16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAÎFA İKİı CL.MHURtYET: l"t Nisan 19T1 MT'n güÇlü beyın, her şeyl bılen beyın E i d e ğ ı i , bır alandata butıin beyın gucurm hizmete çefcebılen beyindır» dtşüncesi, 4unrun Erim taükümetinin karsılaştığı en 6temli sorunlardan birini belirtmektedir. Reformlann »erçekleşebümesi içjn hayati dnem taşıran nç sorun olan «doğru Ukeler», «yeterli imkinlan varatma ve ivi kullanma», «inançlı re yetenekli kadro» sonıntarı, kanımnca buîün yalnız hükümetin değü, yurchınun çağdas »ygrarlık düıevine erişmesi gereğine inanmış ferr avdının önemli sorunları otacaktır. Bn konuda, meslek tnırnluslanr.a her lamankınden daha, önemli görevler düsmektedir: Temail pttikleri beyin jücünü refOTtncn atılısa katroak, ivi nivetini, vapıeı olma isteğini ve ba»arma kararhhğnıı kuvvetle belirten hükfimete rardıracı olmak bu gSrevin temeli olacaktır. «Safbk refonnu», hekjnri. di? hekinıi, eczacısı, hemMresi. ebesi, «ağhk o t m u n , laborantı ve diğer yardımcı sağtık persoaeli *ibi bütiin sağlık elemanlart tarafımtan özlemle beklenen biivük bir bamledir. Pakat «sağlık reformu» nun taşıdığı büyük önem, balkın vasamında vapacajp böyük drğişiklikte vatmaktadır. Bugfin, beslenmesinden ilâcuıa kadar, bütün paTİak sözlere karsın sağlıkla Hgili hemen her seyi kendi kaderine bırakılmış halk, ««aplık refonnu» eerçeklestİRİ zaman kendi durumunun bir kader olmadığtnı jörmek rautlulnçuna erişecektir. Yeter ki. bu reform Rerçek verine otorahılsın, halkın matluluğtma sağlayan «sıl anlamına erişebilsin. #» BEKLENEH SAĞLIK REFORM U Dr, Türk Tabipleri Birliği Başkaru de olmalıdır. Tamsüre sıstemı, modern çahşmava imkân verecek şekilde yeniden ele alın. malt, yeni bir kanunla düzenlenmeli. yataklı tedavi kunımlarının tek çalısma şekli olarak uygulanma'.dır. ugün, sağhk hizmeti elemanlannm teinB de bulundukları sorunlar çözülmiyecek Yıl Nufus Dış Hekım Hekım Dış tıeVumi savısj açığı hekımj açığı ) «03 679 1220 Hoş geldin Tanzimat kafasıl Do^rusunu ısterseniz, hizim çazetenin ver«Ji$ı habere ınan. mak zordu. Fransa'dan hukukeu çağırıp Türk Ana^asasını duzenletmek fikn hançi kaiadan çıkardı? V&i\ Türki^esinde ^ası>orduk. Dünva âleme rezil olmak icin mi Profesor Duverger yi, va da bir baskasını caŞırıp : Bize kanun \ap '.. dijecektık. Gerçı eski\e oranla bir adım ilerı atmıstık. 1954'te Petrol Kanununu \merikalı petrolcülerin adamı Mr. Max Ball, ve î a bancı Sermaveu Tesvik Kanununn Amerikan sermavesinin atukatı Mr Randall hazırlamıstı. Her iki kanondan memleketin vediği kazılhn ne kadar hasmetli oldueunu Erim Kabinesinın F.nerji ve Tabii Kavnaklar Bakanı thsan TopaloSlu açikladı. Şimdi AnaTisamın düzenlemek için Amerika'dan adam istemedi^imize söre bir adım atmıs savılabilirdîk. Ama koskoca Türkive. bir Fransıza : Gel. Anavasamızı dözenle ' divebilir miydi? Yıl 1971 idi Meser Cumhurıvefin tıaberi dotruvmus. Keske valaneı çıksa\dık da. bozıım olsavdık. Simdı dünvanın heT yanında ajanslar Türk Hükümetinin Fransız Hükümetinden hukukçn istedigini %azacaklar Ne bıçim filke olduk biz? Memleketimizin yetistirdiîi dejerler \ar .•Divelim bır Ne. cat Erder veva bir Atillâ Sonmez. veva bir Seıai Orkunt Bnn. lara rörev verilereği zaman. MİT, Cumhurbaşkanının masasına bir kâ^ıt bırakıp isaretlıyor : « Mahznrludnr...» Sonra? Çıkabiiirsen çık isin ıçinden Ba memleket için Amerikan eenerali mah7urlo detil: her bir devlet sırnnın ve vatan savunmasının anahtarını elinde t«tabılir Bu memleket için Morrison Kumpanvasının temsîlcısı mahznrln deül: Hükömetin basına eeçebılir Bu memleket için Fransız hnknkçnsn mahzurlu de|il: Anavasa'v» bile düzen. lnebihr Bu memleket için \merikan petrolcüsü mahzurlu dfcil; kanun tasansı hazırlavahilir Bu memleket icin kim mahzurlnî Onu MtT'e sorun !„ Demirel'in volsuzlufeunn ortava çıkaran devlet memornnnn pesine düsüp «Mvasî etilimi nedir"» dive canına ot tıkamak için «itli kovnsturma vapan bu MtT deSil miair? Simdi biı. bir ıandan Fransa'dan hnknkcu davet ederek bir vandan tâvinlerı Demirel kafasıvla elekten eeçirerek. bir vandan Anavasa'vı baskı rejimi u«ullerine eöre dejistirerek bir vandan eskı iktidarın bütön polis seflerivlf kolkola sörünerek. bir vandan askeri mahkemeleri hnknk dısı tertiplerle bailamava vSnelerek. bir vandan olatanüstii mahkemeler knrarak. bir vanâan Ismet Pasa'nın himavesine «tınarak hîr >andan Süle\man Be\in avaiına eidip >apılacak isler hakkında icazet alarak hükiimet eyli^eceSiz Nmet Pasa aksama Celâl Ba\ar'la bnluşacak : Fıs. fıs, tıs .. Sabaha Nihat Erim'le konusacak : Fıs. fıs, fıs Demirel. Bavar. lsmet Pasa. Fevziotln. ve politika hataklıgında knlaç atmakta mahir ne kadar politikacı varsa Erim'le birlikte karar verecekler memleket bSvleee yönetilecek . Ote vanda bir de maaslı memnrlar kalabaiıtı haline «elmis parlamento cocunluju \ar Onlar da eetirilen kanunlan onaylama\3 tuva hazır Her Mm ki Türkıve'vı bn usnlle vönetecefim dive ahlına ko\mustur: savıvla kendisine <elme«i «erekir. Her kim ki Demirel vonetimine ünıforma ıri\dirıp Nihat Erim aracılıfiıyia eski dıizeni surdüreceiim sanır: aklını pevnir ekmekle vemKtir .. Her kim ki C.H.P. + \.P. koalis\onunu vüksek pasaların mü. dahalesi\le geçerli kılmak ister: bn tür heveslerin sonnnda hüs. rana uğravacaiını bilmelidir Türki>e'nin deırimcıleri, Erim Kabinesım «Atatürk'ün dev. r:m kanunlannı uygulavacak ve ana\asal reformlan gerçekleştırecek Hukumet» olarak ivi nivetle kar«ılamıslardır. Ama, 12 Mart Mahtırasına ihanetle çevrilecek dolabın tezçâhtarları olarak ortava çıkanlar. Türkıve'nin devrimci tüçlerı karsısında tntunanm acaktır. Bu vazımız. her sevden önce. F.rım Hükümetındekl ılencı ve namoslu tanıdıfcımız Bakanlar içindir. I971'e kadar taşıdıkları kisiliklerini korumak i«thorlarsa, karanlık planların oynncusu olmadıklanm ve olanıı>acaklarını tez elden açıklamak zorundadırlar. 1970 3S.697 bin 11B96 2017 1975 «.588 bin 14O40 2773 3201 19S0 49.947 bin 16465 9605 4316 Erdal ATABEK geçirilinesi ve yenıden düzenJenmesı şarttır. DeTİet, kesin ve dengeleyici etkisini ortava kormak ve Anayasanın kendisine 49. maddesirle verdi|i görevi >erine setirmek zornndadır. Çevre sağlıjp şartlan belediyelerin dar bütçelerİTİe decil. devlet eliyle düzeltilmelidir. Haik Mğlığı, tacirlerin kâr konnsu olmak. tan çıkanlmalı ve eerçek bir halk hizmeti olarak değerlendirilmeüdir. Bugünkü yetersiz kadro hesaplarına göre 1980 yılmda 9605 hekim ve 1220 diş hekimi, 40.469 hemşire, 5416 ebe, eksik kalacaktır. Tabii, bütün bu. elemanlar ywtta kalır ve kamu Sfktöründe Rörev alırlarsa. Aksi halde hizmetin açığı daha da büyüypcektir. Çalısanfcmn sonınlarjnm bir Snemlisi de ejptim konusur.da vatraaktadır. Tıp Fakültelerinde vapılması zorunlu eğitim reformu. interiik sorunu, asistan hekimlerin egitiminde ptan ve prasram. hekimlerin mezun olduktan sonraki efitim sorunları da başlıbarına bir reform konusu olmâkta devam etmektedir. M3 ef«rm sorncunun temeli buradadır. Yönetimi modernleştirmedikten sonra ne düşiinülse, ne istense vozlaşmaya mahkum olscaktır. Modern yönetimin temel ilkeleri Jse: O Millî sağlık politikasının saptanması. # Sağlık Bakanlığı, üniversite tıp fakiilteleri ve Tnrk Tabipleri Birlipi başta olmak üzere meslek knruluşlannın nüvesini Vruracapı etkili bir danısma organı. Q Çalrçanların yönetime katılmaların» imkân verecek bir temsil le vönetim sisteminin lcurulması olacaktır Belki. Tillanmış börokrasi ve «her $evi ben bilirim» zihnivetinin köhnemi^ temsilcileri bu törüşleri vadırgavacaklardır ama. mo<*çağın teknokrasisi kendi ko^uIUriyle çalışmak zorundadır. Tedavi edici hizmetlerde reform hasta yataçı dafilımının dengesini kurabilnıek ve hizmeti verimli duruma getirmek olacaktır. Köklü tedbirlrr vine devlet elivle alınabilir. E"er tedavi edici sağlık hiımetlerini ciddî bir plânla Reliştirmek istenivorsa. artık metodlaşmaya başlıvan vardım derneklerivle hastahar.e kurma volu, verini merkezî bir devlet plânlamasına hırakmalıdır. Toplum içfn çalıçmak istiyen kisilerin saygı duvdufumnz çahaları bu plân içinde değerlendirihnelidir. \ksi halde, hasta vatapı dapılımının dencesizlifi hiç bir Taman tiderilemivecektir. Yeterli bir hanta vataği sayısı hedef olarak almmalı. sağlık sİRortası tedavi edici hizmetin finansmam olarak (ferçekleştirilmeHdir. Tedavi kurumlart özerk bir kurnm olarak tek sistemde Tönetime kavıışturulmah, çalışanların vönetime kalılmaları bu kurnmda sağlanmahdır. Hastahane çalışmalan tamsüre »isteminalanda vapılacak en önfmli reform, B nveterli hasta yatajı savisına ulaşabilmek, Koruyucıı sağlık reformu belediyelerin çevre sağlı£ı çalısmalarmı arasıra denetlenıe otarak görmekten kurtulabilmektir. Bpslenme dediğimiz konu besin maddeleri uretimini, dağılımım, tnketlmini ve fiıatlandinlnıa«ını kapsavan dev bir sorundur. Bannma dedigirnfr knnu, konut Tapımını, gerek >ndulari, ev kiralannı kapsavan diğer bir dev sorundur. Bunlar ve bunlar fihi temel sornnlarda. oırllikle az ve dar gelirli milyonlarca kişîvi sağUk ölçülerine uvfcun bir n*Karlık düzevme ulastırmak vapılacak en biivük reform olacaktır. Bunıın için de. bütün Türkive tarunının, ülkedeU fiyat mekaniztn*sının, fivatlar ve celirler dençesinin gözden konuda en önemlî probiem, koruvacn B usaçlık hizmetiai sadece bir asılama ve problemler değildlr. Ciddi^etten, plândan ve gerçek sorunlardan uzak bir vönetimin biriktirdiği pek çok dert elbette büvtik divalar durumuna gelmi?tir. Ama. hepsi de metodlu ve bilinçli bir çalışmayla düzeltilebilir. tlk .vapılacak if. Devlet Memurlan Kannnunun aksaklıklarını düzeltmektir. tntibak haksızhkları. hekimlere kapalı ilk d5rt derece, Riilünç rakamlarla kanuna eklenditi bildirilen faıla çalışma. iç KÜçliiçü vç riski ödenekleri derhal çozümü eereken sorunlardır. Asistan hekimlerin. koruvueu hizraet hekimlerinin, bazı kamu sektörü uzmanlannın inanılmaz bir haksızlıkla hâlâ Bdenmiven ödenekleri âcil bir problem durumundadır. Kalkmı^ olan tamsüre çalışmava alternatif olarak sunulan (aslmda kabul edilmemesi icin hazırtandıçı izlenimini veren) sülünç fazla çalisma bdenekleri derhal yeni bir tamsüre kanonuyla asıl anlamına kavustunılmalıdır. Çalifanlarm tâvin, nakil ve terfilerinde temsilcilerine söz ve oy hakkı veren sistem gerçekleştirilmelıdir. Bugüne kadar surdürülmüş hakMzlıklarla, kamu bizmetinden sofutulmuş elemanlara halk hizmetinin imkânları açihnaüdır. 1980 yılmda sağhk hizmeti elemanlarının vereceği açıklar da bizi nyarmazsa söylenecek söz yok demek. tir. Sonur Mart muhtırasiyle açılan 4tatürk ve çağdas uygarlık düzeri yoln Türkivenin kaybeUiği arayı üikeraize kazandırabilecek büyük bir atılımdır. Anayasal meslek kurulu?ları, taşıdıkları büvuk önemin bilincine uvpın olarak bu atılıma bütun katkılarirle yardımcı olmak görevindedirler. Ulkemizin bütün bevin pücö bu atılımı hizlandırmak için çalışmahdır. Reform hükümetinin bu vardımın anlamını değerlendireceğine inanlyoıuz. Çünkü, kayıp da, kazanç da hepimizin ortak eseri olacaktır C 1 ^*J UNDEN UNE Lideı dıye kime derler? (>rrrek lıder denılen kısının (A.P.'lilerın çok alay ettikleri, siızlanna alıştıramadıkları bir kelime olan) ivi isletmis bır KKYNt \«rdır. O aslında herkes gibi dttsünmediti için lider olmustur. Lider, Sayın Demirel'in zannettiği «ibi biivük kitlele. rin ortak dnvçulanna boraıanhk etmez. Düsünceleri. ilerivı formekteki olanakları ile, büyük kitlelerde ortak fikirlerin doğ. masına hi?met eder, demokrasilerde lider zor knllanmaz, takat kendi fikirlerinin 7afer kazanmasina calısır; basarı kazanamaz. «a. duvtusal vıjınlann baskısına bovun e$errk kendi kanaatir. rını unutup me\kii sarsılmasın diye samimiyet^iz bir politika. nın sarkılarını soylemez, Liderlikte bir eğilimi sürüklemek kadar, ortada kendi dd. Küncelerine arkın egiiimler kol gezivorsa o e|ilimlerin karsı. sına tek basına çıkma^ *e çerekiyorsa ortava attı|ı tikirlfH l k İ ^ ^ ^ i b k de \ardır. lider bir diploftıat dejildir, dıploroat geleneksel olarak fi. kirlere temkinli duraklamalarla vaklasır. kelimelerinı ölçttlü kullanır, tartısmaları müzakere nsulünün sereklerine nyarak ralantıde çalıstırır. dengeli »nlasnıalar pesınde kosar. O\sa liderin \asfı, meseltyi kesin hatlarla hir defada ortaıa kormaktır. Atatürk'ün, sapka\a. serpus dedikleri hir devirde Kastamonu'da: «Efendiler hnnun adı «erpns falan defil. düpe. duz sapkadır '.». Churchill'in Intiliı millttine tkinci Dünva sa\a»ında «Sıze kan ve gözvasından baska bir sey vadedemiyorum'» dcmesi çibi.. Roosevelt'in karsısında ejılip hükülen hir liderin, De Gaulle'e «SIT de benim «Lbi yapın! Adam cok kndretli; hevbetli, sert (ikıslardan boslanmıvor!» devince De Gaalle'ün «Benim onun kaprislerivle nerasacak kadar bol vaktim >ok'.» dedifi malumdur. Sa\as bittikten sonra Fransa'vı sözü dinlenir, batırı savılır bır millet haline srtirmek isteyince. De Ganlle'ün tnçiliılere Ortak Pazar'm kapısını tek bir ciimle ile kapatmast kolav anlasılır. Avnı nedenle bir emirle Fransa'dan Amerikan nufu. ziınu soktü.. Bır balkondan sdvlediğı hir soz, uykuva yatmıs olan Kanadalı Fransi7İarı sarstı. verinden ovnattı. Onun fikirleri \e tutuma baskalannı kiîdırdtfcı zaman De Gaulle memnun olurdu. tıpkı Klemanso'nnn sevinmesi gibi.. Ikısi de «Demek ki.» derlerdi. «sözlerimiz onların canevine kadar uzandı '• l.nutmamak lâzımdır ki, büvük lirterler, NapoHon Bonapart'ın dedisi çibi «kâh aslan, kah tîlki» olmalıdırlar. Atatürk' un buyük bir sozü vardır: «Ben.» derdi. «TÜTkive'nin içinde bulunmadı«ı bir tertipten daima süphe ederim.* De Gaulle de bu fikrın volcu<Hi oldu, bü\uk masraflar yaparak Sahrada nvdnr. nu bir atom bombasını patlatması büyöklerin at*m knlübüne gıris be\annamesi idi. Bütün bunları nıye rai anlattım? Türk vatandası, lider dedizi kimselerin niteliÇini dlçebilmek imkâmnı bulsnn dive.. Gerçek liderin ılerive dayanan flkirlerin sahibi olmast gerektigini bil«in di\e.. Batı demokrasilerinde kisiliklerin oynadıgi rolü anlasın di>e.. Lıderlcr; kıtlelerin. meselelerın ineeliklenni bilmeden 6ne surdukleri duvgnsal ve yersiz isteklerin sözcüsö deiildirler. Aslında lider; kitlelerin, yarının gerçeklerinde mantık denilen se\i a>akta tutarak kaprisli yt anlamsı* duygusal istekItre kısiliği ile olma* demrsini bilen insandır. Bnnnn demokrasi veya diktatörlükle biç il«W yoktnr. Bo her mçar ve hür toplumda insantn kendi fikirlerine saygı göstermesinin ifadesidir. Demokraside bir partı ovlarla ıktıdara gelir ama.. eger oy tellâllığı vapar. ilkel dnvçuları sömÜTÜrse, iktidarı namuslu olarak kaıanmıs olmaz^; aksine vatandasa ve vaUna ihanet etmiş «lur. . „ Tabiî bütün bunlan, «Hâkimivet milletindir» «ozunn; lavıkhje dfisman. çıkarcı topl«mların arznlarına hizmet etmek anlamında kabnl edenlerin idrak etmesi giiçtür. NOT : Savın Hikmet Sürmeli Ortakdy/Nitde, Mektııbunuzu aldım; Turkiye dışına, dedığinız mafcsatla gıttıŞimi hiç hatırlaTnıyorum Zannetmemki asılsız iddıa. yı bıtzat yaratmıs olasınız. Bu, öğretmenlik olduğunu zannettığim mesleğınizın kutsallıgına yakısmaz. Her halde ujdurma sozlere saiça kulak vertnis olacaksınız. C.B. rof. Z. Hatipoğlu bir makalesinde(l) özet olarak şoyle bir sonuca varmaktadır : «Türk millî geliri son yirmi yıl boyunca, her on yılda yüzdc 70 civannda bir artış göstermi^tir. Bu, dünya ülkelerinin standartlanna göre çok önemli ve yüksek bir gelişimdir. Artış hızunız, bugünün gelişmiş ülkelerinin bir katına yakındır.» Yazımızın amacı, bu sonuca vanrken kullanılan metodda bel li aksaklıklar olduğunu, daha tutarlı bir metot izlenirse sonucun tamamen değişeceğini göstermektir. P Çok mu hızlı kalkımyoruz ? YAZAN: Doç. Dr. Nuri KARACAN İst. Ün. îktisat Fakültesi Öğretim Üvesi savaş) geçırdığı »e 1935 yMma kadar önemli konjonktur dalgalanmalarma maruz kaldığı halde, Turkıve "îon 20 yıl lçınde bun'.ardan hiç birıne uğramamıştır. Aynca. son yüz vüda bu ulkeler az geh'ünış ulkelere yar dımda bulur.duğu, ve teknolo)iyı geliştirmek ıçın onemh arastırma malıvetlerıne gırdıklerı halde, Turkıye son 20 yıl içınde dıs yardım ebren ve borçla. nan bır ulkedır (nıtekım, son 20 vılda dıs borçlarımızın millî gelıre oranı buyumektedır, bır baska devişle dış borçlarımızın artış haddı millî gelirın ortalama artıs haddinden buvuktur) i e Türkne bu ılerı ülkelerin teknoloıisınden kavnak harc?mak^ızın favdalanabılmektetfır. A\rıca bu dı^ borçların \e faızınm ılerde itienmesı Rerek. mektedlr Demek kl bu gı'rı karsıla«tirmalaıda kalkırmanın malı\etının de goz bnune alınma=ı gerekır Butun bunla, kar^ılastırmada farkh rionemlor kullarımanın, karsıla«tırmavı kar^ıla^tırma olmaktan çıkardığını gosteımektedır. nın yıizde 8".9'luk .artışına kar. şılık sadece yuzde 6 3. Bu donemde, fert baçına gelirin ortalama vıllık artış hadlerı Japoo\a'da yuzde 10 3, îtalya'da yuzde 6 5, Almanya'da yüzde 4.9, ABD'de yüzde 3 4. ve Turkiye' de yuzde 0 6'dır. Bu bıze, Turkıve ile bu ulkeler arasındakı lefah farkımn kapanmak şoyle dursun, daha da açıldığım go^teTrnektettir. (2) Zaman ıç'nde refah bakımın. dan Turkiye ile diğer ulkeler arasındakı farkın aç'.lıp kapandigı sorunu bır yana bırakılıp, Turkıye'nın bellı bır tarıhte refah (fert basına geiir) bakımmdan dığer ulkelere oran'a riurumu bilınmek ıstenebılır Bu takdırde, her ulkenın kendi para bırımıvle he=aplanmı? f»rt ba=ına gelırıni dığerlerıyîe karsılastırabılmemız ıçın ortak hir olçeğe ıhtnacımız olacaktır. Bu amaçla, farklı olçekler kullanılabılır; fakat en vavgın v« en kolav uvgulanabıhr olçek, mılletlerarası geçerlığı yuksek bır para bırımı (brneğın ABD doları) olabılır. Bu halde her Farkh ulkelenn millî gelir artıs htzlarının karsılastırılabıl. me=ı Içın. en azından. bu ülke. lerde mılli gelırin zaman ıçınde değtsmıven metodlarla ger. çeğe uvgun «ekilde he«aplanması. kar«ıla«tırma sııre=ının avnı yılîara tekabul etmesi, ulkeîerın mılli pelır artıs hızlan arasmcîakı farkları degerlendıre. bılmek ıçm de. her ülkede ge. li'sme hı?ını etkılıyen ıktısat dı«ı sebeplenn goz onüne ahnma«ı gerekır Hatipoğlu bu faktorlerı ya hiç goz onune alma. mış, va da bu faktörlerin sorucu etkılemiveceğinı varsavmıştır. Vardığı çok ıvımser sonuca vol açan şey de budur. Hatipoğlu Türkıye'de mılH gelirin artış hızını hesaplarken Devlet îstatıstîk Enstitüsü tarafından hazırlanan mill! gehr serisinden faydalanmaktadır. Bu ••akkamlara çnvenilemıveceSİ bız?at bu enstitude çalı^an yetkıhler tarafından ıfade edfılmektedır. Devlet Plânlama Te<=kılâtı da bu rakkamlara güvenmemekte ve farkh bir hesaplama metodu uygulamaktadır. Buna karşıhk, Hatipoglu'nun karsılast'rma yaptığı diğer ülkelerde (tngiltere, Fran=a. Almanya, t«vıçre, îtalya, ABD. Japonya, Rusva) milli gelirin daha uzun süredir, daha bağım<;ız kuruluşlar tarafından, daha güvenilir metotlarla hesaplanması varılan sonucu önemli sekilde etkiliyebılir. Fakat Türkive için bu rakkamlara dayanılsa biîe Hatipoglu'nun varchğı sonuca va» nlamayacağı gdsterilebılir. gelenegl hâktmdır. Hatipoğlu bu konuda bir 5nerıde bulunmaktadır Buna gore «Memleketimitde son 3 devalünsvon 12'ser «ene aralıkla yapıldığına «ore devalüasyondan 5.6 yıl sonraki nominal yânı para ile itade edilen (cari fıvatlarla ifade edilen demek ı«tıvor herhalde (3) millî geliri dolara çevirmek snrttiyle anlamlı olabilecek bir rakamı bnlmak mümkündür^ Bu öneri en az uç zımnl vaısavıma davanmaktadır: (a) Tur kıve'de 1982 yılında yeni bır cfevalüa«yon olacaktır, (b> limdıkı devalua^vonla tespıt edılpn resmi kur. Turk llra'inı gerçek lcıymetınden daha du'iık değerlendırmıştır, (c) o kadar dusuk degerlendirmistir ki. ve Türkıye'de fjvatlar ortalama olarak dHîer ulkelere oranla övle mekanîk bır htzla artacaktır ki 56 vıl sonunda resmi kur Türk lırasının gerçek kıvmetınt aksettirecektır, ve bundan sonra da Turkive'dekı fivat artışları dunva fıvatlarına avak uvduracaktır. (Yoksa, ornegın 1978 gelırıni nasıl 1 dolar = 15 TL. kurundan değerlendirebılirdik') Bu varsayımların gerçege uvgunluğunu tartısmak zaman kavıbı olur Yalni7 sıımı behrtelım kı (ai varsavımı ile (c) varsayımı da kendi aralannda çelışmelctedir. ACI K AYIP Gelıbolunun Baba Reisler diye amlan eski Kaptanlar Ailesınden merhum Mustafa Bey ile merhume Remzıye Hammm kızlan, Emekh Gümrük Baş Memurlarından Samı Arıoglu'nun sevgıh eşı. İnş. Y Müh. Ersın Anoglu ile Maden Y Müh. Ergın Arıoğlu'nun bıricık ve kıymetlı annelerı, înş. Y, Muh. Ülkü Arıoglu'nun sevgıii kayınvahdesı, Başar, Elıî ve Erdem'm birıcik babaannelerı. sahhatı nısvandan, Sonuç abıativle Turkne'de. serek mılli gelirın ve fert basıns eehrin du«uk bır oranda art masına çerek d'evaluasvon v a . pılmasına vol açan «ebepler, veri!me<;i gereken <;truktıırel engeller vardır Çabalarımi7i kuçuk ıkti^adî ba«arılarımı?ı vüceltmek verîne. bu sebeplerı ve eneelleri el bırli»ıvle ortadan kaldırmava vöneltmehvi?. (1) «Millî Gelir, Devalüasyon ve Kalkınma.» Millıvet, 14 Nisan 1971. s. 2. (2) Snnn da belirtelim kl, def. latör olarak baska bir fivat indek«i knllanabilsevdik Tiir kive'de gerek reel eelirin. teTek fert basına felirin artı« hadleri muhtemelen biraz daha vüksek eıkacaktı, fa. kat elde edilen artıs hadleri Tine de karstlastırdıSımı» dijer ülkelerinkinden düsük olacaktı. (3) Parantez biîe aittir. M AHMURE ARIOCLU T 25 Nısan 1971 günü geçırdığı kısa bır hastahğı muteakıp vefat etmıştır. Merhumenın cenazesi (bugun) 27 Nısan Sah günü Şışlı Camunden ogle namazmdan sonra ahnarak Rumelihısarmdakı ebedı ıstırahatgâhma tevdı olunacaktır. Tann rahmet evlesın ESt. EVTATLARI ve AtLESl ıCumhurıvet 3607 ı ACI KAYBIMIZ Bir Butün Olarak 1R5868 Döneminde Fert Basına Gelirin Milli Gelirin Artıs Haddi Artıs Haddi Ülkeler Ci) l CO tngıltere 34 6 26 0 Fransa 701 533 Almanya 73 5 62 1 71.7 !=% ıçre 45 2 îtaha 87 9 102 1 60 8 39.7 ABD. 198 1 170 0 Japor.va 35 7 6.3 TÜBKÎYE Kavnak International Fınancial Statistics'dekı verılere dayanarak lesaplanmıstır Can fıyatlarla mılli gelırden, sabıt fıyatlarla mıîlî gelıre geçmek içm tuketım mallan fiyatlan (ya«ama mahveti) ındeksmdpn favdalandık. Bu ındeks, bütün ülkeler için ortak tek fıvat ındek=ıdjr. Ayni karsılastırma döneminden favdalanırsak varılan sonucun tamamen degıştığınl goruruz. Nitekim. tablorîa goruldüğu gıbı, karsılastırma dönemi olarak 1958.68 yıllannı alırsak Türkiye'nin gelir artı^ı ıtıbanvle diğer ülkelerden havlı gerı kaldığını görurüz. On yıla ait millî gelir artış haddının hesaplanabildıgi bu dönemde Türkıye'de millî gelir (Japonyanm yuzde 198 1 ve îtalya'nın yüzde 1021 artıs hacfdme karşıhk) ancak yüzde 35.7 artmıştır. ülke mill! geürini resmi kambıvo kuruiidan dolara çevırip nufusuna bölerse, ülkeler arasında fert basına geliri karşılaştırmak mümkün olur. Türkiye*. de bu sekilde hesaplanmıs^fert basına gelir 1969 yılında yaklasık olarak 345 dolardır, ve fert basına gelirt bu miktan havli a^an çok savıda ülke oldu»u ıçın de Turkiye az gelişmiş bır ulke sayılmaktadır. Merkezımız Kuruculanndan Sayın Sami Anoglu nun eşı; Kurucu; Yonetım Kurulu Başkammız İnş. Y. Muh. Ersın Anoğlu'nun ve Maden Y. Muh. Ergın Anoğlu'nun sevgıh annelerı ve İnş. Y. Muh. Ülkü Arıoglu'nun kaymvalidelerı, ornek insan, MAHMURE ARIOGLU 25 Nısan 1971 gunü yakalandığı amansız bır hastahktan kurtülamıyarak hayata gozlerını kapamıştır. Tanrı'dan sonsuz rahmet ve kederlı aılesıne başsaghğı dılerız. TAPI MERKEZ1 MENSUPLAR1 (Cumhuriyet 3698 j Haftolık Hober Dergisi MEVLİT Sevgıh annem l ö ^ N K I 'da bu hafto • Yirmi yılın PolitikacıAsker münasebetlerinde ilginç bir olay... » Diyanet İşleri'nde ne yapılacak? NECMİYE KIRALP'm olıımunun kırkıncı gunü 27419V1 (bugun> ıkmdı namazmdan sonra Esentepe Nımet Abla camımde okunacak Mevhde tesrıflennızı nca ederim Cezml KIRALP N Nitekim Deniı Kuvvetleri Komutonlığı Sevır ve Hıdrografı Daıre Başkanlığından bıldınlmlştır. DENİZCILERE VE HAVACILARA 43 SAT1L1 BÎLDİRt 3 ılâ 14 Mayıs 1971 tarıhlennde 09.00 ile 12.00 ve 14.00 ile 17 00 saatleri arasmda aşağıdakı noktalann bırleştığı saha lçınde seyıetme, cemirleme, avlanma ve bu sahanın 6.000 metreye kadar olan yükseltligi caa ve mal emniyetı bakınundan tehlikehdır. KARADENtZ StLE ÖNt) l ncl nokta: E5832 No. lu Şıle fenennden 272 derece ve 3J8 mıl mesafede Enlerru 41 derece 11 dakıka Kuzey. Boylamı 29 derece 32 daSika Doğu. î nci nokta: Enlemi 41 derece 19 dakika Kuzev Boylamı 29 derece 33 dalöka Do|u 3 ncü nokta: •Enleraı 41 derece 19 dakıka Kuzev Boylamı 29 derece 45 dakika Dogtı 4 ncü nokta: Enlemi 41 derece 09 dakika K\i2ty Boylamı 29 derece 45 dataka Dofu DENtZCtLERB N I HAVACILARA ÖNEMtE DliTfCRl'tCR T (Basm: 13915 3685^ ıtekim, Hatipoglu karsılaştırma yaptığı dönemi seçer. 1 ken yamlmaktadır. Bir ekonominin Uzun sürelı başarısını olçmek istivorsak uzun dönemd» (örneğin 100 yılda), Vısa süreli basarısını ölçmek lstiyorsak kı«a dönemde fömeSin 5. 10 veva 20 yılda) mfllt gelirin ortalama artı? haddini hesaplanz. Hatipoglu diğer ülkelerin uzun süreh (vaklaşık olaTak son 100 vıldakii ba=an«ıvla Türkiye*nin kısa süreli (son 20 yıldaki) basarısını kar<ılastırmaktadiT. Halbuki diger ülkelerin uzun tfönemde ortalama milli gelir artıs haddinin düsük çıkmasma vol açan ba?ı Îktisat dısı sebepler son 20 yılda Türk ekono•nisini hiç etkilememiştir, ve Türkiye'nin son 20 yılda milll selirinin nispeten hızlı artma«ına vo! açan iktisat dıçı bazı •tkenlerden (kavnaklardani bu •Ukeler U7un dönemde hemen hiç faydalanmamıştır. Nitekim. TÜTkİTe İle karTila«>ınlan ülkelerin hemen hep=l «on vü? vıl içinde iki büvuk dunja savaşı bır sürü küçuk Sasmıvalım Cumhunyet 3700 r hafta Y A J N I A J L okuyunuz P.K, 161 Bakonlıktar ANKARA (Cumhurivetı 37021 Fark acılıyor akat biz millî gelirin artış haddini, o ülkede yasıvan fertlerin refahının ne kadar arttığını bılmek için ölçerız. Bırbirini izliyen tki yıl arasında nüfus sabitse, fakat milll gelir yüzde 3 artıyorsa, her ferdin faydalanabileceği mat ve hizmet miktan da yüzde 3 artar. Buna karşılık milll gelir yüzde 3 artarken nüfus da yüzde 3 artıyorsa fert başma gel'r hiç creğismez. öyleyse, refahn ne kadar arttıgını bilmek içm, bu dönemde fert basına gelirin artıs hızım da hesaplamamıı gerekir. Tablo tneelenirse, Türkiye'nin bu ütkeler içinde fert ba«ma çelîr artısı itibariyle en geri ülke oldugu görulür: Japonya'nın yuzde 170.0, Îtalya1» F uıkıye'nın 1970 Ağustosund» GİRMEK İSTEYENLER vüzde 66 oramnda bır devaluasyon vapması karşısınrîa, bazılan millî gelirimizin yüzde 66 oramnda azaldığını Öne sür. LARJNIN YÖNETTİĞİ müşlerdir. Bu tabiativle yanh«. KURSLARIMlZA KATILINIZ tır; belli oranda bir devalüa». van flretilen mal ve hizmet miktannı avnl oranda azâ1t=aydı, OZDEMIROERS.NES. bir ülkenin örnegin yüzde 300 Tel: 2 6 58 30 oramnda devalüasvon yapma^ı icin çıldırmış olması gerekirdı BICKI YIROC Sok 12.ÇAÇ^LOĞLL Fakat bundan sonra milletlera(Cumhuriyet: 3688) rast istatistiklerde veva yabancı d'ers kitaplannda örnegin 1971 t vılına ait bir karsılaştırmada OO K I O R millî gelİTİmirl tfolar ltibari'?Tank Z. Kirbakan le yüzde 66 azalmıs görursek de hiç sa«mıvahm. ÇOnkü, kOOerl, Sa« TB Z&brevl HaatalavlıVt sağladığı ve eski VamM. \ lıklsn MfitebaaBua • tstiJüi) vo lcurunun ne kadar sürdürül \ Cad Parmaklcapi No: M mesi gerektîjji konu'unrta kesin * bır kriter bul«nmsriı£ı icin. cari resmi kurdan laydalanmak ÜNİVERSİTEve Î TEST UZMAN Jandarma Genel Komutanhğından 1971 1972 ders yılında Jandarma Genel Komutanlığı namına yetiştirılmek üzere seçme smav) üe Ast subay adayı almacaktır. Millî Eğitim Bakanhğma bağh Orta Okul veya eşıthgı Millî Eğitim Bakanlığınca onaylı meslek okullan mezunu veya Lıse ve dengı Okulların ceşitli sınıflsnnda okumuş öğrencilerden isteklüerin ANKARA'ria Jandarma Subay Tatbikat ve Astsubay Okullan Komutanlığına, taşrada bulunanlann. İl Jandarma Alay Komutanlıklariyle İlçe Jandarma Birhk Komutanhklanna müracaat ederek kayıt ve kabuı şartlannı öğrenmeleri ve muamelelermi en geç 30 HAZİRAN 1S71 tanhıne kadar yaptırmalan ılân olunur .(Basın: A 7684 13913 / 3689) i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear