Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE ÎKİ 12 Temmtız 1970 CUMHÜRÎYFr imdiye kadar bu konuda çok seyler söylendi ve yazıldı. Nitekim biz de düzenlenen bir forumda tam bir tarafsıznkla düşüncelerünizi açıklamak fırsatını bulmuştuk... özetle diyebiliriz ki. bilim adamlannın ve iiniversite öğretim üyelerinin hepsi Usanya karsı çıkmışlardır. lalnız TÜRKİŞ ve Siyasî lfctidar çevreleri Tassndan yana olmuşlardır. Bundan önceki yazımızda da değindipimiz fibi (1) meseleye sadece TURKİŞ re DİSK ilisküeri açısından bakmak. Tasarımn ban hükümlerini dar re kısır bir görüsle deferlendirmek ve böylece bir senteze varmak ç«k yanlış ve sakıncalı olur. Tasanya canlılık veren ve gerekçesinde yer alan giiçlü Sendikacılık araacı, frerçek maksadı örten biçimsel bir terimden ibaret kalmaktadır. Çiinkii bakıyorsunuz Tasannın kapsadıfi diğer koşullar sözü edilen amaçla çelişmekte, sonuç olarak îşçi sendikalarının tirve kuruluşanda tekelciligi daha açık bir deyimle TÜRKİŞ saf kalmak sartiyle diğerinitı canına kıyümakta ve görümirde tek Konfrderasjon sistemini çetirmektedir. Tasarıda karınılmış hakların eaklı tutulduçunu ve bugünkii yasa\a çöre kurulmuş ve taaliyette bulunmakta olan Konfederasvonlara yeni hükmün şamil olamayacağını sağlayacak bir açıklığa da yer verilmemiştir. Kanunların yürürlüğüyle ileili ve bukukça gerekli olan bu ilkede boşlukta kalmıştır. Sendikolor fasarısına yöneltilen eleştiriler • Suphi Nahit OKAY • • İKTİSAT FAKÜLTESİ İŞ HUKUKU UZMANI mat ve can güvenliğini sarsacak veya yok edecek eylemlere karsıyız. Bu bakımdan DİSKİn son olaylardaki tutumunu ve TÜRKfŞ'in, işçilerin Anayasal haklarını zedeleyici ve sendikalann kurulu; özgürlütünu kısıtlayıcı nitelikteki girişimlerini ve savunmalarını dofru bulnıuvonız. Bugünkü kanun, sendikalann faaliyeticn meni ve kapatılmaları nedenlerini esasen ön jörmüş ve ayrı ayrı saymıştır. Suç işleyen ve Anayasanın belirli ilkelerine aytarı faaliyette bulunan sendlkaların yetkili iş mahkemelerinre kapatılacaklannı da açıklamıştır. Devrimrı Işçi Sendikalan Konfederasyonu için bu hal ve sebeplerden biri varsa veya ilerde ortaya konursa hakkında koğusturma yapılabilir. Sorumluları mahkemeye verilebilir. Bu tneslek kuruluşu da elbette göz yaşlarma bakılmaksızın mahkerae kararıyla kapatıur. Bu normal ve huknka uygun bir yoldur. Fakat böyle yapmayıp veya mahkemeye başvurulup da umu lan sonuç elde edilemeyince politik nedenlerle, meslek rekaboti ve kisisel çıkarlar uğruna istenmeyen bir Konfederasy onun yasama organı aracılığıyla tasfiyesine gitmek büyftk bir hata ve gaflet olur. yrıca, Tasarıda yer alan ve uluslararası meslek kuruluşlanna katılma olanağmı ve hakkını yalnız çoğunluk konfederasyonuna, ya da buna bağlı sendikalara inhisar ettiren hüküm nasıl savunulabilir? Anayasanın hepimizin bildiği Ukeleriyle nasıl bağdaştınlabilir? Üstelik biıim de katılmış olduğumuz ve onaylamış bulunduğıunuz Uluslararası Çalışma Teşkilâtı Sözleşme ve Tavsiyeleıine, Insan Hakları Bildirisine de aykındir. Bunlar karsısında dunım. bukukça nasıl olumlu olarak yorumlanabilir? Tasarının bunlardan başka eleştirüen ve haklı olarak sakıncaları belirtilen hükumleri de var. Bunlan bir yana bırakıyoruz. Sadece yukarda isaret ettiğimiz yeni hükümler, Siyasal tktidar Ue TÜKKtŞ ikilisinin maksadıııı açıfa vurmaya yeterlidir. Bunlar Anayasa ve Sosyal Devlet anlayışma sırt çevirmenin ve ters gidisin açıkça belirtileridir. Her balde güçlü sendikalar yaratmanm, bütün sendikarılarunızın yakındığı sendika enflâsyonunu \e sarı sendikacılığı önlemenin tedbirleri değildır. Ülkemizde süregelmekte olan te her vesile Ue dile getirilen siyasal. ekonomik ve sosyal bunalımlar, öfrenci hareketleri ve memur boykotlan yanında bir de işçi haklarını ve meslek kurnluşlarım kısıtlayıcı ve Anayanal hakları kullamlmaz hale (tetlrici \e büvük sosyal kütlenin buzurunu bozucu bir ortarr. yaratüması ve bunda israr edilraesi en hafif anlamıyla basiretsizliktir. gandığını da söylemekten kendimizi alıkoyamadık. Açıklamayı, Tasarı muhtevasiyle uzlaştırmak ve özellikle değindiğimiz konularda Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlanyla ilgisini anlamak ve yorumlamak mümkün olamamıstır. Tatnız bu demeç, Hükumctin Tasarıyı bugünkü haliyle vasalaştırmak karannda olduğu kanısını uyandırmaktadır. Fakat, Siyasal tktidann parlâmentodaki temsilcilerinin ve özellikle C. Senatosundaki üyelerinin sagduyt»yu egemen kılarak bunca uyarılar karsıstnda daba temkinli hareket edeeekleri umudu hcnüz yitirilmemistir. l'mulan ve neklenen odur H, Sayın Cumburbaşkanının vetosuna ve hattâ Anayasa Mahkemeeinin Inceiemesine yer verilmeksizin sornna olumlu bir eözüm yolu bulunabibnesidir. Türk sendikalarının özgürlüğii ve bağımsızlıği, ulusal bağımsızlığımrzın da bir teminatıdır. Bunda çok titiz olmalıyız. Biz Utasal Kurtnlus Savaşınt görmüş ve Atatürk devrini yasanuş mutlu kusaktanız. Bundan sonra da kurtulusumnzun ve kaikınmamızın temell ve biricik yolu, Atatürkçfl ve Anayasacı olmaktadır. Her seyden önce ve her tür politikada ıçtenlik \e açık yüreklililj şarttır. fc'ayın Sevfl öıtürkfta Ç alısraa Bakanı bilim çevrelertnce yadır son demecinin Kurtanr... mı? Bttlent Eccvit ekibinin 20 inci KurulUy'daki başansı Halk Partisi çevresinde çesitli vorumlara hız verdi. Bu yorumlardan biri de şudur! Ecevıt aşın sola karşıdır Aşın sola karsı olmasa, as>.i' solun saldırılarına uğramazdı Dünyanın her yanında böylediı bu . Aşın sol. sosyal demokratlan en büyük düşman bellemış tir. Çünkü sosyal demokratlsr düzent seçımle degiştirmek ıster ler; aşırı solcular ıhtılâlle . Sosyal dernokratlar toplumun eer ceklerınden hareket ederler; aşın solcular dogmalara değer \e rrrler. Ecevnt'in devTimcilige ihanetle itham edilmesimn sebeb' budıır. Eğer Halk Partisine baelı Sosyal Dcmokrasi Derneklerı nl masa. bu sade suya çorba iddialar cevaba deçmezdi. Çünkü toplnmda aşın sol diye diye öylesine üçkâğıtçılık vapılmtştır ki Hm ortaya eıkıp da aşın «ola vervansın ederek bir fikri savunuyorsa, orada bir alicengiz oyunu bulunduicunn artık eerçek devrlmcîler bilîvorlar. Ne var ki. sençler arasında zavıf da olsa bir sosval demokrasi akımı vardır. Vp bu akım üstüne üniversite cevTelerînde tartışmalar olmaktadrr. övlevse köşemizin elverdiğince konuva ilişelim. Bir kere Mbarca «aşın sol» dive anılan komünistlerin tarih(e sosval demokratlarla çekiştigi doğrudnr. Ne var ki, zamanımız da bu cekismenin niteliği: Sen seçim istersln, ben fhHlâl isterim.. tartısmasından çoktan U7aklasmıstır. Artık asrn sol partileri de Batı demokrasisinin birw narçası olmuslardır Burlııva düıenl irmdp biitanlesmiş (rlbidirlrr. Aşın solun da solunda yeni akımlar çıkmıstır. Herhald^ kendilerine sosval demokrat adını veren eençler: Biz sandıktan cıkacaeız.. riiTp d^Timciliri sandık politikası icinde dPeerlendirmekle komünistlih itbamından kurtıılamazlar. ama Sülevman Benn rejiminde verlerini alırlar. Avrunanın büvük komünist partilpri iktielara seçimle eeceoeklerini coktan ilân etmfslerdir. Ve secim «sandıei asın sofcularla ortanın solrulannı birhirindpn aviran bir etken olmaktan çıkmıstır Buna karşılık Batıdaki sosval demokratlan hizimkilerrien avıran haskaca öneml' farh'nr vardır ki. nnian töfmprfnf a\riın denmez, kör denir. Egcr Batıva beyni yıkanmış gözlerle bakmıvorsak. ştı basit trercekleri saptavabiliriz : 1 Batıda hurjuva dpmokTasisi vardır. 2 Batıda fikir özpürlüçü vardır. 3 Batıda <ıanavi devrimi Kercekleşmlstir. 4 Batıda ka'kınmak fçln devrime Ibtivaç voktnr. 5 Batı toDİumlan pmpervalist niteliktedir. Bizde ise burjuv» demokrasisi voktnr. fikir «ısrürlÜRii voktur. «sanavı devrimi cerçekleşmemistir. kalkınmak ıçin (tercek bir devrime ihtivacımız vardır. VP empervalİTmin sultasi altır.da bh mazlum filkeviz Her halde bövlc bir filkede «osval demokrat olmak. Batıdaki eibi sosval demokrat olmak de&îldir. Kalıplarrian ve takhccilikten kurtulup kendi millî terçeklerimizi dp|»rlpndirmek rerekir Gavri milH fTlipinci demokrasi icinde bütünleşmekle riMr SzçiirlöjHi ve bacımsız sanavi devrimi eprceklesnüs Batı de mokra«idi icinde bfitünlesmek ayni şev olamaz. Bir eercek Batı soleusu, ister ılımlı olsun. ister asın. hlç bir raman rfirkivrdeki dbt: A man ne ivt oldu da sıkıyönetim eeldl. ortalıb rabata kavustu.. d've vazmaz. vazamaz. Fasizme dönflk kompradoı kapitalizminin üstiine askrr ünlformasını çiydirmek istiyen sermaveci yanında rrr alan kislye ne sosval demokrat denir. ne solco denir. ne de namuslu avdm denir. Tiirkivp emnerralizmin sultası altında hnlunan blr voksnl ülkedir. Bövle ülkelerde insanlan «solcn musun. asın solco rnusuc?» dive dejh'l: Emperyalizmden vana mısin. değil mlsin? diye aymrlar. Amerikan emperyalizmi memleketin basina Ikrtsadi kurumlariyle oturmustur. Gavri millî komprador nmrfı vptistirilmi? palazlanmıstır. Emperyalizmin koşullan madde madde açıklanmıstır. Ama bir sosval demokrat eenç, tsmet Pasava eider de bun lan sövlerse. tsmet Paşa o sosval demokratı azarlar. Kim sömürüvormus bizi? 4merika sömürüvor Paşam Kün demi* onu? Ortada Paşam Hadi canım sen de! Ve o genç bundan «onra dllini tutup da otnrursa, o renç penç olamaz, sosval demokrat da olamaz: ne arıptır ki daha virmi yaşında politikacı olur. Amerikanın icazeti ve komprador kapitalizminin vesayetl altmda sosyal demokratçılık ovnamak. fikir özgüriağü bulunmıyan bir voksul filkede halki aldatmak demektir. Avrupa sosval demokratı. emperralrst dünya nizamında milÖ çıkar saflnan tleri kapitallst ülkelerde bh millî nüelik eösterir. ve hiç olmazsa fikir özgürlüğfinfi savunmakla aydın namusunu kurtanr Bizim sosyal demokrat ise asın tola bücum ederes bozuh düzen icinde kendi paçasını kurtanr... mı? Hayn kurtaramıyacak imrtaramıyacajhnı "kinda eKrpreüı Sonuç Anayasa teminatı altında serbestçe kurulmalan, Demokratlk ilkeler cerçevesinde çalışmalan, fonksiyonel olarak birleşmeleri. strüktürel bakımdan güçlenmeleri ve gelişmeleri, özgürlük ve batımsızlıklarını korumalan siyasal rejim açısından oldufu kadar toplu münasebetler diizeni yönünden de eerekli ve zorunludur. '1) 3.6.1970 tanhlı Cumhunyet Gazetesine bak. işçi haklarun T ürldye'de sorumlu meslek savunmakla efVrev°H ve kuruluslarımn Hata ve gaflet T lkin şu noktayı belirtmek isteriz: Gerçl *• ortada kanun yoluyla ve zoruyla canına kıvılmak istenen zirvede kurulu ve TÜRKİŞ'e rakip ve onunla kıyasıya mücadele halinde bulunan bir işçi teşekkülü var. Varlığını konıması için direnişe ve protesto eylemine geçmesine bir şey denenıez. Haksızhga karşı çıkmak her vatandasın ve kurumun hakkj ve ödevidir. Fakat en başta Anayasa olmak üzere yasalann çizgisinde kalmak şartıyla. Biz Hayır^ «Güzelliğin, iyilifin, doğrulugun duş kapılarında ..» Sait Faik o kapıyı açtı olanca genişliğince. Çağının insanlarına oldağu kadar, geleceğin insanlarına da... Belirli bir çagın klsisinı »nlatmadı o. Belgesel değildir Sait Faik'in öykfileri. Okursanız dykülerini, hem yazann vaşadıîı çağın, 1930 1954 yıllarının rengini, havasını, anlamını, sürli siirsiz yönlerini bulursunuz, hem de çaflar dışı, çaflar üstü «insan» denen yaratığın türlü hallerini, türlü yasamalarını duyarsınız. Tfirk insanıdır anlatıIan elbette. Ama Venezuelalı kadar tsrailli, Japon kadar Finli de kendin] bulur o öykülerde. Genis ve dar, sınırlı ve sınırsız, çağın ve çaf dısının «insan» ı vardır Sait Faik'te. Çağını asmış, Dlasunun ıınırlarını feçmiş, insanlıga malolmuş. kendi toplumunun sorunlarını, havasını dfînya insanlıgına ulastırmış, gelecek kuşaklara doŞru seslenmis baska bir yazanmız yoktur. Sait Faik kadar «anthentique» baska büyük bir yazar yetistiremedlk daha, ondan... Daflsrca'nmdı yukarda yazdıjım cflmle. Düs kapılarında bekleyen, o kapıları açan. tflm güzelliklere, iyiliklere, dofruluklara... Sait Faik'i en iyi anlayan, dnyan duyuran elbette Daslarca ribi büyük bir sair olacaktır. lste Dağlarca'nm Sait Faik için yazdıgı şiir. Çok sey anlatıyor. Kitaplar dolusu inceleaenin veremediği kadar çok seyi : «««Sait, on yıl mı oldu, inanmıyorum Dün gibısin l.şte yâifanı kaldırdın uzun parmaklarınla Sarı yüzünrfe akkırmı21 bir ince sakal Üşudün gibisin. / Binlerce sevgi, binlerce yaşama Yıldız yıldız büyüyen bir düğün gibisin Giızelligin, iyiliğin. doğrulugun düş kapılarında Dur mu diyorlar, biraz mı diyorlar Büsbütün gibisin / Ama için sıcak. için doğada Yün gibisin Nerde olursan ol Sait Yanında çocuklar bahklar kuşlar Düşünrfüğün gibisin.> On yıl demiş Dağlarca, ne zaman mı? 1964te... inanmamış •n yılın geçtifine ! Şimdi altı daha ekleyin, eder on altı. Yısayan için geçer zaman inamlmaz bir hızla. Çocuklukta, ilk gençlikte agır agırdır zamanın akısı. îavas yavag artar bu hız, sona doğru delice bir yanşa benzer. Yazarlann fistün yanı, bu zamanı daha ilk başta alt edebilmeleridir. îazdıkları her zaman ayru öneml, derinlifi, duyarlıgı, etkinlifl taşırsa. her okuyana yeni, yepyenl bir şeyler verirse ölmüş müdflr o yazar? Kim der şimdi Sait Faikin öldü|ünü, o sayısız öykfl capcanlı dnrnrken... Bir küçük kentte Sait Faik konusunda konusmuştum yıllar önce. Sait Faik'in öykülerini okumamıs olmanln bir eksiklik, bir kusur oldnğunu söylemistim, acıdı&ımı eklemistim Sait Faik'i okumamıs olanlara ! tlin Valisi. Eğitim Müdürü, daha başka önemli kişileri karsımdaydı. Gözlerinin içine baka baka aöyledim bunu. Gelmislerdi, nezaket göstermişlerdi; duymuşlar Sait Faik'in adını, ama okuraamıslar tek bir Syküsünü bile. tşte « günkfl sfizlerim : «Sait Faik'in öykülerini okumamıs olmak büyük bir mutluluğu duymamıs, tadmamıs olmaktır. Onun öykülerini okursanız yaşama>ı seversiniz. Bir anlam, bir sevinç, bir gizli hüzün, bir yalnızlık duyarsınız. Hepsini birden tadarsınız yaşam duygnlannın. Acırım Sait Faik'in tadına varamayanlara. Bugüne dek okumamı«, ya da çeregince tanımanus olanlara. Kendilerini bir duygn ve düs hazinesinden yoksun bırakmışlardır onlar.» Niye ml dSndüm gene Sait Faik konusuna ! Bilgi Kitabevl Sait Faik'in Bütün Eserleri'ni güzel kitaplar halinde yayınlamaya başladı da ondan. Iki cilt var simdi elimizde. «Semaver • Sarnıç», «Şahmerdan Lflzumsuz Adam». Bnnu kısa siirede öteki eiltler izleyecek. Hiç değilse ba tırsatı kaçırmasın Sait Faik yoksunlan! «Dur mn diyorlar. biraz mı diyorlar Büsbütün gibisin» mısraının neden söylendiğini, ne anlama geldigini anlarlar, iyili|in, güzelliğin, do&rıılufıın diı« UaDil"'nr<rtan Sait Faik'in, daba dogrusu insanoglunun gizli dflnyasına geçiverirler... Soit Foik denilince on yıllarda ilim adamlannı en çok ilgilendiren konu lardan biri de yeryüzündeki iklim şartlannın gittikçe değişmesidir. Gerçekten sıcak iklimi olan verlerde, hava serinlemckte, soğuk iklimli yerlerde ise, ısınmaktadır. S Yağmur cu Hazırlayan: Vecdi KIZILDEMiR değişikliklennin daha ziyade kurailığa dönmesi, zaten var olan beslenme problemini de daha 8nemli bir hale getirmektedir. îlim adamlannca meydana çıkanlan rakamlann beUrttiklerine göre dünyamızda yetiştirilen yiyecek maddeleri üzerinde yaşıyan insan nüfusunu gUçlükle besliyecek bir dunımdadır. Gittikçe artmakta olan insan sayısına paralel olarak yiyecek maddelerinin de çogalması gerekmektedir. Bu coğalmayı elde edebilmek için kullanüan modern tarım araçlan, ldmyevl güb reler ve haşere ile mücadele Ilâçlan bir noktaya kadar derde deva oluyorsa da meseleyl hio bir zaman kökünden halledememektedir. Bütün bunlann yanuıda bir de kuraklığın başlaması ve dünyanın çesitli yerlerine hızla ys yılması meseleyi gerçekten dünyanın en önemli problemi haline getirmektedir denizin yeniden canlandınlması, bu iki fntamn iklimini daba değişmez hale getirecektlr. Yukarıda bahsi geçen Ud dev proje gerçeklestirilse dahi gene de bölge bölge tcuraklık hUkUm sürecektir. Bunu önlemek için de tek çare suni yajtmur yapümasıdır. urakhğa karsı en tesirJij»renin »uni yağmur olaeagı üzerinde birleşen ilim adamları, gerçekten yıllardan beri suni yağmur yapabümek için uzun arastırmalara girişmişler ve sonuçta başanlı metotlar da bulmuşlardır. Bugün en yaygın kullanılan metotlardan biri kurak arazinin üzerinden geçmekte olan yağmur bulutlarının içine uçakla buz parçacıklan atmak, bu yolla bulutu meydana getiren buhann yoğuşmasını ve yağmur olarak yere düşmesini sağlamaktır. Bu metod. özellikle Birlesik Amerikada yaygın bir sekilde kullanılmaktadır. Bunun yanında gene tanker uçaklarla Jcuraklıkla karşı karşıya bulunan arazinin üzerine dogrudan doğruya su püskürtmek de yaygm olmasa bila çaresizlikle karp karşıya kalındıgında kullanümakta olan bir usul dur. Bu konuda zaman zaman gazetelerde çıkan haberler, hepimizin dikkaüni çekrnektedir. Londrada sisten gozün gcizü görmediği zamanlarda, bu yıl güneş açmış, bütün şehir sâkinJeri mayolarını giyerek güneş banyosu yaptnak üzere parklara koşmuşlardır. Bu arada asırlar boyu suyun ne oldu ğu dahi bilinmeyen çöllere yağtnur yağmıştır. keşif ve Kurakhk G eçen yıl ülkemizin Doğu kesimlerınde kendini gösteren ik lim değişikliği korkunç bir ku raklığa sebep olmuş, bilhassa hay vanlar ve bitkıler bundan büyük çapta zarara uğramıslardı. Bu yıl ise aynı çapta bir kuraklık Güney Doğu illerimizde hüküm sürmektedir. Yurdumuzun diğer bölgelerinde de iklirn değışiklıkleri göze çarpmaktadır. Geçen yıllar başlayan iklim değişiklikleri bu yıl kendisini çok daha tesirli bir şekilde göstermeye başlamıştır. özellikle Nîsan aylannda başlayan bahar yağmurları. bu yıl ancak Haziran ayında kendisini göstermiş, Temmuz ayı ise sağanak halindeki yağ murlarla girmiştir. Doğuda sert bir kuraklık hüküm sürerken Batıds tam tropikal iklimlerde görüldüğü gıbi yüksek ısı altında zaman za man yagsn sağanak halindeki yag murlar, iklim değisikliğinin başla diP'ma dair delillerden biridir Ülkemizden misal olarak göstermeye çahstıgımız ve dünya yüzünde her gün kendisini daha faala hissettirmeye başlıyan gerçek ilim adamlannı bü3rük bir endişeye sttrüklemektedir. icatla herhangı Dir Dolgeye düsen yagmurun çok az bir miktarı barajlarda toplanabilmektedir. G«risi toprak tarafından çekilerek toprak alündaki su depolarmda toplanmaktadır. Bu sebepten herhangi bir bölgeye yağacak yağmurun büyuk bir kısmmın barajlarda top lanabilmesi hayati bir öoem ta§ır tndiana üniversitesinin Cd Tabiat tlimleri Profesörü, bu konuda yaptıklan çalışmalar sonucunda bir yağmur stirnülatörü meyda na getirmislerdir. R Çare nedir? Yağmurcu UM%M ağmurcu» diye isim verebl 1 1 • l e c e S İ m i z D r Huggins vm ' Dr. Monke tamamen mat« matik hesaplara dayanarak gerçek leştirdikleri bir platform üzerinc istediklerı kadar yağmur yağdırmakta ve bunlann hangi noktalarda daha fazla toplanmasının na yolla temin edilebileceğini araftır maktadırlar. Gerçekten Profesorlerin lfad»sine göre üç yıl sonra bu makin* nin küçük metodlan dünyanın her taraiında hızmete girecek ve oralarda yapılacak olan sulama te sislerinde daha fazla su toplanma. sı içm ne gibi ek tesisler vapılma sı gerektıği konusunda mühendisle re vardımcı olabileceklerdır. B Dünya iklhnî ünya iklimi üzertnde çalısmakta olan ilim adarnlarının artık kabul ettikleri bir eercek haline gelen iklim dejHşiklikleri ile savaşmanın gliçlükleri düşünülemiyecek kadar büvüktür. Üzerinde yaşıyanlann sayısımn günden günp artmakta olduğu Ihtiyar dün>amK! için gelecek gerçekten iç açıcı değüdir. tklim D ir nükleer harbden daha faz. la tahrıp gücüne sahip olan kuraklık ve bunun sonucu olan açlığı ortadan kaldırabilrnek için yeni yeni çareler aramak gerekmektedİT. Gerçekten bugüne kadar dlinya ıklimını daha değişmez blr hale getirebilmek için bir çok projeler hazırlanrrua ve bunla. rın büyük bir kısmı milletlerara sı kuruluşlar tarafından ciddl bir şekilde ıncelenmıştir. Meselâ bunlardan bın Büyük Sahranın su ile doldurularak büyük bir iç deniz haline geürilmesıdir. Ayrü şekilde Orta Asyada çok eski zamanlarda mevcut ıç Türkive Seliiloz ve Kâğıt Fabrikaları İşletmesi Genel Müdiirliiğündin. İZMİT 1 Milas YataŞan. Mugla. Yılanlı Fethiye, Marmaris ve Köycegiz Orman tşletmelerinden mubayaa edilecek kâgıtlık kara ve kıZı) çam odunlannın Dalaman'a nakli icin 20/7/1970 Pazartesi günü saat 1700 ye kpdar tekJif alınacaktır 2 Şartnameler. İzmit'te Gene] Müdürlükten. aynca Dalaman Mfiessesesi ile tstanbuJ AlımSatım MüdOrlflgünden. Ankara ve İzmir İrtibat BOrolanmızdan ve nçfli Orman tşletmelerinden bedelsiz olarak temin edilebüır 3 îşletmemiz ihaleyi yaptp yaprnamaSta veya diledigine vermekte serbesttir(Basaı: 17907/7021) Teklif isteme ilânı Sulama yolu ukarıda bahsi geçen metodiarın tam bir garantisi yoktur. Gene de en garantüi metod, barajiar ve sulama kanallan üe kurulmuş olan sulama sistemleridir. Yalnız bu sıstemlerin de bir mahzurlu tarafı barajların su ile dolabilmesinın gene vağacak yağ nıura dayanmasıdır Gerçekten Y Teknik Elemanlar Âranmakladır Yanmca'daki fabrücarrnzda istihdam edilmek flzere 1 Proje veya monta) işlerinde tecrübeli MAKÎNA MÜRENDİSÎ veya YÜKSEK MAKİNA MÜHENDİSt 2 Proie ve monta] tglerinde bügili MAKİNA TEKNİKERİ 3 Buhar üretimi ve su tasfıyesınde tecrübeli MAV KİNA TEKNİKERİ 4 Sanat Okulu TORNATESFIYEMOTOR ve KİMYA bölümü meTunlan aranmaktadır Ücretler tatminkâr olup taliplenn şahsen veya yazı ile Şirketimiz Genel MOdürlOgO veya Yanmca Fabrikam : za möracaatlan nca olunur BEStN VE MISIR SANAYÎİ A. Ş. Genel Müdfırliik Ekemen Han Kat 4 Fabrlka Kabataş, tstanbul Tanmca tzmit Telf: 45 31 55 Telf: Tanmca 16 Tanınmış bir ilâç firmasmın propagandist olarak çalısünlmak üzere bay ve bayan elemanlara ıhtıyacı vardır. Tâliplerüı asgari lıse mezunu, 35 yaşıru geçmemiş olması, Türkiyenin her yerinde çalışürümayı kabul etmesi ve baylar için askerliğini yapmış olması şarttır. Ücret tatminkârdır. Bu şartları haız olan ısteklılerin kısa hal tercümeleri ve resimlerini ihtiva eden bir mektupla P. K. 30 Levent Istanbul adresıne müracaatlan rıca olunur. Mektuplar en geç 20 Temmuza kadar ulaçacak şekilde gdnderilmelıdir. Müracaatlar gizli tutulacak ve ilk elemede seçilenler mülâkat için Temmuz sonuna kadar yakınlığma göre Erzurum Ankara Izmir Adana ve îstanbula çağrılacaklardır. PROPAGANDIST OLMAK ISTEYENLERE TESEKKUR Kınmıı Basarılı uneliratı dolayısıyla kıymeül Doç. Dr. ve Narkozltfir Dr. NESRİN GÖKŞEN'e. vakın ilgilerinl esirgemlven Prof. Dt. Gül ÖZGÜR'ün Erdoğan Konuk Dr. Huggins ve Or. Monke gerçekleştirdikleri •Yağmur Stimülâtörü»» nün önünde. Muzaffer Gürakar'a ve ayTica Hayat Hastanest per»oneiine derin minnet v» tesekkurlertmizi sunarız. GcnertJ Nahit ÖZGÜR ve Eji Moraru 1608/7038 •»•»»••••••••< Cumhuriyet 7035 ••»••••••»»»»•••••••»•••» PROF. DR. FAHRİ HALIL ÖRS KURUCULUĞUNDA ••«»••••••••••••••••••••••••••••»•••M' •»>»»»»»•••••••»»••»••»••»»••••••••••••••••••••••••••••••• General Prof. Dr. ZİVER BERKMAN İDARESİNDE GÜNDtİZ ve AKŞA^l KAYITLARINA BAŞIADI •nenİ7cilı. v'ad No: 46 Tel: 10 < « 15 11 43 12 • ANKARA DİŞ HEKİMLİGİ ÖZEL YÜKSEK OKULU 10 öi 37 4NKARA R VF RİVAI,ARIMI7J Emek Mahallesl KÜLTÜR StTESi GÖRMEDEN KARAR VFRMETtNtZ GÜNDÜZ ve AKŞAM KAYITLARINA BAŞLADI TVI I? 10 î 1S 54 »« ANKARA EGZACILIK ÖZEL YÜKSEK OKULU General Dr. ALİ RIZA ERKAN İDARESİNDE •»••••••»••••••»