Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA DÖRT: 5 Ağustos 1971 BtR SAHNE... EJUtEKLER KENDt ALEMLERÎNE DALAOŞ lÇKÖJERtNİ TUDDTHLAR, TABANCALARIN1 DA ATEŞLERKEN, KADINLAR ATRI BtR KÖŞEDE EĞLENtYORLAR. (Totoğnf: tlhaa ARDA) EVtYOR be emmiotlo. Jnsa esnm seviyer..» w gonr» ıçkıler boşalıyor kadehtere. Gozler kania. nıyor, dudııklar kuruyor, 18 ya•ın veniiği erkekhk adamı çileden çıkawyor. Susuyor ad«jn. Gözlerlni kapıyor. «Evet A» hw. If*. Bnk* <»re»i y«k. Venttesier M I J Içki bartfagmt kavnyor, atkı, ııkı tutuyor. «Cevap vıımue. THan altnı vardır. Aksam üzerleri öğefİB. sendefcw<f yaknnif rendlerlı voleybol raacı yapı«Peviyormn b#a onu...» Jır çoju raman, Maçiar iddialı «Tamam fete MTİrifNi «Igeçer, diğer bayan ve erkek 8fdn bn is.» retmenler de maçlara katılır«Hayır oimaz, anlamadın mı lar. »eviyoram...» Iste o gün... Bu kez matada oturanlsr kttıvor, Kahrolnyor. bir yudum Sırılsıklam daha ahyor içMden. Yavasça rioğrulmak Istiyor iskemleden. ÖTCN en yakısıklı «feliAma dolrutamıyor... kanlısı elao A... da katı•Ne korkvyen le>. Bi* T I . hr bu jnaça. Bir iki kez rıt yanında.~» göz, gdze gtlirler öğretmenle. Bu bakışmalar diğer gunler de Ve sonunda «evet» diyor genç olur. Artık delikanh ımksık. *dam. Doğruca eve gidivor sılam öğretmene tutkundur... âhını kusajııyor ve basıyor »ev Jıfcınin evnu... Bir çarsamba günü, ödemi?'öykürour ödemlîin blr köten minibüse biner bayan ogiunde geçer... retmen. Çarsamba günleri ögKöye alımh bir bayan Sğretleden sonra tatil olduğu içîn, • ^ atanmıstır. Genç öğretraen nn ilçeye inmis akrabalanna uğraek başına oğre&nen evınde kal ınıştir. A pesindedır öğretme. naktadır. Cumartesi günleri mi r.ın. Aynı minibüse A da atlar. •nbusle ödemış'e gitmekte, ak Genç oğretmen göriınce deliabalarında tatüini geçirdikten kanhyı dolmus ücretini 5der.. sonra Pazartesi günü tekrar kö Arkadaşlanna anlatır d"elive dönmektedir. kanlı durumu. Artık bu isi olKıs geçer ve bahar gelir.. muştur. ödemiş'ten gıcır, gıOkulun bahçesinde cir çizme sipari» edilmiş, ten>i Ümitsiz bir aşk ve acı bir son daha Musa'ya kilst pantoion. eeket olçüsü verilmis, 5 liraya günes gozlüğü alınmıştır... «Helâl ossnn «ana» deraey* başlar diğer dehkanhlar. Arka daşlan çevresinde dolanmaya başlar. Köyde dedıkodu da yavaj, yavaj yayılmaya baçlar.. «Dnydnnıız m ı yenl gelen 1 | retmen gfinül vermif A'y»^ «Deme allasen...» «He çöınm aJcnn, ödfinlş'* beraber fiderlermiıı...» «Ondan kurulur A .. Vay k i . fir vay..» K O Gece MA BAYAN ögretmenın, bu tutkudan haberj yoktur. Voleybol oynarlarken goz goze gelmeleri sadece bir rastlantıdır. ödemiş'ten kbye donerken, bayan oğretmenin dol muf ücretini ödemesl ıı« vo. leybol takımında beraber oynamalanndan ötürüdür... Dedikodu dîğer öğretmenlerin de kulağına çahnır. Bayan ögretmen de bir sıı* sonra d ı  rumu anlar, Ama arhk ek y»y dan fırlamıştır. Köyün yakıııklı dehkanhsı kendini ijkıv» vermiş, bayan ögretmen için turkuler yakmış, mftnüer okumuştur... Ama delikanhnın akhndan bıle geçmemektedir Cğretmenl kaçırmak. An bir tutkuyla doludur, sadece eüni tutmak, ona yaklajmak sınırsız bir istemidır. Bundan başka hiçbir şey dusünmeraektedir. Her sey o gece oltnustur. Içkısel bır ya<3m ahp göturmuştur onu demır parmaklıklann arkasına. îçki masasında 18 yaş<n verdığı erkeklik gunıru, ar. kada.şlarının dolduruşu, an «e» vıyi kirletıp atmıştır bir kenara . «Serlyor be emmlofla, Inaa •ssıın »eriyor...» l?te bu sozcuk deli edıyordu onu. Duydukça bir tuhaf oluyor, kendinden geçiyortfu... Hele, hele «Emmiofln «end» hiç is yokmnn dendıği raman hırsından kahroluyor, çaresızhk içınde gözlerini kapıvor, yumruklanr.ı s.kıyordu. Artık da>a namıyordu, diyanamadıfı de ceret» dıyordu İÇİB Kadın ve Erkek APITA rfayanmıslardı. Lâ civert bir lessiriik içindey di köy. Lâcivert sessizligı, çıl. çil yıldızlar bozuyordu. Kırılarak açıldı kapı, önde A... arkada üç arkadaşı ıçenye firdıler. öğretınen çıghkla fırlamıstı yatağından. Elektrik feneri genç öğretmenin san «açlanna doğru »üzulmü?, sekıı çift gö7 bıçak gibı yüreğine saplannuftı.. «Sen mlsta A~. Nanl yaparsın bnnn?» A cevap vermemısti. Sonra lnee bileklerini kavramıstı oğ. retmenın. öğretmenin çığlıklan duyulmasm diye de agztna mendıl basılmı«tı. Lâcivert tessizl:k ve çil, çil yıltfızlar altında koyden uzaklasılmıstı... Bu BykC hâl* anlatılır... Temeldekl yarayı ise bir kez daha belirtmenin gereksiı olduJunu sövlemek isteriz... K ohsin BERKAND 68 Fakat... Olaylar bizden çok, eok knvvetll. Zavallı âcu insanlam biz, bu olaylar karsısnıda a« kadar zayıf ve çaresiz kalıyoruz. Diplomamı almıştun. Bu töreni aileee Romanm en sık lokalinde kutlamıs, şanıpanyalar iemistik. Unutamıyacasım bir gece W o... Büyuk i müjdeyi de doktorcuğnm bana o gece vermHti: Seli, aenin istediğini yaptnn. Servetiml hastanane?e vakfettim ve Italya"da sana ait maddi bir bağlantı bıraknıadun. Senin bundan sonra kendi yurdunda yasantak istediğinden emin •Iduğura Için ölmeden evvel bütün bu resmt muameleleri Umamlamak ve seni bir kuf kadar serbe<:t bırakmak vazifemdl. BD olüm kelimesi doktoruman ağzuıa bie şn ordu tsyan ettim: Ölmek ne demek? ücümfiz birlikte Istan. bul'a gideceğu ve ben de hrr senenin birkaç aymı «İ7in >anmrzda geçireceirra. Elbetie >a\rum. Fakat bir gün nasıl »(«a •Imiyecek ıni^im? Hcpimu oleeegis. öyl« değil ml Ancell Ana? Onnn tatlı tatiı gülümsiyerek elimi tuhıja hâlâ gözüroun önündedir. O feri trafik kazası • geceden tam iki hafta smira clmus \e beni. öx anamla babam «aydıfna bn iki eandan ayırmıştı. Demek benim hayat eirgime hBkmeden hep bn korkunc kazalar! .Mrterünk'in Mavi Ku» adlı eserinl vaktiyl* ç»k zevklp okumus, sonradan onıür boyunca tesiri altında kaldığım muaaam filmini de seyretmhtim. Bu filimde, dünyaya gelmek fizere olan yavrnlar «ahnne tablo halinde gösterilmekte idi. <>ııları dür>a*a Ketirmek irin kocaman bir ccmi, mermer sülonlu büyük bir salona yanaşmı^tı. Tavralkr gemiye binmek icin sıra beklemekte Miler ve bunlann mukadderatt daha mermer sütunln iaionâan avrılmadan, gemiye binmeden ta.Mn fdilmekte idi. MinimiııUerdeıı baztsı gemiye binerken dü şfıp yaralanıyor. bazısi öliıvor. kimisi hayalinda ölen annesini görerek boynu bükük ve ürsfiin bir halde ağtayarak gemiye ayak basıyor, kimisi başınıia bir taçla. neşeli adımlarla llerliyor, bazısı lıiller icinde salınarak yurüyor, bazısı bır kumandan edaspla etrafmdakilere bnknetmek l^thor, kimisi zavallı ve âciz, ayaklarını süruverek ve âdcta istemiyerek gemiye yaklaşıyor, soziin kı«ası: çocuklar daha dünya gemisine girmeden orndaki yaşayışlan gorülmeyen eller tarahndan hazırlanıyordu. Buna biz. alınyaznı diyoruz ve bu yazıyı yazan kuvvctin önünde boynumuzn büküp duruyor. bu jjzınm değişmiyeceğine manıyoruz. Benim alnmıın vazısı da herhalde «evdilvlerhnin dfter çifter bn korkunc kazalara kurban gitmeleri ve benim ikl kere anasız ve babasıı kalmam. Zavallı Alberto Baba, zavallı Ancelâ Ana, rahlannız sadolsun! O gün tstsnbul'a gelmek bazırlıklan ile mev gvldum. Beklemediğim bir ânda hastalıaneden telefon ettileı. Sevdiğim bu iki insanın bir trafik kazasmda yaralanmif olduklannı haber vcrdiler. Deli gibi orava kojtum. Ikisi de fcci durutrdi Idiler. Alherto'ja ameliyat yapümıstı ama jaşnmusıncU» pek ümitli değiUerdi. Anceln ya müdahale bilc yapılamamıştı. Aj«ı odada. Uarsılıklı yataklarda >atmakU idüer. HkİB Ancolanın yanına yaklastun, hafifçe: Anrelâ! , Diye seslendim. Cözlerint açtı ama bakısUn ışıksızdı. Bnna ragmen dndaldan kıpudadı, bU nefes kadar za>ıf sesiyle: Lili. kızım! diyebiMI. Yanına •turdum, «lini tutııp öptâm. Takat halanı olurken yanında bulunduğum için onun d» renginden son dakikalann jakiastıguıı anlamı;tun. Tanağını öperken tekrar yuzuma bakuıadan ağır ağır sondu, gitti. Alberto'nnn başucunda duran fiç bes hekimin yüzlerinde ağır. durçun bir mina »ardL Korkarak o tarafa yüriıdıun. Beni tanıdıklan icin yot \etdiler. Sevgili doktorumun elini tutup optııın. Albertom benim! n da gözlerini açtı, beni tanıdı. DudakUrı hatıfçe kıpırdadı. Eğildim, kulağımı }akla,lırdım Son sozlerini rjitmek istiyordum. Bir ıki saniye elimi hafifçe sıktıktan sonra: Küçuk kızım. bir jey mi istiyorsun? dedi Dayanamadım, onun yatagınm iistune ka* paııdım. Hekimler vüzünii «rtmeden evvel dndaklanmı alnına dokundordum. Gözlerimdm akan yajlar terli yiizünü ıslattı. Asil ikt kalb durmus ve birdenbire dün>a botahvermMi benim için... Bn boşlukta, bir < « f ktdar bafif ve serseri, günlerce, haftalarca do. nııp durdıım. Sonra, bir parçası kopmus bir < > >unrak zavalhlığı ile ttalya'ya veda ettim, U Unbul'a geldha. Hayır, Bskırköj "deki eve gidemezdim. Orada valnız h&lamın değil. oteki se\gililerimin ri* hâtııaları çok canlı olarak yasamakta idi. Onlara daha sonra, çok sonra dönecektim. Taksim'de küçuk bir daire kiraladım, burkaj parca eş.ia aldım \e daha evvelden anlasmıs «!• duğum inşiıat sirketlnde ealışmağa ba|ladım. Gccmis hayat hikâyem bu kadar. BundaR ötesi bu>ük soru ve ışaretlerle dolu. Bunu hiliyorum ama daha fazla dusüncmhorum artık. L'yomak istiyorum simdi. Üjle yorgunam U.Yarın o Halnk jtclecek. Halamın \e Ancelâ'nın sesleri kulaklarımda çınlıynr. Fakat cer. çekten dünya yüzünde bir tek akrabam odur. Ona kapımı kapayamam ben. Sabab aynaya baktım. Gözierimın etrafı mor bir halk» ile çevrili idi. UyknsBzlağan getirdifi mnrluktu bn. Uynvamamiütım. Saç. m» ve sebep5iz bir serdi çünkri bnc.iine kadar geçen ömriiraü tekrardan yasadıktan sonra hiç hir sey düsünmeden kendimi ayknnun kneağına bırakmıstım. Gevsek ve bissiz bir vücnda dinlendirmek ve nyBsturmak istnordum. Ka. famın itinı bütün düşüncelerden bosıtltmık için büyük bir irade knvveti »arfetmiş ve bunn basardıŞımı sanmı«tım. Meeer snnrnmun altında gizlenen seytanlar beni rahat bırakma. rnaça yemin etmislermn! Düsıinmüyorum, dü. sünmiyecegim, oyuvorum. nyııyaca|ım diye diye sabahı bnldum ve daha «zun zaman yatarsara büsbütün vornlaca*ımı anladıiımdan kalktım, ılık bir dustan sonra gı.vindim. Tam saat bese kadar köçfik apartımanda döniip dolasarak o . no bekledim. "^~~~"~~ lârkaa var) konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU | | GÜNAHKÂR KRALİÇE ÖYDE kadın . erkek 111<kilerı b'r ba>;ka biçimdedır. Kadın dağda, bavırda dolaMr, ank açar, topraçı beller. tutiin kırar. üzüm keser ır.eği sağar ve ak^am da ka. dınlık görevini yerıne getirlr •rkeğme karsı... K Yolunuz Anadoluya çok sey dlkkatinizi çeker. ö r negin, blr merkebin üzerind» erkek, arkasında kansı ve çoeukları tarladan donüyorlardır. Yanln anlasilmasm, merkebin arkasmda derken onların da zavallı hayvana vük olduklarım »anmayın. Yayan yflnir kadın ve çocuklar... Karadenız'd'e sırtında koca sepetler tasıyan kadınlar ve yan larında cıgaralannı tutture, tut ture yütüven erkakler, görursunüz. Orta jfcnadoluya dogrtt »arkıldıSında.çift süren kadınlar gönırsünüz. Erkek ıse ortalıkta yokiur, olsa olsa kahved» kâjfıt oynamakta, ««k atmaktadır. Geçen yıl Karadeniıi dola»ırken sOrtfum. «Yanfc de|i! m\ kadına. nrtındaki yük en azın dan 109 kilo...» dive. Erkek gulmeye ba'iadı bu sorıım üzerıne. Hem de dalga geçercesine... «Nrdfn gültivonan» dedim... «Ne gulmeveyım bev» dedl, «Kadın sadece rataklık mıdır. Elbet çakşacak...» «Çalısmasına çalısacak kadın. Çalısacak ama, sen bos gezer. krn. o gırtında yük tasımıya. rak...» kar«ılığım verdim. Bunun üzerine sövle konuştu: «Çalısmavan kadın tavlas •Inr. Sen birim kadar anlamaz. sın b« islerden...» Güçlü Kuvvetli DİŞt BOND N ADOLCDA ise bir bagka görünüm tasır. örneğin Ege bölgesinde. Delikanh evlenecek çağa gelmif ise. Yani 1617 yaşlannda ise, Tanrı buyruğu ile kızı alacak ve dügün yapılacaksa, güçlü kuvvetli dı«i aranır... «Yani neden güçlü kvvvetH •ranır».?» «Çerten çöpten olursa, i«e gel mez. hastalanır yatağa düser. Güçlü kuvvetli olursa her iş« kosturulur.» Bu soruvu »orarsanız lste bu cevabı alırfinız. Köy kadınının kaderi budur. YıllarAr sürdügü gıbi, sürmeye devam edecektir. Hor görülecek, ezilecek, bır kenara »tılacaktır... A 41 Camı kapayarak kompartımm nı gozden geçırdı. Burada laran lcrana bir kavgamıı cereyan ettığini meydana vuracak ör.em li bir kanşüüık yoktu. Ama her ihttmale karşı yıne de şoyle bir derleyip toparladı ortalığı. ŞÜpheU gördüğü yerlerde parmak ızi kalmasın diye guzelce sıldı. Kavga sırasıoda ıkı8i de sağa sola bulaşscak kan kaybetmsmışlerdi. Derleyıp toplama taallyett sı rasında gözü aynaya ılişti... Hay ret, suratı berbst dururadavdı. Dudaklanndan bırı patlamıs, kaşlanndan birinin üstü çışmış, çenesirun sol köş»i de sıyrık içinde kalmıstı Paoli'ye ve dıfer ortafclanna karjı bu tıaliru mazur eo5terecek akla yatkın bir sebep bulmalıydı. Beş yüz bın doların topyekun kayıplara tcarışmast, Moreau'nun da ölüro haberi onlan olduklanndan çok daha şüpheci yapacaktı muhsk kak. Paralan aradığı sırada Jabeke yastığın altında Moreau'ya ait tabancanın kılıfıru ve omua askısmı bulmuştu. Daha sonra ortahğı toparlarken ounu tekrar gordüğünde tabancayı hatırladı. Si'.âha kavga sırasında bir tekme vurmuş, yatagm aUma armıştı tğildl, dık katla aradı ve ta dip tarafta buldu, pardeslisünün cebine attı. Taro gerl çekllmek üzereyken ayağı bir şeye takıldı. Iğilip baktı... Bir gözlük sapıydı bu... Ancak o zaman batırlavabıldi. övle ya. Moreau'nun kompartıman kapısma dayandığmda gözlerinde gözlük vardı. Fakat kavganm şıddetl sebebiyle daha tlk anda bavaya uçmu? olacaktı. tğildi. parçayı aldı, geri kalan kısmı da bir kenarda buldu... İkl carndan hlçblrt de VKOOi'âi SÖZ Türkçesf: Sehbal AYGEN tanlmamıstı bereket... Pencereyı araladı, tumünü bırden djşan fırlattı. Şu güzel tesadufe de aynca sevmmıştı. Şayet soz lugü bulmadan gıtseydi esaslı bir Ipucn bırakmış olacaKü arkasmda. Kornpartımanı son btr defa daha dıkiatle inceledi... Her şey yerlı yerındeydi. Çıkabilırdi artık. Kapıyı araladı, kondorun ıki tarafma baktı. Kim secıkler yoktu. Çantayı alaralc suztildU. üç saniye sonra f«krardan yataklı vagonun dış basamağında idi. Gerçi yüz numaralardan bîrt ne sakianıp trenln Lione garına gırmesıne kadar orada gızlenebılirdl ama, tam (stasyona »ardıklannda inecegi sırada vataklı vagon gorevlisi onu görebilır, kendi bölümundeki jrotculardan bırl olrnadığını rarfcerierek şüpheye düşebilirdi. Sa. kıncalı bir şeydi bu .. Benzer olaylar konusunda görgtl şflhıt lennden daha tehlikelı bir ook ta tasavvur ediler ıı. Şu halde aynı zahmete b.ı kere da lıa katlanmağa pekâll değerdi. Hem tecrübeyle de sabıtti. Cinayet verinde oyalanmak Jaima kaatilin aleyhıne sonuçlanıyordu Basamağın korkuluguna rapışarak ayaklannıo UsttliKie şoyle bir yaylandı. Ve brladı. Bu defs katann gldiş Istikame tır.de bir hamle yaptıgı için geçen aeferöne kıyasla öbtlr ba samsga atlaması çok daha kolay olmustu. Kapıyı açıp içeri girmek a » macı ile davrandıgı sırada ne» men oracıkta ıkı aciamiD başhaşa venruş gevezehk ettJgin) ve sıgara tuttürdüğunii görereıc vazgeçtl... Telâsla ığıldı. Berıkılenn kendısıni gormesı için sadece o tarafa bır göz atması vetecekti de artacaktı Bile. Iki büklüm vaztyette oır oasamak üstune tünemek h:ç de rahat olmasa gerektı. Aynra buz gıbı bır ruzgâr da tliklerıne :«lemeğe başlamıştı. Bulunduğu yerde nıç feıpırdamaksızon birkaç dalcıka durduktan sonra hafifçe dognııup içen baktı. Iki herıt hâlâ ora daydı Geçıdi bu şekılde nıraz daha tcapalı tutarlarsa jabeke için tekrardan yataklı raguna dönmekten başka çare kalmayacaktı. Oyss lhtımalüı böylesi hiç de hosuna gitmıyordu Sağiadı6ı büyük başandan sonra ödyle bır zorunluğa dıismesı nesap ta bulunmavan bır süru tehlîke^ alenen dâvet etroe* oiacaktı DeSmezdi doSrusu ya .. Bu düşünce ile ouîunduju yerde snnuna kadar davanmaga na rar verdı.. tkıde oır başını hafifçe uz«tıp ıçerl öüsmaKian da gen Kal mıyordu Nthayet bu bakışlanndan blr) sırasınds adamtana gıtmıs oldutunu görerek de rin bır netes aldı. SSabnn eonu gerçeiten selâmetti demek. (Arfeaa <ar) TiFFANY JONES FDA&DA. I Ş CM.OYT3B A*U &A.Rİ ? GARTH Ama biri çıkıp da eğılmeye. cektir bu konuya. Olaylan salt ddzeyde gördüğümüz sürece d« vam edecektir bu. T... köyün !0 yıllık evli bir köylıi kadmıyla gorüstük. îlkokul ögreiımi görmüs 15 ya«mda evlenmi'ti... Ara mızda avnen su konu<îma geçti: «Kocan *eni sebire eitSrdü mü hiç. Manisa'yı gördön mü?» «Görmedim...» «Anneler günfl dire bir ser var dnydvn mı... Çocnkların ar mafan verdi mi?» Bu soruva »akıldı kadın. Armağan edzcüğünü açıkladıktan sorra, «harır» giblsine başını salladı.. Sormaya devam et tim: «Kaç Tilmda. han^t ayda re hanjti ıründe eylendiniı. Her •ı! erlilik vıldinümünnzi knt. lar mısinız?» Kocası atıldı bu kez... j sen de kdvde kadıo milletinf biseye benzeliron. Aklı erer mi banlann? Seher kadını mı beiiedin. B8yle ıornlar iomyen. Eter bilsij fvlen miı gfinö. kestim kafımı...» KeMk, kesik baktı fcadın v» ekledi: «Ne bilemJcekmisim. Tütün «a tımmdan tonra evlenmedık mi?» YARIN: Gcçimsizlik re