26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
BAHİFI DÖRT 24 Temuz 1970 CUKHURtYIT kabet halindeydl. V» An&dohı Demiryolu işletmelerinin sahibi Almanlar, grevlerin kışkırtıcüıgmı, Isviçreli ve Fransız önderlerin yapüğını iddia ederek, önlenmesini istiyorlardı. Gerçekten de, işçi eylemlerinin sermaye rekabetinde bir faktör ol» rakfrtiTlftnıiTTffls1güntlmUzdo bi* g Ie geçerli bir oyundur. Bu bakımdan, Alman isteklerinin bir gerçeğe dayandığım İddia etmek mümkundür. Ama, işçiler direnmektedir. Haklannı almışlardır. Hemen arkasından patlak veren Rumeli Şimendiferleri grevinde de aynı oyunlar denendi. Ve çok acıdır, bürada tuttu. Tam Bulgaristan Demiryolu lşçilerinin de greve katılıp, işvereni dize getirdigi sırada, Edime tarafı, anlaşma yolunu tutar göründü. Bunun arkasın. dan mfllîleştirme sorunu ortaya çıkınca grev tekrar canlandı. Işçiler isteklerıni aldılar. Ama, Bulgaristan da, Osmanklann bir toplantısına dâvet edilmeyen bü yük elçisinin hıncını ve daha çok kendı bağımsızlıgının son beratını, demiryollannı mıllîleştirerek aldı. Türkiye'de işçi Eylemleri ve Sonuçları E r o l TOY Mncl llgtaç olaysa, Reji Tütün işçılerinın davramsıdır. Sigara kâğıdı yapan arkadaşlan grev yapmaktadırlar. Ancak, gerek stoklar bakımından güçlü olan idare, gerekse tütün işçüerinin çalışması sonucu işjlerin devam etınesi, grevi etki6iz kılmflktadır. O zaman, hayran olunacak bir fdayanışma örneği verme kararı ialır tütün işçileri. Ve Reji yönelömine bu kararı bıldlrirler. Efger sigara kâgıdı işçüerinin is[teklerı yerine getirılmezse, onı lar da greve gideccklerdir. Bu tarzda bir grev, sdı duyulan fakat, 1961 Anayasasının dahi yasakladıgı sempati grevidır. 1908 yıhnda ıse, değıl sempati gTevlerinm, «Sosyal ve ekonomik durumlarını • korumak ve celiştirmek mmacıyla yapüacak» grevlerin bile yasak olduğu unutulmamalıdır. Yönetim de bu 'na dayanır. Tütün işçüerinin, sigara kâğıdı işçileri için par,makl«xinı bile kıpırdatmıyacağından emindir. Tınmaz... ESKİ KAVGA I Sempati grevi ancak birkez uygulanabildi Ve ertesi gün grev başlar. Reji isletmeleri bir anda dur muştur. Artık işçilerin isteğini yenne getirmekten başka çare yoktur. Çünkü, hükumet üzeri ne yapılan baskılar ve verilen emirler, işçiler bakunindan bir etki sağlamamaktadır. Zaptiyeler kol gezmekte, bazı turuklamalar, dövmeler olmaktadır. 01 raaktadır ya, grev de yürümektedir. Anlaşma zorunludur. Sigara Kâgıdı Işçilerinin bütün istekleri yerine getirilir. Bu grev, ülkemizde ük ve son kez uygulanan sempati grevi olarak tarihe geçer. İşçi dayanıştnasının olumlu somıcları ortadadır. Hükumeti, yabancı sermayesi bu büyük güç önünde boyun eğmiştır. Ve işçiler bir kez daha başanya ulaşmışlardır. • ŞİMENDİFERCİLER EYLEMDE B unlann yamrtda, bir de Rumeli Şimendiferleri grevl vardır. Bulgaristan, grevi babane ederek, kendi sınırları içindeki demiryollarını mülileştırmiş, bağımsızlığının son adımını da bbylelıkle atmıştır. Bir işçi eyleminin, devletlerarası bir sonuç doğurması sonucu da kayda değer bir davramştır. 1908 yıh grevlertaden olan bu grev, Anadolu Demiryollj işçileri grevmın hemen arkasından patlak verdi. Zaptiye Nanrı Sami Pasa'rnn, ükin yüksek per deden, «Geçen cnma jcünü saat altıdan baçîayarak hlzmetinizl terk ve t»«l eyledinfe.» (2) diye azarladığı işçıler, bolünme tehlikesini de atlatan bir dirençle isteklerine kavuştular. Bölme çabalarırun, bir daha hiç bir lşçiye, hiç bir yerde iş verümeyeceği tehditlerinin nedeni vardı. Emperyalızm, Duyunu TJmu miye örgütü içinde birleşmiş gibı görünse de, kıyasıya bır re • 31 MART ENGELİ ttihat Terakki'nin bu davranışlan, işçiler üzerinde çok olumsuz etkıler yaratznıştı. Tekrar siyasal brgütlenmeler başladı. Ama, tam bu sırada, 31 Mart (13 Nisan) 1909 olaylan patlak veriyordu. îttihat Terakkl Yüdınm Ordulan ile tstanbul"u lşgal edip, Abdülhamid'i tahttan indiriyor. V. Mehmet Reşad'ı Padişah ilân ederek, tam anlamıyla iktidann sahibi oluyordu. Daha önce uygulayamadıgı şiddet tedbirlerini uygulama kararındaydı. Çünkü, acz, Ingilız iaşkırtmasıyla Derviş Vahdeti'nin halkı peşine takarak bir karşı devrim yapmasına neden olmuştu. Arbk nefes aldırmak yoktu. öyle ki, yabancı gözlemcüer dahi, bu durumun acıhğından yakmma zorunlulugunu duydu lar. Kessler, Zonguldak maden işçileri arasında yaptığı bir incelemede, işçilerin dört duvardan ibaret ve hayvan bile bağlanmıyacak kulübelerde açıkta yattıklannı, günün yarısından çoğunu çalışmakla geçirdiklerini ve her anlarmın bin ölüms bedel olduğunu yazarken, Arhengellos Gavril, demiryolu işçilerine hastalanm&nın yasak olduğunu, ama çalıştıkları koşullar içinde de bunun imkansızlığmı anlatıyordu (3). I 1908 de bizzat Zaptiye Nâzın Sami Faşanın, müdahaJe edip yüksek perdeden konus.tuğu grevde İşçiler İsteklerine kavuşmasuu bllmişlerdi. leştiriyorlardı. Işçiler bu arada durmaksızın eylemdeydiler. Savaş ekonomisinin elestiri kabul etmez bir tabu haline getirilmesi çabasında olan Ittihat Terakki, bütün muhalefeti, tabii basta yine işçi eylemini ezmek istiyor. du. Çünkü korkuyordu. Işte korkusunun ömeği; Selânik'te örgütlenmek isteyen, işçilerin davra nışlanm önlemek ıçın, Vali, İÇİÎleri Bakanlığına yazı yazdı. «Selânikte bilcümle amelenin sendikalar teskilinin gittikçe tevessü ct tiğinL.. Tedrlcen sosyalizm fikir ve hayatının inkişafı ile ticareti mahalliyenin mahvolacap.. Bu itibarla ruhsat ilmuhabert ita»ında tereddüt edildiği.... Ve nihayet nıhsatname verilmi? olan sendikalann men'i İçin Meclis1 Vükelâ karan alınmag* Isteniyordu bu yazida... (4). Öyle anlaşıhyor ki, Ittihat Terakki'nin Valileri de kültürlü insanlardı. Sendikalaşmanm bilerek bilmeyerek sosyalizm fıkir ve hayatını geliştireceğini çok önceden anlıyabiliyor ve bundan duyduklan endiselerle derhal yok edümesini istiyorlardı. Bir tarafta olaylann değerlendirilmesindeki büyük isabet, öte yanda doğulu kafanm, bozukluğu düzeltmek yerine, o'nu açıklayanlan yok etaıe psikozu... te devam ediyorlardı. Hattâ o ka dar ki, tekrar partiler kurmuşlar, 1919 seçimlerinde de bir gerçek işçiyi, bu partilerden bırınin adayı olarak Osmanlı Meclisi Meb'usan'ına sokmuşlardı. Osmanlı Demofcrat Fırkası, sen dıka ve grev haklarını savunarak işçileri örgütledi. 10 Mayıs 1919'da tranvay işçüerinin grevi patlak verdi. Osmanlı Sosjallst Fırkasının bir kolu sayılan Tranvay Amelesi CemlyetİBİn organize ettiğı grevde isçüer, yabancı işçilerin işine son verilmesi isteğinde bulunuyorlardı. Iştirakçı Fehmi büyük bir çaba ile örgütlediği va uyguladığı bu grev yüzünden, ilkın İngiliz taraftarlığıyla suçlanıp ardından bir kurşunla yok eedildi. Ama bunlar örgütlenmeyi durdurmadı. Aksine artırdı. 10 Eylül 1919'da deniz ve marangoz işçilerinin destegi, Alman yada eğitim görmüs sosyalist genç lerin önderliği ile Türkiye Ijçi ve Çiftçi Sosyalist Partisi, Demiryo lu, Savaş Sanayii, Tekstil işçileri ile gazeteciler ve Beyaz yakalılar Osmanlı Amele Fnrkasmı, Tranvay Dok işçileri, Türkiye Sosyalist Fırkasını, daha çok deri işçileri de Mesal Fırkası'nı kurduIar. Bunlardan Mesai Fırkasının adayı olan Zeytinburnu Fabrikası ustalarından Numan, Milletvekıli seçildi. Ekim 1919 Tersane ve Kazlıçeşme Deri İşçüerinin, 6 Ekim 1919 tranvay işçilerinin grevlerıne baş langıç oldu. Bu grevler, itilâf devletlerinin İstanbulu işgal etmesınin bir nedeni sayüdığı için, iştirakçi Fehmi'nin suçlanmış olduğu sonucuna da varmak mümkundür. Kurulan sosyal ve siyassl örgüt lerden en fcalıcı olanı kuşkusuı sendikalar olmuştur. Bir de Türkiye Çiftçi ve Isçd Sosyalist Jır» kası. 130 yılın bilânçosu budur. V« Kurtuluş Savaşı, butün bunlara bır çizgi çekmışür. Çünku emekçisi, önderiyle bir Milli Kurtuluj Savaşı verilmektedir. 21aten 1919 larda işçüerin grev nedenlerinin başında, yabancıların işletmelerden atılması gelmiyor muydu? lşte fırsat; çıkmıştır. Sadece işlet melerden değil. tüm yurttan bütün yabancıların atılması için. grev yapmaktan da büyük bir savaş, gerçek savaş vardır. PJOİİCOCOOİM | konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU | | CEM SULTAN YARIN : Ulusal Kurtuluş Savaşında İşçiler 1 Mehmet Ali Ayni, Hâtıralar, Ist 1945, S. 5981 2 Hüseyin Avni Şanda, 54 yd onceki İşçi HarekeÜeri, 3 A. Gavril, Anadolu ve Bağ dat Demiryolları Idaresinin Içyüzü. 4 Lutfi Erişci, Türkiyeda Ijci Sınıfının Tarihçesi. • SOSYALtST PARTÎ B DtŞt BOND TİFFANY JONES GARTH u arada Osmanlı Sosyalist Fırkası kuruldu. YU 1910 lara varmıştı. II. Enternasyonale bağlı olmasma ragmen, tam bir sosyalist parti sayılamıyacak, ama Osmanlı yönetimindekl Türkiyeye ilk kez bilimsel sosyalizmin terminolojisini, davranışlannı getirmesi bakımindan çok önemil bir kuruluşta Kuruluşundan kısa bir süre sonra Paris şubeslnl açtıgı gibi, kısa süreli (tdrak), (Insaniyep, (Beşeriyet) gibl dergilerle. uzun sayüacak bir süre yayımlanan (tstirak) günlüğünün sahibiydi. (îştirak) in başyazan Pehmi Bey, tarihtaıize tştirakçl Pehmi olarak kaydedilmiş, ilk sosyalist sendikacılanmızdan ve yazarlanmızdan blridir. Tazdığı çok ateşli ve sosyalist yazılar, kısa zamanda lşçilerden çok da ha fazla Ittihat Terakkiyle, yabancı sermayenin dikkatini çek miştir. Açılan kampanyanın kısa zamanda sosyalist kulüpler kurulmasma, bu kulüplerin eğitimlerinde işçilerin dikkati çe kecek blçimde çoğalmasına kar$m tngilizler Müslümanhğın hâmisi görünerek, hükümet ekonomik tenkidi susturmak amacma bürünerek elblrliğiyle, Os manlı Sosyalist Fırkasını kapattılar. Ancak hemen arkasından îttlhat Terakki lçinden yeni bir muhalefet doğdu: AhaU Fırkası... Pırka, l$ci smrfına, «Sennayedâran ile amelenin miinasebatı mütekabilesi hakkındakj ka ıranun, amelenin hukuku esasiyesinl bihakkın temln edebfle* cek bir ihale ifrağı İçin tâdili. ni vaadediyordu. (Program Md. 9) Aynca grev yasağının kaldırılacağı sendikalann tekrar ku rulmasma izin \erileceği, 14 ya şından küçük kız, 16 yaşmdan küçük erkek çocuklann çalıştınlmıyacağı, bir İşçi Bakanlığının kurulacağı da vaadler arasmdaydı. Balya grevinln hemen arkasın dan, Tramvay Işçileri Grevi gelmektedir. Bu kez, grev nedeninin yanına. ücret arttınmıyla birlikte, çok sağlam bir gerekçe, bir uyanış belgesi sayılabilecek mılliyetçtlik duygusu da ekleniyordu. Sonunda isçiler, ücretlerine zam yapılıp, bunlann maaşa çev rilmesi, yabancı işçilerin çıkanlması ve Müdür Perdirakis'in değistirilmesi istckleriyle grev yap tı)rr. Ittahat Terakki duruma el koydu. Ücretlere 70 kuruş zam yaptırtıp, maaşa çevirtü. Ama, diğer istekleri hiç bir zaman karşılamadı. • ]\IECLtSt MEBUSAN'DA BİR İŞÇÎ ma, zor zoru doğuruyor, sava şa rağmen, baskılara, tehditlere rağmen işçiler direnmek • SOSYALtST FIRKA VE GREVLER TÜRKÎTE Sosyalist Fırkası üst üste grevler organize ediyordu. 2 A •ıııııııı 45 başlangıcı j MUZAFFER BUYRUKÇU Birden gazeteyl nzattı Hüsnü'ye, «Bak, beo yazdım» dedi. Hüsnü, Dogan'm gösterdiğl yere uznn ozun baktı ama bir sey anlayamadı. Çünkü okaması yoktu. «Ruman mıdır, nedir?» dedi, gözlerini Dofan'ın yüzönde dolaştırdı. Doğan da Hüsnü'ye baktı ve sorusunu düsündü. o zaman Hüsnü*nün okuması yazması olmadıgı aklına geldi, «Hikâye, ben yazdm.» «Aferim be, aferim! Para var mı para?» dlye bağırdı. •Bilmem> dedi Doğan. omuzlannı kaldtrdı. •Söyle o Şinasi hergelesine de biraz bana kadar gelsin.» Börekçi Ramdi'ye, «Sabahlar hayrolsun amca, iyl işler. dedi. •Sağ ol» dedi Hamdi, sofnk atgınlığından kmlmıs bir sesle ve hızh hızlı öksfirmeye başladı. O anda söylediği sözlerle öksürüğün meydana geldiğine üzülen ama uzamasma sinlrlenen Doğan, öksürük geçene kadar bekledl •Poğaça mı istiyorsun? Hangisinden?» «Kıymalı olsun» dedi Dogan, ylrmlbej kumja nzattı. Parayı alıp cebine atan Hamdl, >Baban nanl?» dedi. «Daha gelmedi. Bak Hamdi amca, hikâyem cıktı.» Hamdi, bajım geriye atarak uzaktan baktı gazeteye ama harfleri kesin olarak çıkaramadı. Gazeteyl arabanm üstüne koydu, ellerin! sağ omuznna attıgı peşklrle sildi. mendil cebinden çikardığı teUi gözlugü taktı, Halll gibi heceleye heceleye okudu, sonra Doğan'm yüzune, okuduğunun ne olduğunu acıklamasmı Istiyen gözlerle baktı. Ve sordu, «Ne bu shndi?» MaillllllHIMHİIIIHIHI «Hikâye, ben yazdım» dedi Doğan. •Senln soy ismin Özlen mi?» •Özlen değil, Özden» dedi Doğan. «Güzel, güzel. Aferim! Kafadan mı yazarsm yoksa herhangi bir Idtaptan mı?» «Kafadan» dedi Doğan, göğsünfl şljirerek. «Bak sen?» dedi Hamdl, basını sola eğdl, «Aferim. Demek öyle şeyler de geliyor elinden. Çok sevindim^ Gözleri sulandı hemen, «Benim Ahmet'lm de sağ olsaydı, senin yaşındaydı gimdlj» Gözlüğünü önce kılıöna, sonra da cebine soktu, aynı anda iki elinin tersiyle ıslak gözlerini sildi, gazeteyi aldı, arabanın altına bir yerlere sıkıjtırdı. Doğan, ses çıkarmadan basuıı önüne eğdl va öyle yürüdü, gömlekçi Nuri'nln dükkânı önünde basını kaldırdı. tçinde acıma değil, öfke vardı. Hiç olmazsa bir kıymalı poğaça daha verir ya da dncekinin parasını iade ederdi. Bundan sonra ondan değil köşedeki Nazmi börekçiden poğaça alacak, ne Kazete ne de poğaçalan sardığı bobin patiaklarmdan vermeyecektl. «Dilinl esek ansı soksun. Kocaman Özden'i Özlen diye okudu.» Gözlerini kırtl ve bulduğayla gözleri kurnaz kumaz parladı. Arabayı bos bırakıp matbaaya su dökmek için geldiğinde hemen koşacak, üç tane kıymalı poğaçayı çalacaktı. Şıracıya girdi. «Selâmınaleyküm.» «Aleyküm selâm> dedi Abdullah, «Naber?» «lylik güzellik. Bak agan ne yazdı?» dedi. gazeteyi uzattı. Çabuk çabuk göz aH Abdullah çazeteye ve Doğan Özden adını görunce »nilümsedi, clini azatıp sıktı, «Tebrik ederim> dedi. «Hani bana anlatıyordun, o mu?» «O ... «Çok güzel. Çok sevüıdim.» (ArkMi var> J 76 Çekimser tavırlar takınıyor... Fakat çok kısa sürüyor bu tutumu. Sonra, Fletcher'in gözlerine dinıdik bakaraktan cünüesini tamamlıyon « Evet, saat on bire doğru yattık... Ertesi sabah uyandığımda yalnız olduğumu farkettim...r « Liedenski'nin kalktığı ve dairenizden çık tığınızı duymadınız mı?..^ « Hayır... Fakat bir teyahate karar vermi» durumdaydık... öteberisinl toparlamak, noksanları m da bir an 6nee tamamlamak için erkenden davranmış olabiürdi .. New York yolculuğu kesrnlegmişti arük... Bdylece önümde ben de kendi hesabıma elime geçen fırsatı değerlendirmeyi uygun bul dum. Nasıl olsa vaktim vardı. Amcam# gidip kendisiyle vedalaşabilirdim...» Fletcher, gülmek lstediği halde kendini tutan kimselerln garip davranışlan ile rol keaiyor yine: «şu eUi bln dolar hlkâyestal ona bir kere daha hatırlatmak niyetinde miydiniz yoksa?..» Mary Weaver1n gözlerinde yanıp sönen bir sürü kıvılcımı, oturduğum yerden rahatça görüyorum. Fakat bu ne tuzgınlıktan fltürü, ne de hor görroe eğiliminin bir belirUsL Olsa olsa bir çift göz dolusu kinaye olabilir. Evet zaiere doğru gidenlerirj açığa vurabüecegl sağlam blı kinaye. «Söz konusu meseleyl amcama bir kere daha hatırlatmak için ortada sebebe benzer blı şey yok.» Başsavn bakımindan bir sürpris bu.» Hiç besapta bulunmayan. tepeden inme blr sürpri2. «Ne demek istiyorsunuz?..» «Gayet basit... Sadece iki gün evvel... Ocak evımn yirmibeşinden öncesine rastlayan iki günü kastediyorum™ Amcamdan gelen bir çeki bcnkaya yatırmıştım... Elli bin dolsrlık bir çekti..» Fletcher kıpkırmızı... Onun bflylesine kızardıgını i!k defa görüyorum... Duruîmalardin bu vana,. • SAVAŞ VE EMEKÇILER S AYLAK MTJSA w AJ£ 0 1 \ «^\ <assı s ııa 7TPi\ »^3* c b \ AVAS başlamış, Osmanlı Devleti Âli'si taraflardan biri olarak, hiç bir yaran, hiç bir zorunluğu yokken bir kan ve ateş payyasımn içine sürüklenmişti. Emekçiler, mehtpr m^r^larıyla dizi dizi savaça gidiyorîar, <3üyorlar, ölüyorlardı .. Ama, gidenlerin yerine durmadan yenileri yctişiyor, işletmelerde yerli yabancı çatışması dah8 da hızlsnıyordu. Öyle bir durum doğmuştu ki, Oiivunn Umnmlye'de konsorsiyum'u teşkil edenlerden bir kısmı düşman, bir kıs mı kaderbirliei edilen «müttefik' ti.» İsletmelerden bir kısmı Fran •"z, lnçiliz, gibi düsman tarafındn. bir kısmı Alman isletmeleri glbi müttefiklerin elindeydi. MMİW H. L. DUGAL YARINSIZ ADAM Türkçesi: Adnan TAHİR «Dlğer bir deylmle, ameani2, size kendt sinden lstediğlciz elll bin dolan göndermiştt öy!e mi'.. «Evet..» «Fakat hani amcanızla banşmamıştını». Bu noktayı slze ısrarla scrdum, siz de lîrarla tekrarladımz...» «Ytae de tekrarlayablllrlm.. Banşmamıştik C'ekle hirîikte bana bir de mesaj yot lamısfı «hv'« dlyordu...» • BtR YAZIŞMA ÖRNEĞİ kEPHELERDE vuruşanlar, mıı. sa başınd? çıkar pazarlıklany
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear