26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ 29 Haziran 1970 CUMHURÎYEl H ukuk bir kez daha efemen sınıtın elitıde, statükoculngnn ve baıtıncıllgın Sleti olmaya hazırlanmakta: öğrenci derneklerinin sivasetle uğraşmalan, faşist Te arkaik Demekler Yasasunn 13'üncü maddesinin öngördüğü yasağın her nasılsa açık bıraktığı anlasılan son gedikleri de tıkanarak yeni bir yasa çerçevesinde, kaçamaksız, deliksiz yasaklanmak üzere. uğrenci demeklerinin dfişünceleri açıkIama özgüriüklerine getirilmesi düşünaien bu kayıtlamada bir Anayasal Szsürlfigfl, bir temel hakkı sınırlamayı haklı kılabilecek temelli nedenlerden (kisillk hakkt, jenel »hlâk, kamn dfizeni) herhangi birini bnlmsk için harcanacak zihinsel çaba bosnnadır. Bir düşüncenin dernek örgütü aracılıjb Ue vayıhsının çok daha etkin olnsunon, onnn düsönceleri açıklama özgürlüğünün sınırlandınlmasını haklı kılabileceği görüsü, ancak etkinlik ile tehlikeyi birbirine kanrtıran örttmcekli bir kafarun «hanr cevap kileri»nde bulunabilir. Öğrenci dernekleri ve polüika • Dr. Rona SEROZAN • İSTANBUL HUKUK FAKÜLTESt ASİSTANI ğtHcn demokrasinin emekledigi ülkemızde, hiç değilse SgTencilerin yurt goruBİaruıa eğilmeleri, açık ve özgür çogulcu bir demokrasinin gcreklerlni yerine getimıeleri kaçmılmaz bir yurttaşlık görevi ve toplumsal evrim geregi degil midir? Geçen aylarda öçrenciler protesto eylemlerinde bnlnnmasalardı, ödeme günü çoktan gelmiş Üniversite reformn söz vermelerinin hangi kıyısına yanasılacakt»?... Ve ogrencilerin yönetime katılmayı, Cniversitenin demokratik bir kitnlik kazanmasma ve ders progTamına ilişkin istekleri, siyasal yaftalı bir «Magna Charta» deçil miydi? tktid»no Amerika ile olan Hiskileri gSzden eeçirme gerekmesini duymasında, fiçrencilerin «Çirkin Amerikalı» imajının köklü bir etkisi olmamış mıdır? Olumlu \anıtını da içeren bn sornlar daha da uzatılabilir. Asla akıldan çıkanlmamalıdır: Açık • deraokratik bir düzenin nirengi noktası olan ve tüm »zgürlüklerin ana temelini. evrimin ana motörünü olustnran döşnneeleri açıklama özgfirlüğfinden ya da herhanei bir nzantısından verilecek en küçük 5dün. demokrasiyi soy»oılaftınr. toplumu dnrallıkta mıhlar. Hazırlanan yasa tasarısı. yalnıı Anayasa'mn değer yargısı ile çelişmfkle. insancıl ve gerçek anlamda öifür bir düzenin savaşçılannın BnOne bir «hukuk barikadı» Brmekle ve toplnmnn evnmine karşı kuvvet knllanarak dikUmekle kalmıyor, fakat aynı zamanda «bilim»e ilk bakısta sezilemeTen pek sinsi ve tehlikeli bir darbe de fndiriyor. Söyle ki... Geleneksel cApolitik bilim» anlayısı cagımızın çok srerisine düsmüstür. *tomla ugraşan bilim adamının, atomnn parçalanısını ineeleyen öğrencinin bilimsel çalışmasında siyasal bilinein, statükonnn elestirisinin ve daha mntln daha onnrln bir insanhjŞm gerçekle«tirilmesi erefinin mevcnt olmayışı deraek, jalnız ınsan sevgısımn ve vıcdanının eksikligi, «meslek ahmaklıgı» demek degildir; avnı zamanda bilim dışı metafiıik skolaıtik spekülâtif «bllıriciUk» çnknruna dü?mek de detnektir. Bilim adamının, nesneyl tarihsel sürecinden, üretim ilifkUerinden «oynt, tek boyutln bir düçönce yöntemi ile algılayamayacagı, algı ihttyaç menfaat pratik arasındakt illşkinln bilincinden yokson bir dflşflnsel evlemin bilimsel faaliyet degll. olsa olsa bir karanlık «slmyagerlik faaliyeti» olabilecegi artık gün ısıiı gibi ortadadir. nivenitenin karfisında Ü Szerk olraan devlet gflçleri bilimin polidemek, aslâ gtin artık 5zerklik, kürsü baskanlannm Bıerkligi, onların kuskn edilemez bilimsel otoriteleri ve burjuvazinin srahat uyku giivencesi» anlanundan knrtanlmıstır. özerklik, üniversi«er faaliyetin her türlö dıs gücün (devletin veya anonim kapitalist gncün) etkisine, müdahalesine knrfi konraması anlamım kazanmif, bilim de Riyasal toplnmsal bilinçie yapılmava baslanmıstır. Kaldı ki Anayasanm öngördüğü bilim »ıgnrlütü. gerçek boyntunn ancak bilim adamının günfimüzde nstaca kamnfle edilmis tabiyetini gün ısığına çıkarmak ve sriderek kaldırmak bilimin toplumsa! tslevlerini kontrol altına almak ve bilimi otasılı siyasal toplnmsal vansivıslannın bilinci ile yapmakla kazanabilir. Tüketim ekseni çevresinde fırdönen anamalcı yansma orçanizasvonunun kasaya kilitleyip dondvraeagı bir patent bazıriamak fizere enstftüsfl ve vardımcılan ile birlikte »eferoeT cdilen bir firik pTOfesörOnün blllm Sıgflrlfignnden söz edilebilir mi ki? (fa!B) ve (Ozgflr) bir bilimin gerçeklestirilmesi bakımından, bilimsel faaliyetin bir bOtfinlevici parçası olan öfrencilerin de siyasal bir bilinçle davranmalan, siyasal ve topInmsal elestiride bnlnnmalan. vnrt ve dünya sonınlanna eğilmeleri, Üniversitenin klerikal yapısını dinamitlemeleri. bütün bn kosnllar altında kacınıhnaz eörünmektedir. «öfiıenici» olmadan Streticl olamavacajı. ögrenmenin de bilimsel raalivetr bir «katılma» oldngn açıktır. îmdi salt öjfrenme döneminde bnlnnan ve bilimsel arastırma evresine jeçmemis bir ilk römestr ötrencisine vanneaya dek tflm öirencilerin sivasal ve toplutntal bilinçle nesnelers efilmesi. gerçek bilimin, kendisinden cavılmaz geregi olmakta. ötrencilerin siyasetle ngra^ma yasagı ise bilimi Szünden nzaklastırmakt*. yabancıla?tırmaktadır. Ordumuzun nıayası... Kara Ku\\etlerinın 607'inci kuruluş yıldönümü dfln kntlandı. Bu güzel çünden yararlanarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ordusunun nitelıtinî belırlemeye çahşalım: Tarib kitaplarını okurken sırtı sıra bir sürfl sa\aşa raslanz. Geçmisten bueüne, devletler birbirleriyle dnrraadan harbetmislerdir. Çocuk vaslanmızdan baslıjarak bunları ötrenmeve çabalarız. Vavuz'un Iran seterini. Napolyon'nn Vaterlo meydan mnharebe<iinı. Kırım harbini, Timnr ile Yıldırım'ın çatışmasım. Malazgirt'i. Çanakkale'vi. Sakarva'yı oknl sıralannda izlerken. küçük aklımıza: tnsanlar niçin bu kadar çok dövüsmüsler? di>e bir »om takılır. Acıkca eevap verilmez tıu sornva ötrencive sadece çeçmisteki zaferlerimizle övünmek, yeniHilerimize üzülmek bilinci asılanır Ovsa bütün savasların insanın insani «ömürmek amacından doçdugunu bilim ispatlami'tır. Yavnz Mısır'a sefcr evledikte, bu sıcak ülkenin zençinliüne el koymak ister Atillânın bastıgı verde ot bitmediŞi rivayeti bu vüzden doSmustnr tneiltere. iliğini somurmak için Hindistan'ı çignemıştir. Çanakkale've davanan empervali^tler. Onasyanın zentnn'ik'erini P»J" lasmak icin isbirlifi etmislerdir. Eskiden bir devlet. bir baska devleti yenilgiye nfrattı mı, va vereıve baclar. va kendi sınırlarına katar, veva va^ma edi|! çeçerdı. Zamanla sömürü vöntemi incelmıs ve ee!i<=mistır Sanavi devrimini tamamlamıs bir devlet. eeri bir ülkevi ele eeçirdi£inde yeraltı servetlerine el korar. hammaddeleri anavatandaki fahrikalara tasır ve aynı zamanda eeri ülkeyi bir pazar «larak knllanır. Ne \ar ki. cnnümüzde bn nsnl de eskimis gBrünOvor. Bneün ileri devletler aıçelismis devletleri sivasi bafımsızlıiın! ilisrneden u\dulastınp sömiîrflvor. Bo vöntem oldukça ince vı karmasıktır. tleri deılet. voksnl devletin hammaddelerinı alırhen fi\atlan kırarak. ve mamnl maddeleri voksnl devlete satarken fivatlan vükselterek sömnrebilir \ma voksnl devleU sermave ihraç edip kârlannı toplavarak. ve azeclismis ülke pazarını biivük kumpanvalarla istilâ pderek «Smürmek çafcımınr \5ntemidir Bu tür sömörfl Hiskilerinde. her iki dfvletin ordnları. sömürülen ve sömüren devletlerin sözde dostlnîuna bekcilik görevi yaparlar. Eier «Bmürülen devlet, baskaldırırsa o xaman sa\as çıkar. Tarihin bn rellsimi içinde Türk ordn«nnnn nlteliiine baktıfmıi7da detisen çizgilerini kolaylıkla eorürüz. Osmanlı tmDaratorlutnnnn yeniçeri ordnsa, baska filketer ı«tılâ edip snmürmfk için kurnlmns bir knvvetti. Nitekim savaslar sevrekle«:ip hazinrde ordnva daîıtılacab para kalmavmeı veniçeriler baskalcjınr • Scfere çıkmak ısterük.. dıve padısabı baskı altına alırlar dı. Ça4 deiisiD Osmanlı devleti sdmüren devlet niteliğinder van sBmBree devlet niteliiinr dOsfince. venieeri ordnsunnn hikmeti de bltti tcerde devletin basına belt oldu. Zamanın kosullanna ayak nvduramıyan bn köhnemi* kumm, İkinci Mahmai eliyle kaldırıldı. O tarihlerden sonra modern çatın gereklerinr nyçnn bir ordn özlemivle veniliklere kapılar açıldı. Ordn. Blkemizin en eüvenilir eviütlannı vetfstirir bir kavnak oldn Mc vaı ki cöküs hulanmıstı Clkemizi sömürmek isteyen emperıaligtlerin «ürekli saldınlarına karsı Çanakkale'de ve çesitli cpphrlerde kahramanca «avnnmaya geçen ordnmuz. devleti avakta tntmak icin vetmedi. Cünkfi. bir devleti yalnız ordnnnn kahramanlıfrı «rakta tntamaz. Bngflnkü Türk ordnsnnnn karakteri, Milli Kurtnlus Savasimızda ve Gazi Mnstafa Kemal Atatürk'ün liderliginde biçimlenmistir. Zira Anadolu'yu, yani Sz vatanımızı sömürmek iste yen emperyalistlere karsı tarihin İlk Milli Knrtulnş Savaşıru veren milletiz. Savasın nedeni ilk çaftlardan bn yana belirledifcimi, cibi «sömürme» amacıvdı. Biz sömürfilmrmeh için harbedivorduk. Yabancıların vrraltı ve yerüstü servetlerimize el koymasını ençellemek. Türkive'vi bir pazar haline çetirmelerine karsı koymak için sehit kanlarıvla topraklarımızı snlnyordnk. tste Cnmhnrivet ordusn böyle knrnlmnstnr. Ve bu ordnnnn detfsmez Baskumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatfirk'tur. Bngün dfinyada fiç türlü ordn vardır: 1 Başka ülkeleri sömürmek için örgütlenen ordular» 2 Kendi vatanını sömürtmemek İçin örgütlenen ordular. 3 Kendi öz vatanını sömürtmek için yabancıların uyduluğuna boyun eğmiş ordular... Ba sıralamayı «emperyalist ordn lar». «antiemperyalist ordnlan ve «emperyalizmin nydnlngnnda usakla«mıs ordular» diyc de yapabiliriz. Yeryüzünün birçok mazlum ülkesinde. usak ordnlar, kendi ülkelerini adetâ Isçal etmis dnrnmdadırlar Bu görünmez isealin sebebi, yabancı kumpanyalann bekçiliginı yapmaktır. Yüksek ücret ve refah düzeyinde vasıvan verli snbaylan vasıta ederek, voksnl ülkeleri. blzzat kendi ordularını knllanarak sömörmek vöntemi bugun havli filkede «eçerli emperyalizm metodndnr. Biz, Kara Knvvetlerimlzin knrnlns vıldönümönde Atatürk ordnsnnnn raayasma gflvenimizi tekrarlıyarak. Kara Ku\vetlerimizi kntlanz. Türk ordnsn. hiç knskasnz. sömürüvp ve sömürficfilere karşı nlnjramuznn vumoo eücfidSr •• *** Bngün vürürlükte bulunan Dernekler Yasasının 13'üncü maddesi sibi. düsünceleri aCikluna Özgürlüğünün özüne doknndugu için Anayasa'ya avkırı dfisen yasa t»sarısı çerçevesinde artık öğrenci derneklerînin alısılaeelmiş bildirilerini yayınlamaları ve yaymaları, yurt ve dünya sonmlarına iliskin g8sterller düzenlemeleri olanaksızlaştırılmakta, ögrenciler «devrimlerin uvanık bekçiliçi» misyonana bırakmak zornnda kalmaktadırlar Hiçbir otorlteye bas kaldırmayan (parmak kaldıran), kurnlu yerleşik egemenlik dfiseni ile kolayea bütünleşebilir. fikir nslusn «sahibinin sesi» tablosn çizilmiştir: öğren«Uer derslerine çalışacak, suiavJ»nna hazirlanaeak ve sınav maratonunn bir takıtn ritftellerden geçerek (tfiketim toplnmnnnn geeerli edim ilkesine nygun yolda) başaraeaklardır. Onlar, Napalm bombasının yapımım Sgrenecek de bn bombanın savasta knllanılısı fistünde düsünmeyecekler, efer (her nasılsa) düşünmüslerse. dfîşüncelerini açıg» vnramayacaklar; hırsızlık suçunun ögelerini bel leyecek de hırsızlıfa iteleyen iktisadî kosull ı n tanımazlıktan gelecekler; psikonevrozlan öfreneeek de bu psikonevrozlan dofnran baskı (represvon) mekanizmasını sersrilemeve ya da defistirmeve kalkısamavacaklardır... Kisilik sahibi bir tntelligentia'nın yetişeee|i korkusunu tasıvanlar indinde öcfl Sçrencilerin bn entellekttiel eylemleri polltlkanın «cısss alanı»na girmektedir artık. ysa, siyasal piatoya bir bezginlifin, bir ilgisizli|in çöreklenmiş bulnnduğu. ço o tika karşısında özerk (!?) olması demek degildir. Evet, itiraf etmek gerekir kl bdylesine bir özerklik anlayifinın tarihset aşama içerisinde belirli bir yeri olmnstur: Bnrjova dev leti, feodal dcvletin bilim adamlan fizerindeki acımasız baskımnı kaldırarak onlara ve Cniversitelerine herhançl bir tnSdahalede bulnnmamanın (Szerkliğin) kaı^ıhgında, onlardan (bir karsı • edim oUrak) poUtikaya «bnnınlarını sokmaraalarını». «sırca köşk»e çekümelerini istemiş ve bSylece Tniversite özerkligi, bnrjnvazinin (göstermelik bastıncı) hofgfirflsfinfln btr tezahürfl olarak politika dısı (tarafsız) bilim anlayışıof da btraberinde getirmistir. övle kl bn eksik ve g6stermeiik özerklik anlavısı (bngün de sfiregelen ve ne çarpıcıdır Cnivertite reform tasansında hiç ilisilmeyen) Cniversitenin kürsfl bavkanlan (Ordinariaalar) hegemonvasına dayanan ve aslmda bilimin mahiyrti ile aslâ bağdastınlamaz hiyerarşik ıç vapısı, vabancılastıncı sınav ritüelleri ve maratonlan ile pekiftirilerek gerçeklestirilmis. «bilimsel doÇrn», tarihten, pratikten ve siyasetten kopanlarak kürsfl profesörlerinln <OrdinarlusIarın) raitleftirilmis bevnine indirgenmisfi Ne var ki bn Sonuc frenci derneklerinin siyasetle ufraşmaOAnayasa'nm değer yorgıları ile çelişmeklan yasagına ilişkin yasa önerisi, yalnız le kalmamakU, fakat flstelik tarihsel toplnmsal evrime karsı dlkilmekte, bilimin mahıyetine ve işlevlerine dr ters düsmektedir. Bu tasan olsa olsa, demckraslyi dösiinre örıürlngünden, inanç Sıgiırlii^flnden ve hu ıkı özgürlüğü kullanmama nsluluiundan ('.?) ibaret ttç temel ilkpve vaslamıs olan Mark Twain'in demokrasî modeline \e bilim dısına dttsmfis sözfim ona bilim adamianmn tek boyırtİD düsüncelerine nygnn düsebilir. UNDEN UNE Acaba efsaneleşmek mi istivor ? Bir zamanlar eskı bir Başbakana atfedilen bir söa vardı: «Ben kendime sabık Başbakan dedirtmiyeceğim:» dediği rlvaret edilmişti. Ne derece doğru oldugu beUi olmıran bu sSze bugunlerde bir başka nazire yapıldı, Sayın Demirel «Ben Yiice Divana gitsem de istifa etmem!..» demis Bundan ötesi can saglıgı, anlasılıyor ki Demirel işi açık arttırmaya koyup. «Yüce Divan beni mahkum etse de yine istifa etmem!» diyebilir. Balan o zaman ne kadar orijinal bir hal Ue karsılasınz. Türkiyeyi demir bir el. demir parmaklıklar arkasından idare etmekte devam eder... Bakanlar, Sayın Basbakanı gardi>anların huzurunda ve misafirleri mahkumlardan ayıran tellerin önfinde ziyaret ederler, ve kendisinden devletin vttce çıkarları adına direktifler ahrlar .. Gerçi Başbakan, AdaJet Bakanına gereken emirlerl verir ama Savcı veya bapishane müdürü Basbakanı, jandanna refakatinde hamama gönderir. Başbakan kumarhaneierln kıpatılması hakkmda Emniyet Genel Müdürüne demirter arkasindan dircktif verirken, akşam hapishaneye karanlık çökünce gözfinün önfinde hapishane ağalannın oynattıklan kmnardan tnano aldıklartnı görfir, hattâ ona bir de kahve ile çift yapraklı sigara ikram edebilirler. Böyle afır konularda şaka etndyelim! Bunnn yakısıkan oldnğnnu biz de idrâk ediyonız Ama Sayın Demirel de itiraf etmelidlr ki «Yüce Divana sevkedilrae halinde istifa etmiyeceğim!» demek, bizim onun hakkında sıraladıgımız fantezilerden daha az fantezik degildir. Biz kendi kendimize Türkiyede bu isler neden böyle oluyor? diye soruyor ve merak ediyoruz Galiba Osmanlı tmparatorluğnndan beri geleneklerimize >crleşen bir illet bizi yapıştığımız yerden her ne pahasma olursa olsun ayırmıyor. Daha dün on yıl evvel «Ben kendime sabık Başbakan dedirtraem» diyen bir insanın basına gelenleri hâlâ canlı olarak gözümfizün önfinde görürken, nasıl olnyor da bir başka Başbakan «Ben Yüce Divana sevkedilsem de istifa etmem!.» diyebiliyor. Kendine göre hakkı var!.. tstifa edecek olsa memleketi kime bırakacak? Ona dört elle sanlanlan kime emanet edecek? Başladığı ve henüz bitmiyen işleri kim bitirecek? Dört tane sabıkalıya, sekiz on tane dalavereciye, bir iki bin gayrimemnuna papuç bırakacak olursa, devletin hali nice olur? Sabahleyin her ayafa kalkan bir başbakan temizlemeve başlarsa. bu çöküşü nasıl önleriz? Onun için Demirel eğer Yüce Divana gitme pahasma rağmen istifa etmiyorsa bnnun bir yüce sebebi, yüce bir anlamı var demektir. İstifa etmek ne ki? Bir kâft ve blr satır yazı değil mi? Bunn kim olsa yapar Asıl marifet, herkesin istifa et dive tavsiyelerde bulunduğu sıralarda elden dizginlerin kaçtığını görse de bn kolay ise teşebbüs etmek küçüklügünti göstermemek Ona ümit ve bel bağlayan insanlan haval kınklığirra uğratmamaktır . Genç bir maliyeci geçen gün bana: «Size bu vergilerin hayat pahalıhğına aksetmiyeceğini matema.tik olarak ispat ederim!» divordu. Onun kâğıt kalem ile yaptığı ispatlara rağmen. vapur, elektrik, ekmek. dokuma, kâğıt, demir, çelik döküm fiyatları arttı O bana kâğıt üstünde iddiasını ispat ede dursan, vatandas çoktan acı çekmeye başladı. Demirel de besap adamıdır! Bize kendini feda ederek devleti koruduğnnu ispat edecek ama: onun kıratı onu. Köroğlunun efsanesinde olduğu gibi. dağlan bayırları aşırttıktan sonra . Acaba Demirel efsaneleşmek mi istiyor dersiniz? ı İRK Silâhlı Kuvvetlerinin ulusallığı ve Atatürkçü ordu niteliği dün olduğu gibi bugün de tamdırsağlamdır ve güçlüdür. nrdnmuzun gelecekte ki fförünüşünön ve görevinin de böyle olacağma kuşku yoktur.% T Ancak, zaman zaman Türk sılâhh kuvvetlerine karşı gizliaçık «türlüçeşitli» necîenlerle 27 Mayıs'tan sonra, dü uzatanlar, hattâ oVer görunOp dolaylı biçimlerde onu yerme yoluna sapanlar da eksık dejil!.. îste bunlardan birini yazar Oktay Akbal, «Devrim mi? Darbe mi?» başhklı incelemesiyla okurlanna tanıtıyor. Bakınız nasıl? Mılll Eğitim Bakanlığınca yayımlanmakta olan ve kaçıncı on yılda tamamlanacağı bilinemiyen Turk Ansiklopedisi'nın (Gümüşpala) maddesinde F.T. adlı bir kışi 27 Mayıs devrimlnı şu sözlerle tanımhyormujt «Türk silâhlı knvvetlerince yapılan 27 Mayıs 1960 darbe harekâtı...» Böyle bır tanımlamadan sonra, buna uygun tfuşen daha bir yığın bozukdüzen partizanca lâflan da birbiri ardınca sıralayıvermiş F.T. Devrim mi? Darbe mi? ama bu harekât, devrime ve dev rımlere karşı bir «ihanet harekâtı»dır. Kemal ÜSTÜN Kadıköy/tSTANBttL Gençlere sahip çıkımz ce ailenin gözü ve kulagı üzerinizdedir. Lutfen susmayınız. KonuJZ. Sonu belli olmayan bu dram ne zamana kadar sürecektir? Gençleri kötülemek yerine onlara .sahip ciVmak lâzımdır. En bajta lutfen siz sahip çıkmız. Mehmet All Ceyhan Bursa Eğitim Enstitüsü Ogi ctnıcnı. BM kaçıncı? Hacettepe Universitesi Rektörlüğünden Üniversıtemiz Sosyal ve İdafî Bilimler Fakültesinin Psikoloji, Sanat Taritu TBızans Sanatı dalı için) ve Ekonomi bölümlerine smavla birer asistan ahnacaktır13 Temmuz 1970 Pazartesi günü saat 10 00 da ügili bolumde yapılacak olan Bilim ve Yabancı Dü sınavlanna katilmak isteyenlerin 10/7/1970 Cuma günü çalışma saatı sonuna kadar Üniversitemiz Personel Müdürlüğüne şahsen veya düekçe ile başvurmalan gerekmektedır. DuyurulurBasm: A 10195 171716544 NİMBÜS RTIK bir değü. iki degll, uç değil . Her gun bır 31 Mart, her gün bir Menemen, her gün bir tmran öktem, her gün bir Kayseri Olayı yaşamaktayız. Bu kez de ikl ülkudaşımızın KINIKta ajjır şekılde d'dğüldüklerim öğrendik çazetelerden Yerlerde sürüklediler. demirlerle vurdular: baltalar, çapalarla saldırdılar Sayın Oktay Akbal, Ansikloustlerine canavarlar gibi .. pedidea aldığı konuya ilişkin bazı örneklerle F.T.'nin kışiliAma gerçek suçlu, asıl suçlu ğıni vç gerçekleri açıklıyor. bunlar değildir. Asıl suçlu, bu (Zaten F.T.'nin kisiliğini bilmeolavlara fırsat veren ve bu tür yen var mı7 Köy Enstitulerf olavlar karsısmda ses çıkarmadüşmanı; satılmayan kitaplanSaym Bakan, bugün Türk mılle van hukumet yöneticileridir. m resmî kuruluşlara satmayı ba tinin Millî Eğitim Bakanı olarak Bu yöneticiler, öğretmeni köşaran yazar!) gençlerin bütün sorumluluklannı tülemek, baskı altına almak siz taşımaktasınız. Üniversiteler için zavallı cahil vatandaslanOktay Akbal, sözü geçen yaTürk Millî Eğitim Politikasının dı mızı maşa olarak kullanmakta, zısını şöyle bağhyor: «tşin bir şmda tutulamaz. Lutfen bu gençsuçlu onlan göstermektedirler. başka acıklı yanı da Türkiye lere sahip çıkımz. Ayınm yapmaJandarma, polis onlan aramakCnmhnriyetinta Millî Eğitim dan. sağcı solcu, şeriatçı demeta. yargıç onlan yargılamaktaBakanlığınca vayımlanan bir den, politikacılar ve idarecüer ta * r Asıl aranacak, yargılanaAnsiklopedide 27 Mayıs devrirafından bölünmüş olan bu genç cak onlar degil. bu olayları miyle ilgili konnlann 27 Mayıs leri bir mefkure etrafında topla kamçılıvanlardır devrimine yüzdeyüz karsı, yüzmakta yine sizin en başta gelen Va7?eçtnelıdirler bu tür davdeyüz düsman politikacılara eöreviniz olmalıdır. Memleketın ranışlardan. Görülüyor ki. yılvazdınlmasıdır. .» gençlerini topluma anarçist, ko mıyoruz ve yılmavacağız. Bu Şayet «Devrim mi? Darbe münist, sağcı ve şeriatçı diye tanı bozuk düzen değişinceye dek mi?» fıkrasını okuyanlar, Ansik , tanlar pobtıkacı, rektör ve Oekan mucadelpmız devam eö*ecektır. lopedıyi görenler çıkarlara bağ lar dahi olsalar büyük günah isle Bizim düsüncelerimizi ne sılâh. h degıllerse >a da partjzanhls mektedirler. Bu gençler raemleke ne balta. ne çapa, ne de yumbatağına saplanmamışlar ısetin ruk kuvveti ile söndörebilirler. fıkra yazan gibi düsünecekler, Bıze dinsiz. bize komünist deBugün öğretmen ve öğretim üye üzüntü duj'acaklar; yarım bıradi'tmekle de söndüremezler. lerinin, idarecilerin ilkokuldan Üni kılmış bir devrimin kinci artıkversiteye kadar kendi ellerinde ye Eeer öğretmen, haklının valarını ibretie seyredeceklertiştirdikleri bu gençlere, anarşist, mntîaysa. enleni tutuyorsa, södır... komünist, şeriatçı ve sağcı kelime mürü düzenine karsı i?e komulerini hiç bir sorumluluk yüklen nisttir, dınsizdir. Ve o zaman SONUÇ meden kullanmalan, milletlerin e!e ne gelirse öğretmene. dilletarihinde az görülür hazin bir te rine ne gelirse sSylerler. Oysa EKî; ne dıyor Anayasa'mız? cellidir. Bütüa Millî Eğitim ku biz devrimei ve Atatürkçuyüz. «... Anayasa ve hnkuk dışı rumlan, bütün yuksek okul ve tutnm ve davranışlanyla üniversiteler, politikadan ellerini SONUÇ meşrulngunu kaybetmiş bir ikçekip, kendilerirıi memleketin tidara karşı direnme hakkını gençlerini ilmî çalışmalara yönel knllanarak 27 Mayıs 1960 devD UNLAR eösteriyor ki; bu teceîc eğitim öğretim çabasma ver riminı yapan Türk milleti . » ** çağ dışı görüşler, güçsürlemelidirler. Gençlere rehberlik etNe diyor, Türkıye Cumhunyerin, zavallılann «ilâhıdır öğ""r wrumluluğunu bütün öğretim tınin Milli Eğitim Bakanlığınca retmen bıllnçleşmiştir artık. üyeleri her zamankinden fazla ayayımlanan Türk AnsiklopedıSavm ıktıdsr ve masalan bıleırhkta omuzlarrnda hissetmelisî: «27 Mayıs 1980 darbe haresinler ki bu ve benzeri olaylardirler. kâtı!...» la öğretmenleri susturamayız. Sayın Bakan, çocuklar ailele Evet, bir «harekât» var. Var r;n en aziz varlıklandır. Onbinler Öğretmen susmaz ve susmavacaktır. Mflcadelesi sonuna dek devam edecektir S ayın Bakan, üniversite ve Yük sek okullarunızda işlenen ve bir türlü önü aLnamıyan gençlerin öldürülme olayları, bir yuksek okul öğretmeni olarak be ru de ıstırap ve teessüre sürüklemektedır. 12.6.1970 tarihinde E|itım Ensütusune gitüğiro zaman bır gencin portresi, bir kısıın ög rencilerimin yakalannda takılı idL Acılı, mustarip ve kinlı idıler. Bu durumda Türk Millî Eğitim Politıkasının başı, öğretim üyesi ve bir profesor olan sizın, bu gençlere sahip çıkmanız için, size basvurmaya karar verdim. A ancak kendi vergısıyıe zenglnleşecegine, artık Osmanb tmparatorlugunun, fütuhat, ganimet, yagma, haraç gibi kaynaklannın tükendiğtne inanmalıdır. Ancak, çalışarak hayatrnı kazanan yurttaslara önce kazandıgı Ue insan gibi yaşama hakkı taıunmaü, bunun üstündeM ırük tar vergilendirilmelidir. Bir ayakkabının 170225 llraya almdığı memleketimizde, ayda kabul edilen komik geçim indirimı, çok yüksek bır meblâg tutan kira, giyim kusacn, ve tatil gıbı giderlenn hesaba katılmaması işçilen, özellikje fikir işçilerinl etkilemekte ve âdeta mükellef vergı kaçırmağa zorlanmaktadır L ••••••••••••«••a ant SOSYALBT TIOBI VE EYLfM •••••••••••••laaal OUOSI Özel İdar*» yıldırmıştır P tlkokvl O|r. TO N Y A Cemal KALYONCU Maliye ve valandaş iliskileri ayın Zeki Kuruea"11111 «Maliye ve Vatandas tlişkileri. baslıklı yazısı münasebetivle şunu beVirtmek Isterim: DemiVrrntiV idBre^T tnsnan her vatandas önce vergi vtiktimlüsü olduğuna Aevlet hazinesınin C M 1î İna verglsı ve aiım satım •" %ergısıne gelınce. maliye ile mükellef arasındakJ «özel İdare» vergi kaybmda önerrüi ANT'IN YENİ BELGESEL ESERİ bir rol oynar Gelır vergılennın yayınlandığı gibi. bma vergüerinin de kamu ojuna açıklanması halinde aynı cadde Uzerinde avnı nitelikteki apartımanlann, hattâ aynı apartımanın katlanrun na denli farklı vergilendıril diği görülecekür. özeJ idareye verilen sonsuz yetki, mukellefl yıldınnıştır. Şöyle kl. on sene vergı muafiyeti, kat mülkiyetı binalann ilk vergilendirilmesı. hattâ cezalı vergilerın cezalan* * * „ * nın azaltılması veya kaldınlmaDunyarur. ünlü Marksist araştırmacılan Varça. Lichtehn, sma daır rüşvet tarifelerı. halk Chcsneau\ bnretCanale. Antoniadis Bibicou. Parain, Bamı ağanda âdeU tabiî dedikodu haoe Mclekechvili'nın ATÜT üzenne taceleme ve gönlşleri • Seline Belmiştir. lâhattin Hilâv'ın bnsozüyle • 352 sayfa. 15 ura Subelert gıttikçe artan banka(Jrnel Dağıtım ANT VAYINLAR1 . P.K. 7tn istanbul lara vergı kabul etme hakkı venhrse veya özel idarenin genış (Cumhurlyet 6547» yetkisi kısıtlanarak, bina vergi••••••••99 •» lerinde binanm yası tjlrıncl. ikinci cadde oluşu. ışık durumu, ••••••••••»••••••»»••••»•••»»»»»»»»•»»•+++4 metrekaresi, kaçıncı kat oldugu gibi sorularla hazırlanrnış formülerlenn bina sahiplerine verllerek doldurtulması ve gönüllü olarak odeyecekleri vergi miktarı sorulursa hazinenin kasasına bugünkünün en aa birkaç kat 31 Temmuz . 32 gün • Otelli. yemeiüı 410C TL., 150 $ • Lüks fazla verRi gireceği görülecekŞahane • Çift soförlü Rcsça Bulgarca tngilizce • AlmanUr. ca Fransızca bılen 2 rehber refakatinde OtobUslerimlzle Personel kanununun çıkmak Lüks Otelli mükemmel program üzere olduğu bu günlerde, meSofya (1) Bükres (2) Udessa (2) Kiev (2ı Moskova muriyetlerde öyle mevkiler var(3! • Uningrad (2) Helsinki (3) Stokholm (3» Oslo (3) dır ki, degü onlann maaşuıı arKopenhang (3) Berlin (2) • Mücih 12) . Viyana (2) Belgrad tırmak. o görevleri açık artırZagrep maya çıkarmak yerinde olur. Hrospektüs isteyiniı. Yerlerinizi aldınnız. Diğer bir sıkıntı da mükeUefin Bu Kezı için soa müracaat tarihı 10 Temmu2dur. butun bir sene vergilenme gergin Kiev Moskova Lenin;rrad Helsinki Oslo Stokholm * liğı içinde oluşudur Mart, TemViyana'da ücretsiz şehir turlan Saraylar Knleler Mfizeler. 4 muz, Kasım gelir vergiii, Mayıs ve ASYA TÜEİZM Karaköy Perçemli Sok No. 2123 < Kasım bina vergileri, Haziran ise (Karaköy Geçit Halk Bankası arltası) Tel 49 01 44 1 motorlu kara taşıt vergileri ödeme ayıdır. Senenin beş ayının mükel •••••••••••••••••••••••••••»••••••••••»»»•î Rekiamcılrir 1700 6537 lefi vergi ödeme psikolojbine ve bunalımma sokması kaçırmaların artmasında önemli bir faktörTÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ dür. tşçı sınırırruzı asla yenemıyeceKlerdar Oogan Ozgüden • Sosyalizmir Zafert İçin «Kesintısiz Devnm» A\T • Faşızme Karşı «Devrimei Halk Cephesi» Çetln öıek • Marksıst toplum tipolojisi üzerine son gelışmeler O>a Sencer # Yara tıcı Orhan Kemal Süreyja Berfe • Kıbns'ta seçlm ojunlan 84 sayfa, 5 lira îemmuz sayısı çıktı ASYA HP! URETİM TARZI I Büyük Baltık Iskandınav Rusya Gezisi SONUÇ GENEL MERKEZİNDEN • V ergi kaçakçılığı eğer hakikaten önlenmek istenlyorsa. denetle me yalnız mükellefe münhasır kalmamah, hazine ile mükel lef arasmdaki memur topluluğu ve idarelere de tatbik edilmelidir. V» tandaş rüşvet yerine hazineye ver nneSe alıştınlmah, ödemeler kolay lastırılmalıdır. Dr. 1. FA|{Rİ Afyonkarahisar Madensuyu tşletmemizın ihtiyaa ıçın 19 müyon soda ve 11 milyon su olmak üzere cem'an 30 milyon adet şişe kapsülü satm ahnacaktır. Bu ı$e ait gartnameler Ankara'da Genel Merkezimizden. İstanbul'da Kızılay İstanbul MCdGrlüğümü7ripn temin pdilebilir Teklıflerin en geç 13'7/1970 günu saat 16 00 ya kadar Genel Merkezimize tevdi edilmesi şarttır Postada vâki gecikmeler nazan dikkate ahnmaz. Cumhurıyet 6550
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear