24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFE ÎEt 26 Mart 1970 CUMHURÎYET IVWOTWf hükfimet de dahil, belli kişilerin iradeleri ile sona erecektir. Bu, modern radikalizmin gerektirdigi devrimci eğilünin, ilerici akımm ve onu gerçekleştirme bilincinin lçinde ineelenmesi gereken bir olaydır. Anuna VVashington'dan Tokyo'ya kadaı hiç bir hiikumet bu olayın çözülmesinde Ankara Valisinin ne aklını, ne ağzını, ne de kendisini kullanır: Çiinkü bu akı] kısulasmıs, bu ağu saldırganlaşmıs, ve bu varlığm kendui de kanunsuz eylem sembolü hâllne gelivennistir hemen.. Evet bu zat, iiç koca tiniversitenin, bir yüksek akademinin, bir çok yüksek okulun ve bir Kara Harb Okulunun yoğunluğu altınd?, kendisi için özel problemlerl olan Ankaradaki Valiliğinin mihver nâzikliğini unutmuştur: Hükumet ile tüm öğrencileri fazladan karşı karşıya getirmiştir. Bunu da ne diyerek yapmıstır? Adını andıft bazi mevzuata göre herhalde bir suç ve suçluluk olayı ortaya çıktiğı zaman, demek ister polisin, kanunsal muaflıklar, anayasal özerklikler dinlemeden her yere, atna her yere girebileceğini söyleyerek.. Kanunsal muaflığa sahip, anayasal özerkliğe sahip kurumlann ye(kilUerinden ve sorumlularından bir izin, bir müsaade değil, bir dâvet bile almadan sırf kendi takdiri ile, sadece kendi icraatı olarak boralara girebileceginl söyleyerek.. ftfrenei T ürkiyedekliradesi ilehareketlerf, ne beill kişilerin baslaımştır, ne de, HUKÛMETİ ye, dâvete, hattâ tek yönlü lhbara bile lttmm görmeden yapacaği müdahalelere rağmen, en son ve en kuvvetli mevzuat olan Anayasa'nuı ne olduğunu da açıkça belirterek bahşettiği özerklik ayrıcalığının hâlâ nasıl ortada kajmış bulunabileceğini ispatlamak gerekirdi. •Efendim, kanaatim böyledir,» diyerek ve finlversite basmak suretiyle kendisinl öğrencllerin tüm husumetine hedef kılahilir, ama hiikumet İle oğrenci kltlesini fazladan karşı kaıfiya sokamaz. Sokarsa, akıllı bir hükfimet kendini o'ndan kurtarır: akıllı bir hiikumet kendisine siyaseten hasım yaratan bir vaHyi tutamaz. Herşeye rağmen, hiikumet hukuk içinde kalmak ister. Prof. Bahri SAVCI DİIEK Oysa fei... erekçe? Yok. Ispatlama? O da yok. Radyo ve televizyondan yanlış işitmedi isek yalnız bazı mevzuat adlarını söylüyor. Oysa kl, kamunun karşısma böyle çıkılmaz. Admı söylediği mevzuatın hangi maddelerinin, hangi gerekçelerle ve biribirileriyle nasıl bir hukuksal yapun (inşa) örerek Polisc, prenel olarak nerede, ne zaman, ne yetkiler vcrdiğini açık lamak gerekirdi. Bu yetkilerin kanunsal muaflığa sahip yerlerde (yabancı diplomatlarm konutlan ve işyerlerl, kışla ve eanıizon gibi yerler), Anayasal özerklik ayncalığına (imtiyazına) sahip yerlerde (üniversitelerde) smırlarını göstermck gerekirdi. Eğer ortada böyle sınırlar bolunmayacaksa, o zaman var olan böy le bir «mutlakiyetin» nereden, nasıl, ne için geldiğini de belirtmek gerekirdi. Aynca, hiç bir smırla bağiı olmadan; hiç bir izne, müsaade Hukuk nerede? yle lse. şimdi bu olayda hukuknn nerede olduğunu arayalım: O Vali, ilinin içindeki «âsayişten sorumludur.» Binaenaleylı, bu âsayişin korunması için gerekli tedbirleri almaya ve elindeki kuvvetleri, bu tedbirler yönünde müdahaleci bir yolla, kullanmaya yetkilidir. & Bu arada, bir seri özel mevzuat lle. son Anayasamız Valinin yâni polisin. bu miidahale fiilinin dısında kalacajc olan bazı mahfuz alanlar yâni, bazı muaflığa sahip bulunan ve>a ayrıcalık sahibi kurumlar yaratmıştır: yabancı diplomatik yerler, kışla ve garnizonlar, özerk üniversifcler. Q Valinin yani polisin müdahaleci tedblrler] İle adı geçen kurumlann özerkliklerinden doğan ayrıcalıklarının da çahşmaması gerekir. Böyle bir çatışma olur ve müdahaleci tedbirler üste çıkarsa. bu kurumlann özerkll G ği kalmaz. Onun lein, bir yandan bu ayncalıkIar •bozulmamı;» kalmalı; bir yandan da, «âsayis» korunmuş olmalıdır. O Bunun Içln, her iki tarafa ban haklar ve sorumluluklar düşmüştür: • Üniversitenin hakkı ve sorumlulugn: Bilimsel ve yönetsel faaliyetlerinin hiç bir engele çarpmadan gelişebümesi İçin, hiç bir sekllde polisin gölgesine uğramamak hakkı vardır üniversitenln. Bunun Için de, üniversitenin kendi içindeki giivenliğini kendi yönetsel tedbirleri ile bizzat saglanıa sorıımluluğu vardır. Kendi yönetsel tedbirleri 11e bunu basaramıyacak fse, genel âsayts kuvvetlerinden yardım istemek hakkı ve sorumluluğu da vardır. Yani. üniversitenin önee özerklik ayncaltJhndan doğan kestn bir hakkı vardır: Polisln gölgesine uğramamak.. Sonra. bunun Içln de, kendi İçindeki güvenllgrai kendi yönetıel tedbirlrri 11e sağlamak: daha sonra da, bunn başaramıyacak ise. polisi kendisinin çagırması hakkı ve sorumlulugu vardır. nu d* kapsar. Kendi ySnetael tedbirleri yetmediği ve bu yüzden, polis kuvvetlerinin ije karısmasını gerektirfen bir durum doğduğu bir dunım doğduğu zaman hem önleme amacıyla, hern de yatıştırma ve bastırma amacıyla polis kuvvetlerini müdahaleye dâvet. #VaIinin . polisin hakkı ve torumiulur» da; II lçinde, genel olarak her yerde ve her «•man. âsayişin korunması ve yürütülraeti lçin gerekli müdahaleleri re'sen abnak; özel mevzuatlaruıın ve Anayasanıo kendilerine mnailıklar, anayasal ayncalıklar tanıdıjı koran» lann kendiliklerinden aldıklaVı tedbirlerin yetersizliğl hâlinde de. bu tedbirleri. bu kez, bn kurumlann fznl, musaadesi ve d&veti üzerine müdahaleci tedbirler ile tamamlamaktan ibarettir. Tabll. bu arada fîzerlerine kendi polfs göl •esinl düsürmekten kaçmacagi bu kuromlan, elindeki haber verileri ile uyanp o'nlarm bu birleslk çalıjmay» hazirianmalannı saflaraak da polisin sorumluluğu içindedir. Ankara Valisi bu hukuksal durumu kavramamtstır. Onun icin. kanunsuz eylem çjzgisine düjmüştür. Hükâmetf bu noktada uyan Bisalman olayı Osmanlı Devletinin koraprador saltsnatıyla bilifet ortaklığında çözüldüğü yıllarda, Istanbnl ba$tan ayaga itin ufnrsuzun bahçesi olmuş... Karmanyola, haydntlnk, baraç, fangsterlik. külhanbeylik yedi tepenln her yanında geçerli meslek... Akşam karaolık basmadan eve döomek, eanını knrtarraak için teminat... Polis, kanunsuzlarla ya ortak, ya da başa çıkaımyor. . Ortaiıkta fink atan kabadayiların herbiri, sırtını bir dayıya dayamıs... Kimi zırıltı pasanın beslemesi.. kimi zımbırtı paşanın himaresinde .. Kimi zibidi beyefendlnin adamı... Çeteler Sylesine firgütlenmis kl. Saray'a mensup veya yakın berbir nttfnzlunun ardında bir gürnh... Osmanlı polisi de faskın ve biçare... Aradan yanm yüzyıl geçmlş. Şimdi ne görüyoraz? Polis jene şaşkın ve gene biçare poliststanbnl baştan ayafa itin ugursnzun bahçeri» Komprador saltanatı yeniden gelişip de fnhns ticaretini, geee kulübü imalâtını, haraççılık mesİeçinl, çocuk alımsatımını, kaçakçılıgı pompaladıkça, çeteler boy atıp palazlanır elbet. Artık berbir çetenln şShretl ve kodamanlara «mensnbiyeti» açıkça söyleniyor. Beyoğln'nnn herbir kösesinde kanunsuzluk kolgeziyor. Polis, bnlnnması gereken yerde yok, ararnadıgın zaman karşında. Kendi başının çaresine dfişmus memurların elinden ne gelir ki? Üniversite genel kovalamaktan gangsterleri kovalamaya taten vakit yok. Devlet otoritesi denen sey, hırsızm. kaçakçının, haraççının karsısmda iflflsın teslira bayragını çekmiş. Azgınlık azgınlıga davetiye çıkardıfı İçin, gangster mnkallidl. kabadayı Sıentisi kendinl bilmezler de sokaklara serpltmişler . Her saat başında ber vatandaşın başına türlü turlü isier felebllir. Dfln, arkadasımıı Blsalman'ın basına gelenl de gazetelerde oknmnşsnnnzdnr. Kemal Bisalman, dün geee saat 10 snlannda Şan Slntması önünden Dlvan Oteli tarafına caddeyi geçmek isterken üstüne do|rn bir araba gelir. Bisalman kaçtikça, »oför üstflne sflrer arabayı En sonunda KemalM «ıyırtıp geçen otomobil yedl • sekiz metre Stede durnr. Ve içinden çıkanlann saldırısına njrar arkadaşımız... Simdl düşfinellm bakalım : Olay bir fdi zabıta vakası mıdır? Yoksa yazann fikirlerine kızanlann bir tertibi midir? Her Ikisl de olabilir. tstanbnl öylesine blr kesmekesin dorugunda yaşamaktadır ki. bn is. ganr*ter flllmlerlne özenen üçbeş kisinin vapacatı marifet de olabilir; ilerici yazarlara diş bileyen çevrelerin 8fkesinden dogmus bir tnzak da olabilir. Toplnmnn koknsmn* düzpnini elestiren namusln bir yazardır Kemal Bisalman Kısa süre içinde haklı bir ün kazanmıstır. Herhanei bir olayı ele alırken içtenlikle eJMIir sornn'nn Qstüne Babıâlinin Rizarts kumazı vazarlan arasında dürüst tutumuyla helireinlecmistir. Ve çofu kisinin Sfkesinl kaynatır bByle bir kalem Türkivr. haram paranın kudnrttugn gangster taslaklanyla dolndur. tlerici bir yazan dflfman gibl gören satılmulann aayısı da as değildir. BSyle blr ortamda. Kemal Blsalman'ın basına gelenler, ister istemeı gölgesindekl sorulan da birer blrer beraberinde tasıvor. Gercek sndnr ki. memlekette can ve mal fflvenllgi kalmamıstır. Yetkililer, sokaktaki vatandaşın tesadüfen yaşadıtını bi lirler: tstanbul'da himave altında iş tntan çeteterden haberlidlrler: bırsızlitın ve ntnrsnılnfnn nerelere kadar davandıiı konnsnnda geniş bilgileri vardır. Bnna ratmen gözlerini baska yönlere çevirmişlerdir. öfrenci evlemlerine karsı toplnm polisini geliştirmek: ilerici yazarların vnrt dışına çıkmasını yasaklamak. telefonlannı dinlemek. nefes alıs verişlerini takip etmek cibl bir türfl gülünç ve yararsız isler pesindedirler. Baskaca davranamazlar. Türklye bn dönemi de yasayaeaktır. Ve bn dönem rasanmadan çatcıl bir toplnmun itiel gücünü yarataeak gerilim dogamaz. Herkesin basına ber türlü Işin gelebileeegi bir kannnsnzlnk devrinin çarkına girmlşiz. Bn çark, snynn basında bnlnnanlar besabına dönüyor. Dönsün bakalım.. Dönebilecegi kadar döndürülsün Elbette Türklye. çaftdas ve nygar bir toplnm olmak iradesinde bn çarkı kınp atacak. O zaman, hırsızdan, ugursuzdan. baraççıdan, kanunsuzluk fırtınalarından uzak bir disiplin içinde adam fibi yaşamaya layık vatandaşların ülkesi olacaktır. Bir dilek lr de, ayn bir dilek 11e MIIH Eflrlnı Bakanınin dikkatinl çekmek Isteriz: MİUİ Eğitim Bakanı kendi alanlanndakl yönetlme dair blr tedblr olarak Ankara Yüksek Ögretmen Okulunu suresiz kapatmıstır. AnkaraJılar bunlann oknllannı bırakıp suraya buraya düğılıjlarmdakl üzüntii vericl perisanlıgı »ördü. Aslında, bir yatıstırma tedbiri olan bu okul kapatmadaki bu süresizlik herkette blr ceı» Izleniml de uyandırdı. Nasıl uyandırmasın ki, Yüksek Ögretmen Okulu öfrrencileri. aslında. Ankara Ünlversiteslnin de örrcnrlleridir. Kısa bir süre sonra bnnların fakülteleri açılırken hannma ve derse ea lısma rerleri olan okullan kapalı ktlmakta devam ederse. bu öerenriler taşradan velip fakültelerindeki derslerl tzleyemezler. O zaman da, devamsızlıktan ötürii o fakülte içinde blr disiplin cezasına çarpılma durumunda bırakılmıs olurlar. B 120 Maddeye göre U o hek ve soromlulugun hukuksal d«ya> *• nağı Anayasadan gelir: Madde 1M.. Buna göre: a Üniversite özerktir. b özerklik, üniversitenin kendi seçtigi organlarca yönetilmesidir. c Yönetmek de, üniversiteye ait polis ted birleri de dahil gerekli tüm tedbirleri almaktır. Yâni; fisayisi korumaya d«ir tedbirler de dahil, tüm tedbirler üniversite organlannm üniversiteyi yönetme fiill ve yetkisi içindedir. d Aynca, bu yönetme flili ve yetkisi su C > nkanın. okul kapama karartnı, Ankara * t'niversitesi ile paralel duruma getirmesi: kendisini ve idaresial Ankara Valisininkine benzer bir siddete sapmaktan alakoyacakhr. LTNC ÜND Gençlere yazık o/uyor Bıatra yı unutmak üzere oldufumuz bir sırsdm Laos meaeleleri çıktı. Bu arada gözlerimize tnhaf çelismeler de çarptı. Hıristivan olan Biafra halkına karşı Nigeria muslfimsnlarını, Hıristiyan lngiltere desteklerken, müslüman Arap politikası füden Sovyet Rnsya da Hıristiyan Biafra'yı korudn. Bundan şn anlasılıyor ki, din ve inanç meselelerl eskidcn oldugu gibi yüzyılımızda da milletlerarası ilişkilerde pek büyiik rol ovnamıyor. Sovyet Rusya'nın Arap Slemini tutmasının sebebi lngiltere ve Amerika'nın tsrail'i benimsemelerinden başka bir nedene dayanmamaktadır. Nitekim Çin komüniımine karsı gösterilen rağbet de Moskova ile Beyaz Saray arasındaki kırmızı telefon konusmasından sonra hızlandı. Moskova'nın Amerika ile uzlasan bir polit^a gütmesini Pekin, haklı olarak vermektedir. Çünkü komünizm. emperyalizm ile hiç bir sebep ve bahane ile anlasamaz. Buna karşılık Moskova da Pekin'i yermcktedir. Çünkü Mao, Monolitihque Sovyet egemenliginl yıkmıs ve komünist entemasyonali parçalamıstır. Bu da dogmdnr. Marcuse ve Garaudv'ye göre komünizmin dayandıjı isçi sınıfının bünyevi vasfı artık degişmistir. Çünkü bngünkn Avrupa isçisi Marksın zamanındaki proleter işçi defildir, hepsi varlık sahibi olmuştur. Bu sebepten düzeni isçi sınıfı yoluyle hiç değilde Avrupada defistirmek artık mümkün değildlr. Eger, işçinin de bir kenanndan katıldığı kapitalist sınıfı mutlaka yıkmak lâzımsa o zaman zor kullanmalıdır. Bu zoru kullanmanın adına (demokratik devrim) denilir. Her çareve basvnrarak rejimi yıkmak ve o rejimi kollektivist bir hale getirerek komfinist rejimi kurmak. Bu görevi artık isçi yapmayacatına göre kim yapacaktır? Genç üniversiteli Oysa genç üniversiteli yıkıcı ve devrimci olunca vasfını birkaç yı! lçinde kaybetmektedir. Şn balde militan komünist, mümkün oldueu kadar uzun bir süre üniversitelerde kalmalı ve bu acı kuvvet mümkün oldoğn kadar okumanın alevhinde. fakat kurmak Istedigi rejimin lehinde. evleme geçmelidir. Fransada Krivine, Almanyada Duschke bu fikirlerin insanlarıdtr, bunlar hem anarsist. hem de Troçklst olarak düşüncelerini hiç gizlemeden açıkça (Anarcho Troçkyzim)'in sürekli kesintisiz ihtilâl kavgasını yapmaktadırlar. *** Bn kavgada er olan gençtir. Çocuklnkla olgun çağı arasmda vaşavan, kendi ibtiyaçlannı ailesinin çabası ile temin eden fakat aynı zamanda etrafında kendinin olmayan bir dünyaya da hasretle bakma suuruna ertnis olan genç, o gençtir ama, ruhunda olgun insanın ihtiraslarını. arzularını, rüyalannı taşır, üstelik olgun insandan çok daha sabırsızdır. Onun hocasının rörevi ondaki bn bunalımı azdırmak değildir. Kurdugu hayâlJerin. ümitlerin uzaklığı genç adamı yormaktadır. Onun için hoca onun hayâl kmklığını arttırmamalı, aksine hayâllerini, ümitlerini besleraelidir. Genç, elbet kendi yaşantısmdaki akıntılara derman olacagını zannettiği fikirlere, annesini, babasını sever gibi bağlanacaktır. Tâ ki, o fikirlerin hayatta ona ihanet ettiklerini veya kendi şartlan defisince onn yalnız bıraktıklannı gördügü ana kadar. Onnn için hocanın da ana ve babanın da görevi bu bunalım içinde genci kendisine rağmcn kortımaktır. Müslüman Araplan, dlnî dnygnlan ile de benimseyen Sovyet Rusya, Hıristiyan Biafra*yı neden tntar? Bu gerisin geri gittiği zaman nefs tnüdafaası, ileriye dogru emperyaliım olan. bir iç güdüdür ki, evvelâ insanî duygu yoluyla harekete getirir. Man tık yolnyle ba hareketlerin sebebi arkadan izab edilir. Bugün ideolojilerin yanında insanlan duygulann da dürttüklerini hatırlatmak istedik. tdeoloji denilen taassnpla, gönül çatışınca ortaya yaralılar, ölüler çıkıyor, eençlerimize yazık olayor. aşbakanın basın toplantısında üzerinde önemle durduğu sorunlardan biri de, naylanmasına ilişkin dir. Hemen belirtelim ki, Görev Belgesi Anlaşması ile buna ekli mutabakat zaptı, Bakanlar Kumlunun 23/4/ 1969 (Resmî Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararmda yanlışbkla 22/4/1968 yazılmıştır) gün ve 6/11746 sayılı karanyla, imzalandığı tarihte (ki bu tarih 24 Eylul 1968 dir) yürürlüğe girmek üzere onaylanmış, 24 Temmuz 1969 gün ve 13257 sayılı Resmî Gazetede yayunlanmıştır. İkİlİ nrıl^gmninnn o B Anlasmalann o anması Ancak, bir yargı karannı elestirmek baska, ona saygı göstermek zorunda olmak baskadır. Bugün 244 sayılı kanun yürürlükte bulunduğuna ve sayın Basbakan da ODaylamantn bu kanuna göre yapıldıgını öne sür düğüne göre, bu lddianın tutarh olup olmadığını adı geçen kanunun ilgili hükümleri ısığında araştırmak gereklr. S^vin R?sh.>ıpi Andlasmalar Kanununun yalnız 6ncı maddesinrfen SÖÎ etmektedir ve gerçekten de her iki anlaşma, Bakanlar Kurulu tarafından, bu maddeye dayanılarak onaylanmıstır. Bu madde hükmüne göre, «18 Şubat 1952 tarihli ve 5886 sayılı kanunla onaylanmıs olan Kuzev Atlantik Andlasmasının . erefi olarak bu Andlasmaya taraf olan devletlerle ve Kuzey Atlantik Andlaşması Tesküfitı İle vapılan iki veya çok taraflı andlasmalan, î'nci maddenin 4 üncü fıkrası trerefince onaylamava veya bnnlara katılmaya Bakanlar Knruln yetkilidir.» ene sayın Başbakan, hem Görev Belgesi Andlaşmafinın. hem de Ortak Savunma tşbirlıgi Anlaşması'nın «uygulama anlasmalan» niteliginrfe bulundugumı öne sürmektedir. Bu anlasmalar Anayasanın 65 Jnci maddesinın üçüncü fıkrasında ve 244 sayılı kanunun 2 nci maddesınin 3 üncü fıkrasında sözü edilen «Milletlerarası bir andlasmava dayanan uyrnlama anlasmalan» idiyseler, neden bu niteliktekt anlaşmaların onaylanmasını düzenleyen bu madde ve fıkralara dayanılarak onavlanmamıştır rfa, 244 savılı kanunun 6 ncı maddesine dayanılmıstır? Bu fi ncı madde ki. «nvrnlama andlasması»ndan söz etmemekte: ü^telik 244 sayılı kanunun 2 nrı maddp'inin 4 fincü fıkrasına vani «kanunun verdiH vetkive davanılarak vapılan andlasmalar>ın onaylanmasını düzenleven hükme gönderme (atıf) yapmaktadır. akat Başbakan bu yola gıtmemis, sözü geçen and naların uygulama anlaşmaları olduğunu sarunmustur. Gerçekten de, sayın Demirel'e göre, önce Görev Belgesi Andlaşması NATO Kuvvetlert Sözleşmesine dayanmaktadır. Çünkü bu Sözleşme «GBrev belgesinin verilmesiyle ilgili prensibi vaz'ettiginden, tatbikatın ne sekilde yürütülecegine mötedair 24 Eylül 1968 tarihli yen) Andlasma mezkur Statünün öngördüğü sınırlar içinde kalmaktadır. Bn itibarla, babis konusu andlasma ve eki mutabakat zaptı... 244 sayılı kannnnn 6 ncı maddesi geregince.. Bakanlar Knrulnnca onaylanmısstır. Başbakanın dayandığı veriler doğru olsaydı Görev Belgesi Andlaşması belki bir uygulama andlaşması sayılabillr ve bu sonuca ulaşılabilirdi. Oysa, yukarda da belirttigimiz gibi NATO Kuvvetleri Sözleşjnesi'nın «GSrev Belgesinin verilmesiyle ilgili prensibi vaz'etmesi» bir tarafa. arfı edilen Sözleşmede bu konuya ilişkin hiçbir hüküm yoktur. Gene açıklamış olduğumuz nedenlerle, böyle bir hükmün bulunrnast da gerekli degil dir. NATO Kuvvetleri Sözlesmesi'nin uygulanabılmesi için görev belgesi konusunda bir andlaşma yapılması zorunluğu yoktur ve nitekim bu Sözleşme, örneğin ülkemizde, 1956 yılına kadar böyle bir andlasma olmadan uygulanmıştır Bu durumda, NATO Kuvvetlerı Sözleşmesini temel andlasma, Görev Belgesi Andlaşması' nı, buna dayanan bir uygulama andiaşması nlteliginde göıtermek ve TBMM'nden geçirmeden onaylayarak vürürlöSe koymak yersiz ve daha önemlisi usulsüzdür: Anavasanın 65 inci mad de^ıne de 244 savılı kanuna da avkın düsmektedir Kaldı ki. bu Andlasma. Türk mahkemelerinin yargı yetkisinâe ratione personae (kişiler bakımından) defMklik yapmaktadır. Oysa Anayasanın 65inei mad'desi uvannca «Turk kanunlanna de&isikllk getiren her türtü andlasmalann yapılmasında birinci fıkra hflkmü nygnlanır»; baska bir deyişie, bu türlü andlaşmalann TBMM'nden geçirilmeleri kesin blr rorunluktur. ••••••»•»<•»•»•••»»•»»»»••»•••»•••••••••<^ TÜRKİYE SOLU ÇIKIYOR | İLK ADCH HlL.Lt DEMOKRATİK DEVRİM L'GRl'NA $ MÜCADELE EDENLERİN HAFTAUK SİYASAL DERGtSİ • • !•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a Cumhuriyet 2897 Geniş müşteri kitlesi bulunan, demır hırdavat dükkânı devren kiralıktır. Müracaat Kadıköy CuhadaraŞa Sokak No: 33/1 KADIKÖYDE DEVREN KİRALIK HIRDAVAT DÜKKÂNI 8 • • i AMERIKAN DERSANESİ SULTANAHMET YAPILACAK SECKİN ÖGRETMEN VE AZ MEVCUTLU SINIFLARLA LARIN KAYITLARI YAPILMAKTADIR. tNGtLÎZCE FRANSIZCA ALMANCA MrHASEBE ve SPOR DERSLERİNE 2 NİSAN'DA BAŞLAMAK ÜZERE KAY1TLAR YAPILMAKTADIR. OKUL DIŞI KALMIŞ ÖĞRENCİLER İÇİN SABAH DERSLERİNE DEVAM EDİLMEKTEDİR. 48 HIZMET YILI AKŞAM DERSLERl nun istisnaJannı hatırlamak ge* rekiyor. Temel knral, Türldye Cumhuriyetı adına yapılacak andlasOrtak Savunma îsblrliğl Anmaların onaylanabümesi. için laşması'na gelince; 3 Temmug önceden, bunlann TBMM'nden 1969 gunü imzalanmıs olan bu anlaşmanın «6 Ağustos 1969 ta geçirilmesi ve TBMM'nin on»ylamayı bir kanunla uygun buU rihü ve 6/12291 sayılı BakanJar znasıdır. Kurulu kararı ile onaylanmıs ve keyfiyet (in) ABD Büyükel65'inci maddenın birind fıkçiliği ile Dışışlerı Bakanlığı arasında yer alan bu temel kurasında 10 Sylül 1969 tarihli norala, ayni maddenin iklnd ve ta teatisine konu teşkil ederek, üçüncü fıkraları bazı istisnalar anlaşma (nın) bu tarihten itibagetiriyor. Bunlardan konumuc ren yürürlüğe gırmis» olduğubakımıncfan bizi ilgllendiren, nu, Başbakanın demecindfen öğüçüncü fıkradakidir. Bu fıkra renmiş bulunuyoruz. Çünkü, bu hükmüne göre, «Milletleraragı Ortak Savunma t<=birliğj Anlasbir sndlasmaya dayanan uyguması Resmi Gazetede yayımlanlama andlasmalan ile kanunun madan yürürlüğe sokulmuştur. verdiği yetkiye dayanılarak yapılan iktisadî. ticari, teknik veHer iki anlasma da, 31/5/1963 gun ve 244 sayılı «Milletlerarası ya idari andlasmalann TBMM'nce nygnn bulnnması zorunluîu Andlasmaların yapılması, yürür yoktvr; aneak bu fıkraya göre lüğü ve yayınlanması ile bazı yapılan iktisadî ticarî veya özel andlasmalar yapılması için Bakişilerin haklannı ilgllendiren kanlar Knruluna yetki verilmeandlasmalar, yavımlanmadan yü si hakkında Kanun»un 6 ıncı rürlüğe konulamaz.* maddesine dayanılarak onaylanmıstır. Sayın Başbakan, BaAnayasa bu maddenin uygukanlar Kurulunun bu yetkivi lanması bakımınrfan bir kanukullanmasının Anayasaya ve anun vapılmasını öngörmediği ve dı geçen fcanuna uyguluğunu bunun hiç de gereği olmadığı eavunmakta: buna karşılık gehalde. zamanın sayın tnönü basrek muhalefet çevrelerinde, se kanlıfındaki fcoalisyon hükurek Üniversite çevrelerinde, bu metinin hazırladığı ta^arının uygulamanın doSru olmadıSmı. TBMM'nde kabul edllmesi üzesöz konusu anlasmalann, TBMM rine. kısaca Andlasmalar Kanden geçirilmeksizin onaylannunu diye anacaSımız . 344 samasmın Anayasal sısteme aykıyılı kanun 11 Haziran 1963 gümi n rfüştüğü kanısını öne sürenyayımlanarak yürürlüğe girdi. ler bulunmaktadir. Çok ilginçtir ki, dıs llişkiler alanında Parlâmentonun denetiminden kurtularak yetkilerinl genişletmek amacıyla bu kanunun çıkanlmasını sağlayanlar, iktidard'an düstükten sonra, parlâmento denetiminin savunucusu kesilmişlerdir. Bu bakımdan, bugün basta sayın baskanlan olmak üzere CHP'nln ikili anu konuyu tartısabilmek lasmalann TBMM'nden geçiriliçin Anayasantn, andlaşme<;i yolundaki çabaînm, iştenmalann onaylanmasma ilikle inanılan bir Ilkeye baglilıliskin, 65inci maddesınin getırmis olduğu temel kuralı ve bu' fiın gereği olarak yorumlamak bir hayll güçtür. »••• •••I F Sahibi: Ahmet SAY. Haberleşme ve abone adresi : Süleymar. • Sım Sok. 2/12 ANKARA. Abone: YıUık 50 TL.. 6 aylık 25 TL J •••••< • • • • • • • • • • • •• »• • « » • • • • • • • • • • • » •» • •O ICumhunvet 2 •••«••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞI 3 GENEL MERKEZİNDEN Afyon Madenıuyu UletmetlniTi Ihtlyaeı için M tnilyon soda vt 14 milyon »u olmak üzere cem'ın 40 milyon adet slje k«p«ulü §atın alınacaktır. Bu ije ıit çartnameler Ankara'da Genel Merkezde, Utarfbul'd» KıaUy tstanbul Müdürluğünden temin' edilebilir. Tekllflerin en geç 10.4.1970 günü Baat 16 y» kadar Gene: Mer keze tevdi edllmlfl olması jarttır. Postada vaki olaeak gecJkmeltr nı. zan dikkste alınmaz :••••!••••••••••••••••••••••••••••••••••••• Cumhuriyet 1923 6 Temel kura!, !stfsna!ar ve CKP B Anayasa üahkemesi kararı Andlaşmanın baslıfında hem de dibacesinde sarahaten ve teyiden kaydolnnmustur» (Broşür, s. 28): «Kuzey Atlantik Andlasması 5888 sayılı kanunla onaylanmıs milletlerarssı bir andlaşmamjır ve «3 Temmuz 1969 andlaşması bn sekilde kannnla onaylanmıs bir Andlasmava dayanan blr nygnlama andlaşması mahiyetinde>diT (Broşür, s. 28). Sayın Başbakanın bu söylediklerinden hiçbıri Ortak Savun ma tşbirligi Andlaşması'nın uygulama andlaşması olduğunu göstermeye ve doğrulamava vetmez. Bu Andlaşmanın «Kurey Atlantik Andlasmasınm III üncü maddesinin gereği olarak yapıldığı(nın), hem Andlaşmanın başhğında, hem cfe dibacesinde «arahaten ve teyiden kaydolunmuş» bulunması, sonradan bunun bir uygulama andlasroası olduğunu 5ne sürebllmek nedeniyle ve özellikle yapılmış olabilir ama, Andlasmava bu nifeliği vermez. Bir andlaşmanın uveulama andlaşması olup olmadığı mahlvet ve muhtevasına baglidır. Andlasma, yalnız başına bir anlam taşımıyor«a: önceki bir andlaşmanın uyguianabilmeslnl saglamaktan öteye giden hükümler getirmiyoTsa uygulama andlaşması niteliginderfir. vüa, Ortak Savunma işbir. ligi Andlaşması için, daha önce Dısişleri Bakanı, bunun bir «temel andlasma» oldujunu çok açık ve kesin bir dille sövlemisti. Son basın toplantısvnda ise, sayın Basbakan, bfr yandan bu Andlasma ile •Bir nrensipier manrume»! ile blr disiplin meydana getirdik (İerlni), Andlasmalann hepsine •amil bir modei yaptik(lannı). fBroşür, s. 11): «Teknik niteliktek! nytrnlama andlasmaiansnın «Bn ndlasmaya istinaden yapılascagim (Broşür, s. 12) belirtt15! halde. 5te yandan «3 Temmu? l<tfi!» Andîaıması(nm) kanupt* onavlanmıs blr andla«raava davanan nrtnlama andlasma sı mahivednıfe bn!nndn£n»nu savunmaktadır Kaldı kl, 3 Temmuz 1969 And laşması, 1954 yılında yapılmış olan Askeri Kolaylıklar AndUşmasının yerine geçmekte ve bu sonuncu andlaşmadan güç alaa 13 andlaşmanın bulundugu Başbakan tarsfından açıklanmskiadır. Gene Başbakanın belırttıgıne göre, «Askeri Koiavlıklar Andlasmasina isttnad eden veya onnnla tlgili bulunan «air nvgnlama andlasmalan kısa bir süre Içinde eözden «rcirildikten sonra. 3 Temmn» 1969 Andlasmasında mevent Ukelere nygnn bnlnnmadıklan takdirde. bunlar da ytirörlükten kaldıniacak» tır.» GSrüIüvor M. Başbakana «Sre de, uygulama andlasmalan, Askert KoUylıklar Andlaşmsnna dayanan andlasmalardır; bunlar Askeri Kolaylıklar Andlaşmasından güç almaktadır. o halde, Askeri Kolaylıklar Andlaşması temel andlaşmadır Ba andlasma yürürlükten kaldırıldı8ı ve yerine 3 Temmu* 1969 Andlaşması konutduSuna çöre, bu kez bu sonuncu anlaşma Temol Andlasma olmuştur. nrum bu denli açık *e «eçikken, 3 Temmuz 1969 Andlaşmasını, dpvekusu 6r neği, bazen kuş bazen deve sibi göstermeye, Kuzey Atlantik Andlaşması açısından uygulama andlaşması, buna karşılık buna dayanılarak yapilan andlasmalar acısmdan temel andlasma niteligine sokmaya, bSvleee da tutarsKİıga düşraeye, bflmeyiz. neden gerek g3rülmüştür. Bir andlasma muhteva ve m* hiyeti bakımmdan ya temel andlasmadır ya uyeulam» andlaşması. Buna ters düseeek her sonuç Anayasaya kSkünden aykın olur. Bfltün bu fferçeklerle. 3 Temmu7 19fi9 Andlasmasınm. TBMM nden gecİTİlmeksizin Bakanlar Kurulu kararıvla onâvlanmıs ve "ıctelilc vavımlanmadan vürürlfige konulmus olmasınm Anavasamız bsVırnmcîan usulsür ve vol«ıi7 bir işlem olduju kanısınd'avir Q ÜSE BİTİRME ve ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK KURSLÜRI KURS Cumhuriyet 2899 nrllasmalar Kanununun Anavasaya uygunluğu büyük tarti'malara vol açtı. Türkive tsci Partisi 244 savıli kanunun çe^ıtlı hükümlerinın Anayasaya sykınlıŞı iddiası ile, Hunlann iptali için Anayasa Mahkemesine basvurdu. Anayasa Mahkemesl 4/3/1965 eünlü karanvla Anayasaya âykınlık iddialannı geçerli bulmadı ve 244 sayılı kanunun. tümüyle, Anayasaya uygunluBu sonucuna vardı Kanımızea bu karar sağlatn davanaklardan voksundYı ve bunu. tstanbul Hukuk FakülteH M<rrnıi(i«ının 1965 vılı «a\ısında vavtmianan bir va7imızda aynntılarıyla açıklamıştık. A Vakıa, Anavasa Mahkeme't karannın gerekçesinde. «244 savılı kannn(nn) . Knzev Atlantik Andiasmmsının ÎTVOITLANMASÎ konnsuna 6 ncı d». avrıc» ver vermis gu ve «Knzey Atlantik Andlasmasına göre vanılacak andlasmalar(ın) da ÜTGULAMA AND LAŞMASt Riteliginde» bulunduğu belirtlliyordu ama maddenin metninde bu terim yer almadıgı ve bu haliyle de madctenin Anayasaya aykın olmadığı Anavasa Mahkcmesl kararına bağlandıfh lçln, bu madde ile Bakanlar Kuruluna, NATO'ya iliskin olarak. uygulama andlasması olmavan andlasmalar da yanahilme konusunda vetkl verildiği öne sürülebiliyordu. O Devekusa gibi rtak Savunma lşblrligl Andlaşması da, sayın Demirel'e göre bir «nygnlama andlasması»dır. Zira bu Andlasma «Knzev Atlantik And lasmasının I T Gnefl maddesi T çerçeveninde 7. apıl»mıstır (Broşflr, s 22): «3 Temmuz 1S69 AndUsmacımn Kn»ev 4tlantik Andlasrn»«ının TII fincfl maddeslnin gercSi olarak yapılâıgı, hera O Sü K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear