Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA DÖRT: : CUMHURÎYETs bak. oradalar mı?) diye emir verdıler. Oraya uçtum, etrafı aradım, fırkaya benzer bır şey goremedım, Hanı"ye ınıp duru mu yerli halktan oğrenmek du şuncesıyle, meydana doğru alça lırken, kırmızı • beyaziı yuzlerce atlının sılâh atarak, aŞaçlar arasından fırlsdıklarını ve hucuma geçtıklerıni farkettım. He men yukseldım ve kaçtım Hanı'den. Bu arada ıki de isabet aldı tayyarem Dıyarbakır'a gelırken, Alıbardak koyü cıvannda bir yüruyüş kolu gdrdum Kım olduklannı anlamak üzere askerlenn yanma indım Ke malettın Bey mufrezesi olduğunu, hat'a dahıl bulundiıklarını soyledıler. Durumu, Dıyarbakır' da paşalara anlattım Paşalar bu arada bana, Hani yenne yanlış bır yere gıttığımi söylejerek, Suvarı Fırkasmın buraja gırmış oldugunu bıldırdıler Bırşey dıyemedım Öğleden sonra beni buldurttular, soyledıklerımın doğru olduğunu ifade ederek (Senin dediklerın doğruvmuş. Sutari Fırkası akyam, Hanı've Kirmiş ımı, ber taraftan baskına uğrayıp. esır alınmış. Yalnız makinelı böltık komutanı, çrride oldufu için, kaçabılmış) dedıler O tarınte Suvari Fırkasına, Yarbay Kazım Bey komuta edıyordu. Mursel Paşa daha Dıyarbakır a gelmenuştı Urdu Müfettışı Kazım Paşa, Kolordu Komutanı ıse Nazmı Paşaydı. Mur sel Paşa. Nazmı Pasanın yenne geldı > 22 Afustos 1971 m jstanbul'ım âsayiş |ve guvenlik konuları ile uğraşırken, beraber görev yaptığım polis arkadaşlanmın da durumları Ue ilgileniyordum. Maaş bordrolarından maaş durumlannı inceledim. 60 lira ile 75 lira arasında değişijiyordu. Memurlann t" büyük çoğunluğu evli ve çocukluydular. Bu g para ile, ev kirası ver| mek, çocuk okutmak, [ ailesinin ihtiyaçlannı karşılaraak çok zordu. i. Zaruret, en namuslu İ olanlan bile sırasında kötü yola sevkedebilirdi. Bir çün, polisin geÇİm sıkıntısı içinde olduğunu belirten bir mektup aldım. Mektup, bir polisten geliyordu ve adı ile sicil numarasını da açıkça yazmıştı: «Sekiz senedir poiısim. Fvlivım ve okula gıden ikı çocufun habasıyım. Aldıgım maa? ev kırasına, iasemizr, ailemin ihti«açlanna, hastalık ve saireve kâfı gelmiyor. Buna rağmen suıistimale asla teşebbüs etmeriım Çok sıkıntı ıçindeyim. Ellerınizden openm» dıyordu Sıcılinl getirttım Dürüst ve calışkan bır memurdu. Çağırttım, «Dertleriniri çok iyi bilivorum. Maaş meseletıire bir çozıim volu bulmak içın vakın pfflŞTAFA KEMAL'M 'Aniattn: Emtfcli Korgtntral EKREM BAYDAR da Ankara'ya gideceğim. Başan sağlarsam sıkıntmıı biraı hafifleyecek» dedım. Başka btr şey soylememe de imkan yoktu. Genel Müdürlük maaşımın 20 lirasını kesmişti Polisin Durumu değerlendirmememurun maası butçeye konmuştur. Ben halen 1800 mevcııtla çalışıyorum. Noksan olan 400 memurun aylık ıstihkakı metcut roemurlara bölunürse sdam başına avda İS lira. zam vermek kabildir. Bu tcklifimin küçük lller ieıa nvsulanama>acaği açıktır. Ancak, Turknc'nın en buvük ve karışık şehri olan tstanbul'un polıs hizmeti dığer sehırlerle Imaslanamaz. 15 lıralık zam (vı! 1K4) bnruk fmdalar saglar. Böyle bir mçulama vapılırsa kadromun tamamlanması istefinde bulmv maıacağım. Tckiıfimin kanani yonunun hazırianmasını da mumkun göruvorum > Ancak, bu teklıüm de dığer tekUflenm gibı m karşılanmadı Başta da so\ledijim pbi Dolmacı Rıfat Bey, tstanbula kendı adamlanndan bırını tayin ettırmek ıstıyordu. Ben başansızlığa uğrar, bıkar ve avnlırsam çok sevnecektt Konunun şahsıjata dokülmesl teküfımın sonuçlanmaSını engelledi zere Emnıyet Müdurlügune getınlmıştım Rutbem Ku:may Yarbaydı. Halbuki göreve basladığım zaman bana birincl sınıf emniyet müdürü kadrosu ile maaş odemeye başladılar Elime yarbayken aldıgımdan 20 lira az geçıyordu. Kanunen aradakı farkın odenmesı lâzımdı. Bu da bır taktıktı. Beni bir nevı iıtıskal etmek tstiyorlardı. Bılmıyorlard: kl ve bılemealerdı kı, ben bu gorevı para karşıhğı defıl, Gazı'nin ılkelerının gerçekleşmesi konusunda tarıht bır gdrev olarak değerlendırıyor, bundan şeref duyuyordum. Bu şeref para ile fclçülemezdı. Maaş farkmm ödenm«si için bu yilrden bir te« defa istekte bulunmadım. rulmasma yol açıyordu En 5nemlısı de zaman kaybı jaratıyordu. Bu durumu Genel Muourluğe bıldırerek şehrın merkezindeki bır yerde yenıden teşkılatlanmak gerektığını tfade ettım Gelen cevapta «tsteğimin haklı olduğu, fakat bütçe darlığı sebfbivle venı bina vapılamayacağı. avgun eorulen binaların bıldirilmesı» yazılıyor du Inceleme sonunda, • Cağaloglundaki Dnynnn UmumİTe binan (tstanbul Erkek LısesO # Bahçekapıdaki Sansarjan hanı (Bugunku Emnıyet Mü durluğu). # Tenicami arkasındaki eski postahane bması (Iş Bankası İstanbul Şubesı). • Eskı Harbiye Nezareti (Cnlversıte Merkez bınası) hızmetin gereklerıne uygun göruldü ve Ankara'ya bıldirlldl. Bu ışten pek ümıtlı değ.ldım Araa yıne de belkı bır defışiklık olur dıyordum Nihayet yazıma cevap verıldı Yazıda «Duyunu Umumiyenin henns tasfive edılmediği, Sansanan hanı muamelelennın Adlıvoe intıkal etmıs olduğu, Postahane bınasınm ts Bankasına, Har bi;e Nezaretının de Itanılfununa (Cnıversite) verilecegi» beIırtılıyordu. Sankı ben kendlme konak an yormuşum gıbi bır hava yaratılmış, şahsıyat yıne uzun yülar hem polisin, hem vatandaşın boş yere yorulmasına, vakıt kaybetmesıne tercıh edılmtşU. • Polis herhangi bir devlet memuru gıbi ele alınamaz. • Polisin çalışması saatle kayıtlı değıldır. • Çok defa ogle ve akşam yemeklenni evınde yıyemez • Her zaman olümle ksrşı karşıyadır. • Her pohs, adli, siyast, ldarî ve teknık gorevlerden sorumludur. • Bılhassa noksan kadro ile gorev yapan illerde polısın, uykusunu, dınlenmesıni s»ğIamak büyük bir problem dir. • Polisin almakta olduğu avlık, gerekli masraflannı karşılamasına hemen hetnen yetersızdır. Maaşlann arttırüması aslmda bır kanun meselesıydı. Bu da devlet bütçesının ıçınde bulunduğu duruma gore imkânsız gıbıydı. Ankara'ya gıttığımde, îçisleri Bakaru ve Emnıyet Genel Müdürü ile yaptığım toplar.tıda tekîıfımı şoyle açıkladınr «Devlet bâtçesinin imkânvızlıklannı gozönüne alarak sovle bir formul teklif ediyorum: Kadrom 2200'dur. Bu savıda Y APTIĞIM de şu sonuca varmıştım: Şeyh Sait isyanı Ue ilgfli tamamlayıcı bılgıyi veren Gojnuraer. Bina Arıyorum ÖRE\E başladliım zaman Emniyet Müdürlugünün mer kez teşkılatı bır arada degıldi. Emniyet Mudurluğıi e bazı şubeler, Babıalı'de, Abnu'hamıt tarafmdan, Seyyıd Abdulkadıre verilmış olan çok eskı bir bına ile müsternllânnda, dığer şubeler de Sırkeci ve cıvarındaki binalarda ıdi. Bu dağımk vaziyet, mühim ve yüklü çahşmalan guçleştınyor, halkın ve polislenn boş yere y o 6 Benim Maaşımı da Kesmişlerdi SLINDA bana odenen maı aş da eksıktı Ben, askerlıkhe alakam baki kalmak ü ez TahBİn BERKANO 85 Bu yalanlara Dojan lnanır diye ödum ko. pn}ordu. İtıraı etmek içın ağzımı açarken yıne onnn bir el lfaretiyle ınsarak yenme oturdnm. Musaade et Gunselı. Be^efcndne soracafım bır nokta daba kaldı. Ondan sonra sen krndısıne dıledıjın cevabı verırsın. Bn sozlerden sonra sukunetle Haluk'a dön. dü \e hep o hâkim sesıyle sordu. Amerıka'daki kannız sağ oldu^nna e5re ıkıncı bır defa evlenme|e nasıl tesebbus fdivorsnnuz? Bunun kanunlarımıza gore bu. ydk bır suç oldnfunu bılmı\or mnsunnz? Odada bır bomba patlamıştı sankı... Gul. naz KaUanın havret sesı benımkıvle bırlıkte çınladı. Ahmet Afanın fiır sesı ise blzimkıni bastırdı: Vav namnssDi herif! Vay ırz dfişmanı! Derken Haluk'un bofazından da bır inilti çıktı: Karım mı? E\ct kannız ve ıki cocufnnuz. fsterse. niz Washington'dakı sefarethanemızde \apılan nıkâhınıza \e kannızla çocnklarınızın adları. na aıt bilçileri de verebılırım. Hattâ sızın o. radakı rasavısınızı ızlediğim ıçın daha ılgıng feyler de sojlnebılirim. tstıyor musunuz? Lüzum yok. Demek sız bir casussunuz. Bn sızın ıçın pek şerefll bır ıs de^ıl Mfigalitava kaçmayın! Bıraz evvel de. dim va, ben sadece Gönseli'nın arkadaşıyım, sız de maalesef onun amcasının oğln. Ne demek istivorsunuz? bozlerimde gızlı anlam voktur. S e n e . lerce evvel halanız anneme, sıze aıt bazı şey. ler anlattıfı için ister istemez ben de sızınle ilgilendım. Hep o mornk... Ah, onn gebertmeli idim. Bnndan evvelki gelısinlzde belki bnnn yapacaktınız. Fakat oldd «andığınız Gönselınin birdenbire ftalva'dan çıkıp gelmesı plân. lannızı altust etti defıl mı? îoksa tsen aıle. sinin butün servetine konmağı çoktan tasar. lamıstınız ve Amerıka'dan bu amaçla İstanbul'a gelmistiniz. Ne yazık kı ben o zaman bu riın edındifım bılçıleri elde etmemısnm. Halanız sızın o taribte de evli olduğunuzu bıl. mif olsaydı! Defan'tn s8zlerini, bofazımdan kopan bir hıçkırık vanda hıraktı. Artık sınirlerim dah» fazla dayanamazdı. Gozlerımden yaşlar bosan. dı : Zavallı balaci|ım! Demek onn öldürecrktın! Demek o guze) ve tatlı kadının kanı. na gırecektınl Scn valnız alçak bır ınsan değıl, kana snsamıs bır canavarsın! Ailemızın • i karası olmuşsun sen! Hırsız, namussuz Mz adam' Majlâp oldnjnnn anlavan Halök'un bası öne ejılmistı. Inkar edemıjordu. O balde bu. tun bnnlar doğrn ıdı. Birdenbire kulagımda halamın sesıni dnyar gıbi oldnm: Butün bnnlar* ailemfzın şerefini korn. mak için katlandım Gunseli ailemizin serefı~ Bn sdzler bana nzaklardan gelen bir oyar. konu ve resinTTAYHAN BAŞOĞLU | | GÜNAHKÂR KRALİÇE YARIN: ŞAPKA DEVRİMt VASIL UYGULANDI Bir açıklama MEKLİ Korgeneral Ekrem Bajdarın, anılarının Şeyh Saıt tsyanı ile ilgıli 10 uncu bolüraunde, isyancılara esır düşen Suvari Tümenı Kumandanının Mürsel Paşa olduğu be hrtılmışti. mı oldu. Dotan'a: E Bia9 ÎN3AUI H4TLATI Bu konu İle tlgill bir açıklama yapan EmekU Savaş Pılonı ve Uçuş öğretmeni Vecıhi Goynümer, olayın doğru olduÇunu, ancak isimde bır yanlışlık bulunduğunu belırterek «Kolorduya Nazmi Paşa kumanda edıyordu» demiştır. Goynumer, olayla İlgıli olarak şu tamamlayıcı bilgıyı de vermıştir: «Istıklâl Harbınden sonra, Doğudakl Nastun isyanı ıçın, Mardin'e göndenlmiştık Suvari Fırkası da, bu Nastun harekâtına ıştirak etmıştl Karargahımız Mardin'de bır kılısevdı. Bır gün bır telgraf aldık hava Bolük Komutammus. Mazlum Bey, telgrafı okudu ve bana verdi Onda, bır tayyarenın, Egıl, Çapakçur, Genç ve Lıce üzerınden uçarak, Dıyarbakır a gıtmesı bıldınlıyordu Ertesı gun, tayyareye bindım ve adı geçen mıntıka Uzennde uçarak, Diyarbakır'a indım Karargâhta paşalarla konuşurken bana (Ne İer gordünuz'') dıje sorduîar. Hıçbır şey gormedığimı bıldırdım. O zaman bana, i>eyb Saıt'ın Eğıl'de ısyan ettığinı ve bır tegmenımızi de şehıt ettiklerini bıldırerek tekrar Egıl üzerınde uçarak, durumu tespıt etmemi ısted.ler Emır üzerıne Eğll ü zerınde uçtum, sılahlı atnlan gordum tsyancıların durumunu gordugüm kadarı ile paşalara üettim. MSsaade edersen timdl de ben konosa. yım, dedim. Oradakilenn hepsi, ne aöviiveeeiimi me. rak ederek saskın şaşkın yözıime baktılar. Kn kararı nasıl hemen verebtldiîime sonra dan ben de çok şaştım ama o dakikada sesim sofuk ve hikımdı: ' Beni «ınle Halâk, Tfirkire'den hemen çtiiip gideeefcsin ve bir dah» vnrda dönsen de beni aramıvacaksın, bundan sonra benden hıç bir şey de istemiyeceksin Ancak, bn şart. ları, noter hnznrnnda ımza edece|ın bır anlaş. ma ile kabul ettikten sonra sana bır mıktar para vardımı vapacajtım. Bnnn. o sevmedığin, adını çamnrlara bula^tırmağa kalkıstıfın ailenın şerefini koromak için vapaeagım. Parayı da sana, Amenka'va gidecek nçafa bıner. ken verecegim. Anlasıldı mı? Buradakı borçlarım ne olacak* Senetler var. Dışarı çıkmaia Izin vermezler bana, Bu sozleri âdeta kekelıverek so\lemiîtl. Ben hep o sert «esimle devam ettım: O halde bn senetleri Dofan Beye teslim edersın. Ondan rica edeceğım, alacaklıların. la o eörüsecek ve paralan onlara ödevecek. Bu sartlarımı kabul etmez de tekrar beni rahatsız edersen sen! polise teslim edecefcim. Polise mi? Bnnun için ne sebep gdsterebilirsin? O zamana kadar dnvara davanmış, kâb öfkeli, kâb üzçun, kâh seunçli gozlerle bıze bakan kalfa hemen atıldı: ^ (Arkaa 58 c Bundan alâsı tasavvur edl lemezdi... Fakat çıkmadan once daıreyl tepeden tırnaga aramalıyız Gerçı Paoli evde şupheli evrak ve benzert şeyler bırakmajacak kadar tedbırU bır adamdı ama, olsun, biz ylne Işi sağlama bağlayalım.. BeUl olmaz.. Glınun bırinde polis buraya kadar burnunu uzatabılır .. Bızım bakklmızda şuphe uyandıracak en ufak bir kâğıt parçası va da ıpucu bulmamalan lâzun .. Aynca hıç tahmın etmedığımıs enteresan seylere de rastlayabılınz.» < Hıç sanmıyonım ama, girtşelım . > Valoti odanın Söşesindefel «elık kasayı lşaret etmişU: « A<^nak için şifreyl bulmak zorundayız . Bır yere not etmıştir muhakkals. Clavet ceketinj çıkararak ar> fcadaşlannı ikaz etti: « Haydl bakaiım beyler .. Siz de aym şeyi yapın.. Faaliyete geçelım. Kaybedecek vaktimız yok.» Dığer ikisi de ceketlerinl çıkanp eldıvenlerlnl taktılar Böy lece de arama tarama başladı. En ufak bir delık bırakmıyorlardı bu lşi yaparken. Bütun mektuplar okunuyor. bütün kâ gıt parçalan teker teker ve dikkatle elden geçıriliyordu. Şüp heli gibi görünen herşeyi ayn bir koşede toplamayı uygun bulmuşlardı Daha sonra topyekun imha edeceklerdi bunla BlB Esir Alınan Suvari Fırkası Bu sırada, Mardindekl Suvari Fırkası da gece gunduz demeden Diyarbakır'a geldi ve konaklamadan Egıl ısukametıne geçtı. Onların geçışınden iki gun sonra, Paşalar beni ıstettı ve (Suvari Fırkası, aksama Hanı nahıvesıne tırdl. Gıt Türkçesi : Şehbal AYGEN ğa başlamıştı KUçük DU oot deften çıkararak sayfalanm ka rıştırdı. Rastladığı dort rakara* lı bır sayı dıkkatım çekmişti « Kasanın şıfresmi buldurn galıba?...» diye otekılere seslendı Yıne, Paolı'nın cebmden aidv ğı anahtarlarla kasaya yoneldi Kılıdi çevlrdi şifreyi uyguladı. kapak derhal açıldı « Allah kahretsin .. Burada kâğıt ngınından başka birşey yok..^ Jabeke Ue Clavet yaklaştılar. Kasayı boşaltmağa koyuldular. Kâğıtlann arkasından kalıp kalıp altın çıkmağa baçlavınca bırer sevinç çıglığı atmaktan kendilennı aJamadılar Aynca bır mıktar da kâğıt para vardı dıp tarafta • Ne kadar?.»» diye Clavet sordu. Valoti usta parmaklarla bank notlan saydı: « Altı milyon trank» On kılo da altın. Topıam 12 milyon frank » « Iki yuz elli milyon franfc1! tercıh ederdım ..» dıve Clavet nomurdandı. « Ya hiçbir şey çıkrnasaydı da avucumuzu valasaydık daha mı iyi olurdu vani?. > dedi Valoti «Paralan ve altınlan paylaşma konusunda kimsenin ltirazı var mı?...> « Ne münasebet?..^ € ttirazın da lâfı mı olurmuş' .» tnsanlann günlük yaşanmıoda ne olursa olsun, nasıl olursa olsun itirazın zerrestnl bile kabul etmeven bazı önemli durumlar vardır « Hem biz Paoli'nln meşru ımrasçılan sayılınz » diye Cl»vet okkalı bir fcahkaha atmıştu Valoti cümlenın ucunu vaka> ladı: « feımdi değerlı şevien topyekun bir araya koyalım Son ra paylaşınz. Evveiâ arama tarama ışmı sona erdırelıro da basıp Rideliro buradan » « Diışün bır kere Her od» da 12 milyon frank değennde oteberl çıkarsa vaşadık demektır Duvarlan bile sokmeğe hazınm ben » Ânl olarak çalmaga oaşlajan telefon konusmalannı bıçak gibı kesmışt) birdenbire Oldu'ilan verde duraklavarak şaslun gozlerle birbırlenne baktılar. Mezar sessızlıği sadece teletoa cırlak sesivle bozuluvordu « Ne vapmamız lâzım?...* diye Valctı sordu Jabeke cevap verdi" • Açıp konuşmaktan başka çare yok » Valoti relefona vaklaştı « Karşı taraftaki her (ömse önce kendı ısmını çermes.nl bekle>eceğim Yabancınıo binyse kapatmm » Kulaklıgı kaldırmıştı « Alo Buvurun efendım » Kısa bır duraklama ve devam: « Ben valoti .\e naberier Serrun Havır vok Yarm da bulamazsın Yeni blrsevler var mı* » Bana bak dostum, sentn ılk tırsatta buravs Pa» rıs P aelmpn ıa7im MPTPIP ro's önemli Ancak eeldıSin zaman anlatabiliriz sana neler olduğunu Hayır havır Paolı ^ana telefon edemez Divorum va. ancak eeldiginde «nlatabılıria sana olup bıtenlen CArkaat farj OıQ, &ACAS DEPf TM.ME Vİ4P TIFFANY JONES MALKOCÖGtü TUNA n. Kıfap.luılınüe çıktı • Sür'at tahditleri iyi havalar içmdir. Fena hava şartlarında tahditlerin altına inmeniz güvenliğiniz için şarttır. Birbirlerinin arama tarama konusundaki sınırsız fcabıllyetine güvenen Uç adam sessizce çalışıyorlardı. < En önemli Otebennln Kasada bulunduğuna şüphe yok . > diye Jabeke bir arahk seslendl c Bunu blz de bilivoruz •ma önce açmak lâzun deSıv mi arkadaş?...> Valoti böyle sövledıkten nonra Paoll'nin cesedi yanına çömelmiş. reisin ceplerini arama