26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET 27 Eknn 1972 ürk Dil Kurumu'muzun ve ük kuruîtaym 40. yüdönümü, Türkçcmizin yüceliğlni ortaya kö yan Kâşgarh Mahnrut'uo büyük yapıtım (Divanı LâgatH Törk) yazışının 900. yıldönfimüne rastladı. Bu mutlu olayları, Kunım, gereğince kutladı. Her yıldönümünde olduğu gibi, çeşitli alanlarda, Türk dillne sevgilerinl, saygılannı, katkılanm bu yıl en lyi gösteren sanat adamlanmıza ödülleri verildj. Yerli ve yabancı dllcilerin katıldıkları bilimsel bir kurultay, üç gün süren 'yoğun toplantılarında, dilimizin sorunlarınl göruşüp tartıştı; aynı zaraanda, Kâşgarh'tun büyük yapıtını her bakımdan ele alarak. degerini ortaya koydu. Kurum, aynca, UNESCO1 nun bu yıh «Kitap Yılı» saymasından yararlanarak, îstanbul'da, yüzde 50 indirimli satış da yapılan, bir sergi açtı. Kururaun yayınlarmı, çalışmalarını daha geniş bir çevreye tamtma ama< cına yönelmiş bu sergiye gösterilen ilgi, cTilîmize sahip çıkma çabalannm ne denli doğru bir yolda oldugunu, nasıl desteklendiğini kanıtlayan bir ölçüt de oldu. T Olaylar ve görüşler ARILARIN ÖYKÜSÜ Prof. Seha L. MERAY biraz daHa gerilerde kaldığını .görmeleri; limdiden, geçmişe düşmüş olmalan. Genç kuşaklar nasü konuşuyorlar bugünî Yazarlanmız, sanatçüanmız, bilim adamlanmız rıasıl yazıyorlar? Görüyoruz. (Üniversite hocalan arasmda ya dil konusuna ilgisizlikten. ya herkesçe anlaşılır sözler kullanırlarsa bılim adamlıklanna gölge düşer yanlış samsıyla, ya da bilimsel «hava» vermek için ne yapıp yapıp, iri iri yabancı sözcükler kullanma gereğine inamşla dillerini yeterince arındırma yoluna pek gitmek istemez görunenler de var. Oysa, onlann arasmda da, her yaştan genç kafalar, bu olumsuz tutumu benimsemiyorlar. Yeni bilimsel yaymlarda, Türk Dil Kunnnunun çabalanna koşut bir istek, her gün biraz daha güçlen. meJcte.) Türk Dil Kupumunun, amaçları doğrultusundaki çahsmalan, son kitap sergisinde de görüldüğü vizere, nice ürunler vermis. Yayınlannın yalnız başlıklan sayfalar tutar. Aksoy. îlk cildin Sunuş'unda şöyle dîyor: «Birinci ciltte atasözlerinin ve deyimlerin nitelikleri ve özellikleri üzerinde bir inceleme tle şımdiye değin bu konuda yayımlanmış belh baslı yapıtlann eleştirileri ve açıklamalı atasözlerimiz vardır. Ikinci cilt, açıklamalı deyimlerimizi kapsamaktadir. Üçüncü ciltte ise kitaba aldığımız atasözleriyle deyimlerdeki bütün sözcüklerin dizjni ve bibliyografya yer almaktadır.» Neler söylememis atalarımız! Çağlar boyunca. günlük yasamın çeşitli koşuüan altında, hslkımız, insanın her yöounfl öylesine tanımış ki! Hepsi de duşündurücü sözler. Hangi örneği versek, veremedikleriraiz sayfalar dolusu kalacak. Birkaçını, sayın Aksoy'un açlklamalanyla, görelim: Agaea balts vurmaslar, «sapı bedenimden» demif: «Bir kimseye en büyük kötülük, nankör olan yakınlarından ve kendi yetiştirdiklerinden gelir.» Afır yongayı yel kaldırmas: «Agırbaşlı kimseye şöyle böyle olaylar etki yapamaz, zarar veremez.» Akıl olnuyınca ne yapsın nkat: «Kişi, sadece yaşlanmakla olfuclaamaz. Akılsızsa, çocukça isler yapar.» Alçak yerde tepecfk keadinl dst •smr: «Bilglli kimsenin bulunmadığı bir toplulukta az bılgili kişi dâhilik taslar.» Aptessiz sofnya namaz mi d»y»nır: «Gertk11 koşullan yerine getirilmedikten sonra az zamanda pek çok iş yapıhr.» Arpacıya borç eden, ahınnı teı satar: «Borç para ile yfirütülen lf, az raman sonra yürütülemeı olur.» Atlar nalUnırken, knrbata ayağinı nıatmaı: «Herkese durumuna, değerine göre davranışta bulunulur; iş verilir. Değersiz kişi, kendisine Atatürk'ün yönergesi 40 yıl. dile kolay; hele dilcilik alanında: he> le, engellemeler, inançsızlıklar, kara çalışlar, kolay, ucuz ama kısır alaycılıklsr, karsı çıkışlar, kimi zoman siyasal iktidarlardan gelen ilgisizlikler ortasında! Türk Dil Kurumu'muz, 40 yıldır, büyük kurucusu Atatürk'ün yönergesi uyannca çalışıyor. Ne demişti Atatürk, daha 1930'da: «Ülkesini, yüfcsek isüklâlini korumasım bilen Turk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır^ Atatürk, şöyle de diyordu: «Türk dlH, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bıj dil, şuurla lşlensin.» Türk Dil Kurumu, dilimizi «suurla» işleme çabasında. Anyor, tarıyor, derliyor, inceliyor, buluyor ve öneriyor. Elinde bir zorlama gücü yok ama, gene de yaygınlaşıyor dilimizin annması. kendine kavuşması. Türk Dil Kurumu'nun çalışmalanna karşı çıkanlann, Atatürk'ün yönargesi uyannca ne yaptıklannı, ne yapmakta olduklanm açıklamalan da gerekmez mi? Oysa, böylelerinin, dilimizi «yabancı diller boyunduruğundan kurtartna» gihi bir kaygıları yok. Asıl dertleri, Arapça, Farsça, Fransızea, Almanca, Ingilizce sözcüklerle «zenginleştirdikleri» (!) kendi Türkçelerinin her gün de degerll klsl glbl Ogl gCstemmeslnl oenememelidir.» Glzlide gebe kalan. a?ik*rede dojfnmr: cToplura içinde hiçbir davranış gizli kalmaz. îlkin gizlenebilmiş olan bir iş, bir süre sonra gi»lenemeyecek sonucu ile açığa çıkar.» Hamsi niçin karban olmasın, kam da var, canı da: <Yanlış is yapmağa kararlı olanlar, bunun doğru oldugunu kanıtlamaya çalışırlar.» Her düşüş bir ögreniş: «Kişi her yanlıs davranısının acı sonucundan bir ders ahr.» tatedltini söyleven, iatemediğini i?itir: «Bir kimseye ölçüsüz. ağır sözler söylemek, bakaret etmek doğru değildir. O da ağır sözlerle karsılık verir.» Namaza meyli olmayanın knlagt ezanda slıran: «Kisi yapmak istemediği işin ayrıntılarıyla ilçilenmez > Söıfl söyte »Iana, knlafında kalana: «Sözünü tntana öğüt rer. SSyledlklerin bir kulağından girip öbıir kulağmdan çıkan kimseye nefes tüketme.» Şeytanla kabak ekenin, kabak başında pstIar: «Kurnaz ve hileci kimse ile ortaklık eden kisi, hilenin en büyük kurbanı olur.» Ulular köprfl olsa basıp geçme: «Büyüklera karşı her zaman saygıh o). Onlar yüksek biri görevde bulunmasaUr. hattâ birçoklannca çiğ nenseler bile. sen saygını azaltma.» Kapalı Eatu Bir tanıdığımu var. Her yıl kurban kesermi». Ba yd kesememiş. Üzülüyordu: Bu yıl kesemedim... diyordu. , Gözleri kurbanhklardaydı. Zavalîı hayvandklar btobirlerine sokulmuş bekleşiyorlar. Bir de mahzun hallert var... Bizim komşu bakıp bakıp hayıflamyor: ' Kesemedim... Müslürnanlıkta koytınun ayn bir yeri vardır: Mübarek hayvan... deriz. Ama bu mübareklik Aph öküzünün kutsallığma benzemez. Bizim, koyuna «mübarek hayvan» dememizin manası, birisme kızdığımız zaman daha çok ortaya çıkar. Diyelim adamın birine h i * deUendik: Be mübarek! diye bağmnz. Eğer terbiyemlz müsaitse veya daha. da kızgln isek: Ulan koyun kafalı! diye bağırdığımız da olur. Yani koyunun mübarekliği, koyunun koyunluğundan gelme bir şey. Alık alık hiç duşünmeden çekilen tara^a giden insanlar için: • Koyun gibi herif, nereye çeksen oraya gider... deriı. Zaten insanla'n, karakterlerine göre hayvan adlanyla bir tasnife tutmak kolay olmaktadır: Tilkl kurnazlığı, aslan eesareti, öküz budalalığı. kaplan yırtıeılığı, keçi inatçllıfı bu hayvanların değismiyen nitelikJeridir. Her nedense bir köpeğin nankör, bir kedinin sadık .olablleceğini aklımız almaz. Mazinin sicillerinde, her hayvamn kendi soyunun kendisi için tayin ettiği sabıkanın dışına çıktığı hiç görülmemiştir. Buna dair atasözleri bile vardır. Meselâ: Eşek at olmaz. ciğer et olmaz. At olmak istiyen eşek, olsa olsa katır olur. Eskiden insanlan da böyle tek taraflı olarak ele almak âdet halinde ldl. însan ya asfl. ya alçak, ya düzenbaz, ya namuslu, ya korkak, ya cesur olur diye topyekun bir kolaylastırmanın rahathğma kaçümıştı. Edebiyat tarihinln klasisizm bölümünde tesirleri görülür bunun... Zamanla, insan karakterinin çok daha çapraşık olduğu, korkak bir insanın bazan en büyük eesareti. namuslu olan bir insamn bazan en büyük namussuzluğu gösterebileceği anlasıldı Bir tek insanın bazan bir koyun kadar aptal. bazan bir sırtlao kadar yırtıcı, bazan bir'köpek kadar sadık, bazan bir keçi kadar inatçı, bazan bir tflki karfar kurnaz, bazan bir öküz kadar budala olabileceği tutar. Âdemoğlunun içindeki kat kat duygulann her zaman ne yönde ge. lişeceği belli olmaz. Bir insan hem günahkâr olur hem de sevap peşinde koşabilir. Arabın tanınmıs hırsızlanndan Cuha, koyun çalar etinl satar, postu ile boynuzlanm faklr fukaraya dağıtırmıs. Niçin? diye sormuşlar. Sadakanın sevabı hırsızlığın günahını karşılar, etten kazandığm para yanına kâr kalır... demlş. Nice d^şüncelerin gerisinde nice başka düşüncelerin, bilinen bilinmiyen duygulann ısıltısı görülür. Bizim tam<}ık, birbirine sokulan koyunlara baka baka iç geçlrip: Bu yıl kesemedim... dive hayıflandıkça, seslnde gerçekleşememiş gizll bir zulmün belli belirsiz"fon müziğinl duyar gibi oluyorum. «Tann koyunu koyun yaratmıştır, insanı insan» derler... însanın gönlünde ise merhametle zulmün, iyilikle kötülüğün, doğrulukia yalancılığın birblrine kanştığı bir yer var ki, işte orası bilinmez bir tarafunmn kendimiz» bile açamadiğımız kapısının kanandığı verdfr Balın tadı Saym Aksoy, yapıtının ilk cildinde', A'dan Z'ye, 2110 atasözü derlemiş, açıklamış. Yukanda verdiklerimiz, belki de az duyulmuşlardan birkaç örnek Kitapta cTaha niceleri vdr. Bunca yıl, bir an gibi çahşmış. sayın Ak«oy; bıkmadan, gücünü yiörmeden, Kendinden önce bu alana emek vermlslerden de yararlanmış; bu yapıtlan elesürerek, değerlendirerek, anmakta kusur etmiyor; kendisine yardımcı olmuşlara gönül borcunu belirtiyor. Fransız düşünürü Montaigne'in şöyle bir sözü var: «Anlar çiçek çiçek dolaşırlar ama, kendi ballannı yaparlar.» Sayın Aksoy'un bu degerli yapıtına, halk ozanımızın dBrtluğıi uygun düşüyor: «Çift sürfip ektn eknaeyen / Ortaya sofra dökmeyen / Arının kahnnı çekmeyen / Ne bilir balın tadını!» Bir sofra döküyor ortaja».sayın Aksoy. baldan tatlı! , . ..* • Atalarımız neler demişler? Bütün bu değerli yaymlar arasmda, Kurumun g^nç Genel Yazmanı (akıl gibi, gençlik d« yaşta değil, başta) saym ömer Asıra Aksoy'un, Atasözleri ve Deyimler Sözlügn dizisinin ilk kitabı, Atasözleri Söılüjjü elinize geçti mi? Sayın Aksoy, otuzbeş yıldan beri atasözleri ve deyimler üzerinde çalışıyor. Bn alanda çeşitli yayınları var. Son olarak. 196S'te yayınlanan, hemen de tükenen, Atasözleri ve Deyimler yapıtını yetii bastan ele almıs. Hem atasözlerinin sayısını çoğaltmıs. hem de açıklamalar eklemiş. Böylece bir «sözlük» nitellğint kazanao yapıtını, üç dlde ayırmayı uygun bulmuş, sayın TEKZIP Halifeye hakaret değil şahsa hakaret Evet Hayır Tartışma T. Borsaları, Teknokratlar ve Eğitim Borsaların önemi TİCARET BORSALARI, MESLEK KURULUŞLAR1 DEĞİLDİR. Gazetenizin 18 Ekim 1972 tarihli nüshasının ikinci sahifesinde Evet Hayır sütununda Oktay Akbal imzası Ue neşredilsn «Halifeye luâcaret suçu» başlıklı yazı bütünü itibaıiyle haldkate aykın olup işin esası aynen şöyledir: 1 Yazıda magdur olarak gösterilen Hicri Tan hakkında tlçede gazete satidhğı yapan Hüseyın Kılıç'a hakaret filllnden adı geçenin şikâyeti Uzerine Emniyet Komiserliğince 15.9.1972 tarih ve 28 numaralı suçüstü zaptı tanzim edilerek Savcılığa gönderilmiştir. Yapılan tahkikat sontında Sanık Hicri Tan hakkında Sulh Ceza Hâkimliğine hakaret ftilinden 16.9.1972 tarih ve 1972/36 sayılı suçüstü iddianamesi ile amme davası açıbnıştır. 2 Sayın Yazann yaasında sanığın Halifeye ve Dine hakaret fiilinden nezarete alındığı halde bilâhare işin gazete satıcısına hakaret haline çevrildiği iddiası tamamen asılsızdır. Zira kanunlarımızcla Halifeye hakaret diye bir suçun olmadığı sokaktaki adamın dahi malumudur. Kaldıkl sanığın dine ve Halifeye hakaret ettiği hiç kimse tarafından iddia ve ihbar olunmamıştır. 3 Altmış yaslanndaki bir yurttaşın bir geceUğine dahi olsa nezarette kalmasının uygun olmadığı görüşUne gelince; Bıv Savcıya ve Zabıtaya kanunla verilmiş bir yetkidir. Her yaşta insan tahkikat icabı yirmidört saat nezarette tutulabilir. Hele Hicri Tan gibi nerell ve kim oldugunu isbata yarar bir nüfus cüzdanı dahi ibraz edemiyen kimse, 4 Sayın Yazan Savahğın kapısında «Yeşilhisar MUddeiumumisi> levhasının asılı bulunduğunu bildıriyor ve «MUddeiumumi diye bir sözcük kaldımi? Bay Savcı, Cumhuriyet Savctsı olmak istemiyormu?» diye sonıyor, Cevap verelim: Bir kere kapıda «Yeşilhisar MUddeiumumlsi» değil «Cumhuriyet Müddeiumumisi» yazılıdır. Sonra bu levha taraftmdan asümış değildir. Ben geldiğimde mevcut idi Cumhuriyetin Savcısı olup olmamak bir kelime değişiküği meselesi olmayıp zihniyet ve kafa yapısı meselesidir. Cumhuriyete, Demokrasiye ve Türk Milliyetçillği idealine karşı çıkıp, MilleHmizi parçalamak istiyenlerle bir Cumhuriyet Savcısı olarak yaptığım mücadele korıusunda Sayın Yazara arzu ettigi takdirde bilgi veımeve amadeyim. Durumun ilk çıkacak nüshamzda basın kanunun 19 ncu maddesi uyannca aynı sahife ve aynı sütunda nesrinl saygılanmla rica ederira. Yeşilhisar C. Savcısı Yrd. Mehmet GÜIdeste 16473 Mevlidi Şerif ve Hatim Duası Bizi umıtulmaz acılara garkederek ebediyete intikal eden sevgili ve biricik eşim, annemiz Sıdıka Rüchan Karahan'ın vefatının seneyi devriyesine tesadüf eden 28 Ekim 1972 Cumartesi günü öğle namazını müteakip Kadıköy Osmanaga Camiinde çok aziz ruhunu taziz için ZekJ Altın, Mahmut Hataylı, Emin Isık ve Ahmet Sancaoglu tarafından Hatim Duası ve Mevlidi Şerif okunacağından arzu edenlerin gelmeleri rica olunur. EŞİ ve EVLÂTLARI Cumhuriyet 7740 İLİN ^ Muğln Teihiye ve Havalisinî Kalkındırma Birliği Baskanh ğından 1 BirtiŞe ait Fethlve şehir içi denîz kıyısında her türlfl tekrrlk ve hukukl formaliteîeri halledllmlş ve tmar ve tskan Bakanlıginca onaylanmış imar plftnına göre tfrazı yapılarak Darsellenmi? arsalar 2490 savılı kanun hükümlertne gOre açık arttırma ile satısa arredllmlştir. 2 Her arsanm muhammen bedell 15.000 TL olup M2 muhammen flyatlan sartnamesinde ettsterilmistir 3 Arttrrma, Pethive Beledive Evlenme Salonunda Biriik Encümenl huzurunda 31.10.1972 Salı eünfi saat 10'da 6 8 25 13 nolu adalarda 43 adet 3111972 Cuma günü saat 10'da 5 1 8 9 nolu adalarda 47 adet 7.11.1972 Sah erünü saat 10 da 1 10 12 nolu adalarda 3» adet, 14Jl .1972 Salı etlntl saat 10'da 2 1 1 1 4 nolu adalarda 39 adet 17.111972 Cuma günfl saat 10'da 3 7 1 5 2 3 nolu adalarda 45 adet. 21.11.1972 Salı jrttntl saat 10*da 4 • 16 • 24 • 21 nolu adalarda 46 adet. 24.11.1972 Cuma gtinU caat 10'da 17 19 • 20 • 22 nolu adalarda 28 adet arsa ve 28.11.1972 Salı KÜnö saat 10 da çarşıva ait 61 adet dtlkkfin veri satjşi vapılacaktır. Blr evvelki BrttırTnada ihale edllmeven arsalar ondan sonrakl arttırma pünflnde sabsa anedilecektir 28.11.1972 pününden sonra ihale edilmeyen arsalar her haftanm csrşamba Rünflnde ^vnı ver ve saatte lhaleye çıkanlacaktır 4 Arttırma şartnamesi ve flgili evraklar PBtMye Kaymakamhğında «Srüleblllr 5 Arthrmaya BİrebUmek lcin isteklilerin ber arsa için muhammen bedelinin J/ı> 7.5"u nİTetinde teminat yatırması ıjerekir C 16.10.1J72 tarihH gazetemirfe netrolan aynı ilftnm 5. maddesindekl % 7.5luk teminat mlktan sehven 10.000 TL. olarak yazılmıştır. DOîehlriz. (Basın: t. 445722818/7725) Ticaret Borsalanm dfizenl» yen 5590 sayüı Kanunun 33. mad desi, bu kurulnşlan «... borssya dahil maddelerin alım ve ıatımı ve fiyatlannın tesbit ve ili' m isleriyle meşgul olmak üzere aalannm tarafsız bir şekilde yö> kurulan tüzel kişiligi haiz kamu netilmesini sağlayabilmek için kurumlarıdır» şeklinde tanımlabu üç meslek grubunun da etmakta ve Ticaret Odalannda kisl dışına çıkanlması gerektıgi olduğu gibi bölgede kayıtlı tüchalde, uygulamada tüccar taracar tarafından kurularak yöne fından yönetildiğini belirtmistik. tilmesi ilkesini kabul etmiştir. Ojwa baların biUü» atea» saAncak, föz konusu Kanunual? \ım işlemlerini tescil ederek ver15/3/1950 tarihinde yürürlüğe g « T «i rfairelerine bö(rf vermesi ve mesinden bu yana geçen sürr~ kaçak satışlan yakalaması gibi içinde Ticaret Borsalannd'a ötüccar çıkarlariyle ters düşen nemli hiç bir gelişme göıülmeSnemli görevleri vardır ve aranmiş ve bu kurumlann Ticaret dığı takdirde bu çellskinin eaeOdalan ile birlikte yeniden dflri pek çok uygunstız olay bulozenlenmesi çahşmalanna başlanaabilir. mıs bulunmaktadır. Kanun ta8ONTTC t Memleketimizdekl tansı üzerindeki çallşmalar deTicaret Borsalannın lstenen düvam etmekteyse de, bu kurumleye ulaşamamasinın temel nelan başansızhğa götüren temel denlerini, bu kurumlann tarafnedenler üzerinde durulmadıgı sız yönetiml sağlayamayan kagörülmektedir. nun hCkümlerinde aramak gereUlusal ekonominin gellsebilkir. Oysa borsalann gelişmesi mesi için önce bölgeler arasınhem üreticinin korunması, hem daki büyük fjyat farklftnnın de ulusal ekonominln iyi i*!emekalkması, yani ulusal bir piyasi için çok Önemlidir. Ticaret sa kurulması gerektiği artık herOdalan ile Ticaret Borsalannı kes tarafından kabul edilmek^edüzenleven 5590 sarılı Kanunun dir. deJHstirilmesi idn vapılan çalısAlıcı ve satıcının malın gerçek malarda. birbirind^n çok farklı değeri hakkında bilgi sahibı ololan bu ikl kurutnun aynlarak, ması sağlanarak, aldatılma olahiç bir meslek grubunun etVi nağınm piyasadan kaldırılman edemiyeceği tarafsız borsalar ise, ancak, etkıli çalışan Ticaret kurulması kesin bir zonınluluk Borsaları yolu ile gerçekleşebiolarak görîinmelrtedfr lır. Piyasa ekonomlsinde malların değeri fiyatına satılmftsı o Yıîmaz CORUM kadar önemlidir ki, kapitalitt Ticaret Bakanli&ı Müfettişi sistemde görülen aksaklıklaruı, genellikle serbest rekabetin iyi işlememesi sonucu meydana gel Teknokratların diği ve devletin piyasayı dCzenleyerek rekabet koşullannı ko iktidarı ruması gerektiği aşın liberalleÜZMANLARIN. DEVLET rın bile kabul ettiği yaygın bir kam haline gelmiştir. YÖNETİMİNDE ETKÎLEBt öte yandan ekonomik bakımPLANLI EKONOMİYE dan geri kalmış memleketlerde PAKALEL GELİŞMÎŞTÎR. görülen bölgesel büyük fiyat farklan ve aldatma olanağının Devlet yönetimi eskisinden fazlalığı, ticaret sektörünü aşıfarklı çekilde karmaşık blr ınan ölçüde besleyerek sanayi ve hiyet kazandıkça planlama zotanm sektörlerinin gelişmesini runluğu ortaya çıkmış, ihtısasın engellediğinden, kalkınma planıönemi artmıştır. Siyasal iktidanm da önomli sorunlan arasında ra sahip olanların, karmaşık gögösterilmeye değer. Fiyat dışı rünüşteki devlet çarkmı isleterekabet olanagınm kısıtlanman cek teknik ehliyete, bilglye sa1969 yılı programına alınmış ise hip olmamalafı siyasal iktidann de, bugüne kadar hiç bir çalışgittikçe uzmanlann eline geçma yapılmamış bulunmaktadır. mekte olduğu endişesini doğurBORSALAR MESLEK KURtJ muştur. Bu gelişmeye bağlı olaLUŞLARI DEĞtLDtR. Ticaret rak yönetimin de ihtisası gerekBorsalarma tüccar, üretiei ve tiren bir iş haHne gelmesi. yeni imalâtçı olmak üzere üç ayrı bir teknokrat (uzman yönetimeslek sahibl girerek ahsveriş cil grubu ortaya çıkartmış ve yapmakta ve borsanm alacağı yönetim üzerinde etki yollan akararlar bu üç ayn mesleği birramaya başlarmsiardır. den etkilemektedir. Durum b5yÇeşitli alanlard» teknik bilgile olunca, 5590 sayılı Kanun, Tiye sahip olan teknokratlar, siyacaret Borsnlannm bölgede kasal iktidar üzerindeki etkilerinyıtlı tüccar tarafından kurulması ve yönetilmesi ilkesini koy den dolayı diîer teknisyenlerden ması haklı görülemez. Gerçek aynhrlar. Teknokratlar. teknik ehliyetleri nedenivle devlet yöbir tüccar kurumu olan ve yalnetimi üzerinde etkili olmaktanız tacirlerle ilgili islemleri düdırlar ve bu etki bir hükümet zenleyen Ticaret Odalan ile çeüyesi gibi slvasal kararlann aşitli meslekler arasında çahşmak lınmastna doSrudan doğruya kadurumunda olan Ticaret Borsatılma şeklindedir. Fiilen muavlanna aynı nitelikte kunımlar yen siyasal kararlan almaktadır gözüyle bakıbnası uzun seneleİar. rin onemlt bir yantlman olmuşÇağdaş toplumlarda uzmanlatur kanuındayız. nn devlet ftttdan üzerindeki etkileri özellikle planh ekonomiye Kaldı ki, alım ve satım lşlemparalel olarak gelismistlr. Planlerini düzenlemek, fiyatları teslama ve devletin ekonomîk faacil etmek, borsaya tescil ettirilliyetlerinin yBnetiminîn fazlaea meyen satışlan bulmak ve plyateknik bTlfti ve ihtlsa* jr«rektlrsadaki fiyatlan herkese duyurmesi bunun nedenidir Teknokmak seklindeki borsm görevleriratlar henöz bir sosyal «tnıf deni yalnıı bir meslek gruba ile ilğiîdir. gili görmeye mantıken de olana'c yoktur îşlemler hakktndaŞurası bir gerçektir ki, nzman ki böİEesel geleneklerrfe kuşku lardan bir makinadan yararlamr duyulduğu zaman bilgi istenebi«îibt yararlanmak mümkün delecek Ticaret Odası. Ziraat OdaSildir. Uzman her şeyden Bnce sı ve esnaf dernegi gibi meslek blr lnsandhr. Değer yargılanna kurumlan da artık kurulmuş sahip, bir gruba, stnıfa mensnpbulunmaktadır. tur. Toplumds yasayan bütfln Tüccar, üretid ve ftnaîStçının jtnıplar gibi kendilerinden beklenen görevi aşarak temel alıs • veri» yaptıgı Ticaret Boiv TİCARET BORSALARININ GELİŞMEZLÎK NEDENİ UZMAN YÖNETİCİLER, YANİ TEKNOKRATLARIN YÖNETİM ÜSTÜNDE ETKİSİ ÖĞRENCİLERİN BAŞARISIZLIĞI VEFEN GRUBU ÖĞRETMENLERİ. «al kararlar üzerinde etkili olmaya çalışacaklardır. Uzmanlann siyasal tercihlerin yapılmasında önemli rolleri olduğu bir gerçek, ancak siyasal etkilerinin mahiyeti Czerinde kesin yargılara varmak şimdilik güç görülmektedir. Bu konutartışılabilir. Modern toplumlann hiç bjrinde uzmanlarm siyasal etkileri teknokratik bir rejimden söz ettirecek kadar kuvvetli değildir. Duyulan kuşku uz« manlann tekniğe göre muhakeme yürütüp karar vermelerindendir. tim bakanlan bile gorils ve eğilımlerini bu büyük teşkilâtta uygulamaya kalkar. Bunun sonucu, eğitimöğretim hizmetlerinin gönilmesinde hâlâ bir isükrar temin edilememışttr. Bugün eğltim örgutü, öğretmeniyle, öğrencısiyle büyük bir kltleyi içine almakta olduğundan ve eğitim meseleleri hâlen halledilemediğinden huzursuzluk glderek büyümekte ve çeşitli sorunlan da beraberinde getirmektedir. Bunl&rdan birl ortaöğretimde görülen ve tartışılan öğrenci başansızlığıdır. Ben de bu örgütün bir üyesi ve bir öğretmen olarak, birçok başarı nedenleri arasmda bir teki UstUnde tartışacağım: Ortaöğretimdeki basansızlık daha çok hangi derslerdendır? Görülecektir ki. bütün başansızlıklar fen derslerindendir. Oysa fen dersleri kesin ve raüsbet ilimler olduğundan bunlann öğretiml hem daha kolay ve not değerlendirmesi de o nisbette somuttur. Bunun da nedenlerini üzülerek öğretmenlerinde arayacağım. önce, meseleyl psikolojik yönden ele alalım. Bir anket yapılsın, bunun sonucunda görülecektir ki, fen derslerini okutan öğretmenlerin zalim bir tutum ve .kendilerini diğer sosyal dersler okutan öğretmenlerden yüksek görme duygu egemendir. Bu gruba giren öğretmenler derslerini zorlastırmakta, Oğrenciyl sınıfta bırakmak onlar için başan sayılraaktadır. Pek çoğu öğretmenliğin en bariz bir vasfi olan eğitim psikolojisinin uygulayıcısı olmaktan çok uzak bir tutum içinde gözlenebilmektedirler. Kendi grubundan olmayan öğretmenlere hor bakarlar Bunlar munferit olaylann izleri olrr.ayıp, sorunun manevl yönüdür. Bu satırlan mânevi bir ezikliğin içinde kalarak yazdığım sanılma' sın. însancıl fikirler taşıyan bir öğretmenin duygulan olarak kabul edilsin. n/MAns/ım PJ1 FABRİKA MÜDÜRLÜĞÜNDEN ÜMRANİYE . .Ümranly», PTT. FftbrikBsınHa çalıştjnlmak ÜSere tyi sartlaı* la ortaokul veya muadlll mektep veya çırak okuhı meEumı askerliğinl yapmış demirciler, tesviyeciler, kaynakçılar, kalıpçılar. tornacılar almacaktır. Taliplerin Fabrtkamızaşahsen müracaatlan rica olunur. (Basın: 23246/7723) Tamer ÖNDER Kangal C. Savcısı Başarısızlık nedenleri : " ' BENZtN tSTASYONU KtRAYA VERİLECEKTİR KüçUfcçekmecp Belediyesine ait Londra asfaia üzerinde, Benzin tstasyonu 2490 sayılı kanun hUkümleri dalresinde kapah «art usulli arttırma suretiyle kiraya vertleeektlr. tstasyonun aylık muhammen Kira miktan 16.550 11 ra olup, (teçici temmatı 73.330 Uradır thale 7.11.1972 Salı günü saat 10'da Belediye Encümenl huzurunda yapılacaktır Tekllf mektuplannın İhale saattnden bir saat Snce Komlsyon Baskanhğına verilmesi sarttır Postada gecıkmeler nazan dikkate almmaı bu işe dair sartname Belediye Yaa tslertnden öedeisia temin edlllr. (Basın: 23036/7727) ORTA ÖGRETtMDE BAŞARISIZLIK NEDENLERİNDEN BÎRÎ DE BÎR KISIM FEN DERSLERt OGRETMENLERtNÎN TUTUMUDUR. Cumhuriyet sütunlannda eğitimöğretim sorunlanna değinen birçok yan çıkmış, eğitim konulan tartışılmıştır. Bir eğitimcinin fikrini diğer bir eğitimci eleş Örir. Tartısmalar süriip gider. Ama eğitim dünyamızda değışen hiçbir şey yoktur Eğitimcilerin görüsüne itibar edilmez. Bakanın göriis ve eğilimleri Türk eğitiminin ana ilkeleri gibidir. Bırakın hukümetlerin değjsmesini, aym hökümetin değişik MIllî Eği Yaşar Salim YİĞİTLER "öğretmen Ankara ••«. GÂYRÎMENKUL SAT1ŞI İSTA1SBVL 10 NCU İCRA MEMURLUĞUNDAN p • i Dosya No: I97Ş/307 Fatih. Seyit ömer Mahallesi, Ali Şirnevai Sokağında kâin 1/3 kapı, 412 pafta, 1744 ada, 40 parsel sayılı kârgir apartmanın tamamı ipotek sebebiyle satilarak paraya çevrilecektlr. .tmar dpramn: 11/7/1972 tarih ve 5363 No.Hu imar krokislnde: 1/5000 mikyaslı. 1964 tasdik tarihli suriçi bölgeleme İmar planmd'abitisik nizam. 12.50 metre bina yüksekliğinde ve 655 metre arka bahçe mesafesi bırakılarak krokide taranan kınmda inşaat yapılacajı bildirilmektedir. Tetklkat: Gayrimenkul. Hekimoğlu Alipaşa Camli civannda Altımermere çıkılan Ali Şirnevai Sokağında iki katlı kârgir apartnandır. Kapısının üstünde Aromo tlâç Sanayil yazılıdır Cephesf tarak sıva, çatı üstü betondur. Binaya sokaktan orta yerinden çift kanatlı geniş ve camekânlı demir kapı ile girilmekte, zemini çinldöşeli büyük bir antrede karsılıkh iki daire vartfır. Beher dairede: blr hol. sokak Cstünde bir oda ve hole camekânlı kapı ile baglı koridor üzerine mutfak mahalli, vanında helâ ve hamam yerleri, arkada yanyana iki oda bulunmaktadır Diğer daire de aynıdır. Birinci katta: Zemin kat antresinden mozaik basamaklı ve demir parmaklık korkuluklu merdivenle çıkılmakta. sahanlıkta karsıhklı iki daire bulunmaktadır Bu kattaki «faireler de remin katın benzeridir. Dograma kısımları. demir aksamı ysğlıboyalı, kapılan buzlu camlıdır. tlâç imalâthanesi olarak kuHamlmakta, arkada set bahçesi mevcuttur Elektrik, su tesisatı vardır. 306 metrekare arsanın 170 metrekaresine insaat yapılmıştır. Kjymeti: Bilirkişl tarafından gayrimenkul tamamına 475.0O0, Hra kıymet takdir edilmistir. tnc açık arttırması 28/11/1972 Salı günü saat 15 00'ten 15 45'e kadar tstanbui Sultanahmette Adliye Sarayı'nda 10 uncu tera Memurluğunda yapılacaktır. Arttırma şartnamesi herkesin görebilmesi için 27/10/1972 tarihinden itibaren Dairecîe açıktır. îlk açık arttırmada teklif edflen bedel muhammen kiymetin •/•75*ini bulmadıgı takdirde en çok arttıranm taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha uzatılarak, onuncu 8/12/ 1972 Cuma günü aynı saatlerde ve ay ı yerde yapilacak ikinci arttırmada en çok arttırana ihale ediiecektir. Ipotek sahibi alacaklılarla diger Ugililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin haklannı, faiz ve masrafa dair olan Iddialannı dayanağı '^elgelerle 15 gün içinde tcra Dairesine bildirmeleri icap eder. Aksl halde haklan tapu aicilli ile sabit olmadikça satış bedelinin paylaşmasmdan hariç kalırlar. Talep edildigi ve iki liralık posta pulu gonderildiginde sartnamenln blr örnegi gönderilebOir. Arttırmaya istirak etmek istiyenlerin muhsmmen kıymetin •/fclO'u nispetinde pey akçesj veya mllli bir bankanın teminat mektubunun tevdîi mecburidir. Fazla bllgl edinmek isteyenlerin 1972/307 Dosya No.'su ile Memuriyetimize müraeaatlan ilin olunur. (Basın: 7049/7736) MALİYE BAKANLIĞI *^ . HESAP UZMANLARI KURULU GİRf$ SINAVLARI . r,/ ' lv,.'.:' : STNAV TARTHÎ • Tazıh smavlar 2024/11A973 funlerind» . Ankara'da ve tstantnıl'd» vapılacaktır. PAKÜLTE VE AKADEMÎLER : Sınava Rtrebihnek lçm H» kuk Siyasal Bllgller tktisat Pakültelerinl. tktlsadl ve Tlcari tilmler Akademlsl Orta Dofu Teknfls Onlversltesi îdari tilmler Pakültesi ve tmnlara eşttlıfi MilH Eğlöm Bakanlıfınca kabul edllen yabancı Pakülte Akademl ve okullan bitirmls olmaiKhr. STATO GÖNDERtLtR î Sınavlara tfltlt sartlanm ve sınaT konulanm dökümlil olarak eöstertr statü vukandfl sö«O edtlen Bfretlm Kurumlanndan ve Hesap Osmanian Ki> ruiu Anicarp tstanbuı tzmlr Grup Bürolanndan sağlanabilir tstevenlerm adreslertne eOndertllT BAŞVURMA : Sınavlara glrnıek tsteyenter dilekcelerlnl 3110.1973 gttnü aksamına sadar Ankara'da Mallye Bav kanlığı Hesap Ozmanlan Kuruln Başkanlıema grtndermeUdlr. (Basm: A. 14356 21644/7728) İstanbul PTT Bölge Başmüdürlüğünden 1 Teknlsyen yetlştirmek Uzere 21.11.1972 günO saat 9.00 da tstasbul Sirkecideki BOyOkpostahane blnası Kantln Salonunda yaDilacak sınavda Erkek Sanat Enstitülennin Elektronik. EHektrik ve Motor Bölümü Ue motor sanat en» titflsfl mezunlan almacaktır. 2 Adaylann doSum tarihlerinln 1.1.1949 ilâ 3112.1954 arasmda bulunması sarttır. 3 MUracaatlarm 13 Kasım 1972 saat 17.00'ye kadar yapılması gerekmektedir. 4 Tamamlavîa bilgi alrnak lsteyenlertn Başmttdflrlflk Personel Amirliğine veya PTT Merkea Müdürlüklerine mttrmcaatlan duyurulur. (Basın: 19792/7724)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear