25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Pages
SâTFADÖRTs :13 Mayıs 1971 YAPIYORUI 14 köyün tarlası su altında kalmıştı Köylülerin elinde toprak sahiplerinin devlete ödedihleri vergilerin listesi var ÎSAN'ın 3'u hangi gune rasthyordu? Cumarıesı değıl mi? Işte o gun, sabahın erken saatınâe, ellermâe baltalar, kurekler, kazmslar olan b:n kadar koylu, Devlet Su Işlennın Menderes iızenndekı bır «seddessını aça.ar. Sedde, neur taşmasm dıye ke r.ara yapılan yukseklığe dıyorlar. Sular «hurrr» diyc, Soke'nm unlu toprak sahıpler.r.den Hulusı, Özba;,atak'vn ta.rialarına hucum ettı twadakı taşkın y a « ş yavaş çekümeye başladı. Tarlaları sular altmda kalmış 14 koy halkı bayram scvmcı ıle kucaklaşıp. kasketleriıü havaya attılar. Artık tarlalanru ekime hazırlayabUırlerdî. Sadun TANJÜ ( M S TUHADAHI HAYALEf Buyuk toprak sahıbının 5 • 10 donüm tarlası, azgın Menderes'e yataklık edıp zıyan olmuştu ama, obur tarafta koylulerın 100 • Topraksn kdylunun çocukları, kbye ber gelen yabancınm bir mujde, bir mutloluk getireceiinl bın dönüm toprağı kurtulmuştanarak sevinirler. tu. B u olay, Demırel yonetımının yarattıgi üatlamalardan bıFahri Tanman 60 885 Ura vergl Ama Içlerınde, kendısıne aıt yaprnadık, cUyorlar. Kalabalığın rıjdı. vermış dıye, mılyonluk çiîtçılebir avuç toprafı korumak ıçın, arasmda Ahmet vardı, Huseyın 14 • 15 köyun tarlalarını su altın rın kazançlanyle vergılerıni karvardı, Alı vardı, Mehmet vardı sılaştırıyorlardı. Sonra da, devda bırakmakta tereddut etmıyenama, hepımız seddemn olduğu len kmayacak akıl sahıplerı de letı sankı kendi vergılenyle bes. Karacahayıt'a gıdenler arasınday İMDI ış sdliyededır. Koyvar hyorlarmış gıbı fıyaka yapanladık. Kım yaptı. gormedım, bılluler «ızrar» suçundan yargıSokelt Hulusl Bey, «Bana ne, ra ateş puskuruyorlardı. Avşar gım yoktur, dıyorlar. Bız zoıa lanacaklar. Zarar venruşler fridip Devlet Su Işlerinden dâkoyunden Huseyın Kava, «Kosbaşvurma hareketlennın yanmyani. Jandarma tarafından toplavacı olun» dıye ışın ıçınde parda degılız. Ancak vatandaşlan koca Sökenin büyük toprak anıp karakola götürüldukte: I mağı olmadığını anlatmaya çahsuça ıten şartları da devlet olağaları devlete yılda 2^58 Î92 lira Kimseye dert ar.latamaflık şıjor, fakat köyluler daha pra. rak ortadan kaldırmalıyız Bu b«yim, demişler. Topraklarırnız \ergi ödü\orlar \e bunun en as tık; ruzgânn nereden estığıru arkalabalık koylu krupu ıçınden 20 tüm su altmdaydt. Suyun çfkion misli >ardım görüyorlar» datık kestinyorlar lecegf yoktu. Ekim zamanı grl kadarı adalet onune çıkarılacak. dı \e şoyle devam ettı: Koyluler bağırmışlar karakomiş, geçiyordu. Bu su ne laman «Büvük Menderes havalisinin lun onünde: çekilecek, ne zaman toprağın tasulanması ve islâhı için Devlet Onlar suçlu\sa biz de suçvı gelecek, ne raman ekeceğiz? ANA ANXATTIKL.\R1N\ göbir proje hazırladı. maliyeti da. Bilen yoktu. Oysa, bu Menderes lujuz. blıi de içeri alın! re. koyluler, «Madem sel >a ha buçünden 2,5 milyar Ura o» taşktn yaptıku, toprağın zayif ta^ına piden topraklanr.ı elarak hesaplanıyor. Proje, bi» tarafını ağanın arazisinde bulup kip biçemedifin için zarara uğküçük çiftçilerden çok, bunlann orayı yannıştır, sel yatağı oraER ŞEYDEN önce devlet radığından yakınıyorsun, ölçup işine yarayacak. Çünkü, toprak»ıdır. Ama ağa Devlet Su îslerimalına zarar vermış sayılıparasını \erelim, Menderesin var lar her vıl biraz daha bunlann ne bajvurup o tarafa muhkem yor koyluler. Nalbantlar, Ak dığı toprafı satın alalun» demışellerıne geçi>or. Şu toprak rebir 8ed vaptırdı, ta?kını biıim çakaya. Pamukçular. Siyrakçı, ler ve şu teklıfle karşılaşrmşlar: formıınu bir an önce getirmediktarafo verdi. Yapmayın etmeyin Guzeltene. Burunköy. Bagrası, Toprağın bütününü alırsadedik. kulak asan olmadı. Şuçe, de\le'in gajretlerine de yaVerukoy, Sazlıkoy, Sercın Sarı nız satarım. nun ?urasında o bir a|»dır, 510 zık, bize de vazık.» kemer, Karacahayıt, Çalıköy. YeMadem oyle, bız de başımmn dönüm, 50100 dönüm toprağı şılkoy, Avşar hallu bellı kı sao çaresme bakanz demış koylusel y»tafın» fitse ue olnr? Beri rını yıtirmiş. ler. tarafta 14 köyün n«ta v«r, en Üç dönümlük bir Toprak ınsanlan arasında. eaztndan 100.000 dönüm tarlalarıjıtsuhgin, adaletsizlıgın oyle tarla, 180 dönüme mıı «u altında kalmış, bize yatepkileri doğuyor ki. ınsan ıster zık defil mi? nasıl çıkar ? »ÖYLIÎLERLE konustum. Ellstemez ürküyor. Sökede köylüîfadelenni gördum köylülerin. Ilerınde, Sökenin en büyuk lerın Karacahayıt seddesını yık• on toprak sahıbınin geçen Kımse kimseyi suçlamıyor. Bız malan toprak sabiplerini urkut> DUZELTME: Dünkü randa ayyıl devlete bdediklen vergı lısmüş. Şehır Kulubunde bana: çiçeği \erimi yanlışlıkla dönümtesı vardı. Hulusı özbaşatak Sade sehırlerde değıl, tarde on kilo olarak çıkmış, yüa ki16.149 lıra vergı vermış, Hılml Mahkeme karanyla lalarda da asayıs kalmadı! cüye lo olacaktır, diizeltiriz. Fırat 33565 üra vergi vermış, dert yandılar. aldığımız tekziptir HHI | IIMIIHIIIIII •INIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIHIIIII'HIIIHMIIIIIIIU «İZRAR» SUÇU PAZARLIK DEVLET MAU ( Bi H YARIN: VERGİLER... Ki SAMET KUŞÇU'NUN ACIKUUftALARI r • ^ ^ ^ ^ « ^ DİŞt BOND 1 (9 Subay) Olayına ilışkın konularda Sayın Fahri Belen'e yanlıç ve noksan bilgı vcrilmiş ol. duğu anlaşılmaktadır. Hazırhk so ra'turması sırasında, (Fahri Belen) adı benim tarafırndan değu. çe\remde tuzak kuran entrıka şebchcsının nımet avcısı ve sınsi çlemanı, o zamanlarda maıyetımde çahşmış olan bir vuzbaşı tarafından ortaya atılmıştır. Komutanlık odasına yanıma gelıîlerınde ıç cebme, goğsüne veya sırtma pıllı, kuçuk ses alma makmesı ycrle^ürmış olduğu sonradan ortaya çıkan bu fitne elemanına, guya ben hiıküroet darbesinden ve başa geürılecek kiji olarak da. Fahri Belenden »oz etmişim .. Hazırhk soruşturması suresince bu komıda beni sıkısüran Arif Onat'a <Asl» boyle bir şey olraamıştır. Askerlık. eğitim ve değerli eski komutanlanmdan soz ederken, Kolordu ve Tümen komutanhklarımı yapmış olan sayın Muzaffer Ergüder halen RahmetU ve Sayın Fab ri Belen'den sdz etırtişüm) diye cevap verdim. Buna karşılık Arıf Onat (evct, Ses Bandında eğıtım. taburun işleri ve askerlik konula. rı konuşulurken, diğer konularda araya karışmı?) deyince, ben kendisine (Hangi ses Bandları generalım, neden bahsetaıek istıyorsunuz?! diye söyledim. Bunun üze rine istemeyerek ağzından kaçırdığı entrika belgelerini ve alçakça ojTianmı? olan oyunu açığa vurma mak için (yok, yok evlâdım. sürçü lisan, ses bandı değil de, yuzbaşının size muteveccih ifade ve iddia ları demek ıstedim) «klinde 1 1 9 geçiştirmeye çalıştı. Fahri Belen «dı bu yuzbaijinm bana karşı olan itham ve iddıalan sonucu ortaya atılmışür. 2 Fahri Belen, (9 Subay) olayındaki deyişlerini ve yargılarını (Ihtilâlin Iç Yüzüi adlı kitaba da. yamak istjyor. Bu kitabın (100) iincü sahifesi Dip Notunda çıkan çok kısa tutulmuş bir açıklamamız var. Bu konudaki açıklamalan mızın tümu, 1962 yılı 22 ve 30 Hazıran günlü Milliyet gazetesinde yayınlannuştır. Ne yazık ki, bu açıklamalar tümiyle kitapta ver almamıştır. Ben şimdi söyleyecek. lerimi, daha I962'de söyledim. Ayrı ca bir yayın üzerine, 1970 vıh 24 Mayıs günlü YENİ GAZETE'de çı kan açıklamalarımızda, 9 Subay olayına ilişkin bilgi vardır. 3 Tuzağı kuran Samet Kuş<;u değıl, tersıne, Samet Kusçu" nun etrafında tuzak kurulmuştur. 4 îkılı oyun oynayan ve ikıvuzlü entrıkacıların bırçok masum v e durust kımselen aynı "ekılde tuza«a duşurmelerine engel olmak ıçın ben, açıkça ve ılân ederce=ıne. etrafımda donen olavlar ıçın tahkıkai açılma^ırt ıstedim. Bu davranısımın birçoıt masum ki^ilerı kurtarmış oldu. £u, z»manı gelince, açıklanacaktır, 5 Tuzak kurmak ve ondan nımet beklemek, tatmm edılmeven, doymavan muhterıslerın ısıdir Ben kendı emeğımın ve çalısmamın karşılığı olarak, 19S7 vıhtıda, cnle olanaklara ve üstun mevküere jahip olmuştum kı. dolambaçh, onUrsuz ve alçak lık saydığım vollara basvurmak ihtiyaemda değildim Bunu herkes bilir. Nımet ve mevkı avcılığı yapmak, değer v e yetenekten v e birçok olanaklardan yoksun olsn entrikacı, fesatçı, t i t . ne düşkünlermin bas vuracağı bir yoldur. 6 Yüzlerindeki maskenln düsmesltıden korkan tertıpçilet 1958 yılmdan ben, bırçok kışı. lerie çevrelerı ve kamuoyunu .vsnıltmak ıçın. maksatlı olarak valan ve vanhs bilpilerle, u v . durm» ve vakı«tırmaları etrafa yavmakt» ve vavınlatroaktsdiTlar. Bu ortamda vanıltıtarın sa. yısı az deçıldir Onüç vılrfır tertipçîlerin hu cabaları tnektedir î«ın ıçyuzü budur. EFSANESİ 79 Yorgun atından ındi, kayahktaki çadırlar» doğru tırmandı. Oba da arUasından tırmanmaga başladı. Süleyman Kahya çadıra geldi, kendini k e . çenın üstüne attı. Fethullah: «Baba.» dedi, «ne yapacagız? Bn kıraç daga hapsrdildik. Ne ot, ne ocak. ne de su. f agmor suyu içiyoruz kaklıklardan...» jâulevg|an Kahva: «Ne bıleyim, ne bileylm, ne bileyira ben^» diye inledı. »Ne bıleyim ben.» «Bnrada bir süre daha kalırsak bütün k o yunlar ölecek.» «Dervıs Bey bana dedi kı, Süleyman, dedl, sen benim kardaslıçımsın, bırak obayı, oba basının çaresıne baksın, sen gel, sana ev jeri, istedigin kadar toprak gel yanıma otur.» Fethullah babasına kuskuyla baktı: «Ya sen ne dedin, ya baba?» «Ben de dedım ki ona, sağol, ben ölünceye, oba dagılıncaya kadar ben içindeyim. Obada ton kalan kisı ben olmalıvım. Bir gün yanıma yönüme bakmalıvım, bakmahyım ki kimse kalmaraıs. işte o zaman basımın çaresine bakarım. Işte o zaman ben de başımı alır bir yana giderim, dedim.» «Şimdi ne vapalım?» Süleyman Kahya hiç bir sey düsünemiyordu. Dısarda kalabalık sarsılmıs, simdi a | ı r afır kendisine geliyordu. Konusmasa baslamışlardı. Kerem sahininı uçuru\or, obalının bakmasını istiyor, hiç kimse oralı olmuyordu. Sonunda bıktı: «Bn sahin de basıma belâ oldu,» dedi. «Hiç bir işe de yaramıyor. Keskı bunun jerine kışlağımızı isteseydim. tste o zaman bn kayanın yamacına sinekler gibi vapışıp kalmaz. böyle ölfl gıbi düsünmezdik.» Şahıni jötürdü çadırlannın öniindeki kazı^a bağladı: «Kal burada,» dedi, «hiç bir ıse varamaz. Senın yüzünden az daha >anıyordum. Senın vüzünden bütün oba da yanıyordu cavır cayır. Kal burada ugursut.» Kalabalığa geldi, aralanna karıştı. Kulak kabarttı. herkesın agzında bir Haydar Usta sozüdür gıdiyordu «Olur mu. hiç bır sey otmasa Haydar CsU bu kadar uzun kalır mıjdı?» «Va, ışte Sülevman Kabya, dun gıtti, eli bos dönünce hueün geldı.» Urkın «« » rF TİFFANY JONES L.0v TATIU &A*UVOC ĞAUZUM SI Güz günesı tnor kavalıklı kıraç Hemite dağını tepeden tırnağa, durmadan akan bir su Sibi yıkıyordu. Bir hos arılar, bas parmak biijüklüfünde sert, yanar döner mavi. çakmak gibi arada bir çakan, vızıldavarak sessiz, o t u . rup kalmış ınsandan ınsana dolasıyorlardı. tnanılmaz gürültüler çıkararak. Ne oldu, ne olmadı kalabalık hep. b i r d e n , bir kalktı, sonra otnrdn. Uzaktan Süleyman Kah\a görünmüstü. Avcılar ba$ı Kamil bırkaç kere avaja kalkıp oturdu. Elini gözüne siper edip edip baktı: «Kötü geli>or Kahya.» dedi. «Eli bos dönü. yor. Bir $ey elde etseydi, simdi onun atmın ayakları sevinçten oynard». Kötü Eeliyor S ü leyman Kabya . » Kamile hışımla, düsmanca baktılar. «Sevinçli binicisi olan at böyle yürümtz.» Sultan K a n : «Dillerin kurusun aveılar başi Kırail.» diye ona alkıs tuttu. Birkaç kisi daha: «Dillerin kurusnn, dillerin knmsnn. knrnsnn.» dediler «Bunca uzaktan atın ayagımn oynadıfını, ya da ağladığını nasıl sezdin? îalanın kadar yaçavasın hay Kamil!» Kamil snstu, konnsmadı. Süleyman Kabya aynı bızda, atmın fistüne Tumulmuş geliyordn. Onlar da biliyorlardı ya, böylesi geliste haytr yoktar. Ama e»n çıkmayınca nmut çıkmaz. Süleyman Kahva Körmezann orayı dönünce bnnlar da ayaklandılar, ağir a | ı r kayalıklardan asağı inmefe başladtlar. Düze indiler, beklediler, biraz sonra da Süleyman Kahva eeldi, atının basını kalabalıjın içinde çekti. Kalabalık ondan bir s ö ı bekliyordu. Baslannı kaldırmıslar, atın üstündeki adama bakıyor. lardı. Süleyman Kahya eferin kasına dayanıp öne dogTU uzandı: «Olmadı.» dedi. «Altınlanmızı, paramıtı. canımızı alıp da bize kıslağımızı, dede yardu. muzu, Akmasatı vermedı. Oervis Bey korknyor. Akmasata yerlesince bütiin çittligi elinden alırız diye korkuvor. Taa orada bir Törük k ö . vünün avratlan kovün agasını taslan öldür. müsler.» •••••••«•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••B 62 «Bence bu olayda en önemli nokta nedır bilıyor musun Aleks?.. Şu kadıncağızlan bızzai öldürdüğünu bir türlu kabullenmek istemıyorsun.» Cevap vermek abesti Çıktıro ve kaplyı çektım. Yolun belirli bir noktasına kadar Lında'nm ıstenk ve çılgın kahkahalan kulaklarımda yankılandı Enınde sonunda istas^ona çıkacağımı düşünerek geü^igüzel vü ruj'ordum Oysa volu şaşırmıştım... Donüp dolaşıyor aynı nok talardan üstüste birkaç defa «eçiyordum OLUM CIKMAZI L. BLOCK ON UÖROÜNCtl Hemen kuytu bn koşeve ,ekil dım. Önee sağı Mjlu kollavarak kendimi emnıyete aldım Sonra da en emmyetli olduğuna kanant getirdığiro bır vonde uzaklaştım oradan Bu dunımda istasyona p n p tre ne bınmeme hıçbır şekılde unkân yoktu Otobus termınalme gıdıp o yolu tercih etmekten de kaçınmalıydım Termınalın d* pc lıslerle dolup tastıe1 suohe 5 '"'! şu anda Bırdenbıre hırslanduu . Bünye mın her tarafj ile hıssettığim ,ıddetlı bır hırstı bu Fakat çabuk TekraT vMrümeğe başladım Lin da'yı duşünup duşünup kınlenme n'n f^vHa'üzlıöı mevdandavdı Ks lccesıne r>«s\ı knrarak kusları i\ lıvor dıve bır kedıve nasıl kıîilmıvor'îa Lında karısms da ay nı şekılde kızmamak aerekıvordu Ktrrtfia suphe uvanrtırrnaTiak ıçın tenha volları ağır ağır vuruverefe merke^den uzaklastım Bırtakım kosklerın 6nünden aeçıvurdum sımül Bahçe içınrte ltına ıle vapılmış zevklı bınalar . Çoğunun önünde de en azınrlan tkı arsba K a pısı açık riurumdakı garaîların içınde bırtakım bahçe araçları da rahHtça eorunuvordu O t o mnbiilprm çoSu kaldırımm k e narına çekılmı«tı Genellıkle de kapı ve peneeıelerı açıktı. Buna nıukabıl bır tekının bilo knn»ak anahtarı u^tunde decıldl Araba hirsızlarının kontak anrfhtan olmakeum da »rabaları kolavlıkla vurüttü&umı çok duvmuştum ama, bu Kin na«ıl vapıldıSını katiyen üılmıjordum. AYLÂK MUSA SAMtl K Doğru volu bulup 15ın ıcınden çıkamayacağıma kanaat eetırdiğim zaman şehrın aşağ> vukarı yarısını dolaşmış bulunuyordum Her ihtımale kar«ı kara vollsDaha fazla vakit kaybetmcmek rında tertibat alındıâı kavşaklaiçin birine danışmağa nivetlenrın da kesildiği bir gerçektı Olodığım sırada birden ıstasvonu stop yaparak bu sehırden uzakkarşımda gördüm. Meğer ben laşma imkânı d» bövlece «uva hep aksı istikametlere yönelip dusüyordu durmuşum. Saçlanmı kurşuniye bovamış Hcr şej'de bir hayır vardır diolmam, yururken kamburumu çıyerekten kendimi tam teselli edeceğinı sırada aklıma feci bir S«T karmam. suratımm ds fotoernîlarıma kıyasla daha buruşuk cogeldi. Linda'nın evinde kopardıkrunmesi bu şartlar çerçeve'sinrie lanmdan gayrı bir iki telefon hat beni kurtaramazdı Lmda ooh^e tınm daha bulunduğu muhakkak yaptısı inbar sırasmds vem eştı. Bunları da çalısmaz hale "ekâlımi de bütun ayrıntıları 'le lirmeğe lüzum çörmemistim. Hiy di telefonlar neyse idi. Ası) Lin anlatmaktan gen kalmamıstı heı halde. da'yı telefon edemez hale eetirmtm perekmez miydi?.. Kö^elerden birini daha dond'ikBir sanive bile kaybetmeksiten sonra hemen oracıktaki »eaç zin fırsattan faydalandıeı mnIsrdan birine dayandım.. Enıknhakkaktt. Besbelliydi.. tstasvon nu yorulmuştum Biraz dinlenme ve çevresi polislerle doluydu Kurn ee üitiyacım v»rdı eıbi kavTiıyorlardı mubarekler. da y
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear