Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎTET 12 Ağustos 1970 SAYFA BEŞ Altı bin yıl sonra GüneyDoğu Sadun'TANJU Güneydoğu zamanın Prof Oğuzman DISK'in tasfiye edilmesi hukuken mümkündeğildir> 274 sayılı S*ndikalar Kanununda değişiklik yapan kanunun Cumhurbaşkam tarafından imzalanması üzerine Resmî Gazetede yayınlanması beklenirken, bu kanunun yürürlüğe gırmesınin ortaya koyacağı so. runlar ve hukuki sonuçlan hakkmda kendisıne başvurduğumuz Prof. Dr. Kemal Oğuzman şunları söyledı: «274 sayılı Sendikalar Kanununda yapılan değişiklik sıkıyönetim llânuıa yol açan olaylar dolayısiyle tartışma ve eleştiri konusu olan, konfederasyonlann kunıluşunu duzenleyen hıikümden ibaret değildir. Değişikliklerden önemli olanla rı ve bu değişikliklenn ortaya ko yacağı meseleleri ve hukuki sonuçlan şimdilik elunizde bulunan geçici komisyon tekllfmi ki esas iribariyle kabul edüdiği anlaşüıyor esas olarak ve kanundaki sırayı tâkip ederek şöyle ozetleyebUiriz: 1 Sendika tiyeliğl ve toplu İ5 sdzleşmesl ve grev haklarından yararlanma açısından Işçi kavramının tâyininde ortaya çıkan çok sayıdaki uynşmaılıklan bertaraf etmek üzere 2. maddenin 4. bendine konulan yeni hükümle, 3S56 sayılı Kanunun 19. ve 3659 sayıh Kanunun 10. maddesine gore çalı$tırılan hizmetlilerin (mütefcrrik müstahdemler) ijcl sayüacagi, bunlann 274 ve 275 sayıh kanun larla ts Kanunu hiikümlerine tâ bi olacagı, buna raukabil 4/10195 sayılı karamameye tâbi olanlann iş<l sayılnuyacağı kabul edilmiştir. Bir klmsenin T.C. Emekll San dığı Kanununa tâbi olması veya kadro karsılığı tteret abnasının Işçi sayümasına engtl olmıyacağı da açıklanmıstır. 2 Sendikaya üye ohna ve üya Iikten çekibnenin Isbatını kolaylastıracak hükümler getirilmistir. Boylece oygulamada karsılasılan ceşitli suiistimallerin önüne geçil mek istenmektedir. Fakat üyelikten çekUnede noter huzurunda kimlik tesbiti ve fanza tasdiklnin masrafını azaltıcı tedbir ler alınmaması bu açıdan bazı güç lüklere yol açabileeektir. 3 îşçi teşekküllerinin bünyele rini ilgüendiren önemli değişiklik ler kabul edilmiştir ki daha kanun tasarı halinde iken şiddetli protes tolara hedef olmustur. Bu değiçik liklerden bir kısmının uygulamada da çefitli uyuşmazlıklara yol açması beklenir. Şöyle ki: a) Bir işçi sendikasının Türkiye çapında faalıyet gösterebilmesi için, kurulu bulunduğu İf kolunda çabşan işçilerin en az 1/3 ünii temsıl etmesi esası kabul edil mistir. Bunun hukuki sonucu, söz konusu oranı sağlıyamıyan sendi kalann Türkiye çapında kurulu sendika niteliği taşıması ve 275 sa yılı kanunun hâlen yürürlükte bulunan 7. maddesine göre, işkolu seviyesinde toplu is sözleşmesi yapmağa yetkili olamamasıdır. Fa kat böyle bir sendikamn, işçilerin çoğunluğunu temsil ettiği i^yerle rinde işyeri seviyesinde toplu iş sözleşmesi yapmasına bir engel bu gün mevcut değüdir. Zıra henüz 275 sayılı kanunda değişiklik yapılmamışür. b) îşçi Federasyonlannın aynı iş kolunda mevcut sendikalardan en az ikisinin bir araya gelmeleri ve o iş kolunda çalışan işçilerin en az 1/3 ünü üye sıfatıyla bir araya getirmeleri suretiyle kurulabileceklerine dair yeni hü kümle yukarıda sendikalann Türkiye çapında faaliyet göstermeleri için aranan kıstasa paralellik sağ lanmak istenmişse de tâkip edilen yol isabetli olmamıstır ve çeşitli hukuki mesele yaratmaya elverij h bulunmaktadır. Aslmda, federasyon kurulması ile bir federasyonun işkolu seviyesinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi karıştırılmamalıdır. İş ko lu seviyesinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için muayyen bir oranda (meselâ °,o5O, c/o30) işçileri temsil şartı aranması doğru ise de, bır federasyonun kurulabilmesi için boyle bir oranm gerçekleşme smi aramak sendika kurma hürriyeti ile bağdaşmaz. Bu açıdan hükmun Anayasa Mahkemesınce iptâl edilmesi ihtimali kuvvetlıdir. Kanuna konulan yeni hüküm, ancak yeni kurulacak federasyon lan ilgilendirir. Evvelce kurulmuş federasyonların durumunun ne ola cağını aşağıda konfederasyonların durumu ile birlikte inceleyeceğiz. c) Îşçi konfederasyonlannın kurulması için Türkiye çapında faali yet gösterme yetkisini haiz sendika ve federasyonlardan en az 1/3 ünün bir araya gelmesini •ve Türkiyedeki sendikalı işçilerin en az 1/3 ünü üye sıfatiyle bir araya ge tırmelerini şart l'ilan yeni hüküm de sendika kurma hürriyeti ile bağdaşmaz. Anayasa Mahkemesinin bu hükmü de iptâl etmesi ihtimali kuvvetlidir. Bu hükmün, Devrimci îşçi Sendikaları Konfederasyonunu (DÎSK'ı) tasfiye gayesi güttüğü ilcri sürülmüştür. Fakat mevcut hükmün bu gayeyi gerçekleştirme si hukuken mümkün değildir Zira söz konusu hüküm, bundan sonra kurulacak konfederasyonlar 1çin uygulanabılir. Gerıye etkili (makable şâmil) değildir. Kanunda evvelce kurulup, gerekli nisabı haiz olmayan tesekkülleri tasfi yeyi gerektirecek bir hüküm de yoktur. Kanunun geçici 2. maddesinde yer alan «Bu kanuna göre ku mlan meslekî teşekküller en geç ilk genel kurulunda tüzüklerini bu kanun hükümlerine uydurmak zorundadırlar» hükmü ise ancak tüzük değisikliğini öngörmektedir. Fakat üzerinde durdug^ımuz konu tüzük değisiklia ile çözülebilecek bir konu değildir. Kanaaümizce yeni kanunun yu rüriüğe girmesi, mevcut federasyon veya konfederasyonlardan y« ni hükümlere uvpun olrnayanların tasfiyesiai gerektirmiy«c«kiir. .. dışında yaşıyor Evirip çeviriyorum fincanlan. Açık mavi renklı, ırıce porselenden bir çay takıını bu. Çekoslovak malı. Markası «Vlotona». Bır taraftan, bir dagın ü«rinden güneş doğuyor, öbür taraftan, koyu mavı zemin üzennde altı ok. Basbayagı altı ok işte. Cumhuriyet Halk Partisinin lsaretine benzıyor. Fatma harnm ısrar etmese bu kadar şasmıyacagım. Fakat Fatma hanım ille de ısr»r edıyor. «Atatürk bu fincanlarla çay içti» dıyor. Birinci Dünya Harbınde, Diyarbakır'da kolordu kumandanı iken, karargâba âahll bu evde dinlenir, savaş meselelerinl görüsürmüs. îki de kahve fincanı var vitrınde, koyu kahve rengi ve Ucivert desenli, AtatürkMn kahve îlncanlanymış. Bir de radyo var, «Svntonisatlon» marka, Samanoğlu koşkünün eşyalarındanmış. Fatma hanım köşkte geadirdi bizi. Burada banyosunu yaparmış dedi, burada istirahat ederrniş dedı. Alt katta, Dicle'ya bakan büyük bir salonda Şam işi oyma tahtadan sedefll bir takım vardı, Atatürk burada otururmuş. Atatüdrtin çay fincanlarınuı üzcrlnde altı ok motifi vardı xe Fatma Hanıma gore. Atatürk bnnlarla Birinci Dünya Savaşında Diyarbakır'da Kolordu Kumandanı iken çay icerdi. İS VE İSCİ ceyi. Şehirâe de birkaç klşlya sordum, bılemedıler. Şımdi kalıyor iki ihtlmal. Ya bu Oncan takımı, buraya sonradan getinlmıştır (demek ki Çekoslovakya'ya altı oklu fincanlar ısmarlayacak kadar partiseverler varmış o zamanlar); ya da, gerçekten Birinci Dünya Savaşında bu fincanlar vardı (o zaman da, Parliye bir işaret aranırken bu fıacan motifi akla gelmiş olabılır deyip «tarihi» bir kesif yapmış oJac&ğız). Alü oklu fincanlar GÜNEYDOĞU MASALI HAREKETLERl 1 Eylül'de işten çıkarılacaklan rumlanm anlatıyoriar... bildirilen 64 Derby işçisinden bir grup. du(Fotoğraf: Selçuk Aybatar), Derby'de işçi tasfiyesi devam ediyor Ofisın alımlarmm da, bir yıl öncesınin yansını buUnadığmı soyledi. 64 işçi daha çıkanlıyor TEKEL İŞÇİLERİ GREVE BAŞLIYOR Tek Gıda îş Sendikası Genel Sekreteri ve AP îzmir MiUetve. kili Orhan Demir Sorguç, ihtllafa düştukleri Tekel Genel Mudürlüğünde önUmuzdeki Salı gll nü greve gideceklerini açıklamıştır. Grevlerin Tekel Genel Müdurlügü'ne bağlı bulunan 67 bin iş. çıden îstanbul ve Kocaell bölgesindeki 17 bin işçinin dışında 50 bin işçlyi kapsadığı ileri sürü ZAMANI YAŞAMAYAN İNSANLAR Ve Mılâdın 500. yılmda, piskopos Mar Petros, halkın Güneydoğuda çektıği sıkıntılar, uğradıgı felâketler sebebıyle vergı ödeyemiyecek hale geldığıni anlatmak içm îstanbul'a İmparatoru görmeye gıtmiş. Şımdi de Guneydogulu köyllller, Ziraat Bankasına olan borçlarını ödeyemiyecek hale gelmişler. 1500 yıl önce yaşamıs meslekdaşımn Mâr Yeşua, Güneydoğuda açlıktan basta düşenleri, ölenleri. goç edenleri, şehırlere akın edip dilenen ve köpek gibi sokaklarda ölenleri yazıyor. Şimdi Diyarbakır'da, Urfa'da, Siirt'te, Mardin'de 1500 yıl öncesinin trajik manzaraları gdrülmüyor ama, kbylere gittiğiniz zaman, etrafınızı alan köylüler: «Acız, susnzuz, perişanız!» diye, eski Yunan trajedyalann' daki korolar gibi haykınyorlar. însanların hali, evler, köyler de ıspaüıyor bu sözleri. Güneydoğu, zamanı yaşamıyor altı bin yıldan beri. Şehirlerdeki değişmelere aldanmayın siz. Kbyleri ve köylüleri degiştirmedıkçe, tarihın kuyusundan yaşadıgımız asra çıkmış sayılamayız. Devalüasyon işçileri giiç durumda bıraktı ATATÜRK KÖŞKÜ Fatma Şahın, beyaa basörtülü, gözleri sürmeli yaşlı bir kadın. 250 lıra syhkla, Dlcle kenannda Ataturk köşkü diye anüan eski Samanoğlu köşkünde yatıp kallayor, ziyaretçl olursa da, öne düsüp, kapüan anahtarla açrp, Bırlnci Dünya Savaşmdan yadigâr bu tarıhî btnayt gesdiriyor. tlgıhler, Atatürk'ün Kolordu Kumandanı iken kullandığı eşyayı oir vitrine doldurmualar Kristal bardaklar, sUraMler, sekerlikler, süt fincanları falan fılan, geigelelım benim gözüm altı oklu çay fincanlannda. «Emin misın Fatma bımm bn fincanlann Birinci Dünya Savaşından kaldığına?», «Eminim» dıyor. «Yahn o zaman Halk Partisi yofctu, bu altı ok neredeo çıktı?» Kısscası, çözemedim bilme Evin terasma çıkıyorum. Mcle! Boz toprağın bagnndan yeşıl bir kan daman gibi geçiyor Dicle. ötede şehır surları. Çin Seddinden sonra, insanoğlunun yaptığı en uzun duvarmış bu surlar. Atatürk çok dolaşmışhr bu terasta, akşam üzerleri, durup Dıcle vâdisine bakarak, uzaktan bir masal diyarına benzeyen şehrl seyrederek Zaten Güneydoğu bır masal, gerçek değil. Gerçeğın zamanla ilişkisi vardır, oysa zamanın dışında yaşıyor Güneydogu. Süryani meslekdaşımız MarYeşua, bundan 1500 yıl önce ne yazmışfa dert olarak, hepsi kalmış başımızda. Mahsul azlığı, susuzluk. salgm hastalık, kıtlık, fakirük, çekirge âfetiBir Toprak MahsuUeri Ofisl uzmanı, sUne başeratı ve kuraklık rebebiyle bu yü Güneydoğuda Urunun yanya düştügünu; Paranın değerinin duşUrulmesi ve Hükumetin aldığı zam kararları, piyasadaki etkisini süratle gösternüş, her dalda fiat artışlan başlamıştır. Paranın satın alma gücünün duşmesı, yeni toplu sözleşmelerde Sendıkalaruı işçiler için daha yüksek ücretler talep etmeleri sonucunu doğurmuştur. Ancak, toplu sözleşme müzakereleri «devalüasyon» karanndan önce bitmış olan fab rikalarda ve toplu sözleşme süresi yaklaşmamış olan iş yerlerinde çalışan işçileri daha büyük sıkmtılar beklemektedir. KISA KISA İSTİFAYA ZORLANDILAR îzmit Seramik Fabrikasmda çalışan işçiler, isverenin Sıkı. yönetımden yararlanarak, İşçileri zorla DÎSK'e bağlı Sendikadan istifa ettirdiğini söylemlş. lerdlr. 1200 işçisi olan fabrıkada Cimseîş toplu sözleşme muzakefelerıne başlamıştır. İşçiler bir önceki tophı söt. leşmede 3 yıl için 35 kuruşluk zam ahndığını söylemişler, benzeri şartlarla yeni bir toplu sözleşmenin yapılmasmı lstemedik. lerini bildırmişlerdir. îşçiler halen saat ücreti 125, 185, 195 ku. rus olan pek çok işçinin bulundugunu ve Kocaell için 225 ku Binyediyüı işçisi olan Lâstik Fabrikasının kapısına yazılan bır yazıda, 64 tşçlnın çalıştığı eski pres dairesinin kapatılacağı, işçilerin 1? akidleri» nın 1 Eylül'den itibaren sona ereceği bildırilmiştır. Bir diğer yazıda ise, işçi kendiliğinden ayrılmak isterse tazminatının verileceği belirtılmektedir. Sıkıyönetimden bu yana, «Dlrenişe katılmak» ve diğer çeşit11 nedenlerle 200 kadar arkadaşlannın çıkanlmasından sonra kendilerirıe yol göründüğünü gören 64 İşçi, önce Sıkıyönetime, sonra da bağlı olduklan sendikaya baş vurdular. Sıkıvönetimden kendilerine verilen ceıapta, «Kapatamaz, kapatırsa en az 6 ay açamaz. Başka kısımda iş yoksa, yanm yövmiye ödeyerek iizi evlerlnize gönderir. Pres açv 1 hnca da aynı işçileri tekrKr abr» denildl, fkkât kapıya* asıfan Uânda bir değişiklik olmadı. îşçiler, daha sonra Sendıkalannı araya soktular. îşveren, pres basmda, 8 saatte 26 maktne yerine 28 makine yaparlarsa, daireyi kapatmaktan vaz geçebileceğini bildirdi. îşçiler işsiz kalmamak için randımanı arttırmayı denediler, fakat başaramadılar; «8 aaatte 28 makine yapılmasına imkân yok. Bir kere çalışılan yer çok sıcak. 80 derece var. tkincisi, 26 maldneden faz» la yapılamayacağı uzmanlar tarafından hesaplanmış ve tespit edilmiş. 18 senedir aynı randımanla, yani 8 eaatte 2C makine yapılarak çahşılıyor. Aramızda eski işçiler de var. Yemeğe çıkmayacaksın. 10 dakika sigara molası vermeyeceksin. vine de olmaz. tşveren de bunu biliyor. Bildiği için böyle bir seyi istedi» diyorlar İşçiler zor durumda Paranın değerinin düsürülmesi ve son zarnlarla ilgili olarak bir demeç veren DÎSK Genel Başkan Vekili Kemal Nebioğlu, paranın değerinin düşrnesinin, ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının birden artması demek olduğunu söylemış, «Fiat artışmdan zarar görecek olanlar yine emeği ile geçinenlerdir» demiştir. Sıkıyönetim yüzünden grev hakkının askıda olmasının, işcılerın gerekli ücret artışını almalarım imkânsız hale getirdiğini belirtrniş, özetle şöyle devam etmiştir: «İşçilerin bayat pahalıbğı karşıuğinda korunmaları için iki konu üzerinde duruyoruz: Birincisi; oynak merdiven sisteminin uygnlanmaeı, hayat pahalüığınm artması oranında, işçilerin ttcretlerinin de zaman zaman otomatik olarak arttınlması. lkincisi de; gercekten işçinin çıkarlannı savunan sendikalann yeterli ücret zammı almalarıdır^ S ON len grevle ilgili olarak yapılan açıklamada ozetle şöyla denilmektedır: «Czlaştırma Kurulunun vermis olduğu ücretleri biz kabul etmi. yornz. Bunu Çabşma Bakanlığı ile Tekel Genel Mudürlüğüne bildirdik. Sıkıyönetim bölgesi haricinde bulunan vilâyetlerdeki iş yerlerine grev karan asıldı. Sıkıyönetim bölgesi haricinde kalan 50 bin işçi ile freve fideceğiz.» 12 ALMAN MADEN İŞÇİSİ GELDİ Almanya'dakl genç rnaden işçi. lerinden 12 kişilik bir grup, Turklş'e bağU, Türkiye Maden îş Federasyonunun davetlisı olarak yurdumuza gemTİşlerdir. Tür kiyedeki maden iş yerlerinl ve turistik yerleri gezen Alman maden işçileri, bugün artüs Almanya'da maden işçiliğinin ototnasyon (maklneleşme) bir hale geldiğini 10 kişinin işini 5 kisinin yaptıgını söylemişlerdlr. Almanlar buna ragmen işsizlik sıkmtısı olmEdığını ve iş k&zal&nnın bu sayede büyük oranda azaldı. ğını anlatmışlar, blzdekl son işÇi olaylan ile ilgili olarak, «Olay Protesto ediyoruz Bağımsız Tekstil Sendikası Genel Başkanı Rıza Güven, devalüasyon kararmı ve gelişen pahahlık düzenıni şiddetle protesto ettiklerini belirterek özetle şöyle demiştir: «Hükumet hiç beklenmedik bir anda devalüasyon kararı almakla işçi sınıfına büyük bir dar be indirmiştir. Fivatlann her türlü kontrolden uzak tutulduğu ülkemizde devalüasyondan yarar beklemek düpedüz saflıktır. Toplu sözleşme düzeni ile açık olan enflâsyonist gelişme bu kex daha da kesinlesecek, işçi nnıfı ezildikçe ezilecektir. Devalüasyon gibi bir teblike göze aünmadan imzalanmış bulunan toplu iş sözleşmeleri ile işçi sınıfına iyice işkence çektirilecektir. Bu durumda imzalı sözlesmelerin ve bu arada gülünç miktarda sabit küınan asgari ücretlerin yeniden gözden geçirilmesi şart ounuşturji ruş olan asgari aaat Ocretinln fabrikadakl İşçilerin en az yansına uygulanmadığmı soyleraişlerdir. Işçiler Sıkıyönetimden yararlanılarak, zoraki istifalar yapılması, topln sözleşme yapma yetkisinin diğer sendikaya ait olacağını lddia etmişlerdır. Eski işçileri çıkanyorlar Işçilere göre, işverenin hcdefl eski pres dairesint kapatmak değil, bu bahane ile eski işçileri işten çıkarmak. Bunun nedenlerini şöyle açıklıyorlar «Estd ve yeni bir işçi arasında vövmiye farkı 7810 lira olabiliyor. Eski işçinin aynca a y da 5060 lirayı tutan toplu sözleşmelerde kazandıgı prim h,akkj var. tsvrrpn ven) aldıeı Işcilere bu prim hakkını istemivwpklerine dair bir yazı Imzalatmı?. BSylece esM işçileri çıkanp. ye» ni işçileri almakla büyüb bir kâr saclavacaklar. Bir de sendtks meseled var» Biz eski işçiler birbirimize tanıyoruz. Birleşebilivor. hakkımızı arayabilivoruz. Zaten işsizlik var. Yeni is bulmuş bir insan, hakkım aramara pek eesaret edemez. Bövlecp hizim senelerdir zorla elde ettiğimiz. istediğim!z sendikavı seçme hakkını el« den alacaklar. fabrikava isverenin IstPdiH bir sendikavı soka» caklarj îşçiler. işverenin baskısmm İşçı çıkarma d'şında da devam ettiSird iddia edivorlar ve ömek olarak 1520 gtln önce. vıllardan beri devam eden vardiva saatlerinin değıştinlmek ıstemesıni Bösterivorlar. tşçilenn anlattıklarına edre işçiler vemeklen vememek ve lşleri vavaşlatmate şeklınde direnişe eeç:nce bu karardan vaz geçilmis Avrıca fabrika içinde işçilerın calıştıklan yerler deîıstirilerek. Istenmeven işçiler daha önre çalısmadıklan kısımlara verilmekte ve burada bflsarılı olamndıkian nahanesivle işten cıksnlmBktn )mıs FASİF DİRENİŞE BAŞLADILAR Kocaell Anadolu Döküm Sanayimde Ali Osman öztürk. Anmet Koral ve Gazi Demir adlanndaki tşçi temsilcilerinin İşten çıkarılması Üzerine, lşçileT fiili direnişe başlamışlardır. öğrenildiğine göre, arkadaşlannın gSrevlerine iade edilmesini tsteyen lşçiler, işlerinin başına gitmekte, fakat çalısmamakta. ya da işleri yavaşlatmaktadırlar. işçiler, arkadaşlannın, lsverenden toplu sözîeşme şartlannın uygulanmasım lstedikleri için çıkarıldıklannı söylemişlerdır. Dicle kenanndakl Atatürk Köşkünde. Ata türk'ün oturdu|^ı koltuk ve masası. MEVLİT Buyuk fcaybımiî •ziz ruhuna ithaf edılmek üzere vefatının kırkıncı gunune te. saduf eden 13.8.1970 Perşembe günü ikindi namazmı müteakıp Tophane Nusretiye camil şerifinde okunacak Mevlidl Serife ak. raba; dost; arkada? ve butun musluman din kardesleHmizııı tesrıfi rlca olunur. Cumhuriyet 8121 HAYRİ BORAY'ın lar işçiler tarafından yaratılmışsa, kendilerine hak verir ve gerçek nedeni olduğuna inanırız. Oışardan tahrik olmuşsa, buna karşıyız» demişlerdir. KUVVETLERİNİ BlfCIENDIRME VAKFINA YARDIM EOEIIM Cumhuriyet 8120 DİRENİŞE GEÇTİLER KocaeU Türk Kablo Fabrikasmda Sırn Öztürk ve Salih Birol adlanndaki işçilerden sonra. işçiler tarafından sevilen personel şefı Fikret Akman'm ışten çıkarılması üzerine, işçiler direnişe eeçmişlerdir. îşçiler geçtiğımız hafta lçlnde 45 gün süTe ile yemekleri boykot ederek çıkanlan arkadaşla. nnın geri alınmasını Istemişlerdir. MONTAJİŞ DE GREVE GİDİYOR Otomobil îmaı ve Monta) tş Sendikasının, SağUk ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı îstanbul Bakırkov'dekı Tanurhane 3 Agustoı 1970 Pazartesi günü ansızın aramızdan ayrılan Emekll Gy Denız AıDayı •on voiculuğunda alâkaıarını » sirgemeven basta Denız Kuvvctleri Kumandanı sayın Orsraıra) CeUl Bytcıoglu'ns: Efurey Deniz Saha Kumandin>ığıns: sır.ıf arkadaşlarma: dieer mfslekdaslanna; outün ıkraha: dost ve kendislni severlere enoze törenine fstirak ertenlere: ce lenk gönderenlere: trterat; telefon ve mektup ile büyuk «cımızı oaylasanlar» »e evimlze gelerek tazivette bulunanlara mınnet ve sukranlarımızi arzet. meyi bir borc biliriı E») ve Kızı TEŞEKKÜR REMZİ FENER'in Artvin Erkek llkögretmen Okulu Müdürlüğünden C I NS 1 1 2 3 4 5 6 Elbıse dikişi Pardesü Atlet Kılot Havlu Çorao Miktan 625 100 625 625 625 625 Takım Adet Adet Adet Adet Adet Fiyati Lira K i 135 110 7 5 S S 00 00 00 00 00 00 G.Teminatı Lira Kr. 5468 75 1856 25 thale tarihi ve şekli 28.8.1970 Kapalı Zarf 28 8.1970 Kapalı Zarf thale saati 14.00 15.00 GÖZALTINA ALINDILAR Türk Demir Dökiim'den İşçi temsilcilen Turgut Alağaç vs Recep Aktül, Sıkıyönetimce göz altına alınmışlardır. öğrenildiğine göre Demîr DSkümde çalışan işçiler olayı pro. testo İçin randımanı vavaşlatarak direnişe geçmişlerdir. tsct keslminden gelen haberlere gîîrs randıman e/»50 oranmda düşürülmüstür. 1 Yukarıda yaztlı 625 takım elbise dıkişi iîe bej kalem giyim eşyası iki parti halinde ve kapalı zarf usulü ile eksıltrneye konmuştur. 2 Eksiltme Artvin tlköfiretmen Okulunda yapılacaktır. Bu l?e alt lartnameler Okul Müdürlüğünde görülebılir 3 Isteklilerin usulune uygun olarak hazırlayacakları teklif mektuplanm, geçici teminat mak buzlannı, 1970 yılı taıdlkli Ticaret ve Sanayi Ödası belgelerini ihale laatmden bir taat evveline kadar Komisyon Başkanlığına vermeleri veya ladeli taahhü'.lü göndermclen gerekır. Postada vâki EedkmPler dikkate «hntnaz (Basın: 19142/8118) Cumhuriyet 8128 KAYTp 24 EK 035 No.lı Bn plâkamı kaybettira Yenlslnl alaca. gımdan «kislnip nükmö yoktur. GÜNKR MTJTALP Cumburljrtı (110 MüdürlÜEÜnde çalışan ı»ç1!er Jçin yaptığı toplu tş sdzleşmesi görilşmelerınde uyuşmazlık çık. j mıştır. Bu nedenle sendika bu îsten çıkanlacaklan 1 Evlul tarihini fceklevpn 64 ışci işvereniş yerinde grev karan almıstır den eelen haksi7 tasarruflann Sendika vöneticilerl Mart atek nedeninm dtrfnne hakVmyında başlıvan mUzakerelerde nın ellprinden »Iınmasi olduffuanlaşma olmayınea. konunun Vx nu sövlüvor «Grev hakfcımıa laştırma Kuruluns aksettifîfrt vok. Spndikami7 birsfv vanamıancak Uzlaştırma Kurulunun 2^1 vor. tsvrren «Sılnvrtnptiıni fı»«at kuruş zam takdlr ettiSln) açık bflerek ve onun kanadı altına lamıslardır. Sendikanin latedlfti «ıhnarak. buırönr kadar haval eam tse 550 kunıstur. etmere hf» pesan»t seyleri yapıj or> diyorlar