24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE İKİ 5 Nisan 1970 CUMHURİYET ag'ıt, geneülkle hoşa biçimler, Solarak tanımlanır. Ancak, ffiden yaratmak sesler, rcnkler ve davranıslar güeü bo yaratma gii cünün doguşn, kişinin iç diinyasınca istediğini bulma serbestisinin sonu oldnğn düşünülmelidir. Böylece, san'atın ruhla pek yakıa ilişkisi oidnğu, hattâ yapıtlarm kişinin ruhsal hayatmı tamamen yansıtüğı iddiası ortaya çıkmaktadır. Onun içindir ki, nıh hastalannın teşhis ve tedavisinde de bu görösten faydalanılrnaktadır. SAM'AT VE RUH Dr. Erdoğan AYDOüAN NÖROPSİKİYATRlST fÜBce uhasına girer. îapümaya baslanan bir tablonuıı başlangıca nazaran sonunda çok değisiklik göstermesi bundandır. Klâsik sanatı. bu günitn sanatmdm ayıran nokta sanatkânn bilinç altmdan çıkan duyguları semboUestuirken yalmıca psikolojik yön eğilirainde özgürlük göstermesi aklm ve düsüncenin kuralları etkisinde kalmayışıdır. Bunun da çevrede yaprt olarak etkisinîn az olacağı korkusunu hiç bir zaman gprektirmediği kanısmda sanatkâr hemflkirdir. Korknsuzca renkleri birblrine katışı bondandır. Bu gtinün modern sanatı. kislnin İç dünyasının yâni duygnsal yasantısınm bir biçimlenisi, seslenlşi, renklenişi ya da davranışıdır derken sanatcmm dış kurallardan etkilenişi hesaba katılmamaya çalışılmaktadır. Bu demektir ki sadece sanatkânn ruhsal yaptsındaki etkinlige defer verilmektediı. Mevcnt dıs varlığm algısuıa karjm. iç n ı oloşun bellrtisiyle değerlendirilen bu günün sanatî, kalıplan ve kuralları terk eden bir uğrav hallndedlr. Yaratıcı olan duygu ve heyecaa bu günfin kalıpsız yapitmı yaratabilmekte yeterlt •tayılabilmekte ve sanatı yaratmada ruhsal föe kâfi gürüjmtktedir. Kalıp ve formiiUer çağunızda ön pl&nda gö rükmüyor. Ondandır ki ses, biçim, renk ve davranışlarda saskmlıkla karsılanma ortaya çıkmaktadır. Bnrun. sanatın yalın olarak ruhla birlikte yöriimesi gerekii görülüyor. Tarm oe olur ya da ne denir bülnmeı. karsı karsıya iken, B irdasanat yapıtıyla kavranan taraflarla oabulunan ve samektedir. Öyle ki sanatkânn duyduğu duyulabilinir. Güzellik ölçüleri dı«ında kalan bir beykelin bile Leğenümesi bu nedenledir. Bu beraber duyus noktasında birlesis, ya. pırtaki ruhsal etkin yfikün raılalıtı ile artar. Bu buluşma noktasında öıellikje seyircinin «1duğu gibi sanatkârla, eleştiricinln de bulusması gereklidir. Eleştirici esannda belli kalıp ve «ekiller arasuıda. çağlnın sanatını. didikleraekle görevli ve sorumlu bırakılmıştır. Sanatkânn ruhundaki etkinlikte olmak zorunluğunda değildir. Eğer sanatkâr çajmı atlamışsa ve elejtirici de bu ruho yaşayan olraadığına före belli kalıplar içine solrusturdu|u yapıtları, ancak yıllar sonraki eleştiridye bırakarak sercek değeri ya da anlamı bulmada onu yeterli kılmak zorunluğundadır. Bu nedenledir ki vıllar sonra bir sanatkârı betenebiliyoruz. Istenir ki sanatkâr ve elestirici ruhsal açıda çağında buluşabilmeli ve gereek elestiriyi zamanında yapahilmelidir. İliski enebiltyor U, san'atta mustki haline yS nelme isteği vardır. Bu. kisinin iç diinyasının seslendlrilmesl derecesinde hosa gttm« ve biçimlendirme isteğidir. Böyleee renk, davranış ve sözün müzikle birleştiği opera ve ooeret bu isteğin somıcu olarak doğmuştor. Dış dünyanın algılanmasi ve ayneo aksetUrilmesi san'at olarak fotoğrafçılıkta ve benzerIerlnde taklitten ileri gidememektedlr. Bnnlarda fnsanoğlunun ruhsal katkısı, çok az olarak hissedüir. Gerçek sanattn, ruhla pek yakinen Hiskisi oldujhı bu yönle de tenıtlanmıs olur. Sanatta biçim verme, seslendinne, renklendinae ve davranıs tamamiyle bllinçaltı ve iç güdülere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ne kadar kahba sokulursa soknlsun, bu iç güdüsel biçim. ses, renk ve davranış verme isteğl yapıtta kendlliğindea ortaya çtkar ve taer şeyi kendi yönüne çevirir. O halde, bir sanat yapıtına, biIinç altmm projeksiyonu, yâni aksidir diyebiliriz. Bu projeksiyon, bilince, bütün çevresel kalıplan, hattâ doğa kurallanna, aykın olabilİT. Dolayısiyle sanatkâr çağmdan çıkmtş ve birçok eleştiricilerce acaip karşılanmak durnmuna düşebllir. Psikoanaliz ise çağ dışuıa çıkısı yapıtta gercek ruhsal aşama ve ritim arttırma aedeni olarak açıklryabilmektedir. D da rnhun sanattaVI rolfinfl rt Vnvrethii perçhv lestirmektedir. ir yapıtı ölçülerle elestirinek, güzellik çizKİsini tenıtlıyabiliriz. Ve çirkin tar&flan göstermek kolaydır. Ama bu durumda sanatkânn iç dünyasmdan gelen duygulan ve bunun özgür biçimlenisini formüUeyeraeyir. O zaoıaıı bir yapıt için güzel ya da çirkin anlamı kullanmaktan başka çare yoktur. Be; duyunun esiri olarak ttalerilerde. kültür saraylarında dolaşır dururuz. Oysa sanat eabasına girisenler güzellik ya da çirkinliği, soyut bir anlamda da olsa hayatı >e dolayısiyle etkilerini yapıtlannda yasarlar. Maddi ozellikler sanatkârda algılanma yoluna girer. Rcnkler. sesler. biçlmler, davranıslar \e daha birçok fiıiki kanşık ve tajıımlanması zor doeal ozellikler algılanır. Akabinde bunlar hosa giden biçim ve kabplar seklinde estetik kaygularla yoğrulur. Yurdun selâmeti için Millî Oüvenlık Kurolunnn «politık» bildirisi, Profesör Bahti Savcı'dan Tarık Zafer Tnnaya'ya kadar Anayasa bocalartnın kalemlerıyle elestirildi. Gerçekten de ilertutar yanı yoktn bildirinin . Anayasa'nın verdigi yetkiyi asarak Atatnrkçü gençlere gözdagı vermek isteyen bu soy davramsların sabiplerini yaralıyacağı açıktı. Ne var kı, is bu kadarla da kalmamıştır. Millî Güienlik Knruln bildirisi ilginç tepkilere yol açmıstır Gediz depreminin sarsıntılan arasmda kaybolan bo tepkilerden en önemlisi .Dfvnmcı Ordu Gucü» imzasıyla vayınlanan bir karsı bildiridir. Gazetelere gelen haberlere göre geniş bir dağıtımla yaygınlasan «Devrimci Ordu Gücü» bildirisinde «Yunanıstan'dakı g.bı bir cuntamn Turkiye'de ıjbaşma geçmesin? imkân verılmıyecegi> belirtilerek «Asker sivil bütün yurtseverlerin Ataturk geleneklerine uygun biçimde kenetlenmesı. istenmektedir. Bildiri su sözlerle devam etmektedir : c tktıdar ve danışraanlannın, ünıversıtelerimizin Atatürkçü gençlığinı, sosyal ve ekonomik bunahmların yaratıcısı ımıç gibı göstererek halkla karşı karsıya getırmesı taktığı başarıyla sürdürülmektedir. (...) Yurt bütunlüğü, ulusal bağımsızlık. sosyal adalet ve Atatürkçülük ilkelennı savunmaktan başka suçları olmayan genç devrimciler. coplanmakta. taşlı sopalı saldırılara uğratılmakta, kurşunlanmakta. ırtica. politik kazaneın en guçlü davanağı olarak kabul edılmekte, yurdun her köşestnde devlet eli ve parasıyla hortlatılmakta. parlâmentoda en bayağı usullerle mebus pazarları kurulmakta, Enosis yurt cogratyasının bagnna bir hançer gıbl saplanmaya hazırlanmakta: en üst kademelerdeki resmî eorevliler bunalımlann Rerçek nerlerlerınden habersız. empervalızmın destek ve hımayesınde yenı bir Yunanistan denemesının özlemı içinde sabtrsızlanmakta. köklu reformlar yerine dın ve duygu ıstismarcılıgı ile vakit geçirilmekte, bir ihanet cuntasının siyasal haklarımn gerı verılmesı, asıl yurt sorunlannın yanmda öncetik kazanabılmekte . tstp bütün bu kosullar kar=ı«mda Turk Silâhlı Kuvvetlennın sağlam bilinçli ve orgütlü kadroları. Kemalı=t Devrımi yerinrlen sürdürmek için hazır ve kararhdırlar Asker sml butün yurtseverleri, Atatürk geleneklerine uygun bîr kenetlenme îçınde bu kutsal savasa katılmak üzere beraberlıge çagırıyoruz » Görüldü&ü gibi, Milli Güvenlik Knrulu bildirisinden iki gün sonra yavınlanan bır baska bildiri. olayın üstünde hepiroizi derin derin düsünmeye itmektedir. Evrendeki etki tepki zincirini bilenler Için bn isin saşılacak bir yanı yoktur. Politika dısında kalması gereken bir Knnıl. Anayasa'nın apaçık hükmünü çiğniyerek siyasi iktidann tepesinde bir sivil asker yönetimine ilk adımı atmıs ıröranürse, ya da politikacılann manevrasıyla böyle bir durnma düsmüş intibaını yaratırsa, gelisecek olaylardan en basta kendisini sornmln tntmalıdır. Yürürlökteki yasalan bir yana bırakarak olaya Urih. milliyetçilik ve Atatİirkçaiflk açısından baktığımız zaman da Milli Gfivenlik Korulu Bildirisfni elestirmekten kaçınamayn. Atatürk'ön bütün hayatını kapsıyan ve Türk Ordnsnna detismez bir miras olarak bıraktıgı ilkeler açıktır : 1 Ordu emperyalizme karşı bağımsızîiğı koruyacaktır. 2 Irtica ile savaş ordunun asli ve tabii görevidir Atatfîrk'ün çeşitli söylev ve yanlarında ordnya verilen bn iki emir. ordnnnn politika yapmasını gerektirmez. Bn iki emir, ordunun temel felsefesidir. înkâr fdilmez bir gerçektir ki : ORDU, GÜNLÜK POLÎTtKAMN DISINDA. KEMALİST ÎDEOLOJtNtN ÎÇÎNDEDÎR. Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Tfirk Ordusnnun deptmez Başkumandanıdır. Her kim ki Atatfirk'fln verdiği emirler difinda orduyn kendi politikası y5nüne çekece|ini sanır, tarihten ve millî bilinçten nasibi yok demektir. Yetkili makam ve knrnllann uyeulamakla görevli bnltmdukları yasalar, Atatürkçülüjtün J temel felsefesine aykın bir tatbikata yeşll ısık yakamaz. Em J peryalizme ve irticaya karşı bir Millî Kurtulus Savasının »ehit 5 kanlarıyla snlanmıs temelleri flstüne yükselmiîtir bn cnmhu • riyet . Hiç khme bn temellere aykın bir gidisatı onaylamak haddinde ve yetkisinde degildir. Bu deiişmez yasanın yanısıra, Atatürk Türk gençligine de özel bir görev ve 8nem vermlstlr. Büyuk Nutuk'ta yazılıdır o görev : Gençük, Cumhnriyetin b»gımsiziıgının bekçisidir. Lekeli iktidar, Atatürkçülüje aykın bir gidişe sahip çıkabJlir, Milli Güvenük Kurulu'nu bu gidise angaje etmek İsteyen politikacının küçük ve kumaz oynnlarma üniformalı makam «ahiplerinin dikkat göstermeleri, Anayasamı» günlük politika oynnlan ugruna çignemekten sakınmaları, yurdun selâmeti bakımından sonınludur. B Güsellik an'atın hosa gitmest gereklidir. Ancak ille güzellikle iliskisi obnası kaydı olamaz. Aksi halde sanatkânn duygulan içinde gruzelden bajka birjey obnadığmı kabullenmemlz gerekir. S düsüncelerle setnbolleşir. Bu arada bilinç altından çıkarken hiç bir ön yargısı yoktcr. Özelllkle güzellik kaygusu yoktur. Ooğa algılarunraa yaklasnken anatomi, geometTİ ve kuıallaı dü anat, blllaç altmdan önce Srak çıkar; dofa algılarına bir duypu ola yfikmlasır ve natkâr ü s birlikte dnyuj (Empatl) içina firll Bu İse PsikoanaUz kosullanna »ykındır. Gerçekten sanatta ruhsal faktörlert ön planda düsünüyorsak klaslk güzellik ve kalıp isrannda dormamak gerekir. Ancak böylece ruhumutun özrürluğünü bık&r etmemis olabiliriz. Bu n önemllsi, bu algilann daha öneeden sanatkârda var olan bir duygu ve heyecan durumuna göre biçimlenmesidrr. Bu sanatçınm çekicini. yayını. fırçasını. parmaklannı, ses tellerini. ya da davTanıslannı yonclrn duy gulardır. Dış algılar ne olursa olsun onlan en iyi bir şekilde kendi iç dîinyasmda yaratabilmek ırücü sanatın formülü sayılabiliniyor. Onun içindir ki oynadığı rolü en lyl şekilde canIandıran artist yapıttaki kisiligi ve olayı yasayandır denebilir. KabpsaL klsisel ve elestirici tepkllerin dışında kalarak. bir san?t yapıtmın özüne yönclmek, biraz da sanatkârla aynı derinliktekl noktada birlesmek demektir. Yâni onun hissedişinl hissetmektir. tste bundandiT ki bİT tiyatro eserinde bir tabloda. bir bestede. bir heykel ya da başka bir yapıtta en büyiik hosnutlugu duyablliriz. Bu da kendi kendimizi bolmaya yardnna olnnduğu ve sanatkârla aynı sahip olundufn İçindir. stün ve etklli sanat yapıtlânnın bo mpy* ulasmıs olduklan göriilmekte ve sanatçiya çeTresl ile bulusmadaki beğeni yollarınm ancak ruhsal yasantısınm ve bilinç altının yapıttaki varlıgı derecestode mümkün olaeagı tanunlantnaktadır. E Hayır Sabah insanları «Od»nm İçinde Gezi» diye koca bir romaa yamus X. de Maitre öyleyse «Otobfia tçinde Gezi» niye yanlmaaın? Kentin bir urundan öteki ueuna gitmek uzun, sertivenli bir yolcnluk! Taksiyle gel, otobüsle gel, troleybflsle teL En ryisi yttrüye yurftye gelmek ya, belld en hızlısı! Ama olnrayor iste! Bir sabah otohüsü. Saat yedi buçok, seldz. Bir «hurnp Dd flerliyoruz, bazan iki dnrup bir giderek. Besiktasa gelmtdrn elimdekl g a n t e tükendl. Bos bir boyah k&itt! Tefrikalaıı, ilanlan, tepeden konasan yazarlariyle... Okumasam ne kaybcderdim? N e İç açan bir haber Bgrendim, ne mutlnluh duyjugu nyandıran bir yan okudmn Hep umutsuzlttk, hep bırakılmıslık duyrnsıı! Büsbulün karamsar oldum sabah sabah. tçimizde bu kapkar» duyguyn tasıyank gidecefiz igimize, aksama dek çatasacmğıs. Oysa bava ayduüık, gfikyüzö tnavi. Insaaoğla kendi getiriyor kendi acısını, kendi yaratıyor kendi çareaiıligini. Gazeteleriyle, UtapIarlyle, politikacıUriyle. Kendlni aamamsk, kendini yenmemek, kendini yenilememek. Snç brrnda gallba... Açımş Idtabmı oknyor finlr«rsiteli kız. Bir adam sokuldukça •okulmus, kız dirseğiyle ittl Bir, bir daha» Adam kndı birden «Ne oluyor. Ben lleride durnyorum senden». Kız a|>rnı açmadı, bakı?larmı çekmedl bile kitabından. Adam sfiyteniyor kıza bakmrak. Biz de balcmadan bakıyoruz onlara, kolak kesilmis. Hem yapncak hern yapmamıs olacak, hem isteyecek hem istememis olacak. Kız oralı degil hiç. Basmıs dirsegi adama, öteye itmişŞimdi ganki bu içi yapan o defil. Söylendi dnrdn adam, arkadan grlen dalgaya kapüarak sonunda ğitti dnlere... Tophanedeyiz. Bir çift tnavi göz karsrmda, tM erkek Mr kadm. Bıri koca, biri afabey. Birinin elinde resmi evrak tomarı. Dıjan mı gidecek? O ya da kadın?.. Vçu de mavi gSzlfl, Rmneüyle bir ilişldleri olmalı! Heyecan sarmıs her yanlaruu. «Kendi kanununuzu kendiniz tatbik etmiyorsunuz» diyecegim. diyor elindeki evraklan tutan. Gitmek, Almanyaya, daha dtelere Avna> trsılvaya, tek umnt, tek beklenen. Yasarn. baska ne verecek on. lara? Verse verse, dıs nlkelerde çalısma izni verir. Vermezierse atlcrlar otobüse kaçak olarak girerler Almanyaya, atılırlar, gene Kfnrler. O mavi bakıslarda bir korku var, bir yasam katılıgı, ama öytestne de kararhlık... Bileteinin sesine alıstık doya duya: «Öeri ileri diyorns nedem* hfp fözümün içine bakryorlar». Her fleri direne kapılsak ntrelere gitmistik? Otobüste büe yerimizde uymayı daha yararb baluyornz. Tutmnsnz bir kanape arduu, niye oynıyalnn, ^jüry^nt üd adım ötesi nasıl? Ya oradan da öteye itilirsek? tyisi mi duralırn olduğurnnz yerde. Toplnmdan bir kesH bu otobüsfin içi. Kisileriyle, knrallariyle, her seyiyle.. Yanırnda yaşlıca bir adam, elinde bir dergi, Dirilis. GScncnyla bakıyorum «ölfimden sonra dirills'i» anlabyor. Oknyormn ben de. «Bn dfinya bir dösflştfir» diyor o yanyı yazan sair. Bir yığın çagnşıtn izliyor birbirini. Bn diinya bir düşüş'.. Baska dSnya, o da bir kalkış! Oknyor yash adam o yan öztfirkçe y a n Osmanlıca yanyı. Kırk yasında yoktnr o *air. Okumus, üstelik de yetenekli bir kişi. Bu dOnyamn geçici bir yer oldufânu, gerçek dfinvanın başka yerde olduğunu arüatıyor. Korkmayrn 51mekten. diyordur her halde. thtiyar rahatladı, olüme ksç yılı var, hesaplryorum. Bes, on, bepsi o kadar. Ölfimden de sonrası •ar, diye nasıl gizHce sevinir simdi. Kisüeri mutlu kılmah, ama böyle aldatarak değfl! Taşama bağhyarak, yasarnı güzellestirerek, kiîilfrin de bu çabada paylan olmaauu mümkün küarak, onlara bu ırüen, bu inancı vererek. Oysa sunulan bir tatlı zehir. Bb dünya bir düşüş, vazgeç bu dünyadan »en, yap yapacagını, ya da yat uyn, bos ver, öteki dfinya seni bekliyor nasıl olsa, tfirlfa mutlnhıklariyle!. Gerinin son durafı, Eminönü, iniyormc hep. Yüzü gnlmes smbah tnsanlan. Kafaiarda bin bir dert, a a , korku. Nereye giderler nerden gelirler? Bir fcosuşma, bir telâs ieinde! Hava Kflnesli. ama sabah serinU|i var, Kaldırdrm pardesfimfin yakasını. özdemir Asafm şiirini yasıyonım çamurlu kaldınmlarda yürürken: «Bir şey değU Beni bu telâş öldU toplukonut; kuruluşları seramik konut gereçleri yarışması AMAÇ. Seram kle V»^'l*n sâ§!ık"€j«reç!«?i donalırntnda farm ve ekonomı «rBftrrmssınr teşvk elnek. sanayı ve ınşaâtta yertı'dfzayr» ve uygulâmâ düzeyi kartrtdırn'ıak, bu konuda basan gosîeren kısılen halka ve ssnayıcılere ranıtrnaktır. B J arfıaçla açıl«n yafişmaya rıımar, iç rnımar. modulor ve plâsf k sanatçılan tek başlar.na veya grup halinde katılabı ı'er Danıs"»^ • asıi, yedek ıurı uvelen ile raportorler bu varışmaya kafılamazlar^ JURI Or Y ONUR UYEIERI: ASIL JURI ÜYEIERİ: Prof. 2uh!ü MÜRİDOĞLU Heykeltras, D.G.S.A. Y. Mimar Prof. Neîıh ELOEM Ressam Nun İYEM Y. Mımar Prof. Utarit İZGİ Seramıkçi, Do;. Sadı DİREIM D.G.S.A. M Donjk PAMIR Y. Mimar. O.D.T.Ü. *<»kkı İZET T.G.S.Y.O. ÖDÜLIER: . ' ' 1. 6 d 0 l 2 Ödül 3. ödül 5 adet .herbiri : 20.000,TU : 12.500, TL : 7 . 5 0 0 TL, mansiyon 2.500, TL.'dırk tiirkiye 197O YEDEK JORİ ÜYElERt: Doğan HASOL Melıka KURTİÇ RAPORTÖRLER: (Barias DOGU, Y. Mimar, ORAN Yap. Endüstrl Merkezi Md. İç Mimar, ORAN" Yap. Endü»tr| M*rkezi Md. Yrd Y Mımar Seramik Sanatçısı Neıat F. ECZACIBAŞI Muh. Mumın ERKUNT OANISMAN JÜRİ UYELERİ: Faruk İSMAN Or ŞevVı VANU Kımyager, Eczacıbaşı Temsılcisi Y. M«msr, ORAN Prof. Ruhi KAFESrlOĞLU Y. Temsılcisi İ T.U.' Mımar. Yargılandı. Mahkum oldu. Beraet etti Yeni baskısı çıktL 7,5 lira. Adres: Hasan Hüseyin Korkmazgil, Basmtepe Blok D/2 No. 5 Çankaya/Ankara (Ödemeli gönderilir. Toplu siparişlerde % 20 indirim yapılır.) KAVEL: Genişletilmiş, yeni baskısı 5 lira KIZILIRMÂK Hasan Hüs^yin'in ünlü cserl f>liz EilLKUR Cumhuriyet 3392 VEFAT Merhum Kilercıbaşı Hasan Bey ve merhume Refia Haıumın oğlu, Şükrlye Olgar'ın kıymetli eşi Sermet Ünilaslan, merhum Nihat Kutluca, Naime Sirel, Meliha Karadavut'un kardeşleri, Ecz. Fikret Nemli'nin kaympederi, Aysel Nenüi'nin çok sergili babası, Onur'un biricik dedesi Beşiktaş Bahçesi sahibi % Yanjma bu ılânlann gaıe(»1erde yayırlanması ı'e başlam % ctmaVtadır # Yariîmacılsr Itonu ve şartlarla Ugıiı sorutannı cn ge<; 27 Nisan. 1970 Pazartesı akşamma kadar sormuş olacak!ardır. Sotulsr 11 Mayıs 1970 Paîartesi ak&amına ksdar cevaplandırılacakfır # Yanjmacılar çözüm teklıflerinı en geç 13 Temmuz Pazartesi günü saat 18 00'e kadar teslım etmis olacaklardır 9 Projeler. 15'ef flüa muddetle Ankara ve istanbul Yapı Eıdus'ri Mernezlennde sergılenecek, sonuçlar gazeteler ve radyo*aracılığı|ile duyurolaeakîır. YARIŞMA ŞARTNAMELERİ 2 0 . TÜRK LİRASI KARŞIUÖI AŞAĞIDAKİ AORESLERDEN | ŞAHSEN Ankara'da: ORAN Kuruluşlsrı,ORAN Yapı Endüttri Marktzl VEYA POSTA İLE TEMİN EDİlEBIlt*. Ittanbul'da : Eczıcıb«|ı Svramik SarMyi) v«.Y»p» Endastrl Markvzi BASRİ OLGAR vefat etmiştir. Cenazesi 5 Nisan 1970 Pazar gflnö öğle namazmdan sonra Beşiktaş Sinanpaşa Camiinden alınarak Zincirlikuyu Mezarhgındakı ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AtLESt NOT: Çelenk gönderilmemesi rica olunur. Cumhunyet 3388 (Başaran: 1437/3366) I L A N İstanbnl Sular İdaresi Genel Madariügtindeıı. 1 Kftfıthane • Periisöy tsâîe hatlanmn takrtyesl n dah» emniyeUl bala geürilmesl lçın 4 Nisan 1970 cumartesl gOnfl saat 1? den 5 Nisan 1970 sabahın» Kadar sürrneS üzere yapılmssı «arUTl bagiantj «meliyeieri sebebiyie şehrtn Beyoglu bölgesme bu süre ıçtnde V. 60 nisbetınue ekslk su verileoek v« bu yü» den 5 Nisan 1970 pazar günU Beyoğlu eUıetmin su durunra zayıl olacalmr. 2 Leveot Oölger. ue Bebekten ttıbareo Bojaaci bölgesl. sulanru normaı şekılüı aiaeaklarchr. 3 tstanbul cihetl ile Batarköyün ve Anadolu yakasının su dururnunda herhangi bir degisllcliis olrmyac&stır Durum sayın aalfamıza duyuruiur. ( B a s ı n : 13033/3346) TEŞEKKÜR MÜNtP İSTANBULLU tSMET GÜRPINAR asistan HALtT TURGUT, NEV. ZAT BtNZET. ALI ESEN. DERVİS ERDOĞDU. ilglsini gördügüm bütün doktor. hemslre ve personele teîekkürltriral sunarım. RALİS ÖZTÜRK Eski Atrı milletvekttl «•••••••••«•••••••: VEFAT Merhum A. Hamdi Peyin'in zevcest, Mimar Rifat Peyin'in snnesi. Ahmet Celepoğlu'nun ablaa, Dr. Lâmia Peyin'in kayınvaldesi, Metin Peyin'in bsbaannesl Ameliyâtımd» yakmdan llgi. lenen Nümune Hastar.esl baştabıbi sayın doktor, OperatSr istanbul Sanayi Odasından 31/3/1970 tarih ve 13459 sayıh Resmî Gazete'de yayınlanan Anlaşmalar 70/27 sayılı sırkülerle Bulgarıstan anlaşmasında yer alan 39.02.1129 gümriik tanfe pozisyonlu «Yalnız yükselt, kesafetli polietılen ve polipropilen (örgülü piâsük cuval ve halat ımal edenler ıçın)« maddesinden Odamıza bır hisse tefrik edılmıştir. Mezkur maddeden talepte bulunacak üyeierimizm talepnamelerinı, en geç 7 Nisan 1970 Salı günü mesaı saati sonuna kadar Odamız Kota Şubesı Müdürlüğüne tevdi etmelerini ehemmiyetle r:ca ederiz. (Basın • 13131/337S) ZEKİ KIİÇÜKOĞLU Operatör NURtYE PEYÎN vefat etmiştir. Cenaze namaa 5.4.1970 Pazar günü ikindi namazandan sonra Şisli Camiinde küınarak Zin cirlikuyu Mezarlığı, aile kabristanına defin edilecektir OGLTJ Cumhuriyet 3389 Cumhnrlyet 3395 Vefat ve TeşekkÜT 28 Mart 1970 gunü veıatlyle bizlerl büytik teessüre garkeden kıyrnetli varlıgımız ADRES DEGiŞIKUGI Şirketimiz Genel Müdürlüğü ve Merkez Depolan 6 Nisan 1970 tarihinden itibaren aşağıdaki adrese nakledilecektir. TRANSİSTOR PlLLERİ İlâncılık: 7356/3372 HAYİM KAÎTın hastahğında çok yskın ve müs> fik alakalannı esirgemlyen del inMnlar Kardioloi NtMBÜS Dr. SEDAT PINAR V» GAYRETTEPE, BÜYÜKDERE CADDESt ERCAN HAN NO. 155, KAT 567 Dr. ŞAMİL HARAZ'a cenaze menslmine ve kabrlstana kadar gcLmek zahmetinde bulunan dostlara. telgraf, tnek. tup ve tclefonla acımızı pay> la$anlara minnet ve jükranlarımızı arzederiz. E$i: Sara Kan Çocnklırı: Marko K«B Roza Kan Marke Kaa Liko Kan ve tsnil Kan aileleri Cumhuriyet 33S2 NOTı Posta Kutusu oe Telefon Numaralannda değişiklik yoktur Yenı Ajans: 1616/3347 AYGAZ A.Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear