01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA DÖRT: CUMHUltİYET 30 Ağustos 1970 KURTULUS SAVASININ Deniz Cıiu ü ıtasıl O yaratıldı ? urtuluş Savaşuun, kara harekâtı üzerine pek çok eser yayınlanmış, fakat deniz cephesi bir incelemeden hemen hemen yoksun bırakılmıştır. Bunun içindir ki, bu konuya değinildiği zaman, o ozcıre Amirgl1 Tevffik İHCİ g hesi hangi şarüar içinde açıldı, hiç yoktan bir deniz gücü nasıl yaratıldı, bu deniz gücünün Kurtuluş Savaşına etkısi ne oldu?.. Bunlar incelenlrken, yalnız konumuza ışık tutacak olan dığer olaylara kısaca degineceğiz. Mustafa Kemal Paşa; Kurtuluş Savaşını açmak, milll iradeye dayanan kayıtsu şartsız miistakil yenl bir Türk Devleti kurmak kararıyla, Samsun'da Anadolu topraklarum ayak bastığı sırada Türkiye, öyle bir çıkmazm içıne düşürülmüş bulunuyordu kı, hiç ltimse şerefli bir kurtuluş yolu göremiyordu. HALİÇ'E ÇEKİLEN DONANMA K devri yaşamış olanlanmran bile çoğu, «Millî Mücadelenin bir deniz cephesi var mıdır?» diye hayretlerini açığa vurmaktadırlar. Kurtuluş Savaşı bütün ağırlığı ıle karada cereyan etmıştir, ama, çok çetın şartlar altında de. nız'de de hareketlenmıştır. Çunkü, Buyük Mıllet Meclisi Hükumeti, Kurtuluş Savaşını bes lemek üzere, Sovyetler Birliğinden sağlanan, silâh, cephane ve para yardımı için Karadeniz'i kullanmak zorunda idi. Halbuki, Marmara, Ege ve Akdeniz'e olduğu gibi Karadenız'de de kıyılarımız, îoguiz, Fransız, Amerıkan harp gemilerinin kontrollan altında bulunuyordu. Bundan başka Ynrntnlılar kıyılanmıza resmen abluka koyduklarmı dünyaya duyurarak, yakalayacakları teknelerimizi batıracaklartnı, subay ve erlerimiz* kor san muamelesi yapacaklannı belirtmlşlerdl. Bütun bunlara karşüık, Türkiye Büyuk MUlet Mechsi Hükumetinin elinde bir deniz kuvveti yok idi, yoktu ama, silâh ve cephane nakliyatı yüzünden Karadeniz, Kurtuluş Savaşuun bir harek&t sahası olmuştu. Şu hâlde, Tıirkiye Büyük MUlet Mechsi Hükumeti, Karadenizde bir deniz gücü yaratmak zorunda idi, yaratıldı da. Kurtuluş Savaşuun deniz cep M C « I İ C O Ç : O C | İ U J konu veresim: AYHAN BAŞOGLU endülüste isyan smanlı Devîeti, Birinci Dünya Savaşından mağlup ve bıtkin çıkmıştı. Galip devletler ise, esasen pek ağır olan mütareke hükumlerini, Türkiye' yi parçalamak eğilimi içinde, kay pakça uygulamakta idiler. Bu dev letlenn donanmalan, gözdağı ver mek amacıyla Boğaz sularına demirlemiş, askerleri Istanbul topraklanna ayak basmışlardı. Ordumuzun eunden silahı, cephanesi ahnmış, donanmamızı teşkil eden harp gemilerimiz Haliç'e çekilmış, top kamalan sökülmüş, cephaneleri çıkanlmıştı. Adana vilâyeti, Fransızlar; Urfa, Maraş, Antep îngilizler tarafmdan işgal edilmişti. Antalya ile Konya'da Italyan; Merzilon ve Samsun'da Ingilız askerl birlikleri bulunuyordu. Türkiye, denizden ve karadan çepe çevre kuşatılmış, savaş gücünden yoksun bırakılmış olduk. tan başka, Mustafa Kemal Paşanın Samsun'a çıkışmdan dbrt gün evvel 15 Mayıs 1919'da, galıp devletlerin de desteklemesiyle, Yunan Ordusu Izmir'e çıkmıştı. Mustafa Kemal Paşa; denizden ve karadan kuşatılmamızı, Türkiye'yi dayatma imkanlanndan yoksun bırakmayı hedef tutan, galip devletlerin bir plânı olarak görüyordu. Bu bakımdan, bu kuşatmayı en uygun yerinden parçalamak kararında idi. Esasen, Kurtuluş Savaşımn arkasını güvenilir bir şekilde emniyete almak; silâh, cephane, para kaynagı bulmak; gereken hâllerde îaydalanabileceğı bir devletle bu maksatlara dayanan bir anlaşma yapmak gibı tasarılar(l), kuşatmanın nereden parçalanmasına çalışüacagını belırtiyordu. Harb gemilerimiz Haliç'e çekilmiş, top kamalan sökülmüş. cephaneleri alınarak Sardunya zırhhsuıın kontroluna devredilmiş. galip devletlerin askerleri Istanbul topraklarında pervasızca dolaşmaya başlamışlardını tuttu. Bu cephede fazla sarsılan kuv^'etlerımız de Eskişehire kadar çekildi. Salıhlı istıkametin. de doğuya ilerliyen iki Yunan tumenı de, 24 Haziran'da Alaşehıre gırdi. daha sonra da üşak'ı elıne geçırdi. Yunan taarruzunun başarısı. TUrkiye Büyük Mıllet Meclisini; hükumeti ve bir kısım komutanları sorumlu tutmak isteyen hırçm, haksız bir davranışın içme sürükledi. (1) Kâzım Karabekir. Harbimiz. S: 58. Istiklâl (2) Kâzım Karabekir. Harbimiz. S: 466. lstiklâl Yavuz kruvazörü kontrol altında Bir olayın başlangıcı 84 MUZAFFER BUYRUKÇU DİŞİ BOND TİFFANY JONES /MU? , İÇİN VÜZDE BİR B"LE • AYLÂK MUSA Doğan gibi çok içten oldnğu, her şe>lni söyledigl •Böyle konnşma, utanıyorum» dedi Kadriye, başınt önüne eğdi ve tekrar öpüşecekleri anı arkadcşlan hâriç kimsenin kafasında yer etmesinl heyecanla düşünmeye koyuldu. Bütün bir gcce istemiyordu. Bir cigara yaktı. onunla olacaktı, bütün bir gecenin her saniycsi«Benim başımdan da bir manıara geçti.» dedi ni kcndileriyle doldnracaklardı. Telâşlandı, başıTaşar ve anlat demelerini beklemeden anlatmaya nı kaldırdı, «DÜRİine gidecek misin? Ne zaman h?şladı: Biz Zonfuldaklıyız biliyorsunuz. Gün geç gidip ne zaman geleceksin? Geç olmaz mı?» mez ki Zonguldağın içinden ya da köylerinden blrl Hulki. plânını anlayamayışına pildü, «îok leri gclmesin. Ev cv değil, tekke mübarek!» camm» dedi, «Düğüne falan gitmeyeceğim, sana •Bizim ev de öyle» dedi Doğan, «İpini koparan gelraek için. Evden çıkacağun, biraz dolaşacasoluğu bizim evde alır. Bir iki gun kalsalar da gitğım.» seler iyi, Rİtmezler. onbe$ yirmi gün kalırlar. Dü«Çok geç kalroa ama» dedi Kadriye yavasca. güncesiz herifler. Biz zor sığışıyoruz bir de onlar «Bir dolaşıp hemen döneceğim. Annem gegeldi mi. • liyor Raliba.» • Bunu hiç açmayın.» dedi İzzct, Ben senelerdlr Kadriye kulak verdl, «Evet, evet .. Yemrk YARDIM NEREDEN dopru durüst uyuduğumu bilmem. Bıktim artık. tabağını alabilir miyim? Görmesin» dedi, tabağı l'lan bu akşam bari kimse gelmese de rahat etscm aldı, yürüdü. diyorum, eve girer girmez bir de bakıyorum ki «Kapıyı arabk bırak» dedi Hulki. GELIR dörtbeş kl;i gelip postu sermişler^ «Olur^ Yaşar. İzzetin sözlerini bitirmeslni zor bekledi tzzrt. Hulki'nin yüzüne baktı, baktı, «Deve başkası araya girmesin diye çabuk konuşmaya ran ve Irak suıırlarımız, kumrk sen?» dedi, «Benden gizli birlakun dümenba;ladı. «Akşam iistü, Ağustos falan, bir baktım ka şatmada bir gedik meydana ler çeviriyorsun!» pı çslındı. Otuz yaşlannda bir kadın. AUah Allah, getınyorsa da, bu devletle«Gizli değil» dedi Hnlki, «Söylemek gereklm bu dcdim, asağıya rin durumları, mesafe uzaklığı, ğini duvmadım. Çünkü sebep yoktu. Şimdi lâf ulaştırma lmkansızlığı pbi çeşitacıldı da ondan.» •Bakın bakm kimler getiyot!» dedi Doğan. li nedenlerle Mustafa Kemal Pa«Filim gibi be!» dedi Taşar, «Helâl olsun .. Bajlarını Kumkapı yönüne çerirdiler. Hasania şa, bu yönlerden acele ve geniş Kocası denen keriz bir şevin farkında değil mi?» Mevlflt konuşa konuşa geliyorlardı. Hepsi de kenbir yardımı mümkün görmüyor«Farkında olsa ne olacak, olmasa ne olacak? dilerinden döribe; yaş büyuk olan Hasania Mevdu. Arzuladıgı acele ve geniş Herifin •ürüyecek haU yok» dedi Hulki. lut'a saygı duyuvorlar, onlarla arkada; oldukları yardımın ancak Sovyetler Birli«Atıya devam ediyor mnsnn?» dedi tzzet. için övünüyorlardı. Hasan, çok konuşmaz, kimsevle ği ile vanlacak bir andlaşma sorEvet.. Adam gelmediğl geceler eve giriyokavea etmezdi sma gene de ondan herkes çekinlrnunda gerçekleşebileceğini ka rum.» di. Mevlut, Cankurtaran'da kahvecilik yapan azılj «Çok iyi, ben de böyle bir tane bnlsam» dedi bul ediyordu. Ayrıca, Kurtuluş külhanbeylerdcn Serafettin'in oğluydu ve bir ynm tzzet, daldı, gözleri küçüldü. Savaşının arkasını emniyete alrukta adam devlrirdl. «Sonra ne olacak?* dedi Ahmet. mak için de bu şarttı. tleriye çıkan tzzet, «Hoş geldüiiz!* dedi, önee «Ne ne olacak? Gittigi yere kadar gidecek» Bu bakımdan Mustafa Kemal Hasan'ın. sonra da Mevlufon elinl sıktı. dedi Hulki. Paşa, Rus ihtilâlinden sonra GU«Annen bir sey çakmıyor mu7» dedi Saba•Oturun, keyflnizi bozmayın.. dedi Hasan, hat ney Kafkasyada kurulmuş ve o hattin. daklara göz attı. Ve acılan yere oturdular. Hasan, sırada henüz Sovyetler Birlıği«Çakmıyor. Belkl de çakıyor ama bibnetelini göğsüne götürerek Doeana «Merhaba.» dedi. ne katılmamıs bulunan Azerbaylilrten geliyor. Onun yanmda samimi konnşmnDoğan başını eğerek «Merhaba.» dedi. Hasan, Hul can, Gurcistan, Ermenistan Dev. yoruz.» ki'ye .Merhnba.» dedi. Hnlki. Hasan cibi elini göğletlerl Uzerinde titizlikle duru«Eıkirlandım ?imdl» dedi tzzet, bardagını süne götürüo «Merhaba.» dedi, Hasan, Yasar'a yordu. Zlra, galip devletler, TUrkaidırdı, «Hadi bakalım, Kadriye yenge için.» •Merhaba.» dedi. clinl uzatıo omnzunu nkşadı. Ya. kiye ile Sovyetler Birliği arasınşar Menlikle gülümsedi. «Merhaba Hasan abi.» detctiler. da bu küçük devletlerden bir di. Ahmet, hayranlıkla Hasan'ın gözlerine baktı, tzzet'in dalıp gidl;indcn, «Ben de böyle bir tane tampon yaratmak çabasmda idi•Merhaba.» dedi, Hasan hem başını eğdı hem de bulsam» dcyişinden Kadriye'yl cinsel isleklerle dü. ler. «Merhaba» dedi, Sabahattin Hasan'ın elini sıkrı, şündüğiinü, belki dc hayalinde onunla yattığını çi•Merhaba» dedi arkadaşlannı kendisine baktıran kardı ve içini kesip biçen bir kıskançlık duygusuyMustafa Kemal Paşa, bu şeyiiksek bir sesle. Hasan, «Merhaba delikanlı^ dedi. la sarsıldı. Anlatmakla iyi yapmamıjtı. Ama aldankildeki görüşlerıni, izlenmesi getnıştı bir kere. Kendi yaşantuına giren bir olayın fArkun vmrt reken politikayı, Kâzım Karabe•MlimiHIHIIIIIIIIIIIII kir Paşaya gbnderdiği 16 Şubat 1920 tarihli mektubınıda açıklayarak, «Kafkasra seddinin yapıllâr daha aldığı takdlrde artık 4 masını, Türkiye'nln, katiyen mahher akşamın saat yedisinde gavı projesi sayıp, bu seddl galip ÇKAN K1SMIN ÖZETt zmoya gitmek, sabahın saat üdevletlere yaptırmamak için en çüne kadar da yeraltındaki Paradise City'nin en dikson vasıtalara başvurmak ve bu mahzende çalışmak zorunda kati çeken özelliklerinden bU uğurda her türlii tchlikeleri de kalmavacaktı. Böylece Terry ri de akvaryumdur. Burasi göze aJdırmak mecburiyetindeyiz» ile evlenme meselesi de hayal (rünün her saatinde çesitli badedi.(2). olmaktan çıkıyor hakikat haliİıklan görmek için gelen tune gelivordu tki bin dolâr de» ristlerle dolup taşar. Erkek. MOSKOVA'YA mek sefaletin, mahrumiyetlegenç Inza vunuslann bulonrin, yorgunlukların sonu, telc duğu bölmede randevu verkelimeyle de mutlulugun başmiştir. Karşılaşırlar. Franklangıcı demektl. Sağlam bir GIDEN HEYET lin Ludovick ftmindeki adam başlangıç... Yepyeni bir hayata «erbcst gazetecilik yaptiğını dogru Uk adım... söyler. Bir röportaj icin Paustafa Kemal Paşa, dâvasmı radise City'ye eelmiştir. Genç karieme kademe yürüterek, Bir yandan da düsünüyordu^ kızdan çalıştığı gazino hak5u adam, hazırhklaruıı tamamBüyuk Millet Meclisini ve kında bilgi ister. ladiktan sonra gazinoyu soyahükumetini kurduğu zaman, daha biiir. kasalantfaboşaltabilirdi. Samsun'a ayak bastığındanberi Ve daha bir sürü sual. Bundan Ona neydi' Bir kavba ortamını hazırlamak için çaba mı uğrayacaktı?.. Kendisinı zerBu tür teferruatı, ancak her sarfettıği bir konuyu gerçekleşrece ilgilendirmeyen bir olaygece kasalarına milyonlarca litirme imkânı buldu Esasen, <iı bu . Ikind bin dolânn sara giren buvük bir kumarhakurduğu Büyuk Millet Meclisindece lâfı bile tçini *riCTklamıs. neyi soymağa niyetlenen bir de de, hükumetinde de onun yakEozlerini kama<!tırmıçtı . Geadam sorabilirdl. mış olduğu meşalenın ışığı altınÇirdigi terpddütün çok kısa 'üda karar alınıyordu. Buna gore, Nihayet son iîtek de çıkagelreli olacağı ta basından belkurulan Büyük Millet Meclisi James mışti. Ludovick, gazinoya aıt livdi zaten. Birkaç sanive «onra Hükumetinin, dış meseleler üzeelektrik tesisatının plânını likabul anlamında çenesini eöğrinde ilk aldığı karar, Sovyetler Hadey CHASE tivordu. . Plânı deSil de kopsürtı» rto?ru inrtir'p kald^rdı Birliği ile bir yaklaşma sağlayasını tabıi. Üç gün önce soymak ve güven verici bir dostluk O Ründen başlayarak elektrilc lemişti bunu... Türkçesi lcurmak üzere Moskova'ya bir heve alârm tesisatınm plân kopyet gbnderilmesı oldu. valannı ele geçirme çabası ile Paradise City'mn tenha kıyıŞehbal AYGEN ne lâzımsa vaptı. neticede balarmdan birine kadar uzanmıs11 Mayıs 1920'de Ankara'dan sardı da. Mutemet bir görevll lardı. Buick marka eskice bir hareket eden Hanciye Vekili Be. olarak müessesedeki bütün büarabada oturmuş konuşuyorlarkir Saml Beyin başkanlığındaki Cebınden bır zarf çıkarmıştı: rolara Eirip çıkma hakkına sadı. Erkek, söz konusu teklifi heyetin Moskovadaki ılk temas «Size daha önce beş yüz hıpti zaten Sans eseri olarak damdan düşercesine yapmıştı... lan, Türkiye ile Sovyetler Bir da eeceleri vaptagı eörev dışındolâr vermiştım... tkınci beş liği arasında arzulanan vaklaşda, biraz daha fazla para kaGenç kız btı âeia siddetle itiyüz dolâr da burada... tşte bamayı sağladı. Sovyetler Birliği zanması için gündüzleri de çaraz etmek zorunda kaldı : kın... Tamam değü mı? Böysüâh, cephane ve para yardımı lışmak arzusu İle verdigi dileklece bin dolir «lmıs oluyorsuısteğimizi, büyük bir anlayış gös «Hayır .. tmkânsız bir ?ey çevi kabul etmislerdi. Ögleden nuz benden... Aynca bir bin tererek, Moskova andlaşmasınm bu... Yapamam... Siz de bensonralan en mahrem dosyala* dolâr daha alabilirsiniz.» ımzasını beklemeden hemen kaden bövle bir şey yapmamı isnn bulundugu büroda çaUşıyor. bul etti. tememeli?ir.iz zaten... Hem Genç ıcız, tltreyen parmaklarbuna karşıhk belirli bir fazla maksadınızı anlıyamıyorum .. mesai öcreti ahvordu. la zarfı almış, çantasına atmışMustafa Kemal Paşa, Türkiye Aklıma garip ihtimaller gelitı... Onun gerçekten çok tehliBüyük Millet Meclisini ve hüku Son tekllflni de kabul ettirvor.. » keli ve korkunç bir adam olmetini kuralı henüz iki ay bile mek için bir hayl] direnmek zo duğunu kesinlikle anhyordu arEıkeğn hiç eksiltneyen tebesolmamıştı. Kurtuluş Savaşını sa. runda kalan adam. şimü hayatık. Kibar, nazik ve ince gösümü ince dudaklarında donar boteye çalısan iç lsyanlar de hetından memnun ttülümsüvorriu. rünüşüne rağmen gBzfl dönmüs eıbi olmustu. Sonr» pençeden nuz bastınlmıştı ki Yunanlılar Ne tatlı. ne yumusak bir E»haydudun birivdl... Hiç şCphe farksız elini u?atarak, kuın e12 Haziran 1920'de Ege bölgesinrünüsü vardı... Oysa en canavoktu buna... Soygunun 6n halini tuttu .. Tüvler ürpertici den altı tümen ile genel taarruza vardan daha canavardı. Asıl zırhklan kcmusunda da kenbir temas olmuştu bu... »eçtiler. Düşrnan üç tümen ile iki adı Seree Maiskv idi. Tasavvur dini âlet gibi. âlet gibi deSil de koldan Akhisar Soma ve lki edilerneyecek kadar sinsi va »Itiraz. mitiraz dinlemem ma$a gibi kullanıvordu düpefehlibelivdi Bır vılan eibî .. tümen ile de Salihli istlkamet, güzelim .. Söz konusu p'ânın duz. Başka türlü düşünmek için lerinde; bir tümen ile de Aydın kopyasını tstiyorum .. Boş geParadise City'ye 10 ay kadar tnsanın budala ve gerl rekâlı cephesinden ileri atılmıştı. Dtişvezeliklerle kavbedecek vaktıönce gelmlşti.. Kımseye sezdirolması gerekirdl. manın Kuzey kolu 30 Haziran miz yok. Şayet alacağ:nız pameksizin çe,*reyl kolaçan etmiş, 1920'de Balıkesir'e girdl: 2 Tem rayı a*, buluvorsanız. dergime Her şeye rağmen Snemll bir Gazıno"nun veraltı bölme!«rinda muz'da da Kırmasti ve Karaca bildiririm Bin dolârrfahave* nnkta daha vardı .. tlk bin doçalışan dört pençtazhakkında bey'i aldıktan sonra Bursayı tşISrdsn «onra. iMnri hir bin dogizlice bilgi toplamı<!tı. gsl ederek, Aisu • Dimboz hattl(ArR&sı var) I N
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear