Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Haziran 1970 3 Cumhuriyet SANAT EDEBİYAT tiyatro üzerine bir soruşturma 40 karanlığı Attilâ İLHAN ... kırk tuşağınm adsız militanlanna ne haydut bir akşamdı ağır nargilelerle belki bâkî'den kopup gelmiş osmanlı redifler nasıl sislendirirdi gönlümüzü yorgun bir kederle ne haydut bir akşamdı nâzım hapiste dinamo sürgün bir o şiir kalmLştı hani / gazâlî'den rübâilerle yalnızlıklar kesince önümüzü kara zindan ağızları gibi büsbütün 1 Haldun TANER'e sorular Konur ERTOP HİKAYE YAZARLIĞINDAN OYTJN YAZARLIĞINA NASIL GEÇTÎĞÎNİZÎ AJJLATIR MISINIZ? îlk hikSye kitabımls Ilk. oyunnm ysşıttırlar. Tesadüfen bn yıl da, Sanchonnn Sabah Yürüyüsü fle Sersem Kocanın Kurnaz Karın birbirlermi biriki ay farkla takip ettiler. Kısmet olnrsa gelecek yıl, ylne yeni bir oynn ve roman var. Kendinti pek, bir yerden bir yere rrçmiş «symıyonım. Görüyorsnnuz ikiBini de lyi kötü birükte götürmeye çalısıyorum. Ne var ki, zaman zaman faikSye, n m t n zaman da oynn yazarlığı aîır basar gibi oldn. Meselâ Günün Adamı adındaki ilk oyannm devrin büyüklerinl küçöltflyor gerekçesiyle yasaklanınca bu ortamda piyes oynafılamıyacafııu anlayıp altı yedi yıl hikâye yazdim. Buna karşılık, Viyana döniişü ı n n bir söre de oynn yazdim, hemen her yıl bir oynn çıkardım. Ama oynn yazarken hikâyeeili|i. hikâye yacarken oynn yazarlığını bırakmadım. Bir kenar» fizli gizli bir şeyler karaladım. Simdi artık iki •ergilime de e?it zaman ayıracak bir dönemde bulunuyorum. OYUKLARINIZDAN HANGİLERİNDE NE GİBİ ÖZELLİKLERİN DİKKATÎ ÇEKMESINİ ÎSTÎYORDUNUZ? tnsan galiba bn oynnda şnnlar şnnlar dikkati çeksin dflşfincesiyle yazmıyor. O oyun biras da kendi özelliğini kendi beraberinde getiriyor. Kendiliğinden, o oldngn sey olnyor. Günün Adamı, Dışardakiler, eski şartlanmalann etkisiyle realist ve klâsik yapıda oynnlardı. Değirmen ve Hoznr Çıkraazı da öyle. Ne var ki. onlarda realiımin yerine soynt bir fantazi ağır basıyordn. Lütfen Doknnmayın, Baltacı Mehraed Pasa efsanesinin üç ayrı mizaç tarafından üç ayrı yornmnnu isliyordn. Konu beni geleneksel tiyatromuzdaki (oyun içinde ovun) gibi, (kisilerin gahnede gözümüzün önünde kisiliklerinden çıkıp cüppe kavuk giyip tarihî kisiliklere girisi) çibi bazı anti illüzyonist ögelere iteledi. lyi de oldn. Keşanlı Ali Destanında ise, bildiginiı gibi, bizim halk gösteri biçimlerimizle raodern epik tiyatronun akrabahjhndan faydalanıp epik bir Türk balk tiyatrosn üslubuna jöneldim. Kendi kişiliği ile çevrenin onda kurduğu kişilik arasında bocalayan Ali'nin iç çatısması renkli bir çecekondu ortaraına oturtulmnştn. Bn ysbancılasürma efekti ile büyük kentin jülünç düzeninin parodisi yapılıyordu. Oynnnn yapısında meddah. ortaoynnn, tuluat gîbi halk gösterilerimizin anti illüzyonist öçelerini, dil ve diyalog özelliklerini, söz kalıplarını, tekerlemelerini bol bol knllandım. Çok modern bir bzle hiç yeni olmatan bizim, içten, sıeak biçimlerimizin kaynasması, ortaya yepyeni bir oynn, belki de bir üslup çıkardı. Gdzlerimi Kaparım Vazifemi Yapanm'ı. Zilli Zarife'yi, E^eiin Gölge«rt'ni hep bn teknikle yazdim. Birincide oynnn bir meddah takdim ediyor tablolan, o baglıyordu. Yine o oynnda l'lvi Vraz'la birlikte ilk defa bazı sahneleri perde arkasında ısık önünde Karagöz gibi pblçe oynnn olarak snnduk. Zilli Zarife'de ise ovnnun pişekârı Doktor, oyunu tam klâsik blr ortaoynnn gibi açıyor, yürütüyor ve kapatıyordn. Oynncnlar ovunnn konnsnnn gözümüzün önünde sahnede tasarlıvorlardı. Kisiler ortaoyunnndaki çibi kendilerine özşrii bir şarkı sö\leyerek sahneye çıkıvorlardı. EN ÇOK HAXGt OYUNUNUZÜN SAHNELENİŞİ DÜŞÜNCELERİNİZE UYGUN OLDU? NEDEN? VIvi Uraz'ın Şehir Tiyatrolannda sahneye koyduğn FaziIrt Eczahanesi, Çetin tpekkaya'nın Bizim Tiyatro'da sahneve Uo\ duğu Sersem Kocanın Knrnaz Karısı. Ve tabii, Genco Erkal'ın Gülriz Sururi Ençin Cezıar Tiyatrosunda sahneye koyduğıı Kesanlı Ali Destanı. Fazilet Eczabanesi «hayat dilimi» denilen teknikle yazılroı», bir Boğaziçi eczahanesinin yırmi dört saatini yansıtan 27 kisilik bir oyundur. Bn kadar ayrı âlemleri esit bir yoğunlukla vermek ve bu mozaîkten havatın kendisi eibi bir atmosfer yaratmak her babayiğit rejisörün kân değildi. Vlvi Uraz nnntulmaz bir orkestrasyonla buna başardı. Sersem Koca ise Çetin Ipckkaya için çetin bir cevizdi. Oynnnn, sahne knlis farkını jestte, mimikte. seste a\ırt ettirmek, kişilere kendi kisiliklerini verdikten sonra bn kişilikleri her perde boyu üç avrı üsluba sokmak eerekiyordu. Çetin bnnnn nstesinden geldi. Bn gaç işde Münir özknl Eİbi büyuk bir oyuncunnn varlığı baslıca sansımız oldn. özknl sade erisilmez bir Fasulveciyan olmadı, arkadaslarını oyunnn havasına getiren, onlara yeni imkânlar esinleten âdeta ikinci bir rejisör oldn. YA KESANLI ALÎ DESTANI? Kesanlı'ya gelince, Erkal bn türün veniliğine ve öncesizliSine rağmen hemen eserin icine firdi, oynnu ancak büyük nstalara lıas bir rahatlık. tabiilik ve akıcılıkla kotardı. Rol dağıtımının cuk oturması da caba. Almanya'ya çağnldı^ımızda prömiyer oranın eıı büyük konser salonn olan Beelhovenhalle'de veriliyordu. Bütün Alman devlet ricalinin ve kordiplomatiğin. elestırmenlerin huzurunda OMianan ilk gece Genco Erkal büyük bir yenilik yapmış, tstanbul'da yapamadıgı bir şevi (ortada o>unu) Beethovenhalle'in salon imkânlarmdan fay dalanarak gerçeklestirmisti. Bu, orası icin cok çarpıcı bir değisiklik oldn. Helâci Serif abla küçük iskemlesini alıp sık N3zır kanlarının ta yanıbaşına oturuyor, Zilha, Ali'nin yüzüne tükürüp pürhısım çıkarken etekleri seyircilere sürtünüvor, efkârlı efkârlı siçara içip dumanını savnran Ali'nin iç çekisi salonnn en trerisinden dnyuluvordu. Gariptir, Kesanlı Ali Destanı'nı Londra'da oynayan tngiliz Corbett Tiyatrosn da Genco'nun rejisini bilmediği halde oyunu ona yakın bir anlayısta sahnpTe koymnstn. Ne var ki, r TiirU gecekondu halkını orda Londra'nın EastEnd'inin hasa ı halkı ıle %rrmek suretivle uvçulamıslardı. Duyeo Sagıroğlu' nun yırtık çuvallardan knrdutn ön perdevi ise înçilizler ipe asılı vırtık fanilâlar ve uzuıı konçlu donlarla vermiş, çok da iyi ctmislerdi. TİYATROYU BİZDE HALKIN MAL1 BÎR SANAT KOLU SAYMAK MÜMKUN MÜ' Gülünç olmadan, ben halk tiyatrosnynm diyecek bir tiyalromuz \ar mı? Hançi halk? Önce bnnn snrmalı. Halka ritmok, halka ucuz bilet, halkı eütecek 01 un sailamak, derken kimi kastedhoruz? Halk matinesi adı bile bu çalatın sivri belgesi değil mi?. İtiraf edelim ki, halk derken biz. olsa olsa buyuk şehrin tıyatroyla hasır neşir olmamış insanlarını, kenar semtlerinin sakinlerini, hadi bilemediniz Anadolu'nun illerıni \e birkaç biıjücek kasabasını kastedijoruz. Bunlara varan bir tijatroyu kıırsak halk tivatrosu kurduk diye sisineceğız. Ama \ine rie fen?, bir is yapmamıs olacasız. Oj sa halk bu mu? Anadolu'nun milyonları daha tiyatronun b'sini bıIrnivor (Tiyatro kelimesindp b harfi \ar mı cli^e vadır^adınız değıl mi? O garipler tiyatronun icinde ne olup ne olmadığını bile bilmiyorlar diye mahsus öy!c dedim.) YENİ TtYATROMUZUN HALKÇ1 VE DEVRÎMC1 TE MALARINA KAFSILIK HALK KİTLELERİNDEN UZAK KALIŞI NASIL AÇ'IKLANABILtR? Deırimci \e halkçı temaları islemek bir ovnnun halk kitleleri taradndan kapısılması için yeterli değildir. Bunu halkın dilı. halkın mantıjı. halkın gu^tosn ile yapmadıkça kendi kendinizı sldatırsınız. Oyunnnuzu beson şehirli aydın, otnzkırk üniversile öirenci'i, biriki de ahbabınızdan bajkası alkıslamaz. Halkı t\} atrova, edetmat3 cekmek sanıldıSından zor. çok zor bir i=. Hele bizim kcsuUarımız içinde. Halkçı ve de\rimci temaları isleven romanlar sanki halkı çekhor mu ^anırsınız. Kö^ür. Kamburu. Orta Direk, Yılanlann öoi'.'n\i avdınlar okuvor hep. Senrin snop avdınları övüvor, sevijor hep. Büvük kitleler bana mısm demiyor. Büvük kitle öylp kBtö koşnHara rOrtllmüs ki, kafannda kfilture açık peneer« kslmamış. Günlük oyalantın içinde, oknyaoın okadngn gazet« haberi biraz uyanığının dinlediği ajan» haberi. önce • kitleleri bir eSritme ortamma gctirmek, sonra bn ekilmiş topraktan tohnm sürmesinl beklemek gerek. Bis toplagrnı? «ehirlere, kendi kendimize gelin güvey olnyomz. Yok öyle sey. Ne ektik kl ne blçeceğiz. Bugünkü haliyle imanıın vaazı onlara Shakespeare'den çok daha etkili olnyor. BIZÎM TİYATROMUZA DÜNYA TİYATROSUNUN HANGt YANLARI KATKIDA BULUNABİLİRT Avmpa tiyatrosn ile tanışmamıı geç oldn. Gallba bnndan ötürü, battı balık yan gider diye tiyatro problemini çoğnmnı pek düzeyde alıyoruz. Oysa tiyatro bütün insanlıfın ve ortak bir birikimin ürunü. Edebiyatımızda, tiyatromnzda cabil cesurlar at oynatıyor. Bunlardan biri bir dostannn ıorn ile klasiklerl oknmaya koynlmuştu. Bir gnn bans dedi ki : «Vay n ı m ı s n ı Stendhal ! Tam benim »öylemeye haz7rlandıfım s«yi berlfçioğln 150 yıl önce söylemis !.» Stendhal sanki cebinden parasını çalraış gibi de boznlmnatn. Bizden önce neler yapıldıSını bilmek, bilineni tekrardan alıkoydu^u jçibı onların bıraktıgı gedikleri arayıp bulmaya da yarar. Bunnn için tiyatro taribini, onnn belli baslı eeerlerini bilmek sart. Çabasız, incelemesiz, kültürsüz, kestirme yoldan ncnı basarı sade bizde var. Brecht, yıktığı Aristolyen tiyatroyu en iyi bilen bir incelevici idi. ÖŞretisinin birçok ögelerini dünya tiyatro tarihinden, Çin tiyatrosnndan, Ynnan tiyatrosunnn Prabaselerinden, Elisabeth tivatrosnnun oyun üslubnndan, Jesuit tiyatrosunnn efitimsel oynnlanndan toplamıstı. Samnell Beckett ortaçağ mystereierini yıllar yılı inceledi. Ana çizgileri, ana eserleri, ana akımlan ile dünya tiyatrosunn bilmek bizim tiyatromnza şekil verecekler için kaçınılmaz bir zornnluktnr. Bizim kosvllanmıza. bizim ozelliklerimize nyacak bir tiyatroyu kurarken dünyan;n tiyatro tecrübesine sırt çevirmek olnr mu? GELENEKSEL TİYATROMUZDAN NASIL, FAYDALANAB1LİRİZ? Geleneksel tivatromnznn göstermecl anlatıcı anti lllflıyonist ÖRcleri boldnr. Epik üslup için uyçundur. Bnnlardan şahsen nasıl faydalandıfımı anlattım. Bu yanımız yabancılan da çok 11gilendirme£e başladı. tlkin VVilliam Sorayan, Kesanlı'yı bnrada KÖrdüğu zaman sövlemisti : «Dünya piyasasına ancak böyle, size özçü oynnlar ve biçimlerle çıkabilirsiniz* demişt). Ama geneleksel tiyatromuz yalnız epik ögeler bakımmdan defil, soyut yazaraklara da yararb kaynak olabilir. NASIL? Eski gösterflerimizin Içinde soyut kolpolar kaynar. Metin And'la özdemir Nutku bu konnda ne güzel >azılar yazdılar. Ben sadece bir iirnek vereyim. Bir pişekâr • kavuklu muhaveresindeki şn so\ot espriye bakın: Kavuklu Kapalıçarsıda uynyakalmıs.. Çarşı kapanmış, kapılar sürmelenmiş. Nâçar geceyi orda geçiren Kavuklnyu ayazdan oykn tutmamıs. Sabaha doğru birden kulağına bir seslcr gelir gibi olmnş. Seksen. Seksen hes Doksan. Yüz beş.. Pişekâr soruyor: Eclnni taifesi mi Hamdiciğim?. Ben de övle sandım divor Hamdi. Ama degil. Mejer nevmis biliyor musnn, benim uyndnğnm yer Bitpazan imis. Gündüzden artırma ile satış yapılırken söylenen sözler knbbede donmuş kalmış. Sabaha doirn RÜneş çıkınca buzlarla beraber onlar da birer birer çözülüp dökülmeye başlamışlar.. ünivcrsitede tonescn üzerine bir sömestr boya seminer yaptım öğrencilerimle, bu kıratta soyut bir espriye onda bile rastlamadıfımı söylemeliyim. KABARE TÎYATROSU İÇİN NE DÜŞÜNÜYORSUNUZT, SİZİN BU TÜRDEKÎ ÇALIŞMALARINIZ ÜZERİNE Bt7.1 AYDINLATIR MISINIZ? Kabare tiyatrosn aktüel ve politik hicir yapan, hiciv silihı ile aksaklıklara ısık tutan küçük. fakat aktif bir türdür. Aristofanes'in eserleri bnnnn ilk örneklerinden sayıbr. Tnrkiye gibi politik gidişlerin çok ^/arkında bir ülkede böyle bir tür eksikti. flkin 1962de bir kabare tiyatrosn denemesi yaptık. tyi sonuç alınca 1967'de dört genç arkadasımla birlikte ilk kabare tiyatrosu ne haydut bir akşamdı haydutlardan da beter yüdızlar bozmuştu gökyüzıinü yemyeşil gürültülerle uzakta bir köpek dağılıyordu toprakta sürgünlerin ürkekliği bardakta sosyalist karanfiller ne haydut bir akşamdı ne kadar da karanlık kilitlenmişti ellerimiz görünmez kelepçelerle meyhaneler göz altında rakılar zehirli kadehler kınlmıştı artık SEKS TİYATROSU ÇAĞIMIZIN BİR GERÇEGÎNÎ Mİ ELE ALIYOR, YOKSA BlR SÖMÜRÜ ARAC1 MIDIR? Seks tiyatrosu çafımızın bir gerç«ğini değil, bütün çağların bir gerçegini ele alıyor. Seksin edebiyatta ve tiyatroda taba konulardan başlıcası oluşuna dayanıldı dayanıldı da sigorta birdcnbire şu son yıllarda attı. Edebiyatta Joyce'un, Henry Milleı* in yıktığı barajı tiyatroda da bazı topluluklar yıktı. Seks tiyatrosu bence bir moda değil bir olusurnun sonucndur. Bir geriya itilmenin boşalışıdır. tki yüzlü, savnndngn baska, nygnladıği başka iki ahlâk kullanan burjuva duzenine karşı bir tepkidir. Açıklık, gerçekçilik, yüreklilik bilim çağinın çocuklarına elbette daha yaraşıvor. Bazı açıkçözler bnnn da sSmürü aracı yaparlanrus. Bnnan önune geçilemez. Bngüne bngün sosyalizmi bile sömürenler var. Elden ne geliyor. Fotoğraf: Ara GÜLER Deveknsn'nn kurdnk. Gördüğü ilgi bir gediği kapadıgımızı belgeler. Bizde yeni olduğuodan, başta, acele hükümlere yol açtı. Çoğu kimse, ya kabare sozüniin çaçrısımı ile, ya da oyunlann bir cece kulübünün üst katırda oynanmasından olacak, kabare tiyatrosu seyircisi ile gece kulübü müsterisini birbirine kanştırdılar. Bu turii zengin ve şımarık takabanın bir eğlence aracı sandılar. t ç yıl boyu DEVEKUSU'nu izleyenler içinde biz gere kulübü müşterisi tipi seyirciye pek rastlamadık, Gelenler yine tiyatrnsevenler ve gençlik oluyor. Gece kulübü müşterilcri ayrı tip insanlardır, normal tiyatroyu bile pek sevmezler. Yıllar yılı gece knlüplerinde nükteli fıkralar anlatan takdimci Orhan Boran, dünyada en güç şevin yan sarhoş, mayısmıs insanlara fıkra anlatmak olduSunu söylüyordu. Orhan'ın usta anlatısı ile bile kavrayamadığı bu insanlar, başdöndürücfi bir hızla oynanan kabare oyununnn arka arkaya patlayan esprilerini nasıl izler? Bereket ki zamanla bu tür oturdıı, ne olduğn ne olmadığı artık iyice anlaşılmava başlandı. Bazı kimsede uyarıcı olduğunu iddia eden bu türün fazla güldurmesine tutuluyor. Sanki u>arı. ille çatık kaşla yapüırmış gibi. Bunu da hoş karşılamah. Biz gülmeyi lıor görmüş bir birikimden geljyoruz. Oysa çnldürü en güçlii uyarı silâhıdır. Işte Aristophanes. işte Moliere, işte Shaw ortada. TİYATRODA SİVE TAKLİDİ HAKKINDA NE DÜSÜNÜYORSUNUZ? öiçttlü knllanıldığı takdirde esere renk verir, sıcak bir ytrlilik katar. Ama ucuz bir orijinalite unsuru gibi ona yapısmak hos defil. Son yıllarda diyelek enflâsyonu göze çarpıvor. Kenter kardesler Hamlet'e bile Anadoln sive taklidini soktular. tki mezarcının Anadolu diyeleği ile konuştnğunn goren Vasfi Rıza Bey yanındaki esine eğilip : Bak hanım, biz daha o zamandan Danimarlca'ya işçi gönderirmisiz.. demis. GÜNÜMUZ TÎYATROSUNUN BAŞKA SANAT KOLLARI ÎLE İLGlLERl NELERDİR' Dans. şan, şiir, bale, resim. ısık, mSzik, sinema v.s. Bnno ilk sezen Waçner olmustu. Ti\atronun «Gesamtkunstwerk Tüm sanatların bilcsimi» haline gelisi ise sanırım Max Reinhardt'ın eseridir. Ondan bu >ana bu klâsik sarıatların yanısıra anlamsu haykırıslar, çırpınıslar, seks gösterileri. sahne ortasında orgazmlar gibi nnsnrlar da tivatrova girdi. Antonin Artand'un istedifi bir Cruaute tiyatrosn idi. Şimdi onu da asıp bir boşalış tiyatrosnna vardık. EMSALSİZ HAZİNE. ./\LT|N İLK DEFA DEV BİR CEVİRİCİ KADROSU HERKİTAPLIÛADEuERKATACAK jüRKiYEDE KLASİKLER oNurullah ATAÇ oH.ÂIiEDİZ oNihal YEĞİNOBALI oGönül SUVEREN o Attila İLHAN oCemal SÜREYA oErgin ALTAY oN.ARIKAN o Ayda DÜZ veBurhan ARPAD REMZİ KİTABEVI BÜYÜK FİKİR KİTAPLARI SERİS1 Adı 1. TAR1H BOYTJNCA 1L1M VE DIN : A. Adnan tar'ın şımdiye kadar daha mükemmeli yazılmamış tam bir inceleme ve araştırma urunu olan eseri... "Bu eser Batı dillerinde yazılsaydı birçok dunya diline çevrilmiş olurdu". İki cilt bir arada, ikinci baskt; 40. TL, ciltlisi 50. TL. 2. TANRILAR, MEZARLAR ve BİLGİNLER : (Arke Cem Yaymevi Sunar NÂZIM HİKMET ) olojinio Romanı). 20 dile çevrilmiş, yalnız Almanya'da 38 defa basılmış olan bu eser, arkeoloji ile hiç ilgisij olmayanlara bile kendini sevdiriyor. Başından sonuna) kadar elinizden bırakmadan okuyacağınız Yazan: C.W. Ceram, çe\iren: Hayrullab TL, ciltlisi 35. TL. bir eser. j Ors; 25. | 3. FELSEFE SÖZLÜĞÜ : Değerli yazar Orbatt Hançeri lioğlu nun günümüz kültüründe temel olan ve çoğuolukla yanlış anlamda kullanılan. kavramları açıklayan eseri. 620 ana terimia Osmanhca ve Fransızca karşılıkları ile birlikte tam açıklaması... Her aydının mutlaka bilmesi gereken bilgileri kapsayan kitap... 20 TL. SOSYOLOJt T A R t H l : Prof. Nurettin Şazi Kösemi BURSA CEZAEViNDEN VâNu'lara mektuplar Nazım Hıkmet'ın cezaevi hayatını anlatan bu kitapta, hiç yayınlanmamış şiirlerinı ve fotoğraflannı da bulacaksıiuz. 12,5 lira» HER BASKISI HADİSE YARATAN DİZİ SUC ve CEZA Dostoyevski IKI CILT YAŞAR KEMAL hal'in; toplumsal doktrinleri, sosyolojinin doğuşundan sonraki yani 19. yüzyılın ortalarından gunümuze dekj geçirdiği evreleri gozden geçiren önemli bir eseri... Sosyolojiye ilk yaklaşanların ve bu konuya ilgi duyanların tek kitapta aradıklarıru bulabilecekleri eser; 12.5 TL. 5. TtİRKlYE MEKTUPLARI: Türk dostu Feldmare( şal H. von Moltke'ain 18361839 yılları arasında Turkiye'den yazdığı mektuplar... Bugünümüzü yaratan o günkü nedenler... Türkiye'nin durumu hakkında fikir yürütmeden önce okunması gereken ilginç bir eser. Çeviren Hayrullab Ors; 12,5 TL. Ostnan Pazarlt, bu eseri nde, hbir üç Anadolu Efsanesi Tekrar gozden gecirılmiş üçüncü baskısı nefis bir kapak içinde çıkıyor. Resimleyen Ferruh Doğan. (10 lira) UMUT PARKI Jane Austen GORıOT BABABaizac 1LAH1 KOMEDYADanteiKi CîLT TEHLKELİ ALAKALARLaclos KIRMIZU» SıYAHStendhal KARAMAZOF KARDESLERDostoyevski IKIC'LT KALABALIKTAN UZAKT Hardy KÜLve ATESJane Austen BUDDENBROOK A1LES1T. MANM EZıLENLER Dostoyevski KIYIDAKı DEĞİRMENG Elıot MONTE CRISTOA.DumasiKi CILT YAŞAR KEMAL Ağrıdağı Efsanesi Yaşar Kemal'in ilk aşk romanı. Resimleyen Abidin Dino (7,5 lira) •'¥ . 6. D İ N PSÎKOLOJlSt: lâmda ve Batıda din psikolojisi alanında ileri sürülen belli başh fikirleri akıcı bir anlatımla açıklamakta; her aydının aklına gelen temel sorunlara ilmî cevaplar vermektedir. Dinî konularla ilgili mistisizm, semavî dinler ve metapsişik olaylar da kitapta işlenmektedir. Dilimizde kendi alanında tek kitap... 10 TL. 7. OSMANLI TÜRKLER1NDE İL1M: A. Adnan tar'ın, Adt ORHAN KEMAL Eskici Dökkânı Orhan Kemal'in üç büyük romanmdan birL Gelecek hafta çdüyor. 430 sayfa, 15 lira, "Tarih Boyunca llim ve Din" in tamamlayıcısı olarak yazdığı orijinal eseri... Hiç bir kitapta bulak mayacağınız bilgüer... ikinci baskısı yakında çıkıyor... 15 TL. KİTAPLARLA KlTAPLIĞINIZ DAHA TAMAMLANMIŞ DEĞERLENECEK; EK5İKLERİ OLACAKTIR.. ORHAN KEMAL <BU rürkçesı: A. Erhat • A. KadiT 6(J8 saifa 25 Llra 430 sayta ' U Ura J 72. Koğuş Yüzbinlerin okudugu büyük hikâyenln beşinci baskısı çıktı. 5 Ura. SANDER IA1INLARI ISTANBUL REMZİ KİTABEVİ İSTANBUL ALTIN KITAPLAR