23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SATFA DÖRT= sCUMHUEÎTET: 10 Kasım 1971 911 12 yıllarında gönüllü olarak Osmanlı İtalyan harbine katılmak amaciyle Derne'ye gittün. Beni, bu sefere katılmama zorlayan duygular, sırf gençliğin verdiği ateşlüikten başka bir şey değildi. 1 MDSTAFA KEMAL LE DERHEDE A n 1 a t a n : a zan : Emekli Tuğbay Ethem Şevki KEPENEK Sait Arif TERZİOĞLU ' îtalyanlar, t>u harbin ilânı sırasında, ordumuzun genç subayları, bu ilımızi dusmana bedava >ere yaptırmaktan uzule. rek şurada burada, soylentilerle dertleşmekteydıler. Bu söylentıierın bastnda, Trablus ilimizın duşmana kaptırılmamasınm lâzım geldiği ve korunmasının ıh mal edılmış olduğu 1leri süruluyordu. Bir hayli dallanıp budaklanan bu konusmalar o sırada Har. bıve Nazm olan Mahmut Sev. ket Paşanın kulağma gıtmiş olacak ki, blr gun, Istanbul'daki bütün subayları Harbiye'ye toplayarak Trablus hakkında bir konferans verdi. özetle şoyle soyledi: «Arkada;lar, devlet ve ordn tıııgunlerde herhangi bir harbe hazırUnmıs dnrumda değildir. Ordanraz zavıftır. Silihları eksiktir. Mühimmatımu tamam degildir. Donanmamız Ue, yok denecek derccededir. Trablus, deniz a*ın bir ilimizdir. Bnravı korumak icin orava*knvvet gön dermek imkânlarından mahrnmnz. Deniz asın oldnğn icin, nakliyat denizden yapılacaktır. Ba nakliyatı, denizden korumak icin. tek bir zırhh veya kravazörümüz yoktnr. Böyle bir tesebbüs düşmanın ağzına bir lokma atmak demektir. Ba. n& göre, kara nakliyatımız da yoktnr. Dnrnmnn bövle oldu&unn zannederim ki hepiniz tak. dir edersiniz. Arkadaşlar, vaptığım aeıklamay» rörc, Trablus burfin kapamn elinde kalır!» dedi. ğk teden berl durumun böyI I le olduğunu bilen genç su™ baylar, yine de oradakı bır Genç subaylar kaynaşıyor a\uç arkadaslarına vardım etmek aşkından kendılermı ala. madılar. Bu, kaynaşmaya ben cfe usteğmen (mulâzımı evvel) Ethem Şevkı olarak katıldım. Mustafa Kemal Bey'ın Derne'ye gıdışınden sonra Berlın atasemılıten olan Enver Bey, (Tarihte ün yapraı? Enver Pasa) Os manlı . İtalyan harbine katılmak uzere Berlin'den Istanbul'a geldı. Ve Harbne Nazırı Mahmut Şe\ket Pa^adan Bıngazıje gıtmek uzere ızin istedı. Harbıje Nazırı Mahmut Şevket Pasa, oraya gıtmekten bır favda sağlanamıyacağım delıllerıjle Enver Be\ e açıklamış ise de, Emetin «Mnsaade bnyurunuz. Belki bir isler yapabiliriz» cevabı\la oraya gıtmekte ısrar ettığını isitmıştik. Haıbıye Nazırı bu ısrar karşısır.da «Peki» demış ve ızın vermıstı. Enver'den sonra ordurfa, bu harbe katılmak içın bırçok genç subay, Harbne Nezaretine başvurdu ve gerekli musaadeyi alarak muharebe sahasma gıtmeje başladılar. Bu genç subay akını karsısında Osmanh hukümetı, Trablu» ve Bıngazı'ye gıdecek subayların yolculuklarını kolaylaştırmak uzere Mısır ve Fransa'da bırer komite kurmava karar \erdı. Ve hemen, bu komitelerı kuTmak uzere oralara nsemur birkaç subay yolladı. Bu komiteler gerek Mısır, gerek Fransa'da Trablus bölgesine gırmelenni sağlayacak tertıbatla meşgul oldular, mürakun olan yardımlarla vazıfelerınl ıyı bir şekılde başardılar. lu halk kuvvet'erının karşı dur maları duşmanı hesaplıca davranmak zorunda bıraktığı soylenebihr. Taraüar bu durumda, kar^ılıkh atısmakta oldukları sırada Turk yuıdunun çesıtll bolgelerınden ates karşısındaki sılâh arkada<!İarına yardım etmek he vesıjle bır kısım gonüllu genç suba\lar, turlu jollar ve vavtalarla oralara sızmağa baslamıslardı. Çok geni? olmasından muharebe ceDhesı «Trablus» ve «Bin. gazi» acfı ıle ıkı komuta bolgesıne a\nlmıştı. Batı'dakı «Trablns kısmunı Ethem Paşa ve yardımcısı Fethı Bey, doğudaki «Bingazi kısmı»na da Yarbay Enver Bey (Enver Paşa) ve Bınbaşı Mustafa Kemal Bey komuta etmek. teydıler. 1910 tanhinde Turkiyede (Osmanlı Devleti) ılk defa açılan jedeksubay okuiu eğitım üyele. ri arasında gorevh olarak ben de (Ethem Şevki) gonülluler a. rasına katıldım. Derne'ye nasıl ulastığımız ayn bir maceradır. OlaMarm başdöndürücfl Wr hızl. seBşmesinl hiç h,r kuvvet üurduranıayacak ve giınün birinde Mustafa Kemal, Si'/as Kongrestal başlatacakt». Hnrriyete, istiklâle % yarının buyuk Turkiyesıe ne dofru ilk hamlelerden biri de bu\du. Ethem Sevki Kepenek'io Rusya'da bir rire esir kaldjkUn sonra Alraanya'ds vfizbası ile çekilmiş bir fotojraf». Bütün bir yıl 911 Y1LINDA Italyanlar, Os manlı devletine tâbi, bır vilayet olan Trablusgarba saldırmışlardı. Akdenizin, guney kıyısının önemlı bir parçasım kapıayan ve Tunus'tan Mısır hududuna kadar uzanan vilâyet kıyılarını korumak] a gdrevîl, mevcudu 150Û'ü geçmeyen bır Osmanh tümeninin birlıklerl bu genis bölge boyunca serpistirı!mijti. öte yandan düjrman azametH deniz kuvvetlerinin ates tesir tahasından daha güneye ilerle. yemiyerek denize yakın bır cep» bede yerleçmişti. Ufak kümeler hallndeki bır. liklerimizi tfestekleyen gönul 1 Yazan: 20 FAIK BAYSAL İlk karşılaşma Mallcoç konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU GÜNAHKÂR KRALİÇE Dİ$İ BOND ERNE'DE Mustafa KemaHe İ912 Nısanmın 25'ınde karşıla?tık. Bu karîilaşmanın hikâvesı şoyledır: Fuat Bey (Bulca) le btrlıkte atlara binerek, o gün, Mustafa Kemal ve En\er Beylerın bulunduğu Batı'dakı Gamizona gıttik. Bır çadıra gırdık. Bu çadır, kendısıyle ılk defa karşılaştığim Mustafa Kemal'ın çadırı\dı. Çadır, hem komutanlık, hem yatak odası, hem istırahat salonundan ibaret blr çol konutu idi. Çadırda blr portatıf yatak, lkl tane de portatif sandalye ve gaz sandığından uydurulrauş bır ma sa vardı. Çadınn orta dıreğıne asih beş numaralı gaz lâmbasım unutamam. Çadınn aralık duran kapısından içeri girer girmez, Fuat Bulca benı Mustafa Kemal Beve: «îstanlmldan veni geten mülâzımı evvel (teğmen) Ethem Şevki... Bizint badireve ka. tılmak özerp burava gelmistir... Görevini sizler tâyin edeceksi. niz» diye tanıttı. Otutduk, yırmı dakıka karfar, tstanbul ve yolculuk hakkında bazı sorularını karşıladıktan sonra, Mustafa Kemal, «Binçazl Knvvetleri Komntanı Enver Beyle de tanısmak icin onnn çadırına gidelim> dedi. Hep bırlıkte kalkıp Enver Bevın (Yarbav) çadırına gıttik. Bu arada Mustafa Kemal, ! s tanbul'dan ve hukumetın davrani'îlarından sorular sorarken, en çok, Harbiye Nezaretinin, Bıngazl ve havalisindeki mucahıtler hakkınrfa ne düsundiıklerıni, acaba hatırlayıp hatırlamadıklannı, hatırlıyorlarsa, ellerınden gelen yardımları vapmakta neler düşünduklerinı \e bu yolda aldıkları bir tedbirden bilgim olup olmadığını, bundan ba$ka da benım yolculuk olaylanmı anlatmamı istemısti. Ben de Harbive Nezaretinin buradakı mücahitlerle çok ılgılendiğinl, ne mümkünse yapmak ve her fırsattan istifatfe ile buralara bazı malzeme gondermek istediklenni bu arada, be. nimlp de bir «andık. barut ve kapsül yolladıklarını, bunları Mısırdaki komiteye teslim ettiğimi. \olculuğumu ayrıntılan jle naklet'im. D Pencerelerde perde bnlnnmadıfını nnntabil. mis olmasına Azamoviç iste bu sebeple Inanmak istemhordu. Pencerrnin kapaklarını biçbir ısık sızmayacak sekilde sıkı sıkıya kaparken bir yandan da Mordaç'ı saran gizlilik perdeani araiamaya çalışıvordu. Fskat ba tanıldı{i ka. dar kolay bir i* defildi. Otursana Mordaç! Ne diye ayakta durayorsun? Mordaç omuzundan tüfefini çıkarıp davara dayadı. Bakı<ları karanlık ve dalguıdı. Yavaş yavaş gelip verine otnrdn. Çok kalmi>acatıra Miç! Senınle konufup hemen gidecegim. Azaraoviç busbütün sasırnuttı. Neden bo kadar çabuk? Gitmelıyim Miç! Senden korkmava basladım Mordaç. Bırak gevezelifi de otar şvraya badi. Belki bir daha görüsemeviz! Karnın aç mı? Bir bardak snynna içerım. Snyu ne yapacaksın? Sana bir bardak Sluvovıca verevim de aklın basıns gelsin! Mordaç düsündii, sanki o sarhos oldn|u geceyi hatırlamıs çıbivdi. Sa ver Miç! Sn ver sen bana. Sluvovica içeceğımiz gün de gelecek elbet. Azamoviç güldü. Insallah! Ama b1ç brr şey belH .»lma« tnanmıyor mnsnnf Neye? '"" * "' Bafımsız îuçoslavya'ya? Acele etme. Banlart sonra konusnruz. Küpten bir masrap* sn doldarvp M«rdaç'ın Sniine koydu. Içindeki merak saniyeler geçtık. çe büyüyordn. Terine oturnrken formamaziıli edemedi. Bes aydır nerelerdeydin yakft Mordaç? Mordaç ruyuna içti. maşrapayı bir köşeye itti. Burası biç defismemi? Miç! Hep bildigim yer burası! Sana nerelerdeydin diye sordnm Mordaç? Duyduro. Ben de »ana enu anlatmaya gelmistlm zaten. Azamoviç dineklerini masaya dayadı ve (özlcrıni ta\ana dıken Mordaç'ın konnsmasııv beklemeye basladı. Şu kirislerın ıkisıni hemen değistir Miç Azamo\iç'in eanı sıkılmıştı. Şlmdl kirişteı konusmanın sırast değildi. Burada olsaydın bana yardım ederdiı dcğil mi? Ederdim ya! Tağmurlsr başlamadan bi i$i yapmalısın! Talntz kirifler değil, kapıyı da yenile. mek ister. Daha ne duruyorsun 6yleyse? Bn hafta clim deferse baslayacaiım. SelmanoMç ne \apı>or? tyî! Senı sorup duruvor hep. Çok mn merak ediyor beni? Neden merak etmesin? Mordaç daljçın dalgtn sakalını kaşıdı. Lam. barun kısık alevi donuk gozlerinin içinde titreverek yanıyor ve arasıra sönecekmiş gibi oln. yordu. Ne diyor benim için? Azamoviç çabncak bir sigara yaktı, taba. kayı Mordaç'ın önüne sürdü. Seni çok aradık Mordaç. Neden hiç bi. rimize habcr \ermeden çiftliği bırakıp gittiri Yoksa bana mı darıldın? Kimseye darılmadım Miç! Talnız gitmem gereklirdi. Anladım ama bir haber verebilirdin hiç olmazsa! ^« « f Uuj.iV, haklısın. Blr baber verebilirdim • •e Sustn, tigarasını yaktı ve derin bir nefes çektı. Ne tütünü bu Miç? Azamoviç bir uykudan nyanır gibi birden •ıçradı. Tiirk tütünü. Hoşuna gittiyse «ana da verejim biraz? Teşekkür ederim! Cömert adamsın veıtelâm Miç! Azamoviç kalktı, dolaptakl kutndan bir parça tütün alıp bir kâğıda sardı ve duvarda gözlerini belirsiz bir noktaya diken Mordaç'ın cebine koydu. Çok bir sey değil ama yine de isini ç5rür. îalnız bu seferki biraz yanık çıktı. lnsanın afzını yakıyor. Mordaç sigarasını içmiyor, sanki yiyordu. (Arkan ntf Güreşçilerimize de değer verelim Turk spor tdrıhinde önemli bir yer işgal eden 6. lzmir Akdenu Oyunlarını gende bırakırken, madalya yarıjında 14 ulke arasında ılk 3. sııaya gırebildiğimız ıçia, sporumuz adına memnun olduk, Ancak temennimız daha iyi bır derece elde etmek ve roadalya saSinnzı daha yüksek olarak gormületiımze sunmak mek ıdı Bu madalyalarımızın 10 ç,ılslcaUarmı b ü y u k bir ,. tanesini bızlere 70 000 kisilik Atasöylerken, k kendılerine dde nsmıbzlereOOOOkısıhkAa/ l i l turk Stadında Serbest Güreşçile d buJ alanda k yardımcı olunmasmı ıs rımız, 4 tanesini de Grekoromen tivorlardı. Gerçekten de 650 hra cılerımız sunmu'lar, bayrağımızı ajlıkla ailestni bugünün Turkıje seref dıreğıne çektırirken, tstik sinde geçindirmek zorunda kalan lâl Marşımızın doyasıya dınletı bir sporcudan altın madalya bek cısi olmuşlardır. Bu gerçekten lemek haksızlık olurdu Ama onbugunku imkânlar ıçmde bızıro lar millî heyecanla ve şahsi gayıçın bır başarıdır. Gureşçüerımı retleriyle baslı başına bir zazın takım halınde boyunlanru al fer kazanmağa muvaffak oldular. tın madalya ile suslemeleri, öldü Bir sporcunun başarısı. onun nazarıyla bakılan Ata sporuınu» muntazam çalışmasına % e en onero zun uzerıne >enıden butun dık lısi gıdalarına d.kkat etmesme katlerı çekmış bulunmaktadır bağlıdır Ancak bu başarılarımızm perde Önümüzdekı Olımpıvatlarda da arkasında j ine uzuntu vericı ger bu başarı sevıyesine ulaşmak ısçeklen bu vesile üe gormektea tıvorsak, sporcularımızı mânen kendımızı alıkoyamadık Televız olduğu kadar, maddeten de destek \onda sa\ın TRT spıkerlerıyle lememiz gerekir Sayın ılgılilerın, devre aralarında konuşan rnadal sporcularımızla bu konuds \akı>a sahıbi guresçüerımız, milli he nen ilgileneceklerme '.e başarıla yecanın verdığı mutiuluk içinde rınıa mükâfaatını onlara verecekkonuşurken, maalesef dertlerını lerine inanıjoruz de dıle geürdıler. llerUi içın de Sertaç ÇAGLAYAN Cumhuriyel'e mektuplar \AS L \ ĞÖSTEEE' Atatürk'ün bana soruları sorarkenki haleti ruhive=ı, î^tanbuldaki Osmanh Hükümetinın Bingazi ile hiç tlgılenmedıgini dusundüğünü avrıntılı açıklama mı duyunca memnun olduğunu juz hatlarmdan anladim OYUNCAK İSTİYORUZ» Bız Erzıncana bağlı Akbudak koju ılkokulu oğrencılenyız Şehırle hiç ilışkımız yoktur. Içimızden hiç bır oğrencj şehır gör medık. Ojuncaklanmız da davarımız, sığınmızdır Babalanmız ıçın oyuncak almak lunımsuz bır masraf sayılmaktadır. Bız çocuklar ıçin oj'ua, çaüşraak kadar önemlidır. Sayın büvuklenmız, sevgill kardeşlerımız, eskırrr.ş reya bo zuk oyuncaklarınızı blze göndenreenız çok sevıneceğız Saygılarımızla Hedı\e ALTINOK Akbudak köyii ilkokulu 4. sınlf öğrencisı Kemah Erzincan A R I N: ALLAHA KALMIŞ BİR GARNİZON TIFFANY JONES ,ONA 8E'DSLAMTı.lGifJ ' SuUJNDÜM GARTH OLABILlP. BÖ>Ot: pACA. LAEUA NUFUSUJ BIB SUÇ IŞtE^E TOPUJ UG JÜ j Ş \Afoolmark etiketi tasıyantrikolar eldeyıkanabilir: Cekmez, bollasmaz. kecelesmez z. KAYIP Is'anbul Unıversılesı Sanat Tarılıı 1964 tarıhlı 3105 saMİı dıplomamı ka'ibettim. Hukumsuzdur.. Cumhun>ct 9177 Semırd* tVRFN Saf Yenı Yun
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear