26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EATFAİKİ : CUMHTJRİYET 21 Eylul 1970. tatürkün öngördüğü ve Kemalizmin yeniden doğuşu olan 21 ?"Mayısın amaç edlndlği, kalkınmış uygar Türkiye filküsünfi gerçekleştinneyi, sağbyacak köklü düzen değişikliklerine karşı en etkin propaganda, kay. nak yetersizliğidir. «Bütün bu köklö reformlar hangi para ile yapılacak» deniyor. Refonncular, kaynaklara Illşkin kesin ve cesaretli tedbirlere henüz definmedikleri gibi. kurulu bozuk düzenden yan» olan tutucusfaisbirlikçis8mürücü asalak taknnı da, «bu reformlara devletin bugünkü kaynaklannın yetmiyecefi» gerekçesini bolca kullanmaktadırlar. Oysa, kaynaklanmızın harcanmasında» ki mlrasyedilik önlenir, kaynaklar gerçek kalkınmaya yöneltilir ve önce kaynak sağuyacak düzen değişiklikleriyle işe başlamrsa, bnnnn bir «bînamaz» özürü oldnğu kolayca anlasılır. Devletin bütün harcamalan (yatınm. cari, devlet borçlan ve hazineden verihniş rflsvetler) 21 milyarls karşılanırken (1969), Türkiye bankalanmn, devlet bütçesinden daha çok bir parayı (22 milyar kadar), sanayi ve tarırn dıçına (firetici olmıyan aracı, tefecl. komisyoncu, müteahhit, ithal&tçı, ihracatçı .) dağıtan ve brüt kazanci beş milyara yaklaşırken net kazancı yarım milyara düşüren hovardalıga ve bakkallığa dSnen örgütlenme enflâsvonun* son verilirse, vergi kaçakçılığına yakılan yesil ıjıklar söndurülürse, biiyük tarım kazançlanndan gerçek verçüer ahnırso, devlet bütçesinden rüsvet TCrme dnrdurularsa, şu anda gerekli olmıyan lükg, pahalı yatınmlar yerine, gerçek üretici yatınmlara yönelinirse ve toprak a£alı£mı yaratıp yaşatan yasa hükümleri de, hulruk ve ahlâk kurallanna göre düzeltilirse, sağlanacak kaynaklar, diişünülen bfitün reformlan çok kua sürede gerçekleştireoeği gibi, ömek bir hızlı kalkınmayı da sağUr. A Reformlar için kaynaklor Ahmet YILDIZ nalan direnmesiıü jandarma dipçigi Ue butınrken de ayni yalanı «inimiiM» tekrarhy»n ve gerçek toprak reformnno mülkiyete saldın diye gösterip «toprak reformu yerine tarun reformu» yutturmacasını (mnlktret üisküerinde deçişiklik yapuuyan tedbirlere refonn denemez. Buna tanm poUtlkası deırir Id, toprak reformunun verimini arttırıcı tedblrlerdir.) cüretle kullananlar, sıkışınca da «kaynak yoktur» demektedirler. Oysa, parasız denecek az bir harcama ile, bizde toprak refonnt. yapılabilir. Bannıı için de, yurtUslar yaun (Medenl Kannn) mn, hnkuk ve ahlftka aykin uygulamalara ve yasayi aldığunız İsviçrede akla gelemiyecek bir hukuk dalaveretine kaynak yapılan 639. Md. nin yarattıgı haksuhkl&n gidermek yeter de artar bile. Osmanhlarda bagünkü anlamda arazi mülkiyeti yoktn. tsl&mda sosyalist nitellkte olan mülkiyet kuralma (mal mülk Tannmndır, kişinin yararlanma hakki vardır...) uygun olarak, araıi mülkiyeti devletindi. KifUere de, tiirlü yararlanma baklan tanınırdı. 1928 da arazi raülkiyetine yeni bir biçim verilirken yurttaşlar yasasınuı 639. Md. ile «elmcnllk yoluyla edlnme = Zllyedllkle Iktisap) kunnnu türetildi tfirft devlete olan borcnnu ödememekttn baş1ta, bleşten büyflk arazileri asırmay* araç olan yaaa, böyle bir yağmayı asla önfSrmeditl gibi, onu aldttunn fllkede de, böyle bir «ey olamacdı. Anudslnin kadastrosn yapılmı?. »ablpsi; ovaUn kalmamı# ve ancak kentlerdeki arsalar için bn tür bir huküm gerekli oUblUrdi Orneftaı, binannı yapmif ve 20 yıl da kullanmı» bir Mmseye karşı, 20 yıl ses çıkarnuyan blr kimsenln, sonradan çıkıp da «beninı de bu arsada paynn vardır» diyerek, yarataca|ı güçlükleri önUyecek blr hüküm düşünülmilîtü. Yoksa. blr açıkpöztin beleçine knllanma «çıkfSzlülügUne kar?ıhk, devlet topraklarına kozunasınj sağlanak düçunülneinlyti. Ba devlet soypıncuhıgun* ksrsi, C Senatosunda «ürdüregeldliteüz savaata, tapulam» yasasında çok ilginç bir durumla karşılaştık. tlk çıkanlan yasayı, Başbakan Sayın Inönüyü de haberli kılarak. rahmetli Gürsel'in veto etmesi yetmedi. Yaaa yine çıkanldı. Biz Knayasa Mahkemesine baavurarak vasayı Iptal ettirdik, fakat yine ayni ile çıkanldı. Tekrar Anayasa Mahkemesine basvurduk. Ağalar ve onlann T3.M3I. deki temsildleri, «bit devlet topraklannı yafma edeceğiz. Hattâ yetünlerin tapulu mallannı da talan edeceğis (20 yü kullandıktan sonra, Upusunu r&steren çıksa bile arazi beleççinin olacaktır diyor ya«a) bunda kararlıyız» diyerek direttiler ve basarı da sağladılar. Bu dururada retorm için yapılacak İlk ls: Bu yafmayı saflıyan yasa hükttmleri kaldınlarak, kaçırılan devlet topraklannı parasız olarak alıp 20 yıllık taksitle topraksızlara dağıtmak. Beleşçi afalara da, geçmiş yıllardaki beleşçiliğini bağişlayıp, kendilerine yeter toprafı bıraktnak f!W, yine de haksızlığı tümii ile ridermiven. fakat buırünlrii ortamda ancak yaptlmbflecek bir çözttmu uygulamaktır. Böyle bir yasanın hukuk ve ahlftka aykınlıeinı, dürüst hiç blr hukukçunun, Ueri sürdüjünü förmedlm? Sosyal devlet (elsefeainl esas alao Anayasamıza da en uypın çözfim budur. Müktesep haklara saygı paravanaffl arkasına da gizlenemez bu haksız durum. Bir kimsenin çaldığı malı kullandıii için ona sahip savümasını müktesep hak kabul eden bir anUyta ne bukuka ve ne de ahlika ngar. Blzim a|a topraklannın dır. Bunları para merli soydunnak, ğil gerekçesi ise. mak olur. ço£n da devletten asırmaile satın almak, devleti katbütçe olanaklan yeterll detopraksızlann çüesmi ozat i Bir Sırp'ın kurşunu, 1 Devletten kaçırılan bu on binlerce dfinflm ve milyarlarca liralık arazi, devlete para harcatmaduı, milyonlarca yoksulu toprafa kavuşturur. Ikinci adım oprafa kavufturulanlartn vereceği yıllık T taksiilerin sa^Iıyacatı olanaklarlaparalan, ikinci adun atılır: Taksitlerden almacak dofal yapuı tarnna elverislj olan arazllerin ıslahında knllanmalc 40 mllyon dönüme yakın topraklar vardır U. kotoyca tanm aradsi haline tetirilebilir. (Bataklık v.s....) Topraksıza: «Sen çalı», ben para ve nnklnelerl verecetim. Sonunda. su kadar toprağa kavusacaksm» diyecek bir iktidar, yurttaşın emeiini, kendisi ve yurdo için, en iri blçimde defterlendirmis olur. Her vil yüıbinlerce aile. kendi emefi İle ve devietin yardımi Ue toprak sohlbl olur. Hazineden de, sadece, me$nı olarak karamlmıs toprakların daİıtmunda para harcanır. Işte, en ucus ve en verimli toprak reformu yapmanın yolu. Bankalann devlet bütçesint aşan kredflerinl sanavi ve tanma ve oradan sağlanacak olanaklan vp harcamalannda vapılacak kısıtlamalarm yaratacağı Kelirleri, öbHr refomılara yöneltinek ve daha nice kaynaklar varatmak Isten bllc detfldir. Oiş ticaret dalaverelerini önlemek, verei kaçakçıluhna son vermek, devlet hazinesinden kisilere rüsvet dağrtmadan vaııreçmek ve hele vabanei s5mürüsfine son vermek. neler sağlama? TBrkiveye. Fakat. devlet adamlıjh irin. nhı«al kahramar.lığın bas nitelik savıldıii dnnemden. banka fareHfi. ttaıine kemlrlcillJH arairt raemaev lığı re yabcnct komüıvnnculoetınun devlet • • darnı ve politikacının has nitfHH «avıldıfi bir döneme reldik. Bu asalak takım ve onna kuy> ruklan, belirttiiimiı tedhirlere en çirkhı yaftalan yapıstınrlar. Kendl çirkinlîklerini örtmek İçin basvurduklan bo ovunlar benfiz Reçerlieinl vitirmemistir ankalan koroflnlstlik B sayılması;devletleştirm«ıın toprak reforZiraat ve Emlik Kredl Bankalannı komflnist »aymakl* ve Kısaca değindiğimiz kaynak varatma tedbirlerinden şimdilik birini, toprak reformunn (öbürlerini sonralan Incelemek üzere), genisçe bir çerçevede. ele alscağız. Devletten ağaya çaflann defer yargilarrna E sld dSnüm arazisini,bir kinue, dayanan bu kuruma göre, devietin binlerce hiç bir bedel, kira ve battâ verçi ödemeden, 20 yıl, patırtı fürultu eıkannadan, kullanırsa ve bunu da çalıv tırdıgı iki yoksulla doRrularsa. o açıkgöz kimscye devlet «sen çok kurnazsın, bana bir kurna vermeden binlerce dfiniun araziml ıömürerek palazlandm. Ben de senin bu becerikllğine karşılık, bütün borçlarını affettifim gibi, haksn olarak üstflne kondntnn topraklanmı bedavadan sana veriyomm» detnektedlr. Hiç bir hukuk ve ahtâk kuralın» uymıyaa bu uygularaa ile bugünkü toprak ağalıfmın baş sorumlusu olan tutum sonucu, ağalartmızıs ellerindeki toprakisnzı bttyflk çoSuB1* luğu devletten aşınlmıştır. YıHarca kullanılan devlet arazlsinden 8> Toprak reformu ayiç değer topraklan alrp R topraksızlaraüzerindenBn bugünkü bütçe dağıtmak, karşısında olanak dışıdır. bakımdan, toprak reformu için kaynak yetersizliğini ileri tflrenler, llk bakısta. haklı gibl görünmektedirler. Işin esasını bümiyen ve devlete karsı yapılan büvük bir haksızlıgi dflzeltme bllincine ulasmamıs iyi niyetlilerle çıkarcı ualak takunı jürunden, toprak reformu gerçekleştirilemez bir sorun haline sokulmaktadır. Tanm Sayun kitabındaki (1965) kesin bilgflere karşın «riafrrtılacak toprak yoktnr», Koy Envanterl restni belgesinde HşUerln bir ve dah; çok kö>e sahip oldnkları yazılı iken «*ga yoktur» diyen ve Bayan afaya karaı yok> munu komflniRtliie gidls «fl>i gfatennenbı polünçlüüi ve topratı kullananın malı sayan I» lânt kuralı varken, toprak reformunu dlne aykın saymanm ve ba ufctırda kullanılan din göre%Ulerinin maskaralıklanm ve namushı yurtseverlere yöneltilen iprenç «uçlamalan, kandınlmıs halknnııa anlatmada ve düzenbaz» lann maskelerini duşürmede, devrimciler ce> sarette eyleme geçmelidir. UNDEM ÜNE Başkanı Sayın Ferruh Adalı'nın, Adli yıl dolayısiyM sSylemls olduğu sSzler, aradan hayl) zaman rafmen bid düsündürmekte devam etti. Sawn Adalı çok kimsenin anbıyıp kavramak Utemediji bir konuya depinerek vatandaslara mutlu yasamanm. devletle kiai aranndaki Uişkileri düzeltmenin yolunu bir kere daha tösterdi. Hiç şüphe yok. Atatürk'ün yaptıfı bflyflk devrunlerin en büyflklerinden bir tanesi lâyikliktir. O bu devriml ile inanç meselesinl insanlar ve milletler arasmda kav^a ve çekisme konusu olmaktan çıkararak hem milletine hem de dinine b&yflk hizmetler yapıyordu. tslâm tarihine babnız, inanç ve Ihtira* kavfalan İle dolu değil midir? Eğer Muaviye Ue Hazreti Ali araaında muharebe olmasaydı, bu gttn Islâmiyeti bölen Sünni, ŞU kavpksı dofacak mı idi? Sah tsmail Ue Yavuz Sellm'i birbiri üe Çaldıran'da çarpıstıran sebebin temelinde Muaviye ile All"nin kavgası yok mn? Avnıpalıları da lâyiklik fikrine jötüren 30 yıl Mvaalan ve Sen Bartelmi clnayetleri olmadı mı? Lftyik düsünce, mutaassıp inançlı insanı baskasına tecmvfizdpn alıkoyar. Ama siyasal ha\atta oldugu pibi, ejîer dlne particilik girerse. efer dün olduğu jibi Bektaşilik ile NaksUlk karsı karsiya Kebnisse, eUi şu kadar tarikat, Islâm dinine baflı tnsanları param parça kıuıısaa bunun tek sebebi lftyik düsünceye sahip olmayışunız defil midir? Bu gün hâlâ Vehabî ile Haşimî kavjralan gizli gizli devam ediyor, ve Arap birlifinin knnüması mürckün ounuyor ve Arap âlemi bunun acuını tsrail karşısında çekiyorsa bunda insanlann lâyik anlayışa »ayp gftstermelerinin etkisi yok mudur? Atatürk lâyiklik prensibini ortaya koydufn sıralarda, tslâm âlemi bölünt bölüne, param parça olmus ve her parçası da Hıristiyan bir devietin egcmenligi altına düştnflştü. O tarfiıte bafımsız bir tek Islâm topraluğu var mı idi? Atatürk isterdild hiç değilse Türk milleti bütünlüğünü, birlifini bozmasın... Alevîsi, Sünnisl \e Bektaşisi, Kadirisine; Halvetisi, Ticanisine, Nurcusuna, Süleymar.cısına, düşman olmasın... Biiyük fedakârlıklar pahasına ve hallfe ordulan Ue çarpışarak bâğımsızlıia kavusan bu memleket yine parcalana parçalana baskalannm eline esir düşmesin. Onun için Atatürk'ün anlayısuda UyikUk prensiM müli birüği yaratan unsurlardan biri olarak yasadı. Fakat bunu taassup cephesi bir türlü anlamak istemedi. Anlamak istemedi ki, bu prensip yalnu devietin dimdik ayakta durmasını sağlayon bir üke değüdir. tslftndyetl de baskılardan, partUesmekten, parcalanmaktan koruyacak olan bir flkedlr. Evet! Bu gerçeği taassup cephesi bir türlfi ami^nna^ istemedL Hatırlarsmu, bir gün Türkiye"yi ziyaret eden Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba, Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada o ntiUi k&rsüden büe bize açıkça lâyik olduğmnuz için eleştirmişti. Halbnki Borgiba Atatürk'fi anlaması tereken bir insandı. Çünkü Tunus'ta onu taklit etmişti, o da kendine göre devrimler yapmıs, ve Tunus'a hizmetleri geçmisti, fakat ne yazık ki o da ba çok önemll gerçeği bir türlfi kavrayamadıiı için Tunus'a yapması gereken hizmetln azamisinJ veremedi. Layikliğin düamanı, inanılmaz millî birliğin, bağımsn yasamanm, Müslümanbfm temel sartı olan kardesçe ve müsamaha içinde geçinmenin de dflsmatndır. Hiç bir hastalık, tophmra hoşgörmezlik kadar. derinden sarsamaz, Sayın Adah'nm rahmetli halefi Ümran öktem'in cenaıe namazıuı kıldırmak istemeyen insanın, bir Mfislümana karsı duyâugu korkunç nefretin. öldürücü kinin sebebi: Sayın Yarjntay Başkanınuzın üzerinde Bnefnle durduğu; lâyiklik Ükesini idrak edememiş olmasıdır. Lâyikliğin karşısında olan; inançlan sömürmek tsteyen bir hizipçi başka bir fikri olmadığmdan dini poUtika olarak kullanan gerçekten ilkel bir kişidir. Bu gerçeği Burgibn bile anlamatnıştı irinci beş yıllık plânda, kamu sektörünün büyük gemller yapabilecek kapasitede yeni bir tersane kurması ön eörülnçıüşr tür. DeniaoUtt Bank&r sının mah olan Pendik Kaynarca koyu, bir tersane kurulması y ö nünden birçok yeterll teknik özelliklere sahip bulunduğundan, yeni tersanenin burada kurulmasına karar verilmiştir. Bu koytm turistik yönden de büyük değer tasıdığını göw>nünde tutmakla beraber, uzun yıllar bekledikten sonra nlhayet kurulmasına karar verilen modern tersane nin biran ervel çerçeklenmesi, çemi insaat sanayiimirin çelisme • sini ön plânda tutan bizlerin birind derecede bir problemimlz olmuş ve yeni bir yer aranması için geçecek zamanın çok pecikmelere sebep olacağı düşüncesi ile, Pendikte tersane kurulması konusu tarafımızdan kuv vetle desteklenmiştir. Yer konusunda kati karar almdıktan sonra yaklaşık olarak dört yıl evvei, Türk armatörleri ve bazı tersane sahiplerimiz, Pendik. te Denizcüik Bankası ile ortakhk yaparak tersaneyi kurabümek İçin hükumete muracaatt» bulundular. Üeri sürdüHeri şartlarm başlıcalan: Belirli bir süre için iş garantisinin temin edilmesı ve gene belirli bir süre için kâr garantisi, veya başka bir deyimle, devlet sübvansiyonu idi. Bunun yanında ilk yatırımlar için, armatore verilen kredi gibi, düşük faizli ve uzun vadeli bir kredi isteniyordu. Siparişlerin, kalite bakımından garanüsi verildiği gibi, döviz transferlerine Sncelik tanınması halindo zaman bakımından da garantisi verüiyordu. Baglangıçta "/nöl sermaye temini garanü ediliyor ve ileride hlsselerin bir kısraınm halka açık olabileceği söyleniyordu. Türk armatör ve gemi sanayicilerinin şartlan çok ağır bulundu. Uzun tarbşmalardan sonra Pendik Tersanesinin doğrudan doğruva kamu sektörü tarafından kurulmasına karar verildi. Yabancı devletler %50'den dü B NİM6ÜS •«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••IIH zemesi paket mukaveleleTİ» Ja ••••mınııııııııiH ponya'dan iftal «diUericür. PaYAZAN ket mukaveleye dahil malzeme fiyatlannm dünya piyasa fiyatlanna rekAbet etmesi jartı en tabil PJrinç malzeme ile tam otomat tezgâhlarda sert tmalfit yap S bir sarttır. Zira bile bile pahab l.T.Ü. GEMİ ÎNŞAAT1 FAKÜLTESİ DEKAN1 tmlacaktır. Bu İsle llgllenen firmalann teknik guçlerini gösterir S malzeme alınması mantık ölçüleblr yan Ue P.K. 869ç KarakOy adresine aoele mUracaatlan rica S rine sıjmaz. Yeter kl, Japon malolımur. zemesi dünya fiyatlanna gore u• fük hisse İle bir ortaklıja yanaî 12 geminln satın alınmasmı TOrk cuz olduğundan, Japonya"nm bunmadıklanndan tersane projesınin hukumeti garanü etmektedir. Bu dan faytlalanıbilocejl göz öoüne yapılması, teknik isbirli^ ve ye nu takiben yapılacak 12 getninin alınmalıdır. (Cumhunyet 9409) terli personel yetijtirümesi konu de özel sektöre satılması halinde Evsaf ve fiyat baksnmdan r»lannı kapsayan bir ihale yoluna Türk hukumeti müstakbel müş kabet edebilecek yerli malzemegidildi. Japon, Alman, Fransız. teriye 'M5 indirimi Ue birlikte nin paket mukaveleden çıkarölPalonya, Hollanda, tspanya, Bel lürumlu mübayaa kredisini vere ması yerinde bir tedblrdir. Paket çika firmalarmın istirak ettiğı bu cektir. Böylece tersanenin altıncı mukavelelerin yan sanayiimbdn ihalede istenilen sartlan gerçekfaaliyet yıh sonuna kadar iş ga getlsmesinde blr dereeeye kadar leyenler arannda. en ucuz tekrantisi temin edflnıektedir engel olabilecegJ gözönüne alınlifi veren Polonya CEKOP Firtlk 12 gemi için, gemi bedeli sa malı, yan sanayi malzemeainin It+ %l jt BUGÜN MATÎNJSLKRDEN İTİBAREN masına proje ve teknik isbırliği bit bir değer olmayıp, maliyetin hal miktan, memleketteki g«ll»EDGAR VVALLACE'nin şaheaer filmi konusu ihale edildi. tlk kademe üstüne *A15 kar Oftvesi U« elde meye uyularak, her yıl yeniden (1. Vizyon) de yüda 75.000 DW. ton tutannda edilecek değerin garantisi isten tesbit edilmelidlr. Bu nedenle. yük gemileri ve ikinci kademede raektedir. Her ne kadar fiili ma paket mukavelelerin her yıl yeniRenkli Ingilizc* • Sinemaskop 150.000 DW. tonluk tankerler in liyetin tshmirü maliyeti aşması den tashih edilebileceği protokolsaa edebilecek gekilde hazırlanan halinde, tahminl maliyetin esas da tasrih edilroelidir. projenin tatbikatı olarak, birinci alınması kabul ediliyorsa da, maYardııncı sanayiin gelismesl ümendirek tamamlandı ve denizin liyet hesBplannm neleri kapsayataranması lşlemine başlandı. Bu cağı sarih değildir. Bir geminin zerinde titizlikla durulman gereklidir. arada 50 kişılik bir mühendis, tek malzeme bedeli üzerine işçil'ğiBaşlangıçtakl lüzumlu resün vc (11 Teschıo Dı London) nisyen ve işçi grupu Polonya'da nin eklenmesi ve tersane umuml projelerin tersaneye bir teknik sekiz aylık bir eğitim devresine masraflannın bu gemiye laabet eJOACLM FÜGHSBERGER SIVV MATTSON hizmet olarak verilmesinin bir betabı tutuldu. Seanslar : 12.00 2.15 4.30 6.45 9.15 den kısmmın ilâvesi üe gemi bede del karsılıjh olmayacağınm protoli ortaya cıkmaktadır. Bu deŞere kolda tasrihl gerekir. «öl5 bir kâr ilâvesi, dünya ölçü(Radar Reklâm: 892/9398) Personelin eğitilmesi konusu da lerine göre, bir üst Umittir. Baa bir plâna bağlanmasj lâzundır. tersanelerde °.410'a kadar inildiği Türk hükumetinin almayı gagorülmektedir. Bunun yanında, ranti ettiği ilk 1224 geminin memamortisman ve borç faizleri gibl leket ihtiyaçlanna uygun gemilez kalemlere kâr ödememek gerekir. olarak seçümes! vt bu sartın PenAynca satın almacak proje ve dik Ortaklığmca kabul edilmesi evlet Planlama Teşkilâtının, patentler esasen bir kâr ihtiva Pendik Tersanesinin ortak iş ettiklerinden bunlara da ayn bir en tabii bir işlem sayılmalıdır. Orletilmesi konusunda Japonya' kâr istenmemelidir. Protokolda bıı taklığm, sür'at yönünden modern gemilere rekabet edemiyecek dunin IH1 (lshikawajima Harima konu sarih olmadıSmdan. bütün Heavy Industries) firması ile bir masrafların maliyete girroesi ve rumda olan «Freedom» tipi gemiFabrikamızda bulunan 98 ton telef, 18 ton üstüpü, 1000 Kg. protokol imzalamış olduğunu son bu değerler toplamıtıdan "/olS kâr leri inşa etmek sartı, kaWm\m«bozuk bez çuval, 4000 Kg. hurda kanavıee, 10.000 Kg. burda üç hafta içersinde öğrenmiş bu istenmesi mümkündür ki, o zaman Udir Avrupa tersanelerfnln slparislerçember, 1 adet hasıl makinası, 1 adet çözgü makinası, 1 adet lunuyoruz. çok yvksek bir kâr değerine eri le dolu olduğu bu günlerde, Türk komple kupel döküm ocağı, 1 adet atkı masura makinası, şilmektedir. Hangi hal olursa ol Ticaret filosunun gelişmesinin geGeçen yıl Türkiye'de kurulacak 1 adet çile tura makinası, 4 adet tahar sehbası, 1 adet yağ musun, sirkete bir kâr garantisi ve rekli olduğu da göz önünde tutuDiesel Motorlan Endüstrisi konuavene cihazı, 6 adet bobın elektrik motoru, 80 cm. eninde sunda yapıldığı gibi, bu yıl da rilmektedir. larak, belki pek cazip obnayan 15.000 metre ham bez, 7400 Kg. ıskarta bobin ipligi ve muhtetersane konusunda, doğrudan doğthraç edilecek gemılerden temin sartlarla da olsa, bir an evvel Pen Hf ihtiyaç fazlası malzeme. 28/Eylül/1970 Pazartesi günü saat ruya yalnız bir firma ile görüsme edilecek dövizin %50'sinin, kon dik Tersanesini gerçekleîtinnek 10'cfa fabrikamızda satılacaktır. ler yapılarak imzalanmış bulunan vertibl bir hesapta Pendik Tersa için, i§e başlayabilmek ümidi prob Bu satışa ait liste ve sartnameler Fabrikamız Ticaret Serbu protokolun, memleketimiz nesi emrinde tutulması, dSviz lemin sevinç verici tarafıdır. visinden bedelsiz olarak temin edilebilir menfaaüeri yönünden eleştirmesi transferi vönünden şirket büyük Bu güne kadar daha ziyade dıFabrikamız satışı yapıp yapmamakta veya diledlgine yapni yapalım: fayda sağlayacaktır. Bunun gelis sandan gemi ithaline dönük olan makta serbesttir. mede pozitif etkisi olaeağı mu«o51 hissesi Japon IHI. %34 his hakkaktır. Ancak yan sanayiin filomuzu geliştirme konumuz, bu nedenle gemi insaatı sanayiimizin sesi Türk grupu ve */ol5 hissesi (Basın: 20739/9405) m?mlcketimizde gelismesl ile it >™lişmesine dönecektlr. IFC (Beynelmilel Firumsman Şir hal mslzemesinin azalaca&ı göz keti)ne ait bulunan bir ortaklık urulacak endüstriye paralel likle Pendik Tersanesine sağlana dan bin olduğu tam bir gerçek önünde tutulursa, bu %50 orakurulmaktadır. Pendik Tersane nnın rarnanl^ azalhlmasi sartmın olarak yan sanayi gelisecek cak hnkanlann diğer kamu ve öolmakla beraber. dünyaca «ayılı sinin kurulması ve işletilmesi ko ilâvesi gerpkir. ve bu tüm gelişme içersinde zel sektör tersanelerine ve gerekbirçok yabancı firmadan ve hatnusunda yapılacak bu ortaklıkta Türk işçisine yeni çalişma imkân tiğinde yan sanayie sağlanması ta sayılı di6er Japon firma'armşirkete protokol hükümlerine gölan doğacaktn". Özellüde gemi in üzerinde, hiç bir tereddüt olmadan, bir ihale konusu yapılmasa re bazı avantajlar sağlanmaktaşaatı sanayiinde ihtisariaşmış bil malıdır. bile. ortaklık <"t'»nnın sorulmadır. Tersanede inşa edilecek ilk gi. memlekete tatbiki olarak giremamış olması. Acaba daha iyi Devlet Planlama Tesküâtmın bu cektir. Başlangıçtaki kabank yaredi şartlarmda faiz nisbetl. bancı kadronun, yerinl zamanla anlaşma yetkisini neden daha ev imkânlar sa«lanabilir miydi?» sek , konsorsiyum kredilerine oran yetisecek yerli elemanlara mrak vel kullanmamı? olduğınran da linde bir tereddüt doturmaktadn*. Yukanda elestirdigim şartlarla, la yüksek görülmektedir. Gö ması. konunun en fazla memnuni üzerinde durmak gerekir Türk armatör ve gemi insaiyecîlerinin bu ortaHıgm dünvada sayılı birrülüyor ki dört yü evvel Türk yet verici tarafı olacaktır. çok yabancı firmaîar tarafından te armatörleri ve gemi iasaiyecfleri Hisse bölürnünds Türk fcruptj tekliflerinln reddinden stmra bir reddütsüz kabul edüeceğinl sanıtarafından yapılan ve afrr görü hissesinin zamanla artman ve on ihaleye çıkılması, arada kayıp enm. len şartlar, is garantisi, kar gayıl lcersinde Türk ekseriyetine geç dflen zaman ve nihayet Polonya projesinin degiştirflmesi fle kısrantisi, döviz transferi imkânlan mesi, memleket menfaaüeri yönün Türk ve Japon hukuraetlertom ve kısmen de kredi vönünden Pen den faydalı görülmektedir. Bu men de olsa kayıp edilen para, etasvibi şartı fle yttrurlöie girecek konomDc durumu smırlı olan mem dik ortaklığma saflanmıstır. şartm da protokolda belirtUmesl leketiraiz için biraz cömertçe bir olan 185.1970 tarihli bu protekogerekir. Bu durnmda, memleketimlzde lün, tasvibi yolunda, hükumetimidavı aıııstır. mevcut bütün kamu sektörü ve Bir duraidama devresi gecirmis zin tîtizlikle üzerinde durmasmt özel seîrtör tersanelerine, der olan Pendik Tersanesinîn ijletiltemenni ederken, yeni Pendik or« hal aynı haUarın tanmması ve mesi konusunun, bu nedenle gertaklıeına. meml«>V<»rtm?» ozel sektör »^vi~.ıı• ' • •» " PENDİK tersanesi PıoL Teomaa ÖZRLP Vaktiyle bir gazete okuru iken, dıs polıtika konulanndan sıkıhrdım. Bolivya'da hükumet darbesi, Afrikada Habes îtalyan harbi, ve L'zakdogu'da Çin Japon savaşı. Anlamadığım bir sürü is karsısında : Aman canım, bize ne ! efillmi afır basardı. Ne idüfü belirsiz bir sürü devletin akılsır ermez nedenlerle didismesi anlamsız «elirdi. Dogrudtirüst tarib okumamıstık kl, savaslann. darbelerin gerekçesini anlıyalım. Bizim okullarda ögretmen sorar : OÇlum anlat bakayım Birinci Dünya Savasını ! Çocuk baslar : Efendim. Birinci Dünya Savası, Avustnrya Maearirtan lmparatorln|n Veliahtının, Saraybosna'da bir Sırp tedhisçisl tarafından Sldürülmesi vüzünden basladı. Avurtnrya MaearisUn tmparatoriugu Sırbistan'a bu sebeple harp ilfin edince, Çarlık Rusyası da Sırbistan'ın yanında savasa katıldı. Böylece... Ve hikâve devam eder. Oysa, bütün bunlar, tarihin sınırsız «kyanasunda yüzeyde gSrfllen dalgacıklann hikSvesidir. Okullanmızda Karlofça'nın hangl yı! imzalsndıgını hatırlaraadıtı İçin cakan, Korkunc tvan'ın adını sövlivemedlfl için mfır alan, Mercidabık'ı bellivemedUi için bütünlemeye kalan çok ngrenci vardır. Bizim etitim sistemimizde tarihin anlamından çok hikâvesine önem verilir. Birinci Dünya Savasının cephelerini, raabarebelerlni, kumandanlannı. barıs antlaşmalannı bülbfll gibi anlatan bir öfcrencive. vervüzflnB blrblrine katan bu kanlı kavganın gerçek nedenlerini sorduiunnz zaman bilmez. Savaslar. çogu zaman, bir kahramanlık veva insanlığ» yararlık gibi snnnlur rocnklarımıza Kanlı didismelerin üstüne Srtülen bir hamasi sal, temeldeki çirkinlifi gizler. Harplerin ekonomik nedenleri anlatılnıaz. Bu ekonomik nedenlerin nasıl kaldırılacagından söz edilmez. Empe rvalizm nedir? sorusnna cevap verilmez. Ve tarihin anlamını bilmiyen esberciler, öğretilenleri papaian gibi tekrarladı mı : Aferin çocnirum. al sana 10 ! Bu yüzden çojtumuz okullardan cahil çıkanz. Tariht yaratan nedenleri. savasların ve ibtiiâllerin billnuel tebeplerini biltnedigimiz icin. bugünkü dünva olaviarına da anlamsız gözlerle bakanz. Çünkü tarih bilmiven dıs politlkavı da anlamaz. Bagünkü dıs politika olavlan. vannki dünva tarihi demektir. Ve bundan elll yıl sonra okullarda ofrencileri kara tabtaya katdıran ögretmen : Anlat bakavım oflnm. Vietnam savastnı ! diye «oracaktır Bu Mrnva karsılık nr divecck çocnk : Efendim. komünistler Vietnam'da hır çıkardılar, Amerika da hür dünvavı konımak için savas açtı. Anlat bakayım oglum ürdün iç tavaşını ! Efendim, 197S tarihinde Ürdün'deki solcu gerlllâlar saldınya grcmis. Kıral Hüsevin de ordusuna emir vererek savası baslatmıştır. Bu anlatıs, tıpkı Sırbın attıtı kunranla Birind Dflnya Savasının çıktıfını söylemek kadar komlktir. Tarihi ysratan sınıflar mficadelesini bilmeden tarib bilinir mi? Sınıflar mücadelesinin temelindeki ekonomik gercefi bilmeden tarib bltinir mi? Rangi bilimsel ySnteme dayanaratc vazilmııtır bizim okullardaki tarib kitapları? Çocuktanmıza savay propaeandam vapmaktan baska neye yararlar? Ellndeki kör detnetlvle geçralsln blnbir olayı arasından sıynlmak için çırpınır da çırpımr öğrenci... Sonunda diplomayı aldı mı : Oooooh diye blr nefes çeker. Ve hemen 6grendiklerini unutmaya başlar. Şimdi bir smayın kendl kendinlzi bakalım; oknllarda bostan dolabım çevirir gibl öfrendiginfz tarih olavlarından ve rakamlarmdan kaçı belIe«nizde kalmıştır? Biz bSviesine tarib okndugnmuz için kendi Millî Kurtuluş Savasımızın anlamını da bilmeyiz. Çünkü kapitalizmt bilmeyiz, çünkü emperyalizmi bilmeyiz. MilM kurtuluş savaşlan, emperyalizme karsı proleter mflletlerin bajtımsızlık mficadelesi oldoguna göre, emperyalizmi Strenmeden kurtuluş «avasını nasıl anlanz? Biz proleter millet miyis? Evet, Gazi Mustafa Kemal Atatflrk : Biz mazlum milletiz, zavallı bir halkız, emeji ile geçinen lnsanlanz.. diyor. Ama biz. bir avuç kapitalist mukallidinin egemenlijfi altında ve sengln devletlerin güdümünde yasamayı kabvllendikten sonra, aBİımızı da yadsımak yollarına aaptık. Ve şimdl dıs politika deh&sı geçinen nice mnteberimiz, bugün vardı|ımu noktada olanbitenlere bakıp : Bn Isfn sonu ne olacak? diye kötü kStfl düsünmekten 8tede bir ley yapanuyor. *(.> fn..rt.ıı.. . . . lt , •••••••••••••••••••«••«••••«•••••••••I ! IMALAT YAPTIRIlâCâKîlÜ Atlas Sinemasında T T T T . T ^^ . . ^^^ r ~ " ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^rw ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ dVB ^ " * « ^ ^ H JVI ^ ^ 1 Ktt ^ ^ CINAYET KASIRGASI Protokolun eleştirisi İLÎN D Karaman İplik ve Pamuklu Mensucal T.A.Ş. Müdüriüğünden K Faiz nisbeti K Diğsr Varaflan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear