26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6ATFA DÖBT :CTJMHURfYET: 20 Kasm 1970 AFH.AN programa göre 17 Kasım Perşembe ve 18 Kasun Cuma giınlerl de saat 10 dan başlayarak gece yarısına kadar istanbuTlular tâzım geçıdınde bulunacaklardı. 19 Kasım gunü de Atatürk artık ebedıyen Istanbul'dan uğurlanacaktı. Çok muhteşem bır cenaze töreni tertip edilmisti. Bütün îstanbul halkı, dln, mezhep farkı gözetmeden çolugu ve çocuğu lle sokaklara döktilmüştü. Herkes ağlıyordu. Tabutun önunde ve arkasında olmak üzere muazzam bir kortej harekete geçti. Top arabasimn sag ve sol taraflarmda 12 general ve amlral kılıç çekmlş bfr halde yüruyorlardı. Merasim kumandanı orgeneral Fahretün Altay yürüyü sü idare edlyordu. Resmî şahsiyetlerden baska, eski Afgan Kralı Amanullah Han da cenaz» törenine sahsî bir dostu sıfatiyle lşürak etmisti. Tabut Saraybumunda amirallenn elinde olarak «Zafer» destroyerine nakledlldl. Buradan «Tavuz» muharebe kruvazörümuze yanaşılarak oraya geçlldi. Buyük Şefin tabutu Yavuziın güvertestode mor kadlfelerle örtulmüş, özel bir yere, tareün 0nüne yerleştirildl. Bu sırada Yavuz 101 pare top atmağa basladı. Bu tören ifln îstanbul'a gelen tngiliz, Fransız, Alman, Sovyet, Yunan ve Bomen harp gemilerlnden 21'er pâre top atüarak Atatürk'e son ihtlraın yapıuyordu. Y Itofork lirenle Ankofo'yo uğurtamyor Saygı, sevgi ve gözyaşı Yabana bsndraU savas gemileri Yavuz*an gerisinde mevki aldıUr. Yavnz*a, Hatnidiye kruvaeörü Zafer, Tınaztepe, Damlnpmar ve Gür denizaltı gemileri dlimen suyunda takıp edlyordu. Program gereğtnce yabancı harp gemileri de Yavnz'a, ada açıklanna kadar refakat ettiler. Adalara yaklaşınca Yavuı ve Türlt harp gemileri yol kestüer. Basta Ingiliz Malaya zırhiısı olmak üzere bütrun yabana harp gemileri, Tavuz'un sancak tarafından bütün mürettebatı gtiver telerinde seUm vaziyetinde olarak geçtüer ve dondüler. B Hıçkınklar UNDAN sonra lzmlt'e yol verildi. tzmit'e vanşta ıse yine btiyuk merasimle karşı landı. Tabut, istasyonda hasır bekleyen özel trene nakledildı ve Ankara'ya bareket edıldı. Izmitliler, Ata'yı gözyaslan ile uğurladılar. Yolda ve bütün lstasyonlarda halk, resmi şahıslar, askeri kıtalar bUyük şeün son yolculuğunda da ona ıhüram vazafelennı yapıyorlardı. Ankara'ya gelirken şafak vakti olmuştu. Tayyareler Etimesut tan ltiberen trenin üserinde uçmafa ve buyük ondere son tesyı razifelenni japmaga başladılar Bu görülecek bır manzara idı Bütün Ankaralüar da Atatürk lerini karşılamak usere sokakla ra dökülmüşlerdi. Sabahın erkeiı saatlerınden itibaren, Türkıye BUyUk Mıllet MecUsınden istas vona kadar giden yolun ikl tara fı, ihtıram kıtaları ile ve halkle dolmuştu. Atatürk çok sevdıgı Ankara'sına gelıyordu. Anka ra'ya her gelişinde Ankaralılat onu şevfcle ve hevecanla karşılamaya alışıktılar. N e yazık bu seferki gelı$ dığerlerine hıç beo zemiyordu. Her taraftan hıçktnklar duyuluyor, agır ve kas vetli bir hava bütün Ankaralüarın yüreğini burkuyordu. Istasyondan büyük bir kortej ile ve top arabası ile Türkiye Büyuk Millet MecliBinin önünds haarlan&n katafalkın önüne ge lındi. Ve frak gijnıis on ıki Bü yük Mıllet Meclisi uyesi tabutu teslim alarak katafalka yerleş tırdt 20 Kasım günU ise katafalkın önunden resmi şahsjyetler ve tek kelime ile bütün Türk Milleti geçtı. 21 Kaaım 1938 günü de Atattlrk büyük merasimle Etnografya muzesinde hanrlanan geçici kab rine nakledUecektl. Çanakkalede Atatürk'e karjı savasan Maresal Lord Birdwood, Ingiltere Hükumetinin temsilcilerinden biri olarak cenaze tSreninde hazır bulnntnnftıı. Foto#rafto, Maresal, Ankara Halkevi balkonundan büyük onderi son defa »elâmlarken görfilüyor. TemsHciler «••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••"•••••••••• a • • • • • • • • • • • • • • • • • H endülüste isyan DIŞI BOND l EMEN hemen bütün devtetler, cenaza töreni için harp gemilerini askerlerini ve bandolarını, Ulkelennin seçkin devlet adamlanm ve generallerini kendilerini temsil etürmek üzere göndermişlerdi. Bunlardan Ingütere Hükumetlnin göndercliği Maresal Lord Birdwood Çanakkalede Atatürkle savasan bir askerdi. Kralın temsılcisıydi. tngllterenin Akdenız fılosu kumandanı Oraınıral Sir Dudley Pound ÜIkesinin pek rnümtaz bır denlzcısiydı. Yunanistan, Baçvekil General Metaxas'ın reisliğınde kalabalık bir heyetle temsil ediliyordu. Fransa Hükumeti, eski Ankara Büyukelçisi olan DahlUye Na. an Mösyö Albert Sarraut, General George ve Amlral Labotdeyi göndermişti. Sovyet Rusya, Haridye Komlser Muavini Potemktn yoldası ve Karadeniz Filosu Kumandanı Amiral Yumaşef'i, bir destroyer ve bir kıtasım göndermisti. Romanya heyetıni, Harbiye v s Bahriye Nâzırı General Paul Teoderesko başkanlığında güzide diplomatlar temsil ediyordu. îtalya heyetı, tanınmıs politika adamı, ekselâns Baron Pompeo Aloizi'nin reislıgtnde, General Currio Barbazetti, Amiral Alberto Lals'den tesekkül etmlsti. Almanya'yı, Hariciye N a a n Von Neurat ve Korgeneral Liat temail edlyordu. HUlâsa daha birçok devletler, en seçkin diplomat general ve amirallenni büyük Atatürk'e son ihtıram vazifesi için göndermıslerdi. O gün Ankara hıçkınklar Jçm de sımdiye kadar ömegi görülmemis bir merasimle AtatürkHl nü ebedi lstlrahatgâhına ugurladı. Günler geçti, yenl Cumhurbaskanı ve yeni Hükumet artık görevlerme rahatça baslryabillrierdi. Yalnız Mecliste lstenilmiyen birçok şahsiyet vardı. Daha sonra yapılacak yenl seçimle bunlann da ayıklanması gereldyordu. FAKIR BAYKURT 64 «A'a'a!... Vaiia kimseyi hor förmttronmı '. Kimi hor gönnüşum şinciyece? Herkes a | a kın olduğumu basa kakıyor. Ne yapayım oldumsa? lnsanın elinde mi varsıldan, yoksnldan dotmak? lnsanın elinde mi sığırtmacın kızı olmak? Kızı olmaz? Kızı olmak? seni... seni.. böyle... böyle bir köprüye alayım da, alayun da... da... da alayım da .. röbegini vıldıza tatarım Kara Sevim!» dedı. Sevımin ıırtını yere getirdi. Kalktı ayağa! Ellerini diılerine vnrdn, kollannı havaya kaldırdı, genis geniş perdah yaptı kızların arasmda: <Var mı daha çıkacak, var mı?» diye bağırdı. Sevim de yattığı yerde kollannı, bacaklarını ayırdı: «Yok m ı beni kaldıracak?» diye bağınlı. Habibin Hasibe. «Dut elimden kız!..» dfdi, Sevimi kaldırdı. «Gel bakalım Sultan hanım! Kara Sevimi yendin, bir de beni yen bakalım. Gel şöyle ..» dedi, daldı Sarının Sultana. Bir süre ayakta gürestiler. Sonra Sannın Snltan aldı Hasibeyi altına. Bütün kızlar birer çığlık attılar. Hasibe hırslandı. Dislerini sıkıp davrandı. Bi> kartulu; bamlesi yaptı. Basaramadı. Saltaa, adamakıllı çöktft Hasibenin üstüne. «Senj de yıkacam k ı ı . . Senin de gbbejini haraya getirecem kıı...» dedi. Başladı Hasibeyi ezmeye. Boynundan tutmas, basını yere yere sürtüyordu. Hasibe, can havliyle bir daba davrandı. Çatahndan ommladı Sultanı. Kalktı ayaga. Belinden kavsınp saaaaaarpadak attı yere, Sultan sırtüstU dflstfi. «Tamam, tamam, tamam!> dedi kıılar. EUrrini kalçalanna koydn Hasibe : «Nasılraııış?» diye sordn solnk lolajta. Saltan ayırdı kollannı bscaklannı yerde. t •Vall> heç dadına varamadım!> dedi, bayıldı. KızUr gfilBstfller. «Kalk aan «eytan kalk!» dediler, kaldırdılar Sultanı. «l»te biz böyle yeneriı istemeden veradlgJmiz herifl, Clogns nine!> «Eee, gençliğin kuvatıdır!» dedi Olsgiıa. «lnsan bfr yere zarfedemeyince b6yle biriblrlne sarar, ne yapacaguıı bilemez. Gine de eferim hepinize. Çok eyi güleşttaiz, çok eyi savaştınn! Her tattnğnnazn böyle mnhkem dotarsanı», bir HJ knrtnlmaı eliniıden!» «Hepimiz gfllesmedik U ülvgiıs nine!» dedi bazılan. «Eh, aeala etmeyln! Daha vakit var. GttlesirSannın Saltan fırlayıp kalktı a y a f a : «Güles tamam kular, ginci heng edecet!» dedi. Ayaklanyla bir harman çevirdl. «Ot«ren aöyle yerlerinize!» dedi. Kaplıktan bir temiı tepsl aldı. Bir sinl aldı. «Çalın kızlar! Once ben oynayacam!» dedi. Kara Sevim siniyl aldı. Tepsiyl de Zakey. Basladılar çalmaya. Çalıp söylemeye : Haaan dagının yılanı Akar beleni beleni Gttçflefikten bir yâr sevsem Sarsam dolanı dolam. Dam basında «iniler lnil inil iniler Körolası varsıllar Gök Dürttyü yidiler. «Haydaa! H a h ! H a h ! Hah!..» Basladı Sannın Snltan dönmeye. Bütün kıılar el çırpıp. «Haydssa!. Hahl Hah! Hah!..» eektiler. Habibin Hasibe dayanamadı: «Ben de kalkacam!» dedi. Kalktı, basladı dönmeye. B i r n dönüp oynadılar Snltanla. Sonra tepsiyi, sinivi çalanlar döktürtiye geçtiler. Ba sefer de döktürfi oynayorlardı. Sesleri dışarlardan dnvuluyordn. Yukardan Snltanm anası bafınyordu. Damın ardına «ğlanlar toplanmıslardı. Saklı gfıH, kızların hengini dinliyorlardı. Hengleri köyfi ayafa kaldırıyordo. Diirii. susoyordu oyle. kanıyordu içi. Kanlan altına altına siızülüyordu. Kimse RÖrmüyordu. Afıının içi acıydı. Gözleri yanıyordu. Sık sık dalı» yordu Dalırken dalarken, Evcide Kabak Musdunun evinde, hayat süpürür buluyordu kendini. Kabak Musdu, hayatın yazlığuıa orunmı; oluvordu. «Bir sade gayfa yap bana çabııık!» diyordu. Dndakları şi»ik ;i$ikti. Kaplamalan paslanmıştı. Kahveyi yapıp göturuyordn. Buyur» diyordu. Biltğinden kapıyordu kahveyi alırken. «Gel ya\Tuuu !• diyordu. «Gel. Kız iken çok naz ediyordan. Varmam ben, varmam ben o Şijgöbeğe, asılır öliirüm, Kİne varmam!» diyordun. Emme ben biliyordum inadmdan eninde sonnnda dbneceğini. Dönüp benim koUanma atdacağmı. Gel bakayım şöyle. Gel. ver kakayun o dudaklannı dndaklanma. Dilini de ver haVu.i ıın ağzıma^ Dilini alıp emiyorda. Kokuyordu Vaplamalannm paslan. Pastan başka bir koku daha vardır. Davanılacak jjibl değildi. Sonra bırakıyordu dilini. Ağrmın yan suyu, ağzının pis snlan. Dürüniin agzında kalıyordu. Gidip tükiirmesine brrakmıyordn. Boynnnu, ecrdanını öpme§e ge« çiyordu. Yuruyordu ağzmdaki sulan Dıırü. Şi?gi>beğfcı afımın snlannı. tğrenlyordu. Kosacak olıtyorda. Fakat o dalmıştı, durmadan öpüyordu gerdanmı. görüslerinl. Öpüp yalıyordu. Ter içmde kalıyordu Dürfl. Kaçmak Istlyordo. Ama bırnkmıyordn: «Daha dur. daha dnrt Slnd içeri gecip yatacaz daha, dor daha. yataeaz daha, bak yatacaz.» Dnrii boğnloyorda. Kızlar henri direk etnüflerdL Kara kara camızlar Biribirml omuzlar Bi* «işe vanr m ı y a Sişgöbekli donuzlar? SevJlMerine tekne atıymiardı. GögsOne afalan tekmelerle kendine geliyorda Dürü. Evcideki evin hayarmda, Kabak Mnsdannn elinde çırpmırken ol«Jnfu gibi, sn fçtnde bnlnyordu üstünii ba$mı. Teı her yanını pi«irmi«ti. Birden. .(Aaaaa!» dedi Içmden. «(Akhm (îvdırıp gidecek basımdan, aaaa!)» fArknjn vari YARIN. l (TgurulhJ Sl/J l 3 u a p kılırsa, hcrh=l d<z Cç ögünlukucr Muhtaç oldugun kudret Başmüdiirlüğünde n TİFFANY JONES ot!awooci bu kradın yurünazn Morva'mn asiinz., casabzllaıp'rrt, bir yılan çuküruna ^agnsan daha ıyı <zdczrs>n.. PîT istonbul Bölge IHIHIMimiNlliNiUHiııııııııınııııınnılıııııııinn 86 ofeldcn y rı aldîrmst ' scçörurnd up l g m $,rndı artık szte dörvryım l GARTH 305 kalem muhtelıl cıns burda malzeme kapalı zarf usulü lle satüacaktır. Mubammen bedell 17.03584, geçıcı terrunatı 1278.00 liradır. Eksiltme, 23/11/1970 Pazartesl gunü saat 15J0 da Başmüdürlük Satmalma Satma Komısyonunda yapüacaktır. Hurdalar mesal saatlerinde Yeşüköy Telsiz istasyonundakl Maşmüdürlük amban ile Âşirefendi Caddesı Erciyes amban yanındakl P T T Marangozhanesınde, listeler ıse Malzeme Amirllğinde görülebılir. Eksiltmeye istlrak için usulüne göre taozim edilmlş kapa lı teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evvel (14. 30) Komisyon Baskanlıgına tevdil ilân olunur. (Basın 23366) 11490 Başmüdürlüğünden ^ Kaburga larının oldu1 BaşmUdürlügumüı. t s tanbul yakası ihtiyaa 3000 M3 kum, 600 M3 çakü. Üsküdar yakası İçin 1750 M3 kum, 350 M3 çakıl kapılı tekllf alma suretiyle satın giına^ftjr. br. Bu İşe alt şartname Strked Yenl Valde Han kat 2 de Malzeme Servlsimizde BÖrülebülr. 3 Geçid temlnat verllecek tekltf Uzertnden ve bu lsa alt şartnamede yazıh nis betler dahilinde alınacaktır. 4 tstekli olanlann kapalı teklif mektuplannı 17^2. 1970 Perşembe günu saat 15 • kadar Malzeme ServislmJze tevdl etmeleri Hân oIunuT tSTANBOL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ 23964) . İ1493 İstonbul Telefon i AYLÂK MUSA Chandler, kadını kendine dog ru bıraz daha çekerek öptü. göfsünü. kalçalarını oksadı: «HaydJ gel... İçeri gideUm... Yatalım...» «Ne vakltten beri bu l a u bekliyordum.. Haydl..» Tekrar öpüştüler .. Yatap kavuran buselerle... Sonra birbirlerine sırnsıkı sanlmıs vazlyette sofaya çüctılar, yUrüdüler. Chandler gırdlkleri yatak odasınm kapısmı tam kapaınak Usereyken Mish'in nefes nefese döndügönü farketö. «Sen bekle beni burada vavnım... Simdl gelirim...» Tekrar sofaya çıkrtuj, Mlsh'e vaklasmıstı: «Ne ohryorT Nlye telişlı? «Yohın dlp tarafmda bir polis arabası var... Teker teker bütün vülâlarm kspısını çalıyorlar.. En geçinden yanm saat sonra burada olacaklardır Ellerinde otomatik sllâhlarla..» Lolita da duymustu konusulanlan. Elbisesinln fermuannı cekerekten cıktı. vanlanna geldi: «Neymls meseleT» Chandler sükunetinl bozmamaya çalısıyor. sogukkanlı görünmeSe payret edivordu: «Polisler... Binalarda arama • tarama vapryorlarmıs..» Mish, tavan arasına açılan Kapagı isaret etti: «Yukan çıtap etelentrlz...» «Geldlklerl zaman radyovu açarsm Lolita.. Unurma...» dedi Chandler. Genç kadm tnsanı saştrtacak derecede sakindi. Oysa Jess de, Mish de panige kapılmaJc üzereydiler. «Sİ2 hlç merak etmeyln... Ben ne yapacagımı blliyonım.. Durumu ıreregince idare ederim... Bana bırakın bu I«4... Vakit kaybetmeden de yukan cıkın... Haydl.. » «öyle dlyorsun ama yavrum... Burada biraz sonra bel kl de kan eövdeyi fjötürebillr..» Chandlerin içi müthis bir sılontryls dolmuştu . Tıka • basa. Lolita'yı çajırdığn a, onu da bu pis Ise kanstırdıjtına bin pismandı şu anda. «Henüz vakit varken sen Daha sonra genç kadm mer» divenl alıp mutfaktakl yerlna koydu... Chandler kapagı örtmüs, Mish'in yanına yerleşmıştj. Tabancasını çıkardı. emniyet tett ginl açü. Berikl söyle diyordu: «Bana bak Jess... Ya anlar, ya biz... Ben tekrardan hapishaneye dönmek nlyebnda değilim... Her ne pabasına olursa olsun...» Saat onu biraz geçmlsti. Wand ve Collon ikl tarafı kır çiçeklerl, çahlıkl&r ve palmiyelerle örtülü dar yolda ilerlryorlardı. Birdenbire kendllerinl Maisky"ye aıt villânın karsısında buldular.. Ve durakladılar. Farkmda bile olmaksızın eilerindekl otomatik tüfeklerl dogrultmuslardı. Avuçlan ter lçuv deydl. Aynı sıradaki diğerlerinden hayli uzaktsydı su küçük vil14... Dflckat ve neyecanla baktılar bulunduklan verden. Perdelerl sıkı sıln örtülmüştü. Yaims peneerelerden blrtade jsıls vardı. Jamet Hadiey CHASE TOrkçta Collon kendini tutamadı: «Bialm naydutlar şayet buraiarda bir vere elzlenmişlerse su vlllayı terdb ettlklerinden emînlm... Hanl tnsan dikkatla kbisi kırsan çok flhha tyt olabakmasa agaç, yaprak ve dal cak kıram... Ne dersin?~» «Siz yuksn çıkıo ve gü kalabalıfı arasında yapıyı göremez... Tam sipere yatmak için rtUttt vapmaym. Gerial bana Ideal bir ver.» alt...» tklsl de son derece yorgundu. Jess, genç ksdmı keodtoe çeDört saattir durup dinlenmeksiklp bagrma bastırtu: tarama eörevina «Her sey yoluna RtnMgl »• sin arama devam edıyorlartu. man bütün bunlann acumı ç> Çaldıklan ber feapı aralarur karacagu sevgilim... Göreeekaralanma» kursun yagmuruna sin .. Sen ve ben...» tutulacaklan kuruntusu ile yap Lolita tebessüm edlyordu: mısl&nb ba (sl.. Slnlrlerl bo «Biriyorum J e s s . . Emizalmus, moralleri de berbat olmm...» mustu. tWsl de enDconu çekimMish, mutfaktakl merdivenl serdller bu vüzden. alıp gelmlştl bile. Hemen tır «Beni dlnle Mfte» diye manarak kapaSt açtı. tavan ara Wand mmldardı «Bİ2 görevlsma sUzülda mizl gereSl kadar yaptık. HatLolita'yı uzun uzun fiptükten tâ çereğinden bile tazla. Su sonra Jess de aynı şeyl vapavillâyı eelsin «Gtfbek» arasm ar caktı. fık.. Yetert kadar uvudu araMerdlvene yöneltneden Once bada Haksız mıyım?..» bir süre gözgöze baktüar. «Çok verinde blr flklr...» «Bu vartayı da atlfttaeakGerl dönerek toryı boyufıea sm y&vrum... Seni sclyorumjı ve agaçlann arasından vürüdü «Ben de seni seviyorum ter. Jess...» Şehhü AYGEN tarl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear