Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YFA DÖRT: 28 Eylül 1971 IZGIN Afrika çollerinde patlak veren kanlı fırtına bütün şiddetiyle devam ediyordu. Çengel biçimindeki mayınlı arazinin uç noktasındaki Bir Hacheim kesimine rastlayan karargâhında gtneral Koenig, uyku, istirahat nedir ıınutmuş, endişe içinde olayların gelişmesini izliyordu. Kendisi buradaki Hür Çö/de patlayan kanlı bir fırtına K Merkez, îtalyan ve Almaa bir lıkleri tarafından tamamen muhasaraya alınmıştı. Koenig, bütün topçu kuvvetlenni seferber etnuş tanklann saldınsına karşı gerekli savunmayı etkıli bir yö'nde uygulamağa çalışıyordu Bır de havadan saldıran Auchinleck ise halâ lyimserdl. 28 Mayıs'ta Churchıll'e gSnderdiği bir telgrafta çoldeki korkunç savasın eninde sonunda kendi zaferlert lle sonuçlanacagı nı bıldiriyordu. Oysa Rommel duruma hafcimdi, teşebbüsü kolay kolay elden bırakacağa da benzemıyordu. îngiliz Genelkurmayı mevcut bütün tanklann düş maa' üstune saldırması yolunda kesin emirler vermişti. Hata lı bir davranıştı bu... tngiliz bir lıkleri savunmayı bırakıp karşı saldırıya geçtikçe, bu defa Rommel üerlemeyi durduruyor. çıkagelen tanklan bir sistern dahıhnde imha yoluna gidiyordu. KARA SAVAStARfN/N KADBRlNl TAYİN Fransu Birliklerinln ko mutanıydı ve Bir Hacheim'ı kontrol altında tutmakla görevlendirilmiştL Önceleri ikinci Çöl Tilkisi Rommel her yeni tedbir derecede bir sorumluluk gibi görünen bn gökonusunda bir karşı tedbir buluyordu rev birdenbire ağırlaşmış. altından kalkdma «Stukas»lar meselesl vardı. Ca yekun değil <to kUçük gnrplar en çok sıkan tekUkelerden halinde saldırtıyordu düşman sı güç bir hale gelmişti. nım de buydu. biri ustüne. Almanlann 50 mm. lık, îtalyanlann da 47 nım. lik toplanna karşı bunlann 75 liklerle ates etmesi yine de beklenen so nucu sağlayamadı. Böylece îngilızler ellerine geçen avantajı bir kere daha kaybetmis oluyorlardı. rarsız hale getirmeğe çalışan mo torize piyade kuvvetlerinden ziyade, zafer konusunda ağır ve hafif tanklara güveniyordu. Zaman DB kadar haklı olduğunu da gosterecekti. Yeni bir taktik Sürpriz ERÇİ bu kolay bir iş değildi ama, çol tilkısl Rommel her yeni tedbir konusunda bir karşı tedbir buluyor, saldırılan tesirsiz hale getiriyor, savunma hatlannı kıyasıya hırpalıyordu. Günün birtnde ileri hattaki îngiliz tanklannın arkası sıra şımdiyç kadar gdrülmemış cesatnette bir takım tanklan farkeden Alman ve Italyanlar şaşınp kalacaklardı. Fakat bu bir şey ıfade etmezdi. Vakıt kaybetmeksizın «Mark III» tipi Alman tankları ön safa çıkanldı. Tümünün atabeti de teci olacaktı. Çunku cephede ilk defa görüîen ıri yapılı tanklar «GranU tıpi Amerikan tanklanydı. 75 mm. lık iri topları vardı. Auchilenrk bunlardan 160 adedini harekâta ışurak ettirmişti. Fakat top G Vmerikalılar tarafından takviye olarmk Ingilizlere verilen Grant» tipi dev tanklardan biri çölde cepheye dogru ilerlerken.. GÜNAHKÂR KRALIÇE AZİRAN ayının beşinci ve ionuncu günleri arasır.da Iher iki taraf da yedektekl nrhh araçlannm bir kısmım ön saflara sürmek zorunda kalaeaklardı. Îngiliz bırliklerı tam 330 tankla takviye edilmişti. Mak sat imha edüenlenn yerini yemleriyle doldurmak, saldınnın ÇMJ det derecesini hafiHetmekti. Fakat çarpışmalar sırasında bu tak AZÎHAN ayının ba?!ar.rıda viye kuvvetlerinin tamamına jadunım şöyleydi: EUinci kın bir kısmı yerle bir olacak, Hindistan Kolordusu pa ışe yaramaz hale gelecekti. Çünramparça edılmiş, bu kolorduya kü Alman Italyan bırliklen bağlı kımselerden üç bıni ecır topçu ateşinin himayesıne s'gıdüşmüştü. Aynca zırnlı araçlar narak kıtle halinde taamıza ge< an J yüz kadarını da düşmana çıyor, bütün engelleri yıkıp >akaptırmak zorunda kalmışlardı. kıyordu. Almanlar aynca yeni bir taktl Bırınci ve Yedind Kolordular in san ve malzeme olarak mevcut ğin uygulamasına da başlamışlarlanndan yarısını kaybetmişlerdi. dı. Karşı taarruzlan geçersiz hale getirmek için düşünülnjuştü General Koenig, pes demeğe bir türlü yanaşmıyordu ama, dayan bu usul. Topçu birlikleri en uyma gücünün son noktasına var gun yerlerde mevzileniyor, tankmıstı. Kuzeyde Almanlara ait lar bunların himayesinde ilerliyor, atış menzfll dişına çıktıklaDoksamncı Kolordu denize dogru rında tanklardan bır .kısmı tıpkı ilerlemesine devam edlyordu. Çol savaşı, îngilizler bakımm topçu birhkleri gibi mevzıe gıdan hiç de parlak sayılmazdı. riyor, diger araçlann daha ıl^ri Fakat bunlar toplu harekâta ha hatlara rahatça gltmesini sağlılâ yanaşmıyorlar, topyekun im yor ve bu münavebe usulü ıle ha içın araçları topyekun sefer surdüniluyordu. ber zorunluğunu bılmezlikten, Amenkan malı «Grant» tipi arüamazlıktan geliyorlardı. dev tanklara karşı, Almanlar yedektekl «Mark IV» lerin tümuRommel İse emrindekl 10 bın zırhh aracm tümu ile bırîikte se nU seferber etmışlerdi. Bunlar ferber etmiş, ortalığı yakıp yık 75 mm. lık toplarla mücehhezdi. makia meşguldü. Afnka'dald çar Uzak hedeîlerl de rahatça dövepışmalarda o güne kadar böyle bîliyorîardı. AvantaJ daima AlmanlM tarasine yuksek rakam görülnıüs, fmda kalryor, Îngiliz birlikleri fe kavdedilmi? değildi henüz. hırpalanıyordu. Çünkü AlZaten Rommel, mayınlı araziyi na manlar plânlı, progntmlı bir şe> bir çevirme hareketi sonucu zakilde sava?ıyorlar ve taarna eden genelllkle kazanır deyirnıne uvarak. mudafaaya geçilmesı eereken yerlerde bile her türlü tehhkeyı goze alarak saldınyorlardı Hi Kayıplar HI tstilâ bölgesi gerilerindeki stratejik noktalardan birini kontrol altında tutan Alman tanklarmdan biri. «Panzer* tıpı agır 10 Otuz bin esir 4ZİRAMN on ikinci günU Cngilızier taarruz yetenekerının tümünden yoksun kalmıç durumdaydılar. Bir öncekı gece general Koenig de yaralılar dahü birliklenrun bütun araç ve gereçlerini olduklan yerde bırakarak Bir Hacheim'ı terketmıştı. Rommel bu defa zırhlı kuvvet lennin büyük çoğunluğunu Tobruk üstüne yöneltti Îngıli2 bırlıkîeri süratin sz&rnrsi "Hc t^UM \or, Alman ve Italyan bırlık!eri de Khihıu *aıi»'l<MffilTOiy8HBy' Bu saldın sonucu Tobruk fazla dayanamadı, düştü. Alman ve Italyan istıhkâmcılan çevrejn maymlardan temizleyerek, muhtemel bır karşı taarruza karşı ge reklı tedbırleri almakta gecikmediler Çelık Mıhver bırlıklen şehrin mcrkezıne kadar gırmıştı Gene ral Klopper, şehn Italyan Gcnerali Navarrini'ye teslım ettı. Bu arada ortalama 30 bin esır alınmış, bın adet zırhlı vasıtaya el konmustu Zaferi kazananlar İçin bu ganimet cesaretm ve fedakârhğın bedeli sayıhyordu Çöl savaşlannın Daşlanyıcında Îngiliz bırliklennm ugradığı en büyük yenilgi şeklinde tarihe ge çecekti bu çarpışmalar Rommel'in 26 Mayıs'tan itıbaren başlattıgı ve 19 Haziran'da Tobruk"un düşmesıyle sona erdır diği tank savaşından, daha doğru çesıtli savaşlardan alınan derslenn »ayısı yabana atılmayacak kadaı önemlidır. Bunlardan özellikle şu nokta büyük bır ciddiyetle dıkkate alınmıştır. Çöl, vâdı, step ve gems kapsamlı lenzen yerlerde top atışlannm menzıl bakımından oynadığı ro) 7afer üstünde büyük etkiler ovnama yeteneğine sahipti ve gerçekten mühimdı. Taraflar bunun boy le olduğuna kesinlikle kansat getirmişlerdı. Kanaat getirdikleri Jçın de ilerki savaşlar ıçin gtrişecekleri imalâta birind derecede onem vereceklerdi. ( H «PekİTT... Size yazi vazdılar nu. kazandınn, gelin, slzl bnrda da nntiyan edeliın, eirersiniz, bizim öğrenciınİT olun dediler mi, böyle bir yan, mektup "îfldi mi?» aıza kekeledi. «Yok» demek Istemiyordu, «Yok» dese belki de bn s«rt bekçi hemen kovacaktı, demese bekçi üsteliyor: «Geldi mi aöylerio bakalun. geldi mi?» «Yok» dcdi Rrn. «Yok, gelmedi de biı de o yfaden ıceldik. Belki de biri «lırlar» dedik. «Ohooo. Geçti o giinler, senin dediğin handa, o da Tetişmemi* banda. Siz hemen geri dönün. Ne gelenler oldu. Hepsi döndn. Bnrası Güavnz, ancak kmzananlar eiriyor, anladinız mı?» Rıza oyalama. yumuşatmak istiyor bekçiyi: «Aj? <y. dediğiniz doğmdur ds. bi? Istiyornz ki, biz buramn başı kimse onu . * Rıza bu söz?Ti sövlerken bir düdük sesi daha arkasından. «Kim va.r orda, bn saatte ne g&rttltfisüdfir. Yaktmnızd» uyayanları nnuttunnz mn?» Oyie de •ert ve ustttn ki... «Baskanım, bnrds dört çocnk var. Cılavnz'a jelmişler. onları jeri ^ötiirmek istiyonım> «Dur dor, ben geliyomm.» tzaktaki ses böyle söyledi ve yanlann» geldi. Bizimkileri tepeden tırnata süzdü. «Şimdf sen sonıpsornstnrmayı bırak, bon ların durumu iyi değil. Bunları al doğru tavlaya götiir. Tavlacılar ağılın önündc jattığına göre, ranzalar bos. AçtiT yatakları. aksamdan kalan yemeklerden yesinler, nyosnnlar. Sabah erken hazırlansmlar, söv\e bakıcıya, btn gelir alırım bnnlarıj» dtdi, döndü ve titti. Bekçi taktı arkasına dörtleri. A*açlı. çi^eekli >olun sağına döndiiler. Azıcık yokn; efti bir vol. Düzçun, döseli. Dayandılar kapıya. Bekci bir yere bastı. Kapı açıldı. Açılır açılmaz içerden bir sıcak duman vnrdn yfizleri. ne, bir alev yalım yalıtn yaladı yüzlerinî. Daldılar içeri. «Gelin arkamdan» diye seslendî bekçi, birkaç basamaklı raerdiven çıktıUr. Seki gibi bir yataklık üstünde kıvnlmı» iki yatak vardı. Ortada tahtalar açıktı. Bekçi nzandı oraya, boz, kıllı birsev serdi, bir yandan da yandaki pencerevi açarak batırdı: «Çollo Çoilo .. Aksamd*n mı (ibardın, kalk... Sana bak ne konuklar getirdim.» Bekçi inerken karsılaştı adamla: «Çollo bak bu çocnklar aemıs, aksamdan kalan yemek varmıs, onv, bir de lahaoa, inek. lere verilen lahanalar var va, sa^lamından birini seç, bnnlara \er yesinler, yataklanm aç, bilmezler belki, yatsınlar, sabab erken kaldır, baskan gelip alacak, kansmam bak, başkan hesabımızı gSrfir» diyerek cıkıp gittı Çollo denen adam da geri döndü. «Çollo... Çol!*... nasil ad böyle. heninı adımdan kStü. lt adı ribl ..» diye dnşiindu Ga. rip .. Selim kıs kıs gülüyordn. Kemal de ka. tılmak üıere... Btlli ki onlar da bn ad'a gtt. lüyorlar. «Çollo m«? Bn nasıl ad olan. Atrıkaraia. nn B«zo gibi... tt adı deiil mi Kemal?» «Knça knçn... geh geh o«oooo osssjoooon..; gel benim Çollo'm...» diye karsıhk verdi Kemal. Gülmeler arttı. Rıza dayanamsdı: CSIMII nlan aç itler. Sizden daha iyi it var mı?» Rızs'nın gSzfi onlar» vıı felirdl ama kapt arıldt. Çollo elinde yavvan, iri bir kapla irerl girdi. Merdivenlere tırmandı, kazıklar iistündeki yer «allandı. Tere serilen hoz. kıllı çnln duzeltri ayağıyla. orta>a o büyük badıya gibi kabı kovdn. Koltnğnndaki ekmegi hıraktı. Ce. bind«n dört kasık çıkardı, kabın dört bir v s . ntna kayda. Hiç ses çıkarmadan gitti Çollo. «Çollo lahanayi geMrmlyecek n«i yok»»?» Selimin bn somsnnn Kemal cene «reh geh knçn knçn, Çollo Çolloooo . » diverek karsıladı. Rıza bir tekme attı Kemal'e otnrdnfn verden, kafası nekinin avatına kfit diye deidi. S«lim açti kabın aîzını. Kemal, birsev olma. mı« gibi hemen kasıfcı aldı eline, daldılar .. Kalınea, kırnızı. içine birseyler doiranmı*. bir yemek. «O . et de var İçinde» dive «ovlevince S t . lira. Kemal basladı balık avlamaya. Kahın içinde yemek aktar.knktar olnTor. O arada Çollo eeldi, iki elivle karnının ü«tündr tası. dıjı lahanayı yere kovdn. Kemal ile Selim'e baktı, baktı. ontarın aldırdı^ı yok. Ha bire rt arıvorlar, bnldnklan eti de o boz, kıllı çulnn üstönf kovnyarlar. «Siz dSnya bilmez mi? Köyfinnzde hiç. birsey vemezmis? Vtanmak arlanmak vok. ö v . le yenilmez bn tneret. önünüzden herkes. Bak bnnlar da adamdır, baslasınlar. » dive kızdı Collo. Kemal ile Selim ba^ını kaldmnea. azıcık dogrnlnnca çnlnn iistündeki et vıjınlannı gor. dü: •Bu nedir. çıldırdınız mı, bartani>edir. dlrektör beni kovacaktır, hilirse bnrava hıç Ko. nnr . » diye cok «ert sert bagırdı. Rizımkıler ellrrinde kasık dondnlar Rattaniyedrn etlpri toplayıp aşağrı savuran Çollo'yu «üzfivorda Garip. trı iri elleri. kapkara kıllar içinde. ıri iri ve çarpık bir bnrnn. vüksekçe, kara kara bıvıklar, bol .. KasıkirpıSi kapkara. Gözleri köçük kfiçiik. Ostü bası düzziin. boz. Avagın. da knndnralar. Tan pelrs tntuvor avaklannı biraz. Kalın, kapı gibi, dag gibi bir adara Çollo... (Arakasi var) DİŞİ BOND 93 ClNflYET Türkçesi: Şehbal AYGEN man karde;im, bizi kırma, çok rica ederiz... Haydı paraların nerede olduğunu «öyle şeklın. de yumuşak bır ifadeyle değıl, kafasını kırtna. vücudunu delık desik ettne pahasma konusturmalıvı? namussuzu... Böylelenne karşı nazik davrandın mı hava ahrsın... Nerede oturuyor demiştın şu senin kanî...» «Neuilly'de... Uzak »ayılmaz... Bois de Boulogne'dan geçersek kestırmeden gittni» oluruz... Sen devam et... Ben yolu gösteririm san»...» îkisJ de düştinceüydi... Bu yüzden susmayı tercih edlyor. lardı. Clavet, blraz sonra en çekemediği, en kızdığı adamla burun buruna gelmenin, bütün avantajlar da kendi tarafında olduğu için onu tare gtbi bır köseye kıstırtnamn zevkini çıkarmak tstercesine hayaller kuruyor, Valoti*nin yenilgiyi nasıl kabullenmek zorunda kalacağını tasarlayarak sinsi sınsi gülüyordu. Ostelik paracıkla. nna da kavuşacaktı nihayet... Butün borçlannı ödeyecek, rahat bir nefes alacaktı. Bu du. rumcfa «Kupa Asi» da kendi malı olacaktı... Bunca aksilikten sonra isler yoluna giriyor demekti ıste. Jabeke i«e kafasını bamba?ka bir yönde çalıştınvor, üçüncü cmayetıni de işlemek tçin en uvgun verın neresi olabile. ceŞini düsiiniivordu. Ctavet'nin bir aralık so! ta. rafa hatma'=ır'dan favdalar.aratc tabanraMnı çıkardı. ^ol elıne al dı, k<Mumı. koltuîun erks'ina rioSru sarkıtarak durumu avarlariı Kuvvetlı lâmhaların avdınlattığı büyük carfdeHen çıkmı«lar. ormanın karar.lıgına dal. mişlardı Vakıt havlı geç nava da yağmurlu olduğu içın her taraf bombostu, traîik de çolt seyrek. «Hay Ailah . » diye Jabeke tam o aralık horouvdsndı. «Yanlıs yola gırdik galiba?... Geceien araba ile buralardan hıç geçmediğjm içın pusulayı şaşırdım... Sağa mı sapacaktık, sola mı?... Bır sanıve dur da ıstikamet tâvıni yapalım...» Clavet, ferene basıp arabayı yolun kenanna çekmişti : «Bana bak Jabeke .. Akhtıı başına topla... Sende erken bunamava benzer birtakım haller baştıyor bu akşam galiba...» Clavet*nın hayatta yaptığı «on nükte, etttğı »on söz de bu olacaktı. Jabeke, koltuîun arkas;na Eizledl§ı ellnı dogrultarak naro« luyu arkadaşının sırti hızasına getırdı, tetıge bastı. Snnra bır kere daha ve bır üçüncü defa. Arabamn bütün camlan kapalıydı... Patlamalar dışaröan duyultnus olamazdı. Clavet, lnlltiyle homurtu ara«ı garıp sesler çıkararak basını çevirdı. Sdeta yenntfen fırlavacakmisça«ına bfıvüven pÖ7İerle 8Tkar!as"na baktı Agzl çarpıU mı«, çehre hatları gerilmi«tı .. Hsvretler Içmde kaldığı bes. belliydl. Bır sevler «Bvlemck ısiivor. du »na muvaffak olamadı... öncp h?«ı fine düştü. sonra da bütun vücudu lle direksiyonun Cstune yıgıldı, kaldı. (Arkam var) YARIN: Rommel'den sonra sıra Montgomery'de TİFFANY JONES TEŞEKKUR Kıymetli »nncmiı Naîia Behice OMAY'm velatı dolayısıyle cenaîe merasimine ırtirak eden, celenk gbnderen, evimlze gelerek taılyede bulunan. telefon, telgraf ve mektupla derin actlanmızı payla$an Merkez Bankası erkânı ve mensuplan ile akraba ve dostlarunıza ayn ayrı mınnet ve sükranlarımızı arzederiz. OMAY ve TEKELİOĞLD Aileteri (Cumhunvet: 7948) GARTH KAIff Sivas Hafik Gün. yamaç köyü îlkokulundan aldığım diplomamı kaybettim. HUkümsüz> dür. Ramazan ŞAHtN ^ (Cumhuriyet: 7949) KATÎP Sebekemi kaybettim. Hükutnsüzdür. Huaeyln 5AHİS fCvıtnhuriyet: 7964) Sayın Şoförler! Yol boyurca Karsılasroalsrmızda l!k gecis hakkina u\unuz. Taii voldan ana vola. diger vollardan bdlunmus yollar* ctkarken ilk e»cij hakkınî bu vollardan secen tasıt. lara veriniz Türkiye Trafik Derneğl Biraz sonra Jabeke lntnlş. tekrardan yaım» otunn\i5txu Clavet kontak anahtarmı çevir» dı, motörü çalıştırdı, vites» taktı, yürüdü: «Ne aldın yanına?..» «Parabellum'u tercih ettim... Hiç şakası yoktur... TutuMuk îilan da yapmaz...» «Baslangıçta tatlı tatlı konuşacagız... Sükunettrrt kaybedip parlamamaya gayret ettnellsln... En önemlisl, paralan n«reye sakladıgıru öğrenmektir bizlm tçin... Deyyusu konuşturmadan temizlersek hava alınz... Biliyorsun. ölüler konuşmaz...» Jabeke de aym tikirdeydi... Tıpatıp... «Superlatıl'e gitmeden «vvel bir ricam var...» diye saf bir eda ile mırıldandı «Neuilly' ye kadar uzanahm... Blr kadına randevu vermiştim... Bo? yere beklemesin... Acele bir iîim çıktığı için geeikeceğımi söylemek istiyorum... Aksi hald» çok ayıp oiur... Kadmlan bekletmek prensiplerime aykın...» «Kanlarla oğraîinanıtı sırası mı simdi? Amma da yaptın?.. Bir kulübenin 5nünde duralım .. Telefon et...» «Demin vukan çıktıSımda denedim... Cevap vermiyor... Baskaları tarafından rahatstz edilmemek için telefonu fişten çekmiş olacak... Hem harekete geçmeden once söyle blr tur atmakta fayda var... Sinirleri. miz yatışır. Valoti'yi nasıl kıstıracaSımızı bir karara bağlanz... Tabsncalannnzı çekip herifin üstüne atlayacak değılız herhalde...» «Yok canım...» «Bu durumda uygun bir plSn kurmamız gerekivor.. Acelemız rfe yok zaten... Biliyorsun. Valotl. dükkSm «abahın ucürdpn, dbrdünden evvel kapamar...» «Madem tsrar edivorsun kabu! . Plana selince, ben ne vapacaSımı hilivorum zaten... H»T ne pahasına olursa olfun konuşturmalıvız Valotl'yl A