğe alışmamışsın dır. Ben ve bu asker Arnavut> luk harekâtma katıldık. Hepimiz pıştik. İstersen'Yüzbaşıya söyliyeyım, sana bir hayvan lçiralasınlar. Askerlikte böyle bir olayı hiç düşünmediğim için: • Yoruldugum zaman düşünürüm, dedim. Üç saat kadar yürüdük, hava kararmaya yüz tutmuştu. Hakikaten bıaim bölüğün bır kısmı ve taburun bazı zabitleri yollarda kalmışlardı. 185 mevcutİu Bölük 150'ye düşmuştü. Geride kalan neferleri ioplamak üzere Hüseyin efendi de geride kalmıştı. Yüzbaşı' atta ben yaya idik. Nihayet Erenköyüne geldık. Geceyı orada geçirdik. Sabah olduğu zajnan bizun taburun hahni göimek çok feciydi. Tam bir acem ordusı. gıbiydık. Herkes gelip bir yerde kalmış, ne zabit var, ne bölük, ne tabur. Nihayet öğleye doğru, arabalı, eşşekli, subay, nefer; tabur Eren köy'de toplanabildi. ,' Öğleden bir'saat sonra, Tabur Kumandanı yüzbaşılan topladı. İki saat kadar görüştüler. Bıa dışarda arkadaşlarla lâf atıyorduk. İki saat sonra bir nefer gelip: . • Seni Tafur Kumandanı isöyor. dedi. 'Gittim. Tabur Kumandanı beni bir tepeye çıkardı: Şu gördüğün Ordugâh, !syan eden v0 zabitlerini hapseden Bursa Bedif Fırkası Ordugâhıdır. Şimdi tafcımınla (90 nefer) oraya gideceksın. Ordugâhı teslim alacaksm. Onlara yarın sabah Çanakkale'ye hareket etmelerinl, Kolordu Kumandamnın emri' olarak söyliypceksin. Şayet sana saldınrlarsa silâhla mukabele edeceksin. Biz de senin arkandan harefcet edecek.ve yann sabah geleceğiz. Taiamımı aldım. Yürüyüşe geç tim. '"olda düsünüyorum: Biz altmış kişi. Onlar altı • yedl bin kişi. Eğer bana süâhla karşı kojarlarsa hepimizi bir anda yerler. Taburca, bavramlaştık. Oyunlar ovnadık. Günümüz böyle geç ti. Tabur Kumandanı Binbası tbrahim Sükrü bey neferlere güzel sözler sövledi. almıstım. Sonradan bu erzakın zıya yok. Sabah namazını küArtık hayatım Bölük ve Çıplalc 150 altın lıra kadar eksiğı çıktı. dım. Ve oturdum Kendi kendiköyiı arasında eeçiyordu. YaBana ödeteceklerdi. Pakat TUmi ve memleketimı düşünüyornımda bir sürü kitap vardı Onmen Kumandanı Balkan Hardum. Bir el orauzuma dokundu. celikle o günün en güzel meo bmde şehit oldu diye işi örttüBaktım, imam. muası olan Türk Yurdu . Bu ler. Redıf FırRasının Jevazım tuderçi benim millî duyeularımı Bayram namazma daha vabayten da böyle çıkmişlardı. yogunlaştırıyor, TUrklük ve kit var çıkın da konuşalım, deGeldiğimiz yer JCtHnkale'nla Türk vatanı hakkında bende bir di. CÇanakkale Boğazı Anadolu yabılinç yaratıyordu. Türk köyü Çıktık. Köylüler etrafımı sarkasuiın ucu) Ust tarafında Çıpekonomısi üzerine yazılar yazaa mışlar, hayretle bakıyorlar. lak köyü idi. O akşam çadirla«Parvus» vardı. kövlerımızin ikGenç subay namaz kılıyor. Onlarımızı kurduk, yerleştik. tısadî bakımdan ölüm halinde rın nazannda subay, he!e mekolduğunu da çok açık bir dill» Ve tabnrun verdiğl emirle tepli zabit. dinsiz ve gâvurdur. anlatıyordu. Şaır Mehmet Emin* öğrendik ki. yarın bayramdır. Konuştuk, sohbet ettik. Sonra in Türke ait ıstıraplan dile ge1912 Şeker Bayramı, Çıplak beraberce Bavram namazuıı kıltiren şiirlerini de kfndimden köyü ve benim zabitliğimde Uk dık. Mescidden ordugâha yürügeçerek okuyordum. Bir yanbavramnn. düm. Arkamda yeni elbıselerım dan da eski Yunan tarihinı ve vardı. On sekiz yaşında. sırtımSabahleyln kalktım. giyindim, din tanhlerini okuyordum. O tada üniforma, Bayram sabahı, . BAYRAM namaza gittim. Köylüler Mescirihte İstanbul'da çıkan bütün Çanakkale Çıplak köyünde düşdin çevreslne oturmuşlar, Baypazeteleri Cçünlük, haftalık, ayman donanması karşısında düşüram namazı vaktinl bekliyorlarlık) aldırıyordum. özetle humYalnız tümen giderken bana nüyordum: Benim ve memlekema!ı bir çahşma , Içindeydim. dı. Mescide girdim, Karanlık ve araakıaı teslim etmlşti. Ben de Yüzbasım bana haftada iki dpfa Fransızca ders veriyordu. Askerle cok haşırneşir olmustum. Her gün öğle ve aksam yemek4erini onlarla yiyordum. Köy31.10.1933 den gelen mektuplarmı oknyor, a j»emleketlerine yazacaklan mek tuplan ben yazıyordum. Akşam BANKFLRT 30 (a.a) Başlan cadınmın önline bazan yirHİTLER SORUYOR vekil Hitler burada irat etmiotuz neferin mektup yazdır. tiği bir nutukta şöyle de yorlar? Diğer memleketler kimin bizim askerimizin bulunmasınmak için gelîşinJ gören alay, bamıstir:, tehdidi altındadır? Bu belki de dandır.» na hayretle bakıvordu Neferle«Eskiden hasımiarımız dünrıme köyden geB?n mektuplar. o • DÜN Cumhuriyet şehidi KubUây adma yapılacak âbiyanın sılâhlan bırakması için kadar acı ve eziyet vericiydi M, denin temelı atılmıştır. Kubilây"ın anasJ ile taz Karevvelâ AUnanyanın sılâhlannı bı çoğunu okurken aglardım. Vergi deşi de temele birer tas koydular. Hhlk Kubilâv'ın rakması lğzım geldiğinl söyledimpmürunun zulmü. eşklya zulşehit edildiği meydanda toplanmıs ve bıı agı«^an ler. Bız silâhlanmızı b/raktılc. mü, köy ağasının zulmü... Cumhuriyet marşım söylemiştir. Onlarm da silâhlarını bırakmış « BUGÜN, Mühendis Mektebüün ellinci yıldönüncü ounası lâzundır. Buna nezaret kutîanmıstu:. edebılecek komısyonları, Alman YARIN: ya'da uzun müddet kalmışlardı. • OSAIANL1 İmparatorluğu altı asırda 94 köprü vapSüâiüarırn bırakmamaktan mem mıştır. Cumhuriyet 10 senede 41 köprü yaptı AÇLİK, nun olâcaklanna, hasımlanmız • HASTA ve serseri çocuklar için dün Galatada yapıüstelik daha da sılâhlanıyorlar. • lan Kimsesi2 Çocuklan Korurna Yurdu merasimle SEFALET, Acaba bizün neyımizden korkuaçılmıştır. • Kendisine verilen bir görevi başan ile sona erdirip ordugâha dönen Selâhattin'i kumandan alnından öpüyor, sonra Hüseyin Efendiye dönüyor: «Bak, bacağın kadar çocuk ama, gerçek bir asker.» HAŞIRNEŞtR 4 0 yıl önce Cumhuriyet F CEHALET DİŞİ BOND TİFFANY JONES #£H*yfl GARTH fSTB BLJGAJTTH ' ^iYlft ÇZVSZSSINDS DOLONAN LTZA: YONU IEE VAN'DASSHtH V . .SEtBCEJC.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear