26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet BAStN AHLAK YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT EDER. • • • Sahlbl: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NAZÎME NADİ Sorumlu Yazı Ijlerl Müdüru: OKTAÎ KURTBÖKE Basan ve Vayan: CTJMHTJRtîET MATBAACIL1K vs GAZETECİLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No: 3941 BÜROLAR: ANKARA: AUturk Bulvan Tener Apt Yenisehir Tel; 120920 129544 \BONE ve İLÂN l o n tci 1 Ayllk 3 Ayhk 6 Aylık 12 Aylık 22.50 87.50 135. 270 Vurt O151 Adl Posta 45. 135. 270.540 İZMÎR, Fevzlpasa Bulvan Af«aroglu tshanı Tel: 31230 • ! GÜNEY tLLERL Kuruköprtt 34 aokak Ho. 40 ADANA Tel: 4550 3934 •>'' k (Maktu) .= 7 ncı sayfa (Santiml) 3 üncu sajfa (Santimi) 4. 5 8 ncı sayfa (Santiml) Nlşan, Nikâh, Evlenme. Duğura Ölüm. Mevlld. Tesekküı (5 Sm.) Ölüm. Mevlld. Tesekküı 23 uncü (5 Sm.) 350 80 85 75 100 100 150 Lira > • » ı » » SAY1S1 75 KURUŞ Ecevit üçüncü planı tanımladı (Baştarafı 1 Ind sayfada) ğazlara çoğu kez çaresi gösterü memekle beraber cesaretle deGelişme yolumuz üzerindeki tehlikelerden bazılarl açık açık belirtilmiştir. O arada, dzellikle, Avrupa Ekonomik Topluluğuna tam üyelik yolunda ihtiyatsız ve hazirhksız biçimde atılan adırola rm sakıncalsn, tehlikeleri israrla anlaülmağa çaliîümıştır. Ancak bu arada, gelişme sorun lanmızı gerçekçi olarak değerlen direbümek bakımından önem taşı yan bazı bilgilerin saklanmağa ça lışıldığı gözden kaçmarnaktadır. Bunların en başında, gelir dağı Iımıyla ilgili veriler, bilgiler gelmektedir. Duyulduğuna göre, bu komıda bazı bilgiler, Devlet Plan lama Teşkilâtınca plan metnine konulduğu halde, hükümet tarafmdan çıkarulmıştır. öyle anlaşıbyorki bu bllgilerin gizlenmiş olmasının nedeni, gellr dağüımı 'bakımından çok karanhk bir tablonun ve umut kıncı eğüimlerin ortaya çıkmış bulunmasıdır. Oysa bir toplumun, gelişmesi, esenliği mutluluğu bakımından, gelir dagılımının öneml. gelir artışmdan da daha önenüi sayılBıak gerekir. Eğer bir toplumda gelir dağıIımı bozuksa ve ekonomik gelişme ilerledikçe gelir dağıhmındaki bozukluk devam etmekte hele artmakta ise, bu çok tehükeli bir göstergedir, sağlıksız bir gellşmenin belirtisidlr. Gelir dağılımuıdaki bozukluğa, adaletsizliğe göre, çare aranmasmı öngören bir hükümeün, ne kadar karanlık da olsa, gelir dagılımıyla Ugill tablolan, bilgileri gözden saklamaya kalkışmaması gerekirdi. Fakat plân iyice ineelendigi zaman anlaşüıyor ki, kalkınma kuru bir ekonomizm açısından ele ahnmış, sağlıkh bir gelir dağılımı sağlanması, 22 yıllık dönemin bile hedeflerl arasına alınmağa değer görülmeınistir. Yeni plânın göztimüze çarpan bir niteüği de şudur: Kalkınma için, daha. nızh gelişme için, nasıl bir yön tutulması. ne gibi sorunlann çözülmesi, hangi darboğazlarm aşılması gerektiği, bir çok bakımlardan aynntılı biçinıde anlatılmakla beraber, bu amaçlarla ilgili poUtikalar ya hiç belirtilmemekte ya da çok müphem bırakılmaktadır. Plân strafejisl vardır, fakat uygulama politikalan yoktur. Hedefler saptanmakta, fakat, çoğu kez, o hedeflere nasıl ulaşılacağı anlatılmamaktadır. 3u önemll bir eksikliktir. Çünkü plâmn uygulanma yeteneğine gölge düşürmeRtedir.r yoksul kalması, hatta bir kısmının nısbî olarak yoksullaşması göze alınmıştır. Avrupa Ekonomik Topluluğund'a üyeliğe doğru yeni adımların ihtiyatsız ve hazirhksız olarak atılmış bulunması, belli ki, bu planı hazırlayan uzmanların önündeki başlıca sorunlardan biri olmuştur. Plânın üzerlnde AET gölgesi ve korkusu karanhk bir bulut gibi durmaktadır. Plan, AET üyeliği için atılan yeni adımın ağır sorumluluğunu, bu sorumluluğun altından kalkabilmenin güçlüğünü, kalkınılamazsa Türkiye'nin nasıl bir çıkmaza saplanacağmı, bu bakımdan gerek son AP hükümetinde, gerek 12 Mart'tan sbnrakl llk hükümette bulunmayan bir sorumluluk duy gusuyla anlatmaga çauşmış. Şimdiki hükümetin sorunu daha iyi kavradığı, fakat çözmekte, protokolu değiştirmekte geç kalındığı, olanaksızhkla karçüajılJığı zaten bilinmektedir. 12 Mart'tan sonraki ikind hükümetin yapabildiği ise, plan için verdiği direktifte, «Katma protokalun değiştirileceği anlamma gelen kelimelerin Türkiye1 nin sanayileşme ile kalkınma hedefini aksatmıyacak şekilde yorumlanmasını sağlayacak şekilde düzejtilmesi» ni istemekten ibaret olrauj. Yani, soruna çözüm bulunamaması karşısmda devekuşu yorumu ve yaklaşınu seçilmiş. Planm bütüntinden ve strat"v jisinden çıkan, fakat metninde kelinnelerle belirtilmeyen en önemli siyasal özelligi de şudur: İşsizliğin uzun süre devamını, Sosyal adaletin de, yaygın sosyal güvenliğin de uzun süre ertelenmesini, Işçi ücretlerinde artışın sımr lanmasını, Köylünün yöksul kalmasını, hattâ yer yer bir ölçüde yoksul laşmasım öngören, Bütün bonları hızlı kalkmmanm ve sınaileşmenin kaçmılmaz gerekleri sayan bir plandır. Böyle bir plânın halk iradesine dayanan bir siyasal rejimde uygulanma olanağı ise elbette bulunamaz. Halk iradesinin özgür tartışrr.a ortammda serbestçe oluşacağı ve halkm serbest oylanyla iktidarla n değiştirebileceği bir siyasal rejimde. halk, bu plânın, sosyal ada lete karsı koyduğu barajlan mut laka ytkar, yıkması, demokrasinin gerefidir. öyle olunca bu plânı temeldeki stratejisüıe uygun olarak yürütebümenin bir tek çaresi vardır: Bir dikta rejimi... Hem de, halktan yana bir dikta değil, büyük ticaret ve sanayi burjuvazisinin siyasal güç olarak ağır basacağı bir dikta rejimi Plânı hazırlajanlarm da imzalayanların da, plânda bazı tavizleri belki istemeyerek vermiş olanların da, niyetleri, siyasal amaçlan herhalde bu değildir. Fakat bu plân, demokratik kamuoyunun etkisini duyuramadığı bir ortamda, buna karşılık çıkar çevrelerinin etkilerini, ağır lıklarını daha çok duyurabikükleri bir ortamda haarlandığı için, haliyle öyle olmuştur. Böyle bir siyasal ortamda ancak böyle bir plân doğabilirdi. Türk ulusu, böylesine «işten artmaz, dişten artar. felsefesine dayanan geniş halk topluluklan için «bir lokma, bir hırka» felsefesine dayanan bir plan uy gulamasına olanak verir ml? Bu olanağı sağlayacak bir sağ dikta rejimine boyun eger mi? Hiç sanmıyorum.» Uçüncu Plânın sosyal adalet yanıaıra, belirli konular' dışmda sosyal plânlamayı da reddettiğini, bunun ise Anayasaya aykın bir tutum olduğunu bildiren Ece vit, Plânda devletçiliğe verüen önemin de bir görüntüden başka bir s«y ounadığını öne sürmüj, tutucu çevrelerin bu görüntüye fcanaralr Plânı «Sosyalist> ve «A | şırı devletçi» biçinlinole nitelendir ' melerini eleştinniştir. Ecevit, Plânın asla devletçi bir nitelik taşımamasının, mikolu ve fazla sermaye isteyen, buna karşılık az kârlı yatırım alanları devlete bırakıhrken, rizikosuz, az sermaye ve çok kâr olanağına sahip yatınmlann özel girişime bı rakılmasından da anlaşüdığını ifade etmiştir. CHP Genel Başkanı şöyle devam etmiştir: «Oyle anlaşılıyor ki, bu plânm tftnel stratejik tcrcihini yapanlar, fTürkiye'nin hızlı kalkman ve galismiş ülkelere, belli! bir süre içinde, biraz olsun yak I laşmak zorunluğunda olduğunu, [ fakat bunun için olanaklannın, kaynaklann çok sınırh bulunduğunu düşünmüşlerdir. Böyle bir zorunluk karşısında sosyal düşüncelerin kaldıramayacağımız I bir lüks sayılacağmı, ancak halk çoğunhığunun bir süre ağır fedakârlıklara, yoksulluklara kat lanması pahasına, her türlü sosyal düşünceyi bir y'anz bırakmak pahasına, bu işin üstesinden gelebileceklerini düşünmüşlerdir. Fakat bu, cağımız Türkiyesi için çıkar yol değildir. Türk halkı, arbk devletten sa dece güvenlik beklemiyor. Bir lokma ve hırka beklemiyor.. Bir takım asgarî hizmetler beklemiyor.. Türk halkı artık devleü, sadece hizmetinde bulunduğu bir varlık olarak değil, kendisine hiz met edecek bir varlık olarak görüyor..Devleti kendi dışmda ve üstönde değil, kendi elinde, kendi iradesine "bağlı, daha doğrusu ken di rradesinden oluşan bir güç ola rak görüyor... En azından, öyle görmek istiyor. Ve tecrübe euniş olarak biliyor ki Türk halkı, kendisinden < yeni oluşan, gelişen özlemleri, Is tekleri, bekleyişleri bir ölçüye kadar olsun karşılayamayan bir devlet yönetimini, oylanyla değiştirebilecek güç kendisinde iardır artık. Aynca, insam soyut sayüara indirgeyen, ekonometrik hesaplara >:ığma>lan insan ruhunu hesap dışı tutmaya kalkışan bir yönetim anlayışj, bir kalkınma yöntemi, bir plân modeli, sağımız da, Türk toplumu için olsun, tfim dünya toplumları için olsun, geçersiz hale gelmiştir. Çağımız insanı, insanca ve mut lu bir yaşamı ve hele sosyal ada leti bir hak olarak görüyor. Onun için, bugünkü Türk toplumunun hızlı kalkınma bakımın dan kartı karşıya bulunduğu $0 runlar ve güçlükler, yahıız eko nomik değildir, yahıız kaynaklar la ilgili değildir, kalkınma bakı mmdan Türkiye'nin bugün karşı karsıya bulunduğu sorunlar, çok değişik yönlüdür ve çetindir.» THY Senato araştırma raporu (Baştarafı 1 Inci sayfada) Bakanlığında, 32'si Mecliste, ve 29'u THY Genel Müdürlügünde olmak üzere 70 toplantı yaparak elde edilen bilgileri 455 sayfalık bir rapor haliode Senato'ya aksettirmişlerdir. Bu arada, bilhassa, Altur şirketine menfaat sağlayanlar ve ihmali görfilenler hakkmda hukukî ve cezai takibat yapüması istenmistir. özetle bu raporda, bir sirket himaye edilmlş, Haç seferlerinde bedelsiz biletler verihniş, THY' nın bir kaç seferinden elde ettiği gelir kadar Suudî Arabistan uçak şirketine hizmet karşüığı olniaksızın para ödenmiş, USAŞ şirketi uçuşlarda uçuş emniyeti hizmetlerini yerine getirmemiş, görevini kötüye kullandığı çeşitli zamanlarda tesbit edilen THY da göreve atanmış, sık sık Genel Müdürler değiştirUmiş, sebepsiz yere her ilde adam kayırmak amacıyJa müşavirlikler verilmis, uçak alımlannda bazı usulsüzliikler tesbit edUmiştir. ek mukavelede 103 koltuklu DC 9/30 uçağını esas alacağı yerde, aynı tip uçağın 77 koltugunu veya THY'da bir adet olan 77 koltuklu DC9/10 kiralık uçagı e. sas almakla: a) 103 koltuğu 6 saatlik uçuş" için 6.800 dolara kiraya vermek mümkün iken sadece 77 koltuğu esas alarak 5.550 dolara kiraya vermiştir. Böylece, THY'na »efer başına 1550 dolar gelir kaybettirilmiştir. b) Yapılan mukavelelerde de seferlerin hep Istanbul'dan başlatıldıklan görülmektedir. TJsul bu iken, THY Altur firması için 6.12.1968 tarihinde başlayacak olan ilk sefer başlangıç noktası Stutgart'mış gibi kabul edilerek bir DC9/30 uçagımn (77) koltuğu tstanbulStutgart üç saatlik uçuşu için DM 2000, yani 6810 Türk lirasma kiraya verilmiştir. Esas mukavelede, îstanbulStuttgarttstanbul 5550 dolar olduğuna göre bu yanm bacağın (ÎstanbulStuttgart) 5550:2=dolar, kabaca (1 dolar 9 TL) 24575 TL. kiraya verihnesi gerekirdi. Esasen 0 tarihteki DC9/10 uçağm bir saatlik uçuş maliyeti 7.195,13 TL. olduğuna göre 3 saatlik uçuşun THY'na maliyeti 7195.13x3=21.585^9 TL. iken 6810 TL. na kiraya verilmiş ' oünası THY çıkarlan aleyhine Altur firması lehine bariz bir davranış yaraölmıştır. c) Mukavelenin 10. maddesinde Altur Ormasımn açıkça korunduğu göriilmektedir. Şöyle ki: aa) Elde 46 adet 103 koltuklu DC9/30 uçak varken bir adet olan 77 koltuklu DC9/10 kirahk uçak esas alınarak mukavele tanzim edilmiş, olması. ab) 77 koltuklu uçak yerine 103 koltuklu uçak THY taraîmdan sefere tahsis edildiğinde Altur firması 77 yolcunun üzerinds her yolcu için THY'na 36 dolar ödeyecektir. Aksi halde herhangi bir ücret ödeyemeyecektir. Şayet Altur firması kendisi 103 koltuklu. uçağı talep ederse 10377=26 koltuk farkı olarak 936. dolar ödeyecektir. Böyle bir durumda 5550 + 936=6.486 dolar ödeyecek demektir. Oysa THY 6 saatlik uçuş için 103 koltuğu daha önceki tarihlerde diğer firmalar ile.yaptığı mukavelelerde 6800 dolara kiraya vermiştir. Kira bedellerinin çok dü [ şük olarak tesbit edildigi böylece Altur flrmasına çıkar saglandığı açıkça görülmektedirl 2) Diğer şirketlerden farklı o. larak madde 13'e 30 kira seferinden sonra ilk ve son seferlerde olacak boş bacaklann bedeli karşıhğı olarak bir sefer .ücreti tutan olan 7000 dolar 28.000 DM (5550 dolar 222000 DM) ödenmesi taahhUt edilmiştir ve ödenmiştir. d) Diğer şirketîerden farkh olarak; 15.4.1968 tarihli ek mukavelenin 12. maddesi 21.8.1969 tarihli ek mukavelenin 4. maddesi! gereğince İATA ve hükümet Ka ramamesine de aykın olarak yabancı menşeli ' tufistlerin *ve şirketin gösterebileceği presoneUn taşınabilecegini THY kabul etmiştir ' 21.8.1969 tarihli Istanbul Mü nih Hannover • tstanbul ve tstanbul Münih Hamburg Istanbul için yapılan esas mukavelede 103 koltuklu DC9/3U uçağı 110 koltuklu olarak kiraya verilmek suretiyle, THY kon fugrasyonu dahı değiştirecek şe kilde ALTUR firması lehine hareket edüdiği görülmüştür. f) 15.11.1968 tarihli esas mu' kavelenin 1. maddesınin (j) ben di, aynı tarihü ek mukavelenin 2 ve 5. maddelerine göre kira bedelınin sefer tarihinden (7) gün önce peşin olarak 21.8.1969 tarihli diğer esas mukavelenin 1. maddesinin (j) bendi ve aynı1 tarihli ek mukavelenin 5. maddesine göre de kira bedelinin peşin olarak ÜSA dolar veya DM [ olarak ödeneceğı yazılı iken bu jödemelerin zamanında yapılmadığı, böylece, THY'nın alacagının 550.000.00 TL. yükseldiği an laşılmıştır. Ancak, önergeden sonra (araştırma önergesi) Bakanüğın meseleye el koymajsından sonra tahsıl edilebflmiştir. g) Diğer şirketlerden farklı olarak 15.11.1968 tarihli özel kira mukavelesıni iki yü daha temdit eden 11.5.1969 tarihli ek mukavelenin 2. ve 3. maddelerinde ALTUR firmasının lehine yeni çıkar sağlayacak hükümler getiriîdıği görülmektedir. h) ALTUR firması ile yapılrnış bulunan mukavele müddetlerini 2'şer yıl uzatan ek mukavelelerin yapımı sırasında: Teknik müdürlükçe yenıden uçak tahsisine imkân olmadıfı beUrtildıği halde ek mukaveleler yapılmıştır (Ulaştınna Bakanlığı 25.61970 tarihli ve 2/3 nolu soruşturma raporu s. 27. 42). 245.1970 tarihinde konuyla ügili önergenin verildiğindeo son ra Ulaştırraa Bakanhğı, Altur firması ile yapılan mukaveıele: rin THY'nca derhai ele alına. rak ilişkilerin yenıden gözden , geçirümesinı istemesı (Ulaştır j ma Bakanhğı 25.6.1970 tarihü; 2/3 sayıh soruşturma raporu s j 46) üzerine THY, Altur Tuj rizm Firması ile olan raukave1 lelen 18.8.1970 tarihinde fesh etmiştir. Yukandaki açıklamalardan an laşüdığı üzere THY üe Altur Şirketi arasında yapılan söz konusu mukavele ile THY aley, hine hükümler kabul edilmek suretiyle, THY A.O. bu mukaveleden dolavı açıkça maddi zararlara uğratılmıştır. Bu mukaveleyi THY adına j aktedenlerin, bu konuda ihmah j görülenlerin sebebiyet vermiş olduklan zararlardan dolayı haklarında gerekli hukuki ve cezai takibatın yapılması gerektiğı kamsına vanlmıştır. OLAYLARIN ARDINDAKt GERÇEK bugün AP yi gösterebiliriz. Gerçi bir zaman sonra bu tutarlılık dağılabilir; hem köylö ve işçi kitlelerini hem ticaret ve sanayi çevrelerini memnun etmek durumunda bulunan AP nin içinde birtakun çelişkiler doğabilir. Ancak bu oluşum zamsn ister. Bugün için Demirel Adalet Partisini siyasî iktidara götürecek lider roiünü başarıyla oynamaktadır. Çünkü siyasî partilerin (Hele AP niteliğÜHİe siyasî partilerin) yakın amacı siyasî iktidardır. Eğer bir Genel Başkan, (Bü;ldrar> 1 ıncı y AP Genel Kongresi partiyi siyasî iktidara götflretniyor, hattâ partinin siyasi iktidara geçmesi için ençel sayılı yorsa, zayıf dnruma duşebilir. ParÜ o Genel Başkanı silkeleyerek yoluna devam etmek ister. Süleyman Demirel bu psikolojiyi pek iyi bildiğinden 1973 seçimlerinde iktidan almak istemelerine göre bir tutum takınmış, konuşmalarını bu platfonnda sürdürmüştür. Sonuç bakımından başan kazandığı söylenebilir. Adalet Partisi Kongresi bn başannın iilçüsünü ortaya koyacak bir çösterge olacaktır. Ve bundan sonra, iç somnlannı çözumlemiş, kadrosunu bfitünleştirmiş olan AP Genel Başkanının dışanya dönük politikasında yönelişlerini saptaması kesimine girilecektir. Çünkü 19'3'te Demirel'Ln bugün parti örgütfine verdiği umutlan zayıflatan gelişmeler olursa, AP Genel Başkanının tasarladığl plân bozulabilir. Sonuç bakımından Demirel kolay bir Genel Kongre sınavmdan geçecektir. Ama asıl sınav bundan sonra başlıyacaktır. Bülent Ecevit. daha sonra Tür kiye'nin tarihsel gelişimini gözonünde tutarak temel güçlüklerin nedenleri üzerinde durmuş. Batı ülkelerinin dış sÖmürü ile sermaye birikimini sağladıklannı, aynca kapitalizmin bu aşamasında o toplumların açık demokratik rejimine de geçmetniş olduklannı, oysa tüm sorunlan ile bir j Tabii Senatör Gürsoytrak, 1970 likte Türkiye'nin bugün demok j yıunda Cumhurivet Senatosu ratik rejim içinde yaşadığını, bu Başkanhğına verdiği araştırma nedenle sorunlann ancak bu reönergesinde, THY'da büyük çapjtm içinde çözümlenebileceğini ta yolsuzluklar yapüdığını, yöneanlatmıştır. tici, teknik ve uçucu personelin Türkiye'nin ancak kendin* özkarşüıklı birbirlerini suçlayan idgü bir kalkınma modeli ile sodialar ileri sürdüklerini, uçakrunlannm üstesinden gelebilece lann üst Uste Kırıma uğradıkğini belirten Ecevit, «Bu hızlı larını, birçok seferlerin iptal kalkınma uğruna sosyal »daleti edildiğini, uçak alım ve satunınfeda etmeyecek, fakat sosyal ada da birçok yolsuzluk iddialannm let uğruna da gelişme hızını kes ortaya aaldığını, bu iddialann meyecek bir model olmalıdır. So | gercek yönünün ortaya çıkartümunun hem daha hızlı büyüyeceması için Anayasanın 88 ve iç tUği, hem de daha adaletle bölüşüzüğün 133 ve 134. maddeleri gerelecegi bir model olmalıdır» demiş ğince bir senato araştırması açıltir. Ecevit, bu modelin, 1963 sonra masmı isteyerek, 12 maddede top sında uygulandığını hatırlatmışladığı şu sorulan ortaya koyutır. yordu: Türkiye'nin güçlükleri Plonsız Plan Politikası [Başyazıdan devam] A.P.'nin politikasını ieimizde bilmeyen yoktur. özel sektfire dayanmaktadır bu mekanizma ve sayın Genel Başkanın deyimiyle «Türkiye'de 32 milyon özel sektörcfi vatandaş yaşamaktadır». 1973 seçimlerinde A.P.'nin kazanma şansı yüksek oldnğnna göre, 5zel sektöre zaten oldnkça çeniş olanaklar tanıyan üçüncü 5 Tıllık Planm o zsman ne hale geleceğini şimdiden tahmin etmek hiç de güç bir is sayılnuua gerektir. Bix her ne kadar iktisatçı defilsek de, özel sektöriin böylesine ağır bastığı bir plana «devlet eliyle fert zengin etme aracı» demeyi daha dosrn bnlanlardanız. Bilmem yanılıyor muynı? isterse (Bıştarafı 1 Inci sayfada) Plân ki, Türkiye'nin kaderi kılı kırk yararcasına incelenmesı, aksak yönlerınin oulımup memleketm vücuduna göre uydurulması gereken, Üzerinde uzun uzun durup düşünülmesi gereken bir yasa Plân uzmanlan, binden fazla yerli ve yabancı plân uzmanlan tam İki yü emek verdiler bu işe.. Giresunda hastane yapılsın demişler, meğer o hastane 1966 yılında yapümış.. Böyle ufak tefek hatalar bir yana, plân genellikle iyi karsılandı Millet Meclisinde.. Gruplar • adına yapılan konuşmalardan bu çüuyor ortaya.. kaldıracaksm.. Olaeak şey değil ama, oluyor böyle vakalar. Oysa AP. Millet Meclisinde çoğunluga hâkim. 225 sandalyası var, AP de olmayıp da onlara yan kuvvet obn nice bağımsız üye var.. Neden bekleraeli 1973 seçimlerini? Ha yır dersin, reddedersin planı olur biter. Yab.ut verirsin öhergeleri değiştirirsin. Böylelikle plan değişmişse değişmiş olur, bir yü beklenmez, bir yıllık hatadan geri dönülmüş olur, sarfedilen para lar, emekler de zivan olmaz.. AP'ye düşen de bu... çoğunluk sende, değil planı. plânın basıldığı raat baayı bile değişürirsin parmak hesabryla... Belki akülanna gelmemlştir, ha ürlatmakta yarar var. Cumhuriyetçi Parti Grubunun görüşlerini tstanbul milletvekili emekli Amiral Sayın Sezai Orkut açıkladı. Tam 31 sayfa göz nuru dökmüj sayın Orkunt, büyük emek vermiş 3. Beş Yıllık Kalkınma planı elestirisine... Ne var kl bir gariplik oldu. sayın Orkunt ko nuşmasını okurken planla uzaktan yakından ilişiği olmayan ko nulara geçiverdi... Anlaşılan bır yere makale yazmıştı, yahut konferans bazırlamıştı, onu, plan eleş tirisiyle karıştırdı.. yok bilerek yaptıysa o zaman bu konuda sayın Feyzioğlu ile aşık atamıyacağı nı dostça hatırlatalım. Sayın Feyzioğlu bu işin ordinaryüs profesorü.. Orkunt soyadı güzel bir soyad.. tnsanın gönlü razı olur mu Sezai Feyzioğlu diye anılma sına? Olmaz. Bu sıralar Başkent Ankara'da havalar bozuk mu bozuk... daha da bozulacak deniliyor. yağmurlar düşmeye başladı.. Bugün AP büyük kongresi de başhvnr. sa yın Genel KuTmay BâfJEa'nı'1' ve »Kuvvet Komutanlan AP büyük kongresine davet edildiler. Ne var ki bu nazik davete «icabeU edemiyecekler Zira, dün. güney dogudaki bir askeri tatbikata git tiler. Plânın tutarsızlıklan « Değiştireceğiz.'» Fakat AP kanadı çok önemli bir duyuru yaptı, grup adına yapılan konuşmada, AP"nln iktidara gelmesiyle plânm değistirfleceği açıkVandı.. Gerçi uzun vadeli bir istek, bir karar ama. yine de önemli.. Bay Süleyman Demirel'in deyimiyle, «Kıratın alnı güneş görünce» yapılacak bu iş.. Kıratın alnının güneş görmesi de seçimlere bağlı... Seçimler ise bu arada başka şeyler olmazsa 1973 yılında.. Yani daha bır yıl var.. Alnı güneş görmediğıne göre acaba nerede duruyor kırat? Demirel açıklamadı bunu.. Konuşmasma devamla plftmn tutarsızlıklanna değinen Ecevit, tanmın sanayi aleyhine ihmal edümesinden yakmmıs, «Türkiye durumundaki bir ülke. hattâ sömürgesi olmayan herhangl bir ülke için tanmla sanayi arasında seçme yapmak. ağaçla kök arasında seçme yapmak kadar anlamsızdır» şeklinde konuşmustur. Ecevit, verjri düzeninde herhangi bir değişiklik yapılmayacağının anlaşıldığmı. hizmet kesiml için Türkiye aleyhine blr (jeUşme öngörül'düğünü de büdirerek bu tutumlan eleştirmiş, plandaki iç tutarsızhklarm ekonomiyi açmaza sokacagını söylemişür. Bülent Ecevit, bundan sonra düzenin bozukluğuna işaret etmiş, «Halkçı düzensin, Anayasanın tam işletilmesi ve demokratik rejimte gerçekleşebileceğinl savunmuştur. CHP Genel Baskanı «Halkçı düzen»de j'apılabilecek uygulamalardan eeşitli ömekler de verdiği uzun konuşmasmı şflyle tamamlamıştlr: «Sonue olarak bn pl&n, Türklye'deki borok düzenin' çıkmazından kendini kurtarmadıği içindir kl, Türldve'ye çıkıs yolunu' gösterememiştir. Ve insana değer vermekslzin, halka değer vermeksizin, sosyal adaletin gereklerini yerine getirmeksizin, kuru bir kalkınma BnKördügü için de, korkanz ki, daha dofarken halk desteğinden yoksun kalmaya mahkum olmus tur. Oysa demokTaside halk düçünülmeden ve halkın desteÇi sağlanmadan hiç bir şey yapıla Temel seçiş Ecevit şöyle devam etmiştir: «Uygulama için, öngörulen hedeflere ulaşıftnası İçin iîlenmesi gereken" poutikalar beHrtilmemek le beraber, "stratejide bir temel siyasal terdb bütün açıklığl ile ve acılığı ile yapılrmştır. Stratejideki temel siyasal tercih şudur: Sosyal adaletln bilinmeyen bir zamana ertelçnmesi pahasına, geniş halk topluhlklannın yoksullugu pahasına kalkınma... Bir başka önemli strateji terdhi ise, tarımın ihmali bakımından sınaileşmesidir. Plân, nelerin olması gerektiğini saptamış, nelerin olabileceği, bunlara uydurulmağa çalışümış. Fakat nelerin nasıl olabileceği, genellikle cevapsız bırakılmıs. O>sa yalnız *böyle somut veya ekonometrik hesaplarla plânlı kallanma gerçekleşebilseydi, elektronik beyinlerle de Devlet yönetilebilirdi. PlSn, nerelerde, hangi alanlarda reform ihtiyacının duyulduğunu belirtmekle ' yetiniyor, fakat refornilann nasıl olacağını, nasıl olması gerektiğini hemen hi£ anlatmıyor. Sanki «reform». sözcük olarak belirgin ve somut bir şeymiş gibı, birçok sorunlar için, «Reformcu bir anlayışla ele alınacakür» deyip bıraluyor. Arasıra da buna «Atatürkçü^ niteliği ekleniyor.» Anayasaya da aykırı Atman Atlantis uçak şirketi faaliyetinı .'.' durdurdu FRANKFURT «Atlantis AG» adındaki bir Charter uçak' şirketi dün faaliyetlerin! durdurarak en az 40.000 yqleuyu ortada bırakmıştır. Şirket Müdürü Tilman Uhlig. tfüzenledlği basm toplantısmda, şirketin sekiz DC8 ve DC9 uçaklanndan kurulu filosunu faa liyette tutabilmesi için ihtiyacı olan beş milyon marklık krediyi temin edememesi yüzünden faaliyetini durdurduğunu söylemiştir. Uhlig, sekiz uçaktan yedisinin halen Frankfurt'ta bulunduğunu ve sekizincisinin de Uzakdoğu seferinden döneceğini açıklamış ve çeşitli istikametlere kesilmiş 40.000 ile 80.000 arasında bilet bulunduğunu belirtmiştir. Uhlig, şirketin sermayesinin 8,5 milyon dolar civarında olduğunu, ancak bunun büyük kısmının mal, malzeme ve yedek parça ve diğer .teknik cihazlara bağlandiğını ve bu yüzden işletme için gerekli mali imkânların bulunmadığını söylemiştir. • ' • Sekiz uçaktan ikisi şirketin mah olup, altısı kiralanmıştır. m Sorular: 1. THY ortakhğınm zaranna, Altur adlı özel turizra şirketine çıkar sağladığı, 2. Şirket uçaklarımn Hac mev siminde ortaklık zaranna kullanılmış olması, 3. Şirket zarar ederken çok adette bedelsiz biletin muhtelif şahıslara ve bir yabancı sefarete tahsis edilmiş olması, 4. Ortaidıkla ilgili bulunmayan bazı şahıslann masraflanıun şirkete ödetilmiş olması, 5. Şirketin uçuş hareketinin emniyetle icra edılmemesi, 6. DC 9 uçaklannın almmasında ve kiralanmasmda milli çıkann aleyhine hareket edilmiş olması, 7. Heron ve DC 3 uçaklannın satılmasında ortaklığın çıkarlannm yeteri kadar korunmamıs olması, 8. KLM şirketi ile yapüan bakım anlaşmasınm ortaklık aleyhine olması, 9. Yabancı uçak şirketleriyte yapılmıs bulunan ikili anlaşmalan n «arket aleyhine olması, 10. Yönetim ve uçak servisi hizmetlerinin şirket aleyhine bir durum almış olması, 11. YUksek kademedeki bir sahsın kişisel masraflarmı şirkete ödettirmiş olması, 12. Yetersiz ve meslekle ilgisi olmayan şahıslann yüksek ü o retle ortaklığın yurt içi ve yurt dısı hizmetlerinde Börevlendirilmesi, Senato Araştırma Komişyonu üyeleri, iki yıl boyunca, konuyu enine boyuna incelemişler ve Safa Yalçuk, Nazif Çağatay, Mümın Kırh, Mehmet Izmen, Haluk Berkol, Suphi Gürsoytrak'tan kurulu üyeler gerek THY'nın, getek bağlı müesseselerinin çeşitli yönlerden eleştirmesini yapmışlar ve 455 sayfalık bir rapor hazırlayarak «Senato araştırması'nm açılmasına gerek olduğunu belirtmışlerdir. Ancak, komisyonun üyeie rinden Izmir Senatörü Orhan Kor (Muhalifım, söz hakkım mahfuzdur) demiştir. Araştırma Komisyonunun raporunda yer alan önemli konulardan biri Altur Şirketine sağlanan yararlardır. Bu konuda Araştırma Komisyonu raponmun 410. sayfasında: «THY A. O.'nın zaranna, Altur adlı özel turizm şirketine çıkar sağlayacak şekilde mukaveleler tanzim edilmek suretiyle ortalı ğm büyük derecede zarara sokulmuş olduğu» konusu üzerinde durulmaktadır. Raporun Çarter uçak taşımacılı ğı ile ilgili bölümünde Alman şır ketleriyle yapüan anlaşmalara değinilerek şöyle denümektedir: «THY Alman Çarter Şirketleri ile yaptığı anlaşma gereğince 5050 oranrnda Türk işçisini taşunayı kabul etmiş olmasma rağmen halen ancak % 31 kadartnı taşıyabildiğine göre daha bu alanda dol dunüması gereken büyük bir iş imkânınm mevcut olduğu halde filoda yeteri kadar uçak olmadığmdan V 50 hissesini alamamako tadır. Altur Turizm ve Ticaret timited Şirkeü Ue THY A. O. arasında aktedilen Çharter (uçak kira lama) mukaveleleri incelendiği zaman Altur Şirketinin emsali şirketlere nazaran bâriz şekilde himaye edildigi, ortaklığın çıkarlarmın yeterince korunmadıgı, ba zı usulsüzlüklerin ve mevzuata aykın işlemlerin yapüdığı görülmektedir. Şöyle ki: 1 THY üe Altur Şirketi arasmdaki ilk raukavele 15.11.1968 ta rihinde tanzim edilmiştir. Ticaret Sicili Gazetesine göre Altur Turizm Ticaret ve Limited Şuketi 12.12.1968 tarihinde tescü edilmiş bulunmaktadır. THY ilgilileri hük mi şahsiyeti olmayan bir şirket ile hükmi şahsiyeti varmış gibi bir mukavele akdetmişlerdir. 2 THY görevlileri, Gültenay fırması ve Deutsche Touring Geselleschaft firmalanna 103 koltuğu 6 saatlik uçuş için 6.800. dolara kiraya vennişken Altur fırmasına 110 koltuğu Istanbul Hamburg Istanbul 8 saat 15 dakikalık uçuşu ve Istanbul Hannover Istanbul 7 saatlik uçuşu 21.8.1969 tarihinden 1JJ9Î0 tarihine kadar 6.600. dolara, yani daha az bir ücret ile kiraya vermişlerdir. 3 THY görevlileri, Altur firması ile 15.11.1968 tarihinde imzaladıkları bir yü süreli esas ve Orkunt karıştırdı NADtR NADİ AP Büyük (Bastaratı 1 tnd Sayfıda) 65*1 tl Başnanı, 225 miüetveiull ve 88"i de Senatördür. Büyük Kongrede, Merkez Temstlciler Meclisi ve Genel tdare Kurulu raporlan tartısıldıktan sonra Genel Başkan ve yetkili kurullann seçımlert yapılacaktır. Genel Başkan ve 24 üyeden kurulu Genel tdare Kurulu gizli oyla ayn ayn seçilecektir. Genel tdare Kurulu seçimlen için parti içi anlaşmazlık çıkmamasına çaba sarfedilrnesine ragtnen üç ayn listeniri'çetefleceği öne sürUlmelrtedir. APG*. nei Başkanı Demirelin is'ecîi1*1 üyelerden oluşan Genel tdare Kurulu listesinin genış oy toplayacağı belirtilmekte, ancak seçimlerin yine de çekismeü geçecegi söylenmektedir. Buna rağmep.. Anlaşdan AP, 3. Beş YıUık Kal kmma Plânmı beğenmedi, beğenmedi ki iktidara gelince değiştire ceğiz diyor. Peki, madem ki AP plânı beğenmiyor, beğenmediği bir yasaya neden ve nasıl olumlu oy verecek sonunda? Hem kötü diyeceksin, iktidara geçer geçmez değiştirecpğjm. diyece.ksin, diye Havalar bozuk Ozel bankalarda dan emekli olma hakkı tanınıyor ANKARA Ozel Banka ve benzeri mali kuruluşlann özel sandıklarından geri aldıklan kesenekleri yüzde 5 faizi ile birUkte def'aten ödeyenlerin bu kuruluşlardaki çatışma sürelerinin emekliUklerine sayılmasını öngören kanun teklifi Millet Meclisi Çalışma Komisyonunda kabul edilmiştir. MP milletvekilleri Hiüni îşgUzar (Sinap) ile Suna Tural (Ankara) tarafmdan bir süre önce Meclis Başkanlığma verilmiş olan teklife göre, Türkiye tş Bankası gibi kamu kurumu olmayan kuruluşlarda göre\ yap tıklan süre özel Emekli Sandıklarma emeklilik keseneği ödeyenler, aynldıklan zaman geri aldıklan toplam kesenek tutarlarını yüzde 5 faizi Ue birlikte i ve 1 yıl içinde bu sandıklara ödedikleri takdirde Sosyal Si J gortalar ve Emekli Sandıgma I tabi olarak emekliye aynhrlarken, bu kurumlarda geçmis hizmetleri de emekliliklerine sayıIacaktır. t^**«»^ı.a«*t Yalçın'm mektubu AP Ankara mületvekili Prof Aydın Yalçın, dün, Büyük Kongreye katılacak delegelere seslenen bir açık mektup yayımlamıştır. Yalçın mektubunda, Genel Başkan Demirel'in tutumunu eleştirmekte, «Yıpranan ve (rehabıütasyon) ihtiyacı duyan bır şahsiyet bir süre kenards beklemesıni bümelı, şartlar ne olursa olsun, mutlaka sahnedt başrole talip çıkmamalıdır» demektedir. «Parti emanetine sa; hip çıkabılecek bir ekip»in Ge ] nel tdare Kuruluna getirilmesini de öneren Yalçın, bu ekıbın de Silâhlı Kuvvetlerle bir dialog kurabilmesı gerektığine ışaret etmekte, parlamentoda çoğunJuğa sahip olan AP'mn hükürret kurabileceğıni belirtmektedt:. BULCA 1'i SUNAY VE KOMUTANLAR İZLEDİ BATMAN Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakan Ferit Mtlen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler ve Kuvvet Komutanlan dün Batman'a gelmişler ve hakıkl mermilerle yapılan «Bulca1» tatbıkatını ızlemişlerdir. Çetin Altan'a (Baştarafı 1 inci Sayfada) adi suçlular gibi kelepçe vurulması ise bütün ıyı niyetırnızı ve umutlanmızı kırmıştır. Bu davranışlann devamı, Adalet Bakanhğınin basm ve düşünce özgürlüğüne karşı hasmâne tutumunun ötesinde, mevcut uygulama yöntemlSrinin dahl. Kötüye kullanılmasına ilgisiz kaldığmı gbstermektedir. Bu gibi çirkin olayla n protesto eder, üginizi dileriz» denümektedir. Fazla mesailer (Baştarafı 1 tnd sayfada) ' 'dınlmasını istediğimız bu ] hüküm tatbikatta bazı haksızüklar tevlit etmektedir. Meselâ, ayhk Ucret göstergesi 7/1; tutan 2450 lira, emeklilik ıntibakı 10/2; tutan 1610 lira olup yüzde 8'i 128,80 lira, medeni durumu evli çocuksuz bir kimseyi normal mesaisinın dışında bir saat fazla çahştırdığınız takdirde bu çahşmasma karşıhk vereceğiniz bir saatlik ücret 13 liradır. Ama bu 13 lirayı ödeyebümek için tahakkuk safhasma gelince du rum tamamen aksine geliyor, bu 13 lira gelir vergisi olarak ortadan kayboldugu gibi, üstelik fazla mesai yapandan 460 kuruşda alınmasını eerektırivor » Plânın talihsizliği Bülent Ecevit, üçüncü plânın en büyük talihsizljklerinden.birinin, politikanın reddedildiği, reform ve Atatürkçülük kavram larının iyice cyoalâştınlıp, bulanıklaştırıldığı bir dönemde» hazırlanması olduğunu öne sürerek özetle şöyle konusmuştur: «Bu plânın bir baska talihsizliği de, halkın etkisinin çok az duyulduğu,' buna karşüık ekonomik bakımdan güçlü bazı çevrelerin etkisiniB, yönetim üzerinde ağırîığını arttırdığı bir dönemde hazırlanmış olmasıdır. Normal demokratik rejime ge çildiğinde, halk siyasette gene ağırlık kazanmaya başladığı zaman, bu plânm gerçekçilikten ne kadar uzak olduğu ve eğer bu haliyle uygulanmaya kaltaşılırsa, ne büyük bunalımlara yol açacağı görülecektır. Bu plânda halk âdeta bir yana itilmiştir: Herşeye dar bir ekonomizm açısmdan bakılmıştır. însanm sosyal bir varlık olduğu, insanın ruhu olduğu âdeta unutulmuştur. Sosyal adalet ertelenmiş, bölgelerarası adalet ertelenmiş, issizlik sorununun çöztimü ertelenmiştir. Tarımdan âdeta umut kesilmıştir. Sınaileşmeye öncelik verilmekle beraber, yatınmlan arttırmak için, kaynaklann ve kapasitelerin daha iyi kullamlmasından verimliliğin arttınlmasından çok, tasarrufun arttınlması öngörülmüştür. Bir başka deyişle ekonomik açıdan bu plân, «tşten artmaz, dişten artar» felsefesıne dayalıdır. Sosyal açıdansa, bu plân, ge niş halk topluluklan için, «Bir lokma bir hırka» felsefe sine dayalıdır. Kısacası, plânda, uzun bir süre için geniş halk topluluklannın Basın Kanunu öte yandan, TGS Danışma Ku rulu'nun önceki gün tstanbul' da yaptığı toplantıdan sonra bir bildiri yayımlanmıştır. Bildiride yeni Basm Kanunu taslagına da değinümekte ve şöyle denümektedir cAnayasamızın basm özgürltigü Ue ilgili maddelerinin devlet leri kendilerini koruma baklannuı ve büyük Atatürk "ün basın konusundaki göruş ve uyanlarınm ışı ğı altında yapılan ınceleme s o nunda tasannın devletın kendisini koruma hakkını gerekçe gösterirken, aslında siyasal iktidarlana kendilerini ve kendilenne yakın saydıklan çevreleri koruma amacına dayalı olduğu kesın görüşüne vanlmıştırj öte yandan bildiride aynca, Meclis Komisyonlannda ele alınmıs olan thale Kanununun, basını sermaye çevrelertain baskısı altına sokacağı ve Anadolu ba sınına darbe vuracağı görüsünün muhafaza edildigi kaydedilmektedir. Havacılık Cesaret m Mesleğidir KUVVBILERLVI CCCteN'OIRMB «AKFI Sümerbank'm 5 işyerinde daha grev başlatıldı Tez Büro tş Sendikasının Sümerbank işyerlerinde altı gün den beri uyguladığı grev, düri genişlemiş ve Sümerbank'm 5 işyerinde daha işçiler greve baş lamışlardır. Sendika yetkilileri, Sümerbank'm Bakırköy, Kasımpaşa, Aksaray, Kartal ve Pendik satış mağazaları işçüerinin rfün , sabahtan itibaren greve başla j dıklannı bildirmişlerdir. Böyle i ce Sümerbank'm greve gittiği | işyerleri sayısı 15'e yükselmiş, tir. Kültür ve Sanat Hizmetleri Serisinden YAPI ve KREDJ BANKASI 9 4 . Sergi Türk Hamamı ve Gelenekleri (Sabiha Tansuğ Koleksiyonu'ndao) YAP! ve KREDİ BANKASI % Ağırnaslı (Baştarafı 1 inci Sayfada) miştl. Ancak Askerî Yargıtay Dördüncü Dairesi bu karan bozarak dosyayı ayni mahkemeye geri göndermiştir. Sıkıyönetım Bir Numaralı Mahkemesi. dünkü duruşma sonunda eski sarannda ısrar ederek sanığı altı ay hapis cezasıns mahkum etmiştir. öte yandan yine Bır Numaralı SÜayönetim Mahkemesınde 10 ay ağır hapıs cezasma mahkum edilen Avukat Niyaz) Ağırnaslı. hakkındaki mahkumivet kararırun Askerî Yargıtay Üçüncü Dairesince bozulması üzerine aynı mahkeme bu kez beraat karan vermistir. (a.a.) ALTIN Cumhuriyet Resat Hamit Azix Napolyoa 24 ayar 207 377. 234 209 185 31.15 Sanat Galerisi • Galatasaray 28 EjlUI28 Eklm 1972 Psıardan başka her g n 9 19ar*sı açıktır. O > 207.50 378. 235. 210 187 31.20 YARIN: Hac seferleri DC3 satışlan (Moraru 2306) 7539
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear