25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA İKİsr • CüMHüBİTET • öy enstitaieri, devlet eüyle 3|retmen ye tiîtirme ffirişiminin 123. yılında, övünç duyabilecetimiz çok az eğitim başıanlannuz. dan biridir. Kuruluşlarunn 31. yıünda bulanuyoruz. Fakat bu?ün« ne yazık ki bir kutl». ma gitnü değil, acı buruk bir anma g&ıüdür. Halkınuzm, hele köylerde yasıyan nüfusumnzun yandan çoğunnn hâlâ karacahil oldn. İu, 10.000 köyümiizde ilkoknl bulunmadığı, &. retimin ve ulusal gelirin duşük, ortaçağdan kslma toprak düzeni sonucu nlusal beslenmemiz için gerekli maddelerin bile dışandaa safclandıgı dikkate alunrsa, 123 yılljk eğitim pabalannuz genel bir basaranzlık demektir. E > Syle bir tablo karsısında, bir ulusal ba*»şan olan köy enstitSlerinin de kısa za> manda bofulmuş olması, ve enstitülerin kötülenerek bir tabu haline fretirilmesi, ülkemizde ffirişilecek refonn ve kalkmma çabalarının nelerle ve kimlerca kösteklendiçini «paçık ?örmem»e yardun edebilir. Öyle bir tabu ki. dün 1962 yılmda, «Elime yetki jeçse, kapatılan köy enstifülerini adları. sanlan re metodlariyle açarım!» djyen politikacı, bugfin 1971 yılında, eline üst<lik olağanüstü sayılacak bir yetki peeînce. çalışmalarını programlarken. sadece eğifim alamnda bile. enstitülerin adını ajpa almaktan çekinmektedir. Toplnm ve ülkeyi yöneten politikacılar, Jrişisel (rörüşleri ne olursa olsun, her zaman kendiierini kuşatan politik, özellikle ekonomik çıkar (fnıplannın ve sosyal smıflann jrücune. bnnlann yarattıfı denjreve • dengesizli#e jfSre tanr almakta, davranışlannı buna göre ayarlamaktadırlar. KÖV mıimâ Fak/r BAYKURT TÖS Genel Ba^kanı öy enstitülerinde fiç frnp etkinlik vardı: 4» Kültür dersleri, Q Tarun «fersleri ve çaiışmaları, « Teknik dersler re çahşmalar. Köy gibi kapajj, fakat içinde pek çok deferli eevheri saklayan âJemden çüap gelen çocuğun genel küKür düzejini yiikseltecek dersler ve etkinlikler, çenellikle uygıılamay» ve yaş3may3 bağlanıyordu. Enstitülerin kuruluş yerleri de birer köydü. Sınıf]arda yaruo çiin küliiir dersi gören öfrenciler, dteki yarım siinü hafta ha/ta nöbetleşerek ya tarlada, bağda bahçede. abırda, anhkta, küitıeste, baiıkhanede, ya da demircilik, maraogozluk, işlifinde; yemekhane, ratakhane, dershanc, tmn, kitaplık, ham3m, tiyatro salonu, yol, kanalizasyon, santral gibi yapıiarda, tarun ve teknik sanat bünerleri kazanarak, nygnlama içinde peçiriyorlardı. l'vjulamalar asfa temrin değildi, doğrudan dofroya jşti. tş, temrinden bamba$ka bir siireçtir. Temrin parçadır, ij bütündür. Temrini yıkarsın, işi yıkamazsın, kullanırsm. yaptıfın iş bir yatakbaneyse plrer altınıla yatarsm. Temrin çüriikse riski a>djr, iş çürükse, altında canm gider. tş, toplumun eeçimioe bir katkıdır. Temrin tiiketiınden de öte bir israftır. t?, çevreyl defijtirir, temrin dcjişfirmeı. 1? yıparak çeiTeyl deçiütiren insanın kafası da de^i$ir. Kafası değişen insan, ancak cahillik re baskıyla *ürdörüJen kdhne ortaçaf diizenini ve sönmrficfl toplum ilişkilcrini defjştirmeye yönelir. Çok değerlt bir araç olan «oy»unu ve çabalanm buna vöneltir. Bu anlamda bir f?e dayanmıy~n «bilgi» nin yeni pedajojide ve heie kty enstitülerinde hiç yeri yoktnr. Hakkı Tonpuç şöyle diyor: «Uyeulanmıyan bilgl bo? ve Jüzumsuz Wlgidir. Bir şeyl yapabiliyorsak ayni zamands biliyonu demektir.. Bir olayın deneylerlnl yapmaktan, muzik parçalaruu bir SJetle çaimsktan veja notaya uygun oJarak söylemekten âciz isek, o olayı veya parçayı bilmedigimız aniaşılır. IlgiU kitabı veya dergiyi okuyarak, tabiatj ve sosya] hayaü inceüyerek bilgl edinemjyorsak; kitapta yajnlam vey» öğretmcnia anJattığuu ezberletne yolunu futmuş, iskolâstigin esıri haline gelmişü demektir, Köy enstitülerinde yeüştirüen çocukJar, isko lâstije köle olmaktan kurtanlmaya uğraşıJmıştır. Onlann JriiJttirleri, cilâ şeklinde ve ezberlenerek benimsenmiş bilgl degil, iş içinde, iş vasjtasiyle ögrenilen gerçek ve öz bilgidir.» Enstitülerin yıkıhşı * l T e r blrinin Sfrenci mercndn 1000 ojan, ••* bini geçen 21 köy «Mtitüsfinde, bo ölçülerle yetı>en köy ögTetmeni ve öteki mesiek erbabının köye fitiipni, enstitü sayısının hiç değilse her Ude bire çtkanldjğını, hele enstittilerde uyfulanan yöntemin» bütön e£itirı kunımiarımıza renelle?tirildi|inî düjünün, flzerinden 31 yıl reçtiffi halde ve Cumhuriyetin nerdeyse 50. yılmda hâlâ yalnndığnnız gerffltin, körlüeün tom bile kaimazdı yurdamazda.' Türkiye halta bol üreten, ürettiğini defer» Jendiren, kendini sömiirtmeyen, ülkenin b«fımsızlıtı ve insanın insana kul oimadıği yeni Mr topitun kurma yolunda biiinçlenmi?, buna fSre örfâtlpnmi? ve demokratik hayat herkesin hojnuthıkla yaşadıfı bir yöcelife en>miş olurdu. Gerçek anlamda devrimci efitim budur. Köy enstitüieri ysşatılmıj olsaydı efitim, «devrim için» Dypnlanmı? olurdu. Toplum ve nlkenta eritim ihtiracı eskiden bo idi, hâlâ bndnr. endilerini ve kendi çocukJannı Arrupslarda, Amerikalarda yeti?tirenler, halkın çocukian ve iıalkın kendisi ifin bu olana|ı rsratrnsya yafla^mıyorlar. Çfinkfl bn yeni efjtim, köylüyü biiinçlendirmekie, bugtine kadar söriip geien bu köhne ve sömürücü dürenj defı'jtirmeye yöneltmekle, köy kesiminde ve btitün toplumda. ancak sönjürerek yayayabilenierin ve ayni zaman da eg"emea olanlann ekonomik, politik ve sosyal stattiJerini de de^iştirmeye ulaşacaktı. «Sımfsız toplum* yalanıyla, toplum ve ülkenin birliğini tehlikeye diişmü? söstermekle, dı? ideoiojik etkilerin yıkımJar yarattığım »öylemekle bu Irim•eler, kendi sımfsai çıkarlanra örtmek ve onu btm o gtinkü, hem bueünkö Anayasaya ve en başta da Atatiirk ilkelerine ayfan olarak sürdürmek istediler. 4na Hkeleri 1947 lerde törpulenmeye başlanan. 1950 den 1954 e kadsr da temelli kuja çevrilen enstitfiler birer klâsik öfretmen okııln haline getirildiler. ftk denemelerin yapıldıçı Kızılçullu kapatıldı. yeri ve yaptlan .V4TO kararjrâhı oldu. NATO grenerallerinin dedikleriyle, klâsik öğretmen okBllarivle mi Türkiye köylerini kalkındınp yeni bir toplum Jnıracağız ve uiusla^acağiz? Hakkı Tonçuç şöyle diyor: «Koy meselesi, bazıJannın zannettikleri gibi, mihanıkl bir surette köy kalkınması değil, mânalı ve şuurlu bir şeJdlde köyün içten eaniandınlmasıdır. Köy insatu, öylesine canlandinlmaJı ve şuurlandınimaiı İci, onu hiç bir kuvvet, yalmz kendi hesabma ve Insafsızca istisraar etmesirt. Köylüler, ştıursuz ve bedava çalişan birer iş han'ara haline gelmesinier. Köy meselesi, köyde eğitim problemleri de içinde olmak üzere bu demektir.» | Test sınavı bi Devlet Bakanı iç ve dı« çıfcsr çevreierini kııdırm sonra koltu^unda knlabilir miymis? Türfciye'nin nasıl döetinü ve soyuldufunn anlafmıs . Adalet Partisfni t na almış Devlet Bakanı . Her isin bir iislubu varmı« bilim adamı diliyle konusulur mu imis Demirel'i de mek ferekirmiş .. Birtakım bataklık knrbafalan, ineeden inceye oyna ile Karaosmanoflu'nnn da arasını açmaya çabalayan k veleriyle Basbakan Yardımcısının kavıısunu kazmsy» ler. Isbirlikci kapitalizmin bir numaralı sambacısı da basında geliyor. Türkiye Cumhoriyetinin Başbakao rardjmrım re Bakanı çıkıyor: Rakam rakam Hazinenin nasıl sovul dıs ticaret vnrçtınlannı ve memieketin ne acı durnmda na ortaya koyoyor. Sn yurdn ve su halkı birazcık st insan, bu gerçekler karsısında isvan eder ve Devlet Bak njnda iç ve dış çıkar çevrelerine karşı tavrını alır. Ama hayır... Simdi birtakım bataklık kurbajalan isterler ki, iç çıkar çevreleri kenetlensin, sömürü tekerleğine çomak Devlet Bakanını yiyiversin... Tutnrularla mürteciler or memleketin ekonomisine hâkim teppleri ele reçirmis .. H Türkiye'nin na«l çömürüldüîünu anlatırsa. ölümlerden befenmeli,.. \amussuzlar Koalisyonunon surpti haktan «< ; yazarlanyla pamlı politikacılan Törkive'nin ve Törk ha çıkarlannı korumak isteyenleri tarümar etmek için sefeı ğe sirişiyorlar. Ne otanmazlıktır bn .' Babıili'de Sylesine yazarlar var kl, bnnlar finisine ( Mötareke'de raslamrdı. Bir Devlet Bakanı, yurdon tepesin reklenmi? bir menfaat «Smresinin Harineyl haraca bağlad tesvik fonları adı altında milyartar ;ötürdü$ünü, ithal ( mallan iç piyasavs ferçek fîyatından yözde 10 pahalı fescil tirerek »ördii|iinü, memleketi 50 milyar borca soktujunu, tim yapısını çöküntüye nfratan bir yafma düzeni korduf apaçık anlatıyor; ve tepki förü3'or: Neden böyle konnsoyorsun? diye.^ Ta nasıl komısmalıydı? Cslflp iyi defil Anlamsdım? Cslup bilinue! degtl politik olmalıvdı» Tani? DenıireH ^eendirmemeil İdi. Millet sömürülmüs, Törkiye çafdjın kalmı?, Hazine s o n mus, Devlet tarümar edilmiş. hiç Snemi vok . flle Demirel « malı, Pas» Baba bolonmalı, Fevzioflu def çalmaiı, ve ortal harman edümeli Hani Fnnan, fzmir'e çıkıp Anadolu'ya yiiri dütü zaman, en biivök kayçuı vatan de£il de Hilâfet ve saltj nat olan yazarlardan bunların ne farkı var? Üniversiteli (fen? lerin cesetleri iistüne basa basa gelen bir devirde, devrinıci ya zarlar ajfırc«zada turnikeve girerken, isbirlikçi kapitalizmiı statükosnnu korumakla eörevli kalemler. resmî dille ortay» ko nan ferçeklerin karsısında : lar. Aman totncnlar koalisyonu bozolacak. diye «elâşlamyor. « Çevremize bakıvornz. Atillâ Karsosmanoğla • yaptı diye, ortalık birbirine girdi. Se imis? Enstitülerin kurtdusu de lzmir KınlçaUu'da, EsHşehir Çifteler'de, 1938 de Edime Karaafaç'ta, 1939 da Kastamonu Gölköy'de birer deneme olarak başlıyan köye ıföre öfretmen yetiştirme eylemi, kapsamım daha da çenişleterek, 17 Visan 1940 da 3803 sanlı kanonta Köy Enstitüleri blçimini aldı. fkinci Dünya Savaşının pek çok otumsuz koyulıı içinde ve 56 yılda, «köy öğretmeni re kSye varayan diftr meslek ernabını yetiştlrmek üzere. ziraat işlerine elverişli arazisi bulunan verlerde» 20 tane eğitim kurumu açıldı. Enstitülerin yirmi birincisi olan Ernis Köy Enstitüsünün açılısı da 1948 dir. Köy e£itmenlerinin yetiştirilmesf çausmalarma da mesken olan enstitüler, Sfretmenle birlikte saelık memııru da vetiştirmiş. kısa sürede kapatılan Yüksek Köy Enstitüsünde ekonomi. tarım, eğitbilim re gütej sanatlar aJanlarında yüksek öfrenim de yapjlmıjtır. Sonııc navassnm bangi maddesi, <ttatürkfin hanp" iikesi, ulusun '• 80 ini»ı meydana gettren köylö kitlesini, bîlinçsiz, bünersiz bırakm, köyleri iliklerine kadar sömürün ve mezarlık]ar jnbi ıssızlaştınn diyor? *"dy enstitüieri, alışılmış ve eskimif pedajfojr defprlerini aşan. toplum ve ülke ihtiyaçlarından hareketle. kendi eğitimcilerimizta re çocuktenmızın deneyleri ve çabalariyle, dıj yardımsız, yabancı uzmansız, anayasa re Atatürk iikelerine en uyenn oJusal eğitim knrumianydı. Bujrün Anayasa ve Atatiirk ilkelerinden yana olnp da, bu ilkeleri çerçekleştirmek için fistiin yetkilerle donatılmış olaniarın anayasacı ve Atatürkçülüklerindeki içtenlifin derecesini bir an önce bilmek istivoruz. öy enstitülerini kapatmakla, epitirn U. • rihimizin bu en sağlam ve en ulusal deneyinden kaçmak, sonuç olarak «yni şeydir. Bunu anlamak beiki zordur, fakat mümkiindür. ÜMDEM UNE Çok htız ettjm Otostop ile 13 bm kilometre yol yapmanın ne oldngann bo işi becerebilen bîr kmmızın Cumhnriyet jrazetesinde merakla izlfdiğim röportajından öfrendıra. Evvelâ bu röportajın sahıbi Sur DolaVın anne ve babasını tebrik eimek rsterim. DoÇrnsuno isterseniz Törkiyede böyle bir maceraya. «Git yiiie Ifüle» diveoek ebeveyne pek az rastlanır, onlarm bu ise izin vermeleri kendi kızlarını lyi yetistirmiî oimanın kendilfrine ver. diji jüvenden ileri, jtelmiıj olsa jerek!. Benim tebrikim Nnr'a İzin vermis olmalanndan değil, Nnr*a izin verecek kadar evladiarına saflaro ve Jtvvvetli bir teriıireyi ona vrrmis olnula. rındandır. Inanınız çok tatlı bir üslupla ^azıîmış olan diziyl her sahah hasretle bekledim. Evvelâ Törkçenin temizlitine, maceralann karmasıklıfın» rafmpn üslnptaki eeemcn tuluma, düsünredeki cesarete havran olmadım dersem yalan sövlemiş olurum. Tazı, in<;an denilen varatıjın uyçarlasınca ne olacajfını, uyçarlasmadıfı zaman ne baltlar karıstıracafını, uyçar veya javri uvgrar herkeste mevcot ilkel efilîmlerin nasıl ve ne s e . kifde fıskırdıfını, insan sevgisivle derbederli^in nasıl hafdastıjtıııı o kadar güzei anlatmış ki. bu kadar senenin bir harli tec. rübpli oldu^anu zanneden yazarı ben bile bu kızımızın renkli kaleminden çok şeyler öfrendim. Dojrasu büyiik cesaret sahîbi imîs N'nr Dolay, aslında bn bfdavacı çezeçenlik fle insan sritti|1 yerde miizeleri eöremiyor, konsere konferansa çidemiyor. yani kültürün pismis tarafını tadamıyor ama, buna karMİık parklarda. knmsallard3, kiliselerin eöleeierinde yatarak. kendine özfü bir cins insanla karfi karsıva çelip. suradan bnradan konasarak çesitli millHlerio çesitli kisileri ile tanısarak ve fartısarakonlardan bir çok şey. Ifr (iârenhor. Otostop dedi$im!Z gezi sistemi, otomobii denilen aracın çok penis olarak kullanılma.vı dolavisivle dünyada kendini çösteren ve bir zamanlar hiç akla çelmeven tekni^in bir yan olayıdır. IVa'îil Marironi rotatif matbaa makinesini ibtira ederek, Tunanın eski aeorasını, Romanın forumano sazete yoluyla her f\ e. her vatak odasına kadar sokfn ise, otomobii ve nçak dün. yavı birlestirmekte. inonları birbirine vaklastırmakta, büyfik rol oynamaktadır. \nrun Japon arkad3sivle vaptıgı konnsmalardan anlıvoruz ki Tokvo ile fstanbal pek âlâ Madrit'te bir. birleri ile huiustıp sarmas dolas olabiliyorlar. Bundan çeyrek yüz yıl evvel bovle bir seyi hatırlamak miimkiin mü idi? Bn maceraları Cumharıvet'te zevkle okurken. Amerikan üniversiteicrinden birinde (Turizmin barısa bizmeti) isimli bir semineri yöneten bir profesör batırıma geldi. t"itanbal'a felmisti, kendi. si.We u?un uzun sörüsmüstiim. «Turizm dirordo, yalnız meraklı insanlann \enı ufuklara dosru uzanmaları anlamına selmez, barısı yasatacak turizmden daha etken bir çare çöremiyorum. İnsanların insatıları vakından tanımalan. yine insanlan birbirlerinden ozaklastıran kalın duvarlan, ısık eeçmez perdeleri aradan kaldırır.» Nur'un vazılarınt okurken eski Fransız büvük elcüerinden Spitzmüllerin esi bavan Spitzmüllerin bir söziinü hatırladım, «Siz diyordn, cocnkfarınızı lüzumundan fazla eve baflıyorsunuz.'. Bırakmız »ezM'nler, çitsinler ve şrörsünier, kendi basına seyahat çocnktaki çririsim kabilivefini arttırır. Çocuk jeni sevler ögrenerek kendine çüven sahibi olnr.» Sefire dojru sövlüvordu. Atlantik ve Pasifik adalanm yelkenli kavıklarla zabtedenler. Amerika i«imi verilen bir kıtayı kesfedenler, Afrika plântasvonlarında senelerini geçirenler hep ana baba evlâdları idi. ama kendiferini vnvadan atarak kanat. lannorlar, \e o kanat çırpısından kendileri de memleketleri de yararlamjordu. N'nr'la ögiindüm; su satırlan vazarken kapj açılsa, kızım eelse ve ben otosfopla dünya çezisine çıkacafım dese. (yine de izin \rrmem) beiki bu veni hamlelerin gerisinde kaidıjımdan, beiki .Vur'un babası kadar kızıma ve kendime güvenemedifim. den... Fakat bu maceravı haskası basannca ook be|endim, hele o nefis üslubiyle maceralarını •ie p^ikolojik tahlillerini ra. hat bir koltukta okndnkça çolt haz dmdum. s» » rim Hükümetinin dış politika profraraı, son yıllann tartışıJan dış politika sorunlarına yeni görüş açılan getireceğine, Türk dış politikasuu zaman zaman hareketsizliğe iten, zaman zaman da tehlikeli serüvenJere açık tutan soğuk savaş yatguanyl* yanlış Batılılık kavram Jannı yuvarlak formüller içinde bir kez daha yansıtmakla yetinmiştir. ömeğin, Erim Hükümeti'nte de benimsemiş göründügü Türklye'nın bugünktl Avrupa poUtli». sı, geçen yaztnuzda değfadigimij Babcılık tutkusunun uyduluk <füzeyine erişen bir abartmasından başka bir şey değildjr. AVHLTA POLİTİKASI MI, ATLANTtK POUTÎKASI Mİ?: 1930 larda uygulanaa Atatürkçü Avrupa polıtikasma nazaran, Avrupa' run gerçek giivenli|j fikrine daha az baf h ve daha az; Avrupacı olan 1 bu poütika, Tıirkiye'nin Avrupa dakı bioklaşmayj tüm olumsuz yonleriyle bemmseınesi ve Avrupa Güverdiğı sorununa sadece disıpünli bir Nato üyesi gözüyle bakmasının sonucudur. Ancak, işin acj tarafı, Türkiye, Avrupa sorunlarma yalruz bir Nato'lu gozüyte bakreakla da kalmanuş, buRİan, Nato'nun en az AvrupaJı ilyesi îngiltere ve Avrupalı olmayan üyesi Amerika"nın uçlanru tuttuklan Nato'nun Atlantik mihverinden değerJendirilmistir. Sonunda Türkiye ittifalun diğer Atlantik üyesi Kanada'nın da aksine, devamlı olarak Nato'nun büyük şahinlerl bu ikl devletın safında yer alan bir uydu durumuna düşnriistıir. Bu husus Avrupa basınındakl baber ve yorumlarla zajnan zaman doğruJanmıştır klye, Atlantikçi Avrupa poikasının son ömegtol, Var,va Paktı Devletlerinln orT taya atüklan Avrupa Güvenlik Konferansı tekiifi karşısmdakj tutumu ile vennişör. Ilk 1966 Bükreş Konferansmda yapılan, sonra 1967 de Karlovi Vsri'de ve nıhayet 1969 da Peşte ve Prag' da tekrar edilen çağınrun hikâyesi karmaşık ve uzundur. Belırtilmesı gereken önemü husus, bir Avrupa kollektlf gtivenlik sistemmin kurulmasına dönüşebilecek nitelikte olan konfemns fiknnin, 1969 yılından başlayarak geniş bir ilgi uyandırdagı ve bioksuz Finlandiya'dan, bloksuz fakat A. Konseyi üyesi Avusturya'ya, bloksuz Komunist Yugoslavya' dan Nato'lu îtalya'ya kadar her çizgide Avrupa devieti arasında konferansın gerçekleşmesi yönünde yaygtn bir faaliyet dogurmuş oidugudur, Oysa, Törklye'nin bu konudaki yegâne harekett, Nato içinde beliren konferans taraftan akunj dondurmak gayretlnde E PROGRAM REFORMLAR Erim Hükttaıeönln Akdenlz'de Amerikan hegemonyasmın yenlden kurulması yolunda bazı tehlikeli teşebbiislere ortak olabiiecegl ıhtımalini de akla getirmektedir. NHekim, programda Kıbns için kuilanılan oiaganüstü sert dil, Ada'hin,' Türk Ctmaatinin güvenligi sorununu a?acak stra *ejik tedbırlere sahne oiabilecefi hissınj uyandırmaktadu. (1) l.uılrv feavraınlar, YAZAN: Ortada »ırinç bir test »ınan vardır : Karaosmanoflu, Ekonomik fslere bakan Basbakan Tardım. cısı olarak görevini yapmıs, De^ let helçelerıne davanarak mem. leketin acı durumonn ortava kovmostnr. E^er bnno yapmayıp da gerçekleri «ü* yoktnr tesis »ardır» üslubn içinde çizleseydi, yalan «övlrmis. förevini yapmamı», devlet sdamlı|ı gereğini yerine retirmemis, vatanın çıkarlannı düsunmemis olacakiı. Şimdi bakalım, rörevini yaptıfı için Devlet Bakanı yerinden edilecek, ya da hizay» jretirilecek mi? Ve bakalını öiekj Bakan. lann knlafı büktilüp dadaklarına kilit vurulacak mı? Geiecek günler neye gebedir. eörecejfiz. fcalıplajftııj vargı/ar Ibrahim ÇAMLI oian Amerika yanında her zaman ki gibı yer atoıak ve sadece (itiraz eden kalxnjş gıbı) Amerika' nın konferansa dâvetını saflamak yolunda çaba sarfetmek olmuştur. Türkıjenın Avrupa Konferansı karsısmdakı olumsuz tutumunun en açık belgesı, 4 Şubat 1970 tarihJi b:r Assosıated Press habendjr. Bu habere gore, Fınlandıya'nın 35 devlete kendi teşebbusü ile gönderdiği Güveniik Koaferansı çafnsına, soz konusu tanhe kadar Amerika dışında sadece 4 Avrupa devletı cevap vermemış bulunuyordu Buniar Arnavutluk (sebebi belli), Malta YunaniStan ve TUrkiye'dlr. Işte, Nihac Enm Hükümetinin bu tutucu politikadan şaşmayacagî, programda Avrupa Güvenfıgi ile ılgili soyut paragrsf, bir önceki Nato ve bir sonrakı Amerika paragrafı ile ele alındıgında açıkça anJaşılmaktadır. u arada, Türldye'nin Nato kaynaşık askerf sisteml içindeia durumu ile 1967 denberi uygulanan Esnek Mukabele Stratejısı ve Aralık 1969 toplantısında ilk aşamalarda kullanılması olanagı, (özellikle Baltık ve Kara denız üzerınde) Nato stratejisine alman taktik nükleer silâhîar hak kmfla bir şey yazmayj yararsız saydığımızj söylemek isteriz. Bu yazann yazılan dahll, bu konuda o kadar çok şey yazılmıştır ki .. Kaidı kl Hükümet programmda kamu oyunu yogun bir şekjlde ligılendiren bu konulara değınmek lüzumu bile duyulnjartuştır. Inmlş olmalan, bir önceki yanmızda degındigımiz konuşmasından görülebilecegi glbı, Nıhat Enm tarafmdan tehükelı bir ya>nlma sayılmaktadır.) Oysa, Sovyetlerin Israıl Arap çatjşmasmda Araplann yararına olarak Amerüca karşısmda dengeyi sağlamaya çalışmalan oîumlu bir olaydır. Bu vesıle ile başka bir yazıma aktardığım ve bir kez daha aktaraıada fayda umdugum Duverger'nın 1967 Arap yenılgısi vesilesjyle «Xouvel Observateur» de yayınladıf] yazıdan bir parçajT aşağıya aüyorum. «Ortadofu Savası tehlikeU bir dtırum yaratmıştır. Bir kez daha btitün dünyanm kafasma WasMnffton'la ittifakın, Moskova ile ittifaktan daha kazançb olduğu fikri yerleşmiştir. Moskova'nın diplomatik hezimeti bir temei nedene dayanmaktadır: Moskova, ne pahasına ofursa, olsua dünya barışııu tehükeye sokmak istenie mektedîr. Bu Vietnam'da da böyledir. Ortadoğu'da da böyle olmuştnr. Sovyetler morâi açıdan hakl) olabilirler, ancak bn politikalan Sovyetleri arzu etmedikleri âkıbete herşeye rağmen surfik leyecefctir. Zir», yenj bir fcuvret denemesinde ya bir daha ricat edecekler ve büyiik devlet otoritelerini tamaroen yitirecekler, ya da savasmak zorunda kalacafclar. dır. Büyük devletler böyle bir çıkmaza firdikleri zaman dunya savaşı tehlikesi artar. Nitekim Coesistence'ın da ilk »»rtı, iki böyük arasjnda dengenin bozulmaması değil midir?» şte, Türklye'nln de gtlvenliğl, O. Doguda ikl süper devlet arasındakl denge üe sağlanacak banj ortamma bağhdır. Bu denge bugtin büyük ölçüde sa*lanmış sayjlabilir. Türldye'nin çıkan, en basit devletler huJmku anlayışj ile haklı olan Arap devietlerini desteklemek bir yana, bu dengenin fcorunmasına yarayacak ?enei bir Ortadoğu politikasj gtltmektir. Demirel Rüîdimeti, belirli bir dış politika sisteminin man tıkî bir parçası olmamakla beraber, Birleşmiş MiHetİ3r'deki oy siyaseti re diger bazı davranış lan ile bu yönde adimlar atnuştı. îsmet Paşa İse, «Ne Amerika' yı. ne Rusya'yı göcendirellm» formülü ile, tarafsızlık adj altında Türkiye"yi ashnda aleyhinde olan blr hartketsizîige ltmek Istemektedlr. Nıhat Eritnin dış politika progrsmînda Arap Derletlerl için beyllk sözlerle yetlnllmesi ve bütün taraflann kendine göre yorumladagı 22 Kasnn 1967 tarihü GfJvenlik Konseyi ksranna, bir Türk yorumu geörmeden, sadece de£inilmesf, bu bülrömetm yapıcı bir tarafsızlık götmekfen çok îsmet Pa.ia'nın hareketstelft rt*. Fakir Baykuırt * Ve Çin B İ E •Urldye'nln Amerlkancı politi• kasının en çarpıcı yönlerln• den biri, Çin'i tanMnamakta £österdi|i anlamsıa lsrardır. Nato üyesi Norveç'in Amerika' nuı savaş haîinde oldufu Kuzey Vietnam ile dıplomatik illskller kurmak üzere oldugu bir ortamda böyle bir politika, utandıncı olmaya başlamıştır. Nitekün, son Bırleşmış Milletler oylamasında Arnavutluk teklifıne olumsuz oy veren yegâne Nato devletleri Amerika dışında yunarustan T» Turiaye olmustur. yani Türkiye bu oylamada Portekiz'ln de gerisıne düşmtiştür. Bugtine kadar Çin'i tanımamış olan Nato uyeISTİ Amerika dışında Batı Almânya, Portekiz, îzlanda, Yunanistan ve Türkiye'clu. Batı Almanj'a' nın tutumunu biraz da Hallsteın Doktnnının zorunlukian ile izaö eder, Portekjz ve îzlanda"run Birleşmlş MilleüerdeJd oy poliükBSi nj da taruma yönünde bir üJc adınn olarak tanımlarsak, geriye Avrupa Konseyinden kovulan Yunanistan ve Türkiye kalmaktadır. «Çagdaş üygarük» yanşında gerçekten övünülecek bir asamal Bu durum karşısmda Nihat Eriın Hükümetlnden Çin'i tanıma soru nunun önemle inceleneceğinin degü, Çtain tanınması için ilk tesebbüslere girişileceğintn ilânı beklenirdi. Kaidı ki, Demirel Hükümetı zamanında bu teşebbüsle rın eşigine kadar gelinmişö. TIRPAN ilk baskısı 38 günde tükendi. Baskısı çıfctı. REM2İ K/TABEVİ ISTANBUL (Cumhunyet 3388) TRT ÖDÜLÜ INŞ4AT MÜHENOISLERİNE DÜYURÜ Odamızın olaganüstu Genel Kurul toplantısuiı isteyen üyelerimizin Karaköy'dekı Be}'oğlu 5. Noterine ya da Kadıköy'deki 1. Notere acele başvurmalan nca olunur. FORtJM TÜRÜTME KÜRÜLÜ (Heriş; 110 3408) Mevlit ve Hatim Duası Annem İstaııbuJ Üniversitesi Bek törl üçün den : Üniversıtemlz SayrnanJık M0dürjü|ıinden emekll. Doktor Zly» Gun Vakfı Mudörü Sonuç aşte program, böylece, anai•ronik temeller üzerine otur•tulmus Türk dıs politikasının «degişmezüği» ni sürdürmektedır. Tabii bu takdimde, dolaylı bir şekilde, kendi ünlü senatörieri ve düşünürleri tarafmdan emperyalist niteligi kabul edllen Amerlka, güvenilir büyük müttefilc, 3. Dünya Devletleri ve zaman zaman kendi müttefikleri tarafmdan yumuşak politikası eleştirilen Sovyetler ise, güvenilemez büyük komşu havası içinde yansmlmaktadırlar. Hele, Türkiye ile Sovyetler arasmda son olumiu siyasî ve özellikle iktisadî kon 'onktüre bir atıf yapılacağı yerde, 1921 Andlasmasının girişinden faydaîanılarak devletlertn bîrblrinln iç işlerine kanşmaması iikesi tizerine pannak basıiması, Türkiye'deld öfrenci eylemlerini bir Sovyet müdahalesine bağlamak isteyen son zamanlann kışkırtıcı söylenölerine bir taviz gıbi görünmektedlr. Oysa Sovyetlerin, «Tehlikeli küçük burfuva romantizml» olarak nlteledikieri bu eylemlerin, Bolivya'da Guevara gerilla hareketinden 1968 Paris olaylanna, hatti Hlistln Dlrenlj Hareketlne kadar ne keslnlikle karşısınd» olduklannj ve hele Türkiye'nln iç işlertne mtldahalemn O Tarafsızlık mı? harekelsizlik mi? 'APICl TARAFSIZLIK Mİ HAREKETSIZLtK Mt? Nıhat Erim Hükümetinin dış politifcasında soguk savaş yargilan üs tüne oturtulmak istidadmda olan bir konu Ortadogu bunahmıdır (Nitekim, Sovyetlerln Akrenize ve ebediyete totücaJ edenlertaı için 18 Nısan 1971 Pazar giınfl fyarın) Hacıbayram camlInde BHe na mazından sonra Hafız Nihat ülu, Hafız Nurettto Gündogdu. Hafız Ali Sano^lu. Hafız AJımet Poyraz tarafmdan okunaeak Mevhdl Serif ve Hatim duasma skraba, dost ve din kardejlertaılzü) teşriflerlnl rica «der. însaat Mühendisi Ragıp AKGÜN HAYRÎYE AKGÜN HIFZI SOMAY vefat etmiçttr. Merhum, 17 NI«an 1971 Ctunartesi günü öğleyta Şişli camiinde cenaze n«mazı kılmdıktan sonra. ZincirUîtuyu mezarlıgına defnedile cektir. Ailesme. arkadaşların» bassağhgı. tnerhuına mağfiret düeriz. Basın: 13721341Î DOKTOR Opf. Orolof I : Süreyya ATAMAL t StntMİrllar »ft Telt t 44 n 44 Cumhuriyet 3411 « • • ••• •• « • • • • • «•• • • f • • • « « • « • • • • • • • « « • • •r î • • • Türkiye jeologlar Birliği KÜRÜLO Gene! Kongresi 19 Nısan 1971 çiinö saat 14.30'd» Türkiye PetroJlerı A.O. salonunda yapılacaktır. Meslekdaşlarımızın katılraaları Snemle rica olunur. ÖĞRETMEN ARANIYOR Eğitim Enstitüşü veya ehiiyetü tngüizce Öğretmeninin 475197 telefona başvurması. !*••«••>•••••••» » A E S t m NİMBÜS Cümhvıriyet • 3390 KAYEP gebekemi Jcaybettlm. Hükümsüzdfir. Aydm M. KAMtl Cıımhuriyet 3400 Kalamı? Fener Caddesı 70 No.'lu Daire 12, üst kat, denıze nazır, L salon, üç ya» tak odası, üç baJkon, götn. f me banyo. Çocuk bahçesi f karşısı. Müracaat kapıcıya. 3494) karios rejftnine ciddl olaral bağlanmayacak Enosis tut kusnnun bn kerre Ankarads israrla mesele rapılznası vı «ÇSfte Enosis» ten »62 edil mesı, na kanunızı do#rula maktadır. 1VOT: n~» EIRILIfi A ölçüde arzu edllmes bir iş olduğunu biuneyen fcalmamıştır. ncak, Türk dış politika 6.1işüncesi, bunun gibi yüzlerce Smeklerle iıayret uyandıncı bir kavram anarşisi re bilgısızlik ıçlndedlr. llerdeö blr yazjrruzda bu konuyu aynntılariyie incelemek arzusundayK.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear